2 Ocak 2021 Cumartesi

Oda TV’nin ayrımcılığına tepki yağdı: Odatv‘nin eline gücü verseniz, herhalde kadını boğdururdu

Oda TV’nin hastane odasında yatan lohusa bir kadın için kullandığı nefret diline tepki yağdı. Cemaat operasyonları kapsamında gözaltına alınmak istenen ancak tepkiler sebebiyle gözaltı kararından vazgeçilen Hacer Yıldırım için “ByLock kullanıcısı kadın tam gözaltına alınacakken doğum yapınca neler oldu” başlığı atıldı. Haber için “Odatv‘nin eline gücü verseniz, herhalde kadını boğdururdu” tepkisi geldi.

BOLD – Oda TV’nin saatler önce doğum yapmış bir kadının haberini yaparken kullandığı dile sosyal medyada büyük tepki geldi. Cemaat operasyonları kapsamında hakkında yakalama kararı olan Hacer Yıldırım’ın gözaltına alınmamasını eleştirmeye çalışan Oda TV “ByLock kullanıcısı kadın tam gözaltına alınacakken doğum yapınca neler oldu” başlığı attı.

“NE VİCDANSIZ İNSANLARSINIZ YA!”

Kamuoyundan yükselen tepkiler üzerine Hacer Yıldırım’ın hastane odasında ifadesi alınmış, ancak gözaltına alınmasından vazgeçilmişti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da akşam saatlerinde olayla ilgili bir açıklama yaptı. Oda TV’nin savcılığın açıklamasını verdiği haberin başlığı için yazar Alin Özinan “Dikkat: Sayın yurttaşlar, siz de böyle yapın, bakıyorsunuz göz altına alınacaksınız, oracıkta doğurun! Odatv, siz ne rezil, siz ne vicdansız insanlarsınız ya! Yüzünüz gülmesin!” diyerek tepki gösterdi.

GERGERLİOĞLU: İTİRAZ EDECEĞİZ, BU AHLAKTIR

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, ise “Hem çıplak arama yap hem lohusa kadının başına polisi dik hem de üste çık!!! İnsan onuru için mücadelemiz, hukuksuzluk kimseye yapılmasın. Bugün bu fiilleri hoş gösterenlerin başına yarın aynısı gelince de itiraz edeceğiz. Bu ahlaktır” dedi.

“GAZETECİLİĞE HAKARET”

Gazeteci Adem Yavuz Arslan, “Hep söylerim; Odatv’cilere gazeteci muamelesi yapmak gazeteciliğe hakarettir!” ifadesini kullanırken Doç. Dr. Esen Savaş, “’Tam gözaltına alınacakken doğum yapmış.’ Ben gözaltına alınacağım, bir doğum yapıvereyim de gözaltı yapamasınlar, azıcık reklam da olsun, görsünler günlerini’ diye haince bir doğum eylemi yapmış bu hain kadın…” sözleriyle tepki gösterdi.

Gazetecilerden Akın Olgun ise “Odatv‘nin eline gücü verseniz, herhalde kadını boğdururdu” şeklinde tepki gösterdi. Hayko Bağdat ise “Kadın doğumunu ona göre ayarladı yani? Bu nasıl bir iğrenç başlık? Bu nasıl bir vicdansızlık?” dedi.

Haber başlığına hukukçular da tepkiliydi. KHK’lı Hakim Kemal Karanfil “Sadece kendine demokrat olanlar, enaz suç faili kadar ahlaksız ve suç ortağıdırlar.! TCK da bylock, ankesör kullanmak diye bir suç olmadığını en az benim kadar iyi biliyorsunuz.” ifadesini kullandı. Hukukçu Levent Mazılıgüney ise “ Nasıl bu kadar rezil bir başlık atabildiniz? ByLock kullanım iddiası olunca her şey mübah mı? Siz ki dijital delil iddiasıyla mağdur olmuş bir medya organısınız. Yakışıyor mu?” dedi.

Prof. Mehmet Efe Çaman “Sizden tabi ki zaten gazetecilik etiği beklemiyorum da, siz ne rezil insanlarsınız ya!” diyerek tepki gösterirken uluslararası ilişkiler uzmanı Kerim Has ise “Bana haysiyetsizliğin resmini yapabilir misin Abidin?.. Aşağıyı işaret etmek. Vicdanlarının karanlığı, “haberlerine” (!) sirayet etmiş.” dedi.

medyabold
Devamını Oku »

PTT’den 1 milyar 200 milyon liralık rekor zarar

CHP’li Atilla Sertel, PTT’nin 2019’da 1,2 milyar TL zarar ettiğini açıkladı. Zararın eski PTT Genel Müdürü’nün görevden alındığı dönem olduğuna işaret eden Sertel, bu zararın hesabının sorulması gerektiğini kaydetti.

BOLD – Bin şube, bin acenta ve 26 binden fazla çalışanı ile ülke genelinde faaliyet gösteren PTT, 2019 yılında rekor zarara imza attı. 2017 yılında 641 milyon 900 bin TL, 2018 yılında 215 milyon 700 bin TL kar eden şirket, 2019 yılında 1,2 milyar TL zarar etti. 2019 yılındaki 1,2 milyarlık zararla birlikte PTT’nin 2,75 milyarlık özkaynaklarının yüzde 43,5’i kaybedildi. PTT tarafından önce ihale edilen sonrasında da çeşitli gerekçelerle fesih edilen işler nedeniyle de kurumun kasasından çıkan 223 milyon 926 bin TL de boşa gitti.

GİDERAYAK ŞİRKETİN KASASI BOŞALTILMIŞ

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili ve KİT Komisyonu Grup sözcüsü Atila Sertel, Sayıştay’ın 2019 yılı PTT raporuna ilişkin bazı bulgu ve tespitleri açıkladı. Zararın 3 Ocak 2020 tarihinde görevden alınan eski Genel Müdür Kenan Bozgeyik dönemini kapsadığını ifade eden Sertel, “Azalan bir eğilim göstermesine rağmen 2017 ve 2018 yıllarında kar eden PTT, 2019 yılında çok büyük miktarda zarar ettirilmiş. Adeta giderayak şirketin kasası boşaltılmış. Bozgeyik’in görevden alınmasının altında bu zararın, usulsüzlüklerin, yolsuzlukların yattığı çok açık. Bu zararın tüm ayrıntılarını öğrenip hesabını soracağız” dedi.

PARASI ÖDENDİ AMA KATILIM BANKASI KURULAMADI

Paraların nasıl heba edildiğine dair Sayıştay raporundaki çarpıcı bilgilerden bazılarını paylaşan Sertel, “Yönetim Kurulu Kararı ile Katılım Bankası kurulması amacıyla doğrudan temin yöntemiyle ‘Ana Bankacılık Sistemi ve Teknoloji Platformu-BOA Sistemi’ alınmasına karar verilmiş, 19.06.2018 tarihinde 7 milyon ABD Doları bedel üzerinden sözleşme imzalanmış, 2 milyon ABD Doları tutarda peşin ödeme yapılmış. Buna karşın denetim tarihi Mart 2020 tarihi itibarıyla PTT A.Ş.’nin Katılım Bankası kurulmasıyla ilgili çalışmalarının bulunmadığı görülmüştür. Bu iş için 2 milyon ABD Doları ödendiği halde yatırım sonuçlandırılmamıştır” dedi.

DENİZ TAŞITI ALINDI AMA KULLANILAMADI

Doğrudan temin yöntemiyle 1 milyon 176 bin euro bedel ile 4 adet Mobilize Deniz Taşıtı (Deniz Postası) hizmet alımı için 60 ay süreli sözleşme imzalandığını hatırlatan Sertel, “Teslim alınan 1 adet deniz postası aracı 01.08.2019 tarihinde Sirkeci PTT’ye bağlı olarak hizmete başlamıştır. Verimli olmadığı gerekçesiyle 10.09.2019 tarih ve 4887 sayılı makam oluruna istinaden 28.09.2019 tarihinde Antalya Başmüdürlüğüne gönderilmiş, hava muhalefeti nedeniyle emniyet açısından balıkçı barınağında karaya çıkarılmış, burada da verimli olmadığı gerekçesiyle 22.01.2020 tarihli ve 335 sayılı makam oluru ile tek taraflı olmak üzere sözleşme fesih edilmiştir” dedi.

200 MİLYON ÖDENDİ SONRA TASFİYE EDİLDİ

Yeni belgelerin sisteme entegrasyonunu içeren yazılım alımı projesi ile ilgili de bilgi veren Sertel, “PTT Bilgi Teknolojileri A.Ş. ile 06.06.2018 tarihinde sözleşme eki birim fiyatlar üzerinden sözleşme imzalanmıştır. Proje kapsamında tasnif, tarama, indeksleme, klasörlere yerleştirme ile dijital ortamda üretilen yeni belgelerin sisteme entegrasyonunu içeren yazılım alımına Eylül 2018’de başlanmış, denetim tarihi Mart 2020’ye kadar 30,9 milyon TL’si KDV olmak üzere toplam 201,5 milyon TL ödeme yapılmış. Sonuç olarak; 5 yılda tamamlanması öngörülen söz konusu projenin yaklaşık 200 milyon TL harcandıktan sonra tasfiyesi için işlemler yürütüldüğü görülmüştür” dedi.

 

Kılıçdoroğlu’dan Erdoğan’a cevap: Hiçbir kadın vitrin süsü, konusu değildir, özür dilemeli

medyabold
Devamını Oku »

Yurt dışından telefon getirenler bir telefon parası da devlete ödeyecek

Yeni yılla birlikte gelen zamlar sonrasında yurt dışından satın alınan telefonların Türkiye’de kullanıma açılması için ödenen IMEI kayıt tutarı 2 bin lirayı aştı.

BOLD – Yeni yılla birlikte zam yağmuru başladı. Pasaport, ehliyet ve yurt dışından Türkiye’ye getirilen cep telefon kayıt ücreti dahil bazı vergi ve harç tutarlarına yüzde 9,11 oranında zamlandı. Yurt dışından satın alınan telefonların kullanıma açılması için ödenen IMEI kayıt tutarı 2 bin lirayı aştı.

KAYIT ETTİRMEYENLER TELEFONLARINI KULLANAMAYACAK

Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın konuya ilişkin tebliği, Resmi Gazete’de yayımlandı. Yeni zamlar yürürlüğe girdi. Geçtiğimiz yıllarda yurt dışından Türkiye’ye getirilen cep telefonlarında IMEI Kayıt Bedeli yine zamlandı. Yeni yılla birlikte yurt dışından cep telefonu getirip, kayıt altına alacak vatandaşların ödeyecekleri IMEI kayıt tutarı 2 bin lirayı aştı. Yurt dışından telefon getirenler bir telefon parası kadar bir ücreti de devlete ödeyecek. Kayıt ettirmeyenler telefonlarını kullanamayacak.

Kılıçdoroğlu’dan Erdoğan’a cevap: Hiçbir kadın vitrin süsü, konusu değildir, özür dilemeli

medyabold
Devamını Oku »

Yaş meyve sebze üretimleri azalıyor, fiyatlar yükselişte

Üretimleri yüzde 36 azalan yaş meyve sebzede fiyat artışları devam ediyor. Meyve ve sebzenin toptan satıldığı hallerde bile fiyatlar yükseliyor. Antalya hallerinde geçen yılın aralık ayına göre sebze fiyatları yüzde 36 ve meyve fiyatları yüzde 59 arttı.

BOLD – Antalya Halleri Domates, Sebze ve Meyve Endeksi’ne göre yaş meyve sebze fiyatlarında artış sürüyor. Sebzede yıllık artış yüzde 36.08, meyvede ise yüzde 59.58 oldu.

MEYVE FİYATLARI BİR AYDA YÜZDE 8,44 ARTTI

Antalya Ticaret Borsası (ATB), aralık ayı Antalya Halleri Domates, Sebze ve Meyve Endeksini açıkladı. Aralık ayında fiyat endeksleri bir önceki aya göre domateste yüzde 13.55 azalırken, sebzede yüzde 0.98 ve meyvede yüzde 8.44 arttı. Fiyat endeksi geçen yılın aynı ayına göre (yıllık) ise domateste yüzde 16.04 atarken, sebzede yüzde 36.08 ve meyvede yüzde 59.58 yükseldi.

MEYVE SEBZE ÜRETİMLERİ DE AZALDI

Bloomberg’de yer alan habere göre, aralık ayında miktar endeksleri bir önceki aya göre domateste yüzde 5.13 azalırken, sebzede yüzde 8.12 ve meyvede yüzde 5.24 arttı. Miktar endeksleri yıllık bazda ise domateste yüzde 46.56, sebzede yüzde 36.07 ve meyvede yüzde 36.95 azaldı. Antalya hallerinde işlem gören domatesin 2019 ve 2020 yıllarındaki miktar endekslerinin aylık değişimleri mart, mayıs ve ekim ayları hariç genellikle birbirine uyumlu seyretti. Fiyat endekslerinin aylık değişimleri ise daha dalgalı bir seyir gösterdi.

 

Kılıçdoroğlu’dan Erdoğan’a cevap: Hiçbir kadın vitrin süsü, konusu değildir, özür dilemeli

medyabold
Devamını Oku »

UK reports 57,725 new COVID-19 cases, 445 deaths

The United Kingdom recorded a further 57,725 cases of COVID-19 on Saturday, the fifth day running that it has topped 50,000, and another 445 deaths, official data showed.

Friday’s data had shown 53,285 new coronavirus infections and 613 deaths.

Reuters

Turkey’s new virus deaths 212 as four-day curfew begins

The post UK reports 57,725 new COVID-19 cases, 445 deaths appeared first on IPA NEWS.



from IPA NEWS https://ipa.news/2021/01/02/uk-reports-57725-new-covid-19-cases-445-deaths/
Devamını Oku »

İstanbul’da geçen ay 106 ürünün fiyatları arttı

İstanbul Ticaret Odası aralık ayı perakende verilerini açıkladı. Aralık ayında İstanbul’da 106 ürünün perakende fiyatı artarken, zam şampiyonu ise fiyatı yüzde 36 artan taze fasulye oldu.

BOLD – Market ve pazar fiyatları cep yakmaya devam ediyor. İstanbul Ticaret Odası verilerine göre geçen ay İstanbul’da 242 üründen 106’sının fiyatı arttı. Sadece 22 ürünün fiyatı düşerken fiyatı en çok artan ürün taze fasulye oldu.

SEBZE FİYATLARI ARTIŞTA ZİRVEDE

İTO verilerine göre aralık ayında gıda harcamaları yaş kuru sebze ve meyveler alt grubunda yer alan taze fasulye yüzde 36,49 ile fiyatı en fazla artış gösteren ürün oldu. Fiyatında artış yaşanan diğer ürünler, gıda harcamaları yaş kuru sebze meyveler alt grubundan yüzde 26,88 ile kabak, yüzde 26,15 ile yeşil soğan, yüzde 20,75 ile karnabahar ve ev eşyası harcamaları grubundan yüzde 20,90 ile elektrik süpürgesi olarak kayıtlara geçti.

EĞİTİM VE KONAKLAMA ÜCRETLERİ DÜŞTÜ

Geçen ay gıda harcamaları yaş kuru sebze ve meyveler alt grubunda yer alan portakal yüzde 17,48 gerileme göstererek fiyatı en fazla azalan ürün oldu. Fiyatında azalış izlenen diğer ürünler, kültür eğitim ve eğlence harcamaları grubundan yüzde 16,48 ile otel oda konaklama ücreti, gıda harcamaları grubundan yaş kuru sebze ve meyveler grubundan yüzde 11,22 ile limon, yüzde 4,70 ile lahana ve yüzde 4,40 ile muz olarak belirlendi.

Kılıçdoroğlu’dan Erdoğan’a cevap: Hiçbir kadın vitrin süsü, konusu değildir, özür dilemeli

medyabold
Devamını Oku »

Hasta sayısı bin 713’e, ölen sayısı da 202’ye geriledi

Sağlık Bakanlığının yayınladığı resmi koronavirüs rakamlarına göre salgında düşüş eğilimi sürüyor. 2 Ocak günü verilerine göre 11 bin 180 kişide koronavirüs tespit edilirken, semptom gösteren kişi sayısı da bin 713 oldu. Bugün Kovid-19’dan dolayı 202 kişi de öldü.

BOLD – Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı 2 Ocak 2021 tarihli koronavirüs tablosuna göre son 24 saatte 202 kişi yaşamını yitirdi, 11 bin 180 kişi de Kovid-19’a yakalandı.

AĞIR HASTA SAYISI 3 BİN 764’E GERİLEDİ

Sağlık Bakanlığı koronavirüs verilerini açıkladı. Açıklanan verilere son 24 saatte 202 kişi salgın nedeniyle yaşamını yitirdi. 11 bin 180 kişinin virüse yakalandığı açıklanan tabloya göre ağır hasta sayısı 3 bin 764’e düştü. Bugün 149 bin 218 kişiye test yapılırken, iyileşen kişi sayısı da 11 bin 672 olarak açıklandı.

“TEDBİRLERE ISRARLA UYMALIYIZ”

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca güncel koronavirüs verileri ile ilgili yaptığı paylaşımda, “Bugün tespit edilen bin 713 yeni hastamız var. Ağır hasta sayımızdaki düşüş devam ediyor. Kayıplarımızın daha da azalması en büyük beklentimiz. Aşılama programından başarıyla netice alana kadar tedbirlere ısrarla uymalıyız. Birlikte hareket edersek güçlüyüz” dedi.

Bold Plus’ın ilk canlı yayınında sosyal medya sansürü tartışılıyor

medyabold
Devamını Oku »

Bold Plus’ın ilk canlı yayınında sosyal medya sansürü tartışılıyor

Bold Plus, ilk canlı yayınında, takipçileriyle buluştu. Sosyal medya sansürünün ele  alındığı canlı yayında dünyanın farklı ülkelerinde yaşayan gazeteciler, Bold Medya’ya uygulanan sansür başlığıyla AKP ve Türkiye’nin durumunu tartışıyor.

CANLI YAYIN –  AKP iktidarının girişimleriyle Youtube’da sansüre uğrayan Bold Medya, Bold Plus olarak yayın hayatına devam ediyor. İlk canlı yayında Cevheri Güven ve Fatih Akalan’ın sunumuyla, gazeteciler Adem Yavuz Arslan, Metin Yıkar, Ahmet Bozkuş, Said Sefa, Hayko Bağdat, Mustafa Sarıtaş ve Erkam Tufan Aytav ile sosyal medya sansürü değerlendiriliyor.

medyabold
Devamını Oku »

MetroPoll: Yüzde 65’in geçim şartları kötüleşti 

MetroPoll Araştırma şirketinin araştırması, halkın gündeminde geçim probleminin öncelikli olduğunu ortaya koydu. Aralık ayı araştırmasına göre katılımcıların yüzde 65’i geçim şartlarının kötüleştiğini belirtti.

BOLD – MetroPoll Araştırma, Aralık ayında yaptığı ‘Türkiye’nin Nabzı’ raporunu açıkladı. Anket katılımcılarının yüzde 65’i geçim şartlarının kötüleştiğini belirtti.

Kronos’un haberine göre yüzde 65’lik kesime karşın katılımcılardan yüzde 8’i geçim şartlarının iyileştiğini belirtti.

Raporda, “Aralık ayında yaklaşık yüzde 65’lik bir seçmen kitlesi için geçim şartları kötüleşmiştir. Geçim şartlarının iyileştiğini belirten seçmenlerin oranı, tarihin en düşük seviyesindedir. Seçmenlerin sadece yüzde 8’i için geçim şartları iyileşiyor” denildi.

Araştırmada TÜİK’in inandırıcılığı da soruldu. Toplumun yüzde 80’inin devletin TÜİK eliyle açıkladığı rakamlara inanmadığı ortaya çıktı.  Halkın yüzde 80’i yaşadıkları enflasyon oranının TÜİK’in açıkladığı yüzde 14 rakamından daha yüksek seviyelerde olduğunu söylerken, sadece yüzde 12’lik bir kesim, TÜİK’in yüzde 14’lük enflasyon oranını inandırıcı bulduğunu belirtildi.

medyabold
Devamını Oku »

Milli Gazete BİM’in sansürletmek istediği ‘Ucuz ette hileli satış’ haberini verdi

Milli Gazete, BİM marketler zincirinin sansürletmek istediği haberin detaylarını paylaştı. Haberde BİM’in Et ve Süt Kurumundan aldığı ucuz etin tamamını vatandaşa satmadığı ve kamunun 100 milyon liraya yakın zarara uğratıldığı ileri sürüldü.

BOLD – Milli Gazete, BİM’in reklamını geri çekmesine sebep olan haberi açıkladı. BİM’in Sadettin İnan imzalı “Ucuz ette hileli satış” başlıklı haberin yayımlanmamasını istediği ancak bu talebin geri çevrilmesi sonrası Milli Gazete’ye verdiği ilanı geri çektiği belirtildi.

UCUZ ETTE HİLELİ SATIŞ İDDİASI

Evrensel’de yer alan habere göre BİM’in sansürletmek istediği “Ucuz ette hileli satış” başlıklı haberde marketlerin Et ve Süt Kurumu’ndan (ESK) düşük fiyattan aldıkları etin tamamını vatandaşa satmadıkları ve kamunun 100 milyon liraya yakın zarara uğratıldığı bilgisi yer alıyor.

ESK ETLERİ YERİNE PİYASADAN TOPLANAN ETLER SATILDI

Milli Gazete’den Sadettin İnan’ın haberinde 2017-2019 yılları arasında “vatandaşın ucuz et yiyebilmesi” gerekçesiyle uygulamaya konulan projede yurttaşa Et ve Süt Kurumundan alınan etlerin değil piyasadan toplanan yağlı ve kalitesiz etlerin satıldığı ileri sürüldü. Haberde marketlerin de ESK’den aldıkları indirimli etlerin tamamını yurttaşa satmadıkları belirtildi.

BAKAN SORUŞTURMAYA İZİN VERMEDİ

Durumun ortaya çıkması sonrasında Bakan Bekir Pakdemirli’den soruşturmaya izni istendi. Ancak Pakdemirli soruşturma izni vermedi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma için Danıştay’ın kararını beklediği belirtildi.

Ucuz et projesinin uygulandığı marketlerde yaklaşık 3 bin ton üzerinde etin ESK’den alınmasına rağmen satılmadığı tespit edilirken kamunun zararının 100 milyon lirayı bulduğu kaydedildi.

medyabold
Devamını Oku »

17 yaşındaki Feyzanur’un ölümünde ailenin avukatı konuştu: Cinayet ihtimali yok

Yılbaşı gecesi 7’inci kattaki evlerinin balkonundan düşerek ölen 17 yaşındaki Feyzanur S.’nin ölümünde cinayet ihtimali zayıfladı. Ailenin avukatı düşme ya da intihar üzerinde durulduğunu açıkladı.

BOLD – Gaziantep’te lise öğrencisi Feyzanur S., yılbaşı gecesi 7’nci kattaki evlerinin balkonundan düşerek yaşamını yitirdi. Ancak Feyzanur’un sosyal medya hesabından 17 Ağustos 2020 tarihinde yaptığı paylaşım, olayı bir anda Türkiye gündemine taşıdı.

Feyzanur mesajında “Bana bir gün ulaşılamazsa kaçmamışımdır kaybedilmişimdir, ben bir yerlerden aşağı atlamam. Allah korkum var benim ama biri atmıştır, uyuşturucu kullanmam, zorla verilmiştir. Bir gün hashtaglerden biri olursam bulunacak kılıfların hiçbirini yapmam hakkımı arayın” ifadelerini kullanmıştı.

‘Olay cinayet mi, intihar mı’ tartışması devam ederken ailenin avukatı Yunus Emre Ceylan, “Feyzanur, akşam annesi, babası ve üç kardeşi ile birlikte yemek yiyor. Daha sonra terasta yalnız olduğu sırada aşağı düşüyor ve hastanede hayatını kaybediyor. Çocuğumuzu otopsisinin ardından defnettik. Güvenlik güçlerince soruşturma sürdürülüyor. Olayda cinayetle ilgili bir durum söz konusu değildir. Polis ekiplerinin soruşturmasında da düşme ya da intihar üzerinde duruluyor” açıklamasında bulundu.

Feyzanur toprağa verilirken, sosyal medya paylaşımını 14 Ağustos günü yine Gaziantep’te erkek arkadaşının evinin balkonundan düşerek hayatını kaybeden ve cinayete kurban gittiği öne sürülen Duygu Delen’in ölümünün ardından kadınların yaptığı ortak paylaşım olduğu belirlendi.

medyabold
Devamını Oku »

Kılıçdoroğlu’dan Erdoğan’a cevap: Hiçbir kadın vitrin süsü, konusu değildir, özür dilemeli

‘Vitrin süsü’ polemiğinde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a cevap verdi. “Hiçbir kadın vitrin süsü, konusu değildir, olamaz” dedi. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın gündem oluşturamadığı için başörtüsünü yeniden polemik konusu yapmak istediğini belirtti.

BOLD – CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, başörtüsü ve vitrin süsü tartışmalarını Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş’a değerlendirdi. Erdoğan’ın bütün kadınlardan özür dilemesi gerektiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu “Hiçbir kadın vitrin süsü, konusu değildir, olamaz” ifadesini kullandı.

“ERDOĞAN GÜNDEM OLUŞTURAMIYOR”

Erdoğan’ın suni gündem oluşturmaya çalıştığını ileri süren CHP lideri, “Erdoğan da yılın ilk günü vatandaşlarına sıcak sevgi dolu bir mesaj verebilirdi. Ama bir TV programındaki bir tartışmadan yola çıkarak CHP’yi tekrar başörtüsü üzerinden suçlaması akıl alacak şey değil. Yeni bir yıla girmişiz, bari sevgiden, saygıdan söz et. Pandemi var, ekonomik sıkıntılar var… Ama onun üzerinden fırsat bilip CHP’yi suçluyor. Ama nedeni şu aslında: Erdoğan gündem oluşturamıyor. Erdoğan’ın bütün hayatı CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu. Nasıl ben Kemal Kılıçdaroğlu’nu zor duruma sokarım? Sokamazsın kardeşim. Ben yeri geldiğinde CHP’yi de eleştiren birisiyim, insanlar hata yapabilirler, kurumların da eksiği yanlışı olabilir” dedi.

“BENİM İÇİN KAPANMIŞ BİR KONUDUR”

CHP lideri kendisi ve partisi açısından başörtüsü tartışmalarının artık geride kaldığının altını çizdi ve “Biz kimsenin kimliği ile yaşam tarzı ile uğraşmıyoruz. Çıkıp özür dilemesi lazım bütün kadınlardan. Hiçbir kadın vitrin süsü, konusu değildir, olamaz. O kadar çok kişi var ki, Erdoğan sadece Adalet Yürüyüşü’ne baksa görecekti. Benim için bu konu kapanmış bir konudur, boşuna tartışıyoruz. Ben senin giyimine, inancına saygı duyuyorum. Dostlarımızla beraber iktidara geleceğiz, bizim kimsenin yaşam tarzıyla uğraşacak zamanımız yok uğraşmayacağız da” dedi.

ERDOĞAN: HABİS GÖRÜŞÜN YANSIMALARI

Kılıçdaroğlu ayrıca “Bizim konuşmalarımızı havuz medyası diye tanımladığımız medya vermiyor, vermediği için de Erdoğan da onları izlediği için benim hiç konuşmadığımı sanıyor. Oysa ben konuştum, düşüncemi söyledim. ‘Konuşmadı’ diyor, konuştum” diyerek yandaş kanalların tavrına da tepki gösterdi. Diğer yandan Erdoğan tartışmalara Malatya-Elazığ yolu üzerindeki Kömürhan Köprüsü’nün açılışında yaptığı konuşmayla devam etti. “Ayasofya’nın ibadete açılmasından başörtüsüne kadar bu habis görüşün yansımalarını görüyoruz” ifadesini kullandı.

medyabold
Devamını Oku »

2020’nin kadın cinayetleri bilançosu: En az 300 kadın öldürüldü, 171 şüpheli ölüm var

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, kadın cinayetlerinde son rakamları paylaştı. Platformun verilerine göre 2020 yılında 300 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Ölü olarak bulunan 171 kadının durumu ise netliğe kavuşturulamadı.

BOLD – Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, her ay basına yansıyan haberlerden derlediği yıllık raporunu yayımladı.

Rapora göre geçen yıl sadece basına yansıyan 300 kadın cinayeti işlendi. 171 kadının şüpheli bir şekilde ölü olarak bulunduğu belirtilen raporda “Bu yıl 300 kadın cinayeti işlenmiş, 171 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulunmuştur. Öldürülen 300 kadından 182’sinin neden öldürüldüğü tespit edilemedi, 22’si ekonomik, 96’sı da boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak isterken öldürüldü. 182 kadının hangi bahaneyle öldürüldüğünün tespit edilememesi, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin görünmez kılınmasının bir sonucudur. Kadınların kim tarafından, neden öldürüldüğü tespit edilmedikçe; adil yargılama yapılmayıp şüpheli, sanık ve katiller caydırıcı cezalar almadıkça, önleyici tedbirler uygulanmadıkça şiddet boyut değiştirerek sürmeye devam ediyor” ifadelerine yer verildi.

KADINLARI KİMLER ÖLDÜRÜYOR?

Cumhuriyet’te yer alan rapora göre 2020 yılında öldürülen 300 kadının 97’si evli olduğu erkek, 54’ü birlikte olduğu erkek, 38’i tanıdık birisi, 21’i eskiden evli olduğu erkek, 18’i oğlu, 17’si babası, 16’sı akraba, 8’i eskiden birlikte olduğu erkek, 5’i kardeşi, 3’ü tanımadığı birisi tarafından öldürüldü. 23 kadının ölümüne sebep olan kişilerin yakınlık durumu tespit edilemedi.

EVLERİNDE ÖLDÜRÜLDÜLER

Kadınların 181’i evinde, 48’i sokak ortasında, 15’i işyerinde, 14’ü de arazide, 11’i arabada, 5’i otelde, 4’ü ıssız bir yerde, 1’i odun deposunda, 1’i kuaförde öldürüldü. 20’sinin öldürüldüğü yer tespit edilemedi. Bu yıl öldürülen kadınların yüzde 60’ı evlerinde öldürüldü.

Kadınlardan 170’i ateşli silahlarla, 83’ü kesici aletle, 26’sı boğularak, 10’u darp edilerek, 2’si yakılarak, 1’i kimyasal madde ile 1’i de yüksekten düşürülerek öldürüldü.

“MÜCADELEMİZE DEVAM EDİYORUZ”

İstanbul Sözleşmesi’ne de değinilen raporda mücadeleye devam edileceği vurgusu yapıldı ve “Mücadelemizle İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeyi tartışmaya açmaya çalışan hükumet geri adım attı. Sadece geri adım atmak yetmez diyerek, İstanbul Sözleşmesi’ni tamı tamına uygulatacağız diyerek mücadelemize devam ediyoruz” denildi.

 

medyabold
Devamını Oku »

Gübretaş milyarderinin albümünden Saray’da piyano konseri çıktı

Gübretaş’ın 6 milyar dolarlık altın rezervi bulunduğunu açıklamasıyla bir anda borsa milyarderi olan Oğuzhan Şahinkaya’nın Saray’da AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a piyano konseri verdiği ortaya çıktı. Gübretaş hisselerini haber açıklanmadan önce bir tüyo ile ucuz fiyata aldığı ileri sürülen Şahinkaya ise kendini “Gübretaş’ta matematikle analizle kazandım” diyerek savundu.

BOLD – Borsa İstanbul’un yeni milyarderi olarak dikkat çeken Oğuzhan Şahinkaya şaibeli hisse senedi aldığı iddiasının ardından Saray’da verdiği konserle gündeme geldi. Şahinkaya’nın öğrencisiyle birlikte Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda Erdoğan’a piyona resitali verdiği ortaya çıktı.

YENİ MİLYARDERİN DİKKAT ÇEKEN YÜKSELİŞİ

Kronos, Şahinkaya’yla ilgili merak edilen sorulara cevap aradı. O soruları ise “Bursalı bir eğitimci olarak biliniyor. Peki ‘Tüyo ile değil matematikle kazandım’ diyen Oğuzhan Şahinkaya kimdir? Şahinkaya, Gübretaş hisselerini kaç TL’ye aldı? Oğuzhan Şahinkaya’nın Borsa İstanbul’daki serveti ne kadar?” diyerek sıraladı.

Habere göre Gübretaş’ın bulduğu 6 milyar dolarlık altın haberleri ile Borsa İstanbul’da milyarder olan Oğuzhan Şahinkaya, Bursalı bir eğitimci kimliğiyle biliniyor. Gübretaş hissesini henüz 3 lirayken almaya başlayan ve bugün yüzde 8.76’lık payla 2.2 milyar liralık servete sahip olan Şahinkaya, 2015 yılında Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na çıktı. Sahibi olduğu Özel Şahinkaya Koleji’nin ‘müzik dehası’ öğrencisi Tambi Asaad Cimuk ile Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda piyano resitali verdi. Erdoğan ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas onuruna düzenlenen yemekte Şahinkaya piyano başında fotoğraflar çektirdi. Milyarder Oğuzhan Şahinkaya’nın öğrencisi Cimuk, Erdoğan’ın imzaladığı kararnameyle Türk vatandaşı olmuştu.

KOZA’NIN FAALİYET RAPORUNDAN GÖRDÜ

Şahinkaya’nın Gübretaş Genel Müdürü Fahrettin Poyraz ile görüştüğü ve “Ucuzken Gübretaş hissesi alın” tüyosunun ardından ucuza hisse aldığı ileri sürülmüştü. İddialara cevap veren Şahinkaya, 2 yıldır alım yaptığını ve şirketin yüzde 8.7 hissesine sahip olduğunu açıkladı. Şahinkaya yatırım kararını ise Koza Altın’ın faaliyet raporuna göre verdiğini belirtti. Koza’nın 2018 raporunda altın rezervinin 12.2 milyon ons 2019 raporunda ise 8 milyon ons rezerv göründüğünü anlatan Şahinkaya, “Gübretaş’ta matematikle analizle kazandım. 4 milyon ons kayıptı. Sonra Gübretaş ile ilişkiye girdüm. Yatırıma böyle karar verdim. Hisselerimi satmayacağım.” açıklaması yaptı.

Rasim ve Nebahat Şahinkaya çiftinin oğlu olan Oğuzhan Şahinkaya, Boğaziçi Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği bölümü mezunu. Uludağ Üniversitesi Matematik bölümünde Yüksek Lisans yapan Şahinkaya, Hexagon Koleji ve Özel Şahinkaya Eğitim Kurumları’nın kurucusu ve aynı zamanda sahibi. Şahinkaya Koleji öğrencileri Cumhurbaşkanlığı’nın düzenlediği yarışmalara mutlaka katılıyor. Yarışmalarda öğrencilerin kazandığı kupalar okulun internet sitesinde yayınlanıyor.

medyabold
Devamını Oku »

Asker ocağında işkence: Temizliğe katılmayan ere darp ve tehdit

Askerlik görevini yapan er Hasan Düdük’e, temizlik faaliyetine katılmadığı gerekçesiyle üstleri tarafından işkence yapıldı. Darp edilen ve üzerinde sigara söndürülen Düdük, birliğinden firar ederek şikayetçi oldu.

BOLD – Temizlik görevine katılmadığı gerekçesiyle üstleri tarafından darp edildiğini ve üzerinde sigara söndürüldüğünü iddia eden Mardinli er Hasan Düdük işkenceden şikayetçi oldu.

İŞKENCE DARPLA BAŞLADI

Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre Düdük, 6 ay zorunlu askerlik yapmak üzere 1 Temmuz 2020 tarihinde birliğine teslim oldu. Çerkezköy’deki 3’üncü Zırhlı Tugay Komutanlığı’nda 10 Kasım günü temizlik faaliyetine katılmadığı gerekçesiyle Uzman Çavuş R.K. tarafından darp edildi.

Boynunda ve kolunda morluklar oluşan Düdük, 13 Kasım’da kışladan firar edip, yaklaşık 8 saat sonra birliğine geri döndü. Ancak iddiaya göre kendisine yönelik kötü muamele ve tehditlerinin devam etmesi üzerine 25 Kasım’da tekrar firar edip, geldiği memleketi Mardin’de şikayetçi oldu.

DARP RAPORUNA ENGEL OLUNMAK İSTENDİ

İlk darp olayının ardından rapor almak için hastaneye sevk edilme talebiyle revire gittiğinde, kendisine refakat eden uzman çavuşun doktoru hastane sevk belgesi vermemesi yönünde ikna etmeye çalıştığını söyleyen Düdük, sevk raporu almasına rağmen bölük komutanının hastaneye gitmesine izin vermediğini ancak bir yolunu bularak Çerkezköy Devlet Hastanesi’nde gidip darp raporu aldığını belirtti.

PSİKOLOJİK BASKI VE TEHDİT İDDİASI

Düdük’ün yaşadığı sıkıntılar bununla sınırlı kalmadı. İddiaya göre olaydan sonra “nöbette usulsüzlük” gerekçesiyle hakkında tutanak tutulduğunu paylaşan Düdük, darp raporu almasının ardından bölük komutanının ‘Eğer şikayetçi olursan askerliğini uzatırım. Sana en ağır yaptırımları uygularım. Ufacık bir hatanda sana tutanak tutarım’ şeklinde tehditlerde bulunduğunu söyledi.

Yaşananlarından ardından birliğinden firar eden Düdük hakkında geri döndüğünde ‘firar’ gerekçesiyle dava açıldı. Düdük, askeri savcılıkta ifade vermeye götürüldüğünde yaşadıklarının tümünü anlattığı bir savunma hazırladığını, ancak ifadesini değiştirmediği için Başçavuş rütbesindeki bir başka üsttü tarafından darp edilip, ayak tırnağının kırıldığını söyledi.

“2 ASKER İNTİHAR GİRİŞİMİNDE BULUNDU” İDDİASI

Kışlada olduğu sırada iki askerin intihar girişiminde bulunduğunu da belirten Düdük, “Tugayda sık sık intihar ve firar vakaları yaşanıyordu. Komutanların baskısı yüzünden. İnsanlık dışı muamelelerde bulunuyorlar. Sürekli hakaret ediyorlar, aşağılayıcı kelimeler kullanıyorlar” diye anlattı.

medyabold
Devamını Oku »

‘Yav he he’ paylaşımına Cumhurbaşkanına hakaret davası

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarına sosyal medyadan “Yav he he” paylaşımıyla tepki gösteren gazeteci Cem Bahtiyar’a Cumhurbaşkanına hakaretten dava açıldı. Davayı değerlendiren Bahtiyar, “Adalet sarayları ne yazık ki birer yargı noterine dönüşmüş durumda” dedi.

BOLD – Cumhurbaşkanına hakaret davalarına bir yenisi eklendi. Erdoğan’ın açıklamalarına “Yav he he” diyerek sosyal medyadan tepki gösteren gazeteci Cem Bahtiyar’a Cumhurbaşkanına hakaret iddiasıyla dava açıldı.

‘YAV HE HE’ DAVASI

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan Twitter hesabından yaptığı “Tüm dünyaya sesleniyorum: Bedeli ne olursa olsun, Suriye’nin kuzeyinde, Türkiye’nin güneyinde devlet kurulmasına asla müsaade etmeyeceğiz” paylaşımına Bahtiyar “Yav he he” diyerek sosyal medyadan tepki gösterdi. Bu paylaşımının hemen ardından da kendisine dava açıldı.

Bandırma Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Bahtiyar’ın Twitter’da “Erdoğan’ın yargılanması için 50 bin imza Birleşmiş Milletler’e sunulacak” yorumu da suç sayıldı.

“YARGI NOTERİ” ELEŞTİRİSİ

Cumhuriyet’ten Zehra Özdilek’e konuşan Cem Bahtiyar, ise “En ufak bir eleştiriye bile tahammülsüz bu kibrin saltanatında, adalet sarayları da ne yazık ki birer yargı noterine dönüşmüş durumda” dedi.

Yargıyı eleştiren gazeteci Bahtiyar, “Gazetecilere yıldırım hızıyla ‘suçu ve suçluyu övme’ suçundan soruşturma açan savcılar, suçları yargı önünde tescillenmiş, hükmü verilmiş çete liderlerine sahip çıkan siyasilere kılını kıpırdatamıyor” dedi.

medyabold
Devamını Oku »

Test yapılmadan evine gönderilen tansiyon hastası koronavirüslü çıktı

Yüksek ateş ile tat ve koku almama şikâyetleri ile Sason Devlet Hastanesi’ne başvuran tansiyon ve şeker hastası Yıldız Yaşar, randevu saatinin geçtiği gerekçesiyle test yapılmadan evine gönderildi. Yaşar’ın ertesi gün yapılan testi ise pozitif çıktı.

BOLD – Tansiyon ve şeker hastası Yıldız Yaşar’ın, yüksek ateş, tat ve koku alamama şikayetleri ile müracaat ettiği hastaneden randevu saatinin geçtiği gerekçesiyle evine gönderildiği öne sürüldü. Bir gün sonra testini yaptırabilen Yaşar’ın koronavirüse yakalandığı belirlendi.

TEST SADECE 09.00-10.00 ARASINDA YAPILABİLİYOR

Cumhuriyet’ten Bilal Çelik’in haberine göre tansiyon hastası Yıldız Yaşar, yüksek ateş, tat ve koku almama şikâyetleri ile Batman’da Sason Devlet Hastanesi’ne başvurdu. Yapılan ilk kontroller sonrasında iddiaya göre Yaşar’a koronavirüs testi yapılmak istendi. Ancak testin sabah 09.00 ile 10.00 saatleri arasında yapıldığı belirtilerek hastanın o saatlerde gelmesi gerektiği söylendi. Evine gönderilen ve bütün geceyi ağrılarla geçirdiğini ifade eden Yaşar, ertesi gün hastanenin istediği saatlerde giderek testini yaptırabildi. Yaşar’ın test sonucu pozitif çıktı.

HASTANEDEN “GENEL DEĞİL BİREYSEL” SAVUNMASI

Batman Tabip Odası Başkanı Selahattin Oğuz, konuyla ilgili Sason Devlet Hastanesi yetkilileri ile görüştü. Konuyla ilgili konuşan Oğuz, “Hastane yönetimi bu yönde bir uygulamayı gerçekleştirmediklerini aktardı. Yetkililer, bu sorunu sadece Yıldız Yaşar’ın yaşadığını, bu anlamda genel bir uygulamanın olmadığını öne sürdü” dedi.

 

Cumhur İttifakı anlaştı: HDP’de ilk hedef hazine yardımını kesme, sonra kapatma davası

medyabold
Devamını Oku »

Kamuda 15 Temmuz kıyımı: OHAL Komisyonu 99 bin140 başvuruyu reddetti

OHAL Komisyonunun rakamları, kamuda kıyımı gözler önüne serdi. Cemaat soruşturmaları kapsamında işten atıldıktan sonra OHAL Komisyonuna müracaat eden 125 bin 678 kişiden sadece 13 bin 170’ine işe dönüş vizesi verildi.

BOLD – Olağanüstü Hal İşlemlerini İnceleme Komisyonu’nun resmi rakamlarına göre, istihbari çalışmalar ve cemaat soruşturmaları gerekçe gösterilerek işten atılan 125 bin 678 kamu çalışanı komisyona müracaat etti. Bu müracaatlardan sadece 13 bin 170’ine olumlu cevap verildi.

99 BİN 140 KİŞİYE RET

Sözcü’den Saygı Öztürk’ün haberine göre; komisyon yapılan başvurulardan bugüne kadar 112 bin 310’unu incelemeyi tamamladı. Sadece 13 bin 170 kişi için “kamudaki görevlerine dönmelerinin uygun bulunduğuna” karar verdi. 99 bin 140 kişinin başvurusu ise reddedildi. Başvurusu reddedilenler arasında takipsizlik veya beraat alanlar da var. Diğer yandan 13 bin 368 dosyanın incelemesi ise yeni yıla kaldı.

Komisyona, KHK ile memuriyetten atılanlara ek olarak rütbeleri alınan 3 bin 213 kişi ve yurtdışı öğrenimle ilişikleri kesilen 270 öğrenci ile haklarında kapatma kararı alınan 2 bin 761 kurum ve kuruluş da başvurdu.

KARARA DAVA AÇMA HAKKI VAR AMA…

Komisyondan ret kararı alanlar, kararın tebliğinden itibaren 60 gün içerisinde Hakimler ve Savcılar Kurulu’nca belirlenen Ankara İdare Mahkemeleri nezdinde ilgilinin en son görev yaptığı kurum veya kuruluş aleyhine iptal davası açılabiliyor.

medyabold
Devamını Oku »

Cumhurbaşkanlığı Bütçe Başkanı ikinci maaşa kavuştu

Çok maaşlı çalışanları ile dikkat çeken Cumhurbaşkanlığının bir çalışanı daha ikinci maaşa kavuştu. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kararıyla YÖK üyesi olarak görevlendirildi.

BOLD – Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel, YÖK üyesi olarak görevlendirildi. Karar Resmi Gazete’de yayımlandı.

YÖK ÜYESİ OLARAK ATANDI

AKP iktidarında birçok isim birden fazla göreve gelmesi ile dikkat çekerken bunlara bir yenisi daha eklendi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel’e bir görev daha verildi. Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre Şenel, artık YÖK üyesi olarak da görev yapacak.

 

Erdoğan’ın başörtülü CHP’liye ‘vitrin mankeni’ hakaretine Kılıçdaroğlu’ndan tepki: Özür dile!

medyabold
Devamını Oku »

Pandemi sürecinde kamu bankalarının verdiği temel destek kredisine şikayet yağdı

Kamu Denetçiliği Kurumu’na yapılan şikayetlerde adeta patlama yaşandı. Şikayetlerde pandemi süreci ve kamu bankalarının verdiği temel destek kredileri ilk sırada yer aldı.  Son 7 yılda toplam 80 bin 535 başvuru gelen kuruma, 2020 yılının ilk 10 ayında 87 bin 144 şikâyet başvurusu yapıldı.

BOLD – CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Kamu Denetçiliği Kurumu’na (KDK) 2020 yılının ilk 10 ayında yapılan başvuruların, kuruma 2013-2019 arasında yapılan başvuruların toplamından daha fazla olduğuna dikkati çekerek, “Bu sayılar iktidar partisinin kamu bankaları eliyle verilen krediler başta olmak üzere pandemi sürecini ne kadar kötü yönettiğinin bir kanıtı olarak da önümüzde durmakta” dedi.

DESTEK KREDİ ŞİKAYETİ SAYISI 69 BİNİ GEÇTİ

Cumhuriyet’ten Mahmut Lıcalı’nın haberine göre CHP’li Özel’in, Kamu Denetçiliği Kurumu’nun faaliyetlerine ilişkin soru önergesine yanıt veren TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Kamu Denetçiliği Kurumu’na 2019 yılı sonuna kadar toplam 7 yılda 80 bin 535 başvuru geldiğini ancak 2020 yılının ilk 10 ayında 87 bin 144 şikâyet başvurusu yapıldığını belirtti. Şentop, “2020 yılında başvuru sayısının 87 bin 144’e yükselmesinin sebebi koronavirüs tedbirleri kapsamında kamu bankaları tarafından verilen temel destek kredisine ilişkin yapılan başvurulardan kaynaklanmaktadır. Bu kapsamda kurumumuza Ekim 2020 tarihi itibarıyla pandemi kapsamında verilen temel destek kredilerine ilişkin başvuranların sayısı 69 bin 405 olarak gerçekleşmiş” dedi.

KURUMLAR TAVSİYE KARARLARINA UYMADI

Yanıta göre 2020 yılının ilk 10 ayında Kamu Denetçiliği Kurumu’na gelen şikayetlerden 6 bin 877’si hakkında incelenemezlik kararı verildi. 147 başvuru geçersiz sayılırken, 1589 karar hakkında dostane çözüm yoluna gidildi. 245 başvuruda ise karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildi. Aynı dönem içinde 66 bin 739 tavsiye kararının yanı sıra 786 ret, 650 kısmen tavsiye kısmen ret kararı verildi. Tavsiye kararlarından 66 bin 33’ü kamu bankalarına yönelik olurken, diğer konulara ilişkin 1340 tavsiye kararının 886 adedine uyulacağı belirtildi. Yanıta göre 2020 yılının ilk 10 ayında Kamu Denetçiliği Kurumu’nun kararlarına uymayan kamu kurumları arasında 38 karara uymayan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ile 36 karara uymayan Milli Eğitim Bakanlığı, 18 karara uymayan Sağlık Bakanlığı ile 8 karara uymayan Adalet Bakanlığı ve Gelir İdaresi Başkanlığı en fazla karara uymayan kamu kurumları oldu.

 

 

Erdoğan’ın başörtülü CHP’liye ‘vitrin mankeni’ hakaretine Kılıçdaroğlu’ndan tepki: Özür dile!

medyabold
Devamını Oku »

Halkbank’ta batık kredi yüzde 86,7 artarak 16 milyar liraya ulaştı

ABD’de davası devam eden Halkbank’ta batık büyüyor. 2018 yılında 8.5 milyar TL olan Halkbank’ın takipteki kredileri, 2019’da yüzde 86,7 artarak 15.9 milyar TL’ye ulaştı. Tahsili şüpheli alacaklardaki artış ise yüzde 287’yi buldu. 

BOLD – Türkiye Varlık Fonu’na devredilen Türkiye Halk Bankası’nın takipteki alacakları bir yılda yüzde 86,7 oranında arttı. Kredilerin takibe dönüşüm oranının yüksek oranda arttığı belirtilen Sayıştay denetçilerinin raporlarında, bankanın mevcut teminat düzeyinin alacak tutarlarını karşılamada yetersiz kaldığı vurgulandı.

TAHSİLİ ŞÜPHELİ ALACAKLAR YÜZDE 286 ARTTI

BirGün’den Nurcan Gökdemir’in haberine göre 2018’de kredilerin takibe dönüşüm oranı yüzde 3,3 iken bu oran 2019 yılsonu itibariyle yüzde 5,1’e çıktı. Bankanın takipteki kredileri 2018’de 8 milyar 528 milyon TL iken, 2019’da yüzde 86,7 oranında artarak 15 milyar 920 milyon TL’ye ulaştı. 2019 yıl sonunda önceki yılsonuna göre tahsil imkânı sınırlı alacaklar yüzde 8 oranında, tahsili şüpheli alacaklar ise yüzde 286,6 oranında, zarar niteliğinde alacaklar yüzde 47,5 oranında arttı. 2019’da takibe giren 7 milyar 499 milyon TL’lik alacağın 2 milyar 622 milyon TL’si kurumsal kredilerden, 1 milyar 230 milyon TL’si ticari kredilerden, 3 milyar 256 milyon TL’si KOBİ kredilerinden, 391 milyon TL’si ise bireysel kredilerden oluştu.

SAYIŞTAY: TAKİPLERİN BİR KISMI SEMERESİZ KALABİLİR

Bankanın 5 milyon TL ve üzeri takipteki kredi dosyalarına yönelik yapılan incelemelerde takibe intikal eden alacak tutarlarının, önceki yıla nazaran artış gösterdiği, risk-teminat dengesinin banka aleyhine olacak şekilde olumsuz yönde geliştiği belirtilen raporlarda, “Değinilen gelişmeler bağlamında söz konusu kredilerden kaynaklanan Banka alacaklarının ekonomik konjonktürdeki gelişmelerin de etkisiyle uzun vakit alacağı ve takiplerin bir kısmının semeresiz kalabileceği anlaşılmaktadır” denildi.

Erdoğan’ın başörtülü CHP’liye ‘vitrin mankeni’ hakaretine Kılıçdaroğlu’ndan tepki: Özür dile!

medyabold
Devamını Oku »

1 Ocak 2021 Cuma

Cumhur İttifakı anlaştı: HDP’de ilk hedef hazine yardımını kesme, sonra kapatma davası

Cumhur İttifakı HDP’yi kapatmak için ilk adımları atmaya hazırlanıyor. İddiaya göre HDP ilk önce Hazine yardımından muaf tutulacak. Ardından da Siyasi Partiler Yasası’nın 101’inci maddesine göre kapatma davası açılacak.

BOLD – AKP ve MHP’nin Halkların Demokratik Partisi’ni kapatmak için anlaştığı ileri sürüldü. İddialara göre HDP ilk önce anayasanın 68. maddesinde yer alan “Siyasi partilerin suç işlemesi teşvik edilemez” hükmü gereğince Hazine yardımından muaf tutulacak. Ardından da Siyasi Partiler Yasası’nın 101. maddesine göre parti hakkında kapatma davası açılabilecek.

Cumhuriyet’in haberine göre iktidar kanadından HDP’ye yönelik ilk yaptırım Hazine yardımının kesilmesi olacak. TBMM’de kabul edilen 2021 yılı bütçesine göre, HDP’nin 57 milyon 550 bin TL Hazine’den yardım alacağı belirtiliyor. Bu paranın da ocak ayı itibarıyla partilerin hesaplarına yatması bekleniyor.

6-7 EKİM OLAYLARI GEREKÇE YAPILACAK

Cumhur İttifakı, HDP’nin, 6-7 Ekim olayları nedeniyle Anayasanın ‘suç işlenmesine teşvik’ hükmüne sokulabileceğini ileri sürüyor. Ayrıca HDP milletvekillerinin terör örgütü üyelerinin cenazelerine katılması,  PKK’nın siyasi eylemlerini desteklemeleri anayasanın ilgili hükümlerine aykırılık olarak değerlendiriliyor.

Bununla birlikte anayasanın 69. maddesinin 6. fıkrasında ise “Bir siyasi partinin, 68. maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına, ancak, onun bu nitelikteki fiillerin işlendiği bir odak haline geldiğinin anayasa Mahkemesi’nce tespit edilmesi halinde karar verilir” hükmü yer alıyor. Bu aşamada iktidarın, Hazine yardımı yaptırımının ardından ilgili maddelerce anayasa Mahkemesi’ni göreve davet edebileceği ifade ediliyor. İktidar cephesi “HDP’nin gerek Hazine yardımından mahrum kalması gerekse kapatılması için yasalarda her türlü yaptırım mevcut” yorumunda bulunuyor.

medyabold
Devamını Oku »

Rektörlüğe atanan AKP’li isme öğrencilerden ‘kayyım’ tepkisi

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanan Prof. Dr. Melih Bulu’ya öğrenciler tepki gösterdi. Öğrencilerin sosyal medyada “kayyım rektör” etiketleri paylaştığı Bulu, AKP’nin milletvekili aday adayı olmuştu. 

BOLD – AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan kararla 5 üniversitenin rektörü değişti. Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne atanan AKP milletvekili aday adayı Prof. Dr. Melih Bulu’ya öğrencilerden tepki yağdı. Sosyal medyada #KayyumRektörİstemiyoruz etiketiyle binlerce mesaj paylaşıldı.

BEŞ ÜNİVERSİTENİN REKTÖRÜ DEĞİŞTİ

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre Boğaziçi Üniversitesi, Beykoz Üniversitesi, Pamukkale Üniversitesi, Antalya Bilim Üniversitesi ve Çağ Üniversitesi’nin rektörleri değişti. Karara göre Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’ne Prof. Dr. Melih Bulu, Beykoz Üniversitesi Rektörlüğü’ne Mehmet Durman, Pamukkale Üniversitesi Rektörlüğü’ne Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, Antalya Bilim Üniversitesi Rektörlüğü’ne Prof. Dr. İsmail Yüksek ve Çağ Üniversitesi Rektörlüğü’ne Prof. Dr. Ünal Ay atandı.

ÖĞRENCİLER BULU’NUN ATANMASINA TEPKİ GÖSTERDİ

2002 yılından bu yana AKP içinde çeşitli görevlerde yer alan ve son olarak İstanbul 1’inci Bölge’den milletvekili aday adayı olan Prof. Dr. Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniveristesi’ne rektör yapılması öğrencilerin tepkisine neden oldu. Twitter’da açılan #KayyumRektörİstemiyoruz etiketiyle binlerce tepki mesajı paylaşıldı. Tepki mesajları içinde Bulu’nun daha önce yaptığı paylaşımlar da yer aldı.

 

Erdoğan’ın başörtülü CHP’liye ‘vitrin mankeni’ hakaretine Kılıçdaroğlu’ndan tepki: Özür dile!

 

 

medyabold
Devamını Oku »

Ankara’da bir binanın garajında 3 gencin cesedi bulundu

Başkentte, zehirlenme vakası ihbarını değerlendiren polis, bir apartmanın garajında 3 gencin cesedini buldu. Ölümlerin sebebi araştırılırken, diğer yandan da soruşturma başlatıldı.

BOLD – Aldığı ihbarı değerlendiren ekipler, başkentteki bir binanın garajında 3 genci ölü olarak buldu.

Alınan bilgiye göre, Yunus Emre Mahallesi Orhangazi Caddesi’ndeki 3 katlı bir apartmanda zehirlenme vakası ihbarı geldi. Olay yerine giden polisler binanın kapalı garajında 3 genci hareketsiz bir şekilde buldu.

Olay yerine gelen sağlık ekipleri ise yaptıkları kontrolde 20-25 yaşlarındaki 3 gencin hayatını kaybettiğini belirledi. Olayla ilgili soruşturma başlatılırken, gençlerin ölüm sebebi henüz netleşmedi. Diğer yandan olayı haber alan gençlerin aileleri fenalaştı.

medyabold
Devamını Oku »

AKP’li belediye de asgari ücreti az bulup çalışanına ekstra zam yaptı

CHP’li belediyelerin başlattığı, daha sonra MHP ve SP’li belediyelerin de katıldığı asgari ücretin üzerinde zam uygulamasına AKP’li belediye de katıldı. Bursa’nın Osmangazi Belediyesi, işçilere asgari ücretin 1010 lira üzerinde zam yaptı.

BOLD – AKP’li Bursa Osmangazi Belediyesi, muhalefet belediyeleri gibi, çalışanlarına asgari ücretin üzerinde zam yaptı. Belediye, hükumetin belirlediği 2 bin 825 liralık asgari ücret yerine 3 bin 835 lira ücret verecek.

YÜZDE 47 ORANINDA ZAM YAPILDI

CHP’nin kendi belediyelerinde asgari ücreti 3 bin 100 liraya yükseltme kararının ardından MHP’li Kastamonu Belediyesi, Ankara Gölbaşı Belediyesi ile Saadet Partili Kahta Belediyesi de çalışanlarının ücretini, 2 bin 825 liranın üzerine çıkardı. Sözcü’den Veli Toprak’ın haberine göre Osmangazi Belediyesi de işçi maaşlarını yüzde 25 ile 47 oranında artırdı. En düşük maaş 3 bin 835 liraya yükseldi. Sözleşme sonrası işçiler kutlama yaptı.

Osmangazi Belediyesi Başkanı Mustafa Dündar, göreve geldiği günden itibaren parayı çarçur etmediklerini belirterek, “Tasarruf ettik. Nerede iş var, nerede bir talep var ona odaklandık. En uzak mahalledeki vatandaşımızın kapısının önündeki çukuru doldururken, şehrin merkezine 22 metrelik dev bir çukur açtık. O çukuru modern bir otopark ve meydan yaparak örnek olduk” dedi. Dündar, Türkiye’de bu maaşları veren başka bir belediye olmadığını da savundu.

Erdoğan’ın başörtülü CHP’liye ‘vitrin mankeni’ hakaretine Kılıçdaroğlu’ndan tepki: Özür dile!

medyabold
Devamını Oku »

Trump’ın veto ettiği 2021 savunma bütçesi, Senato’da yasalaştı

ABD Başkanı Trump’ın görevi devretmeden önce veto ettiği 2021 Savunma Bütçesi, Senato’da kabul edilerek yasalaştı. Savunma bütçesinin içerisinde Türkiye’ye Rus S-400 füze savunma sistemlerini satın alması nedeniyle yaptırımların önünü açan tasarı da bulunuyor.  

BOLD – ABD Başkanı Donald Trump’ın geçen hafta veto ettiği 2021 savunma bütçesi, Senato’da 13’e karşı 81 oyla kabul edilerek yasalaştı.

TRUMP’IN VETO YETKİSİNİ AŞARAK YASALAŞAN İLK TASARI OLDU

ABD’de 2021’in ilk gününde toplanan Senato, ABD Başkanı Donald Trump’ın 23 Aralık’ta veto ettiği Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasa (NDAA) tasarısını oyladı. Yapılan oylamada tasarı, 13 hayır oyuna karşı 81 evet oyu ile kabul edildi. 740 milyar dolarlık tasarı, Temsilciler Meclisi’nin ardından 3’te 2 çoğunlukla Senato’dan geçerek Trump’ın veto yetkisini aştı. Böylece söz konusu tasarı, Trump’ın veto yetkisini aşarak yasalaşan ilk tasarı oldu.

TÜRKİYE’YE YAPTIRIMLARI DA İÇERİYOR

Kuzey Akım 2 boru hattı projesine ve Türkiye’ye Rus S-400 füze savunma sistemlerini satın alması nedeniyle yaptırımların önünü açan Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasa (NDAA) Tasarısı ayrıca, 740 milyar dolarlık savunma bütçesini, 12 bin ABD askerinin Almanya’dan geri çekilmesini, Ukrayna’ya daha fazla silah satışını ve Rusya-ABD askeri iş birliğinin yasaklanmasını içeriyor.

 

Erdoğan’ın başörtülü CHP’liye ‘vitrin mankeni’ hakaretine Kılıçdaroğlu’ndan tepki: Özür dile!

medyabold
Devamını Oku »

ABD yeşil kart ve göçmen vizesi sahiplerinin ülkeye giriş yasağını 31 Mart’a kadar uzattı

ABD Başkanı Donald Trump, Kovid-19 salgını nedeniyle göçmen ve çalışma vizeli kişilerin ülkeye girişlerini askıya alma sürecini 31 Mart’a kadar uzattı.

BOLD – Göçmen ve çalışma vizeli kişilerin ABD’ye girişlerine getirilen yasak 31 Mart’a kadar uzatıldı. Yasak kararı geçen yıl yeni tip koronavirüs salgınının dünya çapında hız kazanmaya başlaması üzerine alınmıştı.

Trump, ülkeye göçmen girişini 22 Nisan’da imzaladığı, 60 gün geçerli olan kararnameyle askıya almıştı. Daha sonra kararname yıl sonuna kadar uzatılmış ve ve kapsamına göçmen olmayan bazı vize türlerini de alacak şekilde genişletilmişti.

31 Mart’a kadar uzatılan giriş yasağında değişiklik gerekip gerekmediğini ABD Çalışma Bakanlığı, periyodik olarak gözden geçirecek.

ABD Mevlüt Çavuşoğlu’nu yalanladı: Ortak çalışma grubu yok!

medyabold
Devamını Oku »

2021’in en çok beklenen yeni dizileri

Kâbus gibi geçen 2020’yi geride bırakan diziseverler gözlerini yeni yıla dikti. 2021’in en çok merak edilen dizilerini şöyle bir hatırlatalım dedik.

BOLD– 2021’de beklenen diziler arasında komediden aksiyona birçok farklı seçenek mevcut. Her sezon olduğu gibi onlarca dizi start alacak… Bazıları kolaylıkla yeni sezon onayı alırken kimileri final bile yapamayacak.

Dijital platformlar son birkaç yılda olduğu gibi bu yıl da dizileriyle dikkat çekiyor. Marvel’in Disney+ çatısı altında dikkat çeken atağının yanı sıra Netflix, Amazon Prime ve Apple TV+ da yeni yapımlarıyla öne çıkıyor.

İşte 2021’in en çok merak edilen sıfır kilometre dizileri…

ZACK SNYDER’S JUSTICE LEAGUE

Hemen belirtelim bu aslında bir dizi değil Justice League filminin Zack Snyder versiyoru… Ne var ki usta yönetmenin kurgusunu bir anda değil her biri birer saatlik 4 bölüm halinde izleyeceğiz. Sinema versiyonundan daha karanlık yani aslında DC evrenine daha uygun bir Justice League bizi bekliyor. İlk bölümün Ocak 2021’de yayınlanması bekleniyor.

THE LORD OF THE RINGS

Amazon Prime’ın çekimlerini tamamladığı Yüzüklerin Efendisi dizisi televizyon tarihinin en pahalı yapımı olarak şimdiden büyük bir beklenti uyandırmış durumda. Orta Dünya’nın ikinci çağında yani Güç Yüzüğü’nün yeniden ortaya çıkışından yüzyıllar önce geçecek olan dizinin 2021’in sonlarına doğru yayınlanması bekleniyor.

HAWKEYE

Hawkeye karakterini yine Jeremy Renner’ın oynadığı dizide tanıdık Marvel karakterlerinin yanı sıra genç kuşak Avengerslar da göreceğiz. Önümüzdeki aylarda Black Widow solo filminde izleyeceğimiz Florence Pugh’un yanı sıra Hailee Steinfeld, Vera Farmiga ve Tony Dalton da dizinin kadrosunda.

LOKI

Thor’un kötü kardeşi Loki rolünde yine Tom Hiddleston’un yer alacağı dizi, Endgame’de Loki’nin Teseract’ı çaldıktan sonra düştüğü alternatif evrende yaşadıkları anlatılacak. 6 bölümlük mini dizinin Mayıs 2021’de ekranda olması bekleniyor.

RESIDENT EVIL: INFINITE DARKNESS

Popüler oyundan uyarlanıp Milla Jovovich’in rol aldığı 6 filmle yeni bir kurgusal evrene dönüşen Resident Evil şimdi de Netflix’te animasyon bir dizi ile devam ediyor.

WHAT IF…?

Disney+’ta yayınlanacak animasyon dizi, Marvel Sinematik Evreni filmlerinde ele alınan filmlerin farklı olaylarla nasıl sonuçlanabileceğini konu alacak. Starlord, Captain America gibi bilinen Marvel karakterlerinin olacağı What If…?, 24 Mart’ta ekranlara geliyor.

CALL ME KAT

İngiliz dizisi Miranda’dan uyarlanan “Call Me Kat” ailesinin onun düğünü için ayırdığı parayla bir kedi kafe açan Kat’in komik hikâyesi. Dizi, 3 Ocak’ta Fox’ta seyirci ile buluşacak.

INVINCIBLE

The Walking Dead’in yazarları tarafından kaleme alınan dizi, bir süper kahramanın oğlu olan Mark Grayson’ın 17 yaşına geldiğinde ortaya çıkmaya başlayan kendi süper yetenekleriyle başa çıkma serüvenini anlatıyor. Amazon Prime’da yayınlanacak dizi için henüz net bir tarih duyurulmadı.

THE GILDED AGE

1880’ler New York’unda “Yaldızlı Çağ” adı verilen zamanda geçecek olan The Gilded Age, dönemin zenginlerinin aile hayatını konu alacak. Dizide Cynthia Nixon ve Christine Baranski de rol alıyor. Dizinin 2021 sonbaharında HBO ekranlarında olması bekleniyor.

 FOUNDATION

Isaac Asımov’un kült bilim kurgu serisi “Vakıf”tan uyarlanan dizi, uzak bir gelecekte Galaktik İmparatorluk çökerken medeniyeti yeniden inşa etmeye çalışan insanların öyküsünü anlatıyor. Amazon Prime tarafından hazırlanan dizi 2021’in en iddialı yapımlarından.

medyabold
Devamını Oku »

Almanya AB dönem başkanlığını Portekiz’e devretti

Altı aylık aralıklarla üye ülkeler tarafından gerçekleştirilen Avrupa Birliği (AB) dönem başkanlığı 1 Ocak itibarıyla Almanya’dan Portekiz’e geçti.

BOLD – Portekiz, tarihinde 4. kez Avrupa Birliği dönem başkanlığı yapacak. AB önümüzdeki 6 aylık dönemde yeni tip koronavirüs (Kovid-19), Brexit ve Doğu Akdeniz’de Türkiye-Yunanistan arasında yaşanan kriz üzerinde yoğunlaşacak.

AB’nin bu süreçte özellikle salgınının sosyoekonomik etkisini azaltmaya yönelik alınan kararların uygulanması, aşılanma süreci ve Brexit anlaşmasının sonuçlarının yaratacağı ortama odaklanması öngörülüyor.

Almanya’nın dönem başkanlığında AB’nin 2021-2027 bütçesi ve kurtarma planı için anlaşma sağlansa da fonların üye devletlere ulaşmaya başlaması için tüm teknik unsurların tamamlanması Portekiz’in liderliğinde yönetilecek.

AB’nin son yıllardaki öncelikleri, ekolojik ve dijital geçiş planları da Portekiz’in dönem başkanlığı sırasında gündeme gelecek.

Uluslararası gündemin sıcak konuları olan Doğu Akdeniz, Libya ve Suriye dışında Türkiye-AB ilişkileri de Portekiz’in dönem başkanlığı sürecinde ele alınacak konular arasında olacak.

ABD’nin 46. Başkanı seçilen Joe Biden’ın 20 Ocak’ta göreve başlamasının ardından, Donald Trump döneminde hızla bozulan ABD-AB ilişkilerinin de düzelme eğilimine girmeye başlaması öngörülüyor.

AB dönem başkanlığı Portekiz’in ardından 1 Temmuz’da Slovenya’ya geçecek.

İngiltere Başbakanı’nın babası Brexit’e tepki için Fransız oluyor

medyabold
Devamını Oku »

Kadın cinayetleri 20 yıldır hep artıyor: Katledilen anne, eş, kız kardeş…

İçişleri Bakanlığının 2020 yılının ilk 6 ayı için hazırladığı rapora göre 115 kadın katledildi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformunun verilerine göre ise yılın ilk 11 ayında 202 kadın öldürüldü.

BOLD ÖZEL – Türkiye’de yeni yıla günler kala 24 saat içinde 4 kadın öldürüldü. İstanbul’da özel bir üniversitede öğretim görevlisi olan Aylin Sözer, tanıdığı bir erkek tarafından önce boğazı bıçakla kesilerek öldürüldü. Sonra da üzerine yanıcı madde dökülerek yakıldı. Bu vahşet haberinin ardından Malatya’da Selda Taş, çok sayıda sabıkası olan kocası tarafından başından vurularak öldürüldü. İzmir’de Betül Tuğluk oğlunun 13 bıçak darbesiyle katledilirken, Gaziantep’te ise Vesile Dönmez, tartıştığı oğlu tarafında rehin alındı. Ardından pompalı tüfekle öldürüldü.

ACİL ÇÖZÜM BEKLİYOR

24 saate sığan bu vahşet, son olmadığı gibi ilk de değildi. Daha bir buçuk ay önce de bir gün içinde 4 kadın katledildi. 12 Kasım’da Aksaray’da Saadet Korkmaz, Muğla’da Hafize Günakın, Malatya’da Emine P, İzmir’de de Çilem Kılıç’ın hunharca öldürülmesi Türkiye’yi sarstı. İşlenen cinayetlere başta kadın örgütleri olmak üzere sivil toplum kuruluşlarından tepki geldi. Farklı adreslerde protesto gösterileri düzenlendi. Ancak değişen bir şey olmadı.

RAKAMLAR KORKUTUYOR

Rakamlara göre Türkiye’de kadının can güvenliği yok. Kadın cinayetleri  2000’li yıllardan itibaren büyük artış gösterdi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre, 2017’de 409, 2018’de 440, 2019 yılında ise 474 kadın cinayete kurban gitti. Öldürülen kadınların büyük bir bölümü erkekler tarafından, ekonomik sıkıntı, boşanmak istemesi ya da barışma isteğini reddetmesi gibi nedenlerle hayata veda ettiler. 474 kadının öldürüldüğü 2019 yılı, son 10 yılda en fazla kadının öldürüldüğü yıl oldu. 2019’da işlenen kadın cinayetlerinden 115’i şüpheli olarak kayıtlara geçti ve failler bulunamadı.

DEVLET KORUMASI BİLE ÇARE OLMUYOR

2019 yılında İçişleri Bakanlığının açıkladığı verilere göre ise, sadece son 5 yılda 94 kadın devlet koruması altında iken hayatını kaybetti. 2020 yılında da bu tablo değişmedi. Yine Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na göre 11 ayda en az 202 kadın öldürüldü. Platform, sadece kendine ulaşan bilgileri kamuoyu ile paylaşıyor. Bu sebeple gerçek rakamların daha fazla olduğu belirtiliyor.

RAKAMLAR BİRBİRİ İLE ÖRTÜŞMÜYOR

Türkiye’de kadın cinayetleri ile ilgili güncel resmi verilere ulaşmak zor. Açıklanan gecikmeli resmi verilerle sivil toplum kuruluşlarının  verileri arasında ise uçurum var. İçişleri Bakanlığı’nın 2020 yılının ilk 6 ayı için hazırladığı “Aile İçi Şiddet ve Kadın Cinayetlerinin Önlenmesinde Kolluğun Önemi ve Rolü” raporuna göre Türkiye’de, 2019’un ilk 6 ayında 173 kadın, cinayet sonucu hayatını kaybetti. 2020 yılının aynı döneminde ise cinayet kurbanı kadın sayısı 115 oldu. İçişleri Bakanlığı’nın kadına karşı şiddette düşüş yaşandığı açıklamasına karşın, kadın hakları örgütleri ve muhalefet aksini iddia etti.

CHP Giresun Milletvekili Necati Tığlı da 2020 yılında ‘Kadın Cinayetleri Raporu’ hazırladı. Rapora göre, Türkiye’de 2003 yılında erkekler tarafından öldürülen kadın sayısı 83 iken, 2020 yılının sadece dokuz aylık bölümünde rakam 369’a ulaştı.

MECLİS’TE KADIN CİNAYETLERİNE 57 SANİYELİK ZAMAN AYRILDI

Yine 2020 yılında “Şiddet Nereden Çıktı?” başlıklı raporunu açıklayan CHP Milletvekili Tekin Bingöl’e göre, AKP döneminde en az 7 bin 600 kadın öldürüldü. Ve bu dönemde kadın cinayetleri 7 kat arttı. 2020 yılının en çarpıcı açıklaması ise CHP‘li Sezgin Tanrıkulu’dan geldi. Tanrıkulu, TBMM Genel Kurulunda kadın cinayetlerinden söz edilen sürenin sadece 57 saniye olduğunu açıkladı.

YÜZDE 700 ARTIŞ

Sezgin Tanrıkulu’nun açıkladığı 2002-2020 Yılları Arasında Türkiye’de Kadın Hakkı İhlalleri Raporu’nda ise rakamlar daha da ürkütücü. Bu raporda AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında Türkiye’de öldürülen kadın sayısının 66 iken 2019’da bu rakamın 474’e çıktığına dikkat çekiliyor. Yani 18 yılda kadın cinayetleri 7 kat arttı. Raporda AKP iktidarında 15 bin 557 kadının öldürüldüğü belirtiliyor.

STK’LAR İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NİN UYGULANMASINI İSTİYOR

Kadın STK‘ları “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi” ya da kısa adıyla İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasını talep ediyor. Sözleşmenin şartlarının tam anlamıyla uygulanması halinde kadına yönelik şiddet, ayrımcılık ve kadın cinayetlerinin engellenebileceğine dikkat çekiliyor. Sözleşme kadınları şiddete karşı korumada devletlerin gerekli önlemleri almasını hedefliyor.

AKP SÖZLEŞMEYİ KALDIRACAK MI?

Ancak Şubat 2020’de Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul Sözleşmesi’nin gözden geçirilebileceğini gündeme getirdi. Aynı günlerde AKP’ye yakın medya organlarında sözleşmenin ‘Türk aile yapısını bozduğu‘, ‘eşcinselliğe yasal zemin hazırladığı‘ yönünde değerlendirmeler yapıldı. Erdoğan “Halk istiyorsa kaldırın. Halkın talebi kaldırılması yönündeyse, buna göre bir karar verilsin. Halk ne derse o olur” açıklamasıyla tartışmaları alevlendirdi.  Ancak 2020 aralık ayında  MetroPOLL Araştırma Şirketi yaptığı kamuoyu araştırmasında halkın yüzde 64’ünün sözleşmeden çekilmeyi onaylamadığını, AKP seçmeninde sözleşmeden çekilmeyi onaylamayanların yüzde 49,7 olduğunu açıklandı.

medyabold
Devamını Oku »

Polis yine doğumhane kapısında: Bebek yoğun bakımda

Ankara’da özel bir hastanede dün gece doğum yapan lohusa Hacer Yıldırım gözaltına alındı. Yıldırım, ciğerlerine su kaçtığı için kuvöze konulan bebeğinin başında duruyor, polisler de onu kapıda bekliyor.

BOLD ÖZEL – Polis, yeni yılın ilk gününde yine doğumhane kapısında dayandı. Dün gece Ankara Keçiören Medikal Park Hastanesinde bir erkek bebek dünyaya getiren Hacer Yıldırım (34) gözaltına alındı. Mahir bebeğin ise ciğerlerine su kaçtığı için yoğun bakıma kaldırıldı.

GERGERLİOĞLU: BU KAÇINCI?

Lohusa bir annenin gözaltına alınmasına HDP Milletvekili ve insan hakları savunucusu Ömer Faruk Gergerlioğlu da tepki gösterdi. Gergerlioğlu, “Yeni yılda yine eski manzaralar! Hacer Yıldırım, Ankara Keçiören Medikal Park hastanesinde doğum yaptı Bebek kuvözde, polisler kapıda!!! Bir lohusa anneyi daha gözaltına almak istiyorlar Bu kaçıncı” dedi.

Bolu Valiliği Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nda işçi olarak çalışıyorken işyeri kararıyla Eylül 2016’da işten çıkarılan Hacer Yıldırım’ın eşi Mehmet Yıldırım da KHK’lı bir Türkçe öğretmeni. 10 yaşında bir kızı daha bulunan Hacer Yıldırım’ın Cemaat soruşturmaları kapsamında Bylock kullandığı iddiasıyla gözaltına alındığı belirtiliyor.

medyabold
Devamını Oku »

Alman Meclisi Başkan Yardımcıs Roth, Erdoğan’a yönelik baskının artırılmasını istedi

Türkiye’de, İçişleri Bakanlığının derneklere müdahalesini kolaylaştıran teklifin yasalaşması Almanya’da da tepki çekti. Alman Meclisi Başkan Yardımcısı Yeşiller Partili Claudia Roth, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik baskıların artırılması gerektiğini savundu.

BOLD – Almanya Federal Parlamento Başkan Yardımcısı Yeşiller Partili Claudia Roth, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda kabul edilen ve derneklere çeşitli şekillerde müdahale edilmesinin önünü açan yasa sebebiyle AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik baskıların artırılmasını talep etti.

“Almanya’nın ve Avrupa Birliği’nin, bu otokratik rotaya daha fazla tahammül etmeyeceklerini gösteren güçlü bir sinyalin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a verilmesinin zamanı çoktan geldi” diyen Claudia Roth, Türkiye’ye yönelik silah sanayii ürünlerinin ihracatının, Alman denizaltılarını da kapsayacak şekilde durdurulması gerektiğini ifade etti.

“AMAÇ, ELEŞTİREL SESLERİ SUSTURMAK”

TBMM’den geçen ‘Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi’nin “Türk toplumunun ve siyasetinin, otokratik dönüştürülme sürecinde bir kilometre taşı” olduğunu dile getiren Roth, burada amacın eleştirel sesleri susturmak olduğunu söyledi.

Geçen hafta sonunda kabul edilen ve Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından yürürlüğe girecek olan yasa, İçişleri Bakanlığına, hakkında soruşturma açılan dernek yöneticilerini, mahkemeden karar çıkana dek görevden alma, dernekleri kapatma ya da buralara kayyum atama ve derneklerin mal varlığına el koyma gibi haklar tanıyor.

TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edilen kanun teklifine üç siyasi parti muhalefet şerhi koymuş, teklifin ilgili maddelerini, CHP “anayasaya aykırı,” HDP “baskıcı rejimin bir göstergesi,” İYİ Parti ise “samimiyetsiz” bulduğunu açıklamıştı.

“TÜRKİYE AİHM KARARLARINA UYMAK ZORUNDA”

Alman Meclis Başkan Yardımcısı Roth, terörle mücadele yasalarının, muhalefete ve sivil toplum kuruluşlarına karşı kullanılarak istismar edilmesinin Türkiye’de bir gelenek olduğunu dile getirdi.

Roth ayrıca, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararına rağmen, Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmamasını da eleştirdi.

Türkiye’nin Avrupa Konseyi üyesi olduğunu ve bu sebepten dolayı AİHM kararlarını uygulama yükümlülüğü altında bulunduğunu belirten Roth, Erdoğan’ın bir kez daha AİHM kararlarını ciddiye almadığını gösterdiğini ifade etti.

ABD Mevlüt Çavuşoğlu’nu yalanladı: Ortak çalışma grubu yok!

medyabold
Devamını Oku »

Ertuğrul Özkök’ten Selvi’ye ayar: Yazmak için halktan yetki almadın, patron köşe verdi

Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök, gazetede köşe komşusu olan Abdulkadir Selvi’nin CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na yönelik, “Ben yetkiyi halktan aldım” sözlerini eleştirdi. Özkök, “Abdulkadir kardeşim, yazdığın yer halktan aldığın yetki belgesi değil, patronun verdiği köşedir” dedi.

BOLD – Hürriyet’in uzun yıllar yayın yönetmenliğini de yapan Ertuğrul Özkök, AKP’ye yakın gazeteci Abdülkadir Selvi’nin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik yazısını eleştirdi.

Özkök, aynı sayfada yazdığı Selvi’ye “Abdulkadir kardeşim, yazdığın yer halktan aldığın yetki belgesi değil, patronun verdiği köşedir…Sen mütevazı bir insansın… Aman dur, o çizgiyi geçme derim….” dedi.

AMAN DUR ÇİZGİYİ GEÇME

Özkök, yazısında şunları kaydetti: “Abdulkadir Selvi’nin dünkü yazısında bir cümle var ki… Allaaahhh… CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile polemiğe girmiş… Diyor ki: ‘Ben yetkiyi Kılıçdaroğlu’ndan değil halktan aldım’ Ben de, ‘Aman Abdulkadir aman haa’ diyorum… O nedenle bir abilik yapayım, epeydir gazete köşelerinde sürünen tecrübeli biri olarak şunu söyleyeyim: ‘Abdulkadir kardeşim, yazdığın yer halktan aldığın yetki belgesi değil, patronun verdiği köşedir… Nasıl ki bir siyasetçi seçimde aldığı oyu, ‘Halkın kendisine 4 yıllığına ülkeyi yönetmesi için verdiği izin’ olarak değil de ‘Tanrı tarafından verilmiş bir misyon ve hak’ olarak görmeye başladığı zaman demokraside işler hiç iyi gitmiyor demekse… Bir gazeteci de yazdığı köşeyi ‘ilahi bir halk iradesi’ olarak görmeye başladı mı… Aman ha… ‘Tanrıyazar’ katına çıkmaya hazır bir ruh haline gelmiş demektir… Orası da pek makbul bir makam değildir. Sen mütevazı bir insansın… Aman dur, o çizgiyi geçme derim….”

PTT’nin dönüşüm projesinden 121 milyonluk yolsuzluk çıktı

medyabold
Devamını Oku »

MHP’li belediye de asgari ücreti az buldu

Hükumetin açıkladığı 2 bin 825 lirayı asgari ücreti iktidarın ortağı MHP’li Gölbaşı Belediyesi de az buldu. CHP’li belediyelerin uyguladığı 3 bin 100 liranın da üzerinde bir ücret açıklayan belediye, işçilerine en az 3 bin 325 lira maaş verecek. MHP daha önce de askıda ekmek uygulaması başlatmıştı. 

BOLD – Cumhur İttifakı’nın küçük ortağı MHP’li Gölbaşı Belediyesi de 2 bin 825 lira olarak belirlenen asgari ücreti beğenmedi. Belediye, 2021 için en düşük ücreti 3 bin 325 lira olarak açıkladı.

ARTIŞ 6 AY GERİYE DÖNÜK UYGULANACAK

2019-2020 yıllarından önceki dönem borçlarını ödediklerini ve belediyenin ekonomisini düzelttiklerini belirten Gölbaşı Belediye Başkanı Ramazan Şimşek, “Yapılan çalışmalar sonucunda 2021 yılında belediye şirket çalışanlarının sosyal hakları da dahil olmak üzere en düşük net maaşı 3 bin 325 TL olacak. Ücret zammı geriye dönük olarak 1 Temmuz 2020 tarihinden itibaren uygulanacak. Çalışanlarımıza aradaki fark tutarını da toplu iş sözleşmesi imzalanınca ödeyeceğiz” dedi.

ÇALIŞANLARIN MAAŞLARI DÜŞÜK

Çalışanların maaşlarının düşük olduğunu bildiklerini belirten Şimşek, “Başta temizlik personellerimize, daha sonra fen işlerinde çalışan personellerimize, park bahçelerde çalışan personellerimize emeğinin karşılığını vermemiz gerekiyordu” dedi.

Sansür Avrupa’da: Youtube Türkiye ofisi Tayyip Erdoğan ile çalışıyor

medyabold
Devamını Oku »

TOKİ halka konut yerine yöneticilerine rant sağlamış

Ankara Büyükşehir ve TOKİ’nin kurduğu TOBAŞ’ın halka konut yapmak yerine yöneticilerine gelir sağlamayı ön planda tuttuğu Sayıştay tarafından tespit edildi. TOKİ’nin de başkanlık onayı ile yapımından vazgeçilen imalatlar için 24,3 milyon TL fazla ödeme yaptığı raporlarda yer aldı.

BOLD – Ankara Büyükşehir Belediyesi ve TOKİ ortaklığı ile 2004’te kurulan Toplu Konut-Büyükşehir Belediyesi İnşaat Emlak Mimarlık AŞ’de (TOBAŞ), yöneticilerine ek mali katkı sağlanmasının ön planda tutulduğu tespit edildi. TOBAŞ’ın işleyiş şeklini mercek altına alan Sayıştay, Ankara’da yapımı gerçekleştirilecek projelerin inşaat ve inşaat sonrası danışmanlıkla görevlendirilen şirketin, yöneticilerine ek mali katkı sağlama amacına hizmet ettiğini belirledi.

TOBAŞ’IN YÖNETİCİ SAYISI DA ARTIRILDI

İncelemelere göre, şirketin yönetim kurulu üyesi sayısı 2008 yılında 6’dan 8’e, denetim kurulu üye sayısı ise 2’den 4’e yükseltildi. 2011’de bir değişiklik daha yapıldı ve yönetim kurulu üye sayısı 10 olarak belirlendi. Şirket, yönetim kurulu üye sayısını yükseltmek için birbiri ardına kararlar almaya devam ederek, sayıyı 2014’te 14’e çıkardı. Yönetim Kurulu Başkanı’na aylık net 7 bin TL, üyelerine ise aylık net 6 bin TL ödenmesi kararlaştırıldı. Birgün’den Mustafa M. Bildircin’in haberine göre denetçiler, “Yönetim kurulu üye sayısının 14 olarak tespit edilmesinde işletmecilik ilkelerinden çok, çalışanlara ek mali katkı sağlanmasının ön planda olduğu görülmektedir” değerlendirmesinde bulundu.

SAYIŞTAY, PROJELERE MÜKERRER ÖDEME TESPİT ETTİ

Sayıştay’ın TOKİ’ye ilişkin tespitlerinde yapım işlerinin ilk ihaleleri kapsamında imalatı ve ödemesi yapılan imalat kalemleri için ikmal ihaleleri kapsamında yeniden ödeme yapıldığı öğrenildi. Ankara Haymana’da yapılan 198 adet konut, ticaret merkezi ve cami için 402 bin 260 TL, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi’nde yapılan işler için 610 bin TL, Samsun’da yapılan Devlet Hastanesi ve Diş Sağlığı Merkezi ikmal inşaatı için 42 bin TL tutarında mükerrer ödeme yapıldığı açığa çıkarıldı. Kuzey Ankara girişinde yapımı öngörülen ancak başkanlık onayı ile yapımından vazgeçilen imalatlar için ise 24,3 milyon TL fazla ödeme yapıldı.

Sansür Avrupa’da: Youtube Türkiye ofisi Tayyip Erdoğan ile çalışıyor

medyabold
Devamını Oku »

PTT’nin dönüşüm projesinden 121 milyonluk yolsuzluk çıktı

Sayıştay, PTT’nin kendi olanaklarıyla yapacağı dijital dönüşüm işi iştiraki üzerinden yandaş şirketlere yaptırarak 121 milyon lira zarara uğratıldığını tespit etti. CHP’li Deniz Yavuzyılmaz, “PTT, 121 milyon TL (KDV hariç) soyulmuştur. Sözleşmedeki tazminat hükmü nedeniyle de 6 milyon dolarlık bir kamu zararı da kapıdadır” dedi.

BOLD – Sayıştay, 300 milyon TL’lik proje sürecine ilişkin PTT’den olayla ilgili inceleme ve soruşturma başlatmasını talep etti.

Sayıştay, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na bağlı Posta ve Telgraf Teşkilatı’nda (PTT) ile iştiraki PTT Bilgi Teknolojileri AŞ’nin 2018 yılında hayata geçirdiği Dijital, Arşiv, Dönüşüm ve Kâğıtsız Ofis Projesi’ndeki usulsüzlükleri tespit etti.

Sayıştay’ın PTT Bilgi Teknolojileri AŞ hakkında hazırladığı 2019 yılı denetim raporuna göre PTT, 2018 yılında dijital dönüşüm için iştirak şirketi ile sözleşme imzaladı ve 5 yıl boyunca yıllık 300 milyon adet evrakın işleme alınacağını taahhüt etti. İştirak şirketi ise işi ikiye böldü. PTT’yle sözleşmeyi imzaladıktan bir hafta sonra bir şirketle, yaklaşık bir ay sonra ise ikinci şirketle sözleşme yaparak işi devretti. Ayrıca iştirak şirketi arşiv taraması işine ilişkin alt yüklenicilerden teklif alırken en uygun fiyat veren şirketi de dikkate almadı.

TARANMAYAK EVRAKA ÖDEME YAPILACAK

İki sözleşme kapsamında da şirketlere 5 yıl boyunca asgari 400 milyon adet olmak üzere toplam 2 milyar adet evrakın işleme alınacağını taahhüt edildi. Sayıştay raporunda, PTT’nin 300 milyon adet evrakın işleme alınacağını iştirak şirketine taahhüt etmesine rağmen iştirak şirketin alt yüklenicilere 400 milyon adet evrakı işleme alacağını taahhüt ettiği belirtildi. Raporda, “PTT tarafından herhangi bir yıl için 300 milyon adet evrakın işleme alınması gerektiği şirkete bildirildiği takdirde şirket taramadığı 100 milyon adet evrakın ücretini alt yüklenicilere ödemek zorunda kalacaktır” denildi.

6 MİLYON DOLAR TAZMİNAT

Raporda, PTT ile iştiraki arasında imzalanan sözleşmede PTT’den kaynaklı bir fesih durumunda 3 milyon dolar ödeme yükümlülüğü bulunurken iştirak şirketinin alt yüklenicilere tazminat tutarını 6 milyon dolar belirlediği ifade edildi. Raporda, “Bu durumda şirket tarafından alt yüklenicilere aynı iş kapsamında fazladan 3 milyon dolar tazminat ödenecek. PTT ile yapılan sözleşmenin şirketten kaynaklı bir sebeple feshi halinde ise PTT’den tazminat alınamayacak olup ayrıca alt yüklenicilere 6 milyon Amerikan doları tazminat ödenecektir” denildi.

YÖNERGEYE AYKIRI

Raporda yüklenici şirketlerle yapılan sözleşmede ceza maddesi konulmadığı için aksaklıklara ceza uygulanmadığı, iştirak şirket ile yüklenici şirket arasında imzalanan sözleşmenin “şirket iç yönergesine aykırı olarak şirket genel müdürünün tek imzası ile imzalandığı” da tespit edildi. Raporda, “Şirket tarafından yükleniciye 5 yıl boyunca taahhüt edilen asgari ödeme KDV hariç 121 milyon 800 bin TL’dir. Söz konusu sözleşmeyi genel müdürün 1. Derece imza yetkilisi olarak tek başına imzalaması yönerge hükümlerine aykırılık teşkil etmektedir” denildi.

BALLI BÖREKLİ SÖZLEŞMEYLE PTT SOYULDU

TBMM KİT Komisyonu üyesi ve CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, PTT’nin ihale edilen işi yapabilecek donanıma sahip olduğunu, ancak yüzde 100 sermayesine sahip olduğu iştirakiyle sözleşme imzaladığını bu kurumun da işi iki yandaş şirkete verdiğini kaydetti. Yavuzyılmaz, şunları söyledi:

“PTT’nin en az 121 milyon TL’lik kaynağının yandaş şirketlere aktarılmasının önü açıldı. PTT ve iştiraki bu ballı börekli sözleşmeyi feshetmesin diye, sözleşmeye yandaş şirketler lehine 6 milyon dolar tazminat hükmü bile kondu. Türkiye’de vatandaşın geçse de geçmese de ücretini ödediği garanti ödemeli köprü, tünel, havalimanından sonra, PTT soygunuyla birlikte gördük ki, yandaş şirketlere garantili evrak tarama işi bile verilmiş. Bu soygunu Meclis’te yaptığım basın açıklamasıyla kamuoyuna duyurduktan sonra, kurum soygun niteliğindeki ‘Evrak Tarama İşi’ sözleşmelerini feshetmek zorunda kalmıştı.”

İrfan Fidan AYM’nin başına geçiyor

medyabold
Devamını Oku »

Çaykur oy için yüz binlerce ton çayı çürüttü

Varlık Fonuna devredildikten sonra sürekli zarar eden Çaykur’un seçim zamanlarında oy için yüksek alımlar yaptığı Sayıştay raporlarına yansıdı. Yüksek alım nedeniyle işlenemeyen çaylar kurumun depolarında küflenince imha edildi.

BOLD – AKP Sakarya Büyükşehir Belediye Başkan aday adayı Yusuf Ziya Alim tarafından yönetilen ve Varlık Fonuna devri ile birlikte zarar etmeye başlayan Çaykur’un nasıl iflasa sürüklendiği Sayıştay denetimi ile ortaya konuldu. Kurumun depolarında bir yıl boyunca çay alınmasa bile yetecek kadar çay bulunuyor.

“ÖZELLEŞTİRİLMEK İÇİN ZARAR ETTİRİLİYOR” İDDİASI

Birgün’den Nurcan Gökdemir’in haberine göre Sayıştay denetçilerinin denetimleri sonucu hazırlanan raporda, özelleştirilmek için bilinçli olarak zarar ettirildiği iddia edilen kurumla ilgili önemli tespitler yer aldı. Özellikle seçim zamanlarında siyasi iktidarın oy toplama enstrümanına dönen ve yüksek alımlar yapan kurumun deposunda son kullanım tarihi geçen veya geçmeye yakın çok sayıda ürün bulunduğu tespit edildi. Satış mümkün olmayan bu ürünlerin imha edilmesi bekleniyor.

STOKTA BİR YIL YETECEK KADAR ÇAY VAR

Sayıştay raporlarına göre tasnifli ve paketli çay stokları 2014 yılında 56 bin 56 ton, 2015 yılında 64 bin 398 ton, 2016 yılında 77 bin 579 ton, 2017 yılında 74 bin 607 ton, 2018 yılında 103 bin 645 ton ve son olarak da 2019 yılında 122 bin 510 ton olarak gerçekleşti. Son iki yıldır gerçekleşen stok miktarları, Çaykur’un ilgili yıllar toplam satışları kadar olduğu vurgulanan raporda, bir yıllık satışa eşit kuru çay stoku bulunduğu hatırlatıldı. Çaykur’un izleyen yılda hiç çay yaprağı alımı yapmasa dahi mevcut ürün stokunu ancak eritebileceğinin altı çizildi.

SÜREKLİ KREDİ KULLANIMI ZARARI ARTIRDI

Seçim nedeniyle gereğinden fazla çay alımı yapan Çaykur, bu nedenle borçlandı. Bu nedenle ödenemediğinden sonraki yıla devreden kurumun kredi bakiyesi 2016’daki 1,29 milyar TL’den, 2017 yılında 1,53 milyar TL’ye, 2018 yılında 2,06 milyar TL’ye ve 2019 yılında da 3,4 milyar TL’ye yükseldiği vurgulanan raporda, “Dolayısıyla bu durumun mali sonucu gelir tablosuna 395,5 milyon TL finansman gideri olarak yansımış olup, bu tutar, dönem zararının 2018’de yaklaşık yüzde 53’ü iken daha da artarak 2019’da yüzde 62,3 oranına yükselmiştir” denildi.

Sansür Avrupa’da: Youtube Türkiye ofisi Tayyip Erdoğan ile çalışıyor

 

medyabold
Devamını Oku »

İrfan Fidan AYM’nin başına geçiyor

Eski İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan’la ilgili çarpıcı bir iddia gündeme geldi. Yargıtay’da dosya kapağı açmadan Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday gösterilen İrfan Fidan’ın Yüksek Mahkeme’nin başkanlığına getirileceği öne sürüldü.

BOLD – Sözcü gazetesi yazarı İsmail Saymaz, Yargıtay’da göreve başlamadan Anayasa Mahkemesi üyeliği için aday olan İrfan Fidan’ın Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’na getirileceğini öne sürdü.

Yargı kulislerinden edindiği bilgileri aktaran Saymaz, iş insanı Osman Kavala’yı tutuklatan İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Hasan Yılmaz’ın ödüllendirilerek bakan yardımcısı yapıldığını hatırlattı. Saymaz, Kavala hakkındaki iddianamede rolü olan İrfan Fidan’ın ise AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın özel isteği ile AYM üyesi yapılmak üzere Yargıtay’a atandığını belirtti. Saymaz, “Yargı kulislerinde dolaşan bilgiye göre AYM başkanlığına getirilecek. Bu haliyle Türk yargısı, Beştepe Hukuk Bürosu’dur” ifadelerini kullandı.

AYM’nin Kavala hakkında 7’ye karşı 8 oyla hak ihlali olmadığı kararına da değinen Saymaz, şunları yazdı:

“Gezi davasında yargılanan Yiğit Aksakoğlu kararı oybirliğiyle alındı. Beş kişilik heyette üye hâkim Burhan Üstün de var. Neden bu ismi veriyorum? Çünkü 10 Ocak’ta emekliye ayrılması beklenen Üstün, izinli olduğu halde 29 Aralık günü Kavala ile ilgili görüşmeye katıldı ve kararın tüm seyrini değiştirdi. Üstün, 3 Aralık’ta Aksakoğlu için ‘İhlal var’ demişti.

TÜRK YARGISI BEŞTEPE HUKUK BÜROSUDUR

Durun, bitmedi. AYM’nin sertçe eleştirdiği Gezi Parkı iddianamesini hazırlayan savcı şimdilerde nerede, biliyor musunuz? Ödüllendirildi ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nda başsavcı vekili yapıldı. Kavala’nın ikinci kez tutuklandığı iddianameyi kimler kaleme aldı? Şimdi hangi görevdeler? Savcı Hasan Yılmaz, Adalet Bakan Yardımcısı yapıldı. Hâkimler ve Savcılar Kurulu üyesi aynı zamanda… Diğeri, Başsavcı İrfan Fidan. O da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın özel isteği ile AYM üyesi yapılmak üzere Yargıtay’a atandı. Yargıtay’da dosya kapağı aralamadığı halde diğer adayların çekilmesi sağlanarak, en çok oyu alan aday olmayı başardı! Sürpriz olmazsa AYM’ye atanacak. Burhan Üstün’den boşalan koltuğa oturacak. Yargı kulislerinde dolaşan bilgiye göre AYM başkanlığa getirilecek. AYM üyelerinin belirlenme şekli, kararlarını da tayin ediyor. Bu haliyle Türk yargısı, Beştepe Hukuk Bürosu’dur” ifadesini kullandı.”

Anayasa Mahkemesi’nin başkanlık koltuğunda iki dönemdir Zühtü Arslan oturuyor.

Kılıçdaroğlu’dan ‘türbanlı hakim’ açıklaması: Adalet dağıttığı sürece…

medyabold
Devamını Oku »

Milli Piyango özelleştirdiği şans oyunlarının denetimini yapmıyor

Sayıştay, Milli Piyango İdaresinin Demirören Grubu’na bıraktığı şans oyunlarının denetimini dahi yapamadığını ortaya koydu. Herhangi bir karar almak için toplantı yeter sayısına ulaşamayan Milli Piyango, şans oyunlarının canlı yayımlanması konusunda da ısrarcı olamadı.

BOLD – Türkiye’de şans oyunlarını düzenlemekle sorumlu olan ve oyunların özel şirkete devredilmesiyle yalnızca denetleme yetkisi elinde kalan Milli Piyango İdaresi, bu görevini de yapamadığı tespit edildi. Milli Piyango İdaresi’ndeki kusurlu işlemler, Sayıştay raporlarında da yer buldu.

CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİNE RAĞMEN CANLI YAYIMLANMIYOR

Milli Piyango İdaresi’nin 2019 Yılı Sayıştay Denetim Raporu’na göre, kurum, çekilişleri yayınlamayarak mevzuatı ihlal etti. 2018 yılında yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile de canlı yayınlanması gereken çekilişlerin yine yayımlanamadığını ifade eden Sayıştay, “Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin amir hükümleri gereğince çekilişlerin TRT kanallarında yayınlanması gerekmektedir. 2012’den itibaren idare, çekilişleri noter huzurunda ve halka açık olarak gerçekleştirmekte ve çekilişlere ait görüntü ve ses kayıtlarını almaktadır. 2016 yılından bu yana, hizmet alımı yaparak, çekilişleri internet sayfası üzerinden yayımlamak yoluna gidildi” ifadelerine yer verdi.

YÖNETİM KURULU TOPLANIP KARAR ALAMIYOR

Birgün’den Hüseyin Şimşek’in haberine göre Sayıştay’ın Milli Piyango İdaresi hakkındaki bir diğer tespiti, yönetim kurulu üyeliklerine ilişkin oldu. Altı kişiden oluşan yönetim kurulunun yarısının boş olduğunu kaydeden Sayıştay, “Yönetim Kurulu’nda, görevlendirme ile genel müdür ve iki genel müdür yardımcısı dışında üç üye kadrosunun boş olduğu, bu nedenle yönetim kurulunun toplantı ve karar yeter sayısının bulunmadığı görülmüştür” dedi. Raporda, şans oyunlarına ilişkin denetim yetkisi dışında bir yetkisi bulunmayan Milli Piyango İdaresi’nin bunu da gereğince yapamadığı belirtildi.

Sansür Avrupa’da: Youtube Türkiye ofisi Tayyip Erdoğan ile çalışıyor

 

 

medyabold
Devamını Oku »

Türkiye 2020’de Google’da ne aradı

Korona, deprem, savaş ve dolar, 2020 yılına damga vuran kelimelerdi. Türkiye, arama motoru Google’da 2020’de neleri aradı? İşte vatandaşın bu yıl aradığı ilk 10 kelime… BOLD

medyabold
Devamını Oku »