27 Nisan 2019 Cumartesi

12 Eylül işkencecisi yargılanmadan öldü, askeri törenle uğurlanacak

12 Eylül darbesi döneminde Mamak Askeri Cezaevi Komutanı olan emekli Albay Raci Tetik, 88 yaşında İstanbul’da hayatını kaybetti. Tetik, 12 Eylül döneminde 4 yıl yönettiği Mamak Askeri Cezeaevi’nde yapılan işkencelerin baş sorumlusu olarak gösteriliyordu. Tetik, yargıya hesap vermeden gitti.

İstanbul’da, TSK Çamlıca Özel Bakım Merkezi’de uzun yıllardır kalan emekli Albay Raci Tetik, cuma günü akşam saatlerinde yaşamını yitirdi. Yarın İstanbul Selimiye Camii’nde öğle namazının ardından Tetik için askeri tören yapılacak. Daha sonra Tuzla Şifa Mezarlığı’nda toprağa verilecek.

Cumhuriyet’ten Alican Uludağ’ın haberine göre Tokat’ın Erbaa ilçesinde, 1931 yılında doğan Tetik, Temmuz 1980’de Mamak Askeri Cezaevi Komutanı olarak atandı. 12 Eylül darbesiyle birlikte cezaevini 4 yıl yönetti.

İLHAN ERDOST: ARTIK DÖVMEYİN, SABAH KIZLARIMI ÖPMEDEN ÇIKTIM

12 Eylül 1980 darbesinin ardından ağabeyi Muzaffer Erdost ile gözaltına alınan yayımcı İlhan Erdost, 7 Kasım 1980’de, Mamak Askeri Cezaevi’nde, askerler tarafından dövülerek, öldürüldü.

Cezaevine girişten koğuşuna götürülene kadar 4 jandarma er tarafından defalarca dövülen İlhan Erdost, bu sırada “Artık dövmeyin, sabah kızlarımı öpmeden çıktım” demişti.

Anayasanın geçici 15. maddesinin kaldırılmasından sonra 12 Eylül döneminde yapılan işkencelere ilişkin açılan soruşturmanın bir ayağını da Mamak Askeri Cezaevi oluşturdu.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 20 Şubat 2013’te talimatla Raci Tetik’in ifadesini aldı. “Cezaevinde görev yaptığım sürede Askeri Cezaevi Yönetmeliği’nin gereklerini yerine getirdim, disiplini sağladım” diyen Tetik, görevi süresince cezaevine 31 bin tutuklunun girip çıktığını, kimseye işkence yapmadığını, personeline işkence yapılması talimatı vermediğini öne sürdü.

O dönemde emrinde yüzlerce personel olduğuna işaret eden Tetik, hepsinin tek tek ne yaptıklarını bilemeyeceğini söyledi. Savcılık, soruşturma sonucunda 30 yıllık zamanaşımı süresi dolduğu gerekçesiyle Tetik hakkında takipsizlik kararı vererek, dosyayı kapattı.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER İLE YÜZLEŞMİŞTİ

TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu tarafından 20 Ekim 2012’de dinlenen Tetik, Mamak’ta işkence görenlerden HDP’li milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile de yüzleşmişti. Şu anda da cezaevinde olan Önder ile Tetik arasında şu diyaloglar geçmişti:

Önder: Beni tanıyor musunuz?

Raci Tetik: Kılığınızdan, kıyafetinizden ve şeklinizden -kusura bakmayın- şöyle bir baktım “Dışarıda bana söylenilen kimdi?” diye, sizi tanıdım. Orada yatanlardan birisiymişsiniz. Ben açık söylerim, hiç yalanım yoktur.

Önder: Kılığımdan kıyafetimden mi tanıdınız?

Tetik: Evet, çünkü burada herkes efendi gibi giyinmiş, ben bile efendi gibi. Siz böyle biraz daha halkvari giyinmişsiniz. “Olsa olsa budur” diye düşünerek, tanıdım. İçten söylüyorum.

Önder: Mamak’ta da böyle bir histeri içindeydiniz. Herkesi tek tip elbiseye sokmak yani niye milletvekili deyince “Efendi gibi giyinmek ve halk tipi giyinmek” diye tasnif ediyorsunuz. Tek tip elbise giydirilme zamanını hatırlıyor musunuz Sayın Tetik?

Tetik: Konusu çıktı ama benim zamanımda tek tip elbise giydirilmedi.

Önder: Peki, hiç kendiniz bizzat tutukluları cezalandırdınız mı? Mesela dövdünüz mü?

Tetik: Hayır. Ben niye döveyim.

Önder: Şerefiniz üzerine bunu söyler misiniz?

Tetik: Şerefim üzerine, Tanrı üzerine, milletim, vatanım üzerine yemin ederim. Dövmedim, fiske vurmadım.

Önder: Şimdi, birincisi, beni dövdünüz, ben kendimi katmayacağım işin içine ama yüzlerce…

Tetik: Hayır, hayır, hayır. Ben niye döveyim seni?

Önder: Esas duruş göstermediğim için.

Tetik: Oradaki görevli, subay, astsubay ve erlere belki hata yaptığı için kötü muamele yaptım ama hiçbir tutukluya ben manyak mıyım tutukluya… Askeri cezaevinin bir yönetmeliği var, ben aynen ona uydum kelime kelime.

Önder: Askeri Cezaevi Yönetmeliği’nde ‘Tabutluk’ tabir edilen zemin 1, 2, 3’ün altındaki yerleri…

Tetik: ‘Tabutluk’ siz tabir ediyorsunuz, orası ‘hücre’. Orayı yaptırdıktan sonra uslandınız. İçeride bir vukuat işleyen birisini zabıt tutuyorlar, getiriyorlar, ben de onaylıyordum.

Önder: Peki, hiç gözünüzün önünde tutuklular dövüldü mü?

Tetik: Benim gözümün önünde tutuklular dövülmedi. Ha, şunu söyleyeyim: Şu anda da belki kusura bakmayın sesim biraz fazla çıktı…

Başkan: Evet, çok yükseldi.

Tetik: Benim sesim çok gürdür. Benim sesim duyulunca herkes titrer.

Önder: Biz titremiyoruz öyle pek yani…

Tetik: Amma titremiyordunuz. Ha, bırak şimdi palavrayı bırak.

KENAN EVREN GAYRETLERİNİ TAKDİR ETMİŞTİ

9 Mayıs 2015’te ölen, 12 Eylül dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren de Raci Tetik’i o dönemde bir yazı yazarak takdir etmiş ve “Bitmek usanmak bilmeyen gayret içinde feragat ve titizlikle, birliğini en üst düzeye çıkararak örnek bir duruma getirdiği anlaşılmıştır” demişti. Ayrıca ‘bir adet kol saatiyle’ ödüllendirilmesine karar vermişti.

YAŞAR OKUYAN DA İFADE VERMİŞTİ

20112 Eylül işkenceleriyle ilgili soruşturma kapsamında mağdur sıfatıyla ifade veren dönemin Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Sekreter Yardımcısı Yaşar Okuyan, İlhan Erdost’u başına vura vura öldürenler arasında Mamak Cezaevi eski müdürü Raci Tetik’in de olduğunu söylemişti.

Okuyan, Ankara Cumhuriyet Savcısı Murat Demir tarafından yürütülen soruşturmada verdiği üç sayfalık ifadesinde şunları söylemişti: “Zeki Kaman ve Dürüst Oktay isimli iki komiser işkencecilerin başında bulunmaktaydı.

Bu iki komiser Bekir Bağ adlı ülkücü genci işkenceyle öldürdü. Ancak cezaevi doktoru Mehmet Yıldız intihar yönünde rapor verdi. (Yıldız’ın) o zamanki rütbesi teğmen ya da üsteğmendi. Daha sonra profesör unvanı aldığını duydum.”

 

 

medyabold
Devamını Oku »

Ticaret Bakanlığı: Türkiye’deki döviz birikimleri son 3 ayda 20 milyar dolar arttı

Ticaret Bakanlığı Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay, “Son 3 aylık dönemde döviz mevduat hesaplarındaki artış 20 milyar dolarları buldu. ‘Dolar arttı dövizden para kazandım’ demek kadar yanlış bir düşünce olamaz” ifadelerini kullandı.

Kahramanmaraş’ta düzenlenen “Türkiye Tekstil ve Hazırgiyim Sektör Kurulları Ortak Toplantısı”na katılan Turagay, iş insanlarına hitaben şöyle konuştu:

“Daralan bir iç talep var. Daralan bu iç talebi dışarıdaki taleple ihracata yönelterek, üretimimizle sanayimizi en üst nokta kapasite kullanmaya zorlamak, bir şekilde ihracatın getirdiği avantajları kullanmak durumundayız.

“SÜREKLİ BİR KRİZ POMPALAMASI VAR. BUNLARA ALDANMAYIN”

Maalesef sürekli bir kriz pompalaması var. Bu, insanların dövize geçmelerine neden oluyor. Bunlara aldanmayın. Bunlara bazen sanayicilerimiz de aldanıyor.

Yaklaşık son 3 aylık dönemde döviz mevduat hesaplarındaki artış 20 milyar dolarları buldu. Bu yanlış. Türk lirası ortada. Siz dövize geçtiğiniz zaman, yarın bir gün kriz olduğunda bu krizden olumsuz etkilenecek olan bizleriz.

Kısa dönemde ‘Dolar arttı dövizden para kazandım’ demek kadar yanlış bir düşünce olamaz. Bu ülke bizim. Bu ülke için hep beraber çalışmalıyız. Kendi kısa dönemlik çıkarlarımızı değil, uzun dönemli vatanın ve milletin çıkarlarını, onun sonucunda da kendi çıkarlarımızı bu yolla düşünmeliyiz.”

medyabold
Devamını Oku »

Dava düştü, Mamak Cezaevi’nin işkenceci albayı Raci Tetik öldü

12 Eylül darbesi döneminde Mamak Askeri Cezaevi Komutanı olan emekli Albay Raci Tetik, 88 yaşında İstanbul’da öldü. Tetik, 12 Eylül döneminde 4 yıl yönettiği Mamak Askeri Cezeaevi’nde yapılan işkencelerin baş sorumlusu olarak gösteriliyordu.

Cumhuriyet’ten Alican Uludağ’ın haberine göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 20 Şubat 2013’te talimatla ifadesi alınan Raci Tetik, Cezaevinde görev yaptığım sürede Askeri Cezaevi Yönetmeliği’nin gereklerini yerine getirdim, disiplini sağladım” dedi. Savcılık, soruşturma sonucunda 30 yıllık zamanaşımı süresi dolduğu gerekçesiyle Tetik hakkında takipsizlik kararı vererek, dosyayı kapattı.

YAZAR ERDOST İŞKENCECİYİ ANLATTI

12 Eylül 1980 darbesinin ardından ağabeyi Muzaffer Erdost ile gözaltına alınan yayımcı İlhan Erdost, 7 Kasım 1980’de, Mamak Askeri Cezaevi’nde, askerler tarafından dövülerek, öldürüldü. Cezaevine girişten koğuşuna götürülene kadar 4 jandarma er tarafından defalarca dövülen İlhan Erdost, bu sırada “Artık dövmeyin, sabah kızlarımı öpmeden çıktım” demişti.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER İLE YÜZLEŞTİ

TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu tarafından 20 Ekim 2012’de dinlenen Tetik, Mamak’ta işkence görenlerden HDP’li milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile de yüzleşmişti. İkili arasında şu diyaloglar geçmişti:

Önder: Beni tanıyor musunuz?

Raci Tetik: Kılığınızdan, kıyafetinizden ve şeklinizden -kusura bakmayın- şöyle bir baktım “Dışarıda bana söylenilen kimdi?” diye, sizi tanıdım. Orada yatanlardan birisiymişsiniz. Ben açık söylerim, hiç yalanım yoktur.

Önder: Kılığımdan kıyafetimden mi tanıdınız?

Tetik: Evet, çünkü burada herkes efendi gibi giyinmiş, ben bile efendi gibi. Siz böyle biraz daha halkvari giyinmişsiniz. “Olsa olsa budur” diye düşünerek, tanıdım. İçten söylüyorum.

Önder: Mamak’ta da böyle bir histeri içindeydiniz. Herkesi tek tip elbiseye sokmak yani niye milletvekili deyince “Efendi gibi giyinmek ve halk tipi giyinmek” diye tasnif ediyorsunuz. Tek tip elbise giydirilme zamanını hatırlıyor musunuz Sayın Tetik?

Tetik: Konusu çıktı ama benim zamanımda tek tip elbise giydirilmedi.

Önder: Peki, hiç kendiniz bizzat tutukluları cezalandırdınız mı? Mesela dövdünüz mü?

Tetik: Hayır. Ben niye döveyim.

Önder: Şerefiniz üzerine bunu söyler misiniz?

Tetik: Şerefim üzerine, Tanrı üzerine, milletim, vatanım üzerine yemin ederim. Dövmedim, fiske vurmadım.

Önder: Şimdi, birincisi, beni dövdünüz, ben kendimi katmayacağım işin içine ama yüzlerce…

Tetik: Hayır, hayır, hayır. Ben niye döveyim seni?

Önder: Esas duruş göstermediğim için.

Tetik: Oradaki görevli, subay, astsubay ve erlere belki hata yaptığı için kötü muamele yaptım ama hiçbir tutukluya ben manyak mıyım tutukluya… Askeri cezaevinin bir yönetmeliği var, ben aynen ona uydum kelime kelime.

Önder: Askeri Cezaevi Yönetmeliği’nde ‘Tabutluk’ tabir edilen zemin 1, 2, 3’ün altındaki yerleri…

Tetik: ‘Tabutluk’ siz tabir ediyorsunuz, orası ‘hücre’. Orayı yaptırdıktan sonra uslandınız. İçeride bir vukuat işleyen birisini zabıt tutuyorlar, getiriyorlar, ben de onaylıyordum.

Önder: Peki, hiç gözünüzün önünde tutuklular dövüldü mü?

Tetik: Benim gözümün önünde tutuklular dövülmedi. Ha, şunu söyleyeyim: Şu anda da belki kusura bakmayın sesim biraz fazla çıktı…

Başkan: Evet, çok yükseldi.

Tetik: Benim sesim çok gürdür. Benim sesim duyulunca herkes titrer.

Önder: Biz titremiyoruz öyle pek yani…

Tetik: Amma titremiyordunuz. Ha, bırak şimdi palavrayı bırak.

ÜLKÜCÜ YILMA DURAK: İŞKENCEDEN ZEVK ALIYORDU

Aynı komisyonda dinlenen mağdur Yılma Durak, “Hakikaten zulüm etmekten, işkenceden zevk alıyordu” demişti.

Tetik’in sıradan bir asker olmadığını vurgulayan Durak yaşadıklarını şöyle anlatmıştı:

“İşkenceden öldürülen arkadaşlar oldu, sakat kalanlar… İşkence tekniğini bilmedikleri için bazı arkadaşlarımızın ağzına 10 gün sadece pamukla su verip hayatta kalmalarını sağladık. Ülkücü de solcu da Raci Tetik adını duyduğunda aynı ürpertiyi yaşıyor. Bir albay nasıl işkencenin emrini verip onu seyreder?

kronos
Devamını Oku »

‘Zübeyir, cezaevinden aradılar Halime vefat etmiş’

KHK’lı ailelere yardım ettiği gerekçesiyle tutuklanan ve cezaevinde ihmal sonucu hayatını kaybeden Halime Gülsu maruz kaldığı hukuksuzluklarla gündemde. Ailesi ve milletvekilleri vefatının birinci yıldönümünde Halime öğretmeni anlattı.

Öğretmen Halime Gülsu’nun ağabeyi Zübeyir Gülsu, sosyal medya hesabında bir yıl öncesini hatırlattı. “28 Nisan 2018. Geçen yıl bu sabah saat 7 civarı telefon sesine uyandım, açmadım. Tahmin etmiştim abimin aradığını ve Halime’nin durumunun kötü olduğunu söyleyeceğini. Ama nereden bilebilirdim ki Halime’nin vefat edeceğini” diyen Zübeyir Gülsu, “oysa 25 Nisanda açık görüşe gittiğinde abim, hastalığından dolayı bitkin, halsiz, yorgun, durumu iyi değil demişti. Hiç aklıma gelmemişti durumunun çok kötüye gideceği… Yine hastaneye kaldırılır kontrolü yapılır tedavi edilir sağlığına kavuşur demiştim. Kendimce, dua dua yalvarmıştım” ifadelerini kullandı.

Ağabey Gülsu, o günü şöyle anlattı:

“Rabbime ama orası ceza-eza eviydi masumlar için. Cuma akşamı son bir haber geldi abimden. Halime’nin durumu ağırmış, bir şeyler yapmamız diye. Gece saat 1’e kadar tweet atıp yardım-dua istedik, gücümüzün yettiği kadar tanıdıklarımızdan, kardeşlerimizden…

Sonra mesaj geldi abimden, “Müsait misin?”

Abimi aradım, çaresizlik içinde yıkılmış. Bitkin bir ses tonu ile abim, “Zübeyir cezaevinden aradılar Halime vefat etmiş, cenazesini almaya Tarsus Devlet Hastanesi’ne gidiyorum. Gelişmeleri haber veririm” dedi.

Telefonu kapatmasına fırsat vermeden, “Ne zaman nasıl olmuş” dedim. Rahatsızlanmış, acile kaldırmışlar. Gece 2:30 gibi vefat etmiş” dedi.”

Zübeyir Gülsu, bu süreçte dayanışma gösterenlere de teşekkür ederek, “Bu vesile ile Kardeşim Halime için dua eden hatim okuyan, taziye dileklerini sunup hayır dualar eden tüm kardeşlerime, abilerime ablalarıma çok teşekkür ediyorum. Sizlerin duaları ve manevi desteklerinizle bizim acımız hafifledi. Rabbim sabır ve dayanma gücü verdi…” ifadelerini kullandı.

Halime Gülsu’nun annesi Zeynep Gülsu (66) ise Boldmedya‘dan Sevinç Özarslan‘a yaptığı açıklamada, “Kızımı öldürdüler, Allah da sizi tüketsin” oldu.

Anne Gülsu şunları söyledi:

“27 Nisan’da vefat etti kızım, bana 28 Nisan’ın sabahında söylediler. Buradaki oğlum öğrenince anneme ben diyemem demiş. Sabah kalktım, evde bir gariplik var. Saat 9-10 gibi bir adam börek alıp gelmiş. Pikniğe mi gidecekler diye düşünüyorum ben. Sonra kızkardeşim aradı, abim aldı telefonu eline. Öyle öğrendim. Ben zaten söylemiştim ‘Benim kızım çıkamaz oradan’ diye. Ağlayıp bağırma çağırma bizde olmaz zaten kızım. Dilimden dökülen ilk cümle ‘Kızımı öldürdüler, Allah da sizi tüketsin’ oldu.”

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ise, “Adalet yerini bulana kadar bu işin peşini bırakmayacağım” diyerek verdiği hukuk mücadelesine devam edeceğini belirtti.

HUKUKSUZLUĞUN SEMBOL İSMİ HALİME GÜLSU

1984 yılında Tarsus’ta dünyaya gelen Halime Gülsu, Gaziantep’te İngilizce öğretmenliği bölümünden 2015 yılında mezun oldu. Aynı yıl özel bir kurumda İngilizce öğretmeni olarak iş hayatına başladı. 15 Temmuz sözde darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL ve çıkarılan KHK’lar ile çalıştığı kurum kapatıldı. Mersin’e, annesinin yanına dönme kararı alan Gülsu öğretmen tarihler 5 Şubat 2018’i gösterdiğinde, ihtiyaç sahiplerine destek verdiği için, silahlı terör örgütü üyeliği suçlaması ile 2 haftalık gözaltı süresi sonrası, tutuklu yargılanmak üzere, 20 Şubat 2018 tarihinde Tarsus Kadın Kapalı Cezaevine gönderildi.

Halime öğretmenin uzun süredir mücadele ettiği ‘Sistematik Lupus Eritema Tozus’ (Hastalık: Deri, eklemler, kan, böbrekler ve sinir sistemi olmak üzere vücudun farklı organlarını etkileyen, kronik, otoimnun, halk dilinde Kelebek Hastalığı) hastası idi.

Bu hastalığı için yurtdışında da tedavi gördüğü sırada 15 Temmuz Darbe Girişim sonrası ülkesinde, haksız yere tutuklu bulunan ailelerin, dışarıda kalan yakınlarına, çalışabilecek durumda olmayan bayan ve çocuklara, yaşamlarını idame ettirebilmeleri için az daha olsa yardım edebilme düşüncesi ile Türkiyeye tekrar dönmüştü.

Gözaltına alındığı süreçte, Mersin Emniyeti Terörle Mücadele Şubeye sağlık raporları verilmesine rağmen, raporlar esrarengiz bir şekilde ortadan kayboldu. Gözaltında ara ara verilen ilaçlar, cezaevi sürecinde ortada rapor olmadığı söylenerek mutlaka kullanması ve yenilenmesi gereken ilaçlar kendisine verilmedi. Raporlar ortada olmadığı için hastaneye sevkine de müsaade edilmeyen Halime öğretmenin hayatı tam olarak bir kabusa dönüştü.

25 Nisan 2018 tarihinde geçirdiği atak sonrası Mersin Şehir hastanesine sevk edildi. Doktor kontrolünde olması gerekirken aynı gün tekrar cezaevine gönderildi.

Mersin’de geçen ay gözaltına alınıp, işkence gören kadınlardan biriydi Halime Öğretmen.

Cezaevine gönderildikten sonra iki defa komaya giren ve dili boğazına kaçan Halime öğretmene, cezaevi yetkililerine bildirimesine rağmen kimse müdahale etmedi. Yanında bulunan diğer tutukluların müdahalesi ile dili boğazından çıkartılarak tekrar nefes alması sağlandı. Cezaevinde kendi ihtiyaçlarını bile karşılayamayan Halime öğretmen, takılan serum ve parol tedavisi ile hastalığı geçiştirildi.

Vücudu sürekli mikrop kapan, tüm şikayetlere rağmen tedavisine izin verilmeyen ve 21 kişilik koğuşta durumu giderek ağırlaşan Halime öğretmen, 28 Nisan 2018 Cumartesi sabaha karşı Tarsus 3. Nolu Kadın Kapalı Cezaevinin A7 numaralı 21 kişilk koğuşunda vefat etti.

kronos
Devamını Oku »

Purge victim dies of heart attack in Turkish prison

Muzaffer Özcengiz, a dismissed teacher, who was jailed after a controversial coup attempt in Turkey on July 15, 2016 died on Sunday at a prison in the Çorum province. Özcengiz reportedly was in a solitary confinement for the last 14 months.

Özcengiz’s relatives told he suffered hypertension and diabetics. Ömer Faruk Gergerlioğlu, a human rights activist and deputy of the Peoples’ Democratic Party (HDP) wrote on his twitter account that Özcengiz’s medical analysis dated April 10 was so alarming that he should have been stayed in hospital, instead he returned to solitary confinement in prison.

Özcengiz was sentenced to 12 years and 6 months in prison due to alleged links to the civic faith-based Gülen movement. Following a coup attempt in 2016, the Turkish government launched a massive crackdown on followers of the movement under the pretext of an anti-coup fight as a result of which more than 150,000 people were removed from state jobs while in excess of 50,000 others were jailed and some 600,000 people have been investigated on allegations of terrorism.

There have been many cases of people who died in jail since 2016, some suspiciously, because they were denied crucial treatment or subjected to maltreatment or acts of torture.

The Stockholm Center for Freedom (SCF) reported in one of its studies titled “Suspicious Deaths and Suicides In Turkey” that there has been an increase in the number of suspicious deaths in Turkey, most in jails and detention centers where torture and ill treatment are practiced. In a majority of cases authorities ruled them as suicides without any effective, independent investigation.

Suspicious deaths have also taken place beyond prison walls amid psychological pressure and threats of imminent imprisonment and torture, sometimes following the release of suspects or just before their detention.

SCF compiled 126 cases of suspicious death and suicides in Turkey in a searchable database format.

The post Purge victim dies of heart attack in Turkish prison appeared first on Stockholm Center for Freedom.

from SCF
Devamını Oku »

Cumhuriyet journalists return to jail to serve their time

Several journalists and media staff who received prison sentences in a trial involving the Cumhuriyet newspaper arrived at the Kocaeli Courthouse on Thursday to start serving their time, Turkish media reported.

Önder Çelik, Musa Kart, M.Kemal Güngör, Hakan Kara, Güray Öz and Emre İper were later  put in Kandıra Prison after the court ruled the execution of their sentences.

The Cumhuriyet trial concluded with a total of 18 defendants, journalists as well as media executives and staff, being handed down various prison sentences.

The upholding of the sentences in February meant that those who received more than five years would be able to lodge an appeal with a higher court, while the eight who received shorter sentences would have no more remedies and would have to start serving their time.

A press freedom report by the Council of Europe recently qualified Turkey as the world’s largest jailer of journalists.

The country was also ranked 157th out of 180 countries in the 2019 World Press Freedom Index published by Reporters Without Borders.

The most recent figures documented by SCF show that 191 journalists and media workers were in jail as of April 22, 2019, most in pretrial detention. Of those in prison 95 were under arrest pending trial while 96 journalists have been convicted and are serving their time. Detention warrants are outstanding for 167 journalists who are living in exile or remain at large in Turkey.

The government also closed down some 200 media outlets, including Kurdish news agencies and newspapers, after  a controversial coup attempt on July 15, 2016. (SCF with turkishminute.com)

The post Cumhuriyet journalists return to jail to serve their time appeared first on Stockholm Center for Freedom.

from SCF
Devamını Oku »

Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali 17 Mayıs’ta başlıyor

Bu yıl 17-27 Mayıs tarihleri arasında 10.su gerçekleşecek Antalya Uluslararası Tiyatro Festivaline, Türkiye’nin yanı sıra İngiltere, Brezilya, Fransa ve Gürcistan’dan devlet tiyatroları eserleriyle katılacak. İzmir Devlet Tiyatrosunun Aspendos Antik Tiyatro’da sahneleyeceği Haldun Dormen’in yazdığı Kantocu adlı oyunla başlayacak festival, Muratpaşa ilçesindeki Haşim İşcan Kültür Merkezi Antalya Devlet Tiyatrosu ile Antalya Devlet Opera ve Balesine ait salonlarda devam edecek.

27 Mayıs’a kadar sürecek festivalde oyunlar saat 20.00’de başlayacak.

Festival programı ise şöyle:

17 Mayıs Cuma

– İzmir Devlet Tiyatrosu, Kantocu – Aspendos

18 Mayıs Cumartesi

– İzmir Devlet Tiyatrosu, Kantocu – Haşim İşcan Kültür Merkezi

– Fransa, Sıra dışı Zaman – Haşim İşcan Kültür Merkezi

19 Mayıs Pazar

– İzmir Devlet Tiyatrosu, Kantocu – Haşim İşcan Kültür Merkezi

– Fransa, Sıra dışı Zaman – Haşim İşcan Kültür Merkezi

20 Mayıs Pazartesi

– İspanya, Yıllana Şefler – Haşim İşcan Kültür Merkezi

– Brezilya, Henüz belli değil – Haşim İşcan Kültür Merkezi

21 Mayıs Salı

– İspanya, Yıllana Şefler – Haşim İşcan Kültür Merkezi

– Brezilya, Henüz belli değil – Haşim İşcan Kültür Merkezi

22 Mayıs Çarşamba

– İstanbul Devlet Tiyatrosu, Kosovalı Ali GYNT – Haşim İşcan Kültür Merkezi

– Bursa Devlet Tiyatrosu, Barbara’nın Doğumu- Haşim İşcan Kültür Merkezi

23 Mayıs Perşembe

– İstanbul Devlet Tiyatrosu, Kosovalı Ali GYNT – Haşim İşcan Kültür Merkezi

– Bursa Devlet Tiyatrosu, Barbara’nın Doğumu- Haşim İşcan Kültür Merkezi

24 Mayıs Cuma

– Ankara Devlet Tiyatrosu, Reis Bey – Haşim İşcan Kültür Merkezi

– İngiltere, The Band – Haşim İşcan Kültür Merkezi

25 Mayıs Cumartesi

– Ankara Devlet Tiyatsosu, Reis Bey – Haşim İşcan Kültür Merkezi

– İngiltere, The Band – Haşim İşcan Kültür Merkezi

26 Mayıs Pazar

– Diyarbakır Devlet Tiyatrosu, Güle Ağıt – Haşim İşcan Kültür Merkezi

– Gürcistan, Carmen – Haşim İşcan Kültür Merkezi

27 Mayıs Pazartesi

– Diyarbakır Devlet Tiyatrosu, Güle Ağıt – Haşim İşcan Kültür Merkezi

– Gürcistan, Carmen – Haşim İşcan Kültür Merkezi

kronos
Devamını Oku »

Barcelona 26. kez İspanya şampiyonu

Barcelona, 26. kez İspanya şampiyonu. La Liga’nın 35. haftasında Levante’yi konuk eden Katalan ekibi, Messi’nin 62. dakikada attığı golle rakibini 1-0 mağlup etti. Bu galibiyetle en yakın rakibi Atletico Madrid ile arasındaki 9 puanlık farkı koruyan Barcelona, bitime 3 hafta kala 26. şampiyonluğunu ilan etti. Barça, hem ikili hem de genel averajda Atletico Madrid’den üstün olduğu için Levante maçı sonrası şampiyonluğu doyasıya kutladı.

LİONEL MESSİ DE GOL KRALI

Levante maçında bu sezonki 34. golünü kaydeden Lionel Messi, krallık yarışında en yakın rakipleri olan takım arkadaşı Luis Suarez ile Real Madridli Karim Benzema’ya 13 gol fark attı. Krallık yarışında ikinci ve üçüncü sıraları paylaşan Suarez ve Benzema’nın 21’er golü bulunuyor. Suarez ve Benzema bir mucize gerçekleştirmezse Messi de krallığını ilan etti diyelibilir.

REAL İLE BARÇA ARASINDAKİ FARK 13’TEN 7’YE İNDİ

Tarihinde 26. kez La Liga şampiyonu olan Barcelona, son 15 sezonda 10, son 11 sezonda ise 8 defa şampiyonluk kupasını havaya kaldırdı. La Liga’da Barcelona’nın en büyük rakibi Real Madrid’in 33 şampiyonluğu bulunuyor. Bundan 15 yıl önce şampiyonluk sayıları Real Madrid’in 29, Barcelona’nın ise 16’ydı. Barça, son 15 sezonda 10 kez şampiyon olarak 13 olan farkı 7’ye düşürdü.

 

 

kronos
Devamını Oku »

Nazi Almanya’sının perde arkası

Nazi Almanya’sının Avusturya’yı ilhakının manipülasyon, kibir ve açgözlülük üzerine kurulu perde arkasını aktaran ÉricVuillard imzalı Gündem (L’Ordre du jour), Can Yayınları tarafından Nihan Özyıldırım çevirisiyle okura sunuldu. 2017 Goncourt Ödüllü kitap Alman endüstrisinin Nazilerle işbirliğini belgelerken günümüz siyasetinin içinde bulunduğu kriz konusunda da esaslı bir uyarı işlevi görüyor.

NPR, 2018 Yılın Kitapları seçkisinde yer verdiği kitap için şöyle diyor: “Bu canlı ve inandırıcı tarih yazımıyla ÉricVuillard göz göre göre boyun eğmenin tehlikelerine karşı uyarıyor ve en kötü senaryonun hiçbir zaman kaçınılmaz olmadığını öne sürüyor.”

20 Ocak 1933, Berlin kışının sert ama sıradan bir günüdür. Reichstag’ın konforlu salonunda, Alman endüstrisinin önde gelen yirmi dört baronuyla Nazi yetkilileri gizli bir toplantı gerçekleştirir. Toplantının gündemi, Nazi Sosyalist Partisi ve onun şansölyesinin iktidarı ele geçirmesi ve mutlak güç sahibi olması için finansman sağlamaktır. Bu açılış sahnesi, olabilecek en kötü çalkantılara nasıl rıza gösterildiğini belgeleyecektir.

12 Mart 1938. Avusturya’nın ilhakı gündemdedir. Tarihe geçecek grotesk bir gündür; haberler dehşet verici ve önü alınmaz bir güçle ilerleyen motorize bir Alman ordusu görüntülemektedir. Gelgelelim Goebbels’in harikulade propagandası gerçeği kesinlikle yansıtmamaktadır. Söz konusu hücum gücü, görünenin aksine oldukça yapaydır; Avusturya yollarındaki panzerler tek kelimeyle dökülmektedirler. Tarihe yön veren Avusturya zaferinin ardındaki karakter gücü ve kararlılık değil, göz boyama ve blöftür.

kronos
Devamını Oku »

Esenyurt’ta 40’a yakın apartman tahliye edildi

İstanbul’un Esenyurt ilçesinde meydana gelen çatlaklar nedeniyle 40’a yakın apartmanın tahliye edildiği öğrenildi. Tahliyelere ilişkin bilgi veren Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt, Ertuğrulgazi ve Orhangazi caddelerinde meydana gelen çatlaklarla ilgili sürekli ölçümlerin yapıldığını vurguladı.

İstanbul’un Esenyurt ilçesinde dün akşam bazı caddelerde çökme yaşandı.

Belediye Başkanı Bozkurt yaptığı açıklamada, “Vatandaşlarımız bu gece de evlerine gidemeyecekler. 40 civarında apartman tahliye edildi” dedi. Ölçümlerin sürekli yapılmaya devam edildiğini söyleyen Bozkurt, salı günü bütün kuyu açımlarının biteceğini duyurdu.

Esenyurt Güzelyurt Mahallesi Orhangazi Caddesinde dün akşam saatlerinde çatlaklar ve çökmeler yaşanmış ve binalar tedbir amaçlı ekipler tarafından boşaltılmıştı. Ekiplerin gün boyu zemin hareketlerini incelemeleri sürerken, Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt, çalışmalardaki son durum hakkında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Güzelyurt Mahallesi’ndeki çatlaklarla ilgili konuşan Başkan Bozkurt, “Şu anda 40’a yakın bina boşaltılmış durumda. Yaklaşık 15 saat ölçümlemeler sürekli devam ediyor. Herhangi bir zeminde oynama yok, gayet güzel stabil gidiyor.” dedi.

Mahalledeki inşaat alanlarını doldurduklarını belirten Bozkurt, “Dolma işlemi bitmediği için şu aşamada birçok büyük bir risk olmamasına rağmen yine kaymakamlık, valilikle görüştük. Bu akşamda vatandaşlarımızı misafir edeceğiz. Yarın orası dolacak, inşallah ondan sonra net rakamlar söyleyeceğiz.” ifadesini kullandı.

Risk altındaki tüm binalara izleme cihazı koyacaklarını vurgulayan Başkan Bozkurt, “Her binanın hareketini tek tek kontrol ediyoruz. Kuyular açılıyor, zemin hareketleri kontrol ediliyor. Dediğim gibi çok büyük bir risk görülmemekle beraber, vatandaşlarımız rahat etsin diye bu akşamda misafir edeceğiz. Burada önemli olan vatandaşlarımızın huzurlu bir şekilde muhafaza altına alınması.” dedi.

Bilirkişi raporu tamamlandı: Kartal’daki bina aşırı yük nedeniyle çöktü

medyabold
Devamını Oku »

Süper Lig’de birlik ve beraberlik günü

Devamını Oku »

Kartlar geleneksel hale geldi

Fenerbahçe, Süper Lig’in 30’uncu haftasında konuk ettiği Trabzonspor’la 1-1 barabere kalırken Teknik Direktör Ersun Yanal maçla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Maçın ardından önce yayıncı kuruluşa konuşan Ersun Yanal, oyundan ve maçın hakeminden duyduğu memnuniyetsizliğini dile getirdi. Tecrübeli çalıştırıcı “İki başlıkta konuşmak lazım.

Birinci başlık teknik yorum, ikincisi ise hakem” diyerek şöyle devam etti: Skor beni mutlu etmedi. Hiçbirimizin mutlu olmadığı hatta üzüldüğü bir sonuç oldu” ifadelerini kullandı.

Yusuf Yazıcı’nın golüyle geriye düşen Fenerbahçe’de taraftar uzatma dakikalarında gelen golle büyük sevinç yaşadı.

10 KİŞİ KALDIKTAN SONRAKİ DURUM

Takımının 10 kişi kaldıktan sonra verdiği reaksiyona övgüde bulunan tecrübeli çalıştırıcı, “Sadece oyuncularımızın 10 kişi kaldıktan sonraki tutumlarını övebiliriz. Sonuna kadar sonuca gitmek için mücadeleyi bırakmamalarını övebiliriz. Ancak Fenerbahçe bunları aşacak” değerlendirmesin yaptı.

FENERBAHÇE BU KADAR YIPRATILACAK BİR TAKIM DEĞİL

Hakemlerden yakınan Yanal, “Fenerbahçe bunlara, bu durumda oynamaya alışık bir takım değil ama bir taraftan da dünyanın en sayılı hakemlerinden biri Cüneyt Çakır… Biliyorsunuz bizim oynadığımız Kayseri maçıyla MHK değişti.

Fenerbahçe bu kadar yıpratılacak bir takım değil.  Fenerbahçe’yi de bu kadar kolay şekilde eksik bırakmaya kimsenin hakkı yok. Önümüzdeki birkaç günde medya ekibimizle bazı şeyler paylaşacağız.” ifadelerini kullandı.

GELENEKSEL HALE GELDİ

Oyuncularının gördüğü kartlara dikkat çeken Ersun Yanal, “Fenerbahçe’nin genetiğinde bu yok. Fenerbahçe oynadığı oyunla bu kadar kolay kartlar görmeyi, bu tavrı görmeyi hak etmiyor. Yitirdiğimiz oyuncuyla birlikte bu geleneksel hale geldi” diyerek sözlerini tamamladı.

 

medyabold
Devamını Oku »

Fener, Trabzon’dan bir puanı son anda kaptı

Devamını Oku »

Ahmet Ağaoğlu’dan Volkan Demirel’e “Analar doğurmadı daha onu”

Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, öncelikli olarak Fenerbahçe yönetimine ve taraftarına teşekkür etti. Kaleci Volkan Demirel’in açıklamalarına ise sert tepki gösterdi.

Ahmet Ağaoğlu, Volkan Demirel’in “Trabzonspor’da bir analizci ya da tercüman arkamdan bir şeyler dedi. Özür dilesin yoksa otobüsten alır özür diletirim” sözlerine cevap verdi.

Ahmet Ağaoğlu, “Trabzonspor otobüsünden adam almak kimsenin haddi değil, analar doğurmadı daha onu. Kimse kimseyi tehdit edemez, karşılığını en ağır şekilde görür. Ne olduğunu bilmiyorum, bir şey varsa kolluk kuvvetleri var. Biri Trabzonspor otobüsünden adam almaya kalkarsa çok ağır şeylerle karşılaşabilir. “ dedi.

BÖYLE İNSANI KENDİ TAKIMIMDA İSTEMEM

Ağaoğlu konuşmasının devamında ise şunları söyledi: “O insan dönüp kendine bakacak. İki maç oynanıyor, olaysız geçiyor, herhalde buna içerledi. Böyle bir insanı kendi takımımda bile istemem. Benim takımımda böyle biri olsa biletini keserim.

Bunlar hoş şeyler değil. Camialar arası sıkıntı yaratan ifadeler ve davranışlar. Yıllarca bu davranışlardan beslenen insanlar oldu. Sanırım devirleri kapandı, bu anlaşıldı ve canları yanıyor.”

medyabold
Devamını Oku »

Volkan Demirel: Onu otobüsten alır özür diletirim

Fenerbahçe kaptanı kaleci Volkan Demirel, Trabzonspor ile oynanan maçın ardından sert açıklamalarda bulundu.

Fenerbahçe kaptanı Volkan Demirel, Trabzonspor ile oynanan ve son dakika golüyle 1-1’lik eşitlikle sona eren maçın ardından tartışma yaratacak açıklamalar yaptı. Karşılaşmayı yedek kulübesinde tamamlayan deneyimli file bekçisi, yayıncı kuruluşa konuştu.

HERKES HADDİNİ BİLECEK

“Oynamadığım için buraya gelmemi gereksiz görenler olabilir.” diyerek söze başlayan Volkan Demirel şu açıklamalarda bulundu: “Biz kendi derdimize düşmüşüz, kimse bizimle uğraşamaz. Trabzonspor’un analizcisi midir, tercümanı mıdır nedir maçın ardından soyunma odasına girerken arkamdan gereksiz laflar söylüyor.

Gelsin benden ve camiadan özür dilesin, yoksa onu otobüsünden alır özür diletirim! Herkes haddini bilecek. Belki o doğduğundan beri biz burada yenilmiyoruz. Herkes haddini bilsin!”

medyabold
Devamını Oku »

Fenerbahçe uzatmada bir puanı kurtardı

Süper Lig’in 30’uncu haftasının kritik maçında Fenerbahçe, Trabzonspor’la 1-1 barabere kaldı. Karedeniz ekibi Yusuf Yazıcı’nın attığı golle maçı 1-0 öne geçti. 90+6’da ev sahibi takım Valbuena’nın golüyle beraberliği yakaladı.

Karşılaşmada Sadık Çiftpınar kırmızı kartla oyun dışı kaldı. Trabzonspor puanını 53’e çıkardı. Fenerbahçe ise 34 puana yükseldi.

FENERBAHÇE ÖNDE BASKI YAPTI

Geçen hafta deplasmanda kötü bir futbolla Alanyaspor’a 1-0 mağlup olan Fenerbahçe, üst üste 5 maçtır kazanan Trabzonspor’u taraftarı önünde yenerek özür dilemek istiyordu. Maçada istekli bir şekilde başlayan Sarı-Lacivertli takım, ilk toplara müdahale ederek Karadeniz ekibine oyun kurma yansı vermedi. Tarabzonspor ise kaptığı toplarla hızlı çıkma isteğindeydi. İlk olarak bunu Rodallega ile yakaladı.

Trabzonspor’un başarılı oyuncusu Abdülkadir Parmak orta sahada oldukça etkiliydi.

RODALLEGA DİREĞE TAKILDI

Karşılaşmanın 12’inci dakikasında Ayew’in orta alanda kaptırdığı top sonrası Yusuf Yazıcı çabuk oynadı. Sağ kanattaki Rodallega’yı gördü. Rodallega’nın sağ çaprazdan attığı şut Skrtel’den sekerek direğin içine çarptı. Sahaya dönen topu savunma uzaklaştırdı.

ABDÜKLADİR ÖMÜRDEN PAS YUSUF YAZICIDAN GOL

Trabzon bu tehlikeden kısa bir süre sonra golü buldu. 16’ıncı dakikada Rodalega’nın direkten dönen pozisyonunu hazırlayan Yusuf Yazıcı, bu sefer golü kendisi attı. Sol kanattaki Nwakaeme’den pası alan Abdülkadir Ömür, savunmanın arkasına doğru topu havadan gönderdi. Yusuf topu durdurmadan tek vuruşta aya içiyle golü kaydetti. Konuk Bordo-Mavili takım 1-0 öne geçti.

Trabzonspor Yusuf Yazıcı’nın attığı golle maçı uzun süre 1-0 önde götürdü.

SOLDADO’NUN ŞUTUNU UĞURCAN ÇIKARDI

Fenerbahçe golden sonra Trabzon kalesine daha baskılı gelmeye başladı. 26’da Sarı-Lacivertli takım gole yaklaştı. Trabzonspor’un kaybettiği topu ile direk kaleye giden Fenerbahçe’de Soldado ceza sahasına girmeden şutunu attı. Savunmaya çarpan top kaleci Uğurcan Çakır’ı da yanılttı. Ancak genç kaleci son anda alt köşeden çıkarmayı başardı.

Maçın ilk yarım saatlik bölümünden sonra Fenerbahçe, tüm hatlarıyla öne çıktı. Trabzonda kendi ceza sahası önüne kadar çekildi. Ancak iki takımda sürekli pas hatası yaptığı için pozisyonlar olgunlaşmadan kayboldu. İlk yarı 1-0 Bordo-Mavili takımın lehine sonuçlandı.

VALBUENA DİREĞİ GEÇEMEDİ

Fenerbahçe maçın ikinci yarısına beraberlik golü için oldukça hızlı başladı. Trabzonspor’a sahasından çıkma şansı vermeyen Kanarya, pozisyon üretmekte zorlandı. Valbuena’nın girişi ile bu sıkıntıyı aşmaya çalışan Fenerbahçe 61’de gole çok yaklaştı.

Organize gelen Fenerbahçe’de ortalanan topu Soldado geriye bıraktı. Valbuena topu durdurmadan voleyle kaleye gönderdi. Kaleci Uğurcan’ı geçen top direkten oyun alanına geri döndü.

Fenerbahçe 71’inci dakikadan itibaren Sadik’ın kırmızı kart görmesiyle oyuna 10 kişi devam etti.

FENERBAHÇE 10 KİŞİ KALDI

Sarı-Lacivertli takım, 71’de 10 kişi kaldı. Orta alanda nefis hareketlerle dört kişinin arasından sıyrılan Abdulkadir hızla ceza sahasına yöneldi. Geriden gelen Sadık Çiftpınar arkadan gelerek Abdülkadir’i düşürdü. Hakem Cüneyt Çakır, Sadık’a önce ikinci sarıyı ardından da kırmızı kartı çıkardı. Bu dakikadan sonra Fenerbahçe mücadeleye 10 kişi devam etti.

UĞURCAN ŞUTLARI ÇIKARDI

Fenerbahçe, 10 kişi kaldıktan sonra Trabzonspor’un üstüne gitmeye devam etti. Eljif Elmas ve Hasan Ali’nin şutlarını Uğurcan Çakır, yerinde müdahalelerle çelmeyi başardı. 90’da Nabil Dirar genç file bekçisi ile karşı karşıya topu auta attı. Karedeniz ekibi, ev sahibi takım eksik kalmasına rağmen son bölümde bunu avantaja çeviremedi.

Fenerbahçe uzatma dakikalarında bulduğu golle maçı 1-1 bitirmeyi başardı.

VALBUENA SON SÖZÜ SÖYLEDİ

Karşılaşmanın 90+6’ıncı dakikasında Fenerbahçe eşitliği yakaladı. 10 kişi kaldığı dakikadan itibaren ortaya koyduğu direncin karşılığını Valbuena’nın serbest vuruşu ile değerlendiren Kanarya skoru 1-1’e getirdi. Son dakikada gelen bu gol Fenerbahçe’de büyük bir sevinç yaşatırken Trabzon’da ise üzüntüye dönüştü. Karadeniz ekibi 5 maçlık galibiyet serisinin ardından berabere kaldı.

 

medyabold
Devamını Oku »

Galatasaray advances to Turkish Cup final as log leaders Basaksehir fall at Goztepe

Second-placed Galatasaray increased their chances in the league title race as the leaders Medipol Basaksehir crashed to a 0-2 defeat by 17th placed Goztepe.

Goztepespor’s goals came in the 7th minute by Jerome and in the 85th minute by Deniz Kadah.

Basaksehir’s two goals were disallowed for offside after checking with the Video Assistant Referee (VAR).

Basaksehir’s loss to the Izmir club provides Galatasaray a great chance as the Lions already narrowed the point gap to only three points behind the leader with 59 points. Başakşehir has 62 points after the loss as of week 30.

Başakşehir secured only one win in the last five matches and suffered a defeat, losing 10 points in total. Galatasaray defeated Yeni Malatyaspor 5-2 on Thursday evening in an away match.

If Galatasaray wins against Atiker Konyaspor on Monday evening, the Lions will topple Başakşehir and be in the leading position with only four weeks to go before the end of the season.

However, Galatasaray faces a tough task against the powerful Besiktas. The Black Eagles earned five consecutive wins in the last weeks and achieved 10 wins in 13 matches in the second half of the league.

Second-placed Galatasaray will play a derby against Basaksehir on week 33 in a game sports commentators expect will decide the championship.

Galatasaray victory improves championship chances

The post Galatasaray advances to Turkish Cup final as log leaders Basaksehir fall at Goztepe appeared first on IPA NEWS.



from IPA NEWS https://ipa.news/2019/04/27/galatasaray-advances-to-turkish-cup-final-as-log-leaders-basaksehir-fall-at-goztepe/
Devamını Oku »

Minister confirms claims over Istanbul mayor’s attendance at football derby

Interior Minister Suleyman Soylu has confirmed claims that he urged Ali Koc, chairman of Fenerbahce – a Turkish Super League football club – to prevent Istanbul Mayor Ekrem Imamoglu from attending the Fenerbahce-Galatasaray derby on April 14, Diken news portal reported on Saturday.

Imamoglu, Istanbul’s newly-elected mayor from the main opposition secular Republican People’s Party (CHP), had attended a derby between Besiktas and Istanbul’s Basaksehir a day before, on April 13. Fans of the Besiktas football club sang “give the mandate to Imamoglu” during the derby, demanding the recognition of the electoral victory of the opposition.

The elected-mayor received his mandate 17 days after winning the local elections held on March 31, due to the ruling AK Party (AKP) appealing the results in Istanbul.

After attending the Fenerbahce-Galatasaray derby on April 14, Imamoglu spoke to the press, saying that the Fenerbahce and Besiktas chairmen had been threatened over the phone and told not to allow him to attend the derby.

Following Imamoglu’s claim, Turkish media reported that it was Soylu who called Ali Koc, one of Turkey’s richest businessmen and the president of Fenerbahce, as a warning to the CHP mayor-elect.

After Koc conveyed Soylu’s warning to Imamoglu, the mayor-elect told Koc that Soylu himself should have called him if there was a serious situation, according to news reports.

During a TV program on Haberturk on Friday, Soylu confirmed Imamoglu’s claims and said that he called Koc to ask him to stop Imamoglu from showing up at the derby in Istanbul, due to a risk of unrest.

“He [Imamoglu] went to the Besiktas match and people insulted our president there [because of him],” Soylu said, adding that he received intelligence of possible unrest during the Fenerbahce-Galatasaray derby because of Imamoglu.

“So, I called Ali Koc and told him a problem might arise there, and that he is the host of the event. After Ali said that Imamoglu had told him, ‘have the minister call me himself if the situation is serious,’ I said to Ali: ‘We fulfilled our responsibility, let’s take some measures now [to avert possible unrest],” Soylu further stated.

New mayor takes Istanbul council meetings live on air

The post Minister confirms claims over Istanbul mayor’s attendance at football derby appeared first on IPA NEWS.



from IPA NEWS https://ipa.news/2019/04/27/minister-confirms-claims-over-istanbul-mayors-attendance-at-football-derby/
Devamını Oku »

Ali Koç açıkladı, bir Galatasaraylı 500 bin lira verdi

‘Fener Ol’ kampanyası hakkında konuşan Ali Koç, bir Galatasaraylı’nın kulübe 500 bin lira verdiğini belirtti. Fenerbahça Başkanı Ali Koç, Yüksek Divan Kurulu Toplantısı’nda gündeme dair açıklamalarda bulundu.‘Fener Ol’ kampanyası ile ilgili olarak da Ali Koç, bir Galatasaraylı’nın kulübe 500 bin lira verdiğini açıkladı.

Takımın bu sezon ligdeki kötü gidişatı ve karşı karşıya kalınan mali tablo ile ilgili konular hakkında açıklama yapan Ali Koç, karşılaşılan mali tablonun beklenilenden çok daha kötü durumda olduğunu da belirtti.

DAHA İYİ PUAN TOPLADIK

Sezon başlangıcından bu yana arka arkaya alınan kötü sonuçların, sezonun ikinici yarısından itibaren daha iyiye gittiğini söyleyen Ali Koç, “Tarihin en kötü ilk devresini geçirdiğimizi ifade etmiştim. Tüm sorumluluğun bizde olduğunu söylemiştim. İkinci yarının daha iyi geçeceğini ve 5 de nokta atışı transfer yaptığımızı söylemiştim. İlk yarıya göre daha iyi bir puan topladığımızı söyleyebilirim.” dedi.

Ali Koç bu sezondan ders aldıklarını belirterek 2-3 pozisyonda oynayacak oyuncuların belirlendiğini açıkladı.

BU SEZONDAN ÇOK DERS ALDIK

Ali Koç, bu sezondan çok ders aldıklarlarını dile getirdi. Başkan Koç, hiçbir zaman mazeret üretmediklerini anlatarak, “En önemli ders, çok fazla değişikliği aynı anda yapmamızdı. Önümüzdeki sezonun planlamasını yapıyoruz. Bunun için çalışılıyor. Pozisyonlar belirlendi.” diye konuştu.
Gelecek sezonun takım içi planlamasına başladıklarını belirten Ali Koç, “Önümüzdeki sezonun planlamasını yapıyoruz. Pozisyonlar belirlendi. En az 2-3 pozisyonda oynayabilecek oyuncular ve profillerin hepsi şimdiden belirlendi. En büyük sıkıntı FFP.” ifadelerini kullandı.

DAHA DAR BİR TABLOYLA KARŞILAŞTIK

Yönetime geldiklerinde beklediklerinden daha kötü bir tablo ile karşılaştıklarını söyleyen Ali Koç, “Finansal sağlığımızın bozuk olduğunu zaten biliyorduk. Göreve başladıktan sonra beklediğimizden daha da dar bir tabloyla karşı karşıya kaldık. Bizi enkaz edebiyatı yapmakla suçluyorlar. Görevimiz olanları olduğu gibi size aktarmak.” yorumunda bulundu.

Başkan Ali Koç, vefat eden Can Bartu’nun heykelini dikeceklerini söyledi.

EFSANEYE YAKIŞIR BİR HEYKEL OLACAK

Geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Fenerbahçe’nin efsane oyuncusu ‘Sinyor’ Can Bartu’nun heykelini dikeceklerini söyleyen Başkan Ali Koç,”Can Bartu’yu ölümsüzleştirmek için, ilk yönetim kurulu toplantısında efsaneye yakışır bir heykel yaptırma kararı alacağız.” dedi.

HEDEFE ULAŞSAK BİLE KISA VADEDE NEFES ALDIRIR

Ali Koç, kulübün başlattığı ‘Fener Ol’ kampanyası hakkında da detaylar verdi. Projeyi çok titiz bir çalışmayla hazırladıklarını vurgulayan Koç, “Bu büyük bir planın küçük bir adımıdır. Hedefe ulaşırız, ulaşamayız, başka bir konu. Ulaşsak bile kısa vadede nefes aldırır. Rahatlamak için süre gerekiyor.

Önceden planlanmış, detaylıca kurgulanmış bir kampanyadır. Başka kulüplere baksaydık buna kesinlikle girmememiz gerekiyordu. Biz Fenerbahçe’yiz. Söz konusu Fenerbahçe olduğunda, Fenerbahçelilerin sadece maddi değil, manevi fedakarlıkları da cömertlikleri de hiçbir camiayla kıyaslanamaz.” şeklinde konuştu.

BİR GALATASARAYLI 500 BİN LİRA BAĞIŞ YAPTI

Ali Koç, Fener Ol kampanyasına ismini vermek istemediği bir Galatasaray taraftarının 500 bin lira bağış yaptığını duyurdu. Kampanyanın 22. gününde olduklarını hatırlatan Koç, sözlerine şöyle devam etti: “Bir Galatasaraylı kulübe 500 bin lira bağış yaptı. Katılım ve miktar olarak bizi motive eden seviyelere geldik.

Miktar olarak şu aşamada rakam vermeyeceğim. 12 Mayıs Pazar – 13 Mayıs Pazartesi iftar ile sahur arası önemli bir program yapılacak. Kampanyamıza katılan herkese buradan teşekkür etmek istiyorum.”

Koç Galatasaraylı birinin 500 bir lira verdiğini belirterek katılımın önemine değindi.

KATILIM SAYISI ÇOK ÖNEMLİ

Ali Koç kampanya için katılımın önemli olduğunu da değinerek, “Belirlediğimiz hedef hiçbir kampanyada hayal dahi edilmemiş rakamlar olduğu için, gidecek daha çok yolumuz var. Katılım sayısı çok önemli.

SMS, kredi kartı ve banka havale yoluyla 500 bin kişiye varmak üzereyiz. Mali kurtuluş savaşı olarak adlandırdığımız kampanyamıza destek olmanız gerekiyor. Olamayanların da etrafına bunu yayması, anlatması lazım.” şeklinde son durumu aktardı.

ZARAR 559 MİLYON LİRA

Fenerbahçe Kulübü Başkan Yardımcısı Burhan Karaçam, divan kurulu üyelerine konsolide gelir-gider tablosunu sundu. 2017 yılında sene sonu itibarıyla 598 milyon dönem zararı bulunduğunu vurgulayan Karaçam, 2018 senesinde gelirler toplamının 763 milyon liradan, 1 milyar 269 milyon liraya çıktığını belirtti.

2018 yılında 82 milyon lira faaliyet karına geçtiklerini ifade eden Karaçam, şu bilgileri verdi: “Geçmişten gelen yüklü borçlar olmasa, biz bu seneyi faaliyet karıyla kapatacaktık. Toplam sene sonu zararı 559 milyon lira olarak görünüyor. Bu tabloyu ilk defa sizlere, yönetim tarafından tüzük hükümlerine uygun olarak sunuyoruz. Sadece derneği değil, tüm kulübü görüyorsunuz.”

medyabold
Devamını Oku »

SP’li Ali Aktaş: İl başkanıyken Erdoğan’ın maaşını ödeyen bu teşkilat merkez binasını da alır

Erdoğan’ın “tabela var binaları yok” diyerek dalga geçtiği Saadet Partisinden yanıt: ‘Refah Partisi İstanbul İl Başkanı Erdoğan’ın maaşını ödeyen teşkilat ve bu milletin her fikirden yüz binlerce evladı bağışlarıyla yeni genel merkezini alır.’

Partisinin Kızılcahaman kampında Saadet Partisi’nin genel merkezinin mahkeme kararıyla boşaltılmasını değerlendiren Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan SP lideri Temel Karamollaoğlu’nu kasderek “Adama sormazlar mı, tabelası var, binası yok.” demişti. Erdoğan’a yanıt SP Antalya Belediye başkanı adayı Ali Aktaş’tan geldi. Aktaş “RP İstanbul il başkanıyken ona maaş ödeyen bu teşkilat ve bu milletin her fikirden yüz binlerce evlad bağışlarıyla yeni genel merkezini alır” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Saadet Partisi’nin Ankara’daki Genel Merkezi’nin mahkeme kararıyla tahliye edilmesine gönderme yaparak, “Adama sormazlar mı, tabelası var, binası yok.” demişti. Milli Görüş hareketinin merhum lideri Necmettin Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan ve damadı Mehmet Altınöz, SP tarafından genel merkez binasının kiralarının ödenmediği gerekçesiyle partiye dava açmış, genel merkezi yaklaşık 3 hafta önce tahliye ettirmişti.

VURURSUNUZ EYVALLAH DA ÖLMEZSEK SIKINTI

Erdoğan’a yanıt Saadet partili Ali Aktaş’dan geldi “Saadet Partisi için ‘Adama sormazlar mı, tabelası var, binası yok’ diye hakaret eden Erdoğan da şunu bilsin ki; RP İstanbul il başkanıyken ona maaş ödeyen bu teşkilat ve bu milletin her fikirden yüz binlerce evlad bağışlarıyla yeni genel merkezini alır” diye yazan SP’li Aktaş, “Tam da bugünler için söylenmiş gibi; ‘Vurursunuz vurursunuz eyvallah da; ölmezsek sıkıntı büyük’” ifadelerini kullandı. Aktaş yeni genel merkez binası için açılan banka hesap numaralarını da paylaştı.

medyabold
Devamını Oku »

Selçuk Özdağ’dan AKP’lilere Davutoğlu tepkisi: Çalın, zulüm edin mi demeliydi?

Ankara kulislerinde gündem AKP muhaliflerinin kuracağı belirtilen yeni parti. İddialara göre, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan ve Abdullah Gül liderliğinde iki ayrı parti kuruluyor.

Ahmet Davutoğlu’nun kuracağı öne sürülen yeni partide yer alacak isimler arasında adı konuşulan Selçuk Özdağ’dan partisine yönelik Davutoğlu tepkisi geldi.

KİBİRLİ OLUN, ÇALIN, ZULÜM EDİN Mİ DEMELİYDİ?

En Politik sitesinde bugün yayımlanan “Eleştiri Düşmanlık Değildir” başlıklı yazısında Özdağ, “Davutoğlu, Kibirli olun, çalın, liyakate önem vermeyin, adaleti bırakın, zulüm edin mi demeliydi?” diye sordu. Özdağ, “Foyası meydana çıkmaktan korkanlar her zamanki nobran, kaba, çıkarcı üslupları ile saldırmaya başladılar” dedi.

VEFA VE HUKUK TANIMAYAN ÜSLUP

Davutoğlu’nun tespitlerini tartmak ve değerlendirmek yerine onu suçlayan, itibarsızlaştıran bir üslubun tercih edildiğini ifade eden Özdağ, “Bu şu anlama geliyor, hiç biriniz konuşmayın, eleştirmeyin, yol göstermeyin bırakın bu şekilde devam etsin. Bu aşağılayıcı, vefa ve hukuk tanımayan üsluptan sonra insanlar hakkı, hakikati söylemeye cesaret edebilirler mi?” ifadelerini kullandı.

SEÇİM SONUÇLARI İLK İŞARET DEĞİL Mİ?

Özdağ şunları söyledi: “Her şeyden önce şunu bilmek lazım, hakkın ve milletin hatırı herkesin hatırından yüksektir. Söz konusu Allah’ın rızası ve milletimizin menfaatleri olursa kimsenin sözüne bakılmaz, doğru neyse o yapılır. Her şey iyi ve güzelse bu kriz niye? İnsanlar niye bu kadar hallerinden şikayet ediyorlar. Halkın halini görmeyen zamanı gelir vatandaş tarafından da görmezden gelinir. Şu seçimde alınan sonuç bunun ilk işaretleri değil mi?”

ÖYLE BİR NOKTADAYIZ Kİ SUSMAK İHANETTİR

Özdağ, “Öyle bir noktadayız ki susmak ihanettir. Konuşmak en azından yarın biz görevimizi yaptık rahatlık ve huzurunu verir. Söz zamanında söylenirse değerlidir, işte bu an o andır. Sözün söylenmesi, uyarıların yapılması gerektiği an. Olaylara dost- düşman zaviyesinden bakanlar her pozitif eleştiriyi hainlik veya vefasızlık olarak görebilirler. Bu doğru bir yaklaşım değil, gerçek dostluk sonu ne olursa olsun hakikati söylemektir” dedi.

BİR KİŞİYİ PARLATMAK İÇİN GERİ KALANLARI AŞAĞILAMAK!

Özdağ şunları dile getirdi: “Bugün kızgınlıkla karşılanan yarın zamanı geldiğinde takdir ve tahsinle karşılanır. Davutoğlu’na saldıranlar arasında AK partiye hizmet ve entelektüel kalite ve kalibre bakımından Davutoğlu ile yarışabilecek tek bir kişi çıkar mı? Dedikodu ve küfür yazarlığının ötesine geçmiş kaç kişi var? Bugüne kadar AK partiye faydalı olacak ne yaptılar? Bir kişiyi parlatmak için geriye kalan herkese hakaret etmek, aşağılamak mı gerekir? İnsan kendi meziyet ve yetenekleri ile büyür, başkalarının pohpohlamaları ile değil.”

ADİL OLUN, DOYMAYI BİLİN, ZULÜM ETMEYİN

Özdağ, Davutoğlu’nun eleştirilerini de hatırlattı: “CB sistemini gözden geçirin, bu ittifak bize yaramadı bir defa daha düşünün, yargı bağımsızlığını, kuvvetler ayrılığını sağlayın, adil olun, partiyi çıkarcılara teslim etmeyin,
oluk çocuğunuzun hırslarını dizginleyin, doymayı bilin, devlette liyakati esas alın, Meclisi güçlendirin, vefalı ve ahlaklı olun, istişareyi terketmeyin, kucaklayıcı, bütünleştirici bir dil kullanın, kibri bırakın, mütevazı olun, diyor.
Bunların hangisi yanlış. Kibirli olun, çalın, liyakate önem vermeyin, adaleti bırakın, zulüm edin mi demeliydi?”

Özdağ, “Sorun, birbirimizi dinlememek ve her eleştiriyi düşmanlık gibi görmektedir. Hayır, ne düşmanız ne de kimsenin kötülüğünü istiyoruz. Ülkemizin daha iyi yönetilmesini, partimizin hatalarını görmesini, insanlarımızın mutlu ve huzurlu olmasını istiyoruz, bunun neresi yanlış?” dedi.

AKP’li o isim, Davutoğlu’nun ekibinde yer alacak

medyabold
Devamını Oku »

Netflix Quentin Tarantino filminin genişletilmiş versiyonunu yayınladı

Netflix, Quentin Tarantino’nun 8. filmi The Hateful Eight’in 187 dakika uzunluğundaki genişletilmiş versiyonunu 4 bölüm şeklinde kullanıcısının beğenisine sundu. Genişletilmiş versiyonun Netflix Türkiye’de ne zaman yayınlanacağı şimdilik belirsizliğini koruyor.

ÜÇ SAATLİK TARANTİNO ŞÖLENİ
Quentin Tarantino‘nun 8. filmi The Hateful Eight; Amerikan İç Savaşı’nın bitmesinden birkaç yıl sonra, bir grup insanın tipiden kurtulmak için dağdaki bir konaklama yerine sığınmasını ve sonrasında yaşanan olayları konu alıyordu. Tarantino’nun western sularında yüzdüğü bu film; özellikle Ennio Morricone’nin imzasını taşıyan müziklerle hafızalara kazınmış, 70 mm formatında çekilen görüntüleriyle izleyicisine unutulmaz bir sinema deneyimi yaşatmıştı.

Netflix, The Hateful Eight’in genişletilmiş versiyonunu kullanıcılarıyla paylaştı. Kulaklarınıza inanamayacaksınız ama evet! Netflix, orijinalinden 20 dakika daha uzun olan filmin genişletilmiş versiyonunu The Hateful Eight: Extended Edition ismiyle yayınladı.

medyabold
Devamını Oku »

Prosecutions and convictions of “insulting Erdogan” 13 times higher than previous president

The number of people accused and convicted of “insulting the president” during the first three-year tenure of Turkish President Recep Tayyip Erdogan increased thirteenfold compared to the tenure of the previous president, Abdullah Gul.

“Insulting the president” is a crime in Turkey, according to the controversial Article 299 of the Turkish Penal Code (TCK). This crime could result in a four- year prison sentence, and even longer if committed through mass media.

The number of people who have been prosecuted and convicted according to Article 299 has risen rapidly since Erdogan assumed the presidency in 2014.

According to figures released on dogrulukpayi.com that are based on official statistics of the Ministry of Justice’s General Directorate of Judicial Records and Statistics, in Turkey, accusations of insulting the president have increased from 848 (Gul) to 12,173 (Erdogan), and actual convictions increased from 233 (Gul) to 3,221 (Erdogan).

The number of people prosecuted in 2014 was 132. In 2015, 2016 and 2017, the number of people prosecuted was 1,953, 4,187 and 6,033 respectively. The number of actual convictions was 40 in 2014, 238 in 2015, 884 in 2016 and 2,099 in 2017.

Convicted for “simply speaking out against the president”

“Turkish courts have convicted thousands of people in the past four years for
simply speaking out against the president,” said Benjamin Ward, Europe and
Central Asia acting director of Human Rights Watch (HRW) – an independent
human rights organization that investigates and reports abuse that occurs all
around the world.

For Ward, “insulting the president” should not be a crime, and Erdogan should
respect Turkey’s peoples’ rights to peaceful, free expression.

Turkey detains former police intelligence head for insulting president

The post Prosecutions and convictions of “insulting Erdogan” 13 times higher than previous president appeared first on IPA NEWS.



from IPA NEWS https://ipa.news/2019/04/27/prosecutions-and-convictions-of-insulting-erdogan-13-times-higher-than-previous-president/
Devamını Oku »

New mayor takes Istanbul council meetings live on air

Devamını Oku »

CHP’li Toprak: Kılıçdaroğlu’na saldırı iki saat içinde planlandı

CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, Kılıçdaroğlu’na yönelik saldırı organizasyonunun, CHP’nin şehit cenazesine gideceğini, Ankara Koruma Şube’ye bildirdiği andan sonra iki saat içinde planlandığını iddia etti.

Bir televizyon kanalında konuşan Toprak, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na Ankara Çubuk’ta bir şehit cenazesi sırasında düzenlenen saldırıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

O KOLTUKTA NİYE OTURUYORSUN?

Toprak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Bana haber verseydi gitmeyin derdim” ve “Cenazeye gideceklerine dair beni aramadılar” sözlerini “O zaman o koltukta niye oturuyorsun” diyerek eleştirdi.

KILIÇDAROĞLU’NA SALDIRIDA KRİTİK SAAT 10.03

Toprak sözlerini söyle sürdürdü: “Koruma müdürümüz oraya gidileceğini saat 10.03’te Ankara Koruma Şube’ye bildiriyor ve gerekli önlemlerin alınmasını istiyor. Burada vahim bir olay var. Vahim olay şu. Bu bir organizasyon. Bu organizasyon saat 10.03’te ‘Biz gideceğiz’ dedikten sonra iki saat içerisinde planlan bir organizasyon.”

DERİN BİR EL VAR, ONU ORTAYA ÇIKARMAYA ÇALIŞIYORUZ

Toprak, “Ben bu ülkede en genç devlet bakanlığını Ecevit hükümetinde yaptım. 30’lu yaşlarda milletvekilliğini yaptım. Devleti az çok tanırım. Birkaç dönem milletvekilliğim var. Başbakanlık koridorlarının tozunu yutmuş biriyim. Kimse bana diyemez ki iki saatte vatandaş orada organize oldu oraya gitti. Bunu bana kimse söylemesin. Burada derin bir el var. Biz onu ortaya çıkarmaya çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.

CHP, Süleyman Soylu hakkında suç duyurusunda bulundu, Soylu ‘şeref beratıdır’ dedi

medyabold
Devamını Oku »

More bathroom excesses of ruling party officials exposed by opposition mayors

Devamını Oku »

‘AK Party abolished positive law and morality’ – Ex-Constitutional Court head

Former Chief Justice of Turkey’s Constitutional Court, Hasim Kilic, lashed out at the ruling AK Party (AKP) for betraying original values of the party and accusing them of obliterating positive law and morality, according to a news report by the Sozcu daily on Friday.

Kilic, who retired in February 2015, spoke at the ‘Contribution to Fair Competition’ awards event on Thursday evening, hosted by the Competition Association in Ankara.

Pointing out that the ruling AKP has changed regulations of the Public Procurement Law at least 186 times, Kilic asked: “What is the reason for changing the law so many times?”

“Unfortunately, our friends [AKP] who came into power by emphasizing the importance of law and morality, have abolished both. Therefore, fair competition cannot be discussed [in Turkey],” Kilic said.

Zuhtu Arslan, head of Turkey’s Constitutional Court, also gave a speech at another event, which marked the 57th anniversary of the founding of Turkey’s highest court.

He urged judicial independence and impartiality for the full function of the rule of law and democracy in Turkey.

“Judicial independence is a must for the democratic rule of law. Judges and prosecutors should reject any kind of influence or pressure that could have a negative effect on their independence, implicitly or explicitly,” Arslan stated.

Cigdem Toker, a columnist for the Sozcu daily, who received an award at the event, underlined that the history of journalism is a history of conflict between political powers who hide the facts from the people, and the journalists who struggle to uncover those facts.

“It’s so valuable for me to be deemed worthy of this award at a time when journalists, scientists, and legal experts spend a significant amount of their life in courtrooms and jails because of the words they utter,” Toker said.

President Recep Tayyip Erdogan and the main opposition, secular Republican People’s Party (CHP) leader, Kemal Kilicdaroglu, were present at the event.

Erdogan and Kilicdaroglu shook hands but without a verbal greeting at their first encounter since the aftermath of the attack on the CHP leader during a soldier’s funeral last week.

Although one of the perpetrators of the attack was revealed to be an AKP member, Erdogan said there was no need for him to call Kilicdaroglu after the incident.

Following the attack in Ankara’s Cubuk district, President Erdogan made a public statement condemning violence.

Turkey’s top constitutional judge is reappointed as Erdogan appoints ex-AK party member renowned for slagging off the opposition

The post ‘AK Party abolished positive law and morality’ – Ex-Constitutional Court head appeared first on IPA NEWS.



from IPA NEWS https://ipa.news/2019/04/27/ak-party-abolished-positive-law-and-morality-ex-constitutional-court-head/
Devamını Oku »

Akit yorumcusu yanıldı mı bilerek mi sahte delil öne sürdü

Akit, 31 Mart seçimlerindeki usulsüzlük olarak ileri sürdüğü müşahit kartlarını 4 yıl önce manşetten haber yapmış

Akit Tv’deki bir programda 31 mart seçimlerine usulsüzlük karıştırıldığına dair gösterilen delilerin 4 yıl önceki seçimler için hazırlanan müşahit kartları oldu ortaya çıktı. Kartları hazırlayan LDP eski il başkanı Kemal Özkiraz zaten 4 yıl önce bu olayı manşetten haber yapmışlardı. 31 mart seçimleriyle ilgisinin bulunmadığını bilmemeleri imkansız ifadelerini kullandı.

Akit TV’de Gündeme Bakış programında, sahte müşahit kartları ile İstanbul seçimleri etki altına alındığı iddia edilmiş, görüntülerde Liberal Demokrat Parti (LDP) adına düzenlenen sandık müşahiti kartı ile 31 Mart seçimlerinde usulsüzlük yapıldığı öne sürülmüştü. LDP iddialar üzerine şu şekilde açıklama yapmıştı ‘Seçime girme hakkımızın henüz gasp edilmediği 2015 yılının müşahit kartımızla yapılan yayın gerçek dışı ve iftiradır. Bu iftira karşısında Akit TV(@akittv) ve Osmanlı Ocakları (@osmanllocaklari) hakkında suç duyurusunda bulunacağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz’

Bu arada sosyal medyadan açıklama yapan Kemal Özkiraz Liberal Demokrat Parti eski il başkanı olduğu dönemde kartları seçim sonuçlarını izlemek isteyen Oy ve Ötesi adlı sivil toplum kuruluşu üyelerinin isteği üzerine kendisinin hazırladığını söyledi. Özkiraz 2015’deki seçimler öncesinde olayı Akit’in ‘manşetten ihanet ve ötesi’  adlı haber ile duyurduğunu dolayısıyla 31 mart seçimleri ile ilgisinin olmadığını bilmemeleri imkansız olduğunu söyledi

medyabold
Devamını Oku »

Legal action to be taken against passenger who swore at airport staff

The passenger who rebuked an employee at Istanbul Airport on Thursday has been banned from the airline on which she traveled and has now been subjected to several investigations due to her insulting comments.

Funda Esenc booked a seat with Atlasglobal Airlines to fly from the new Istanbul Airport to Bodrum on Thursday 25 April. Due to a delay in the flight, the passengers’ boarding time was also delayed.

A female ground-service staff member, Tugce Selvi, was trying to explain the delay to the waiting passengers when she was faced with harsh verbal abuse from Esenc.

Esenc was captured on video, taken by other passengers, arguing with and firing insults at Selvi. The video went viral on social media and people took a firm stand against the insulting comments of Esenc.

In the recording, Esenc is heard shouting, “Think a little bit more instead of fattening your big ass! Don’t touch me! I do not touch gypsies! Street trash!” Other passengers who were also in the waiting area reprimanded Esenc for her impolite attitude.

As reported by Daily Sabah, Atlasglobal announced the cancellation of Esenc’s return ticket due to her immoral behavior, and her name was added to a list of people who are banned from flying with the airline.

Hours after the scandal broke out, the relevant airline posted on Twitter stating that they condemn the behavior of the passenger and assure that legal proceedings will be taken against her.

Reportedly, an investigation has already been launched by the Public Prosecutor of Istanbul’s Gaziosmanpasa district, under which boundaries the Istanbul Airport falls.

Selvi showed her gratitude towards the people who stood up for her and the airline in an Instagram post stating, “Thank you for your support.” She is expected to file a complaint against Esenc on Monday, claimed local media.

Footage of lawyer tortured by Erdogan’s guards reveal no insult on president

The post Legal action to be taken against passenger who swore at airport staff appeared first on IPA NEWS.



from IPA NEWS https://ipa.news/2019/04/27/legal-action-to-be-taken-against-passenger-who-swore-at-airport-staff/
Devamını Oku »

AKP’li Pendik Belediye Başkan Cin: ‘Binali Yıldırım’ın başkanlığını resmileştireceğiz’

Pendik Belediye Başkanı Ahmet Cin ‘belediye başkan adayımızı belediye başkanı olarak görüyoruz inşallah bunu resmileştireceğiz. Bu şarkı burada bitmez’diye konuştu.

Pendik Belediye Başkanı Ahmet Cin AKP’nin büyükşehir adayı Binali Yıldırım ile katıldığı cuma namazının ardından yaptığı konuşmada Binali Yıldırım’ı başkan olarak görüyoruz inşallah bunu resmileştireceğiz’ dedi. Sürecin devam ettiğini söyleyen Cin kendi adayları Binali Yıldırım’ belediye başkanı olarak gördüklerini belirterek ‘Bu şarkı burada bitmez’ dedi.

medyabold
Devamını Oku »

Merkez sağda yeni siyasi oluşum: Çoban Ateşi Hareketi

DYP’den eski isimlerin de olduğu Çoban Ateşi Hareketi altı ay içerisinde merkez sağda yeni bir parti kuracak. Yeni partide yer alacak isimlerden Avukat Gürkan Çakıroğlu, kuracakları partinin merkez sağdaki boşluğu dolduracağını ileri sürdü.

Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ile eski Ekonomi Bakanı Ali Babacan’ın yeni parti girişimleri gündemdeki yerini korurken, merkez sağda başka bir partinin temeli atılıyor.

İYİ PARTİ MERKEZ SAĞA HİTAP EDEMEDİ

İçlerinde DYP’den eski isimlerin de olduğu Çoban Ateşi Hareketi, yeni partinin çekirdeğini oluşturuyor. Altı ay içerisinde kurulması planlanan yeni partinin isimlerinden Avukat Gürkan Çakıroğlu, İyi Parti Şişli Örgütü’nde görev almış bir isim ancak partinin merkez sağ için bir söylem geliştirmediğini belirterek istifa etti.

2020’DE ERKEN SEÇİM BEKLİYORUZ

Aynı zamanda Çoban Ateşi Hareketi’nin sözcülerinden biri olan Çakıroğlu, merkez sağa seslenecek bir parti boşluğunun bulunduğunu belirterek kuracakları partinin bu boşluğu dolduracağını belirtti. 31 Mart seçimlerinden sonra oluşan siyasi tabloyu da değerlendiren Çakıroğlu, Türkiye’yi 2020’de erken bir seçimin beklediğini kaydederek, 31 Mart seçim sonuçlarının 1994 yılında yükselişe geçen ve 16 Nisan referandumunda tepe noktasına ulaşan siyasal islamın Türkiye’deki devrinin sonu anlamına geldiğini de ifade etti.

HERKESİ KUCAKLAYACAK BİR PARTİ OLACAK

Artı Gerçek’e konuşan Çakıroğlu, “Biz toplumun bütün değerlerini özümseyen, hiçbir mahalleyi ötekileştirmeyen, Türkiye’nin tam göbeğinde olan, Türkiye’nin bağrından çıkan bir söyleme ve harekete sahip olacağız. ‘Ocu bucu’ gibi klişelerinin içine hapsolmuş bir parti olmak istemiyoruz. Bizim hareketimiz Edirne’den Diyarbakır’a herkesi kucaklayabilen ve bu milletin değerlerine saygı duyan herkesi bünyesinde barındırabilecek bir hareket” dedi.

TRABZON’DAKİ SELİM, DİYARBAKIR’DAKİ BARAN

Çakıroğlu şunları dile getirdi: “Bizim hareketimizde Trabzon’daki Selim kadar Diyarbakır’daki Baran, camiye giden Ömer kadar cemevine giden Ali, İzmir’de ki laik teyze kadar Konya’daki hacı teyze kendisinden bir parça bulacak. Kendisini bu harekete, bu partiye ait hissedecek. Biz merkezdeyiz ama derseniz ki merkezin neresindesiniz, sağındayız.”

DYP’Lİ ESKİ İSİMLER VAR

Çakıroğlu partide yer alacak isimlere ilişkin ise, “Eski Bakanlarımızdan Rıfat Serdaroğlu, Bahattin Yücel gibi isimlerin yanı sıra eski İyi Parti GİK Üyesi Murat Uysal’da bulunuyor. Şimdilik bu isimleri vereyim.Türkiye’nin dört bir tarafında varız ve insanlar hareketi partiye dönüştürme adına çalışmalarına devam ediyorlar. Kişilerle, kurumlarla görüşmelerimiz oluyor. Çok yakın bir zamanda da dört bir koldan ciddi bir Anadolu turuna çıkacağız” dedi.

YÖNETİM ERDOĞAN’DA DEĞİL BAHÇELİ’DE

Çakıroğlu, 2020 yılında erken seçim beklediğini de aktararak, Cumhur ittifakını eleştirdi: “AKP gelinen noktada adım adım geriliyor. Bu saatten sonra daha da hızlı gerileyecek. Erdoğan görüyorsunuz ki hiçbir şey üretemiyor ve artık bırakın ülkeyi kendi partisini dahi yönetemiyor. Bu arada Cumhur İttifakında da yönetim Erdoğan’da değil Bahçeli’de.”

BAHÇELİ ECEVİT’E YAPTIĞINI ERDOĞAN’A YAPACAK

Çakıroğlu, “İktidar geri dönüşü olmayan yola gireli çok oldu. Siyasi olarak kendisini bitirdiği gibi kendisine el uzatan, omuz veren tüm diğer kesimleri de aldattı, istismar etti ve sonrasında da acı çektirdi. Kimse onlara artık inanmaz. Erdoğan’ın Bahçeli’ye olan ihtiyacı Bahçeli’nin Erdoğan’a olan ihtiyacından kat kat fazla bu sebeple ittifak Bahçeli istemedikçe çatırdamaz. Bahçeli bunu ister mi? Türkiye’yi resmen olmasa da fiilen yönetiyorken neden istesin ama AKP’nin kesin düşüşünü hissettiği anda da Ecevit’e yaptığını Erdoğan’a da yapar. Erdoğan’ın Türkiye İttifakı söylemi ise diğer tüm söylemleri gibi boş, konuşmaya bile değmez.” dedi.

Ahmet Takan: AKP içinden 30 vekil Haziran ayında istifa edecek

medyabold
Devamını Oku »

Ex-MP uncovers new footage of attack on Turkey’s main opposition leader

Journalist Barıs Yarkadas, who is also an ex-MP from the main opposition Republican People’s Party (CHP), has shared new footage on social media of the attack that targeted the CHP leader during a soldier’s funeral in Ankara.

According to a report on Sputnik Turkiye news portal, the footage shows people, mostly press members, being crushed in a stampede that occurred
when CHP leader Kılıcdaroglu was attacked by dozens of men during the funeral on Sunday.

Deniz Demir, a key advisor to the CHP head, is also seen in the video guarding Kılıcdaroglu against a serious injury.

Sharing the footage on his official Twitter account on Monday, Yarkadas said that it was sent to him by a journalist, who works for a news channel that
refused to feature the video of the attack.

“New footage of the vile attack on our chairman Mr. Kılıcdaroglu. Never forget it; never let others forget it!” he added.

The attack on Sunday took place in Cubuk district of Ankara during the funeral of Private Yener Kirikci, who lost his life in a clash between Turkish security
forces and the outlawed Kurdistan Workers’ Party (PKK) in the Turkey-Iraq border area.

All of the nine suspects, who were detained as part of a probe launched by the Cubuk Chief Public Prosecutor’s Office, were released with six of them being placed under judicial supervision.

Osman Sarigun, one of the perpetrators of the attack who was later identified as a member of the ruling Justice and Development Party (AKP), became a national symbol of political polarization in Turkey.

Hero status for attacker from AKP supporters

Supporters of President Recep Tayyip Erdogan’s ruling Justice and Development Party (AKP) treated Sarigun as a hero following this detention, to the
fury of opposition.

A hashtag was opened on his name and ruling party members and supporters objected to his arrest through social media.

Soon after it was confirmed that Sarigun was an AKP member, party’s spokesperson Omer Celik announced that he would be dismissed due to the attack.

Following Sarigun’s release, Metin Kulunk, ex-AKP lawmaker and a close associate of President Tayyip Erdogan, stated that he does not agree the decision to bar Sarigun from the AKP membership, saying that such a move would “upset the Turkish nation”.

President Erdogan and his ally Nationalist Movement Party (MHP) leader Devlet Bahceli’s rough discourse during the election period that aligned opposition parties with terror organizations contributed to a politically polarized environment in Turkey.

Critics claim that Interior Minister Suleyman Soylu, who ordered governors to keep CHP officials out of soldiers’ funerals in 2018, paved the way for the attack targeting Kılıcdaroglu.

Numerous government critics and opposition members have called on Soylu to resign his post in the aftermath of the attack.

Treatment of attacker as a hero exposes political divisions in Turkey

The post Ex-MP uncovers new footage of attack on Turkey’s main opposition leader appeared first on IPA NEWS.



from IPA NEWS https://ipa.news/2019/04/27/ex-mp-uncovers-new-footage-of-attack-on-turkeys-main-opposition-leader/
Devamını Oku »

Sabri Uzun’u Mehmet Ağar ekibi mi tutuklattı?

Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Sabri Uzun’un tutuklanması, devlet içinde güç dengelerinin yeniden Mehmet Ağar tarafından ele geçirildiğini gösteriyor.  Ağar ekibinin Sabri Uzun’la hesabı ise 28 Şubat’a dayanıyor.

Sabri Uzun, Cumhurbaşkanı’na hakaret ve terör örgütüne yardım suçlamalarıyla tutuklandı. Uzun Hizmet Hareketi’ne yönelik soruşturmalar, operasyonlar ve davalara en çok destek veren isimlerden biriydi. Hatta “in” isimli bir kitap bile yazdı. Ancak bu durum onu Hizmet Hareketi’ne yönelik bir soruşturmada tutuklanmaktan kurtaramadı.

Olayın başlangıcını 28 Şubat’ta Uzun ve Mehmet Ağar’ın emniyetteki ekibi arasındaki gerilime dayandıran Gazeteci Cevheri Güven, Sabri Uzun’dan Mehmet Ağar ekibinin intikam aldığı görüşünde.

 

medyabold
Devamını Oku »

İktisatçı Ümit Akçay: Dümen kilitlendi, kriz derinleşiyor

İktisatçı Ümit Akçay, ekonomi yönetiminin içinde bulunduğu açmazın, mevcut krizin daha da derinleşmesine ve süresinin uzamasına neden olduğunu belirtti. Akçay’ın yazısının tamamı şöyle:

1) KRİZ SÜRÜYOR, SÜRECEK

Önceki yazılarda da belirtmiştim ama tekrar etmekte fayda var. Ekonomi yönetiminin kullandığı propaganda diline aşina olmayanlar için hatırlatayım: ‘Ekonomideki dengelenme’ gördüğünüz yerleri ‘ekonomik kriz’ olarak değiştirirseniz, gerçekte yaşananın ne olduğunu daha iyi anlayabilirsiniz. 25 Nisan açıklamasında krizin sürdüğü belirtilmiş:

“… açıklanan veriler ekonomideki dengelenme eğiliminin devam ettiğini göstermektedir”

2) UTANGAÇ İYİMSERLİK VERİ İLE DESTEKLENMİYOR

Son iki açıklama metninde, merkez bankasının ihracat ile ilgili beklentisi değişiyor. Banka, bu yılın ilk toplantısında ‘dış talebin gücünü koruyacağı’ beklentisinde olduğunu ifade etmişti. Şüphesiz ki bu temelsiz bir iyimserlik idi.

Yılın ikinci toplantısında, bu temelsiz iyimserlik utangaç iyimserliğe dönüştü. Bugünkü toplantıda da bu yaklaşım değişmeden korundu. Ancak ihracattaki bu iyimserlik, verilerle desteklenebilmiş değil.

Örneğin dün Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD) tarafından yapılan açıklamada, beyaz eşya ihracatı Mart ayında % 6, Ocak-Mart döneminde de % 3 düştüğü belirtildi.

3) FAİZ İNDİRİMİ SİNYALİ 

Banka’nın açıklamasındaki en önemli değişiklik, önceki açıklamalarında yer alan ve aşağıda koyu renkle işaretlediğim ifadenin bugünkü açıklama metninden çıkarılması oldu:

‘Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları, para politikası kararlarının gecikmeli etkileri, maliye politikasının dengelenme sürecine vereceği katkı ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler yakından izlenerek ihtiyaç duyulması halinde ilave parasal sıkılaştırma yapılabilecektir.‘

Bu, Haziran toplantısında faiz indiriminin gündeme alındığı olarak algılandı ve TL’de sert hareketler görüldü.

4) PARA POLİTİKASI KİLİTLENDİ 

Normal şartlar altında, resesyonda olan bir ekonomide merkez bankasının faiz indirimi yaparak, ekonomik canlanmaya destek vermesi beklenir. Ancak Türkiye’deki yapısal kriz konjonktürü ve bunun döviz-faiz kıskacı olarak ortaya çıkması, para politikasının kilitlenmesine neden oluyor.

TL’nin yeni şoklarla değer kaybetmeye devam etmesi, merkez bankasının faiz indirimini sürekli ileriye öteliyor. Ancak zaten resesyonda olan bir ekonomide faizlerin yüksek seyretmesi, ekonomiyi daha fazla boğuyor.

Ekonomi yönetiminin bu açmazı, mevcut krizin daha da derinleşmesine ve süresinin uzamasına neden oluyor.

kronos
Devamını Oku »

İş cinayeti: İnşaatta göçük altında kalan işçi hayatını kaybetti 

Başakşehir, Şahintepe Mahallesi’nde bulunan okul inşaatının altyapı çalışmalarında saat 12.30 sıralarında göçük meydana geldi. İnşaatta çalışan 1 işçi toprak altında kaldı. İhbar üzerine olay yerine sağlık, itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi.

Göçük altında kalan işçiyi kurtarmak için çalışma başlatan ekiplere inşaatta çalışan işçiler de yardım etti. Ekiplerin yaklaşık 1 saat süren çalışması sonucunda göçük altında kalan işçi çıkarıldı. Sağlık ekiplerinin yaptığı ilk müdahalede işçinin hayatını kaybettiği tespit edildi. İşçinin cenazesi ambulansa alınarak morga götürüldü. Öte yandan olay yeri inceleme ekipleri göçüğün meydana geldiği alana şerit çekerek çevrede inceleme yaptı.

kronos
Devamını Oku »

Sri Lanka’da polis baskını: 6’sı çocuk 15 ölü

Şüpheli grupla polis arasında çıkan çatışmanın ardından evde 6’sı çocuk 15 kişinin cesedinin bulunduğunu ifade eden polis sözcüsü Gunasekara, üç şüphelinin de yaralandığını söyledi.

Gunasekara, öldürülenlerden bazılarının Paskalya gününde ‘saldırıları düzenleyenlerden olduğunun sanıldığını’ ifade etti.

KİLİSE VE OTELLERE BOMBALI SALDIRILAR DÜZENLENMİŞTİ 

Sri Lanka’da pazar günü Hristiyanlar için kutsal Paskalya ayini sırasında Kochchikade’deki St. Anthony’s, Katana’daki St. Sebastian ve Batticaloa’daki Meryem Ana kiliseleri ile başkent Kolombo’daki beş yıldızlı Shangri-La, Cinnamon Grand ve Kingsbury otellerine bombalı saldırılar gerçekleştirilmişti.

Bu saldırıların ardından başkent Kolombo’nun banliyöleri Dehiwala’daki konukevi yakınında ve Dematogoda’da üst geçit yakınında patlamalar olmuştu.

253 KİŞİNİN HAYATINI KAYBETTİĞİ AÇIKLANDI 

Sri Lanka makamları, saldırılarda 253 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Hükümet, Paskalya gününde yaşanan saldırılardan Ulusal Tevhid Cemaati adlı örgütü sorumlu tutmuştu.

Sağlık Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Rajitha Senaratne, örgütün saldırıları uluslararası bir terör şebekesinin desteğiyle gerçekleştirdiğinden şüphelenildiğini ifade etmişti. Bombalı saldırıları IŞİD üstlenmişti.

kronos
Devamını Oku »