28 yıldır şampiyonluk hasreti çeken Liverpool, geçen sezon İngiltere Premier Ligi’ni 100 puanlı şampiyon Manchester City’nin 25 puan gerisinde 4. tamamlasa da gol kralı çıkarmanın sevincini yaşamıştı. Mısırlı Muhammed Salah, Roma’dayken Serie A’da iki sezonda attığı gollerden daha fazlasını atarak 2017-18 sezonunda krallık tacını giymişti. Premier Lig’deki 36 maçta 32 gol ve 10 asisti bulunan Salah, final oynadıkları Şampiyonlar Ligi’nde de 15 karşılaşmada 11 gol ve 4 asistle bütün dikkatleri üzerine çekmişti. Hemen herkes, Salah’lı Liverpool’un Devler Ligi finalinde Real Madrid engelini aşacağını, Mısır Milli Takımı’nın 2018 Dünya Kupası’nda başarılı olacağını ve ünlü futbolcunun FIFA tarafından 2018’in en iyi futbolcusu seçileceğini düşünüyordu.
SERGİO RAMOS, OMZUNU DEĞİL, HAYALLERİNİ KIRDI
Bazı anlar vardır; olumlu ya da olumsuz, bir insanın hayatını önemli derecede etkiler. 26 Mayıs 2018 tarihinde Ukrayna’nın başkenti Kiev’de oynanan Şampiyonlar Ligi finali, Salah için o anlardan biriydi. Hayali Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu olan Mısırlı golcü, maça çok iyi başlamıştı. Liverpool’un tüm ataklarında Salah başroldeydi. Dakikalar 30’a yaklaştığında stattaki binlerce, ekranları başındaki yüz milyonlarca futbolseveri derinden üzen bir sakatlık meydana geldi. Real Madridli Sergio Ramos, ikili mücadelede kolunu bir türlü bırakmadığı Salah’ın ters bir şekilde yere düşmesine sebep olmuş, ardından kendisi de üzerine düşerek Mısırlı golcüyü omzundan ağır şekilde sakatlamıştı.
Çimlerin üzerine oturup hıçkıra hıçkıra ağlayan Salah’ın oyuna devam edip edemeyeceği büyük merak konusuydu. Oyuncu sedyeyle kenara alındığında herkes takım doktorunun ve Salah’ın vereceği kararı bekliyordu. Devam etme ihtimaline karşı yerine oyuncu sokulmadı bir süre. Daha sonra yerine Adam Lallana girdi. Salah’ın oyuna devam edememesi, Liverpool takımının konsantrasyonunu çok ciddi etkiledi. Artık İngiliz ekibi etkili atak geliştirmekte zorlanıyordu. Buna bir de Karius’un büyük hatası eklenince Liverpool, Benzema’nın golüyle 1-0 geriye düşüyordu. 4 dakika sonra Mane ile beraberliği sağlasa da Gareth Bale’in iki muhteşem golüyle maçı Real Madrid 3-1 kazanıyor ve Şampiyonlar Ligi kupasını arka arkaya 3 kez müzesine götüren takım oluyordu.
2018 DÜNYA KUPASI’NA DA GİDEMEDİ
Finalin ardından Salah’ın Rusya’da düzenlenecek 2018 Dünya Kupası’na kadar iyileşip iyileşemeyeceği merak ediliyordu. Yeryüzündeki bütün futbolseverlerin Dünya Kupası’nda izlemek istediği ünlü yıldız, ne yazık ki oynayabilecek durumda değildi. Mısır Milli Takımı, gruplardaki 3 maçta da yenilerek turnuvaya puansız veda ediyordu. Real Madrid ile Şampiyonlar Ligi kupasını kazanan Luka Modric ise kaptanlığını yaptığı Hırvatistan’ı finale taşıyordu.
FIFA, 2018 Dünya Kupası’nın ardından Yılın En İyi Futbolcusu’nu açıkladı. Adaylar arasında Salah da vardı. Ama ödül, Luka Modric’in olmuştu. Ramos, Devler Ligi finalinde Salah’ı sakatlamasa, büyük ihtimalle 2018’in En İyi Futbolcusu, Muhammed Salah olacaktı.
2018’i hem büyük başarılarla hem de unutamayacağı sakatlıkla kapatan Salah, bu sezon da gollerine ve asistlerine devam ediyor. Üstelik Liverpool, geçen sezonun aksine Premier Lig şampiyonluğunun en büyük adayı. Bu sezon Premier Lig’deki 26 maçta 17 golü ve 5 asisti bulunan Mısırlı yıldız, Şampiyonlar Ligi’nde de 7 maçta 3 gol kaydetti.
RONALDO, ZIDANE VE TOTTI’YE ÖZENEREK FUTBOLA BAŞLADI
Peki, şu an 160 milyon Euro’luk piyasa değeriyle dünyanın en pahalı futbolcularından biri olan Salah, futbola nasıl başladı? En çok hangi futbolculardan etkilendi? Futbolcu olmaya nasıl karar verdi?
Mısırlı yıldız, futbola henüz 7-8 yaşında bir çocukken aşık olmuştu. Şampiyonlar Ligi’ni izliyordu ve sokakta arkadaşlarıyla maç yaparken Brezilyalı Ronaldo, Zidane ve Totti gibi oynamaya çalışıyordu. Sokakta oynarken hâlâ en yakın dostu olan bir arkadaşı, “Bir gün büyük bir futbolcu olacaksın.” dedi.
14 yaşındayken El Mokawloon takımıyla profesyonel sözleşme imzaladı. Ama onun için çok zor oldu. Evden antrenmana gidip gelmek 4.5 saatini alıyordu. Antrenmanlara katılabilmek için okulu bırakmak zorunda kaldı. Ardından okulu, “İki saat gel, ardından antrenmana gidersin.” dedi. Bu teklif karşısında kararını değiştiren Salah, sabah 2 saat okula gidip sonra idmanlara koşuyordu. Gününün tamamı okul, ardından yolculuk, antrenman, geri dönüş, yemek ve uyumakla geçiyordu. Çok zor günlerdi onun için. Fakat futbolcu olmak için tüm bu zorluklara katlanmak gerekiyordu. Büyük ve özel biri olmayı kafasına koymuştu.
19 YAŞINDAYKEN MISIR MİLLİ TAKIMI’NA SEÇİLDİ
Liverpool’un resmi internet sitesine hayatını anlatan Muhammed Salah, “Eğer futbolcu olmasaydım ne olurdum hiç bilmiyorum. 14 yaşımda başladım ve o zamandan beri aklımda sadece futbolcu olmak vardı. Başka ne olabilirdim gerçekten bilmiyorum. Hayatımdaki her şeyi bana futbol verdi.” diyor.
Kafasında sadece futbolculuk olunca, henüz 19 yaşındayken Mısır Milli Takımı’na seçildi. İnanamıyordu: “Benim dışımdaki herkes 30 yaşındaydı. Genelde bizim jenerasyonun Mısır Milli Takımı’na 27-28 yaşlarında çağırılması gerekiyordu. Ama ben daha 19 yaşımdaydım.”
2012 Londra Olimpiyatları, Salah’ın Avrupa’ya açılmasının önünü açtı ve İsviçre ekibi Basel’e transfer oldu. Basel yılları onun açısından zor geçti: “Ülkem dışında başka bir yere gitmek çok zor oldu. Özellikle bu kadar gençken. Mısır’da büyüdüm, Mısır hakkında her şeyi biliyordum ama İsviçre hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Söylediklerinden hiçbir şey anlamıyordum. İngilizcem de yoktu. Ne yemek söyleyeceğimi bile bilmiyordum. Otele gittiğimde televizyonu açıyordum ama Arapça yayın yapan bir kanal bulamıyordum tabii. Başlarda çok zorluk yaşadım. Kendi kendime ‘Tamam, bu durumla başa çıkmalısın. Yoksa işler daha zorlaşacak.’ dedim. Hemen İngilizce öğrenmeye başladım. İyi gidiyordu ama dersleri durdurmak zorunda kaldım. Çünkü antrenmanlara zaman kalmıyordu.”
BASEL, ÖNEMLİ BİR BASAMAK OLDU
Dil ve kültür açısından zorlandığı İsviçre’deki ilk yılında 29 lig maçında 5 gol, ikinci yılında ise 18 lig maçında 4 gol attı. Salah’ı Avrupa’nın büyük takımlarının radarına sokan, 2013-14 sezonunda Basel formasıyla 10 Şampiyonlar Ligi maçında 5 gol kaydetmesi oldu. Chelsea, diğer büyüklerden erken davranarak 2013-14 sezonunun devre arasında Mısırlı yeteneği 13. 2 milyon Euro karşılığında kadrosuna kattı.
Salah, kariyerinde Basel’in önemli bir yeri olduğunu şu cümlelerle dile getiriyor: “Basel, kariyerimde büyük bir adımdı. Eğer Basel olmasaydı böyle bir futbolcu olamazdım. Bundan yüzde 100 eminim.
Dil sorununu yeterince halledemeyen Salah için yeni bir ülke ve yeni bir macera başlamıştı. 2013-14 sezonunun ikinci yarısında Chelsea formasıyla Premier Lig’de 10 maça çıktı, 6’sında karşılaşmaya ilk 11’de başladı ve toplam 2 gol kaydetti. Bu arada, İngilizcesini de geliştirdi: “Chelsea’ye transfer olduğumda İngilizcemi geliştirmek için daha çok şansım oldu.”
CHELSEA’DEYKEN LIVERPOOL’UN HAYALİNİ KURUYORDU
Chelsea’ye transfer olduğunda, Liverpool da onunla ilgileniyordu. Ama erken davranan Chelsea olmuştu: “Chelsea’ye gittiğimde bile Liverpool’un hayalini kuruyordum. Chelsea’de çok şey öğrendim. Profesyonel olmayı öğrendim. Chelsea formasıyla Anfield’da Liverpool ile çıktığımız ilk maçta ‘Bir gün buraya geleceğim ve burada oynayacağım’ dedim. Atmosferden çok etkilenmiştim. İnanılmaz bir atmosferdi.”
Chelsea, Salah’la ilgili fazla hayal kurmasa gerek ki onu önce Fiorentina’ya, ardından da Roma’ya kiraladı. Roma’da oynarken de bonservisini 15 milyon Euro karşılığında tamamen İtalyan kulübüne verdi. Artık Chelsea ile ilgili bir bağı kalmamıştı.
Yarım sezon oynadığı Fiorentina’da 16 lig maçında 6 gol, iki sezon oynadığı Roma’da 65 lig maçında 30 gol kaydetti. Roma forması giyerken UEFA Avrupa Ligi ve Şampiyonlar Ligi’nde ise 15 maçta 5 kez gol sevinci yaşadı. Roma, gelişimi açısından çok katkı sağladı: “İki sene Roma’da oynadım. Roma, futbol oynamak için kolay bir yer değil. Baskı çok fazla. Luciano Spalletti bana çok yardım etti. Çok zeki bir insan. Ona gidip ‘Patron, daha çok gelişmek istiyorum’ diyordum. O da beni hiç kırmıyordu. Karakterimin gelişmesinde çok yardımcı oldu. Defans yapmayı öğretti.”
PLAY STATION’DA BİLE LIVERPOOL’U SEÇİYORDUM
Basel’deyken transfer girişimlerinde bulunan Liverpool, artık onunla daha çok ilgileniyordu. Ve geç kalmanın da bir bedeli vardı. Temmuz 2017’de Roma’ya 42 milyon Euro ödeyen Liverpool, bir gün Anfield’da oynama hayalleri kuran Salah’ı kadrosuna dahil etti: “İngiltere’ye dönmek istiyordum. İngiltere her zaman aklımdaydı. Buraya tekrar gelip futbolumu herkese göstermek istiyordum. Play Station’da FIFA oynarken bile Liverpool’u seçiyordum. Steven Gerrard, Sami Hyypia, Jamie Carragher, Michael Owen ve Xabi Alonso ile oynuyordum. FIFA’da bile takımım Liverpool’du. Liverpool benim için en doğru takımdı.”
Evet, Liverpool, Salah için en doğru takımdı. Mısırlı golcü, kariyerin en parlak günlerini Liverpool’da yaşadı ve yaşıyor. Salah, daha önce de bahsettiğimiz gibi Liverpool’daki ilk yılında gol kralı oldu. Şampiyonlar Ligi’nde Liverpool’u finale taşıdı. Bu sezon da takımını Premier Lig’de şampiyonluğa koşturuyor. Salah, Liverpool’u şampiyonluğa ulaştırırsa, 28 yıldır bu sevince hasret kalan kulüp için tarihi bir başarıyı gerçekleştirmiş olacak. Belki de heykeli dikilecek ve sonsuza kadar Liverpool tarihinin önemli bir figürü olacak.
Ve son söz Muhammed Salah’ta: “Liverpool’da çok mutluyum. Takım olarak uzun zamandır Premier Lig’i kazanamadığımızı biliyoruz. Liverpool’a şampiyonluk getirmek istiyoruz. Çok iyi bir takımız, iyi bir teknik direktörümüz (Jurgen Klopp) var. Kulüpte her şey çok iyi. Burada hep beraber şampiyonluk yaşayacağımıza inanıyorum.”