28 Aralık 2019 Cumartesi

Devlet Bahçeli’den Libya tezkeresine tam destek

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Libya’ya asker gönderilmesini içeren tezkereye destek vereceklerini açıkladı. Tezkereye, MHP’li 49 milletvekilinin de olumlu oy kullanacağını kaydetti.

BOLD – AKP’nin Türk Silahlı Kuvvetleri’ne Libya’da görev verilmesine yönelik tezkere için milletvekillerine gönderdiği hazırlık yazısının ardından, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bir açıklama yaptı. Bahçeli, tezkereyi destekleyeceklerini duyurdu.

MHP lideri, “MHP, 2 Ocak 2020’de TBMM’nin olağanüstü toplanmasına ve Libya tezkeresinin görüşülmesine destek vermektedir. Tezkereye 49 milletvekilimizle olumlu oy kullanacağımızı herkesin bilmesinde yarar vardır” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise Libya’ya asker gönderilmesine karşı çıkmıştı. Kılıçdaroğlu, “Erdoğan’ı kefenle karşılayanlar Libya’ya gönderilsin” demişti.

MHP’yi eleştiren gazetecileri dayakla terbiye etmek istiyorlar: Son kurban Murat İde

medyabold
Devamını Oku »

Mahkemenin ‘su havzası’ dediği araziye bakanlık, AVM ve otel dikecek

Mahkemenin su havzasında olduğu için yapılaşmaya izin vermediği araziye Çevre ve Şehircilik Bakanlığı AVM, otel ve konut yapmak için imara açtı.

BOLD İstanbul 6. İdare Mahkemesi, Çekmeköy’de bulunan 187 dönüm askeri arazinin yapılaşmaya açan imar planlarını iptal etmesine karşın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, bu araziyi konut ve ticaret fonksiyonuyla yeniden imara açtı. Arazi, Ömerli içme suyu havzasının uzun mesafeli koruma kuşağında yer alıyor.

2017’DE İLK İMAR PLANI YAPILMIŞTI

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Çekmeköy Taşdelen Mahallesi’nde bulunan askeri alanla ilgili 28 Aralık 2017 tarihinde büyük ve küçük ölçekli imar planlarında değişiklik yaparak bölgeyi imara açmıştı. Ömerli içme suyu uzun mesafeli koruma sahası içindeki alanda, konut, iş merkezi, alışveriş merkezi, yönetim merkezi, otel, motel, rezidans, konaklama tesisleri gibi yapılar inşaasının önü açılmıştı. Şehir Plancıları Odası ve Mimarlar Odası İstanbul Şubeleri bu yeni planlara karşı dava açmıştı.

MAHKEMEDEN “KAMU YARARINA UYGUN DEĞİL” KARARI

İstanbul 6. İdare Mahkemesi’ne sunulan bilirkişi raporunda özetle yeni imar planlarının “orman mevzuatı ve su havzalarını koruma mevzuatına aykırı olduğu” belirtilmişti. Raporda ayrıca TOKİ’ye “Askeri Hastaneler” protokolü doğrultusunda devredildiği ve yapılan uygulamanın, imzalanan protokole uygun olmadığı da anlatıldı. Bilirkişi raporunu dikkate alan mahkeme de imar planlarının “şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, kamu yararına uygun olmadığı sonucuna” vararak iptal etmişti.

TİCARİ ALANLAR YAPILACAK

İptal kararının ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı aynı alana ilişkin yeni büyük ve küçük ölçekli imar planları hazırlayarak önceki gün askıya çıkardı. Alanın 79 bin 554 metrekaresi ticaret ve konut, 4 bin 315 metrekaresi sağlık tesis alanı, 3 bin 887 metrekaresi sosyal ve kültürel tesis alanı, 2 bin 35 metrekaresi teknik altyapı alanı, 15 bin 736 metrekaresi eğitim tesis alanı, 63 bin 672 metrekaresi park alanı, 3 bin 106 metrekaresi cami alanı ve 15 bin 445 metrekaresi de yol alanı olarak belirlendi.

YANDAŞ ÇEVRELERE VERİLİP BETONLAŞTIRILACAK

İnşaat mühendisi İbrahim Doğan alana yeniden konut, iş merkezi, alışveriş merkezi, yönetim merkezi, otel, motel, rezidans, konaklama tesisleri gibi yapıların inşa edilebileceğini hatırlatarak, “TOKİ’ye devri yapılan bu alan yandaş çıkar çevrelerine verilerek betonlaştırılacak. Bölgeye yeni nüfus ve yapı yoğunluğu getirilecek ve adeta doğal çevre yok edilecektir. Siyasi iktidar kentimize ihanette hız kesmiyor. Bu planları kabul etmiyoruz ve yasal süresi içinde itiraz edeceğiz” dedi.

Roboski’den 15 Temmuz’a giden yol: Gizlenen gerçekleriyle Roboski katliamı

medyabold
Devamını Oku »

MHP’yi eleştiren gazetecileri dayakla terbiye etmek istiyorlar: Son kurban Murat İde

MHP’nin politikalarını TV programları ve köşe yazılarında eleştiren gazeteciler bir bir saldırıya uğruyor. Sabahattin Önkibar, Yavuz Selim Demirağ ve Ahmet Takan’ın ardından son hedef Meral Akşener’in danışmanı Murat İde oldu.

BOLD – İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in danışmanlığını yapan Yeniçağ yazarı Murat İde, katıldığı bir televizyon programının ardından evinin önünde yumruklu ve sopalı saldırıya uğradı.

İde, KRT’de saat 11.00’de yayınlanan “Burası Çok Önemli” isimli programın ardından evine giderken, yol boyunca 3 araç tarafından takip edildi. İde, evinin önüne geldiği sırada 8 kişilik grubun saldırısına maruz kaldı.

Gazeteci İde, hem KRT’deki programları hem Yeniçağ gazetesindeki yazıları nedeniyle MHP tarafından eleştiriliyordu.

Odatv yazarı Sabahattin Önkibar, Yeniçağ gazetesi yazarı Yavuz Selim Demirağ ve Yeniçağ eski Ankara Temsilcisi Ahmet Takan da daha önce MHP’lilerin saldırısına uğramıştı.

Roboski’den 15 Temmuz’a giden yol: Gizlenen gerçekleriyle Roboski katliamı

medyabold
Devamını Oku »

Zulme dilsiz kalan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’tan “Sigara kesin haramdır” fetvası

Yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet, tecavüz, kul hakkı ve işkence gibi sayısız konuda açıklama yapmaktan kaçınan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, sigaranın kesin ve kati olarak haram olduğunu söyledi.

BOLD –  Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, sigaranın kesin ve kati olarak haram olduğunu ve sarhoş edici maddeler arasında sayıldığını söyledi.

BU BİLE HARAM OLMASI İÇİN YETERLİ

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Habertürk’te Veyis Ateş’in sunduğu programa konuk oldu. Programda sigaranın kesin bir şekilde haram olduğunu söyleyen Erbaş, “İnsanın bedeni mukaddestir. Bedeni beş açıdan korumak gerekiyor. Dinini korumak, aklını korumak, malını korumak, nefsini korumak, yani canı korumak, bir de nesli korumak. Sigaranın sadece birini bile korumaya engel olsa, bu bile haram olması için yeterli” dedi.

SİGARA SARHOŞ EDİCİ MADDELER ARASINDA SAYILIYOR

Sigaranın uyuşturucu özelliği bulunduğunu belirten Erbaş, “Kaldı ki beşine de zararı var. Dine zararı var, akla zararı var, mala zararı var, cana zararı var, nesle zararı var. Dine zararı, sigara sarhoş edici maddeler arasında sayılıyor. Sigara uyuşturucu vazifesi yapıyor. Uyuşturucuya götüren yol sigarayla başlar. Kesinlikle sigarada uyuşturucu özelliği var” dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı, okullarda Diyanete abone toplayacak

medyabold
Devamını Oku »

Bakan Selçuk’tan asgari ücretliye “gelecek yılı bekleyin” mesajı

Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, beklentilerin altında yapılan artış sonrası gelecek yıla işaret etti. 2021 için her iki tarafın da anlaştığı rakamlar üzerinden konuşacaklarını söyledi.

BOLD Türkiye’nin ‘çok yüksek gelişmişlik seviyesine sahip ülke’ kategorisinde yer aldığını belirten Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, asgari ücretle ilgili gelecek yıl her iki tarafın anlaştığı rakamlar üzerinden konuşacaklarını söyledi.

Beklentilerin altında açıklanan 2324 TL’lik asgari ücret için “İşçilerimizi enflasyona ezdirmedik” söylemiyle gündeme gelen Bakan Selçuk, katıldığı Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) 27’nci Olağan Genel Kurulu’nda asgari ücretliye gelecek yıl için umutlu olmaları yönünde mesaj verdi. Gelecek sene her iki tarafın kendi aralarında anlaşacaklarını belirten Selçuk, “Her iki tarafın masada sonuna kadar kaldığı; çünkü asgari ücret devletin anlaştığı rakam değil, aslında asgari ücret işveren ve işçinin anlaştığı bizim de kolaylaştırıcı olarak masada bulunduğumuz bir ücret seviyesi” dedi.

ÇOK YÜKSEK GELİŞMİŞLİK SEVİYESİNE SAHİBİZ

2002’den bu yana çalışma mevzuatında yeniklikler yaptıklarını vurgulayan Selçuk, “2020’ye girmeye hazırlandığımız şu günlerde Türkiye, 2002 Türkiye’sine göre çok daha ileri bir noktada. Kadın istihdamını Avrupa’da en çok artıran ülke olduk. Genç istihdamında önemli mesafe kaydettik. Geçtiğimiz günlerde açıklanan Birleşmiş Milletler İnsani Gelişme Raporu’na göre de ülkemiz ilk defa ‘çok yüksek gelişmişlik seviyesine sahip ülke’ kategorisine girdi” dedi.

Yeni yılda yüzde 22.5 zam geldi: Trafik cezaları ne kadar oldu?

medyabold
Devamını Oku »

Meclisin açılışının 100. yılına 15 Temmuz’lu kutlama

TBMM’nin açılışının 100. yılı dolayısıyla Meclis Başkanlığı’nın hazırladığı kısa filmde AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın anlatımıyla 15 Temmuz’a özel atıf yapıldı.

BOLD – Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, TBMM’nin açılışının 100. yılı nedeniyle yapılacak etkinliklerle ilgili bilgi verdi. 100 kısa film hazırlanacağını, uluslararası ve ulusal toplantılar yapılacağını anlatan Şentop, almanak hazırlanacağını söyledi. Yapılacak kısa filmde AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın anlatımıyla 15 Temmuz’a özel atıf yapılması dikkat çekti.

BAŞKANLIK SİSTEMİ PARLAMENTONUN GÜCÜNÜ ARTIRIYOR

Cumhuriyet’ten Emine Kaplan’ın haberine göre TBMM Başkanı Şentop, parlamento muhabirleriyle yaptığı kahvaltılı basın toplantısında, 100. yılda düzenlenecek etkinlikleri tanıttı. Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Şentop, yeni hükumet sisteminin parlamentonun gücünü artıran bir sistem olduğunu savundu.

ULAŞILAMAMA ALTYAPI ÇALIŞMALARINDAN KAYNAKLI

Şentop, Meclis’in internet bağlantısı üzerinden “cumhuriyet.gov.tr” web sayfasına engelleme olduğu ve ulaşılamadığı şeklinde çıkan haberi anımsattı. Şentop, yıl sonu olması nedeniyle Meclis’in internet bağlantılarıyla ilgili altyapı çalışmalarının yürütüldüğünü, yalnızca Cumhuriyet’in değil Hürriyet, Google ve Haber 7’nin de internetine ulaşımda sıkıntı yaşandığını, herhangi bir gazetenin, haber sitesinin engellenmesine yönelik bir durum olmadığı gibi, böyle bir niyetin de akıllarının ucundan bile geçmediğini söyledi.

GÜL VE DAVUTOĞLU YOK SAYILDI

Şentop, 100. yıl dolayasıyla yapılacak etkinlikleri de sıraladı. Meclis’teki tarihi konuşmalarla ilgili 15 dakikalık belgeseller etkinliğinde “Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Celal Bayar, Adnan Menderes, Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan, Süleyman Demirel, Alparslan Türkeş, Erdal İnönü, Deniz Baykal, Tansu Çiller, Mesut Yılmaz, Devlet Bahçeli, Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu” sayıldı. Ancak AKP’li eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Gelecek Partisi’ni kuran Ahmet Davutoğlu’nun yer alamaması dikkat çekti.

Roboski’den 15 Temmuz’a giden yol: Gizlenen gerçekleriyle Roboski katliamı

medyabold
Devamını Oku »

Staff from newspaper critical of Erdogan convicted and sentenced

Six journalists and another staff member from the Sozcu newspaper were handed jail terms by an Istanbul court after being convicted of aiding the Gulen movement, which the government of President Recep Tayyip Erdogan accuses of masterminding the failed 2016 coup.

The daily on Friday described the Istanbul 37th Heavy Penal Court’s verdict regarding its seven staff members as “a black mark in the history of law and free press.”

Sozcu has been fiercely critical of Turkish President Recep Tayyip Erdogan and his ruling Justice and Development Party (AKP) government.

The daily’s prominent columnists Emin Colasan and Necati Dogru received sentences of three years six months and 15 days while its editors Mustafa Cetin and Metin Yilmaz were sentenced to three years and four months.

Sozcu’s online news editor Yucel Ari, financial manager Yonca Yucelan, and reporter Gokmen Ulu were also sentenced to two years and one month in prison.

They were on Friday convicted of “knowingly aiding and abetting the FETO terrorist organization without being part of its hierarchical structure.”

FETO is an acronym for Ankara’s designation of the Gulen movement, which is led by the US-based Muslim preacher Fethullah Gulen as a terror organization.

The Turkish government also accuses the faith-based movement of orchestrating the coup attempt that took place on July 15, 2016.

Video journalist Mediha Ongun was on Friday acquitted by the court, which also deferred a ruling on the Sozcu’s owner Burak Akbay, who is living abroad and being tried in absentia.

Leader of the main opposition secular Republican People’s Party (CHP) Kemal Kilicdaroglu on Friday condemned the verdict against the Sozcu staff saying that it is given on orders from the AKP government.

“They [AKP] cannot tolerate the fact that Sozcu sheds light on [critical issues of] Turkey and points out the truth. … What upsets me the most is that [through this verdict] we have announced the whole world that there’s no justice or democracy in the country,” CHP leader stressed.

Although Gulen, who has lived in self-imposed exile in Pennsylvania since 1999, as well as his followers, deny any involvement in the abortive coup, Ankara has cracked down on the real and alleged members of Gulen’s movement.

More than 77,000 people have been jailed pending trial, and some 150,000 civil servants, military personnel, press members, and others have been dismissed or suspended from their jobs in the three years since the failed military coup.

According to the latest data from the Journalists’ Union of Turkey (TGS), currently, there are 108 journalists in Turkey’s prisons.

Operations against the Gulen movement in the country are routine.

Turkey increasingly turns to social media as news source: Pollster

The post Staff from newspaper critical of Erdogan convicted and sentenced appeared first on IPA NEWS.



from IPA NEWS https://ipa.news/2019/12/28/staff-from-newspaper-critical-of-erdogan-convicted-and-sentenced/
Devamını Oku »

More than 235,000 civilians flee Russia-attacked Idlib in two weeks: UN

An intensified Russian-backed Syrian regime assault has More than 235,000 people fleeing Syria’s rebel-held Idlib province in the two weeks leading up to Christmas, the United Nations (UN) reported on Thursday.

Idlib, the last major rebel-held enclave in northwest Syria, has been under fire sporadically since April.

The Russian-Syrian forces have again stepped up their offensive on the region, triggering renewed hostilities and hence the civilian displacement.

Including those already-displaced people, tens of thousands of civilians have also been making their way toward refugee camps and city centers in northern areas, Idlib and neighboring Aleppo, almost emptying the city of Maarat al-Numan and the nearby region, the UN Office for the Coordination of Humanitarian Affairs (OCHA) said.

However, the fear of being target while on the move and the lack of fuel have reportedly hampered the exodus.

“Many who fled are in urgent need of humanitarian support, particularly shelter, food, health, non-food, and winterization assistance,” the OCHA said.

US President Donald Trump on Thursday sent a warning message to Russia, Syria, and Iran, which have been waging a military offensive to retake the rebel-held Idlib province to halt their attacks on civilians.

US President Donald Trump on Thursday urged Russia, Syria, and Iran, the trio which has been waging the military offensive to retake Idlib, to halt their attacks on civilians.

“Russia, Syria, and Iran are killing, or on their way to killing, thousands of innocent civilians in Idlib Province. Don’t do it! Turkey is working hard to stop this carnage,” the US president tweeted.

The trio, however, denies claims of indiscriminate bombardment on civilians and argues that they are fighting extremists who have been backed by Turkey.

They accuse Ankara of not fulfilling its part of the 2018 Sochi agreement, a de-escalation deal between Turkey, Russia, and Iran, and failing to remove the jihadist militants from the agreed territory.

A Turkish delegation held inconclusive talks on Monday with the Russians in Moscow in a bid to reach a new ceasefire agreement on Idlib.

“We are closely following the process for an end to the attacks, and these attacks should come to an end immediately and implement under a new ceasefire. This is our main expectation from the Russian side,” Turkish presidential spokesman Ibrahim Kalin said on Tuesday following the talks.

In response, Russia, on Thursday, emphasized again their expectation for Turkey to implement terms of the 2018 Sochi memorandum.

Since the Syrian civil war erupted in 2011, Turkey and Russia have been backing opposing parties to the conflict, with Moscow and Tehran supporting Syrian President Bashar al-Assad, while Ankara is backing the rebel groups, notably the former al-Qaeda affiliate Hayat Tahrir al-Sham (HTS).

With the Russian military campaign in support of his forces, al-Assad has turned the tide of the eight-year civil war in his favor, aiming to wrest back control of Syria from the rebels.

The clashes around Idlib since April have caused more than 1,000 civilian casualties in northwestern Syria, the UN Office for the High Commissioner for Human Rights (OHCHR) said in September.

Turkish President Recep Tayyip Erdogan, who was once strongly supported the ousting of al-Assad but later shifted his priority to refugee-related concerns, said on Sunday that Turkey could not handle a new influx of refugees as more than 80,000 Idlib people reportedly began migrating toward Turkey.

Erdogan also threatened the European Union (EU) member states with the impact of such a migrant wave unless they try to stop the violence in Syria.

However, Turkey’s strongman has not received any backing from the Western world regarding his calls for support and plans for setting up the zone but condemnation over his unilateral decisions on the region, such as a Turkish incursion into the region against the Western-backed Kurdish People’s Protection Units (YPG) in October.

Erdogan visits Tunisia amid Ankara’s moves to deploy troops in Libya

The post More than 235,000 civilians flee Russia-attacked Idlib in two weeks: UN appeared first on IPA NEWS.



from IPA NEWS https://ipa.news/2019/12/28/more-than-235000-civilians-flee-russia-attacked-idlib-in-two-weeks-un/
Devamını Oku »

Yeni yılda yüzde 22.5 zam geldi: Trafik cezaları ne kadar oldu?

2020’nin trafik cezaları belli oldu. Yeni zamlı tarifeye göre yetkisiz çakar kullananlara 1.228 lira ceza kesilecek. Emniyet kemeri takmamanın cezası ise 132 lira…

BOLD – Resmi Gazete’de 23 Aralık’ta yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığınca yeniden değerleme oranının yüzde 22.58 olarak belirlenmesinin ardından 1 Ocak 2020’den itibaren uygulanacak trafik ceza miktarları da yeniden hesaplandı.

Buna göre, 2020’de en düşük ceza, taşıma sınırı üstünde yolcu alan sürücülere 104 lira olarak kesilecek. En yüksek ceza ise 32 bin 719 lira ile işletme şartlarına uymadan araç muayene etmeyi üçüncü kez tekrarlayanlar için uygulanacak.

İŞTE CEZALAR:
  • Yetkisiz çakar kullanımı: 1.228 TL
  • Araç tescil belgesini araçta bulundurmamak, tescil plakasını monte edilmesi gereken yerin dışında bir yere takmak: 112 TL
  • Park ve duraklama yasaklarına, dönüş ve geçme kurallarına, kavşaklarda geçiş hakkına, indirme ve bindirme kurallarına uymamak: 132 TL
  • Emniyet kemeri, kask ve koruma gözlüğü kullanmamak: 132 TL
  • Yayaların trafik kurallarına uymaması: 132 TL
  • Araçlardan çöp atmak ve araçlarda yüksek seste müzik dinlemek: 132 TL
  • Engellilere ait alanlara park etmek: 264 TL
  • Araç yükleme kurallarına uymamak: 275 TL – 6.754 TL
  • Kırmızı ışık ve şerit ihlali yapmak: 288 TL
  • Yetkisiz taşımacılık yapan araçlardan hizmet almak: 409 TL
  • Geçerlilik süresi dolan sürücü belgesiyle ya da yabancı sürücü belgesiyle şartlara aykırı araç kullanmak: 498 TL
  • Ölçülere aykırı plaka takmak: 505 TL
  • Hız sınırlarını yüzde 30’dan yüzde 50’ye kadar aşmak: 598 TL
  • Takograf ve taksimetre kullanmamak: 598 TL
  • Yaya veya okul geçitlerine riayet etmemek: 598 TL
  • Kış lastiği kullanmamak: 766 TL
  • Alkollü olarak araç kullanmak: 1.228 TL
  • Korsan yolcu taşımacılığı yapmak: 1.228 TL – 2.473 TL
  • Uyuşturucu kullanılıp kullanılmadığını ya da alkolün kandaki miktarını tespit amacıyla kolluk kuvvetlerince teknik cihazlar kullanılmasını kabul etmemek: 3.516 TL
  • Radarların yerini belirleyen veya sürücüyü ikaz eden cihazları imal veya ithal etmek: 3.728 TL
  • Sahte plaka takmak: 6.129 TL
  • Drift/spin atarak trafiği tehlikeye düşürmek: 6.141 TL
  • Uyuşturucu veya uyarıcı madde alarak araç kullanmak: 6.333 TL
medyabold
Devamını Oku »

“Kanal İstanbul için referandum yapılmayacak”

Her konuda milli iradenin öncelikli olduğunu beyan eden AKP, Kanal İstanbul konusunda referandum yapmaktan kaçınıyor. AKP’li Naci Bostancı, Kanal İstanbul için referandum yapılmayacağını söyledi.

BOLD – İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Kanal İstanbul için referandum yapılması gerektiği görüşüne AKP’den olumsuz yanıt geldi. AKP Grup Başkanı Naci Bostancı, Kanal İstanbul projesiyle ilgili referandum yapılmayacağını söyledi.

PROJELERİ HALKA SORALIM DİYE BİR EYLEM OLMAZ

Bostancı, DHA’ya yaptığı açıklamada, muhalefetin Kanal İstanbul’a itiraz etme hakkının bulunduğunu belirterek, ancak referandumun gündemde olmadığını ifade etti. Öyle bir gündemleri bulunmadığını söyleyen Bostancı, “‘Büyük projeleri halka soralım’ diye bir eylem olmaz. Başka bir mecra söz konusu olur. Yapacağımız önemli işler için halka gidersiniz ama bunun da maliyetleri vardır. Bizim sistem yapımız bu şekilde değil. Hükumetler yapar, hesabını da halka verir” dedi.

BOSTANCI, BİLİMSEL RAPORLAR İÇİN DEDİKODU DEDİ

İstanbul halkının da endişeli olduğu kanaatinde olmadığını belirten Bostancı, “Dedikodu ve söylentiler tarihin her döneminde çok çeşitli biçimlerde kullanılmıştır. Buna ilişkin literatürde çok iyi çalışmalar da var. Kanal İstanbul meselesini böyle dedikodu ve söylentiye yaslamak yerine gerçekçi bir şekilde tartışmanın muhalefetin de itirazlarını bu şekilde dile getirmesinin kendilerine de Türkiye’ye de faydalı olacağı kanaatindeyim. O raporlar dedikodu ve söylentiye girer” dedi.

medyabold
Devamını Oku »

‘Komünist Başkan’dan işçilere yılbaşı ve 1 Mayıs’ta ikramiye

Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, işçilere yılbaşı ve 1 Mayıs’ta ikramiye vereceğini duyurdu. Başkan Maçoğlu, aile içi şiddet uygulayan işçilerin bu haktan yararlanamayacağını açıkladı.

BOLD – Tunceli Belediyesi, işçilerine yılbaşı ve 1 Mayıs’ta ikramiye verecek. Ailesine şiddet uygulayan işçiler bu haktan yararlanamayacak.

İÇKİ KUMAR BAĞIMLILARI YARARLANAMAYACAK

Hürriyet’ten İdris Emen’in haberine göre belediye ile Tüm Bel-Sen 25 Aralık’ta 2020-2021 için geçerli olacak Sosyal Denge Sözleşmesi imzaladı. Sözleşmeye göre işçilere yılbaşında 1250 lira, 1 Mayıs’ta ise 2 bin lira bayram ikramiyesi ödenecek. İçki ve kumar bağımlıları, aile içinde şiddet uygulayanlar ve çok eşli olduğu tespit edilenler haklardan yararlanamayacak. Kadın çalışanlar ise 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü ve 5 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde izinli sayılacak.

ŞİDDET UYGULAYANLARA BELEDİYE İŞLEM DE YAPACAK

Sözleşmeyle ilgili konuşan Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, “Toplumsal cinsiyet eşitliği bizim için çok önemli. Bu sözleşmeyi toplumsal cinsiyet eşitliği adına imzaladık. Çalışanlarımızdan birilerinin aile içi şiddet uyguladığı, çok eşli evlilik yaptığı tespit edilirse sözleşmede yer alan haklarını kaybedecek. Aynı zamanda bu kişiler hakkında belediyemiz tarafından disiplin işlemi başlatılacak” dedi.

Roboski’den 15 Temmuz’a giden yol: Gizlenen gerçekleriyle Roboski katliamı

medyabold
Devamını Oku »

BM verilerine göre 2 haftada 235 bin sivil İdlib’i terk etti

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA), Suriye’nin İdlib şehrinde 12-25 Aralık tarihleri arasında 235 binden fazla sivilin yerlerinden edildiğini açıkladı.

BOLD – OCHA’dan yapılan yazılı açıklamada “Silahlı çatışmaların sonucu olarak, on binlerce aile güvenli bir yere ulaşmak amacıyla evlerini terk etti. Suriye’nin kuzeybatısında 12-25 Aralık’ta, 235 binden fazla sivil yerinden edildi. Bunların pek çoğu bölgedeki Maret Numan ile diğer ve kasaba ve köyleri terk eden kişilerdi” denildi.

HAREKET EDEMİYORLAR

Euronews’ten Kerem Congar’ın haberine göre BM yetkilileri binlerce ailenin İdlib’in güneyinden kuzeye doğru gitmek istediği ama bu güzergaha yönelik Esad rejimi ve destekçilerinin hava saldırıları ve topçu atışı riskinden korktukları için hareket edemediklerini belirtti. Bunun yanında kış ayının gelmesinden dolayı bölge halkının zor şartlar altında yaşadığı, birçoğunun barınma, ısınma ve gıda gibi insani yardıma ihtiyacı olduğu bilgisi paylaşıldı.

35 KM UZAKLIKTA

İdlib, Türkiye’nin Hatay ili sınırına sadece 35 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Suriye’nin İdlib şehrindeki sivil savunma ekipleri bombardıman sonucu ölen sivillerin cesetlerini taşıyor. İdlib’e bağlı Maret Numan bölgesi ve kırsalınınsa neredeyse tamamen boşaltıldığı ifade edildi. 15 Aralık’tan sonra Beşşar Esad rejimi ve destekçisi Rusya’nın Suriye’nin İdlib şehrine düzenlediği yoğun saldırılarda 86 sivil hayatını kaybetmişti.

Roboski’den 15 Temmuz’a giden yol: Gizlenen gerçekleriyle Roboski katliamı

medyabold
Devamını Oku »

Milli Eğitim Bakanlığı, okullarda Diyanete abone toplayacak

Müftülüklerin talebi üzerine harekete geçen Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), okullarda reklam ve abone kampanyası başlatıyor. Diyanet’in beş dergisine abone bulunması için talimat verildi.

BOLD – Cumhurbaşkanlığı tarafından Dini Yayınlar Döner Sermaye İşletmesinin sermayesi 4 katına çıkarılan Diyanet, kendisine yeni abone olarak MEB personelini seçti. Bakanlık da Diyanet İşleri Başkanlığı ile iş birliğini artırma yoluna gitti.

AFİŞLER ASILACAK

Cumhuriyet’ten Ozan Çepni’nin haberine göre MEB’e bağlı bütün okullarda Diyanet dergilerinin reklamı ve abonelik için çalışma başlatıldı. İlçe müftülükleri, “Diyanet Dergilerimizi Halkımızla Buluşturuyoruz” başlığı ile milli eğitim müdürlüklerine yazı göndererek okullarda Diyanet’in afişlerinin asılmasını, dergilerin MEB personeline duyurulmasını ve aboneliklerin müftülüklere bildirilmesini talep etti.

25 TL’DEN 72 TY’YE KADAR

Müftülüklerin yazısında abonelik işlemlerine ilişkin çalışmanın gerekçesi, “görev yaptığı mahallin dini hayatıyla ilgili ihtiyaç ve sorunları tespit etmek, din hizmetlerini buna göre planlamak ve yürütmek” ifadeleriyle açıklandı. Bu kapsamda Diyanet tarafından basılan süreli yayınlardan yıllık abonelikleri 72 TL olan Diyanet Aylık Dergi, 72 TL olan Diyanet Aile Dergisi, 60 TL olan Diyanet Çocuk Dergisi, 56 TL olan Diyanet İlmi Dergi ve 25 TL olan Diyanet Arapça İlmi Dergi’nin ücretleri belirtilerek afişlerinin okullara asılması istendi.

ADRESE TESLİM

Müftülükler, yıllık abonelik ücretleri karşılığında şahıs adreslerine tek tek dergilerin gönderileceğini belirtti. Ayrıca resmi yazıyla duyuru ile afişlerin ilçe merkezi ve köylerdeki okullara gönderilmesi, dergi abonesi olacak öğretmen, personel ve okulların da müftülüklere yönlendirilmesi istendi. Müftülüklerin taleplerini geri çevirmeyen il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri de “Dergi Abonelik İşlemleri” başlıklı yazı ile okullara “yazı doğrultusunda hareket etmesi” talimatı verdi.

medyabold
Devamını Oku »

Şeyma Subaşı pişmanlığı: “Keşke Acun’dan 3 çocuk yapsaydım”

Acun Ilıcalı ile anlaşmaları gereği, kızıyla gittiği tatilleri onun ödediğini söyleyen Şeyma Subaşı, “Keşke Acun’dan 3 tane çocuk yapsaydım, şimdi rahattım” dedi.

BOLD – Yazdığı kitap ve dünyanın dört bir tarafına yaptığı seyahatlerle sık sık gündeme gelen Şeyma Subaşı, Acun Ilıcalı ile boşanmasının ardından yaşadığı en büyük pişmanlığı açıkladı.

Subaşı, katıldığı bir magazin programında açıklamalarda bulundu. “Keşke Acun’dan 3 tane çocuk yapsaydım, şimdi rahattım. Kardeşler beraber büyürdü” dedi.

Evlilikleri sonlandıktan sonra yaşadıklarına dair açıklamalarını sürdüren Subaşı, “Acun, boşandıktan sonra, ‘Yakında 1 milyon takipçiye inersin’ dedi. Takipçim 2.8 milyondan, 3 milyona çıktı” ifadelerini kullandı.

Hiç bitmeyen tatilleriyle gündeme gelen Subaşı, kızı Melisa’yla gittikleri tatilleri Acun Ilıcalı’nın karşıladığını, bu konuda anlaşmaları olduğunu söyledi.

 

medyabold
Devamını Oku »

Somali’de katliam: Ölenler arasında iki Türk vatandaşı da var

Somali’de bombalı araçla saldırı düzenlendi. Farklı bilgiler aktarılsa da ilk belirlemelere göre en az 50 kişi hayatını kaybetti. Ölenler arasında iki Türk vatandaşının da olduğu bildirildi.

BOLD – Başkent Mogadişu’da bir vergi kontrol noktası yakınında bomba yüklü araçla saldırı düzenlendi. Bölgeye kurtarma ekipleri ve ambulanslar sevk edildi. Saldırının sorumluluğunu ise henüz üstlenen olmadı. Ancak El Kaide bağlantılı Eş-Şebab terör örgütünün ülkede sık sık saldırı düzenlediği biliniyor.

Somali Federal Hükumet Sözcüsü Ismael Mukhtar Omar, sosyal medya hesabından 50 kişinin hayatını kaybettiğini; 60’tan fazla da insanın yaralandığını duyurdu. Somali eski güvenlik bakanı, Federal Parlamento Üyesi Abdirizak Mohamed ise patlamada 17’si güvenlik görevlisi, 4’ü farklı uyruktan 73’ü sivil 90’dan fazla kişinin hayatını kaybettiğini sosyal medya hesabından duyurdu.

Türkiye’nin Somali Büyükelçisi Mehmet Yılmaz, “2 vatandaşımızı kaybettiğimizi teyit ettik” dedi.

Roboski’den 15 Temmuz’a giden yol: Gizlenen gerçekleriyle Roboski katliamı

medyabold
Devamını Oku »

Ankara Adliyesinde görevli hakimden hukuk öğrencisine cinsel taciz

Ankara Adliyesinde görevli hakim C.B, bir arkadaşının kızı olan hukuk fakültesi öğrencisine cinsel saldırıda bulundu. Hakimin odasından kaçarak kurtulan genç kadın, başsavcılığa başvurdu.

BOLD – Hukuk fakültesi öğrencisi S.C, Ankara Adliyesinde görevli hâkim C.B’nin tacizine uğradığını iddia ederek suç duyurusunda bulundu. Cumhuriyet’ten Alican Uludağ’ın haberine göre Çankaya Hukuk Fakültesi 4. sınıf öğrencisi S.C, hâkim C.B’nin odasında tacize uğradığını iddia ederek Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.

Hakimler ve Savcılar Kuruluna da başvuran S.C, 26 Aralık’ta müşteki olarak ifade verdi. S.C. ifadesinde taciz olayını özetle şöyle anlattı:

“Hâkim C.B, babamla aynı köyden olmaları nedeniyle tanışırlar. C.B, babama benim için ‘yanıma gelsin ilgilenirim, yardımcı olurum’ deyince eylül ayında ailecek C.B’yi adliyedeki odasında ziyaret ettik. Burada birbirimizin telefon numaralarını aldık. Daha sonra hiç görüşmedik. Geçen hafta beni aradı, kızıyla tanışmamı istedi. Kızının telefonunu paylaştı. Hal hatır sordu, ben de ‘kendisini ziyaret edebileceğimi’ söyledim. Sonra ziyaretine gittim, kahve içip sohbet ettik. ‘Duruşmam var, yarın yine gel’ diyerek bana sıkı sıkı sarılıp ‘çok tatlısın’ dedi.”

YANLIŞ ANLADIN!

“Bugün (önceki gün) adliyeye geldim, duruşması olduğunu öğrendim. Duruşma salonuna girerek duruşmayı izledim. O sırada C.B’nin kızı D.B. de geldi. Duruşmanın ardından birlikte adliyenin yemekhanesinde yemek yedik. Yemekten sonra kızı D.B. hastaneye gitmek için yanımızdan ayrıldı. Öğleden sonra da duruşmaya katıldı, ben de duruşmayı izledim. Duruşmanın ardından odasına çıktık. ‘Sizi rahatsız etmeyeyim’ diyerek müsaade istedim. Kendisi vedalaşmak için yanıma gelip sarıldı ama normalden daha sıkı sarıldı. Eliyle saçımı, ensemi okşar gibi dokunmaya başladı. Yüz yüze bir haldeyken ‘Dudaklarından öpebilir miyim’ diye söylemesi üzerine kendisini itip çantamı montumu alıp odadan çıktım. Çıkarken hâkim C.B, ‘yanlış anladın özür dilerim’ diye söyleniyordu. Odadan çıktıktan sonra adliye koridorunda ağlamaya başladım, arkadaşlarımı ve annemi aradım, yanıma geldiler. Beni sakinleştirdiler.”

Roboski’den 15 Temmuz’a giden yol: Gizlenen gerçekleriyle Roboski katliamı

medyabold
Devamını Oku »

Merkez Bankası’ndan kredi kartlarına faiz ayarı

Kredi Kartı işlemlerinde uygulanacak faiz oranı, Türk lirası cinsinden işlemler için yüzde 1.60’tan 1.40’a, döviz cinsinden işlemler için ise yüzde 1.28’den 1.12’ye indi.

BOLD – Merkez Bankası kredi kartı işlemlerinde uygulanacak azami faiz oranlarını indirdi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) Kredi Kartı İşlemlerinde Uygulanacak Azami Faiz Oranları Hakkında Tebliğ’de değişiklik yapılmasına ilişkin tebliği Resmi Gazete’de yayımlandı.

1 Ocak 2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, Türk Lirası cinsinden kredi kartı işlemlerinde uygulanacak aylık azami akdi faiz oranı yüzde 1,60’tan yüzde 1,40’a indirildi. Yabancı para cinsinden aylık azami faiz oranı ise yüzde 1.28’den yüzde 1.12’ye indi.

Değişiklikle ayrıca, Türk Lirası cinsinden kredi kartı işlemlerinde uygulanacak aylık azami gecikme faiz oranı yüzde 1,70, yabancı para cinsinden kredi kartı işlemlerinde uygulanacak aylık azami gecikme faiz oranı ise yüzde 1,42 olarak yeniden belirlendi.

Roboski’den 15 Temmuz’a giden yol: Gizlenen gerçekleriyle Roboski katliamı

medyabold
Devamını Oku »

Halife Hafter, Trablus’a giden yolları ele geçirdiğini Facebook’tan duyurdu

Libya’da iç savaş tırmanmaya devam ediyor. Libya Hükumeti’ne karşı savaşan Halife Hafter Ordusu, başkent Trablus’a giden yolları kontrol altına aldıklarını Facebook’tan yaptıkları açıklamayla duyurdu.

BOLD – Hafter yönetimindeki Libya Ulusal Ordusu’nun artık Trablus’daki havalimanını, petrol depolarını ve Nakliye Ordu Kampı’nı kontrol ettiği belirtildi. Facebook’tan yapılan açıklamada, “Libya Ulusal Ordusu başkentin merkezine çıkan yollardaki şiddetli çatışmaların ardından ilerliyor. Ulusal Mutabakat Hükumeti havalimanına giden yolda cesetleri yerde bırakarak geri çekildi” denildi.

Libya Ulusal Ordusu Sözcüsü General Ahmed el Mesmani, Trablus için savaşın sürdüğünü ifade etti. “İlerleyen saatler, Libya’daki durumu takip edenleri şaşırtacak” dedi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Libya ile imzalanan mutabakatların ardından Trablus’taki Ulusal Mutabakat Hükumeti talep ederse bölgeye asker gönderilebileceğini söylemişti. Trablus kısa süre sonra Ankara’dan resmi olarak asker talebinde bulundu.

Roboski’den 15 Temmuz’a giden yol: Gizlenen gerçekleriyle Roboski katliamı

medyabold
Devamını Oku »

Roboski’den 15 Temmuz’a giden yol: Gizlenen gerçekleriyle Roboski katliamı

Hulusi Akar’la Tayyip Erdoğan birlikteliği Roboski bombardımanıyla başladı. İHA pilotlarının gizlenen konuşmaları ve Akar’ın kurtarılmasıyla, 8. yılında Roboski özel dosyası..

CEVHERİ GÜVEN

BOLD – Türk Silahlı Kuvvetleri 28 Aralık 2011 gecesi Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Ortasu (Roboski) köyünde F-16 savaş uçaklarıyla bombardıman yaptı. Aralarında çocukların da bulunduğu kaçakçılık yapan 34 sivil hayatını kaybetti.

Yargı yolu kapatılan olay, Türkiye’nin son dönemini anlayabilmek için ilk kilometre taşı. TSK’yı bugün yöneten Hulusi Akar ve Yaşar Güler’in Erdoğan’la kurdukları koalisyon, Roboski olayından “kurtarılmalarıyla” başladı. Roboski katliamının 8. yılında; ilk kez okuyacağınız bilgiler bir dönemi de aydınlatacak.

Pilotların bombardıman öncesi yaptıkları konuşmaların gizlenmesi bu dosyanın en kritik noktası ve kamuoyunun gündemine hiç gelmedi. Hulusi Akar’ın bombardıman emrindeki sorumluluğundan kurtulması için TSK’nın kurulduğu günden beri var olan en temel yönergesinin kaldırılması ise Türkiye’nin bugünü doğurdu…

ASKERİ SAVCILIĞIN TAKİPSİZLİK KARARINDAKİ İZLER

Bombardımanda sivillerin hayatını kaybetmesindeki sorumlulukla ilgili Genelkurmay Askeri Başsavcığılının başlattığı ve takipsizlikle sonuçlanan soruşturma, olaydaki aktörleri vermesi açısından önemli.

Bölgeden sorumlu 5 birlik komutanı hakkında “takipsizlik” kararı verilirken, detaylarda operasyon emrinin nasıl verildiğine ilişkin de izler vardı.

Belgelerde bombardıman emriyle ilgili üç isim geçiyordu: Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve dönemin Genelkurmay İstihbarat Başkanı Orgeneral Yaşar Güler.
Aynı belgede “bombardıman kararı”nın nasıl alındığı da anlatılıyor ve bu söz konusu isimlerin sorumluluklarını da gözler önüne seriyor.

Belgeye göre olayın başlangıcı; 28 Aralık 2011 günü İnsansız Hava Aracının (İHA) sınırın 6-7 km güneyinde ısı kaynağı tespit etmesiyle başlıyor.

Görüntü alınan nokta sınır ötesi olduğu için topçu atışı talebi Genelkurmay’a iletiliyor ve olaylar gelişmeye başlıyor:.
Raporlara göre;

2. Ordu Komutanlığı İstihbarat Başkanı Albay Aygün Eker, saat 18.00 sıralarında 2. Ordu Komutanı Orgeneral Servet Yörük’ün makamına giderek, son dönemde bölgede Fehman Hüseyin ile bazı terör örgütü mensuplarının telsiz kestirmelerinin yapıldığına ilişkin istihbarat notları geldiği, istihbari bilgilere göre 21-30 Aralık 2011 arasında terörist saldırı beklendiğine dair bilgileri bulunduğunu iletiyor. Bunun üzerine durumun ivediliğinden dolayı 2. Ordu Topçu Başkanı Albay Sebahattin Türker tarafından yurt dışına topçu atışına izin verilmesi için Kara Kuvvetleri Komutanlığına telefon ediliyor.

Topçu atış talebi gerekli formlar doldurulup imzalandıktan sonra 2. İstihbarat Analiz ve Değerlendirme Daire Başkanı Tuğgeneral Ali Rıza Kuğu’ya iletiliyor.

Tam bu noktada devreye şuan Genelkurmay Başkanı olan dönemin Genelkurmay İstihbarat Başkanı Orgeneral Yaşar Güler giriyor.

Güler, bulunduğu “istihbarat başkanlığı” konumu itibariyle MİT’le en sıkı çalışan isim ve bölgeye Bahoz Erdal’ın geleceği istihbaratlarıyla “doldurulmuş” en kıdemli subay.

HAVA HARAKATI TEKLİFİNİ İLK YAŞAR GÜLER DİLLENDİRİYOR

Saat 18.51’de Org. Yaşar Güler, Genelkurmay Görüntü İzleme Merkezi’ne (GİM) gidiyor.
Askeri Savcılık raporuna göre; Org. Güler mevcut istihbari bilgiler kapsamında görüntülerin teröristlere ait olduğu hususundaki değerlendirmeye iştirak ediyor. Ve kritik teklifi yapıyor. Güler; Bölge şartları ve zaman gibi unsurları tartışmaya açarak hava harekatı teklif ediyor.

Güler, hızla dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın makamına gidiyor.

Bu sırada topçu atışı talebi kabul edilmiş ve Kara Kuvvetleri Komutanlığına telefonla bildirilmiş durumda.

Hulusi Akar, hava harekatı yapılacaksa topçu atışının bekletilmesinin uygun olacağına karar veriyor.

Akar, hava harekatı talebini Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’e telefonla iletiyor. Özel, saat 20.00 civarında hava harekatının yapılmasına onay veriyor.

Akar’ın, hava harekatı yapılacaksa topçu atışının bekletilmesi talebinden önce topçu atışı izni çıktığı için saat 19.34’den 20.21’e kadar bölgeye top atışı başlamış durumda.

Bu top atışları son derece mühimdi. Grubun PKK’lı olup olmadığını ortaya çıkartacak en önemli veri buydu.

Şimdi TBMM İnsan Hakları alt komisyonun konuyla ilgili raporundaki bir ifadeye bakalım.

BİNBAŞI ÖLÇENSOY: HEDEF KİTLE TOPÇU ATIŞINA TEPKİ VERMEDİ

TBMM Raporuna göre; 23. Sınır Jandarma Tümen Komutanı Tümgeneral İlhan Bölük, gruba yönelik 5 adet aydınlatma 7 adet tahrip olmak üzere 12 adet top mermisi atışı yapıldığını belirtti. Atış emrini veren Topçu Binbaşı Mehmet Bülent Ölçensoy ise, ‘’Hedef kitlenin top mermilerine tepki göstermemesi kafamda bir soru işaretidir. Bu sebeple bir kuşku olduğu için, bölücü terör örgütü mensupları yok edildi diye bir coşku olmadı’’ dedi.

En kritik nokta burasıydı. Grup topçu atışına tepki vermeyince “kaçakçı olabilecekleri” değerlendirmesi ile grubun içerisinde Bahoz Erdal’ın olduğu istihbaratı çarpışmaya başladı. Üstelik İçişleri müfettişlerinin raporuna göre grup, askeri üslere doğru ilerlemiyordu. Bu da üslere saldıracak PKK’lılar olmadıklarına dair bir veriydi.

Genelkurmay karargahındaki Komutanlar bir karar vermeliydi.

MİT’ten Operasyonel Bilgi Paylaşım Sistemi aracılığıyla 27 Kasım – 28 Aralık 2011
tarihleri arasında Bahoz Erdal’ın bölgedeki etkinliğiyle ilgili 12 istihbarat raporu gelmişti.

Hava Harekatı’na kararı geri çekilmedi.

İLK BOMBA DÜŞTÜ

Yeniden Askeri Başsavcılığın belgelerine dönelim:

Hava harekatı kapsamında ilk bomba saat 21.39, ikinci bomba 21.43’de, üçüncü bomba 22.02’de, dördüncü bomba da saat 22.24’te atıldı.

Ve 34 sivil hayatını kaybetti…

AKAR KARA KUVVETLERİ KOMUTANI OLUR OLMAZ ÇALIŞMA BAŞLATTI

Askeri Başsavcılığın kararındaki kritik nokta şuydu. Olayla ilgili Bölgedeki komutanlar hakkında “kaçınılamaz hata” gerekçesiyle takipsizlik kararı verilirken, yurt dışına hava harekatı yaptırma sorumluluğunun doğrudan sahipleri Org. Necdet Özel, Hulusi Akar ve Yaşar Güler hakkında hiçbir şey denmiyordu. Ne soruşturma, ne soruşturma izni ne de takipsizlik.

Konu görünürde kapanmıştı. Ancak Org. Hulusi Akar için değil…

Aradan zaman geçti ve Hulusi Akar terfi ederek Kara Kuvvetleri Komutanı oldu. Olur olmaz da bir çalışma başlattı ve silahlı kuvvetler tarihinin Mete Han’dan beri varolan bir kuralını değiştirtti. Böylece 34 sivilin öldürülmesiyle ilgili yargılanma ihtimali ortadan kalktı.

Bu yasal değişikliği borçlu olduğu kişi ise Recep Tayyip Erdoğan’dan başkası değildi…

HULUSİ AKAR’I KURTARAN DEĞİŞİKLİĞE ERDOĞAN İZNİ

Oysa, TBMM ve Bakanlar Kurulu kararı uyarınca TSK’ya verilen sınır ötesine operasyon yetkisi Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve dönemin Genelkurmay İstihbarat Başkanı Orgeneral Yaşar Güler üçlüsündeydi.

Hükumet o gün için Roboski olayının aydınlatılmasını engellese de ileride iklim değişebilirdi.

TSK’da Mete Han döneminden beri var olan bir yönerge vardı:

“Komutan, birliğinin yaptığı ve yapamadığı her şeyden sorumludur”

TSK personeli arasında “komutan sorumluluğu” olarak bilinen bu kural, kurumun en önemli disiplin ilkesiydi.
Ve bu düzenleme, Roboski olayında Hulusi Akar dahil üst düzey komutanların bir gün yargılanabilecekleri zemin oluştuğunda temel nokta olacaktı.

Ancak sürpriz biçimde, TSK’nın bu en temel düzenlemesi Roboski bombardımanından aylar sonra 2012 yılında yürürlükten kaldırıldı.

Yönergenin kaldırılmasına izin verilmesinde Milli Savunma Bakanlığı üzerinden hükumetin de oluru alındı. Hulusi Akar’ı kurtaran “bu olur”, Erdoğan’la Akar arasındaki sıra dışı ilişkinin en önemli anıydı.

DEĞİŞİKLİK ÇALIŞMASINI AKAR BAŞLATTI

Değişiklik çalışmasının nasıl başlatıldığını, 15 Temmuz’da yargılanan eski Kurmay Albay Mustafa Barış Avıalan, Genelkurmay Çatı Davasında anlattı:

“2011 sonundaki Uludere olayı diye bilinen olaydan birkaç ay sonra o dönem Genelkurmay 2. Başkanı olan Hulusi Akar beni yanına çağırdı ve ‘Her olaydan komutanların sorumlu tutulması konusunu bir inceleyin bakalım, böyle şey olur mu?’ şeklide bir emir verdi. Zira o tarihlerde medyada, Uludere’yle ilgili 2. Başkan olarak sorumlunun kendisi olduğuna yönelik iddialar ve suçlamalar yoğunluktaydı. Tesadüftür ki, o sırada Genelkurmay İstihbarat Başkanı da Yaşar Güler’di. Akar’ı tanıyanlar bilir, bir konuyla ilgili kafasında çözüm adına karar verdiği şeyi baştan söylemez, ilgilileri çalıştırır. Gel-git, git-gel, en son onlara söyletir. Dolayısıyla bir konu hakkındaki söylediği ilk şey, onu iyi tanıyanlar açısından, ‘Bu konuyu kastettiğim şekilde yapın’ anlamında ön emirdir, talimattır. Ben emri aldıktan sonra ayrıntılı bir karargâh etüdü hazırladım. Anayasa hükümlerinden başlayarak, bu işin, yani amir sorumluluğunun ve amirin görevi ihmal konusunun bir kanun meselesi olduğunu ve ortadan kaldırmak veya hafifletebilmek için Türk Ceza Kanunu dahil birçok kanunda değişiklik yapılması gerekeceğini ve bunun da bu aşamada uygun olmayacağını ifade eden bir çalışma idi. Tabii çalışmanın içerisinde biraz önce anlattığım, ‘Komutan, birliğinin yaptığı ve yapamadığı her şeyden sorumludur’ kuralını içeren muhtıra ve yönergeler de vardı. Sonra biz bu çalışmayı görüşlerini bildirsinler diye tüm Kuvvet Komutanlıklarına gönderdik. Onlar da görüşlerini bildirdiler. Belirttiğim bu konular ve bu çalışma ile ilgili tüm resmi evrak, ıslak imzalı olarak Genelkurmay Yönetim Şube Müdürlüğünün bilgisayar ve fiziki arşivinde bulunmaktadır. Çalışma 6-7 ay sonra sonuçlandı. Hatta sonuna ben yetişemedim, benden sonraki proje subayı tamamlamış. Nasıl sonuçlandı, söyleyeyim; Askerlerin, kanun gibi kabul ettiği ve amel ettiği muhtıra ve yönergelerde bulunan, bugüne kadar değiştirilmesi dahi gündeme gelmemiş, TSK’nın en temel örfî kurallarından birisi olan ‘Komutan, birliğinin yaptığı ve yapamadığı her şeyden sorumludur’ ibaresi ilgili yönergelerden iptal edilerek çıkarıldı. Yıl 2012. Tabii bu temel kuralın iptali, aslında alt seviye komutanların değil, üst seviyedeki komutanların işine geldi.”

DEVAM KANUNLARI YAPILDI

Komutan sorumluluğu yönergesinin değiştirilmesinden sonra sıra kanunlardaki değişiklikteydi. Bu değişiklikler de kısa süre sonra geldi.

2014 yılı Ocak ayında 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu’nun 15. maddesine 15/A maddesi eklenmesiyle ilgili bir düzenleme TBMM’ye sevkedildi.

15/A maddesinde “Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları ile Jandarma Genel Komutanı, görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan’da yargılanırlar. Bu suçlardan dolayı soruşturma açılmasına, Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri komutanları hakkında Başbakan, Jandarma Genel Komutanı hakkında İçişleri Bakanı karar verir” maddesi eklendi.

Böylece Uludere/Roboski olayında yargılama tamamen yapılamaz hale getirildi.

Hulusi Akar ve Yaşar Güler’in değişiklikleri, borçlu oldukları Erdoğan’la ayrılmaz beraberlikleri de böylece başladı.

PİLOTLARIN KAMUOYUNDAN GİZLENEN KAYITLARI

Uludere sürecinde, soruşturmayla ilgili sızan her bilgi Tayyip Erdoğan’ın öfkesiyle karşılaşıyordu. Taraf Gazetesi bazı bilgiler yayınlamış ve Erdoğan’ın çok sert tepkisiyle karşılaşmıştı.

Ardından medyada yaygın bir sessizlik oldu. Az sayıda gazeteci “emri kimin verdiği” sorusunun üzerine yoğunlaşırken, soruşturma boyunca gözlerden kaçırılan asıl unsurlar kaçırıldı.

Bölgeden canlı görüntü alan İnsansız Hava Aracı pilotlarının kayıt altındaki konuşmaları bunların en önemlileriydi.
Bölgedeki kaçakçı ve PKK’lı davranışları konusunda tecrübeli pilotlar, grubun kaçakçı olduğu yönündeki görüşlerini kayıt altındaki muhabere trafiğinde dile getirmişlerdi.

Soruşturma boyunca bu kayıtların üzeri özellikle örtüldü ya da özellikle gündeme hiç getirilmedi.

Topçu atışından sonra grubun verdiği tepki ve İHA pilotlarının uyarıları birlikte düşünüldüğünde, açık tereddütlere rağmen hava bombardımanı konusundaki ısrar, emri kimin verdiği sorusu kadar önemli hale geliyor.

1-Grup askeri bir karakola doğru ilerlemiyordu, saldırı hazırlığı olarak yorumlanabilecek bir davranış ortada yoktu.
2-Topçu atışını hiç üzerlerine almayıp köye doğru ilerlemişlerdi.
3-En önemlisi İHA pilotları grubun kaçakçı olduğunu değerlendiriyordu.

Buna rağmen hava hareketindeki ısrar oldukça dikkat çekici.

Roboski katliamıyla, TSK çok büyük bir hata yaptı, kurum travmaya girerken, komuta kademesi yasal düzenlemelerle kendilerini kurtaran Erdoğan’a tam anlamıyla angaje oldular. TSK, bu yaranın ardından devlet içerisindeki başat konumunu MİT’e devretti.

medyabold
Devamını Oku »

“Askerimizin kanlarının Arap çöllerinde dökülmesini istemiyoruz”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Libya’ya asker gönderilmesine karşı çıktı. Meclise getirilecek tezkereye destek vermeyeceklerini açıkladı. “Askerimizin kanlarının Arap çöllerinde dökülmesini istemiyoruz” dedi.

BOLD – Kemal Kılıçdaroğlu, gazetecilerle bir araya gelerek gündemi yorumladı. Kılıçdaroğlu, en dikkat çeken açıklamayı Libya konusunda yaptı. CHP lideri şöyle konuştu:

“Libya’ya asker gönderme planı konusunda Meclise getirilecek tezkereye destek vermeyeceğiz. Bizim askerimizin kanlarının Arap çöllerinde dökülmesini istemiyoruz. Erlerimizin Arap çöllerinde şehit olmasının gerekçesi ne? Kendisini kefenle karşılayanları Libya’ya göndersin. Türkiye bölgede elbette güçlü olmak zorundadır. Ancak Türkiye iki tarafla da görüşmeli ve barışı sağlayan taraf olmalıdır. (“Atatürk de Libya’ya gitti” açıklaması) Libya zamanında Osmanlı toprağıydı. Osmanlı toprağını korumak için Osmanlı paşasından ne beklenir. O da gidecek oraya mücadele edecek. Sadece o değil ki İnönü de Osmanlı coğrafyasında savaştı. Ama şimdi Libya devletine ait.”

Roboski’den 15 Temmuz’a giden yol: Gizlenen gerçekleriyle Roboski katliamı

medyabold
Devamını Oku »

“Libya tezkeresi Meclise gelebilir; hazırlıklı olun!”

Meclis Genel Kurulu, Libya’ya asker gönderilmesini görüşmek üzere haftaya olağanüstü toplanacak. AKP yönetimi de fire vermemek için kolları sıvadı.

BOLD – AKP Grup Başkanlığı, partinin milletvekillerine bilgilendirilme metni gönderdi. Metinde Libya’ya asker gönderilmesine onay veren tezkerenin 30 Aralık Pazartesi günü Meclise sunulabileceği aktarıldı. Bilgilendirmede şu ifadelere yer verildi:

“Libya ile yürütülen müzakereler çerçevesinde gündemdeki Libya Tezkeresi’nin 30 Aralık 2019 Pazartesi günü Meclis’e gelmesi muhtemel olup; görüşmelerini yapmak üzere Genel Kurul’un 2 Ocak 2020 Perşembe günü saat 14.00’te toplanması söz konusu olabilir. Bu nedenle; tüm milletvekillerimizin programlarını buna göre yapmaları ve belirlenecek gün ve saatte Genel Kurul’da bulunmaları hususunda hazırlıklı olmalarını rica ederiz.”

Roboski’den 15 Temmuz’a giden yol: Gizlenen gerçekleriyle Roboski katliamı

medyabold
Devamını Oku »

Doğa Sigorta, KHK’lı müşterisinin kaza bedelini ödemedi

Doğa Sigorta, kaskosunu yaptığı aracın sahibinin KHK’lı olmasını gerekçe göstererek kaza bedelini ödemedi. Mahkeme ise paranın yasal faiziyle birlikte HKH’lı davacıya ödenmesine karar verdi.

BOLD – Doğa Sigorta, kaskosunu yaptığı aracın kaza bedelini sahibi KHK’lı olduğu gerekçesiyle ödemedi. Durumu taşındığı mahkeme sigorta şirketinin poliçe kapsamında 20 bin lira bedelden sorumlu olduğuna hükmederek, paranın yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verdi.

ÖDEMEME GEREKÇESİ KHK’LI OLMASI

Independent Türkçe’den Can Bursalı’nın haberine göre 15 Temmuz sonrası KHK ile memuriyetten ihraç edilen H.B, 15 Temmuz’un ardından tutuklandı. Tutuklu olduğu süreçte, kendisine ait aracı kullanan eşi trafik kazası yaptı. Kazada, 20 bin liralık maddi hasar meydana geldi. Araca kaza, çalınma gibi durumlarda maddi zararın karşılanması için kasko yapan şirket, maddi zararı H.B.’nin KHK’lı olduğu gerekçesiyle ödemeyeceğini belirtti.

ARAÇ PERT OLDU

Kazada, araç pert kayıtlı hale gelirken, 52 bin lira değeri olan araç, sigorta şirketi ödeme yapmayınca, H.B. tarafından 32 bin liraya satıldı. Sigorta şirketi ödeme yapmaya yanaşmayınca H.B. tüketici mahkemesine dava açtı.

BİLİRKİŞİ: SİGORTA ŞİRKETİ SORUMLU

Davada, ödemeyi yapmayan sigorta şirketi Doğa Sigorta’nın avukatı, H.B’nin cemaat soruşturması kapsamında cezaevinde olduğunu, hakkındaki suçlama nedeniyle kara listede bulunduğunu ve bu yüzden ödeme yapılmadığını belirtti. Yargılama aşamasında dosya bilirkişiye gönderildi. Bilirkişi, sigorta şirketinin poliçe limitleri dahilinde 20 bin liralık hasardan sorumlu olduğunu belirtti.

MAHKEME FAİZİYLE ÖDEMESİNE HÜKMETTİ

Mahkeme, sigorta şirketinin poliçe kapsamında 20 bin lira bedelden sorumlu olduğuna hükmederek, paranın yasal faiziyle birlikte davacı H.B.’ye ödenmesine karar verdi. Karar üzerine sigorta şirketi dosyayı istinaf mahkemesine taşıdı.

“Kanal İstanbul isteseniz de istemeseniz de yapılacak!”

medyabold
Devamını Oku »

Erdoğan’dan Libya’nın asker talebine olumlu yanıt

Saray, Libya’nın asker talebine olumlu yanıt verdi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın iki ülke arasındaki anlaşmaya uyulacağı vurgusu yaptığına dikkat çekti.

BOLD – Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Libya’nın askeri yardım talebine olumlu yanıt verdiğini belirtti.

ERDOĞAN’DAN “ANLAŞMAYA UYULACAK” VURGUSU

Geçtiğimiz gün Libya’nın, iki ülke arasında imzalanan mutabakatı kullanarak Türkiye’den askeri yardım talep etmesi gündeme gelmişti. Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada, Libya’nın Türkiye’den askeri yardım talep ettiği ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da iki ülke arasındaki anlaşmaya uyulacağı vurgusu yaptığı ifade edildi.

ÇIKARLARIMIZI KORUMAYA KARARLIYIZ

Açıklamayı yapan İletişim Başkanı Fahrettin Altun, dış güçlerin Libya’daki Hafter güçlerini desteklemeyi bırakmaları gerektiğini belirtti. Altun, “Karşılıklı çıkarlarımızı korumaya ve Akdeniz’de istikrarı sağlamaya tamamen kararlıyız” ifadelerini kullandı.

“Kanal İstanbul isteseniz de istemeseniz de yapılacak!”

 

medyabold
Devamını Oku »

27 Aralık 2019 Cuma

İtalya’dan getirilen yerli otomobil TOGG için ön gösterim yapıldı

Türkiye’nin Otomobili Ortak Girişim Grubu (TOGG), yerli otomobili görücüye çıkardı. Prototipi İtalya’dan getirilen TOGG marka yerli ve milli otomobilin ilk ön gösterimi Gebze’de gerçekleştirildi.

BOLD – İlk yerli otomobil için Kocaeli Gebze’de gerçekleştirilen törene, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan katıldı. Türkiye’nin Otomobili Ortak Girişim Grubunun (TOGG) ev sahipliğindeki törende 1961 yılında sadece 4 adet üretilen ‘Devrim’ otomobili sergilendi. Katılımcılara yerli otomobile ait simülatör ile sürüş deneyimi yaşatıldı.

​Erdoğan, tanıtımın yapılacağı salonda Türkiye’nin yerli otomobil denemelerinden Devrim ile poz verdi.

Erdoğan yaptığı konuşmada şunları dile getirdi: “Bugün ön gösterim araçlarını söz verdiğimiz gibi sizlerle paylaşıyoruz. Daha önce uçak yapan, silah üren müteşebbislerimizin başına ne gelmişse Devrim otomobilinin de başına aynısı gelmiştir. Bilişim Vadisi ile TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi bağlantısı kuruyoruz, bu ulaşım hattına ‘Mega Teknoloji Koridoru’ da diyebiliriz.”

Erdoğan yerli otomobil fabrikasının Bursa’da kurulacağını duyurdu. “Bursa Gemlik’te Silahlı Kuvvetler’e ait 4 milyon metrekarelik alanın 1 milyon metrekaresini yerli otomobil fabrikası için tahsis edeceğiz” diye konuştu.

TOGG CEO’su Mehmet Gürkan Karakaş ise “Küresel rekabetten bahsederken bizim, dünyanın en iyileriyle çalışmaktan başka lüksümüz var mı? Dünyanın en iyilerini ülkemizde, henüz yoksa yurt dışından bulup transfer ederek beraber çalışıyoruz. Bu ‘dünyanın en iyileri’ kimlerdir? Yan tarafta da isimlerini zikrettiğimiz iş ortaklarımız bize hala ‘Siz ciddi misiniz?’ diyor” ifadelerini kullandı. TOBB ve TOGG Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da, “Ezberleri bozmak kolay değil ama biz ezberleri bozmak için buradayız” dedi.

OTOMOBİLİN ÖZELLİKLERİ
  • 2022 yılında yollara çıkacak
  • Segmentinin en uzun aks mesafesine sahip
  • 30 dakikanın altında hızlı şarj ile yüzde 80 doluluğa ulaşıyor
  • 300+ ve 500+ kilometre menzil opsiyonlarına sahip
  • Güncellemeleri uzaktan 4G/5G bağlantısıyla alıyor
  • 200 beygir güç ile 7.6 saniye, 400 beygir güç ile de 4.8 saniyenin altında 0-100 km/s hızlanabiliyor
  • Euro NCAP 5 yıldız seviyesine uyumlu
  • Araç menziline yüzde 20’ye kadar katkı sağlayan geri kazanımlı frenleme
  • Sıfır emisyon
medyabold
Devamını Oku »

Tayyip Erdoğan 15 Temmuz Vakfı yöneticiliğine başdanışmanını atadı

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başdanışmanı ve eski AKP Milletvekili İsrafil Kışla, 309 milyon liralık bağışın kaybolduğu 15 Temmuz Vakfının yöneticiliğine atandı.

BOLD – 15 Temmuz’un ardından toplanan 309 milyon TL tutarındaki bağışların kaybolduğu vakfa AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başdanışmanı ve eski AKP milletvekili İsrafil Kışla, yönetici olarak atandı. 24 Aralık 2017’de kurulan vakfa, 2 yıl sonra atama yapılması dikkat çekti.

VAKIF YÖNETİCİLERİ 2 YIL SONRA BELLİ OLDU

309 milyon TL tutarındaki bağışın akıbetinin bilinmediği Türkiye Şehit Yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfı’nın adresi ve yöneticilerinin belli olmaması tepki çekmişti. Resmi Gazete’de dün yayımlanan cumhurbaşkanlığı kararıyla söz konusu vakfın yöneticileri de belli oldu. Buna göre vakfın yönetim kurulu AKP’ye yakın bazı isimlerden oluştu. 24. dönem AKP Artvin Milletvekili İsrafil Kışla, vakfın yöneticileri arasında yer aldı. Kışla’nın yanı sıra vakıfta bazı şehit yakınları da bulunuyor.

AKP’Lİ BİRİSİNİN YÖNETİCİ OLMASI DOĞRU DEĞİL

Cumhuriyet’ten Mahmut Lıcalı’nın haberine göre CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, aylar sonra vakfa atama yapılmış olmasının bu konuda CHP’nin ne kadar haklı olduğunu gösterdiğini dile getirdi. Özel, “Şehit yakınları ve gazilerle ilgili, tüm toplumun siyaset üstü görmesi gereken bir vakfa, yapılan atamalar arasında halen cumhurbaşkanı başdanışmanı olarak görev yapan bir eski AKP milletvekilinin atanıyor olmasını, doğru bulmuyoruz” dedi.

PARALARI ŞEHİT AİLELERİNE DAĞITACAK MISINIZ?

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç ise “Yönetimde 2 şehit ailesi var. Bunun dışında yönetime atanan medya yöneticileri, siyasiler ve STK yöneticilerinin 15 Temmuz şehitleriyle ne ilgisi, ne ilişkisi var? Toplanan yardım paralarını, hacizlerle, yoklukla mücadele eden şehit ailelerine dağıtacak mısınız?” sözleriyle tepki gösterdi. Özkoç, toplanan yardım paralarının vakfın hesabına dahi hâlâ aktarılmadığının altını çizdi.

Sözcü gazetesi çalışanlarına “Cemaat’e yardım” suçlamasından hapis cezası

medyabold
Devamını Oku »

US, Russia, Turkey call on each other to take steps to end Syrian crisis 

Russia, the United States, and Turkey have called on each other to bring an end to the ongoing crisis in Syria.

US President Donald Trump on Thursday sent a warning message to Russia, Syria, and Iran, which have been waging a military offensive to retake the rebel-held Idlib province, to halt their attacks on civilians.

“Russia, Syria, and Iran are killing, or on their way to killing, thousands of innocent civilians in Idlib Province. Don’t do it! Turkey is working hard to stop this carnage,” the US president tweeted.

However, Russia called on Turkey to improve efforts on implementing the 2018 Sochi memorandum on Syria’s Idlib, the last major rebel-held enclave in northwest Syria where Turkey is expected in terms of the deal to remove the “extremist” fighters.

“We advocate to ensure the full implementation if Idlib memorandum from Sochi in September 2018, especially when it comes to creating a demilitarized zone and separating the so-called moderate opposition from terrorists,” said Maria Zakharova, the spokesperson of the Russian foreign ministry.

The US and Russian remarks came after a Turkish delegation held inconclusive talks on Monday with the Russians in Moscow in a bid to reach a new ceasefire agreement following increased Russian and Syrian army attacks on Syria’s northwestern Idlib.

“We are closely following the process for an end to the attacks, and these attacks should come to an end immediately and implement under a new ceasefire. This is our main expectation from the Russian side,” Turkish presidential spokesman Ibrahim Kalin said on Tuesday following the talks.

On Sunday, Turkish President Recep Tayyip Erdogan said Turkey cannot handle a new influx of refugees as thousands of civilians reportedly began migrating toward Turkey.

The bombardments have caused more than 216,000 civilians to flee their homes, according to the Syrian Response Coordination Group, a relief organization.

Trump, who has fostered close ties with Erdogan despite harsh criticism by members of his party and administration, praised his Turkish counterpart in his Thursday’s Tweet.

Previously, the US president had faced harsh criticism by many for his order to withdraw the U.S. troops from the region just before a Turkish operation on October 9 against the US-backed Kurdish People’s Protection Units (YPG).

Turkey aims to clear the region of the YPG and to set up a “safe zone” where it plans to resettle up to one million Syrian refugees currently living in Turkey.

Turkey sees the YPG as the Syrian offshoot of the outlawed Kurdistan Workers’ Party (PKK) that has waged an insurgency against the Turkish state since the 1980s.

The U.S. has withdrawn from the disputed areas to the oil-rich regions, confronting Ankara with Moscow there.

During the operation, the YPG struck a deal with Damascus in a bid to fend off the Turkish attack.

Turkey put an end to its operation on October 22 following deals with the US and Russia. However lately the Turkish side has since claimed that Russia and the U.S. had not honored their pledges, calling on them to do so.

Turkey’s authorities have repeatedly expressed doubts over Russian claims that the YPG militia had withdrawn from the planned “safe zone” in northern Syria.

Erdogan vowed late in October that Turkey would act alone to clear the area of the YPG if Russia fails to fulfill its obligations under the agreement.

On the other end, Moscow and Damascus argue that Erdogan’s Turkey has not fulfilled its part of the Sochi agreement, another de-escalation deal between Turkey, Russia and Iran struck in 2018, and failed to remove the “extremist” fighters from the agreed territory.

Ever since the Syrian civil war erupted in 2011, Turkey and Russia have been supporting opposing groups. Moscow and Tehran support the al-Assad regime, while Ankara has been backing rebel groups, notably the former al-Qaeda affiliate Hayat Tahrir al-Sham (HTS).

Therefore, Russia-backed forces of Al-Assad have been pushing towards Turkey-backed rebels in Idlib since April, aiming to reopen a strategic highway nearby Idlib which has been closed since 2012.

With the advancement of al-Assad forces in Idlib, Erdogan has shifted his priority to prevent a mass influx of refugees from the region. He was calling for al-Assad’s ousting at the beginning of the civil war.

In its new stance, Turkey wants free elections in Syria that are monitored by the United Nations (UN), agreeing to work with anyone to be elected in a fair election.

The deal between Ankara and Moscow in October has not mentioned anything about Idlib.

Speaking to Italy’s Rai News 24 in an interview in early December, Syria’s President Bashar al-Assad said Russia’s deal with Turkey did not amount to support for its invasion but rather an attempt to convince the Turks to leave the country.

According to some analysts, with the latest Ankara-Moscow memorandum, Russian President Vladimir Putin has emerged as the most powerful player in Syria’s complex war in its ninth year, replacing the US influence in the region.

Turkey’s strongman has not received any backing regarding his calls for support and plans for setting up the zone. Instead, he has faced condemnation over his unilateral decisions on the region, such as the Turkish offensives in the area.

Russian, Syrian air strikes kill 20 in rebel-held Idlib: Observatory

The post US, Russia, Turkey call on each other to take steps to end Syrian crisis  appeared first on IPA NEWS.



from IPA NEWS https://ipa.news/2019/12/27/us-russia-turkey-call-on-each-other-to-take-steps-to-end-syrian-crisis/
Devamını Oku »

Filipinler’de etkili olan Ursula Tayfunu’nda ölü sayısı 28’e yükseldi

Filipinler’de etkili olan Ursula (Phanfone) Tayfunu ve sonrasında meydana gelen sel felaketinde ölü sayısı 28’e yükseldi, 12 kişinin de kayıp olduğu açıklandı.

BOLD – Ülkenin orta kesimlerinde yer alan Panay Adası ve güneydeki Samar eyaletinde etkili olan şiddetli rüzgarın yer yer saatte 150 kilometre hıza ulaştığı, aşırı yağışlar ve sel nedeniyle de 25 bin kişinin limanlarda mahsur kaldığı bildirildi.

Tayfun sebebiyle yaklaşık 60 bin kişi evlerini terk ederken, bölgede vapur ve uçak seferleri de iptal edildi. Ursula Tayfunu’nun şu anda Güney Çin Denizi üzerinde etkili olduğu ve şiddetinin ise azaldığı kaydedildi.

Ölümlerin çoğunun sel sularına kapılarak boğulma, ağaç devrilmesi ve elektrik çarpması sonucu yaşandığı ifade edildi.

Ülkede 2013’te iç kesimleri vuran Haiyan Tayfunu 7 bin 300’den fazla kişinin ölümüne yol açmış, 5 milyondan fazla kişi yerlerinden olmuştu.

Filipinler’i vuran Ursula Tayfunu’nda 16 kişi hayatını kaybetti

medyabold
Devamını Oku »

Irak Cumhurbaşkanı Salih’ten istifa tehdidi

Irak Cumhurbaşkanı Berham Salih, Mecliste İran destekli blokun adayı Esad İdani’yi hükumeti kurmakla görevlendirmeyeceğini, baskılar devam ederse istifaya hazır olduğunu açıkladı.

BOLD – Irak Cumhurbaşkanı Berham Salih, İran’a yakın Bina Koalisyonu’nun adayı Esad İdani’yi hükumeti kurmakla görevlendirmeyeceğini, baskılar devam ederse istifaya hazır olduğunu söyledi. Bina Koalisyonu ise meclise, “anayasaya aykırı davranma” gerekçesiyle Cumhurbaşkanı Salih’i görevden alma çağrısı yaptı.

2003 sonrası yolsuzlukların gölgesinde süren siyasi sistemin sona erdirilmesi talebiyle 1 Ekim’den bu yana protestoların sürdüğü Irak’ta, meclisteki İran destekli blok Basra Valisi Esad El İdani’yi aday göstermişti. Ancak protestocular buna karşı çıkmıştı.

Hükumeti kurma görevini Esad İdani’ye vermesi için baskı yapılan Cumhurbaşkanı Berham Salih, baskıların devam etmesi halinde koltuğunu bırakmaya hazır olduğunun mesajını verdi.

PROTESTOCULARIN İSTEMEDİĞİNİ ADAY GÖSTEREMEM

Anayasa kendisine adayları reddetme yetkisi vermediğinden dolayı Meclise istifasını sunmaya hazır olduğunu söyleyen Salih, “Protestocuların kabul etmeyeceği birini aday göstereceğime istifa etmeyi tercih ederim” dedi.

Irak Cumhurbaşkanlığı ofisinden yapılan yazılı açıklamada, “iç barışı sağlamak ve daha fazla kan dökülmesini engellemek amacıyla” Salih’in, İdani’ye hükumeti kurma teklifi sunmayacağını içeren yazıyı Meclise gönderdiği bildirildi.

İNADİ, TAHRAN’A YAKINLIĞIYLA BİLİNİYOR

Salih’in açıklamalarının devamında şu ifadeler yer aldı: “Cumhurbaşkanlığı görevinden istifa etmeye hazır olduğumu ve bunu Meclis’teki milletvekillerinin tasarrufuna bırakacağımı bildiriyorum. Onlar, halkın temsilcileri olarak uygun bir karar verecekler. Halka hizmet etmeyen bir mevkiden hayır gelmez”.

Irak’ta Bina Koalisyonu dahilindeki Fetih Koalisyonu 25 Aralık Çarşamba günü, hükumeti kurmakla görevlendirmek üzere Esad İdani’nin ismini önerdi. Hükumet karşıtı binlerce Iraklı ise, Tahran rejimine yakınlığıyla bilinen Bina Koalisyonu adayı İdani’nin başbakanlık görevine önerilmesini protesto etti.

“CUMHURBAŞKANI GÖREVDEN ALINSIN”

Salih’in açıklaması sonrası Bina Koalisyonu ise meclise, “anayasaya aykırı davranma” gerekçesiyle cumhurbaşkanını görevden alma çağrısı yaptı.

Bina Koalisyonu’nun yaptığı yazılı açıklamada Salih’in, meclisteki en büyük koalisyon oldukları halde başbakan adayı olarak gösterdikleri Basra Valisi İdani’ye hükumeti kurma görevi vermeyerek anayasaya aykırı davrandığı belirtildi.

BERHAM SALİH

2018’de cumhurbaşkanı seçilen Berham Salih, daha önce Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde başbakanlık ve merkezi hükumette başbakan yardımcılığı görevlerinde bulunmuştu.

Irak’ta son başbakan Adil Abdülmehdi, protestolar sonrası ülkedeki Şiiler’in dini lideri Ali Sistani’nin de çağrısının ardından istifa etmişti.

Irak’ta 1 Ekim’den bu yana devam eden kitle protestolarında özellikle gençler sokaklara çıkarak siyasi sistemin değişmesini talep ediyor. Yoksullukla mücadele eden Irak’taki gösterilerde şimdiye kadar 450 kişi hayatını kaybetti.

Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti, Türkiye’den askeri destek istedi

medyabold
Devamını Oku »

Afganistan’da Taliban kaçırdığı 27 barış gönüllüsünü serbest bıraktı

Afganistan’da salı günü Taliban tarafından kaçırılan 27 Halkın Barış Hareketi üyesi özgürlüğüne kavuştu.

BOLD – Taliban ile mevcut hükumet arasında uzlaşı sağlamak için kurulan hareketin üyeleri Salı günü Herat şehrinden batıdaki Ferah şehrine giderken salı günü rehin alınmıştı.

Olayın ardından bölgede güvenlik güçleri, aşiret liderlerinin de desteklediği bir kurtarma operasyonu başlattı.

Ferah Polisi, gönüllülerin serbest bırakılması için çalışmaların bölgedeki iletişim ağının yetersizliğine rağmen başarılı olarak sonuçlandığını açıkladı.

Geçen ekimde de Logar vilayetinin doğusunda düzenlenen barış yürüyüşünde 6 barış eylemcisi Taliban tarafından kaçırılmış fakat aynı gün serbest kalmışlardı.

Halkın Barış Hareketi olarak tanınan grup, Helmand bölgesinde bir stadyumun önünde yapılan ve 17 sivilin hayatını kaybettiği 50 kişinin yaralandığı geçen yılki saldırıyı protesto etmek için kurulmuştu.

Geçen yıldan bu yana hareketin üyeleri ülkenin çeşitli noktalarına giderek barış ve ateşkes amacıyla gösteri ve yürüyüşler düzenliyorlardı.

Taliban daha önce yaptığı açıklamayla grubun Kabil hükumeti tarafından finanse edildiğini öne sürmüş ancak grup bu iddiayı yalanlamıştı.

ABD Başkanı Donald Trump, Taliban ile bir süredir askıda olan müzakerelere aralık ayında yeniden başladı.

Afganistan’da Taliban, 27 barış gönüllüsünü kaçırdı

medyabold
Devamını Oku »

Hindistan ve Pakistan askerlerinin Keşmir sınır hattındaki çatışmasında 6 asker öldü

Keşmir Kontrol Hattı’nda Hint ve Pakistan askerleri arasında karşılıklı açılan ateş sonucu son 36 saatte iki taraftan toplam 6 asker öldü.

BOLD – Pakistan ordusundan yapılan açıklamada, Kontrol Hattı’nın Hacı Pir bölgesinde Hint askerleri tarafından ateşkes ihlali yapıldığı belirtildi.

İhlallere Pakistan ordusu tarafından karşılık verildiği aktarılan açıklamada, bir Hint askeri noktasının vurulduğu ve biri yüzbaşı olmak üzere 3 askerin öldüğü ifade edildi.

Açıklamada iki Pakistan askerinin de hayatını kaybettiği kaydedilirken altıncı askerin ölümüne ilişkin açıklamayı Hint ordusu yaptı.

Hindistan ordusu, Keşmir’in Baramulla bölgesinde Pakistan ordusunun top ve havan mermileriyle Hint tarafını vurduğunu, buradaki ateşkes ihlali sonucu bir sivil ile bir askerin hayatını kaybettiğini açıkladı.

Kazakistan’da yolcu uçağı binaların üzerine düştü: En az 15 kişi hayatını kaybetti

medyabold
Devamını Oku »

Şehir hastanelerindeki sorunları bakanlık da itiraf etti

Birçok sorunu beraberinde getiren hasta garantili şehir hastanelerinin her geçen yıl bir karadeliğe dönüşeceği bakanlığın raporunda da yer aldı. Bu yıl 6 milyar 190 milyon 902 bin TL olan şehir hastanelerine ayrılan tutar 2023 yılında 23 milyar 269 milyon 554 bin TL’ye çıkacak.

BOLD – AKP iktidarının hasta garantisi vermesiyle tartışmaların odağında olan şehir hastaneleriyle ilgili bakanlıktan itiraf niteliğinde bir rapor yayımlandı. Sağlık Bakanlığı’nın 2019-2023 yıllarını kapsayan beş yıllık Strateji Planı’na göre şehir hastaneleri için bütçeden ayrılan pay her yıl katlanarak büyüyecek.

23 MİLYAR LİRAYA ÇIKACAK

Planda “Şehir Hastanesi Modeli ile sağlık hizmet sunumunu güçlendirmek” hedefine ulaşmak için yapılacak harcama beş yılda dört kat artacak. 2019 yılı bütçesi 48 milyar 891 milyon 633 bin TL olan Sağlık Bakanlığının 2023 yılına ilişkin bütçe tahmini 83 milyar 180 milyon 273 bin TL olarak belirlendi. Bakanlık bütçesi iki kat bile artmazken şehir hastanelerine ayrılan bütçe dört kat artacak. 2019 yılında 6 milyar 190 milyon 902 bin TL olan tutar 2023 yılında 23 milyar 269 milyon 554 bin TL olacak.

EKSİK BİRİMLERLE HASTANELER AÇILDI

BirGün’den Burcu Cansu’nun haberine göre, raporda ayrıca “riskler” bölümünde itiraf niteliğinde şu değerlendirmeler yer aldı:

“Mücbir sebeplerle yapımı geciken hastanelerin işletme dönemine planlanan zamanda başlayamaması veya eksik birimlerle hizmete açılması. Yeterli personelin işletme dönemiyle birlikte temin edilememesi. Taşınan hastanelerin personelinin kurumsal kimlik ve aidiyet kültürü konusundaki tutumları.”

ULAŞIM SORUNU RAPORDA DA YER ALDI

Raporda ulaşım sorunu da kabul edilerek “Şehir Hastaneleri’ne ulaşım konusunda belediyeler ve diğer kurumlar nezdinde çalışmalar yapılması” ihtiyacı dile getirildi. Şehir hastanelerinde yaşanan “yönetim krizi” ile ilgili de “sorumluluk alanları netleştirilecek” denildi.

 

Sözcü gazetesi çalışanlarına “Cemaat’e yardım” suçlamasından hapis cezası

medyabold
Devamını Oku »

TFF açıkladı, kayıtlar yayınlanmayacak

TFF son bir haftadır yoğun bir şekilde gündeme gelen VAR kayıtlarının açıklanması ile ilgili yazılı açıklama yaptı. Kayıtlar kamuoyuyla paylaşılmayacak ancak eğitim amaçlı kullanım olacak.

BOLD – Türkiye Futbol Federasyonu(TFF), başta Beşiktaş ve Fenerbahçe olmak üzere birçok kulübün “VAR kayıtları açıklanmalı” çağrısı üzerine açıklama yaptı. TFF’den yapılan açıklamada, VAR kayıtlarının kamuoyuyla paylaşılamayacağı duyuruldu.

TFF’NİN AÇIKLAMASI

“Video Yardımcı Hakem Sistemi (VAR) uygulamaları kapsamındaki kayıtların paylaşımı hakkında son günlerde oluşan gündem üzerine bir açıklama yapma zorunluluğu doğmuştur.
Türkiye Futbol Federasyonu, FIFA ve Uluslararası Futbol Birliği Kurulu (IFAB) arasında 02.03.2017 tarihinde yapılan protokol üzerine, TFF Yönetim Kurulu’nun aldığı kararla Video Yardımcı Hakem (VAR) uygulamasına 2017-2018 sezonu TFF 1. Lig Play-Off müsabakaları ile başlanmış, sistem 2018-2019 sezonuyla birlikte Süper Lig, TFF Süper Kupa ve son 16 turundan itibaren Ziraat Türkiye Kupası’nda da uygulamaya konulmuştur.

VAR KAYITLARININ SADECE EĞİTİM AMAÇLI KULLANILMASI

Futbol Oyun Kuralları VAR Protokolü’nde yer alan ve IFAB’ın ülke Federasyonları Hakem Kurulları’na sirküle ettiği VAR Uygulamaları El Kitapçığı’nın VAR kayıtlarının kamuoyu ile paylaşılamayacağına ilişkin düzenlemelerine göre, VAR kayıtlarının sadece eğitim amaçlı kullanılması uygulamasına devam edilmektedir.

Ayrıca kayıtların paylaşılmamasını tavsiye eden IFAB tarafından yapılan açıklamalarda, bu husustaki nihai kararın ülke Federasyonlarına ait olduğu belirtilmiştir. Bu kapsamdaki uygulama Avrupa ülkelerinin büyük bir çoğunluğunda olduğu gibi mevcut şekliyle sürdürülecektir.
Kaldı ki; Federasyonumuz gerek IFAB, gerekse VAR’ın uygulandığı ülke Federasyonları ile yakın temasta olup bu ülkelerdeki çalışmaları yakından takip etmektedir ve olası gelişmelere sistemin adapte edileceğinden kimsenin şüphesi olmamalıdır. Değerli kamuoyunun bilgilerine saygıyla duyurulur.”

TFF, hakem seminerinde eğitim amaçlı VAR kayıtlarını açıklayacak

medyabold
Devamını Oku »

TFF, hakem seminerinde eğitim amaçlı VAR kayıtlarını açıklayacak

Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin VAR kayıtlarının açıklanması için TFF’ye başvurması üzerine önemli bir gelişme yaşandı. TFF, hakem seminerinde eğitim amaçlı VAR kayıtlarını yayınlayacak.

BOLD – Hakem hatalarının yaşandığı derbiden sonra Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin VAR kayıtlarının açıklanması için TFF’ye başvurması üzerine yaşanan tartışmalarda önemli bir gelişme gerçekleşti. Konuyu değerlendirmeye alan Türkiye Futbol Federasyonu’nun, devre arasında VAR kayıtlarını sadece eğitim amaçlı olarak açıklamayı planladığı öğrenildi.

HER KULÜP SADECE BİR MAÇ SEÇECEK

Geçen yıldan beri Türkiye’de yaşanan VAR gerilimini düşürmek isteyen ve bu konuda farklı bir adım atmaya hazırlanan TFF, her kulübe sadece bir maç seçme hakkı tanıyacak. Söz konusu maçta hakem konuşmaları açıklanacak. Ancak eğitim semineri şeklinde geçecek bu uygulamaya kulüp yöneticileri katılamayacak.

VAR kayıtlarının açıklanacağı odaya kulüpleri temsilen teknik direktörler, idari menajerler veya sportif direktörler girebilecek. VAR tartışmalarını bitirmek için planlanan bu uygulamaya kulüplerin nasıl tepki vereceği merak ediliyor.

HAKEMLERDE KAYITLAR YAYINLANSIN İSTİYOR

Süper Lig’de görev yapan hakemler, Merkez Hakem Kurulu (MHK) ile gerçekleşen görüşmede TFF’nin de uygun görmesi halinde isteyen kulüp yöneticisinin Riva’ya gelerek VAR kayıtlarını dinlemesi önerisini gündeme getirdi. VAR kayıtları konusunda çok rahat olduklarını bildiren hakemlerin, “Her büyük maçtan sonra kulüpler, VAR kayıtlarının paylaşılmasını istiyor. IFAB ve VAR protokolüne göre kayıtlar açıklanamıyor ama Türkiye Futbol Federasyonu ve MHK uygun görürse kulüp yöneticileri istedikleri maçın kayıtlarını Riva’ya gelerek dinleyebilir. Bizim kayıtlarla ilgili hiçbir çekincemiz yok. Fakat bizler kurallar gereği medyaya açıklama yapamıyoruz. Süper Lig’de bu uygulama hayata geçirilirse hem bizler zor durumda kalmaktan kurtuluruz hem de kulüpler pozisyonlarla ilgili tüm diyaloglara ulaşabilirler” ifadelerini kullandığı öğrenildi.

medyabold
Devamını Oku »