23 Kasım 2019 Cumartesi

KHK’lı öğretmenlerden 24 Kasım özel klibi

KHK ile ihraç edilen öğretmenler 24 Kasım’a özel klip hazırladı. Pazarcı, boyacı, işçi olan öğretmenler bir 24 Kasım’ı daha öğrencilerinden uzak, buruk geçiriyor.

BOLD ÖZEL- 15 Temmuz’dan sonra birçok öğretmen KHK’lar ile mesleğinden ihraç edildi. Eğitim Sen’in Temmuz 2018’de yayınladığı raporda eğitimden 41 bin 705 kişi işinden atıldı. Sadece 1 Eylül 2016’da çıkarılan 672 sayılı KHK ile 28 bin 163 öğretmen işinden edildi. OHAL Komisyonu bu öğretmenlerin çok azını göreve iade etti.

Hayatlarında okuldan, öğrencilerden başka bir meslekle uğraşmayan öğretmenler, 15 Temmuz’dan sonra birçok iş yapmak zorunda kaldı. Pazarcılık, boyacılık, şoförlük, benzin istasyonlarında pompacılık yaptı. Tarlada, inşaatlarda işçi oldu. Kimi inşaatlarda çalışırken düşüp hayatını kaybetti. Fırınlarda ekmek pişirdi. Döner kesti. Garson olup müşterilerine hizmet etti, çoban olup koyunlarını güttü ama hiç vazgeçmediler. Kalpleri kırık, gönülleri buruk olsa da hiç vazgeçmediler.

Üç yıldır Öğretmenler Günü’nü öğrencilerinden uzak yaşayan KHK’lı öğretmenler bugüne özel bir klip hazırladı ve BOLD Medya’ya gönderdi.

Öğrencilerden oluşan bir koronun söylediği şarkıyla başlayan klipte, ihraç edilen öğretmenlerin yeni mesleklerindeki fotoğraflarıyla devam ediyor. Öğretmenlerin ruh halini ve sitemini yansıtan klipteki öğretmen şarkısının sözleri söyle:

Sevgiyle başlardın soze ne yalan ne kin ne hile,
Olduğun gibiydin öyle niye sustun öğretmenim
Niye sustun ogretmenim niye sustun öğretmenim.

Kim bağladı ellerini kim susturdu dillerini
Mangal gibi yüreğini kim söndürdü öğretmenim.
Kim söndürdü öğretmenim kim söndürdü öğretmenim.

 

medyabold
Devamını Oku »

Barış Pınarı Harekatı’nda bir asker daha şehit oldu

TSK’nın Suriye’ye düzenlediği Barış Pınarı Harekâtı’nda görev alan Uzman Onbaşı Mustafa Akkaya, tedavi için kaldırıldığı Şanlıurfa’daki hastanede şehit oldu. Akkaya’ya zırhlı aracın çarptığı belirtildi.

BOLD – Şanlıurfa Valiliğinden yapılan açıklamada, “Barış Pınarı Harekatı sırasında Piyade Uzman Onbaşı Mustafa Akkaya şehit olmuştur. Şehidimiz 24.11.2019 Pazar günü saat 11.00’da Şanlıurfa GAP Havaalanında düzenlenecek olan tören sonrası Afyon ili İscehisar İçesi Karaağac köyüne uğurlanacaktır.” denildi.

Suriye’de Rusya 24, Türkiye ise 15 ateşkes ihlali belirledi

medyabold
Devamını Oku »

Sözcü’den Rahmi Turan açıklaması: ‘Köşeleri kendilerini bağlar’

Rahmi Turan yazısı sonrası, Sözcü’nün hedef alındığını söyleyen gazetenin genel yayın yönetmeni Metin Yılmaz, yazarların yazıları için “Köşelerinde kalmak şartıyla sadece onları bağlar. Sorumluluk, onlarındır” dedi.

BOLD- Sözcü gazetecinin deneyimli köşe yazarı, gazeteci Rahmi Turan’ın geçen hafta içi kaleme aldığı Saray’a giden CHP’li yazısının yankıları artarak sürüyor. Turan, ‘Müthiş haber’ başlıklı yazısında bahsettiği CHP’linin Muharrem İnce olduğunu açıklamış, kaynak olarak da Talat Atilla’yı göstermişti. Muharrem İnce iddialara sert tepki göstererek, ‘Kanıtlasınlar kendimi Taksim’de yakarım’ dedi. Tartışmalar artarak devam ederken, Sözcü Gazetesi, gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz’a ait konu ile ilgili bir açıklamayı manşetten verdi.

HABER OLARAK GAZETEDE VERMEDİK

Bazı çevrelerin Sözcü gazetesini hedef aldığını söyleyen Metin Yılmaz, Rahmi Turan’ın iddialarının köşesinde kaldığını, haber olarak Sözcü gazetesinin sayfalarında yer almadığını belirtti.

NOKTASINA BİLE DOKUNMADIK

Metin Yılmaz’ın açıklaması şöyle: “Bu yazı yüzünden, Sözcü gazetesini hedefe koymak, karalamak isteyenler oldu. Bu çevreler bilsin ki… Sözcü Gazetesi, çıktığı ilk günden beri yayın ilkeleri gereği, köşe yazarlarına müdahale etmiyor. Onları, yazılarında özgür bırakıyor. Asla sansürlemiyor. Çünkü, savundukları düşünceler, verdikleri bilgiler, kendi köşelerinde kalmak şartıyla sadece onları bağlar. Sorumluluk, onlarındır. Rahmi Turan’ın yazısına da bu yüzden hiçbir müdahalede bulunulmadı, noktasına bile dokunulmadı. Sözcü’nün özgürlük anlayışı ve demokrasi bunu gerektiriyor. Zaten Rahmi Turan’ın siyaset kulisi sadece köşesinde kaldı, haber olarak sayfalarımızda yer almadı. Sözcü, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da belgeli, kanıta dayalı habercilik yapmaya devam edecek. Demokratik, laik hukuk devleti anlayışına uygun çizgisinden ayrılmayacak. Bu ilkelerinden asla ödün vermeyecek.”

Süleyman Soylu’nun büyük operasyonu deşifre oldu: Ankara Emniyetinde işkence timi kuruldu

medyabold
Devamını Oku »

Akşener, anket paylaşıp partilileri kutladı: Algıları perişan ediyorsunuz

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partililerle yaptığı toplantıda parlamenter sistem isteyenlerin oranının yüzde 63’e çıktığını belirterek, “Türkiye’de algıları perişan ediyorsunuz” dedi.

BOLD – Akşener, partisinin Antalya’nın Kemer ilçesinde düzenlenen 1. Yerel Yönetimler Çalıştayı’da parlamenter sisteme ilişkin anket açıkladı. Akşener “İki aydır anket şirketleri, parlamenter sistemi vatandaşa soruyorlar. Biz ısrarla devam ederek, geri adım atmadan, akla uygun bir dille sorduğumuz için, sorulmaya başlandı. Parlamenter sistem olması gereken diyenlerin ilk aydaki oranı yüzde 52, ikinci ayda yüzde 63. Türkiye’de algıları perişan ediyorsunuz” diye konuştu.

Süleyman Soylu’nun büyük operasyonu deşifre oldu: Ankara Emniyetinde işkence timi kuruldu

medyabold
Devamını Oku »

Süleyman Soylu’nun büyük operasyonu deşifre oldu: Ankara Emniyetinde işkence timi kuruldu

Tutuklu Hizmet Hareketi üyelerinin ailelerine yardım ettikleri gerekçesiyle gözaltına alınanlara Ankara Emniyetinde işkence yapıldığı ortaya çıktı: Çırılçıplak soyup dövdüler. Soda şişesi getirip tecavüzle tehdit ettiler!

BOLD ÖZEL – İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, Hizmet Hareketi’ne yönelik büyük bir operasyon yapılacağı açıklamasının ardından işkence ihbarları gelmeye başladı. Türkiye’nin farklı şehirlerinden gözaltına alınarak Ankara Terörle Mücadele Şubesine götürülen 77 kişiye işkence yapıldığı belirtildi.

19 Kasım’da gözaltına alınan N.C’nin, 21 Kasım’da avukatı Rıdvan Çobanoğlu ile görüşebildi. N.C, avukatına işkence gördüğünü anlatması üzerine Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi devreye girdi. Ancak Baro yetkilileriyle işkence gören N.C. görüştürülmedi.

D GRUBUNDAN 7 KİŞİ

Halen gözaltına bulunan N.C, avukatı Çobanoğlu’na gördüğü işkenceleri şöyle anlattı: “Sabah 02.00’de ifademin alınacağı söylenerek bir odaya götürüldüm. Ankara TEM Şube D Grubundan olduklarını söyleyen 7 kişi tarafından önce çırılçıplak soyuldum daha sonra ekip amiri Abdulkadir Yılmaztürk, plastik eldiven giyerek göğüs, ucu kulak memesi gibi yerlerimden defalarca sıkarak işkence yaptı. Odaya bir soda şişesi getirilerek tecavüz edilmekle tehdit edildim. Sürekli iz bırakılmayacak şekilde farklı yerlerimden darp edildim…”

AVUKATIN TUTANAK TUTMASI ENGELLENDİ

Müvekkilinin anlattığı işkence olayını yazılı hale getirip tutanak altına alan ve imzalatmak isteyen avukat Rıdvan Çobanoğlu, polis memurları tarafından engellendi. Çobanoğlu, Emniyetten çıktıktan sonra engellenmesi dahil müvekkilinin bütün anlattıklarını tutanak altına aldı. Ardından Ankara Barosu Avukat Hakları Merkezi ve Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezine başvurdu.

Baro İnsan Hakları Merkezi Başkanı Avukat Deniz Özbilgin ile gece 00.00’da işkencenin durdurulması için derhal Ankara Emniyetine giden Çobanoğlu, burada da engelle karşılaştıklarını söyledi. Personel yokluğu gerekçesiyle Özbilgin ve Çobanoğlu, Ankara Emniyetinin nizamiyesinden içeri alınmadı.

YÜRÜMEKTE ZORLANIYORDU

Avukat Çobanoğlu’nun verdiği bilgiye göre N.C, acı içindeydi ve yürümekte zorlanıyordu. Müvekkiliyle sonradan bir görüşme daha gerçekleştiren Çobanoğlu, müvekkilinin kendisine anlattığı işkence olayı nedeniyle “Avukatlara niye anlattın” denilerek tekrar işkence gördüğünü söylediğini dile getirdi.

‘TUTUKLU AİLELERİNE YARDIM’ SUÇLAMASI

Operasyonun döviz bürolarına yönelik bir operasyon olduğu ve gözaltına alınanların Hizmet Hareketi üyeliği nedeniyle tutuklu bulunanların ailelerine yardım ettikleri vurgulandı.

ALMANYA’DA 200 TÜRK’E OPERASYON

Kısa süre önce Almanya’da polis, Türkiye’ye yasa dışı para gönderdikleri gerekçesiyle 200 kişiye operasyon yaptı. Türkiye İçişleri Bakanlığı ise, kara para nedeniyle zor duruma düşen ekonomi yönetimini kurtarmak için bu paraların Hizmet Hareketi tarafından gönderildiğini iddia etti ve operasyon başlattı.

Ancak Almanya’da söz konusu operasyon nedeniyle Hizmet Hareketi ile ilişkili hiç kimse gözaltında bulunmuyor.

İŞKENCENİN DURDURULMASI ÇAĞRISI

Avukat Çobanoğlu, müvekkillerinin bir an önce savcılığa sevk edilmesi gerektiğini belirterek Ankara Barosuyla birlikte işkencecilerin üzerine yasal yollarla gitmekte kararlı olduklarını ifade etti.

39 yıl önce gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren için buluştular: Suç ortağısınız!

medyabold
Devamını Oku »

Main opposition’s Ince denies veteran journalist’s claim he met Erdogan privately

Muharrem Ince, the main opposition Republican People’s Party (CHP) candidate in the 2018 presidential election has strongly denied claims that he met privately with Turkish President Recep Tayyip Erdogan.

The claim was asserted by Rahmi Turan, a well-known Turkish journalist writing for the critical Sozcu daily.

Turan said this week that a senior official from the CHP had secretly met Erdogan at the Presidential Palace in the capital Ankara on November 9.

He further claimed that Erdogan told the official to assume leadership of the  CHP  “for the security of Turkey” and that the president promised he will help him in the process.

The journalist, who has not revealed the name of the official in his columns, late on Friday answered questions of the Sozcu daily in a phone call from London, where he is currently receiving treatment for an illness.

Turan told Sozcu that the main opposition member that he was talking about in his columns was Ince.

But Ince has since strongly denied the allegation.

Ince’s first reaction to the claim was sent in a text message to Baris Yarkadas, a CHP member and a journalist, who was a guest on a CNN Turk program at the time.

“If they can prove with documents that such a secret meeting took place, I would burn myself alive in [Istanbul’s] Taksim [Square],” Ince said in the message read by Yarkadas during the program.

He made further commented on Twitter saying that the claim was made as part of an operation to trigger intraparty opposition in CHP.

“The allegations have nothing to do with me. … But since you gave my name in public, I expect you to also share with Turkey all the documents and evidence you have on the issue,” Ince said addressing Turan.

He added that the main opposition CHP cannot let this issue pass by.

“They should either start disciplinary proceedings against me or take the issue to court,” Ince suggested.

Erdogan also strongly rejected the claims of a secret meeting between him and a senior CHP official. However, the leader of the main opposition party, Kemal Kilicdaroglu, confirmed it.

Ince first stood for election as CHP chairman against Kilicdaroglu in September 2014 following the party’s loss in the Turkish presidential election on 18 August 2014 and for a second time later in February 2018.

Turan was asked, later on, to disclose the name of his source in a live phone call during the same TV program on CNN Turk.

Refusing to do that on the grounds that it would be a shameful move for a journalist to reveal his source, he only said it was another journalist whom he has known for over 20 years and who is not currently active in the occupation.

Turan repeatedly underlined that it was not him who asserted the claim, but another journalist who can easily receive information from those in presidential circles.

“What Ince said is [probably] true and the statements of President Erdogan also reflect the truth. What more do you want me to say? This means that the information I have given [about Ince and Erdogan] is false, I’m the one who is wrong here,” he further confessed.

“I regret that I have trusted my source. … Everybody makes mistakes and my mistake is this. I will do whatever is necessary [to fix this situation],” the journalist said in a live phone call during another TV program on the same night.

Burcu Karakas, an independent investigative journalist based in Istanbul, criticized Turan for using a fellow journalist as a source.

“Introduction to journalism: A journalist cannot be the source of another journalist. So what is not the right way to do journalism? This way,” Karakas argued in a tweet.

A veteran Turkish journalist and a columnist for the Sozcu daily, Ugur Dundar, indicated that he was also asked to report on the issue by the same source, but he refused to cover the allegation since it was baseless.

Pro-Kurdish opposition considers withdrawal from parliament over its mayors’ dismissal

The post Main opposition’s Ince denies veteran journalist’s claim he met Erdogan privately appeared first on IPA NEWS.



from IPA NEWS https://ipa.news/2019/11/23/main-oppositions-ince-denies-veteran-journalists-claim-he-met-erdogan-privately/
Devamını Oku »

CHP Sözcüsü: “Saray’daki CHP’li” operasyonunun amacı karışıklık çıkarmak, kumpas kurmaktır

“Saray’da Erdoğan ile görüşen CHP’li” haberlerine ilişkin bir açıklama da CHP Sözcüsü Faik Öztrak yaptı. “Bu operasyonun amacı CHP’de karışıklık çıkarmak, kumpas kurmaktır. Operasyon Saray menşeilidir” dedi.

BOLD – CHP Merkez Yürütme Kurulu toplantısının ana gündem maddesi “Saray’a giden CHP’li” tartışmasıydı. Toplantı sonrası CHP Sözcüsü Faik Öztrak kısa bir açıklama yaptı. Öztrak şunları söyledi:

  • Gazeteci Rahmi Turan bu bilgiyi Saray’a yakın bir kaynaktan aldığını söyledi. Sonrasında da kaynağını açıkladı.
  • Bu operasyonun amacı gayet açıktır. Amaç CHP’de karışıklık çıkarmak, kumpas kurmaktır. Operasyon saray menşeilidir.
  • Saray memurlarının operasyonuyla CHP’yi dizayn etmek kimsenin haddi değildir. CHP’yi dizayn edecek tek bir güç vardır. O da delegelerimizdir.

“Saray’daki CHP’li” yalan haberinin kaynağı Talat Atilla çıktı: O da haberi başkasından almış…

medyabold
Devamını Oku »

Kadına şiddetten gözaltına alınan Güleda’nın katilini “Şehri terk et” diyerek serbest bırakmışlar

Isparta’da öldürülen üniversite öğrencisi Güleda Cankel’in katil zanlısının cinayet öncesi ‘kadına yönelik şiddetten’ gözaltına alındığı, ancak “Şehri terk et” denilerek serbest bırakıldığı ortaya çıktı.

BOLD – Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (ISUBÜ) Fotoğrafçılık Bölümü öğrencisi Güleda Cankel’in öldürülmesinin ardından başlatılan ‘ihmal soruşturması’ devam ediyor. Cinayet zanlısı Zafer Pehlivan’ın cinayet öncesi gözaltına alındığı fakat ‘şehri terk et’ denilerek serbest bırakıldığı öğrenildi.

SAVCILIK SERBEST BIRAKMIŞ

Hürriyet’ten Fevzi Kızılkoyun’un haberine göre; Zafer Pehlivan, Güleda Cankel’i kaldığı apartın önünde darp etmesi sonrası çevredekilerin ihbarı üzerine gözaltına alındığı ortaya çıktı. İfadeleri alındıktan sonra tutanaklar tutulduğu belirtilen raporda, “Mağdur kişi (Güleda) şikâyetçi olmamasına rağmen ‘koruma verelim’ denilmiş, ancak ‘Hayır ben koruma istemiyorum’ diyerek reddetmiştir. Gözaltı işlemi yapılan şüphelinin (Zafer Pehlivan) ifadesi alınarak savcılığa iletilmiştir. Savcılık ise talimatla ifadesini aldığı şüpheliyi, yine talimatla saat 03.32’de serbest bırakmıştır” denildi.

MAĞDUR İSTEMİYOR DİYE KORUMA VERMEMEZLİK OLUR MU?

Rapora ilişkin Artı Gerçek’e konuşan Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneğinden Avukat Zelal Ayman, mağdur şikayetçi olmasa, koruma istemese dahi tedbir alınması gerektiğini belirtti. Ayman “Polisin bu tür saldırı durumlarında ısrarlı bir şekilde yasayı uygulaması lazım. Mağdur istemiyor diye bir şey olamaz kamu davası bu. Dolayısıyla zaten bir suç işlenmiş. Polisin polisliğini yapması lazım. Bu adamın ne kadar saldırgan olduğunu, olayı cinayete götüreceğini hiç mi anlayamıyor? Bunlar polis akademisinde hiç mi bir şey okumadılar? Meslek gereği suçluyu tanıma, suçu anlamaları gerekiyor. Kadınlar korkuyor. Güleda korkmuş da olabilir. O istemedi ben de koruma vermedim böyle bir şey olabilir mi?” dedi.

SAVCILIĞIN SERBEST BIRAKMASI SKANDAL

Cinayet zanlısının “şehri terk et” diye bırakılmasının skandal olduğunu vurgulayan Ayman, “Baştan sona olay korkunç. Kadına saldırmış, kadın belki korktu istemedi. Sen orada müdahale edeceksin. Koruma istenilmese dahi durum incelenir buna göre karar verilir. Savcılığın serbest bırakması da skandal. Adamlar hapse giriyorlar. Bir gün izinli çıkıyorlar. O gün gelip eşlerini yada sevgilisini öldürüyor. İsterseniz Fizan’a gönderin o adam gelip öldürecek bu kadını. Sen bir şey yapmalısın. Hiç mi anlamadılar bu adamdaki potansiyeli?” dedi.

MHP’li Sefer Aycan’dan ‘filtresiz’ ikiyüzlülük

 

 

medyabold
Devamını Oku »

Kılıçdaroğlu’na hakaretten ‘özel’ olarak yargılanan Saray danışmanı, tehdit ve adam yaralamadan sabıkalı çıktı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na hakaret etmekten yargılanan Erdoğan’ın danışmanı Muhammed Mücahit Küçükyılmaz’ın adam yaralama ve tehdit suçlarından sabıkalı olduğu anlaşıldı.

BOLD – Cumhurbaşkanlığı danışmanı Muhammed Mücahit Küçükyılmaz’ın, 29 Ocak 2018 tarihinde Twitter’daki hesabından, Kılıçdaroğlu’nu hedef alarak hakaret içerikli mesaj attığı belirlendi. Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik tarafından yapılan suç duyurusu üzerine, Küçükyılmaz hakkında soruşturma başlatıldı. Ancak Ankara Başsavcılığı, bu sözlerin ağır eleştiri sınırları içerisinde kaldığı gerekçesiyle dosyayı kapattı. Takipsizlik kararı, avukat Çelik’in itirazı üzerine Ankara 3. Sulh Ceza Mahkemesince kaldırıldı. Küçükyılmaz hakkında 14 Ocak 2019’da dava açıldı.

ÖZEL CELSEDE İFADE VERDİ

Cumhuriyet’ten Alican Uludağ’ın haberine göre Ankara 10. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davada, sanık Küçükyılmaz’ın ifadesi, Kılıçdaroğlu’nun avukatının çağrılmadığı bir ara celsede alındı. Özel celsedeki ifadesinde Küçükyılmaz, Kılıçdaroğlu’na hakaret etmediğini, sözlerinin eleştiri sınırlarında kaldığını öne sürerek beraatını talep etti.

Davanın 3. celsesinde, Kılıçdaroğlu’nun avukatı Çelik, Küçükyılmaz’ın ifadesinin ara celsede alınması nedeniyle sanığa soru sorma haklarının ellerinden alındığını belirtti. Sanığın duruşmada hazır edilerek yeniden ifadesinin alınmasını istedi. Mahkeme de bu talebi yerinde gördü. Küçükyılmaz’ın duruşmaya gelmesi için tebligat çıkarılmasına karar verdi. Duruşma 16 Ocak tarihine ertelendi.

Öte yandan, dava dosyasına giren belgelerden, sanık Küçükyılmaz’ın sabıka kaydının olduğu anlaşıldı. Adli sicil kayıtlarına göre, Küçükyılmaz’ın Ankara 15. Asliye Ceza Mahkemesinde “basit yaralama”, 37. Asliye Ceza Mahkemesinde ise “tehdit” suçundan adli sicil kaydı bulunuyor.

“Saray’daki CHP’li” yalan haberinin kaynağı Talat Atilla çıktı: O da haberi başkasından almış…

medyabold
Devamını Oku »

3 günde anne ve babasını kaybetmenin acısını yaşadı

Eşinden üç gün sonra 21 Kasın’da ölen eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, bugün toprağa verildi. Bengü Büyükanıt Caymaz, üç gün içinde anne ve babasını kaybetmenin acısını yaşadı.

BOLD – Filiz Büyükanıt, 18 Kasım’da hayatını kaybederken rahatsızlığı nedeniyle eşinin cenaze törenine katılmayan Yaşar Büyükanıt da sadece üç gün sonra 21 Kasım’da can verdi. Eski Genelkurmay Başkanı, bugün toprağa verilirken üç gün içinde anne ve babasını kaybeden Bengü Büyükanıt Caymaz’ın acısı büyüktü. Büyükanıt için Selimiye Camii’nde cenaze töreni düzenlendi. Cenaze namazını Üsküdar Müftüsü Ali Çakmak kıldırdı.

CENAZEDE KİMLER VARDI?

Cenaze törenine Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler ve Kuvvet Komutanları, CHP Genel Başkan Yardımcısı Engin Altay, eski Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, eski Genelkurmay Başkanları Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hilmi Özkök, Işık Koşaner ve İlker Başbuğ, eski ordu ve kuvvet komutanlarından Engin Altay, Ergün Saygun, Hurşit Tolon, Çevik Bir, Tuncer Kılınç, eski Türk Ortodoks Patrikhanesi’nin basın sözcüsü Sevgi Erenerol, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç ile eski başkan Aziz Yıldırım da katıldı.

Kılınan cenaze namazının ardından, Büyükanıt’ın naaşı Karacaahmet Mezarlığında defnedildi.

Yaşar Büyükanıt, tedavi gördüğü hastanede solunum ve kalp yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetmişti.

“Saray’daki CHP’li” yalan haberinin kaynağı Talat Atilla çıktı: O da haberi başkasından almış…

medyabold
Devamını Oku »

39 yıl önce gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren için buluştular: Suç ortağısınız!

Cumartesi Anneleri, Hayrettin Eren için bir araya geldi. 1980 darbesinde Eren’in gözaltında kaybedilmesinde tüm iktidarların suç ortağı olduğunun altı çizildi.

BOLD – Kayıpların akıbetini sormak ve faillerinin yargılanması talebiyle sürdürdükleri eylemlerinin 765’inci haftasında Galatasaray Meydanında buluşmak isteyen Cumartesi Anneleri, yine polis tarafından engellendi. Cumartesi Anneleri, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesinin bulunduğu sokakta eylemlerini gerçekleştirdi.

POLİS ABLUKASI

Sokak polis tarafından ablukaya alındı. Cumartesi Anneleri, üzerinde kayıpların fotoğraflarının olduğu tişörtler giyerek, gözaltında kaybedilenlerin fotoğraflarıyla karanfiller taşıdı. 2 Eylül 1980 darbesinde gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren’in akıbetinin sorulduğu eylemde basın metnini İHD İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon üyesi Sebla Arcan okudu. Arcan, bugüne kadar gerçekleşmiş olan ağır insan hakları ihlallerinin cezalandırılmasını hedefleyen politikaları hayata geçirecek siyasi bir iradenin ortaya çıkmadığını belirtti. “Bize yaşatılan bu vahşet bilinsin, kabul edilsin, lanetlensin ve bir daha asla yaşanmasın diye mücadele ediyoruz” dedi.

HAKKINI ARIYORDU

Mezopotamya Ajansının haberine göre Cumartesi Anneleri’nin 765’inci haftasında Hayrettin Eren için bir araya geldiklerini belirten Arcan, şöyle devam etti: “Sosyalist kimliğiyle bilinen 26 yaşındaki Hayrettin Eren, İstanbul’da yaşıyordu. 12 Eylül faşist darbe koşullarında hakkında arama kararı vardı. 21 Kasım 1980 tarihinde İstanbul Saraçhane’de buluştuğu arkadaşı ile birlikte gözaltına alındı. Kullandığı otomobil ile birlikte önce Karagümrük Karakolu’na oradan da Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Hayrettin, Siyasi Şube’nin alt katındaki hücrede ağır İşkence altındayken, kapıda bekleyen annesine ‘Gözaltında böyle biri yok’ denildi. ‘Oğlumun arabası burada kendisi nasıl yok?’ deyince tartaklanarak dışarı atıldı. Hayrettin Eren’i gözaltına alınırken, karakolda tutulurken ve siyasi şubede işkencedeyken gören çok sayıda tanık vardı ama gözaltına alındığı bugüne kadar inkâr edildi. 39 yıldır ailesinin tüm girişimlerine rağmen hukuk işletilmedi. Hayrettin Eren’in akıbeti gizlenerek, onu kaybedenler cezasız bırakılarak, 12 Eylül zihniyeti devam ettirildi.”

“SÜREKLİ BİR SUÇ”

Hayrettin Eren’in İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şube’de kaybedildiğini dile getiren Arcan, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Şükrü Balcı, Siyasi Şube Müdürü Tayyar Sever, Siyasi Şube Müdür Yardımcısı Mehmet Ağar ve Hayrettin’i işkenceyle sorgulayan timin başında bulunan Fikret Işınkaralar, Eren’in kaybedilmesinden sorumlu olduğunu ifade etti. Gözaltında kaybetmelerin uluslararası hukukta “sürekli bir suç” olarak tanımlandığını belirten Arcan, “Suç, alıkonulma anında başlar ve kaybedilen kişinin akıbeti ortaya çıkarılana kadar işlenmeye devam eder. Bu nedenle 39 yıldır Hayrettin Eren’in akıbetini açığa çıkarmayan ve ceza adaletini sağlamayan tüm iktidarlar bu suçun ortağıdır. Adli mercileri hukuku işleterek Hayrettin Eren’in akıbetini açığa çıkartma ve sorumluların cezalandırılmasını sağlama görevini yerine getirmeye çağırıyoruz. İktidarı, 12 Eylül zihniyetine ve cezasızlığa son vererek adaleti sağlayacak bütünlüklü politikaları hayata geçirmeye çağırıyoruz” diye konuştu.

ALACAKLI GİTTİLER

Hayrettin Eren kardeşi İkbal Eren, babasının 32, annesinin 39 yıl boyunca oğullarından haber alabilmek için mücadele ettiğini belirtti. “Önceleri bir cezaevi için, sonra çiçeklerle donatacakları bir mezar için mücadele ettiler. Elbette Hayrettin’in yaşam hakkını elinden alanların yargılanmasını görmekti. Ne yazık ki gözleri açık ve devletten alacakları olarak toprakla buluştular. Bu ülkede adalet yok. Babamın Hayrettin ile ilgili verdiği dilekçe hiç işleme konulmaması üstelik savcının ‘sen bu davadan vazgeç yoksa diğer çocuklarından da olursun’ dediler. Babamın içini bu çok acıtmıştı” diye belirtti.

‘HESAP SORACAĞIZ’

Hayrettin Eren’in kardeşi Faruk Eren ise bu haftanın kendileri için zor bir hafta olduğunu kaydetti. “Biz abimden, inançlarına ihanet etmemeyi, direnmeyi; annemden insan hakları mücadelesini öğrendik. Kaybedenlerden hesap soracağız” dedi.

“Saray’daki CHP’li” yalan haberinin kaynağı Talat Atilla çıktı: O da haberi başkasından almış…

medyabold
Devamını Oku »

“Saray’daki CHP’li” yalan haberinin kaynağı Talat Atilla çıktı: O da haberi başkasından almış…

Sözcü Gazetesi yazarı Rahmi Turan’ın, Saray’da Erdoğan ile görüşen CHP’li’nin Muharrem İnce olduğu iddiasının kaynağı ortaya çıktı. Daha önce “Gazeteciye kaynağı sorulmaz” diyen Turan, bilgiyi Talat Atilla’dan aldığını açıkladı.

BOLD – Londra’da tedavi gören Rahmi Turan dün kaynağının kendisine o ismin Muharrem İnce olduğunu söylediğini belirtmişti. Kaynağının ismini ise “Gazeteciye kaynağı sorulmaz” diyerek söylememişti. Turan, kamuoyunda çok tartışılan kaynağını açıkladı. Kaynağının gazeteci Talat Atilla olduğunu söyledi.

Gazeteci Talat Atilla, bazı filmlerde küçük rollerde de yer alıyor.

Turan, şunları anlattı: “Gerek ilk yazımda gerekse dün geceki açıklamalarımda kaynağımı asla açıklamayacağımı söylemiştim. Açıkçası; açıklamayı da düşünmüyordum. Fakat bana ‘Muharrem İnce’ ismini veren kaynağımın, bugün bazı haber sitelerine yaptığı ‘Rahmi Turan’ın haber kaynağı ben değilim’ açıklamasını görünce o ismi açıklamaya karar verdim. Bana Muharrem İnce ismini veren kaynağım gazeteci Talat Atilla’dır.”

ONA DA BAŞKASI SÖYLEMİŞ

Turan, “Kendisi de bu bilgiyi çok güvenilir olduğunu söylediği bir başka kişi tarafından elde etmiş. Dediğim gibi kaynağımı açıklamayacaktım ama onun ‘kaynak ben değilim’ açıklamasını görünce ismini açıklama mecburiyetinde kaldım” dedi.

Sözcü yazarının yalan haberine bir açıklama da AKP’nin sözcüsünden geldi

medyabold
Devamını Oku »

Suriye’de Rusya 24, Türkiye ise 15 ateşkes ihlali belirledi

Rusya Savunma Bakanlığı, Suriye’deki ateşkesi izleyen Türk-Rus komisyonunun çalışmalarına ilişkin bilgi verdi. Son 24 saatte Rusya’nın 24, Türkiye’nin ise 15 ateşkes ihlali tespit ettiğini bildirdi.

BOLD – Ateşkes ihlallerine ilişkin bilgiler Rus Savunma Bakanlığının internet sitesinde yer aldı. Suriye’deki ateşkes ile ilgili mevcut durumun aktarıldığı açıklamaya göre, Suriye’deki ateşkesi izleyen Türk-Rus komisyonunun çalışmaları kapsamında Rusya, son bir gün içinde 24, Türkiye ise 15 ateşkes ihlali tespit etti.

Rusya tarafı, Lazkiye’de 6, Halep’te 4, İdlib’de 13, Hama’da 1 ateşkes ihlali belirledi. Türkiye tarafıysa Lazkiye’de 6, Halep’te 1, Hama’da da 8 ateşkes ihlali hakkında bilgi verdi.

Bakanlık, Lübnan ve Ürdün’den son bir gün içinde binin üzerinde Suriyeli sığınmacının ülkelerine geri döndüklerini kaydetti. Açıklamada ayrıca Suriye ordusuna bağlı istihkâm birliklerinin yaklaşık 1.8 hektarlık alanı mayınlardan arındırdığı, 27 patlayıcı maddeyi tespit edip imha ettiği vurgulandı.

Tel Abyad’da yine bombalı saldırı: 14 ölü 26 yaralı

medyabold
Devamını Oku »

Sözcü yazarının yalan haberine bir açıklama da AKP’nin sözcüsünden geldi

Sözcü yazarı Rahmi Turan’ın yazmaktan pişman olduğu yalan haberle ilgili AKP Sözcüsü Çelik’ten de açıklama geldi. Çelik, birilerinin CHP’de istemedikleri kişileri bertaraf etmek için kurgu yaptığını söyledi.

BOLD – AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Sözcü yazarı Rahmi Turan’ın ‘Erdoğan’la görüşen CHP’linin Muharrem İnce olması ve İnce’nin söz konusu iddiayı yalanlaması üzerine açıklama yaptı. “Anlaşılıyor ki, birileri CHP’deki parti içi rekabette istemedikleri kişileri bertaraf etmek için bu yalan haber kurgusunu yapmış” dedi. Çelik şunları dile getirdi:

MESNETSİZ BİR HABER
  • Bir gazeteci, “Bir CHP’li Külliye’ye giderek Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüştü” diye mesnetsiz bir haber yaptı. Haberde Cumhurbaşkanımızın CHP Genel Başkanlığı için o CHP’liye destek verdiği iddia edildi.
  • Her bakımdan yalan olduğu belli olan iddialar. Belge yok. Mesnet yok. İsmi dolaştırılan Muharrem İnce en güçlü şekilde yalanladı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun böyle bir görüşme olduğu iddialarını net dille yalanladı.
  • Kemal Kılıçdaroğlu ise her zamanki gibi doğru haber gibi bir kaygısı olmadığını, kendisi açısından yalan da olsa elverişli haber peşinde olduğunu gösterdi ve “böyle bir görüşme var, ismi biliyorum” dedi.
YALAN CEPHESİ ÇÖKTÜ
  • Cumhurbaşkanımızın “Böyle bir görüşme olmadı, Cumhurbaşkanlığımı ortaya koyuyorum, sen genel başkanlığını ortaya koyuyor musun?” demesinin ardından, yalan cephesi tamamen çöktü.
  • Tüm bunlara rağmen CHP sözcüleri, en temel siyaset ilkelerinden yoksun bir şekilde görüşmeyi Cumhurbaşkanımızın açıklaması gerektiğini söylediler. Olmayan görüşmeyi, böyle bir görüşme olmadı diyen Cumhurbaşkanımızın açıklamasını istiyorlar.
  • Tüm bunlar gösteriyor ki CHP yönetimi bu yalandan medet umuyor. Anlaşılıyor ki, birileri CHP’deki parti içi rekabette istemedikleri kişileri bertaraf etmek için bu yalan haber kurgusunu yapmış. Yalan haberden fayda sağlamaya çalışanlar da bunu hemen yalan siyasetine dönüştürdü.
  • Şu anki CHP yönetiminin siyaset anlayışı nedir diye sorulsa bu olaya yaklaşımları özet bir anlatım olur. Yalandan medet uman bir siyaset anlayışı.Yalan üzerinden parti içi rekabeti yönetmeye çalışan bir siyaset anlayışı. CHP’li vatandaşlarımızın asla hak etmediği bir yalan siyaseti.

Kılıçdaroğlu’na istifa, Rahmi Turan’a jübile çağrısı

medyabold
Devamını Oku »

Kılıçdaroğlu’na istifa, Rahmi Turan’a jübile çağrısı

AKP Genel Sekreteri Fatih Şahin, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın CHP’li bir isimle görüştüğü iddiasına sahip çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu istifaya davet etti.

BOLD – Genel Sekreter Şahin, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “CHP’de kim kime operasyon çekiyor bilmiyoruz da ilgilenmiyoruz da. AK davamızın lideri Cumhurbaşkanımız bu iftiralarla ve çamur siyaseti ile kirlenmeyecek kadar yüksektedir” dedi.

“Eğer onuru varsa bu iftiraya sahip çıkan Kılıçdaroğlu istifa eder” diyen Şahin, iddiayı gündeme taşıyan gazetecinin de jübilesini yapması gerektiğini kaydetti.

Rahmi Turan’dan yeni ‘Saray’ açıklaması: “Pişman oldum, özür dilerim”

medyabold
Devamını Oku »

Yapı Kredi’nin İtalyan ortağı Unicredit Türkiye’den ayrılıyor

Yapı Kredi’nin İtalya merkezli ortağı Unicredit hisselerini satma ve Türkiye’den çıkma kararı aldı. Ayrılık görüşmelerinin birkaç ay önce başladığı bildirildi.

BOLD – Reuters’ın üç ayrı kaynağa dayandırdığı habere göre, Türkiye’den çekilme kararının ilk somut adımı olarak Unicredit, Yapı Kredi’deki yüzde 50’lik hisselerini Koç Finansal Hizmetler’e satacak.

Unicredit’in Yapı Kredi’den tamamen ayrılmak için görüşmelere birkaç ay önce başladığı belirtildi. Unicredit ile Koç Holding’in ortak girişimi olan Koç Finansal Hizmetleri, Türkiye’nin en büyük üçüncü bankası olan Yapı Kredi’nin yaklaşık yüzde 82’sini kontrol ediyor.

Merkezden Hazineye para aktarmaya mı hazırlanıyorlar…

medyabold
Devamını Oku »

Süleyman Soylu ‘cumhuriyet tarihinin en büyük fişlemesi’ni böyle savundu

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AKP’nin derneklerin üye bilgilerini toplayarak yapacağı Cumhuriyet tarihinin en büyük fişlemesini savundu. “Bu karar, katılımcı demokrasiyi sağlamak için alındı” dedi.

BOLD – AKP’nin Meclise getirdiği Torba Kanun Teklifi’ne eklenen hükümle ‘dernek üyelerinin bilgilerinin İçişleri Bakanlığında toplanması’na olanak sağlayan maddeye yönelik tartışmalar sürüyor. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bu kararı katılımcı demokrasi için aldıklarını savundu.

1 YIL SONRA CEVAP VERDİ

Geçen yıl yasal alt yapısı hazırlanmadan çıkartılan yönetmelikle bakanlığın derneklere, üyelerinin bilgilerini idarelerle paylaşması yönünde talimat göndermesinin ardından CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, Soylu’ya bu kararın gerekçesini sordu. Bakan’ın 5 Kasım 2018 tarihinde gönderdiği yazılı soru önergesine 15 gün içerisinde gelmesi gereken yanıt, bir yıl sonra geldi.

FİŞLEMENİN ADI KATILIMCI DEMOKRASİ OLDU

Verdiği cevapta kişilerin habersiz olarak derneklere üye yapıldığını iddia eden Soylu bu mağduriyetin giderileceğini savundu. Soylu ayrıca en az 11,7 milyon dernek üyesi yurttaşın fişlenmesine gerekçe olarak ‘katılımcı demokrasi’yi gösterdi. Soylu, “Katılımcı demokrasinin gereği olarak sivil toplum kuruluşlarının karar alma süreçlerine dahil edilmesi amacıyla kamu kurumlarının oluşturduğu istişari kurullarda, kendi görev alanlarında faaliyet gösteren ve en fazla üyeye sahip dernek temsilcisine yer vermek üzere bilgi taleplerinin zamanında karşılanması amaçlanmaktadır” dedi.

BİLEREK BU TARİHTE CEVAP VERİLDİ

Birgün’den Hüseyin Şimşek’in haberine göre önergesine bir yıl sonra yanıt verilmesine tepki gösteren CHP’li Bakan, “Bir yıl önce bu konuda çıkan yönetmeliği Meclis gündemine taşımıştık. Yanıt fişleme hamlesini kanuni zemine oturtacakları torba yasa teklifi öncesine denk getirildi” dedi.

YAPILAN AÇIKLAMA İZAHA MUHTAÇ

Düzenlemeyle temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanacağını vurgulayan CHP’li Murat Bakan, “Dikkat çekilmesi gereken nokta, örgütlenme hakkının gaspı ve fişlemedir. Temel haklar kısıtlanacak. Vatandaşlara fişleme hamlelerini ‘katılımcı demokrasi’ kılıfıyla sunuyorlar. Fişleme mekanizmalarına meşruiyet kazandırmaya çalıştıkları bu garip açıklama, mantıklı bir izaha muhtaçtır” dedi.

Meclisten çekilmeyen HDP, topu halka attı: “Tabandan çok güçlü bir çağrı gelmedi”

medyabold
Devamını Oku »

MHP’li Sefer Aycan’dan ‘filtresiz’ ikiyüzlülük

MHP Merkez Yönetim Kurulu Üyesi ve Kahramanmaraş Milletvekili Prof. Dr. Sefer Aycan, “1 dakika bile filtresiz çalışmamalı” dediği termik santrallerin 2.5 yıl filtresiz çalışması için Mecliste kabul oyu verdi.

BOLD – MHP’li Sefer Aycan, filtresiz çalışmalarına karşı çıktığı termik santraller için TBMM’de evet oyu verdi. Vekil kendini “Partim grup kararı aldı” diyerek savundu.

TEŞVİK ALDILAR AMA TAKTIRMADILAR

Sözcü’den Yusuf Demir’in haberine göre, kömürle çalışan, 11 şehirde kurulu toplam 15 termik santral 2013 yılında özelleştirildi. Şirketlere, bacalarına filtre taktırmak üzere tam 6 yıl süre verildi. Devlet, şirketlere bu iş için 535.7 milyon lira da teşvik dağıttı. Paralar alındı, sürenin sonuna gelindi ancak koca şirketler kılını kıpırdatmadı. Aradan geçen 6 yılda, santrallerin çevresinde astım, bronşit, kanser hastalıklar katlandı.

MHP’NİN OYLARIYLA KABUL EDİLDİ

Şirketler yıl sonunda kesilecek cezadan kurtulmak için kendilerine 2.5 yıl daha süre tanınmasını istiyorlardı. Yasa teklifi hazırlandı. Seçim öncesi gündeme geldi. Kamuoyunun büyük tepki göstermesi üzerine geri çekildi. Geçtiğimiz günlerde bir torba yasa içerisinde tekrar TBMM gündemine getirildi. Şirketleri filtre masrafından kurtaracak ama onlarca insanın daha kanser olmasına neden olacak yasa AKP ve MHP’li vekillerin oylarıyla kabul edildi.

AYCAN, GÖRÜŞMELERE KATILIP ONAY VERDİ

Oylamaya 49 MHP’li vekilden 35’i katılmadı. Katılan 14 vekilin tamamı kabul oyu verdi. Biri de MHP Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Kahramanmaraş Milletvekili Prof. Dr. Sefer Aycan’dı. Aynı zamanda halk sağlığı uzmanı bir tıp doktoru olan Aycan’ın da kabul için el kaldırması herkesi şaşırttı. Termik santrallere filtre takılması konusundaki hassasiyetiyle tanınıyordu.

“MÜCADELE EDECEĞİZ” DEMİŞTİ

Sefer Aycan, geçtiğimiz günlerde RS FM’de Atilla Güner’in konuğu olmuş ve “Termik santrallerin bir dakika dahi filtresiz çalışması kabul edilemez, yasanın çıkmaması için sonuna kadar mücadele edeceğim” ifadelerini kullanarak çok net ve kararlı mesajlar vermişti.

MECLİSTE KABUL ETTİ

Oylamadan sonra Sözcü’nün termik santraller konusunda her zamanki tutumundan neden vazgeçtiğini sorusuna “Grubumuz bir karar verdi. İşletmelere bir süre verip, denetimleriyle ilgili bir süre var biliyorsunuz. Grubumuz o maddeyi destekledi. Bu şekilde” cevabını verdi.

Meclisten çekilmeyen HDP, topu halka attı: “Tabandan çok güçlü bir çağrı gelmedi”

medyabold
Devamını Oku »

Tel Abyad’da yine bombalı saldırı: 14 ölü 26 yaralı

TSK’nin operasyon düzenlediği Suriye’nin Tel Abyad bölgesinde kan durmuyor. Bomba yüklü aracın patlatılması sonucu ilk belirlemelere göre 14 kişi hayatını kaybetti, 26 kişi de yaralandı.

BOLD – Urfa’nın Akçakale ilçesinin karşısında bulunan ve “Barış Pınarı Harekatı“ düzenlenen Suriye’nin Tel Abyad ilçesinde bomba yüklü araç patlatıldı. İlk belirlemelere göre 14 kişi öldü, 26 kişi yaralandı.

Patlama sonrası olay yerine Türkiye’den sevk edilen sağlık ekipleri, yaralıları Akçakele Devlet Hastanesi’ne getirdi. Acil serviste tedaviye alınan bazı yaralıların hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi.

Saldırının ardından sınırın her iki tarafında güvenlik önemleri en üst seviyeye çıkarıldı.

Türkiye’nin güvenli bölge içine aldığı Tel Abyad’da bombalı saldırı: 13 sivil öldü

medyabold
Devamını Oku »

“Şizofren” dediği Nadira, Şirin Ünal’ın makam aracında

AKP Milletvekili Şirin Ünal’ın Mecliste basın toplantısı yaparak “Şizofren” dediği Nadira Kadirova ile ilgili yeni görüntüler ortaya çıktı. Şüpheli şekilde ölen Kadirova, Şirin’in makam aracında müzik dinlerken selfie çekiyor.

BOLD – AKP İstanbul Milletvekili Şirin Ünal, evinde şüpheli şekilde ölen 23 yaşındaki Özbek vatandaşı Nadira Kadirova’ya ait yeni görüntüler sosyal medyada paylaşıldı. Artı TV programcısı Erk Acarer, Şirin Ünal’ın evinde şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden Kadirova’nın yeni görüntülerine ulaştı. Görüntülerde Kadirova, Şirin Ünal’ın makam aracında yüksek sesle müzik dinliyor.

Şüpheli ölümün ardından Kadirova’nın Şirin Ünal’ın Meclisteki makamında da görüntüleri ortaya çıkmıştı. Şirin Ünal Mecliste Kadirova’nın ölümüne ilişkin açıklama yaparak ‘şizofrenik’ belirtiler gösterdiğini ileri sürmüştü.

KARDEŞİ AÇIKLAMA YAPMIŞTI

Ünal’ın bu sözleri üzerine Kadirova’nın ağabeyi Muhammet Ali Kadirov da açıklama yapmış, kardeşinin hiçbir psikolojik sorunu olmadığını söylemişti. Kadirov, kardeşinin sağlık durumuna ilişkin milletvekilinin elinde bir rapor veya delil olmadan teşhis koymasına tepki göstermişti.

Kardeşi için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar gideceğini belirtmişti.

 

medyabold
Devamını Oku »

Ordu tehdidiyle iktidardan indirilen Morales’e ‘geçici hükumeti devirme’ soruşturması

Bolivya geçici hükumeti, ordu tehdidiyle istifa eden eski Devlet Başkanı Morales hakkında ‘geçici hükumeti devirmek ve teröre destek’ suçlamasıyla soruşma açtı.

BOLD – Bolivya Başsavcılığı, ordunun baskısıyla istifa eden Devlet Başkanı Evo Morales hakkında soruşturma başlattı. Morales, ‘geçici hükümeti devirmek ve teröre destek’ ile suçlanıyor. Şiddet olaylarının bitmek bilmediği ülkede, Çokuluslu Yasama Meclisinin (ALP) üst kanadı Senatörler Meclisi Başkan Yardımcısı Jeanine Anez, Evo Morales’e ait olduğunu iddia ettiği bir ses kaydı paylaştı.

Anez, Morales’in yerli halk liderleriyle yaptığı telefon görüşmesine ait olduğunu öne sürdüğü ses kaydında, eski Devlet Başkanı’nın, ülkenin çeşitli bölgelerinde yakıt ve yiyeceklerin ulaşımının engellemesini istediğini ileri sürdü. Bolivya’da Başsavcılık bu iddialar üzerine, Morales hakkında terör soruşturması açılmasına karar verdi.

SIKI BİR ŞEKİLDE MÜCADELE ETMELİYİZ

Morales’in, söz konusu ses kaydında, yerli halk lideri Faustino Yucra Yarwi’ye “Halka zarar vermemek için barikatların dikkatlice kurulması lazım. Irkçı ve darbeci diktatörlükle (geçici başkan Anez’i kast ederek) sıkı bir şekilde mücadele etmeliyiz” sözlerini sarf ettiği öne sürüldü.

Ordunun baskısıyla istifası sonrası Meksika’ya iltica eden Morales ise Twitter’da yaptığı paylaşımda, iddialara ilişkin videoyu ‘montaj’ olarak nitelendirerek “Savcılık bana eski bir memur gibi muamele ediyor. Buna şaşırmıyorum. Son günlerde kurşunlarla öldürülen 30 kardeşimizin nedeni araştırılmıyor” ifadelerini kullandı.

Meclisten çekilmeyen HDP, topu halka attı: “Tabandan çok güçlü bir çağrı gelmedi”

medyabold
Devamını Oku »

Merkezden Hazineye para aktarmaya mı hazırlanıyorlar…

Merkez Bankasının ‘değerleme hesabı’nın son bir ayda 22 milyar lira azalması bankacıları endişelendirdi. Merkez Bankası ise değerleme hesabının işleyişinde değişiklik olmadığını belirtiyor.

BOLD – Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) analitik bilançosunda ‘değerleme hesabı’nın son bir ayda 22 milyar lira civarında azalması bankacıların TCMB’nin değerleme hesabından Hazine’ye aktarıma hazırlandığından endişe etmesine neden oldu. Merkez Bankası ise değerleme hesabının işleyişinde değişiklik olmadığını belirtiyor.

ÜÇTE BİR ORANINDA AZALDI

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının analitik bilançosunda “değerleme hesabı” 20 Kasım itibarıyla 47.2 milyar TL’ye geriledi. Bu tutar bir ay önce 69 milyar TL seviyesindeydi. 2017 sonu ilgili tutar 55 milyar TL, 2018 sonunda ise 45 milyar TL idi.

100 MİLYAR TL’YE YAKIN PARA AKTARIMI İDDİASI

Reuters’ta 22 Ekim’de yayımlanan bir haberde TCMB değerleme hesabında bulunan miktarın bütçede gelir hesabına aktarılması üzerinde bir çalışma yaptığını söyleyen konuya yakın bir kaynak, bunun ihtiyat akçesine benzer bir düzenleme olabileceğini ve nihai karar verilmesi durumunda 100 milyar TL’ye yakın kaynağın gelecek yıl Hazine’ye aktarılabileceğini söylemişti. Haberde nihai kararın henüz verilmediğine dikkat çekilmişti.

BAŞKAN “KARAR YOK” DEMİŞTİ

Bu haberin ardından TCMB Başkanı Murat Uysal enflasyon raporunda, “Değerleme hesabının mevcut yapısı dışında ne bir çalışma, ne de bir fikrimiz var” var demiş; konuya ilişkin soruların devam etmesi üzerine ise “Değerleme hesabına ilişkin bir çalışma yok” söylemini tekrar etmişti.

BİLANÇODA DEĞİŞİKLİKLER VAR

Konunun hassasiyeti nedeniyle ismini vermek istemeyen bir bankacı, “TCMB başkanının enflasyon raporunda böyle bir adım atılmayacağına yönelik itirazına rağmen TCMB bilançosunda açıklayamadığımız değişiklikler görüyoruz. Benzer değişiklikleri yedek akçenin transferinde de görmüştük. Bunu Hazine’ye transferine hazırlık olarak yorumluyoruz. Diğer kalemlere aktarılan tutar benzer hızda yıl sonuna kadar devam ederse TCMB’nin kârının 15-22 milyar TL aralığında artacağını, bu artışın da doğrudan Hazine’ye yani bütçeye gideceğini hesaplıyoruz” dedi.

MERKEZ: İŞLEYİŞTE DEĞİŞİKLİK YOK

Değerleme hesabında geçmişte de sert yükseliş ve düşüş görüldü ve bu genel olarak TL’nin değer değişimlerinden kaynaklandı. Bankacılar değerleme hesabındaki değişimlerin yanıtını ancak TCMB’nin verebileceğine de dikkat çektiler. TCMB ise Reuters’ın sorusu üzerine mevcut durumda değerleme hesabının işleyişinde bir değişilik olmadığını söyledi.

40 MİLYAR TL AKTARILMIŞTI

TCMB geçen yılbaşında önce kârını Hazine’ye erken aktarmış, ardından yaz aylarında kamuoyunda “kefen parası” tartışması yaratan yaklaşık 40 milyar TL’lik yedek akçeyi de iki parça halinde Hazine’ye aktarmıştı.

Rahmi Turan’dan yeni ‘Saray’ açıklaması: “Pişman oldum, özür dilerim”

medyabold
Devamını Oku »

Meclisten çekilmeyen HDP, topu halka attı: “Tabandan çok güçlü bir çağrı gelmedi”

AKP’nin belediyelere kayyum atamasının ardından direnişe geçen HDP seçmeninin tepkisi, parti yönetimi tarafından yeterli bulunmadı. Temelli, “Halktan güçlü bir çağrı gelseydi Meclisten çekilirdik” dedi.

BOLD – 31 Mart yerel seçimlerin ardından geçen yaklaşık 8 aylık süreçte tam 24 belediyesine kayyum atanan ve 15 belediye eşbaşkanı tutuklanan HDP’ye yönelik “sine-i millet” çağrılarını HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli yorumladı.

HDP’NİN AYAKTA KALMA NEDENİ…

HDP, “Meclisten ve belediyelerden çekilmeyeceğiz” açıklaması yaparken Temelli, gerekçelerini açıkladı. Halktan güçlü bir çağrı gelmediğini, eğer gelseydi çekileceklerini söyledi. İrfan Aktan’ın Gazete Duvar’da aktardığına göre Temelli, “Tabandan çok güçlü bir çağrı gelseydi, Meclis’ten çekilirdik. Çünkü biz, diğer partilerden farklı olarak, halkımızla beraber bir örgütsel hayat biçimlendiriyoruz. Bunca tutuklamaya, baskıya rağmen HDP’nin nasıl hâlâ ayakta kaldığını merak edenlere de yanıt vermiş olalım, tam da bu nedenle, yani halkımızla birlikte hareket ettiğimiz için ayaktayız” diye konuştu.

“MÜCADELEYE KATKI SAĞLAMAZ”

Temelli, “çekilme” yönündeki çağrıları nasıl değerlendirdiklerine ilişkin de “Bu öneriyi yapan arkadaşların haksız veya yanlış olduğunu söylemiyorum. Bu da bir seçenektir. Ama içinde bulunduğumuz koşulları değerlendirdiğimizde, bu seçeneğin bugün için mücadelemize katkı sağlamayacağı sonucuna ulaştık” dedi.

Temelli “Hemen her gün partinizin üyeleri, belediye başkanları, il başkanları gözaltına alınıp tutuklanıyor. Genel merkezinizin bazı tutuklamalara yönelik sert tepki bile vermediği görülüyor. Siz bu tutuklama furyasına alıştınız mı?” şeklindeki soruya “Hayır, sadece biz değil, siyaset yapan hiç kimse bu hukuksuzluğa alışmamalı. Ortadaki gerçeklik yeni bir hukuk yaratma değil, var olanın askıya alınmasıdır. Olağanüstü hâlin, istisna halinin süreklileştirilmesi hedefleniyor. Alışmak ne kelime; toplumun reflekslerinin yok edilmemesi için büyük bir mücadele yürütüyoruz. Sürekli çağrılar, eylemler yapıyoruz. Sorunuzu anlıyorum; tüm bu mücadelemize rağmen, bize karşı yapılan hukuksuzluklara alıştığımıza dair bir algının da olduğunu biliyorum” yanıtını verdi.

Temelli, olası erken seçimde CHP’li adaylara destek verip vermeme konusunda ise net bir açıklama yapmadı.

Geçen 20 yılda değişen bir şey olmadı, hedef gelecek 20 yılda yenilemeyi bitirmek!

medyabold
Devamını Oku »

Geçen 20 yılda değişen bir şey olmadı, hedef gelecek 20 yılda yenilemeyi bitirmek!

Türkiye’deki 20 milyon konuttan 6.7 milyonu, 2000 yılı öncesinde mevzuatlara aykırı inşa edildikleri için tehlike oluşturuyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yılda 300 bin konutu yenileyerek tam 20 yılda tehdidi ortadan kaldırmayı planlıyor.

BOLD – Türkiye ve özellikle İstanbul, sık sık yaşanan küçük sarsıntılar nedeniyle olası Büyük İstanbul depremini hatırlıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, ülke genelinde 2000 yılı öncesinde mevzuatlara aykırı yapılan ve tehlike arz eden yaklaşık 6.7 milyon konut olduğunu açıkladı. Gazete Duvar’dan Serkan Alan’ın haberine göre Türkiye genelinde 20 milyon konut olduğu dikkate alındığında bu her 3 konuttan 1’inin tehlike arz ettiği anlamına geliyor.

Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmeleri sırasında CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu’nun, “6306 sayılı Kanun, deprem riski altındaki alanları dönüştürmüyor, rant sağlıyor” sözlerine yazılı yanıt veren Bakan Kurum, Türkiye’deki konutların durumlarına ilişkin ilginç veriler paylaştı.

RANTTAN DEĞİL ZORUNLULUKTAN!

Türkiye’deki depremsellik durumunu ve 2000 yılı öncesi mevzuata aykırı şekilde yapılan binaları hatırlatan Kurum, Türkiye’de tehlike arz eden yaklaşık 6.7 milyon konutun acilen yenilenmesi gerektiğini söyledi. Bu kapsamda yapılan uygulamaların “rant uygulamaları” olmadığını, zorunluluk olduğunu ifade eden Kurum, yılda 300 bin olmak üzere toplam 20 yılda 6.7 milyon konutun yenileneceğini belirtti.

Şule Çet’in ölümüne cinayet süsü verme planı cezaevindeki mektuptan çıktı

medyabold
Devamını Oku »

Şule Çet’in ölümüne cinayet süsü verme planı cezaevindeki mektuptan çıktı

Şule Çet davasında tutuklu yargılanan Çağatay Aksu’nun cezaevinde diğer tutuklu Berk Akand’a yazdığı mektupta, Çet’in ölümüne ilişkin “intihar süsü” verme planı yaptıkları ortaya çıktı.

BOLD – Şule Çet dava dosyasına giren cezaevinde yazılan mektuplar skandalı gözler önüne serdi. Tutuklu sanık Çağatay Aksu, cezaevinden Berk Akand’a yazdığı mektupta Şule Çet’in adıyla “Elveda, kendinize iyi bakın” diye sahte delil üretmesini istedi.

SAHTE İNTİHAR NOTU ÜRETMESİNİ İSTEDİ

Cumhuriyet’ten Alican Uludağ’ın haberine göre, Ankara’da üniversite öğrencisi Şule Çet’i (23) bir plazanın 20. katından atarak öldürdüğü iddiasıyla tutuklu yargılanan Çağatay Aksu’nun cezaevindeyken diğer tutuklu Berk Akand’a yazdığı mektupta, Çet’in ölümüne ilişkin “intihar süsü” verme planı yaptıkları ortaya çıktı. Aksu, Akand’a yolladığı mektupların birinde şunları yazdı: “Aklıma ne geldi. Bir screenshot’la (….) yaptılar bizi. Bir tane yazışma resmi oğlum ya bizi buraya sokan. Baska bir şey yok. Bir tane sol üstte resim, rehber kaydına Şule yazıcan sonra yazacan “Elveda, kendinize iyi bakın” filan yazacan o kadar. Ekran resmini basacan dosyaya. Kızın yaptığı da bu zaten. Nasıl olsa Şule’nin telefonu açılmıyor.”

“CİNAYETİ KAMUFLE ETMEYİ AMAÇLIYORLAR”

Mektubu değerlendiren avukat Onur Tatar, “Şule Çet, sanıklarca öldürüldüğü halde ölümünün üzerine dahi bir komplo kurulmaya çalışılmış, intihar süsü verilmeye çalışılmıştır. Mektupta, sanık Aksu, Şule tarafından atılıyormuş gibi hazırlanacak ‘elveda’ mesajının onları kurtaracağını iddia etmiştir. Kendisinin cezaevinde sadece bir ekran görüntüsü nedeniyle olduğunu, dolayısıyla bir başka ekran görüntüsüyle de Berk’in kurtulacağını iddia etmiştir. Esasen, işlenen cinayeti kamufle etme amacıyla düşünülen bu davranış, sanıklar arasında planlanmış, Şule’nin polisçe ilk etapta telefonunun açılmadığı bilgisi sanıklara bu yönden cesaret vermiştir” dedi.

CEZAEVİNDE YARDIM ALDILAR İDDİASI

Çet ailesinin avukatı Onur Tatar, Akand’ın avukatının, mahkemeye toplam 40-60 sayfa arasında, 20 adet mektup ulaştırdığını belirtti. Tatar, cezaevi yönetimini ise şöyle eleştirdi: “Basit pusula değiş tokuşu değil, sayfalarca mektup. Akand’ın Çağatay Aksu’ya gönderdiği mektuplar dosyada yok. Havalandırma ya da çalışma esnasında değiş tokuş yapıldığı iddia ediliyor. Bu kadar mektubun bir başkasının yardımı olmaksızın değiş tokuşu mümkün değildir. Cezaevi idaresinin yeterince özenli olmadığı, aynı suçtan sanık iki kişinin birbirleriyle temasının yargılama boyunca devam ettiği görülmektedir. Çok açık bir ihmal ya da destek söz konusu” dedi.

Rahmi Turan’dan yeni ‘Saray’ açıklaması: “Pişman oldum, özür dilerim”

medyabold
Devamını Oku »

22 Kasım 2019 Cuma

“1 milyon insan işsiz kaldı, hayatımıza toplu intihar kavramı girdi”

CHP’li Gürsel Tekin, bir yılda 1 milyon insanın işsiz kaldığını söyledi ve borç artışının nedenini açıkladı: Bütçe açığı, yolsuzluk ve israf… Tekin, “Hayatımıza toplu intihar kavramı girdi” dedi…

BOLD – CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın doğup büyüdüğü Kasımpaşa’daki cuma pazarında esnaf ve vatandaşla konuştu. Sözcü’den Hande Zeyrek’in haberine göre hem pazarcılar hem de vatandaşlar üst üste gelen zamlar yüzünden geçimin her geçen gün daha da zorlaştığını belirtti.

BORÇ BİR YILDA 176 MİLYAR TL ARTTI

Sadece bir yılda Türkiye’nin borcunun 176 milyar lira arttığını söyleyen Gürsel Tekin, rakamın 1 trilyon 260 milyar 725 milyon liraya çıktığını vurguladı. Gürsel Tekin, şunları aktardı:

“2014 yılında kişi başına düşen borç 7 bin 700 liraydı. Bugün ise 15 bin 374 lira. Yani 5 yılda 2 katı borç artmış. Bugün Kasımpaşa’da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın semtindeki mahallesinde doğan her bir çocuk 15 bin TL borçlu olacak. Borç artışının nedeni bütçe açığı israf ve yolsuzluktur. Bir yılda 1 milyon insan işsiz kaldı. Devletin bugünkü borcu 1 trilyon 260 milyar 725 milyon lira. Yani 82 milyon vatandaşın tamamı borç batağında. Bütün bu olumsuzluklara rağmen erken seçime gidilememesini anlamakta zorluk çekiyorum. Hayatımıza toplu intihar kavramı girdi. Gelin bakalım sayın Erdoğan’ın doğup büyüdüğü semtte vatandaş esnaf ne diyor?”

ERDOĞAN 30 SENE ÖNCE BU PAZARA GELİYORDU

Tekin’in semt pazarında görüştüğü pazarcılardan 54 yaşındaki Oktay Kılıç, “Sayın Cumhurbaşkanımızı pazara davet ediyoruz. Buyursun gelsin eşiyle birlikte pazarımızı gezsin. 54 yıldır Kasımpaşalıyım. Bundan 30 sene önce geliyordu. Şimdi de gelsin halimizi görsün. EYT’lilere para yok derler ama Saray’ın bütçesini arttırırlar. Bu nasıl iştir?” diye sordu.

Kimyasal maddeyle intihar girişimi faciaya dönüyordu: 18 kişi hastanelik oldu

medyabold
Devamını Oku »

Rahmi Turan’dan yeni ‘Saray’ açıklaması: “Pişman oldum, özür dilerim”

Saray’da Erdoğan ile görüşen ismin CHP’li Muharrem İnce olduğunu açıkladıktan kısa bir süre sonra gazeteci Rahmi Turan’dan yeni açıklama geldi. İddiayı yazdığı için pişman olduğunu söyledi ve özür diledi.

BOLD – Sözcü Gazetesi yazarı Rahmi Turan’ın “Saray’da Erdoğan ile görüşen CHP’li” yazısından birkaç gün sonra o ismin Muharrem İnce olduğunu duyurdu. Hem Saray hem de İnce cephesinden yapılan yalanlamaların ardından Turan, Haberturk TV’nin canlı yayınına bağlanarak yeni bir açıklama yaptı.

UĞUR DÜNDAR YAZMAMIŞ

Haber kaynağının sorulması üzerine Turan, “Gazeteci kaynağını açıklar mı? Bana o ismin Muharrem İnce olduğu söylendi, ben de gazetemde bu iddiayı yazdım. Olayın birinci elden tanığı değilim. Ben bu olayda taraf değilim, yanlış yaptıysam özür dilerim. Aynı bilgiler Uğur Düdar’a da gitmiş, o yazmamış. Ben kaynağa güvendiğim için inandım ve yazdım ama hata yapmışım, pişman oldum. Burda yanlış olan bir şey var. Muharrem İnce ve Cumhurbaşkanı haklıdır. Ben de bunu düzeltmek için gerekeni yapacağım, gazetemde yazacağım. Her insan hata yapar, ben de hata yaptım ve gerekeni yapacağım” dedi.

Saray’da Erdoğan ile görüştüğü öne sürülen CHP’linin ismi açıklandı

medyabold
Devamını Oku »

Kılıçdaroğlu: 847 bin kişi 1000 liranın altında maaş alıyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, belediye başkanlarını israf konusunda uyardı. “800 binden fazla kişi bin liranın altında aylık kalıyor” ifadelerini kullandı.

BOLD İzmir’de CHP’li Belediye Başkanları Toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, 1000 liranın altında emekli aylığı alanlarla ilgili konuştu. 1000 liranın altında maaş alanların sayısının 847 bin 643 kişi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Bin liranın emekli aylığı alan var mı yok mu tartışması çıktı. Rakam verdim, 847 bin 643 kişi. Dediler ki böyle bir şey yok. Bakın değerli arkadaşlarım, bu Sosyal Güvenlik Kurumunun Eylül 2019 tarihli istatistik tablosu. Ben doğruları söyledikçe onlar yalanla halkı kandırmaya çalışıyorlar”

CHP’li belediyeleri israftan kaçınmaları konusunda uyaran Kılıçdaroğlu, “İsraf haramdır diyoruz. 82 milyon da israf haramdır diyor. Ama siz israftan da özellikle kaçınarak bir belediyenin hakkıyla hukukuyla adaletle nasıl yönetileceğini bütün ülkeye gösterdiniz. Bu açıdan da hepinize teşekkür ediyorum. Güveni tetikleyen ana unsur israftan ve şatafattan kaçınmaktır. Bunlardan kaçındığınızda sokakta rahat yürüyeceksiniz” dedi.

CEPLERİ İÇİN ÇALIŞTILAR

İstanbul Büyükşehir Belediyesinin israfı kestiğini, İstanbul’da 30 bin dar gelirli yoksul öğrenciye yardım verileceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “İsrafı önlüyoruz, tasarrufları halk için kullanıyoruz. Hangi gazeteleri hangi televizyonları olursa olsun. Gerçeğin önünde engel duramaz. Gerçek acıdır ama değişmez. 800 bin kişi 1000 liranın altında emekli aylığı alıyor. 17 yıldır bu ülkeyi yönetenler ne hale getirdiler. Cepleri için çalıştılar. Yakınları dünürleri için. Biz kim için çalışıyoruz? Vatandaş için.

TEK GÜVENCE DEMOKRASİ

Tek güvencenin demokrasi olduğunu, yatırımcının demokrasi durumunda geleceğini belirten Kılıçdaroğlu, “Geldiğimiz noktada yargı bağımsızlığı olmadığı için adalet duygusu büyük ölçüde zedelendiği için. Parası olduğu için savcının iddianame bile düzenlemediği bir süreci yaşıyoruz. Bu süreç içerisinde hepimizin savunması gereken hukukun üstünlüğü adalet ve demokrasi” ifadelerini kullandı.

KEŞKE MAHKEMEYE VERSE…

Tank Palet fabrikasıyla ilgili iddialarını tekrarlayan Kılıçdaroğlu, Tayyip Erdoğan’a seslenerek, “Keşke bu konuda da mahkemeye verse de derdimizi mahkemeye anlatsak ama mahkemeler de onun emrinde, biliyorum” dedi.

ADALETİ UNUTTULAR, CEPLERİNİ UNUTMADILAR

AKP’nin adalet kavramının ne olduğunu unuttuğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, “Ama ceplerini unutmadılar. Siz belediye başkanlarından adaleti unutmamanızı istiyorum” şeklinde konuştu.

Gizlice Erdoğan’ı Saray’da ziyaret ettiği iddia edilen iki isim cevap verdi

medyabold
Devamını Oku »

Tutuksuz yargılanan Harbiyeli öğrencilere yakalama kararı

Fatih Sultan Mehmet (FSM) Köprüsü’ndeki 15 Temmuz olaylarına ilişkin davada tutuksuz yargılanan 70 Harbiyeli öğrenci hakkında mahkeme yakalama kararı verdi. Duruşmaya katılan öğrenciler tutuklandı.

BOLD – Avukat Kemal Uçar, gelişmeyi Twitter hesabından duyurdu. Uçar, FSM darbe dosyasında tutuksuz yargılanan 70 Harbiyeli öğrencinin mahkeme kararıyla yakalanmasına karar verildiğini açıkladı.

HESAP SORMAZSAM…

Duruşmada bulunanların tutuklanmasına hükmedildiğini aktaran Uçar, “Zulmünüz batsın! Hukuksuzluk yapanlardan; kaybolan adalet düzeni yeniden tesis edildiğinde hukuk önünde hesap sormazsam cümle alem yüzüme tükürsün!” dedi.

AKP’den vatandaşa birbirinden yeni vergiler geldi

medyabold
Devamını Oku »

AKP’den vatandaşa birbirinden yeni vergiler geldi

Kaynak bulmakta zorlanan AKP hükumeti, çıkardığı yeni vergilerle bu sıkıntıyı biraz olsun hafifletmeyi amaçlıyor. TBMM ‘de kabul edilen yeni vergiler Resmi Gazete’de yayımlanınca yürürlüğe girecek.

BOLD – TBMM Genel Kurulu’nda yapılan oylama sonucu birçok yeni vergi kabul edildi. Meclisten geçen Konaklama Vergisi, Değerli Konut Vergisi, Dijital Hizmet Vergisi uygulamaları Resmi Gazete’de yayımlandıktan sonra yürürlüğe girecek. Vergi gecikme cezalarına da indirim uygulanacak. Facebook ve Twitter gibi devler Türkiye’de Dijital Hizmet Vergisi alınacak.

TATİLE GİDENLERDEN KONAKLAMA VERGİSİ ALINACAK

Sözcü’nün haberine göre; tatile çıkacaklardan artık Konaklama Vergisi alınacak. Konaklama Vergisi geceleme başına 31 Aralık 2020 tarihine kadar yüzde 1 olarak alınacak. Daha sonra bu oran yüzde 2’ye çıkacak. Konaklama Vergisi’ni vatandaş ödeyecek. Cumhurbaşkanı vergi oranını bir katına kadar artırmaya, yarısına kadar indirmeye, bu sınırlar içinde farklı oranları tespit etmeye yetkili olacak.

DEĞERLİ KONUTLARA YÜZDE 1’E KADAR VERGİ GETİRİLDİ

Değeri 5 milyon TL’nin üzerinde olan konutlara Değerli Konut Vergisi getirildi. İstisna tutarını aşan mesken nitelikli taşınmazlar, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün internet sitesinde ilan edilecek, ilgilisine de tebliğ edilecek. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’ne itiraz edilmeyen mesken nitelikli taşınmazın değeri kesinleşecek. Değerli Konut Vergisi’ne tabi mesken nitelikli taşınmazlardan değeri 5 milyon ile 7,5 milyon lira arasında olanlar binde 3, 7,5 milyon lira ile 10 milyon lira arasında olanlar binde 6, 10 milyon lirayı aşanlar da binde 10 oranında vergilendirilecek.

GELİR VERGİSİ ÜST DİLİMİ YÜZDE 40’A ÇIKARILDI

Gelir Vergisi tarifesine yeni dilim eklenerek üst dilim yüzde 35’ten yüzde 40’a çıkarılacak. Böylece 500 bin lira ve üzerinde kazanç elde edenler, yüzde 40 oranında gelir vergisi verecek. Mevcut tarifenin ilk 4 dilimi korunmak suretiyle 500 bin liraya kadar gelir elde eden grupların vergi yüklerinde herhangi bir değişiklik yapılmayacak.

DİJİTAL HİZMETTEN YÜZDE 7,5 VERGİ ALINACAK

Dijital Hizmet Vergisi oranı yüzde 7,5 olacak. Dijital Hizmet Vergisi, matraha oranın uygulanması suretiyle hesaplanacak ve bu şekilde hesaplanan vergiden herhangi bir indirim yapılmayacak. Cumhurbaşkanı bu oranı, hizmet türleri itibarıyla ayrı ayrı veya birlikte yüzde 1’e kadar indirmeye, iki katına kadar artırmaya yetkili olacak.

VERGİ CEZALARINA YÜZDE 50 İNDİRİM

Vergi ziyaı (gecikme vb.) cezalarında ilk kez işlenip işlenmediğine bakılmaksızın indirim oranı yüzde 50 olarak belirlenecek. Uzlaşma halinde ödenecek vergi ziyaı cezası için yüzde 25 indirimden yararlanılmasına imkan sağlanacak.

KHK’lının emeklilik ikramiyesi zaferi

medyabold
Devamını Oku »

Emniyet, Ankara’daki gar saldırısını 8 gün önceden biliyormuş

Ankara’da 100 kişinin öldüğü Tren Garı saldırısına ilişkin davada savcılığın, 9 klasörlük delil dosyasını mahkemeden ve müştekilerden sakladığı ortaya çıktı. Sanık Yakup Şahin’in Nizip’te gübre bayisinden amonyum nitrat alma girişiminden Gaziantep Emniyetinin bilgisinin olduğu anlaşıldı.

BOLD  10 Ekim Gar saldırısından 11 gün önce, canlı bombalara Ankara’ya kadar eskortluk yapan sanık Yakup Şahin’in Gaziantep’in Nizip ilçesinde bir gübre bayisinden amonyum nitrat almaya çalıştığının Gaziantep Emniyet’i tarafından bilindiği anlaşıldı. Belgelere göre, gübre bayisinin ihbarı üzerine Emniyet Şahin’in kimliğini tespit etti. TEM ve İstihbarat Şube, katliamdan 8 gün önce kendisine bildirilen bu duruma karşın hiçbir işlem yapmadı.

36 sanığın yargılandığı Ankara Tren Garı katliamına ilişkin dava dosyasının 9 klasörü, mahkemenin davada karar verdiği tarihten 1.5 yıl sonra “kimliği tespit edilemeyen kişi” tarafından Ankara Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu’na bırakıldı.

İŞ YERİ SAHİBİ İHBAR ETTİ

Cumhuriyet’in haberine göre, Nizip Emniyet Müdürlüğü’nü 30 Eylül 2015 tarihinde saat 17.45’te arayan bir kişi, “Fıstık hali karşısında Özdemir Tarım İlaç Bayisiyim. Terör olayları ile ilgili olarak Nizip’te bir istihbarat var mı? Az önce şüpheli bir şahıs benden gübre istedi. ‘33 Nitrat gübreyi zimmetle satmak zorundayız’ dedim. Bunu söyleyince iki kişi, almadan ayrıldılar” dedi.

İhbarı değerlendiren Nizip Başsavcılığının talimatı üzerine Nizip Emniyeti TEM Amirliği ekipleri, 30 Eylül 2015’te gübre bayisine giderek kamera kayıtlarından IŞİD şüphelisini tespit etti. İş yeri sahibi ile de konuşan polisler, buna ilişkin tutanak tuttu. Tutanağa göre, 30 Eylül akşam saatlerinde iş yerine 27 Z plakalı beyaz renkli bir araç ile gelen bir erkek şahıs, 33 Nitrat ibareli gübreden iki ton alacağını söyledi. Araç kiralamaya giden şahıs, kısa bir süre sonra beyaz renkli Ford Transit marka kamyonet ile geri geldi ve 2 bin TL tutan gübrenin parasını iş yeri sahibine teslim etti. İş yeri sahibi, bu satışı kayda girmek için şüphelinin kimliğini istediğinde şahıs üzerinde kimliğinin olmadığını ifade ederek iş yerinden ayrıldı. Gelenlerin çiftçiye benzemediğini gören iş yeri sahibi de durumdan şüphelenerek polise ihbarda bulundu.

KAMERA KAYITLARINDAN TESPİT EDİLDİ

Nizip Emniyet Müdürlüğü, gübre bayisinin kamera kayıtlarından yaptığı incelemede gelen şahıslardan birinin Yakup Şahin olduğunu tespit etti. Aracın Şahin’in kız kardeşine ait olduğunu belirledi. İhbarı yapan M.Ç. adlı kişinin de ifadesi 2 Ekim 2015’te Nizip TEM Amirliğinde alındı.

ARAŞTIRMALARIN YAPILMASI İSTENDİ

Nizip Emniyet Müdürlüğü, bu durumu 2 Ekim 2015’te Gaziantep Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Büro Amirliği’ne yazı ile bildirdi. Yazıda, gerekli araştırmaların yapılması istendi.

Gaziantep’te örgütlenen Yunus Durmaz liderliğindeki IŞİD hücresi, patlayıcı maddeleri başka bir yerden temin ettikten sonra Nizip’teki bir depoda sakladı. İki canlı bombayı Ankara’ya getiren aracın eskortluğunu da Emniyet’in kimliğini bildiği Yakup Şahin yapmıştı.

100 kişiyi öldüren canlı bombalara Ankara’ya kadar eskortluk yapan Yakup Şahin, Gaziantep’teki bir gübre bayiinden iki ton 33 Nitrat almaya çalıştı. Kimliği istenince vazgeçti. Şüphelenen gübre satıcısı Emniyete bildirdi. Kamera kayıtlarından şüpheli tespit edildi, ama işlem yapılmadı. Belgeler mahkemeden kaçırılan ve 1.5 yıl sonra savcılığa bırakılan dosyalardan çıktı.

KATLİAMA GİDEN YOLUN ÖNÜ KESİLMEDİ

Gar katliamı davasında örgüt yöneticiliğinden 18 yıl hapis cezasına çarptırılan sanık Erman Ekici hakkında “insanlığa karşı suç ve 100 kişiyi öldürmek” suçlarından açılan davanın ilk duruşması da dün Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Suçlamaları kabul etmeyen ve kurban seçildiğini öne süren Ekici, “Ebu Talha kod adlı kişi ben değilim” iddiasında bulunurken, Suriye’de silahlı faaliyet yürüttüğü suçlamaları da kabul etmedi. Daha sonra müşteki avukatlarından Murat Kemal Gündüz, savcılığın 9 klasörlük delil dosyasını saklamasına tepki gösterdi. Klasörlerden çıkan belgelerden 10 Ekim katliamından 11 gün önce IŞİD üyelerinin saldırı hazırlığının tespit edildiğini vurgulayan Gündüz, “Buna karşın Gaziantep Emniyeti, üzerine düşen görevi yapmadı ve katliamı önlemedi. Katliama giden yolun önü kesilmemiştir. Kamu görevlileri, bu katliamın yaşanmasında birinci derecede sorumludur” dedi. Gündüz, belgeleri saklayan savcı hakkında da HSK’ya suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı.

KHK’lının emeklilik ikramiyesi zaferi

medyabold
Devamını Oku »

Suudilerden Osmanlı karşıtı dizi: Ateş Krallıkları

Türkiye ve Arap dünyası arasındaki gerilim TV sektörüne de sıçradı. Suudi Arabistan’ın sahibi olduğu MBC TV’de yayınlanan, Osmanlı konulu Ateş Krallıkları(Memalik el Nar) adlı dizi, tartışma konusu oldu.

BOLD– Geçen yıl, Arap dünyasında büyük ilgi gören Türk dizilerini artık yayınlamayacağını duyuran MBC’nin dizisi, 17 Kasım’da ilk bölümüyle seyirci karşısına çıktı.
40 milyon dolarlık bütçesiyle 2019’da Arap dünyasının en büyük dizi projesi olarak duyurulan “Ateş Krallıkları” isimli yapım Memlüklerin Mısır’daki son günlerini ve Mısır’ın Osmanlı hâkimiyetine geçişini anlatıyor. Dizinin yönetmenliğini, Hannibal filminin yönetmeni İngiliz Peter Webber üstleniyor.

TEPKİLER ÇEŞİTLİ

“Bir imparatorluk kanlı bir hukukla yönetiliyor. Bu onların laneti oldu” sloganıyla duyurulan dizi Arap basınında da tartışmalara yol açtı. Suudi Arabistan, BAE ve Mısır gibi ülkelerde iktidarlara yakın gazeteler, dizinin “Osmanlı’nın kanlı, baskıcı ve Arap dünyasını yağmalayan gerçek yüzünü” anlattığını ifade ederken az sayıda olsa da yapımın tarihsel gerçekleri çarpıttığını söyleyen yazarlar da oldu.

YAPIMCI: OSMANLI TARİHİ VAHŞET DOLU

Mısırlı bir yazarın metnini hazırladığı, Arap oyuncuların yer aldığı ve başrolde Mısırlı bir aktörün bulunduğu Ateş Krallıkları ile ilgili dizinin yapımcısı “Dizi, Osmanlı yönetiminin arkasındaki vahşet dolu tarihi ifşa edecek” çıkışıyla dikkat çekti.

Dizinin Mısırlı yazarı Muhammed Süleyman, “Tarihsel anlamda hiçbir hata içermeyen bir hikâye yazmaya çalıştık.” diyerek, Osmanlı döneminin “tarihsel katliamlarla dolu olduğunu” iddia etti.

Şimdilik sadece Arap kanallarında izlenebilen ancak daha sonra Netflix’te de yayınlanacağı söylenen diziyle ilgili olarak Netflix Türkiye’nin tavrı merak ediliyor.

medyabold
Devamını Oku »

Milli Eğitim’den öğretmen ve öğrencilere silahlı eğitim

Osmaniye Toprakkale’de Milli Eğitim’de kurulan poligonda, öğrenci ve öğretmenler birlikte silahlı atış talimi yaptı. Ödüllü turnuva tepki çekti.

BOLD – Osmaniye’ye bağlı Toprakkale’de ilçesinde “Havalı Tabanca Atıcılık Kaymakamlık Öğretmenlik Kupası” adı altında turnuva düzenlendi. Kaymakamlık himayesinde, Milli Eğitim Müdürlüğü ve Halk Eğitim Merkezince düzenlenen, ‘Havalı Tabanca Atıcılık Öğretmenler Kupası’na tüm öğretmenler davet edildi.

ÖĞRETMEN VE ÖĞRENCİLER BİRLİKTE SİLAH KULLANDI

Toprakkale İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Halk Eğitim Merkezinin de bulunduğu binada atış için poligon kuruldu. Turnuvaya, ilçede görevli 44 öğretmen yarışmacı olarak katıldı. Öğretmenler, silahı eline alıp, öğrencilerin gözü önünde hedefi 12’den vurma yarışına girdi. Yaşları, 11-14 aralığında öğrencilere de atış yaptırılan turnuvada, bazı çocukların korkulu gözlerle ortamı izlediği görüldü.

ÖĞRETMENLER GÜNÜ’NDE KUPA VERİLECEK

Turnuva sonunda Dağıstan Ortaokulu’ndan öğretmen Mehmet Yılmaz 73 puanla birinci, aynı okuldan öğretmen Metin Kırıktaş 71 puanla ikinci ve Şehit İbrahim Etiz Anadolu Lisesi’nden öğretmen Ömer Tut ise 70 puanla üçüncü oldu. Dereceye giren öğretmenlere 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde kupa verilecek. Toprakkale İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü de turnuva sonucunu resmi sitesinden, fotoğraf paylaşarak katılımcılara teşekkür etti. Uzmanlar ise kendilerine rol model olan öğretmenlerin çocukların gözü önünde silah kullanmalarının yanlış bir davranış olduğuna dikkat çekti.

KHK’lının emeklilik ikramiyesi zaferi

medyabold
Devamını Oku »

Asgari ücretlinin beklediği toplantı 2 Aralık’ta başlıyor

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Asgari Ücret Tespit Komisyonunun 2 Aralık Pazartesi günü ilk toplantısını yapacağını açıkladı.

BOLD – İşçi, işveren ve hükumet temsilcilerinden oluşan asgari ücret tespit komisyonu, 2020 yılında geçerli olacak asgari ücreti belirlemek üzere toplanacak. Toplantı Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığında gerçekleşecek.

Taraflar, 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren geçerli olacak asgari ücretin yeniden tespiti için bir araya gelecek. İlk toplantının ardından komisyon, işçi ve işverenin ev sahipliğinde de ayrı ayrı toplanacak.

“Bizleri gaz odalarında, fırınlarda öldüremediler. Ancak Nazilerden daha beterini yapmaya çalıştılar”

medyabold
Devamını Oku »

“Bizleri gaz odalarında, fırınlarda öldüremediler. Ancak Nazilerden daha beterini yapmaya çalıştılar”

AKP Ankara İl Binası önünde iktidarın hukuksuzluklarını tek başına protesto etmek isteyen KHK mağduru Cemal Yıldırım için polis, olağanüstü önlemler aldı. Yıldırım, “Teslim olmayacağız! Bu korku size yeter” dedi.

BOLD – KHK’lı aktivist Cemal Yıldırım, AKP’nin hukuksuz uygulamalarına karşı gerçekleştirdiği protestolara devam ediyor. Yıldırım’ın bugünkü eylem adresi AKP Genel Merkeziydi.

Ankara polisi, daha önce AKP binası önünde eylem yapacağını duyuran Yıldırım için olağanüstü önlemler aldı. Yaşananları Twitter hesabından paylaşan Yıldırım şunları aktardı:

“Sivil ölüme teslim olmadık işimizi geri alacağız, diyerek AKP il binası önündeydim bugün. Ancak Ankara polisi yanlış anlamış, ben geleceğim, dedim; orduyla geleceğim, demedim. Bütün sokak araç ve yaya trafiğine kapatılmış. Bu nasıl bir korku. Bu korku size yeter.”

BİRLEŞE BİRLEŞE KAZANMAYA DEVAM EDECEĞİZ

Uğradığı haksızlığı dile getirmek isteyen Yıldırım’ın konuşmasına bile izin vermeyen polis, hemen gözaltı işlemi başlattı. Yıldırım şöyle konuştu:

“Bizleri gaz odalarında, fırınlarda öldüremediler. Ancak Nazilerden daha beterini yapmaya çalıştılar. İşimizi elimizden almaları yetmedi özel sektörde çalışmamızı dahi engellediler. Başka işlerde çalışan birçok arkadaşımız iş kazalarında öldü. Toplumdan tecrit etmeye çalıştılar, girdiği bunalım sonucu 60’ın üzerinde arkadaşımız intihar etti. Seyahat özgürlüğümüzü aldılar. Ege’yi, Meriç’i geçerken birçok arkadaşımız çocuklarıyla birlikte yaşamını yitirdi. Adil olmayan yargılamalar ile cezaevlerini doldurdular. Birçok arkadaşımız işkencehanelerden geçti. 864 bebeği, anneleri ile birlikte cezaevlerine kapattılar. Kayyumlarla, YSK ile seçilme hakkımızı aldılar… Ancak ne onurumuzu ne şerefimizi alamadılar. Tüm KHK’lılar adına bir kez daha söylüyorum; AKP faşizmine teslim olmadık olmayacağız. Birleşe birleşe kazanmaya devam edeceğiz. Ne baskılar ne gözaltılar yıldırmadı yıldıramayacak bizleri. Direne direne kazanacağız.”

KHK’lının emeklilik ikramiyesi zaferi

medyabold
Devamını Oku »