22 Ağustos 2020 Cumartesi

Giresun’daki sel hakkında Soylu’dan açıklama: 1 asker ve 2 vatandaşın cansız bedeni bulundu

Giresun’daki etkili sağanak yağış yüzünden, daha önce 5 asker 12 sivilin kayıp olduğunu açıklayan Soylu, 1 asker ve 2 sivilin cesedine ulaşıldığını söyledi

BOLD- Giresun’unda etkili olan sağanak yağış yüzünden taşan dereler sel ve heyelana neden oldu. Doğankent ilçesinde su baskınları meydana gelirken, Ordu sınırındaki Abdal Deresi ve Dereli ilçesindeki dereler taştı. Taşkın nedeniyle, Giresun-Dereli-Sivas kara yolu ulaşıma kapandı. Tirebolu-Doğankent yolunda menfezin çökmesi sonucu, 5 askerin bulunduğu jandarma aracı ile bir iş makinesi suya gömüldü. Dereli sokaklarında park halindeki araçlar sel yüzünden sürüklendi.

1’İ ASKER 3 KİŞİNİN CESEDİ BULUNDU

Daha önce 5 asker 12 sivilin kayıp olduğunu açıklayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “1 asker ve 2 vatandaşın cansız bedeni bulundu” dedi.

MAHSUR KALANLAR KURTARILMAYA ÇALIŞILIYOR

Açıklamasının devamında Soylu, Dereli’de 20 kişinin bir düğün salonunda, yayladan dönen 20 kişinin de Güce’de mahsur kaldıklarını söyledi

SU 2 METRE YÜKSELDİ

Birçok ilçede ciddi zararlar olduğunu belirten Soylu, ”Yoğun yağış nedeniyle Dereli Merkez’de su 2 metrenin üzerine kadar yükseldi. Burada ilk önce 5 vatandaşımızın mahsur kaldığı söylenmişti. Çünkü Dereli’ye şu anda ulaşmak mümkün değil. Tali yoldan gelen bir iki ekskavatör araçla buradaki vatandaşlarımız kurtarıldı. Kapalı olan yollarımız var. Tirebolu-Doğankent yolu kapalı. Ve maalesef Tirebolu-Doğakent yolu üzerinde Doğankent’e giderken içerisinde 5 jandarmamızın bulunduğu araç, bir menfezde suların içinde gömülü olarak kaldı” diye konuştu.

Ali Babacan’dan Erdoğan’a: Kimse suçu dışarıda aramasın! Ders alması gerekenler var

medyabold
Devamını Oku »

DC’den bomba gibi fragmanlar: The Batman & Justice League The Snyder Cut

DC Comics merakla beklenen iki filmden ilk fragmanları paylaştı. Robert Pattinson’lu The Batman ve Justice League filminin Zack Snyder versiyonu 2021’de izleyiciyle buluşacak.

BOLD– Bruce Wayne’in Batman karakterine büründüğü ilk yıllara odaklanan The Batman, kaliteli bir oyuncu kadrosu barındırıyor. Filmde Catwoman’ı Zoë Kravitz, The Riddler’ı Paul Dano, Penguin’i Colin Farrell, Komiser Gordon’ı Jeffrey Wright, Alfred’i Andy Serkis, Carmine Falcone’u ise John Turturro canlandırıyor.

Roebert Pattinson, Bruce Wayne rolünde…

BU BATMAN BİLDİĞİNİZ GİBİ DEĞİL

Filmin yönetmeni Matt Reeves, DCFanDome’da yaptığı açıklamada Colin Farrell’ın canlandırdığı Oswald Cobblepot’un henüz tanıdığımız Penguine’e dönüşmediğini, The Riddler ve Catwoman gibi DC evreninin önemli karakterlerin de önceki filmlerden farklı olacağını belirtti. Yönetmene göre, bir dizi cinayetle bağlantılı olan hikaye Gotham’daki yozlaşma ve Wayne ailesiyle bağlantılı.

İşte The Batman fragmanı…

SEYİRCİ BASKISIYLA GELEN FİLM: JUSTICE LEAGUE SNYDER CUT

2017 yapımı Justice League’in ilk yönetmeni Zack Snyder tarafından hazırlanan yeni versiyonundan da fragman yayınlandı. Justice League: The Snyder Cut adını taşıyan yapım 2021’de HBO Max’te yayınlanacak.

Hatırlanacağı gibi Justice League’in ilk yönetmeni olan Zack Snyder ek çekimlerin başlamasından hemen önce projeden ayrılmış ve yerine Joss Whedon getirilmişti. Ancak, 2017’de vizyona giren ve Joss Whedon’un yönettiği Justice League seyircilerin de eleştirmenlerin de beklentisini karşılamaktan uzak kalmıştı.

Justice League’in Snyder versiyonunda Süpermen’in karanlık yönlerini de göreceğiz

Whedon‘ın yönettiği filmin beğenilmemesi, Zack Snyder tarafından hazırlanan versiyonun daha çok merak edilmesine yol açtı. Hatta bu yüzden #ReleaseTheSnyderCut hareketi başlatıldı. DC hayranlarının bu ısrarlı talepleri sonuç verdi ve WarnerMedia The Snyder Cut isimli ilk versiyonun 2021’de HBO Max‘te yayınlanacağını açıkladı.

Zack Snyder’ın vizyona giren filmde kendi çektiği versiyonun sadece dörtte birinin kullanıldığını söylemesi adeta yeni bir film izleyeceğimiz anlamına geliyor. Aşağıda izleyebileceğiniz fragmandan da bunu anlamak mümkün…

medyabold
Devamını Oku »

Müzisyenlerden Bülent Arınç’a sert tepki: özgül ağırlığını kaybetmiş

Bülent Arınç’ın bir televizyon yayınında kullandığı “Avrupa’da çalgıcılar başkan oluyor, kaht-ı rical(adam kıtlığı) var.” sözlerine sanatçılar sert karşılıkla tepki verdi.

BOLD– Müzik-Sen yaptığı yazılı açıklamada Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Bülent Arınç hakkında “Özgül ağırlığını kaybetmiş politikacı Bülent Arınç, sanatçı her şey olabilir ama sen sanatçı olamazsın.” ifadesi kullanıldı.

LİDERE YAĞCILIKLA VAR OLUNAN SİYASET

Birgün’ün haberine göre TBMM eski başkanı ve YİK üyesi Bülent Arınç bir televizyon programında “Şu anda Amerika’da Clinton’lar gibi, Obama gibi başkan adayları yok. Çok eskilere gitmiyorum. Bu kaht-ı rical(adam kıtlığı) denen şey Avrupa’da da var Amerika’da da var. Hiç düşünebiliyor musunuz Boris Johnson, Macron gibi insanlar başkan olacak. Bu ülkelerde artık bir çalgıcı bile olabiliyor.” sözlerini sarf etti.

Arınç’ın sanatı ve sanatçıları küçük gören bu sözlerine aynı sertlikte karşılık geldi. Müzik ve Sahne Sanatçıları Sendikası (Müzik-Sen) Onursal Başkanı Mehmet Çırıka yaptığı yazılı açıklamada Bülent Arınç’ı “özgül ağırlığını kaybetmiş politikacı” olarak tanımlarken tepkisini şu sözlerle dile getirdi:

“Ülkemiz gibi gelişmemiş demokrasilerde siyasette var olmak için fazladan bir beceri ve yeteneğe ihtiyaç duyulmadığını, bu gibi demokrasilerde siyasette var olmanın genellikle lidere yağcılık ve yalakalık yapmaktan geçtiğini, oysa sanatçı olabilmek için doğuştan gelen yeteneğe sahip olmanız ve çalışarak bu yeteneğinizi geliştirmeniz gerektiğini Arınç’a hatırlatmak isterim. Her ne kadar Arınç’ın pek fazla etkilenmediğini düşünsem de Atatürk’ün ‘Efendiler Hepiniz milletvekili olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz; hattâ Cumhurbaşkanı olabilirsiniz; fakat, sanatçı olamazsınız.’ sözünü hatırlatarak açıklamama son veriyorum.”

medyabold
Devamını Oku »

Ordu’daki makyaj hikayesi: “Bir kişinin kurallara uymaması…”

Ordu’da aynı makyaj malzemesini kullanan 32 kişiye korona bulaşmasını değerlendiren Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Bir kişinin kurallara uymaması sonucu 32 vaka sayısına ve karantinaya yol açmasının hikayesidir” dedi.

BOLD – Sosyal medya hesabından, Ordu Altınordu Saraycık Mahallesi’nde bir düğünde aynı makyaj malzemesinin kullanılması sebebiyle 32 kişinin Kovid-19’a yakalanmasını ele alan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, vatandaşları uyardı.

HER YAKINLIK MUTLU SONLA BİTMİYOR

Sözcü’den İsmail Akduman’ın haberine göre Bakan Koca, “Özetini okuyacağınız olay, belirtileri olan bir kişinin kurallara uymaması sonucu 32 vaka sayısına ve karantinaya yol açmasının hikayesidir. İyi haberle gündem olalım. Her yakınlık mutlu sonla bitmiyor” mesajını paylaştı.

İLK VAKA SONRASI 13 YENİ TANI VE 65 YAKIN TEMASLI ÇIKTI

Koca, olayın bulaş ve karantina sürecine dair notu da şöyle aktardı: “İki aile düğün için İstanbul’dan birlikte hareket etmiş. Seyahatte belirtileri olan, daha sonra pozitif olduğu tespit edilen kişi yolculukta bir araçtan diğerine geçmiş. İki araçtakiler de temaslı olmuş. Düğün hazırlıklarında kendisinin makyaj malzemeleri başka hanımlarca kullanılmış. İki gün süren, kurallara uyulmayan, yemekli, oyunlu düğünde bulaş hızlıca gelişmiş. Filyasyon ekipleri, ilk vakadan sonra 13 kişiye tanı koymuş, 65 yakın temaslı tespit edilmiş. Kınanın ve düğünün yapıldığı bölge karantinaya alınmış. Karantina sürecinde düğün kaynaklı vaka sayısı 32’ye ulaşmış. Son vakayı takiben 14 günde yeni vaka tespit edilmemesi üzerine bölgede karantina kaldırılmıştır.”

Prof. Bingür Sönmez uyardı: Koronavirüs ani kalp durmasına neden olabilir

medyabold
Devamını Oku »

Şehir hastaneleri kara delik gibi: 6 ayda 3.2 milyar lirayı yuttu

Sağlık Bakanlığı, 11 şehir hastanesi için altı ayda 3.2 milyar lira harcadı. Şehir hastanelerine 6 ayda kira için 1 milyar 628 milyon TL, hizmet bedeli için 1 milyar 602 milyon TL ödendi.

BOLD – Adana, Yozgat, Elazığ, Bursa ve İstanbul Başakşehir şehir hastanelerini, Cumhurbaşkanlığı Sarayını yapan ve kamunun milyarlarca liralık ihalelerini alan Rönesans Holding işletiyor.

Sağlık Bakanlığına bağlı Strateji Geliştirme Başkanlığının açıkladığı harcama kalemlerine göre, yapımı tamamlanarak hizmete açılan 11 şehir hastanesi için bu yılın ocak ve haziran aylarını kapsayan ilk altı ayda, bakanlık kasasından 3.2 milyar TL harcandı.

Birgün’ün haberine göre, bu yıl Başakşehir’de hizmete açılan şehir hastanesi ile birlikte toplam 11 şehir hastanesi bulunuyor.  Şehir hastaneleri projeleri Sayıştay tarafından denetlenemiyor. Muhalefet milletvekillerinin şehir hastanelerinin maliyeti ve işletmesi hakkındaki soruları bugüne kadar ‘ticari sır’ gerekçesiyle yanıtlanmadı.

Türkiye’nin kredi notu negatife döndü

medyabold
Devamını Oku »

Prof. Bingür Sönmez uyardı: Koronavirüs ani kalp durmasına neden olabilir

Kovid-19’un akciğer tutulumu yanında ani kalp durmasına yol açabileceğini kaydeden Prof. Dr. Bingür  Sönmez, “Özellikle kalp hastaları ekstra tedbirle kendini izole etmeli” tavsiyesini dillendirdi.

BOLD – Dünya geneli yayılımını sürdüren koronavirüs salgını, insan vücudunda birçok rahatsızlığa yol açıyor. Hastalığın kalp sağlığı üzerindeki etkilerine dikkat çeken Prof. Dr. Bingür Sönmez, ani kalp durması riskine işaret etti. “Özellikle kalp hastaları ekstra tedbir almalı. Kendilerini izole etmeli” dedi.

SÜRE UZADIKÇA KALICI ETKİ GÖRÜLEBİLİYOR

Sözcü’den Nazan Doğaner Halıcı’ya konuşan Prof. Dr. Sönmez, virüsün hayatta kalma süresi uzadıkça başta kalp pek çok organda kalıcı etki görülebildiğini söyledi. “Korona akciğer tutulumuna yol açıyor. Kimi hastalarda da, kalp kası iltihabı ve buna bağlı ciddi ritm bozuklukları, kardiyojenik şoka kadar giden kalp yetmezlikleri oluşabiliyor. Yine böbrek yetmezliği, mide bağırsak problemleri hatta beyin kanaması gibi ağır tablolara da varabiliyor” bilgisini paylaştı.

BU KİŞİLERİ NORMALDEN 3 KAZ FAZLA ETKİLİYOR

Kalp hastalarının sosyal mesafe ve maske kullanımına özen göstermesi gerektiğini ifade eden Sönmez, “Virüs kalp damar hastalığı bulunan kişileri normalden 3 kat fazla etkiliyor. 65 yaş üstü hastalar mutlaka zatürre ve grip aşısı yaptırmalı” önerisini de sundu.

Tablo vahimleşiyor: Can kaybı 22 ağır hasta sayısı 749

medyabold
Devamını Oku »

Merkez’in rezervi 2005 seviyelerine geriledi

Yıl başında 81,2 milyar dolar olan Merkez Bankasının brüt döviz rezervi, 14 Ağustos’ta 45,4 milyar dolara geriledi. Kasım 2005 sonrasındaki en düşük seviyeye indi.

BOLD – Merkez Bankasının (TCMB) brüt döviz rezervi, 14 Ağustos ile biten haftada 1,2 milyar dolar daha azalarak 45,4 milyar dolara geriledi. Bu tutar Kasım 2005’ten bu yana en düşük seviye.

8 AYDA 36 MİLYAR DOLAR AZALDI

Dünya’nın haberine göre TCMB’nin brüt döviz rezervi yıl başında 81,2 milyar dolar seviyesindeydi. Aralık 2013’te bu rakam 115 milyar dolarla tüm zamanların zirvesine yükselmişti. Altın dahil toplam rezervler ise 14 Ağustos ile biten haftada 3,6 milyar dolar azalarak 88,2 milyar dolara indi. Haziran sonu itibarıyla rezervin 58,9 milyar doları, yurt içi ve yurt dışı bankalarla yapılan takasla (swap) edinilen ödünç döviz ve altınlardan oluşuyor. Swap hariç TCMB’nin brüt döviz rezervi eksi seviyede bulunuyor.

VATANDAŞIN BANKADAKİ DOLARI AZALDI

Vatandaşlar, geçen hafta döviz hesaplarında satışa geçti. Dolarda yüksek seviyelerin görülmesi vatandaşı kâr realizasyonuna itti. Altının dolar cinsinden fiyatındaki gerileme de toplam yabancı para mevduat seviyesini azalttı. TCMB verilerine göre, yurt içi yerleşiklerin yabancı para hesaplarındaki tutar geçen hafta 1.8 milyar dolar geriledi ve 217.6 milyar dolar oldu.

Babası tutuklu Yusuf’un otizm oranı bir yılda yüzde 30 arttı

medyabold
Devamını Oku »

KHK’lı Acun Karadağ ve Yüksel eylemcileri tutuklandı

KHK ile ihraç edildikten sonra Ankara’da ​​​​​​​Yüksel Caddesinde “İşimizi geri istiyoruz” eylemi yapan Acun Karadağ, Alev Şahin, Armağan Özbaş, Mahmut Konuk, Mehmet Dersulu, Nazan Bozkurt tutuklandı.

BOLD – Tutuklama kararı Acun Karadağ’ın sosyal medya hesabından duyuruldu. Yüksel eylemcilerinden, KHK’li akademisyen Nuriye Gülmen de, Grup Yorum’un yapacağı halk konseri öncesi İdil Kültür Merkezine yönelik polis baskınında gözaltına alınarak tutuklanmıştı.

Maskesiz kadını darbeden polislerin ‘uzaklaştırması 1 gün’ sürdü

medyabold
Devamını Oku »

Yükselen vaka sayısı hekim istifalarını artırdı

Türkiye genelinde vaka sayısı artışa geçti. Hastanelerin yoğun bakım ünitelerinde yer kalmazken, hastalar evlerine gönderiliyor. Artan hasta sayısı karşısında çaresiz kalan birçok hekim görevlerinden istifa edip mesleği bıraktı.

BOLD – Bursa, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın da vaka sayılarının artışında sıklıkla uyarıda bulunduğu iller arasında yer alıyor. Bursa’da düğünlerde maske ve sosyal mesafe kurallarına uyulmadığını gösteren görüntüler basına yansırken, kentte ölüm ve vaka sayısı artıyor.

BURSA’DA DA YOĞUN BAKIMLAR DOLU

Gazete Duvar’dan Pelin Akdemir’e konuşan Bursa Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Alpaslan Türkkan, Sağlık Bakanlığı ya da Bursa İl Sağlık Müdürlüğünden kendilerine aktarılan herhangi bir bilginin olmadığını söylüyor. Bursa’da koronavirüsün seyrini ‘Hayat Eve Sığar’ uygulamasından takip ettiklerini dile getiren Türkkan, “Hekim arkadaşlarımızdan bize gelen bilgiye göre, Bursa Şehir Hastanesinde sayının çok fazla olduğu, yoğun bakımların dolu olduğu söyleniyor. Bursa’da gün geçtikçe vaka sayıları artıyor. Gün geçtikçe kırmızı alanın genişlediğini görüyoruz” dedi.

KAÇ KİŞİYE TEST YAPILDIĞI GİZLENİYOR

Doğu Marmara’nın orana vurulduğu zaman vaka sayısında düşük göründüğünü belirten Türkkan, “PCR testi yapılıyor mu? PCR testi 100 hastaya yapılsa test zaten 40 kişinin hasta olduğunu söylüyor. Bugünlerde yurt dışına çıkmak isteyenlere PCR testi yapımı var. Yurt dışına çıkacak olan insanlar zaten sağlıklı insanlar. Sağlıklı insanlara PCR testi uyguluyorsunuz, büyük ihtimalle negatif çıkacak. Bunlar da bizi yanıltıyor. Gönüllü veya para vererek PCR testi yaptıranların dışında gerçekten kaç kişiye test yapılıyor bilmiyoruz” dedi.

HEKİMLER İSTİFA EDİP İŞİNİ BIRAKIYOR

Bursa’da sağlık personellerinden hastalığa yakalanan olduğunu fakat hayatını kaybeden kimsenin olmadığını ifade eden Türkkan, “Türk Tabipleri Birliği’ne göre Türkiye’de 28’i doktor, toplam 56 sağlık çalışanı hayatını yitirdi. Yüzde ellisi doktor. Bursa’da son 3 ayda istifa eden 21 hekim var. Bir kısmı özel sektörde devam ediyor, bir kısmı tamamen işini bırakmış” dedi.

Babası tutuklu Yusuf’un otizm oranı bir yılda yüzde 30 arttı

medyabold
Devamını Oku »

Tekstil fabrikasında çalışan 43 işçide koronavirüs tespit edildi

Zonguldak’ta bir tekstil fabrikasında çalışan 155 işçiden 43’ünde koronavirüs tespit edildi. Virüsün yemekhanede bulaştığı belirlenirken, fabrikada üretim durdurulurdu. Fabrikada çalışan 155 işçi evlerinde karantina altına alındı.

BOLD – Çınartepe Mahallesindeki bir tekstil fabrikasında çalışan işçilerden bazıları koronavirüs belirtileri üzerine hastaneye başvurdu. 13 işçiye yapılan Kovid-19 testi pozitif çıktı. Filyasyon ekibi temaslıları saptamak için çalışma yaparken belirti görülen işçilere de test uygulandı. Toplamda 43 işçide hastalığın çıkması üzerine fabrikada, üretim durduruldu.

Zonguldak'ta tekstil fabrikasında korona

Fabrika yöneticisi, şunları söyledi: “Pazartesi günü iki arkadaşımızda yüksek ateş tespit edildi. Onları hastaneye yönlendirdik. Burada gereken testler, işlemler yapıldıktan sonra İl Sağlık Müdürlüğünden bizlere bu arkadaşlarımızın test sonuçlarının pozitif olduğu bilgisi verildi. Yakın temaslı oldukları arkadaşlarımızı da sağlık müdürlüğüne yönlendirdik. Sonrasında komple imalatı durdurup arkadaşlarımızı karantinaya aldık, fabrikamızı boşalttık. Karantinadaki arkadaşlarımız sürekli olarak takip ediliyor. Kendisini kötü hisseden arkadaşlarımız ambulans desteği ile alınarak test yapılıyor.”

TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil’in korona testi pozitif

medyabold
Devamını Oku »

Güleda Cankel’in ailesi cezaya tepkili: Katil en fazla 16 yıl cezaevinde kalacak

Isparta’da 19 yaşındaki üniversite öğrencisi Güleda Cankel’i öldürdüğü gerekçesiyle tutuklu yargılanan 20 yaşındaki Zafer Pehlivan, ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Cankel ailesinin avukatları, sanığın ‘tasarlayarak öldürmek’ suçundan cezalandırılması gerektiğini belirterek, mahkemeye tepki gösterdi.

BOLD – Cankel ailesinin avukatı ve Muğla Barosu Başkanı Cumhur Uzun, “Bu ceza ile en fazla 16 yıl cezaevinde kalacak. ‘Tasarlamak’ unsuruyla ceza verilseydi 24 yıl cezaevinde kalacaktı. Bölge mahkemesine itiraz edeceğiz” dedi.

Hürriyet’e konuşan avukat Uzun, duruşmanın ardından yaptığı açıklamada, “Mahkeme sanığa ‘kasten öldürmek’ suçundan ‘müebbet hapis cezası’ verdi. Ancak dosyada failin bu cinayeti tasarladığını gösteren (cebinden çıkan mektup da dahil) birçok veri var. Mahkeme bunları dikkate almadı” ifadesini kullandı.

Baba Mustafa Cankel ise, sanığın en etkili şekilde cezalandırılmasını istediğini belirterek, “Okula gönderdiğim kızımın diploması yerine cesedini teslim aldım. Bunun bir baba için ne büyük bir acı olduğunu bilemezsiniz. İçim kanıyor. Ben yandım başka canlar yanmasın diye sanığın etkili şekilde cezalandırılmasını istiyorum” dedi.

Ailenin avukatı Alev Öztürk de, sanık Zafer Pehlivan’ın cebinde çıkan mektubun zanlının cinayeti planladığını gösterdiğini kaydetti. Öztürk, “Bu dosyanın bir kadın cinayeti olarak ele alındığını da düşünmüyoruz. Mahkeme sanki yolda herhangi birini öldürmüş gibi ceza verdi. İtiraz hakkımızı kullanacağız” şeklinde konuştu.

KATİLİN BIRAKTIĞI MEKTUP

Cinayeti işleyen katil Zafer Pehlivan’ın cebinden “Güleada’yı korkutmak için yazdım. Şimdi gidiyorum ama tek başıma değil. Beni bu seçeneği seçmeye mecbur kıldınız. Yanımda kelebeğim var. Unutmadan, hiç alkol almadım veya bir madde. Kafam yerinde. Her şeyin zamanı yaşadığımız andır. Mutlu olmayı ertelemeyin. Canınız istediği zaman ölmeyeceksiniz” satırları yazan bir mektup çıkmıştı.

Babası tutuklu Yusuf’un otizm oranı bir yılda yüzde 30 arttı

medyabold
Devamını Oku »

“Atatürk’ün vagonunu mal kaçırır gibi taşıdılar”

Atatürk’ün 1926’dan 1937’ye kadar yurt içi gezilerinde kullandığı ve İzmir Alsancak Garı önündeki açık alanda sergilenen “Beyaz Vagon” TCDD tarafından kötü hava koşullarından etkilenmemesi gerekçesiyle gece yarısı kaldırıldı. Vagonun sessiz sedasız kaldırılması tepki çekti.

BOLD – 3 gün önce ve kötü hava koşullarından etkilenmemesi için Beyaz Vagon’un gar içine alınacağını açıklayan TCDD, gece yarısı operasyonu ile vagonu kaldırdı. TCDD ekipleri 45 ton ağırlığındaki vagonu vinçlerle gar içine taşıdı.

KONAK BELEDİYESİ VAGONA TALİP OLDU

Cumhuriyet’ten Mehmet İnmez’e konuşan Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, vagona Konak Meydanı’nda sergilemek üzere talip olduklarını söyleyerek, “Yurdu demir ağlarla örerek Cumhuriyetin kazanımlarını memleketin en uç noktalarına taşıyan ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasına sahip çıkmak en önemli görevlerimizdendir. Uzun yıllardır Alsancak’ta bulunan ancak gece yerinden kaldırılan tarihi değerimiz ‘Beyaz Vagon’a, Konak Meydanı’nda halkımızla buluşturmak üzere talibiz” dedi.

ATATÜRK’ÜN İZLERİNİN SİLİNMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ

ADD İzmir Şubeleri Eşgüdüm Başkanı Doğan Aygen de, “Gece yangından mal kaçırır gibi vagonu taşımalarını anlamadık. Hiçbir gerekçe göstermiyorlar. O vagonun orada kalmasına ve Atatürk’ün izinin silinmesine izin vermeyeceğiz” diyerek tepki gösterdi.

Babası tutuklu Yusuf’un otizm oranı bir yılda yüzde 30 arttı

medyabold
Devamını Oku »

Gel | Çağlayan Dergisi

Ağlamak yakışmaz ela gözlere
Kapılara kilitleri vurup gel
İnanma yalana, sahte sözlere
Mazideki defterleri dürüp gel

Kalbindeki sonsuz sevgilerini
Söyleyip en güzel ezgilerini
Aşar iken dağın zirvelerini
Semalardan bir nazarla bakıp gel

Sana kucak açan yeşil yöreye
Gel ki elem birikmesin sineye
Yolun açık olsun, dönme geriye
Hasret dolu gemileri yakıp gel

Son durakta ümitlerin yeşersin
Sabretmek zor, ama gayret nefesin
Bu yol uzun, belki kalkıp düşersin
Hiç aldırma, yaraları sarıp gel



Yazının Kaynağı: Çağlayan Dergisi https://caglayandergisi.com/2020/08/22/gel-4/
Devamını Oku »

Gönül Erinin İzinden | Çağlayan Dergisi

Dilim tutulmuşçasına susmuşken
Aklım kalbime bir soru sormuşken
Güneşin doğmasını beklerken
Yankılandı bir soru, gözlerim kapalıyken;
“Ben kimim?”
Ve cevap verdi kalbim;
Ben bir gönül erinin izindeyim

Doğruyu bulmak
Düşmanın oyununu bozmak
Vatanıma bağlı olmak
Alnım hep ak, aradığım tek şey Hak
Şükür ki haram lokma yemedim
Ben bir gönül erinin izindeyim

Bütün dünyaya uzandım
Gönüllere sevgiyle kucak açtım
Ummanlar gibi dolup taştım
Gurbet içinde gurbet yaşadım
Üzerine güneşin doğup battı her yere
Rabbimin ve Rasȗlünün adını ulaştırmaktır amacım

Sıcacık çaylarla sohbet yapmak
Bir lokma ekmeği bile paylaşmak
İmanla dolup taşmak
Allah için sevmek ve sevilmek
Allah için yaşamak ve ölmek
Bunun adı Hizmet demek

Bildiğimi anlatmayı farz bilirim
Adalettir tek isteğim
Doğruluk için direnirim
Karşılığı yalnız Allah’tan beklerim
Ben Efendimiz’in izindeyim

Ben aydınlık bir yola başladım
İftiraları imanımla karşıladım
Yaptırmayın ne iftarımı ne sahurumu
Tutarım yine ben orucumu
Kesilen ceza, yapılan zülüm,
Verilmeyen ilaç, ne korkutur ne caydırır beni
Rabbim görür her şeyi!

Yavrular kaldı zindanda,
Yavrular kaldı anasız,
“Anne, çok üşüyorum” diye yollarda ağlayan
Babasına tel duvarlar ardından bakan
Ve yavrular soğuk ve hırçın Meriç’in koynunda kalan

Bu yüzdendir gözyaşlarım
Gece gündüz seccademde ağlarım
Izdıraptır benim yoldaşım
Duamdır benim tek silahım

Yusuf gibi zindanlarda da yatacağım
Hizmetimi orada da yapacağım
Bitirmeye çalışıldıkça, iyice dünyaya yayılacağım
Dalımı kestikçe, iyice dallanıp budaklanacağım
Meriç’te kaybolursam, Rabbime kavuşacağım



Yazının Kaynağı: Çağlayan Dergisi https://caglayandergisi.com/2020/08/22/gonul-erinin-izinden/
Devamını Oku »

Hayat ve Ölüm | Çağlayan Dergisi

Bu yolda yürüyenin
Taşlayanı çok olur
Hayatı sabır olanın
Ölümü selamet olur
Helal lokma yiyenin
Nasibi bol olur
Hayatı oruç olanın
Ölümü iftar olur
Her gece okuyana
Kabirde Mülk Sȗresi yaran olur
Hayatı Kur’ân olanın
Ölümü hüsn-ü hâtim olur
Hizmet erine her gün
Kışlada talim olur
Hayatı askerlik olanın
Ölümü terhis olur
Muhabbet fedaisi
Sövene dilsiz olur
Hayatı merhamet olanın
Ölümü rahmet olur
Haşyet duymayan
Sonunda pişman olur
Hayatı iffet olanın
Ölümü düğün olur
Hak yolda olanın
Menzili uzun olur
Hayatı hicret olanın
Ölümü vuslat olur
Sünneti ihya edenin
Yüz şehit ecri olur
Hayatı davası olanın
Ölümü şehadet olur



Yazının Kaynağı: Çağlayan Dergisi https://caglayandergisi.com/2020/08/22/hayat-ve-olum/
Devamını Oku »

Marifet | Çağlayan Dergisi

Aşka gerek vuslat
Yoksa olur hep uzlet
Hakk’ın hatırını gözet
Sevebilmek de marifet

Göz yaşarır, kalp hüzünlenir
Vicdan bu, bazen sızlanır
Hep gülmez ha dahi nazlanır
Ağlayabilmek de marifet

Rab vermiş iki eli
Elbet vardır vebali
Olsa da bazen hayali
Yazabilmek de marifet

Ben deyu geçmeye kendinden
Taviz vermeyu dilinden
Anlaya kardeşin hâlinden
İsârlaşmak da marifet

Dil bizim namusumuz
İnşallah haktır yolumuz
Kırılsa dahi kanadımız, kolumuz
Dönmemek de marifet



Yazının Kaynağı: Çağlayan Dergisi https://caglayandergisi.com/2020/08/22/marifet/
Devamını Oku »

Pirdaşım Yusuf’a | Çağlayan Dergisi

Kapıdan girdinse cevhersin elbet
Hak sarrafında kuyumcuyuz pirdaş
Kalbin aklanınca dönersin elbet
Hancı yok, hepimiz yolcuyuz pirdaş

Yusuf’u kuyudan alıp getirdi
Medrese oradan istedi pirdaş
Köleydi pazardan bulup getirdi
Kul değil, Yaradan istedi pirdaş

Nurlara medrese tekke gibidir
Pirimin bir ruhu burdadır pirdaş
Kalbin Kâbe bilene Mekke gibidir
Sa’y kalpte değilse nerdedir pirdaş?

Irağı unuttuk çoktan beridir
Burası medrese, susalım pirdaş
İlahi nimetler gözün feridir
Gözümüzden yaşı atalım pirdaş

Derdin var belli ki içinde yanar
Zikrini daim et, merhemdir pirdaş
Eyyüb’ün yarası çileyle kanar
Ararsan vuslatı bu demdir pirdaş

Tefekkür penceren diker perdesin
Âlemde ne varsa var burda pirdaş
Seni bekler Kitap, hani nerdesin
Hakikat erine yâr burda pirdaş

Ümmetin aşkıyla kanayanı var
Kalbi galizlerden sanma sen pirdaş
Miraca merdiven dayayanı var
Günahkâr diyene kanma sen pirdaş

Zeytin habbesini hor görmez zâkir
İsrafı çevirir fırsata pirdaş
Kendini bilirsen aciz ve fakir
Kolay erişirsin vuslata pirdaş

Günahı sevabı hesap edersin
Cennet’ten ümidin biçilir pirdaş
Sadakat, uhuvvet, ızdırap dersin
Koridor bir anda geçilir pirdaş

Akıl kâr etmedi bugün burada
Cihan pazarından gideriz pirdaş
Huzura varınca o gün orada
“Ne yaptın!” derlerse ne deriz pirdaş

Sözün özü deriz ârif ol da git
Hasret içinde tut, taşırma pirdaş
Kâinat kitabın tarif al da git
Hürriyet burada, şaşırma pirdaş

Yaverî der ümidin katık et derde
Can çıkmadan çıksın kötü huy pirdaş
Te’vil-i ehadis haktır bu yerde
Sabır, ümit diyor Hakk’ı duy pirdaş



Yazının Kaynağı: Çağlayan Dergisi https://caglayandergisi.com/2020/08/22/pirdasim-yusufa/
Devamını Oku »

Ruh Olmak Demi | Çağlayan Dergisi

Ruh ol cismim, ruh ol kalbim, eğlenme,
Kâinat ruhanî âleme bakar.
Onun çizgileri sinmiş her deme,
Her bir şey mânâyla bir olmuş akar.

Allah’ın kitabı kâinat yurdu,
Ruhanî olmuştur ceylanı, kurdu,
Muhammed soluklu her biri nurdu
O nurla her bir şey Mevla’ya bakar…

Cisimde erime sakın ha gönlüm,
Budur insan için en zelil ölüm,
Haydi, yeşer artık ey mânâ gülüm,
Sam yeli seni de beni de yakar.

Allah’ım sendedir bütün ümitler,
Sendedir açılan bütün kilitler,
Mânâdan mânâya olsun gelgitler,
Beni de dünyadan ukbaya çıkar…



Yazının Kaynağı: Çağlayan Dergisi https://caglayandergisi.com/2020/08/22/ruh-olmak-demi/
Devamını Oku »

İstanbul Sanki Kuyu | Çağlayan Dergisi

Nerdesin ağam nerde?
Geldim ki yüzün görem!
Nerdesin babam nerde
Geldim ki yüzün görem!
On beş ay sensiz geçti;
Ver elinden ben öpem.

İstanbul sanki kuyu,
Silivri de en dibi.
Ben senin Yusuf’unum;
Sen de Yakub’um gibi…

Demir kapı sürgülü,
Yüksek yüksek duvarlar…
Mavidir demir kapı,
Yüksek yüksek duvarlar…
Bir yaşında bebeyle,
Seksenlik ihtiyarlar…

İstanbul sanki kuyu,
Silivri de en dibi.
Ben senin Yusuf’unum;
Sen de Yakub’um gibi.

Gözyaşları sel olmuş,
Dillerde de dualar.
Masumlar sıra bekler,
Daha görüşe çok var.
Mazlumlar sıra bekler,
Daha görüşe çok var.

İstanbul sanki kuyu,
Silivri de en dibi.
Ben senin Yusuf’unum,
Sen de Yakub’um gibi.



Yazının Kaynağı: Çağlayan Dergisi https://caglayandergisi.com/2020/08/22/istanbul-sanki-kuyu/
Devamını Oku »

Temmuz Soğuğu ve Melekleşmiş Simalar | Çağlayan Dergisi

Temmuzun sıcağı bıraktı yerini soğuğa
Yılların zulmü bununla vurdu tavana
Yüzler karardı, vicdanlar döndü taşa
Bu zulmün duadan başka çaresi var mı?

Asırlık duyguları kuşattı kopkoyu bir karanlık
Her yerde fitne ve hastalık
Varlıktan sonra yaşanıyordu çetin bir yokluk
Bu zulmün duadan başka çaresi var mı?

Kimi Yusuflaşırken kara zindanlarda
Kimi İsa ile gaybubet diyarlarında
Kimi Musa ile seferde, kimiyse hicret yollarında
Bu zulmün duadan başka çaresi var mı?

Kimi koşturdu durmadan, gecesi gündüzüyle
Kimi inledi etüt sıralarında talebe derdiyle
Kimi sofrasını paylaştı gönül zenginliğiyle
Bu zulmün duadan başka çaresi var mı?

Atıyordu kalbleri sohbet-i canan derdiyle
Kadını, erkeği, çoluğu, çocuğu ile
Çoğu ilk kez tanıştı hapis musibetiyle
Bu zulmün duadan başka çaresi var mı?

Yusuf gibi bir topluluk, her biri iffet abidesi
Yaşadıkları galiba bu çağdaki imtihanın zirvesi
Takılan kelepçeler Allah katında şeref nişanesi
Bu zulmün duadan başka çaresi var mı?

Rabbinin huzurunda yere konmuş ak alınlar
Medreseye döndü dört duvar kara zindanlar
Ümit olup yağdılar, nurlandı karanlık semalar
Bu zulmün duadan başka çaresi var mı?

Reca ile dopdolu, Hak diye atan yürekler
Teslim olmuş, tevekkülle şahlanmış yiğitler
Bahar azminde zikir ile melekleşmişler
Bu zulmün duadan başka çaresi var mı?

Dillerde tesbih olmuş Ashab-ı Bedirler
Arşı titretir seccadedeki ah u eninler
Gün gelir gayretullaha dokunur bu zulümler
Bu zulmün duadan başka çaresi var mı?

İnanıyorum vaadedilen günler çok yakın
Cenab-ı Hak neler halk edecek, iyi bakın
Ufukta bahar var, unutma sakın
Bu zulmün duadan başka çaresi var mı?



Yazının Kaynağı: Çağlayan Dergisi https://caglayandergisi.com/2020/08/22/temmuz-sogugu-ve-meleklesmis-simalar/
Devamını Oku »

Ve Sen | Çağlayan Dergisi

Günler, haftalar, mevsimler ve yıllar
Gene geldi ilkbahar, gitti kar kış ve sonbahar
Hasretin içimde bir yangın, bir duvar
Büktü boynumu
Bu hâl
Menekşe, orkide ve lale de var.

Söyle yeryüzü, güneş, ay, çiçek, böcek
Hasret de bitecek, yorulup gidecek.
Sen, ben ve yolunu gözleyen gözler elbet gülecek.

Ve sen; yolunun delisi, kara gözlü, şahin bakışlı yiğit!
Bir bahar akşamı, elinde kır çiçekleri, gözünde hüzün yaşlarıyla
Dokunduğun yerleri yeşertmek için geleceksin.
Sevdiğinin elini sımsıkı tutup kulağıma usulca “Ve bitti” diyeceksin…



Yazının Kaynağı: Çağlayan Dergisi https://caglayandergisi.com/2020/08/22/ve-sen/
Devamını Oku »

Yakarış | Çağlayan Dergisi

Bismillah der mevcudat, adından gelir
Bize isminle tecelli buyur ya Rabbi
Hamd ederiz, ne gelirse katından gelir
Rızanla gönlümüzü doyur ya Rabbi

Fazl u kereminle daim dolmak dileriz
Gayra teveccühte koyma ya Rabbi
İman-ı kâmil yolunda olmak dileriz
Dergâh-ı izzetinden kovma ya Rabbi

İhsan şuuruyla daim huzur bulalım
Mâlâyaniyatta bizi boğma ya Rabbi
İstikamet güneşinle mahmur olalım
Habibinle gecemize doğ ya Rabbi

Azbı da azabı da merhem biliriz
Hata ediyorsak da affet ya Rabbi
Yoldaştan değil yoldandır deriz
Bizi pirdaşımızla sınama ya Rabbi

Affedicisin, affetmeyi çok seversin
Mahşere bırakma, affet ya Rabbi
Ya mazluma hakkını burada versin
Ya da zalimi zulmüyle defet ya Rabbi

Zindanlar masumların sesiyle inler
Arşa ulaşan sesleri dindir ya Rabbi
İnayetini bekler bir olmuş binler
Rahmetini üzerimize indir ya Rabbi

Güneşe hasret sabilerimiz var
Zindandan inayet ister ya Rabbi
İşkenceyle inleyen kardeşlerimiz var
Hepsine cemalin göster ya Rabbi

Meriç’ten bir ümit geçen dostların
Her işinde selamet dile ya Rabbi
Şehadet şerbetin içen dostların
Komşu eyle cennette Gül’e ya Rabbi

İşlerimizi Sana tevfiz eyledik
Bizi bu ikrar ile haşret ya Rabbi
Dünya ve ahirette iyilik diledik
Lütfunun haddi yok, bahşet ya Rabbi

Gönül yıkmak değil, gönül almaktır
Muradımız cihanda budur ya Rabbi
Her dem Muhammedî ruhla dolmaktır
Lütfet bize bu demde sûdur ya Rabbi

Âhiret yurdunda bizi eyleme mahrum
Rahmetsiz neyle buluruz felah ya Rabbi
Her zaman ilticamız Sana
Bizi hep kurbiyetinde eyle ya Rabbi



Yazının Kaynağı: Çağlayan Dergisi https://caglayandergisi.com/2020/08/22/yakaris/
Devamını Oku »

21 Ağustos 2020 Cuma

Netflix deneme süresini Türkiye’de yeniden getirdi

Her ay farklı bir sanal kartla üyelik açıp platformu ücretsiz kullananlar nedeniyle daha önce ücretsiz deneme süresini kaldıran Netflix, şimdi 0,20 TL – 1,99 TL gibi düşük ücretlerle deneme süresini yeniden getirdi.

BOLD – Netflix’in kötüye kullanım nedeniyle Türkiye’den kaldırdığı 30 günlük ücretsiz deneme üyeliği, ücretli olarak yeniden uygulamaya açıldı. Netflix’i 30 gün boyunca denemek isteyenler, 0,20 TL – 1,99 TL gibi ücretler ödeyerek deneme süresinden faydalanabilecek.

FARKLI SANAL KARTLARLA ÜYELİK AÇMANIN ÖNÜNE GEÇİLECEK

Webtekno’nun haberine göre; Netflix’in açıklamasında ilk 30 gün 1,99 TL’den edinilebilecek deneme sürümüne sadece yeni üyelerin ulaşabildiği belirtildi. Bu noktada mail adresi, kredi kartı bilgileri gibi özel bilgileri kontrol eden Netflix, özellikle her ay farklı bir sanal kartla üyelik açıp platformu ücretsiz kullanan kullanıcıları engellemek istiyor.

Babası tutuklu Yusuf’un otizm oranı bir yılda yüzde 30 arttı

medyabold
Devamını Oku »

Bakan soru önergesine verdiği yanıtla kendini yalanladı

Daha önce “Erişemediğimiz öğrenciler için çalışıyoruz” diyen Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, CHP’nin verdiği önergeye “Öğrencilerimiz tüm ders içeriklerine erişebilmektedir” yanıtını verdi.

BOLD – Koronavirüs salgını nedeniyle yeni eğitim ve öğretim yılına uzaktan eğitim ile başlanacağı açıklanırken “İnterneti olmayan öğrenciler ne olacak” sorusu gündeme geldi. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a göre tüm öğrencilerin ders içeriklerine erişebilecek interneti bulunuyor.

İKİ GÜN ÖNCE “İMKANI OLMAYAN ÖĞRENCİLER VAR” DEMİŞTİ

Cumhuriyet’ten Sarp Sağkal, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, önceki gün yaptığı açıklamada, uzaktan eğitime bazı öğrencilerin yeterli imkânı olmadığı için katılamadığını belirtmiş ve “Erişemediğimiz öğrenciler olduğunu biliyoruz. Bununla ilgili çalışmaların içindeyiz” demişti. Ancak Selçuk’un bu konuda verilen Meclis önergelerini görmezden geldiği ortaya çıktı. CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, “Öğrencilerin eğitimlerinden geri kalmamaları için internet bağlantısı, bilgisayar ve televizyon ihtiyaçlarının karşılanması gerekir” diyerek TBMM Başkanlığı’na soru önergesi verdi.

“ÖĞRENCİ VE VELİLERİMİZ İÇERİKLERE ERİŞİM SAĞLAYABİLMEKTE”

Kaya, Bakan Selçuk’a “Evinde bilgisayar olmayan çocuklar tespit edilmiş midir? Çocuklarımızın geri kalmamaları için bilgisayar, internet ve televizyon ihtiyaçları karşılanacak mıdır? İhtiyaçlar için çalışma başlatılmış mıdır” sorularını yöneltti. Selçuk, önergeye verdiği yanıtta ise “Erişemediğimiz öğrenciler var” açıklamasıyla çelişti. Selçuk, “Öğretmen, öğrenci ve velilerimiz tüm sınıflara ait içeriklerin yer aldığı EBA üzerinden istedikleri tüm ders içeriklerine erişim sağlayabilmektedir” dedi. Selçuk, aynı zamanda, anlaşmalı operatörler üzerinden ücretsiz internet imkânı sağlandığını belirtti.

“İMKANI OLMAYAN AİLEYE YARDIM EDİN”

Selçuk’un yanıtını değerlendiren CHP’li Kaya, “Uzaktan eğitim yapabilmenin koşulu her evde internet, televizyon ve bilgisayar olmasıdır. Bu koşulların hiçbiri yok. Sorduğumuz sorular çok açıktı. Ama bu sorulara Milli Eğitim Bakanı hiçbir yanıt vermiyor. Ya biz sorumuzu iyi anlatamadık ya da bunlar okuduğu sorulara doğru yanıt vermiyor. Saray hükumetine çağrımdır: Milli Eğitim Bakanlığı’na bu sorunları çözmek için ihtiyacı olan ek bütçeyi verin. İmkânları olmayan ailelere yardım yapın. Uzaktan eğitim ancak öyle karşılık bulabilir. Bizi yanıltmayın, sorunu çözün” dedi.

Babası tutuklu Yusuf’un otizm oranı bir yılda yüzde 30 arttı

medyabold
Devamını Oku »

Babası tutuklu Yusuf’un otizm oranı bir yılda yüzde 30 arttı

Yüzde 64 otizm teşhisi konulan 6 yaşındaki Yusuf Halis Çetin’in engellilik oranı bir yıl içinde yüzde 30 arttı. Babası cezaevinde tutulan Yusuf artık yüzde 90 otizmli.

SEVİNÇ ÖZARSLAN
BOLD ÖZEL – Üç yaşındayken otizm teşhisi konulan Yusuf Halis Çetin’in, engellilik oranı yüzde 90 oldu. Babası 1 yıldır Silivri Cezaevinde tutuklu olan Yusuf’un annesinin verdiği bilgiye göre, babasından uzak kalmak Yusuf’un sağlığını hızlı bir şekilde etkiledi. Öfke nöbetleri ve davranış problemleri arttı. Yaşadığı ayrılık travmasından sonra kazandığı becerileri kaybetti ki, bunlardan biri tuvalet eğitimi. Otizmli bir çocuk için bu beceri yaklaşık 6 ay -1 yıl gibi bir sürede kazanılıyor.

İstanbul Zeynep Kamil Hastanesi’nin 18 Ağustos 2020’de Yusuf’a verdiği son rapora göre Yusuf’un özel koşul gereksinimi artık yüzde 90-99 arasında oldu.

“BABANIN TERAPİLERE KATILMASI ONUN YARARINA OLACAKTIR”

Hem otizm hem de epilepsi hastası Yusuf Halis konuşamıyor, tek başına yemek yiyemiyor. Annesi Zehra Bilge Çetin, oğlunun 3 özel terapi aldığını, bu eğitimleri veren merkezlerin yazdıkları raporlarda eşi Özer Çetin’in terapilere katılmasının onun yararına olacağının belirtildiğini söyledi.

Zehra Bilge Çetin, “Yusuf’u götürdüğüm eğitim merkezleri ‘babanın seanslara katılması çok önemlidir, çocuğun üstün yararına olacaktır’ diye raporlar verdiler. Konuşma terapisti, fizyoterapist ve özel eğitim aldığı bir başka kurum daha var; üçü de aynı şeyi söyledi.” dedi.

RAPORLARI MAHKEMEYE SUNULDU

Eşinin yargılanacağı mahkemenin daha 29 Temmuz’da belli olduğunu ifade eden Zehra Bilge Çetin, “Yusuf’un raporlarını daha önce İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına sunduk. İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanacağı yeni belli oldu. Son raporlarla birlikte oraya da başvuracağız.” diye konuştu.

“BİR GÖRÜŞTE KAFASI YARILDI”

Normal bir çocuğu bakıp büyütmek bile çok zorken otizmli bir çocukla tek başına ilgilenmek anne için çok daha zor. İhtiyaç duyduğu terapilerinin, ilaç ve takviye edici ürünlerin, eğitimi desteklemek için kullanılan materyallerin pahalı oluşu tek başına bir ebeveynin işini daha da zorlaştırıyor.

Bir de cezaevi ziyaretleri var. Babasını ziyaret edince çok mutlu olan Yusuf’u annesi mecburen görüş günlerine götürüyor. Zehra Bilge Çetin, kalabalık, aşırı gürültü, sıra beklemek ve üst aramaları gibi cezaevi prosedürlerinin otizmli bir çocuğun gündelik hayatını olumsuz etkilediğini söylüyor. Bir ziyaret sırasında ise demir kapı açılmadığı için Yusuf’un sinirlendiğini, kafasını koruluğa vurunca yarıldığını ve 5 dikiş atıldığını anlatıyor:

“DUYGU BOŞALMASI YAŞADIĞI İÇİN GÖRÜŞLERDE UYUYAKALIYOR”

“Yusuf ile sabahın köründe yollara düşünüyoruz. Babasını görene kadar özellikle cezaevine girince Yusuf çok ağlıyor. Herkes bize bakıyor. Yusuf’a dışarıdan bakınca otizmli olduğu anlaşılmıyor. İnsanlar neden o kadar ağladığına anlam veremiyor. Babasını görünce çok mutlu oluyor. Normalde Yusuf’un çok zor uyuturum. Bazen 48 saat uyumadığı oluyor. Ama ne zaman görüşe gitsek daha oradan çıkamadan uyuyakalıyor. Kapalı görüşte de babasını görüyor, dokunamıyor, cama vurur vurur, sonra uyuyor. Aslında orası çok aydınlık bir ortam her kabinde ışık oluyor. Ve çok insan olduğu için gürültülü de bir yer. Böyle bir ortamda da uyuması mümkün değil ama uyuyor.”

Annesinin belirttiğine göre Yusuf’un babasını gördükten sonra uyumasını psikologlar duygu boşalması yaşadığı için rahatlamasına bağlıyor.

COĞRAFYA ÖĞRETMENİ

26 Ağustos 2019’da gözaltına alınan baba Özer Çetin (34), 2014’e belediyeler bağlı etüt merkezlerinde coğrafya öğretmeni olarak görev yaptığı için örgüt üyesi olduğu iddiasıyla yargılanıyor.

20 Ağustos 2014 doğumlu Yusuf Halis, evde sürekli anne babasıyla birlikte Silivri Cezaevinde çekindiği fotoğrafa bakıyor.

“Babamı bırakın! Hayattayken onunla beraber olmak istiyoruz”

medyabold
Devamını Oku »

Mera alanında dinamitle mıcır üretecekler

Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü, Edirne Keşan Beğendik’e ‘mıcır ocağı ve kırma-eleme tesisi’ inşası için Çevre ve Şehircilik Bakanlığına başvurdu. ‘Mera alanı’ sahada dinamitle çalışma planlanıyor. Bunun doğal hayata zarar vereceği belirtildi.

BOLD – Edirne Keşan Beğendik’te mera alanına yapılması planlanan ‘mıcır ocağı ve kırma-eleme tesisi’ tartışmalara yol açtı. Beğendik Belediye Başkanı Muhammet Örnek, Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğüne ait projenin tarım alanında yer aldığını ve bölgenin kaplumbağalar, tarla kertenkelesi, sığırcık, bıldırcın, gelincik, yabani domuz, beyaz göğüslü kirpi gibi birçok hayvanın yaşam alanı olduğunu kaydetti.

PATLATMA TEKNİĞİ İLE YILLIK 1 MİLYON 800 BİN TON MICIR ÜRETİLECEK

Cumhuriyet’ten Hazal Ocak’ın haberine göre proje dosyasında bölgede önceki yıllarda madencilik faaliyeti yapıldığı, sonrasında ruhsatın iptaliyle sahanın terk edildiği anlatıldı. Proje kapsamında 6,66 hektar ocak alanında patlatma tekniğiyle çalışılacağı, sahada yıllık 1 milyon 800 bin ton mıcır üretimi planlandığı aktarıldı.

BÖLGEDE DEPREM ETKİSİ OLUŞTURMA RİSKİ SÖZ KONUSU

Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci geçen günlerde başlayan proje kapsamında yıllık 390 bin kapasiteli kırma-eleme tesisi kurulmasının düşünüldüğü de ifade edildi. Üretilen malzemenin Çerkezköy-Kapıkule demiryolu yapım projesinde kullanılacağı bilgisi verildi. Beğendik Belediye Başkanı Örnek projeye itiraz edeceklerini söyledi: “Etrafında çiftlikler var. Tarım alanları içine giriyor. Dinamit ile çalışacaklar. Patlamalar burada deprem etkisi yaratır. Merkeze de yakın. Böyle bir etki hem doğaya hem de bizlere zarar verir. Neyle karşılaşacağımızı bilmiyoruz.”

Lise 1’lere korona kuşatması: Seyreltilmiş eğitim imkânsız

medyabold
Devamını Oku »

Irak Başbakanı Kazımi Türkiye’yi Beyaz Saray’a şikayet etti

Irak Başbakanı Mustafa El Kazımi, Beyaz Saray’da Başkan Donald Trump’la biraraya geldi. Kazımi, basın toplantısında Türkiye’nin askeri operasyonlarını gündeme getirdi ve saldırıların kabul edilemez olduğunu söyledi. 

BOLD – Irak Başbakanı Mustafa El Kazımi ve ABD Başkanı Başkan Donald Trump, görüşme öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kazımi, basın toplantısında, “Irak anayasası, Irak topraklarının herhangi bir komşu ülkeye saldırı yapılmasında kullanılmasına izin vermiyor. Bu durumu çözüme kavuşturmak için Türkiye’yle diyaloğa giriyoruz. Türkiye’yle olan bu meselenin çözülmesini ve komşumuz Türkler’in Irak’ın içinde bulunduğu şartları anlamasını dört gözle bekliyorum. Ancak bir kez daha söyleyeyim, Irak anayasası Irak topraklarının komşu bir ülkeye saldırı düzenlenmesinde kullanılmasına izin vermiyor” dedi.

TRUMP: ERDOĞAN’LA ÇOK İYİ İLİŞKİLERİMİZ VAR

Başkan Trump ise Amerika’nın, özellikle de kendisinin şahsen Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’la çok iyi bir ilişki içinde olduğunu kaydetti ve Amerika’nın da Türkiye’yle konuşacağını söyledi. ABD Başkanı, “Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’la çok çok iyi ilişkilerimiz var” diyerek sözlerini yineledi.

Trump, basın toplantısında Amerika’nın Irak’taki askeri varlığına da değindi. Trump, Amerika’nın Irak’ta artık çok az askeri olduğunu, bu birliklerin Irak’ta bulunmak zorunda kalmayacağı günü heyecanla beklediğini belirtti. Trump, bununla birlikte komşusu İran’ın olası bir hamlede bulunması durumunda Irak’a her zaman yardım edeceğini söyledi.

Nisan ayında Irak Başbakanı olan Mustafa Kazımi, ülkede aylar boyunca süren protestolardan sonraki 10 haftalık dönem içinde göreve gelen üçüncü başbakan oldu.

Trump’ın kara kutusu olarak bilinen Steve Bannon gözaltına alındı

medyabold
Devamını Oku »

Demokrat Başkan Adayı Joe Biden: Karanlık dönemi sonlandıracağım

Demokrat Parti Kurultayı’nın dördüncü ve son gününde başkan adayı Joe Biden, Delaware eyaletinin Wilmington kentinden partililere hitap etti. Demokrat Partili delegelere seslenen Joe Biden, “Karanlık dönemi sonlandıracağım” dedi.

BOLD – ABD’de Demokrat Partinin sanal ortamda gerçekleştirilen kurultayında Joe Biden, partinin resmen başkan adayı oldu. Biden, 22 dakika süren başkan adaylığını kabul konuşmasında Donald Trump’ı seçimlerde yenerek “ülkedeki karanlık dönemi sonlandıracağı” ve “bölünen halkı yeniden birleştireceği” sözünü verdi.

3 Kasım’da yapılacak 59. başkanlık seçimleri öncesinde 4 günlük Demokrat Parti Kurultayının son günü, Biden’ın resmen adaylığı kabul etmesiyle son buldu.

Memleketi Delaware’de sadece basın mensuplarının bulunduğu Chase Center’dan canlı yayınla kurultaya katılan Biden, ABD Başkanı Donald Trump’ı yenmek için tüm Demokratlarla birlikte var güçleriyle çalışacakları sözünü verdi.

Demokrat Parti Başkan Adayı Joe Biden ve Başkan Yardımcısı Adayı Kamala Harris

“AYRIMCILIK YAPMAYACAĞIM”

Biden, Başkan Trump’ın ülkede çok fazla öfke, çok fazla korku, çok fazla bölünmeye yol açtığını belirterek “Burada ve şimdi size söz veriyorum, bana başkanlığa emanet ederseniz, karanlığın değil ışığın müttefiki olacağım. İnsanlar için bir araya gelme zamanı artık geldi. Amerika’daki bu karanlık dönemin üstesinden gelebiliriz ve geleceğiz. Gururlu bir Demokratım ve partimizin bayrağını genel seçimlere taşımaktan gurur duyacağım. Bu nedenle, ABD Başkanı adaylığını büyük bir onur ve alçakgönüllülükle kabul ediyorum” dedi.

Biden, seçildiğinde ayrımcılık yapmayacağını, sadece partisini değil herkesi temsil edeceğini belirterek “Demokrat aday olurken, Amerikanın başkanı olacağım. Bana destek vermeyenler için de destek verenler için yapacağım kadar çok çalışacağım” dedi.

Biden, konuşmasının ardından başkan yardımcısı adayı Kamala Harris ve eşleriyle birlikte konuşmasını yaptığı Chase Center’daki dev ekranlara görüntülü olarak bağlanan partililere teşekkür etti.

Demokrat Parti Başkan Adayı Joe Biden ve eşi Jill Biden, Başkan Yardımcısı Adayı Kamala Harris

SANAL ALEMDE YAPILAN EN BÜYÜK ETKİNLİK

Daha sonra dışarı Chase Center’ın dışına çıkan Biden ve Harris, otoparkı araçlarıyla dolduran yüzlerce partiliye havai fişeği gösterileri eşliğinde el sallayıp teşekkür ettiler.

Dört gün süren Demokrat Parti Kurultayı sanal yolla yapılan en büyük siyasi etkinliklerinden biri olarak tarihe geçti.

Kamala Harris de salı günkü konuşmasıyla Demokratların başkan yardımcılığı adaylığını kabul ettiğini açıklamıştı.

Cumhuriyetçi Partinin de yine Kovid-19 salgınından dolayı sanal ortamda gerçekleştireceği kurultayın son gününde Trump’ın başkan adayı olarak 27 Ağustos’ta resmen ilan edilmesi bekleniyor.

Trump’ın kara kutusu olarak bilinen Steve Bannon gözaltına alındı

medyabold
Devamını Oku »

Lise 1’lere korona kuşatması: Seyreltilmiş eğitim imkânsız

Öğrenci sayısındaki artışa karşılık derslik ve bina yetersizliği özellikle bu yıl lise 1’inci sınıfa gidecekleri tehdit ediyor. Salgına karşı ‘seyreltilmiş eğitim’ uygulamasının mevcut tabloda imkânsızlığı bir an önce çözüm bulunmasını zorunlu kılıyor.

BOLD – Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) koronavirüs pandemisi sebebiyle bu sene okulların geç açılması ve seyreltilmiş eğitim uygulaması yoluna başvurulacağını açıkladı. Ancak altyapıdaki yetersizlikler bilhassa seyreltilmiş eğitimi neredeyse olanaksız hâle getiriyor.

BU YIL LİSE 1 SINIFLARINDA ÖĞRENCİ SAYISI 40-45’İ BULACAK

Cumhuriyet’ten Figen Atalay’a konuşan Eğitim İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım, duruma dair şunları söyledi: “Bu yıl liseye geçen ve LGS’ye giren öğrenci sayısı fazlalığı sebebiyle hem sınavla hem de sınavsız öğrenci alan okulların kontenjanı yüzde 40 kadar artırıldı. Ancak yeni sınıflar yapılamadı. Bu yıl lise 1 düzeyi öğrenci sayıları 40-45. Bu kadar kalabalık sınıfta ‘seyreltilmiş eğitim’ için öğrencilerin en az üç grup hâlinde okula alınması gerekecektir. Bu da bina sıkıntısı nedeniyle zor. Ayrıca resmi okulların yüzde 25’inde ikili eğitim varken buraların seyreltilmiş uygulamaya geçmesi imkânsızdır” diye konuştu.

AKP’nin tedbirsizliği vatandaşı hasta edecek

medyabold
Devamını Oku »

Tüketici güveninde gerileme sürüyor

Koronavirüs salgınının etkisiyle nisan ayında tarihi dip seviyeleri gördükten sonra hızla toparlanan tüketici güveni, temmuz ayının ardından ağustos ayında da geriledi. Temmuz ayında 60,9 olan endeks, ağustosta 59,6’a indi.

BOLD – Tüketici güveninde azalma devam ediyor. Temmuz ayında 60,9 olan tüketici güven endeksi, ağustos ayında 59,6’a geriledi. Hanenin maddi beklenti endeksi de ağustosta azaldı.

YÜZDE 2.2 ORANINDA AZALDI

Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi, ağustos ayında bir önceki aya göre yüzde 2,2 oranında azaldı. Temmuz ayında 60,9 olan endeks, ağustos ayında 59,6 oldu.

HANENİN MADDİ BEKLENTİLERİ DE AZALDI

Gelecek 12 aylık döneme ilişkin hanenin maddi durum beklentisi endeksi Temmuz ayında 80,6 iken, Ağustos ayında yüzde 3,5 oranında azalarak 77,8 oldu. Gelecek 12 aylık döneme ilişkin genel ekonomik durum beklentisi endeksi Temmuz ayında 82,2 iken, Ağustos ayında yüzde 3,3 oranında azalarak 79,5 olarak açıklandı.

TASARRUF ETME İHTİMALİ ENDEKSİ DİPLERDE

Gelecek 12 aylık döneme ilişkin işsiz sayısı beklentisi endeksi Temmuz ayında 61,0 iken, Ağustos ayında yüzde 2,5 oranında azalarak 59,5 oldu. Gelecek 12 aylık döneme ilişkin tasarruf etme ihtimali endeksi Temmuz ayında 19,9 iken, Ağustos ayında yüzde 8,8 oranında artarak 21,7 oldu.

Koronavirüs verileri açıklanmıyor ama ilaç harcamaları patladı

medyabold
Devamını Oku »

Saray kararnamesiyle İstanbul’da merkeze bağlı Takviye Hazır Kuvvet Müdürlüğü kuruldu

İstanbul’da Takviye Hazır Kuvvet Müdürlüğü kurulmasına ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gazetede yayımlandı.

BOLD – Hazır Kuvvet Müdürlüğü, doğrudan Emniyet Genel Müdürlüğüne bağlı çalışacak. İstanbul’da Takviye Hazır Kuvvet Müdürlüğü kurulmasına karar verildi. Cumhurbaşkanı Kararı, 21 Ağustos 2020 Tarihli ve 31220 Sayılı ve 2844 karar sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre, İstanbul’da Emniyet Genel Müdürlüğünün doğrudan merkeze bağlı taşra teşkilatı olarak Takviye Hazır Kuvvet Müdürlüğü kurulmasına karar verildi.

Koronavirüs verileri açıklanmıyor ama ilaç harcamaları patladı

medyabold
Devamını Oku »

Merkel ve Macron’un toplantısına Doğu Akdeniz, Libya ve Türkiye damgasını vurdu

Macron’un daveti üzerine Fransa’ya gelen Merkel ile yaptığı ortak basın toplantısında Doğu Akdeniz krizi, Libya meselesi ve Türkiye konusundaki iki ülkenin ayrılıkları su yüzüne çıktı.

BOLD – Almanya Başbakanı Angela Merkel, Fransa’nın Akdeniz kıyısındaki ünlü Cote d’Azur’da yer alan Cumhurbaşkanlığı yazlık rezidansında Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile görüştü.

Basın toplantısında Merkel ve Macron’un Doğu Akdeniz, Libya ve Türkiye konularına bakış açılarındaki farklılık gün yüzüne çıktı.

“AB ÜYELERİNİN  EGEMENLİKLERİNE SALDIRILARI KABUL ETMEYİZ”

Merkel ve Macron, Doğu Akdeniz’de hidrokarbon çıkarma yetkisi üzerinden yaşanan gerginliği azaltma konusunda Türkiye ve Yunanistan’a soruna diplomatik olarak masada müzakere ederek bir çözüm bulmaları yönünde çağrıda bulundu.

Doğu Akdeniz’de yaşanan durumun kritik olduğunu vurgulayan Merkel, “Bölgede istikrara ihtiyacımız var, gerilime değil” dedi.

Merkel, “Biz sorunların gerilimin tırmandırılarak değil, konuşarak çözülmesinden yanayız. Bu, bütün taraflar için geçerlidir” diye konuştu.

Merkel, Fransa ile Almanya’nın “Avrupa Birliği’nin (AB) üye devletlerinin egemenliklerine yapılan saldırıları kabul etmeyeceğini” vurguladı.

NİHAİ HEDEF BÖLGEDE GERİLİMİN AZALTILMASI”

Cumhurbaşkanı Macron da Doğu Akdeniz’de yaşanan hadisenin AB’nin egemenliğini savunma meselesi olduğunu ifade etti. AB üyesi olan Yunanistan ve Güney Kıbrıs ile dayanışma içerisinde olduklarını yineleyen Macron, sorunun aynı zamanda Akdeniz bölgesindeki istikrarla ilgili olduğunu söyledi. Almanya ile Fransa’nın her iki hedef üzerinde anlaştığını belirten Macron, nihai hedefin bölgede gerilimi azaltması olduğunu belirtti.

MACRON: TÜRKİYE CEZALANDIRILSIN

Merkel ile Akdeniz’deki güvenlik başlığı altında Libya’daki durumu da konuştuklarını belirten Macron, isim vermeden Türkiye’nin Libya’daki politikalarının cezalandırılmasını istedi.

Fransız lider, “Libya’da dış güçlerin silah desteği vermesini yasaklayan ambargo kararına uyulması önemli. Bizim önceliğimiz ateşkesi sağlamak ve Libya sorununun politik çözümü için çalışılması. Bunun için AB’nin İrini operasyonu güçlendirilmeli, ambargoyu delen ülkeler cezalandırılmalı” dedi.

Koronavirüs krizi nedeniyle oldukça zor bir dönemden geçildiğini ve AB’nin bu dönemde Avrupalı bir aktör olarak sesini duyurması gerektiğini belirten Merkel, bunun için de tek ses olarak hareket etmesi gerektiğini söyledi.

Merkel, “Libya’daki durumu uzunca ele aldık. BM’nin izlediği bir süreç var ama çözüme yardımcı olmalıyız. Libya, üçüncü ülkelerin kendi stratejileriyle çözüm bulacağı bir ülke değil. Kendi çözümünü bulmalı” diyerek Macron’dan farklı bir tutum sergiledi.

DOĞU AKDENİZ

Doğu Akdeniz’de tansiyonun yükseldiğini ve mutlaka düşürülmesi gerektiğini söyleyen Merkel, “Eğer Fransa ve Almanya güçlerini birleştirise ilginç bir çözüm bulunabilir. AB üyesi ülkelerin egemenlik haklarına saldırıyı kabul edemeyiz. Ama çözüm askeri değil diyalog, tartışma yoluyla bulunmalı” dedi.

Macron ise, “Bu konuda Avrupa için etkin bir eylem izlemeyi diliyorum. Hepimiz bu denize bir kaç kilometre uzaktayız. Mare Nostrum. Akdeniz….Tansiyonun düşmesi için işbirliği gerekiyor. Almanya ile birbirini tamamlayan bir yaklaşım içindeyiz” dedi.

Macron, şöyle devam etti: “Doğu Akdeniz’de de hedefimiz aynı. İkimiz de aynı şeyi istiyoruz: Bağımsızlığımız ve istikrar. İki tarafın da kendi tarihi var. Ama ortak bir hedefe ulaşmak için tamamlayıcı bir çalışma yürütmeliyiz. Ortak hedefimiz, tansiyonun düşmesi, bağımsızlığımıza ve üyelerimizin bağımsızlığına saygı ve yapıcı bir ajanda ile Akdeniz’de tüm tarafların bir araya gelmesi. Özellikle Türkiye… Türkiye ile, atılan provokatif adımların ardından yeniden bir yapılanma sağlanmalı, bizim haklarımıza saygı duyulmasını sağlamalıyız.”

“MACRON İLE DOĞAMIZ VE KARAKTERİMİZ FARKLI”

Doğu Akdeniz krizi karşısında farklı yöntemlerin izlenebileceğini belirten Merkel, “Sayın Macron ile doğamız ve karakterlerimiz farklı. Bu nedenle farklı tepkiler vermemiz de doğal. Doğu Akdeniz’de AB’li partnerlerimizle ortak hareket edebiliriz, ya da bölgeye savaş gemisi gönderebiliriz. Almanya olarak biz Türkiye ve Yunanistan’ın yeniden diyaloğa geçmesi yolunu seçtik. Biz genel bir projenin izlenmesini istiyoruz. Hangi stratejinin daha iyi olduğunu bilmek zor. Bu nedenle de birlikte çalışmaya devam etmeliyiz” diye konuştu.

Merkel’in sözlerine Macron, “Bir bölgesel gücün sınırları aşması karşısında, diplomasinin yanında, askeri güç kırmızı çizgisi olmadan söz konusu değil. Ama askeri güç de, diplomatik yol olmadan yıkıcı etki yapıyor, çünkü tansiyonu yükseltiyor. İkisini birden elde tutmak gerekiyor. Bizim yaptığımız da budur” karşılığını verdi.

CNN’e konuşan Miçotakis Türkiye’yi yanlış bilgi yaymakla suçladı

medyabold
Devamını Oku »

MHP’den Mansur Yavaş’a ‘kendini yakacak’ tehdidi

Cumhur İttifakı küçük ortağı MHP’de Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin danışmanlığını yapan Yıldıray Çiçek, Ankara Büyükşehir Belediyesinin MHP’li Gölbaşı Belediyesi’ni ‘kuşatmaya’ çalıştığını iddia edip tehditkâr konuştu: “Kendilerini yakacaklar.”

BOLD – Partisinin yayın organı Türkgün’deki yazısında, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin MHP’li Gölbaşı Belediyesi ile uğraştığını ileri süren Devlet Bahçeli’nin danışmanı Yıldıray Çiçek, gözdağı verdi. Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın ‘kendine çeki düzen vermesi gerektiği’ni söyleyerek “Ona MHP’li belediye başkanlarıyla uğraşma aklını veren kimse CHP ve İP’in benziniyle sadece kendilerini yakacaklarını bilmelidir” dedi.

HESAPÇI İNTİKAMCI DAVRANIŞLARINI ÖNLEMELİ TAVSİYESİ

Çiçek’in ‘Mansur Yavaş ‘Her kuşu öptün, bi kaldı Leylek’ öyle mi?’ başlıklı yazısında ilgili bölüm şu şekilde: “Ankara Büyükşehir Belediyesi adeta MHP’li Gölbaşı belediyesini kuşatmaya ve alanını daraltmaya çalışmaktadır. CHP’li Mansur Yavaş bunu kendisi organize ediyorsa kendine çeki düzen vermeli, yok eğer İP’in kontrol ettiği kadrosu yapıyorsa onların bu hesapçı, intikamcı davranışlarını engellemelidir.”

Arınç’tan ilginç Joe Biden çıkışı: Trump’ın karşısında kim varsa ondan yanayım

medyabold
Devamını Oku »

Mehmet Baransu tam 2000 gündür özgürlüğünden mahrum: Dreyfus’un başına gelmeyenleri yaşadı

Kapatılan Taraf gazetesi yazarı Mehmet Baransu, Balyoz Darbe Planı belgelerini yayımladığı iddiasıyla açılan davada 2 Mart 2015 tarihinden itibaren tutuklu yargılanıyor. Kardeşi Ahmet Baransu, “Kimseden merhamet beklemiyor ve kimsenin önünde eğilmiyoruz! Sadece hukuk ve adalet arayışı içerisindeyiz” diyor.

BOLD – Mehmet Baransu, Egemen Harekat Planı başlıklı savaş planlarını Taraf Gazetesinde yayınladığı iddiasıyla 2 Mart 2015 tarihinden itibaren Silivri Cezaevinde tutuklu bulunuyor. Baransu’ya “Devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etme, amacı dışında kullanma, hile ile alma, çalma,” “devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etme” ve “devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklama” suçlaması yöneltiliyor.

Türkiye’de cezaevindeki en uzun süredir tutuklu bulunan gazeteciler arasında yer alan Baransu’nun kardeşi Ahmet Baransu, sosyal medya hesabından tutukluluğa tepki gösterdi. Abisi Mehmet Baransu’nun 2 bin gündür özgürlüğünden mahrum olduğunu belirten Ahmet Baransu, “Abimin yasa dışı tek bir işi/suçu yok! Yasalarda suç olarak tanımlanan herhangi bir suça iştiraki yok! “Kanun da benim, yasa da benim” diyenlerin esiridir” ifadelerini kullandı.

Baransu, paylaşımlarında şunları belirtti:

100’DEN FAZLA DAVADA BİN YIL HAPİS CEZASI İSTENDİ

“1 Mart 2015 tarihinde hukuksuz bir şekilde gözaltına alınıp, özgürlüğünün elinden alınmasının üzerinden İKİ BİN GÜN geçti. Evet TAM TAMINA 2.000 GÜN.

Bu anlamlı fakat diğer taraftan bizler için son derece üzücü olan bu hadise karşısında, ağabeyimin bir kere daha sesi olmak ve tarihe not düşmek için hislerimi paylaşmak istiyorum:

Ağabeyimin yaşadıklarının ne Türkiye’de ne de dünyada emsali var. Tutuklandıktan sonra hakkında 100’den fazla dava açılan ve toplamda 1000 yıl üzeri ceza istenilen tarihteki TEK gazetecidir.

DREYFUS’UN BAŞINA GELMEYENLERİ DAHİ YAŞADI

Hayatının hiçbir aşamasında gizli saklı işi olmamış bir ailenin, her bireyini etkileyen “Baransu Davası”nın Fransa’da yaşanan“Dreyfus Davası”ndan hiçbir farkı yoktur. Hatta Dreyfus’un başına gelmeyenleri dahi yaşamış; eski eşine, kardeşlerine kadar bu olayın içerisine sokulmaya çalışılmıştır. Öte yandan, Dreyfus’u savunan bir Emile Zola varken, abim Mehmet Baransu en yakın gördükleri tarafından dahi hiçliğe mahkum edilmiştir. Birileri “hain” dese de o GERÇEKte bir KAHRAMAN!

Cesaretinin bedelini esaretle ödeyen ve mesleğin şerefini kurtaran YALNIZ(ca) bir Gazeteci! Belgesiz tek bir tane bile haberi yok!

Birileri onun yaptığı / verdiği haberlerin kaymağını yerken ve şimdilerde adını dahi ağızlarına almazken, Mehmet Baransu tam İKİ BİN GÜNDÜR özgürlüğünden mahrum, sevdiklerinden uzak!

Bir tarafta ballı milletvekili maaşları alanlar & köşe yazarlığından köşeyi dönüp kendisini gazeteci / yazar zannedenler; diğer tarafta bu ülke için her şeyini feda etmiş, çok ağır bedeller ödemiş ve ödemeye devam eden bir yazar!

Bir tarafta yazdıkları kitaplar sayesinde milyonlar kazananlar; diğer tarafta yazdığı kitaplar ve yaptığı haberlerle dünyada ses getiren, ödül alan ama elektrik, su faturasını ödeyemeyen “unutulmuş, yalnızlığa terk edilmiş” bir yazar!

TARİHTE BİR KARŞILIĞI OLACAK

Oysa Mehmet Baransu’ya da çok uçuk dünyalık tekliflerle gelmişlerdi de o; kalemini, onurunu satmamış ve bir an olsun düşünmeden yapılan teklifleri elinin tersiyle itmişti!

Eskiden beri süregelen ve hemen hiç kimsenin (gazeteci, milletvekili, avukat, insan hak. sav…), 2 BİN GÜNDÜR hukuksuz bir şekilde Silivri’de esir tutulan, abim gazeteci Mehmet Baransu’nun adını bir kez dahi olsa anmayışı karşısında derin bir üzüntü, onlar adına utanç duydum. Yanlış anlaşılmasın üzüntüm kendi adımıza değil; demokrat, insan hakları savunucusu diye anılan kişilerin bu tutumlarına karşıdır. Zira bunun tarihte bir karşılığı olacak, haklıya hakkı teslim edilirken, yapılanlara korku, kaygı ile susan, göz yumanların, ya da tekerlerine çomak soktu diye kin duyanların yaptıkları haksızlıklar da anlatılacaktır.

KANUN DA BENİM YASA DA BENİM DİYENLERİN ESİRİ!

Hani isimlerimizi Twitter ‘da, köşelerinizde yazmaya, sohbetlerinizde anmaya korkup, çekiniyorsunuz ya bilin istedim: abimin yasa dışı tek bir işi / suçu yok! Yasalarda suç olarak tanımlanan herhangi bir suça iştiraki yok! “Kanun da benim, yasa da benim” diyenlerin esiridir.

Ağabeyimin ve tüm ailemizin telefonları sadece yasal olarak değil yasa dışı da dinlenmiş, HTS kayıtları, banka hesapları, mal varlıkları incelenmiştir. Fakat herhangi bir yüz kızartıcı olay, kanunen suç sayılacak hiçbir eylem ve görüşme tespit edilememiştir. Karalama ve iftira kampanyalarında kullanılacak malzeme arayanlar her defasında elleri boş dönmüştür.

Kimseden merhamet beklemiyor ve kimsenin önünde eğilmiyoruz!

SADECE HUKUK ve ADALET ARAYIŞI İÇERİSİNDEYİZ!”

AYM cezaevinde işkence için “eziyet suçundan soruşturma” istedi ve tazminata hükmetti

medyabold
Devamını Oku »

Kariye Müzesi de ibadete açılıyor

Bizans döneminde yapılan ilk kiliselerden biri olarak bilinen Edirnekapı’daki Kariye Müzesi de ibadete açılıyor. Karar Resmi Gazete’de yayımlandı.

BOLD – Ayasofya Müzesi’nden sonra İstanbul’un Fatih ilçesindeki Kariye Müzesi’nin ibadete açılmasına ilişkin Cumhurbaşkanı kararı Resmi Gazete’de yayımlandı.

İstanbul’un fethinden sonra 1511’de camiye çevrilen ve 434 yıl cami olarak kullanılan Kariye, 1945’te Bakanlar Kurulu kararıyla müze yapılmıştı. Danıştay 10. Dairesi, Kariye Camisi’nin müze ve müze deposu olarak kullanılmak üzere Milli Eğitim Bakanlığına tahsis edilmesi kararını 11 Kasım 2019’da hukuka aykırı bularak iptal etmişti.

DİYANET’E DEVREDİLDİ

Resmi Gazete’de yayınlanan kararla birlikte, Kariye Camisi yönetiminin 22 Haziran 1965 tarihli ve 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 35’inci maddesi gereğince Diyanet İşleri Başkanlığına devredilerek ibadete açılmasına karar verildi.

Kariye, Bizans döneminde İstanbul’a yapılan ilk kiliselerden biri olarak anılıyor. Müzeyi ziyaret için son yıllarda yurt dışından özel turlar geliyordu. Civarda ev kiralayıp yaşayan ve kendilerini hacca gitmiş gibi hisseden Hristiyan ailelerin de olduğu biliniyordu.

AYASOFYA’DAN BİR AY SONRA

Danıştayın 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etmesi ve Erdoğan’ın ibadete açılması kararını onaylamasının ardından Ayasofya Müzesi ibadete açılmış, 86 yıl sonra Lozan Barış Antlaşması’nın 97. yıl dönümüne rastlayan 24 Temmuz günü Ayasofya’da namaz kılınmıştı.

AKP’li Numan Kurtulmuş Ayasofya’dan sonraki hedeflerini açıkladı: Kudüs

medyabold
Devamını Oku »

Ekonomide kriz büyüyor kapanan şirket sayısı artıyor

Ekonomik kriz ve pandeminin ekonomi üzerindeki olumsuz etkisi her geçen ay artıyor. Ekonomi ile ilgili açıklanan veriler derinleşen krizi net şekilde gösteriyor. TOBB’un açıkladığı şirket istatistiklerine göre geçen ay kapanan şirket sayısı yüzde 35,34 arttı.

BOLD – Kurulan şirket sayısı temmuzda, bir önceki aya göre yüzde 6,32 artarak 10 bin 202 olurken, kapanan şirket sayısı yüzde 35,34’lük artışla 1.505 olarak kayıtlara geçti.

HAZİRANDA DA 1.112 ŞİRKET KAPANMIŞTI

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, temmuz ayına ilişkin kurulan-kapanan şirket istatistiklerini açıkladı. Buna göre, temmuzda kurulan şirket sayısı hazirana göre yüzde 6,32 artarak 9 bin 596’dan 10 bin 202’ye yükseldi. Bu dönemde kapanan şirket sayısı da yüzde 35,34 arttı ve 1.505 oldu. Haziran ayında kapanan şirket sayısı 1.112 idi.

KAPANAN ŞİRKET SAYISI 7 BİN 251’İ BULDU

Temmuzda geçen yılın aynı ayına göre ise kurulan şirket sayısı yüzde 41,75, kapanan şirket sayısı ise yüzde 34,5 arttı. Kurulan şirket sayısı ocak-temmuz döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14,38 artarak 53 bin 957, kapanan şirket sayısı da yüzde 9,33 artarak 7 bin 251 oldu.

Koronavirüs verileri açıklanmıyor ama ilaç harcamaları patladı

medyabold
Devamını Oku »

Suyuna, toğrağına sahip çıkan köylüyü biber gazı ve copla bu hale getirdiler

Domates, biber ve zeytin tarlalarına Biogaz Elektrik Santrali kurulmasını istemeyen Çapaklı köylülerine müdahale eden jandarmanın cop ve biber gazıyla yaptığı şiddetin görüntüleri ortaya çıktı.

BOLD – Manisa Salihli’ye bağlı Çapaklı Köyü sakinleri 17 Temmuz’dan beri tarlalarının ortasına kurulacak santral için mücadele veriyor. Köyün erkekleri coplanarak biber gazı sıkılarak gözaltına alındı. Yerde oturan kadınlar kalkanlarla ezildi. Yerlerde sürüklendi ve insanlık dışı muamelelere maruz kalarak topraklarından çıkarıldı.

Tarlanın ortasından geçen kaçak yolda nöbet tutan bir köylünün vücudunda, yakından sıkılan biber gazı nedeniyle kimyasal yanıklar oluştu. Darp edilen kadınlardan birinin ve davanın avukatlarından Seçil Ege, Çapaklı Köyü’nde yaşananları sosyal medya hesabında yazdı. Aynı zamanda Salihli Çevre Derneği Başkanı olan Ege, yapılanların işkence, haksız gözaltı ve görevi kötüye kullanma olduğunu söyledi.

DOZERLERLE GİRİP TARLAYI YOK ETTİLER

Seçil Ege’nin açıklamaları şöyle:

“Çapaklı Köyü’nün meyve ve zeytin bahçeleri, domates tarlaları ortasına kurulacak Biogaz Elektrik Santrali için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı “olumlu” karar veriyor. Ayrıca santralin alt tarafı köyün merası ve DSİ’nin bütün Gediz Ovasını, İzmir’in içme suyunu karşılayan 3 tane ana sulama kanallı geçiyor. Bu arada santralin kullanacağı bir yol yok. Bakanlık kararına iptal davası açıldıktan sonra sadece şirket için imar plan değişikliği ile köylünün tarlalarının içinden yol çiziliyor! Bu plan değişikliğine de dava açılmasına rağmen şirket dozerleriyle tarlalara girip yok açmaya başlıyor.

İKİ İPTAL DAVASI VAR

Elimizde iki tane İptal Davası, Müdahalenin Men’i Davası ve yol yapılmamasına dair İhtiyati Tedbir Kararı var! Ve hukuku umursamayan bir şirket ile kolluk kuvveti var!! Tarlalarından geçen kaçak yolda nöbet tutan, iş makinelerinin geçişine izin vermeyen köylünün en büyük dayanağı Anayasa ve mülkiyet hakkıdır, yaşam hakkıdır.

İŞKENCE, HAKSIZ GÖZALTI

Bu pasif direnişe yapılan müdahale ise işkence, haksız gözaltı ve görevin kötüye kullanılmasıdır! Köyün erkekleri coplanarak biber gazı sıkılarak gözaltına alındı. Ben dahil yerde oturan kadınlar, kalkanlarla ezilip, coplanıp, yerlerde sürüklenerek, karga tulumba taşınıp toprağımızdan çıkartıldık ve her bir araca jandarma erleri oturtularak iş makineleri geçirildi.

“BİZ EKMESEK NE YEYİP İÇECEKSİNİZ”

17 Temmuz’da başlayan hukuksuz girişim halkı ezerek başarıya ulaştırıldı. Hala anlamak istemeyen varsa müvekkillerimin sorduğu soruyu ileteyim: “Biz bu domatesi, biberi, zeytini ekmesek ne yeyip içeceksiniz?”

 

 

 

medyabold
Devamını Oku »

AKP’nin tedbirsizliği vatandaşı hasta edecek

Koronavirüs salgını sebebiyle risk grubundaki 20 ila 40 milyon kişinin grip aşısı olması gerekiyor. Ancak AKP iktidarı ek talepte bulunmadığı için bu yılki doz geçen seneki 1,5 milyon ile sınırlı kaldı. CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, “Öngörüsüz politikanın bedelini vatandaş ödeyecek” dedi.

BOLD – Türkiye’yi kuşatan Kovid-19 ile mücadelede baştan itibaren yanlış politika izlediği eleştirisine maruz kalan AKP iktidarının bir eksiği daha ortaya çıktı. 65 yaş üzeri nüfus, diyabet, böbrek, kalp ve diğer bazı kronik hastalıkları bulunan risk grubundakilerin olması gereken grip aşısında bu sene doz yetersizliği yaşanacağı belirtildi.

AÇIK ŞİRKET YAZIŞMALARINA DAHİ YANSIDI

Cumhuriyet’ten Mahmut Lıcalı’nın haberine göre CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, ülke geneli 20-40 milyon riskli insan bulunduğunu hatırlattı. Şirketlerin yazışmalarına göre 2020-2021 dönemi için aşı dozunun en fazla 1,5 milyon olacağını kaydetti. Aralarında yazışmalarda şu ifadeler kullanıldığını aktardı: “İlgili talep artışlarının karşılanması konusunda tüm dünyada talep edilen tedarik miktarlarının tam sağlanamaması durumu oluşabilir. Bu sebeple 2020-2021 sezonu için grip aşısı tedarikinde Türkiye geneli için toplam geçen yılki adetler civarında ve geçen yıllarda olduğu gibi ekim-kasım içerisinde başlamayı planladığımızı bildirmek isteriz.”

BİR VATANDAŞIN HAYATI TEHLİKEYE GİRERSE NE OLACAK

2019’da aşı yetmediği için kriz yaşandığını söyleyerek, Sağlık Bakanlığını öngörüsüzlükle itham etti: “Daha şubatta ek aşı talebinde bulunulabilecekken bu yapılmadı. 1-1,5 milyon doz aşı nasıl yetecek, merak ediyorum. Yüksek fiyatla diğer şirketlerden aşı temini çabasına girilecek. Halbuki şubatta mevcut firmadan yüksek miktarda aşı talep edilseydi normal aldığımız fiyattan daha çok aşıya ulaşabilecektik. Bu öngörüsüzlük nedeniyle bir yurttaşımızın sağlığı veya hayatı tehlikeye girse hesabını kim verecek?”

Cezaevlerinde korona verileri açıklanmıyor ama ilaç harcamaları patladı

medyabold
Devamını Oku »