3 Ağustos 2019 Cumartesi

Davutoğlu’ndan Kaz Dağları ve Salda Gölü eleştirisi

Kaz Dağları ve Salda Gölü ile ilgili sosyal medyada paylaşım yapan Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Çevre, tek taraflı icraatlarla adım atılacak en son konudur” dedi.

BOLD – Parti kurma çalışmalarını hızlandıran Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, son günlerde gündemde yer alan Kaz Dağları ve Salda gölü ile ilgili tartışmlara sosyal medya üzerinden katıldı. Davutoğlu, Kaz Dağları’nda ağaç kesilerek altın madeni arama çalışmalarına ve Salda Gölü’ne millet bahçesi yapılması tepki gösterdi.

TÜM TARAFLARIN GÖRÜŞÜ ALINMALI

Eski Başbakan Davutoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Çevre, tek taraflı icraatlarla adım atılacak en son konudur. Yaşadığımız doğa herkesin ortak mülkiyetidir ve ilgili politikalarda mümkün olan en geniş katılımla strateji belirlenmesi bir zorunluluktur. Salda Gölü ve Kaz Dağları başta olmak üzere cennet vatanımızın her köşesinin korunması için tüm tarafların görüşü alınmalıdır. Çevre konusunda verilen sözlere toplumun güvenmemesi üzerinde ise sorumluluk sahiplerinin dikkatle düşünmesi gerek” dedi.

 

Davutoğlu: Erdoğan’ın elindeki güç Türkiye’nin temel yapılarına zarar veriyor

medyabold
Devamını Oku »

“İşsizliği zirve yapmış bir ülke güçlü olduğunu iddia edemez”

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, iktidarın güçlü ülke söylemini eleştirdi. İşsizliği zirve yapmış bir ülkenin güçlü olduğu iddiasında bulunamayacağını belirtti.

BOLD – Karamollaoğlu, Ankara’da partisinin İl Başkanları ve İl Müfettişleri Toplantısına katıldı. Gündeminde ülke sorunları vardı. İktidarın güçlü olduklarını ispat etmek için 40 dereden su getirdiğini belirten Karamollaoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bizim insanımızı geçici olarak aldatabilirsiniz ama dışarıdakiler her gün röntgenimizi çekiyor, gerçekleri biliyor. Siz de biraz bu bilgilere itibar edin. İşsizliği zirve yapmış bir ülke güçlü olduğunu iddia edemez. Geçen ay ihracatta zirve yapmışız bir de ithalatı söyleyin, söylemez. Eğitim ayrı bir sorun. Sağlık giderek ciddi bir problem haline geliyor. Adalete güven kalmadı. Nasıl güçlü ülke iddiasında bulunursunuz.”

SURİYELİLERİ ZORLA GÖNDEREMEYİZ

Karamollaoğlu, son günlerin güncel tartışması Suriyeliler konusuna da değindi. Karamollaoğlu, “Suriyeli kardeşlerimizin buraya gelmelerinin sebebi sadece can korkusu, ülkeleri ateş çemberine döndü. Kendi hayatlarını, çocuklarının, yakınlarının hayatlarını koruyamaz hale geldiler, sığınacak yer aradılar. Türkiye sınır komşusu olması hasebiyle Suriye’deki göçün büyük bir kısmını almak durumunda kaldı. Bu hükümetin üzerine bir vecibeydi. Ülkelerine dönmelerinin tek yolu Suriye’yi onlar için yaşanabilir bir ülke yapmaktan geçer, zorla onları Suriye’ye gönderemeyiz” ifadelerini kullandı.

BİZ DE BARIŞ KORİDORU OLSUN İSTİYORUZ

Daşarıda sözünün geçmesi için güçlü ülke olunması gereğine işaret eden Karamollaoğlu, Suriye’de oluşturulacak ‘güvenli bölge’ ile ilgili olarak ise, “Herkes Türkiye’nin tavrını bekliyor. Biz de barış koridoru olsun istiyoruz ama orayı Türkiye’ye bırakmamakta karşı taraf kararlı gözüküyor” değerlendirmesinde bulundu.

“Hepsini bugünkü iktidar yaptı”

medyabold
Devamını Oku »

Lionel Messi’ye ceza, 3 ay milli takım formasını giyemeyecek

2019 Kupa Amerika ve Güney Amerika Futbol Konfederasyonu aleyhine ifadeleri nedeniyle Arjantinli yıldız futbolcu Lionel Messi’ye 3 ay uluslararası turnuvalardan men cezası verildi.

BOLD – Güney Amerika Futbol Konfederasyonu (CONMEBOL), 2019 Kupa Amerika ve konfederasyon aleyhine yorumlarda bulunan Barcelona’nın Arjantinli yıldızı Lionel Messi’yi 3 ay boyunca uluslararası turnuvalardan men etti. CONMEBOL’dan yapılan açıklamada, 32 yaşındaki yıldız oyuncunun 2019 Kupa Amerika ve konfederasyon aleyhine yaptığı değerlendirmelerin “temelsiz ve kabul edilemez” olması nedeniyle uluslararası turnuvalardan 3 ay men ve 50 bin dolar para cezasına çarptırıldığı belirtildi.

KIRMIZI KART GÖRDÜ MADALYA TÖRENİNE KATILMADI

Brezilya’ya 2-0 yenildikleri yarı final maçının ardından Şili’yi 2-1 yenerek turnuvayı üçüncü sırada tamamlayan Arjantin’de yıldız futbolcu Lionel Messi, madalya törenine katılmamıştı. Üçüncülük mücadelesinde Beşiktaş’ta forma giyen Şilili futbolcu Gary Medel ile tartıştığı pozisyonun ardından kırmızı kart gören Lionel Messi’ye, bir maç men cezası da verilmişti.

Turnuvanın ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Messi, “Arjantin, yolsuzluk yapılan bir organizasyonun içinde yer almamalı. Bu turnuvanın, Brezilya’nın kazanması için düzenlendiği çok açık. Madalya almaya gitmedim çünkü bize yapılan saygısızlığın bir parçası olmak istemedim. Gerçeklerin artık söylenmesi gerekiyor” ifadelerini kullanmıştı.

medyabold
Devamını Oku »

La Casa De Papel’den Netflix rekoru

Üçüncü sezonuyla Netflix ekranlarında olan sevilen suç dizisi La Casa De Papel, ilk haftasında 24 milyon kişi tarafından izlenerek bir rekora imza attı.

BOLD – 3. sezonu ilk haftada 24 milyon kullanıcı tarafından izlenen La Casa De Papel böylece orijinal dili İngilizce olmayan yapımlar arasında ilk hafta en çok izlenen dizi olma rekorunu ele geçirdi.

ÖNCE DARPHANE SONRA MERKEZ BANKASI

Profesör lakaplı bir suç dehası önderliğinde ilk iki sezonda İspanya darphanesini soyan çete üçüncü sezonda hedef olarak İspanya Merkez Bankasını seçti. Hemen hepsi bir yönden arızalı üyelerden oluşan grubun bu sezonki macerasını toplamda ise 34 milyondan fazla kullanıcı izledi ve bu sayı giderek artmakta.

En kısa sürede en çok izlenme rekoru ise ise 3. sezonu ilk üç günde 18,2 milyon izlenen Stranger Things’te bulunuyor.

medyabold
Devamını Oku »

Zenit başkanı Medvedev, imza töreninde karavatını teminat gösterdi

Zenit’in Barcelona’dan transfer ettiği Malcom’un imza töreninde ilginç anlar yaşandı. Başkan Medvedev imza sonrası kravatını kesip 22 yaşındaki oyuncuya verdi.

BOLD – Rus ekibi Zenit, Barcelona’da forma giyen Malcom’u 40 milyon Euro bonservis bedeli ödeyerek kadrosuna kattı. Malcom ile beş yıllık anlaşma sağlanırken, 22 yaşındaki futbolcunun imza töreni ilginç anlara sahne oldu.

SEMBOLİK TEMİNAT OLARAK KRAVATINI VERDİ

Zenit Başkanı Aleksandr Medvedev, Barcelona’dan transfer ettikleri Malcom’a imza töreninde sembolik teminat olarak kravatını kesip verdi. İlk anda ne olduğunu anlayamayan Malcom’un şaşkın bakışları arasında başkan, kravatını yıldız futbolcuya verdi. Başkanın bu hareketi, gülüşmelere neden oldu.

Geçen sezon Roma’nın elinden kaptığı Malcom’a yer açamayan Barcelona, 22 yaşındaki oyuncudan 24 maçta faydalanmıştı. Malcom, bu maçlarda 4 gol ve 2 asitlik bir performans sergilemişti.

medyabold
Devamını Oku »

HDP’den tüm partilere yargı paketi için Meclis’i açma çağrısı

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, tüm partilerin milletvekillerine yargı paketini çıkarmak için Meclis’i açma çağrısında bulundu. Temelli vekillere, “Tatil neymiş? Gelin milletin beklentisini karşılayalım” diye seslendi.

BOLD – Diyarbakır’da gerçekleştirilen örgütlenme konferansında konuşan Temelli, “Meclis bir an önce toplanmalıdır tatil neymiş? Bunca sorunu olan bir ülkede vekiller bir an önce meclise gitmeli, meclisi açmalı bu yasaları geçirmelidir” dedi.

YARGIDA YOL TEMİZLİĞİNİ HEP BERABER YAPMALIYIZ

Talimatlı yargının kararları sonucunda bugün 5 bine yakın HDP’linin suçsuz yere tutsak edildiğini anlatan Temelli, “Bu yol temizliği dediğimiz yargı reformunu, strateji belgesi diye ortaya koyup arkasını boş bırakanlar ve bundan vazgeçenlere karşı ısrarla yargıda bir yol temizliğini hep beraber hayata geçirmek için çaba göstermeliyiz” ifadelerini kullandı.

BU DEVLETİ ANAYASAL DEVLET HALİNE GETİRMELİYİZ

Temelli anayasa konusuna da değinerek, “Bugün hala cunta anayasası ile yönetilen bir ülkedir Türkiye. Farklı formlarda yaptığı yamalarla, kendini Türkiye halklarına dayatmaya o şiddet aklını dayatmaya devam ediyor. Şimdi kendi anayasamızı yapmalıyız. Bir araya gelmeliyiz. Barış anayasasını yapmalıyız. Bu devleti artık anayasal devlet haline getirmek için çaba harcamalıyız. Hukukun üstünlüğünü savunmalıyız. Kuvvetler ayrılığına dayalı bir sistemi kalıcı hale getirmeliyiz. Hepsinden öte insan haklarından taviz vermez bir anlayışı var etmeliyiz” dedi.

CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ ÇÖKMÜŞTÜR

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin çöktüğünü dile getiren Temelli, şunları söyledi: “Bu siyaset tükenmiştir. Şimdi yeni bir siyaseti var etmeli yeni bir siyaseti inşa etmeliyiz. İşte bu yüzden bu konferanslarda bir araya geliyoruz. Yeni bir sistem yeni bir siyaset ve yeniden daha güçlü yapılanmak için yan yanayız. Örgütlenme çabalarımız aslında 3’üncü yola örmektir. Kutup siyasetine, iki kutup arasına ittihatçı akla hapsolmuş bu anlayışa karşı hep birlikte 3’üncü yolu inşa etmeliyiz. Bunun için birlikte adım atma zamanıdır.”

HDP demokratik açılım yapacak

medyabold
Devamını Oku »

Anestezi teknikeri Ayşe’nin ölümünde ‘propofol’ şüphesi

Ayşe Karaman, Ankara’da evli doktor sevgilisinin evinde ölü bulundu. Anestezi teknikeri Karaman’ın yanında, Michael Jackson’ın bağımlı olduğu öne sürülen ‘propofol’ ilacı bulundu.

BOLD – Uzman doktor Ö.T’nin evinde ölü bulunan Ayşe Karaman’ın (25) yanında kısa süreli bilinç ve hafıza kaybına neden olan 1 ampul propofol ve enjektörler bulundu. Genç kızın ölümüne neden olduğu tahmin edilen propofolün, Michael Jackson’ın bağımlı olduğu ve onu öldürdüğü öne sürülen ilaçla aynı olduğu belirtildi.

Karaman’ın babası Adem Karaman, kızlarının Ö.T. ile tanışmadan önce hiçbir sağlık problemi ve ilaç bağımlılığının olmadığını savundu. Ölümünün de kesinlikle intihar sonucu olmadığını iddia etti.

CİNAYETTEN TUTUKLANDI

Ayşe Karaman, hafta başında 3 yıldır tanıştığı sevgilisi Ö.T’nin (46) Çankaya Dikmen’deki evinde ölü bulunmuştu. Eve geldiğinde Karaman’ın cesedini bulduğunu söyleyen doktor, ilacı kendisinin vermediğini belirtti. Ö.T, çelişkili ifadeleri nedeniyle cinayet suçlamasıyla tutuklandı.

Savcılık, Adli Tıp Kurumundan propofol ilacının vücuda ne kadar enjekte edildiğini, Karaman’ın ilacı vücuduna kendisinin mi yoksa başka birinin de enjekte ettiğini belirlemesini istedi.

Cemaat mensuplarına yönelik terör suçlamalarından ikisi daha çöktü

medyabold
Devamını Oku »

Eren Erdem, 400 gündür tutuklu: ‘Yalnız bırakıldık’

CHP eski milletvekili Eren Erdem, tam 400 gündür Silivri Cezaevi’nde. CHP PM üyesi Erdem’in annesi Hüsniye Erdem, sağlık sorunları nedeniyle zaman zaman oğlunu göremediğini belirtiyor.
Anne Erdem, “Şu an bu yaşadığımız acılardan bir kitap yazabilirim” derken, babası Hasan Erdem ise yalnız bırakıldıklarından şikayetçi. Baba, “40 yıllık arkadaşlarım bana sırt çevirdi” ifadelerini kullandı.

17-25 Aralık sürecinde yasa dışı ses kayıtlarını servis ettiği iddiasıyla yargılanan dönemin Karşı Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve eski CHP Milletvekili Erdem, dört yıl iki ay hapis cezasına çarptırılmıştı.

Cumhuriyet’ten Leyla Kılıç’ın haberine göre, çocuklarının serbest bırakılmasını isteyen Erdem ailesi, yalnız bırakılmaktan yakınıyor.

Bu süreçte çok yıprandıklarını söyleyen Hüsniye Erdem, “Ama oğlum için, onun çıkacağı günlerde yanında sağlam durabilmek için mücadele ediyorum. Belli rahatsızlığımdan dolayı onun her görüşüne gidemiyorum. Gidince ona olan özlemim yerini buluyor. Onunla gurur duyuyorum. İki oğlum da benim yaşama sebebim. Bir an önce oradan çıkmasını bekliyorum” dedi.

Hasan Erdem ise “Benim 40 yıllık arkadaşlarım bana sırt çevirdi, işten çıkarıldım” diye yaşadıklarını özetledi ve devam etti:

“Eren’in birkaç arkadaşından başka hiç arayan soran olmadı. Bizim siyasilerden önce Eren’in gazeteci arkadaşlarının yanında olmasını beklerdik. Dostluklarının yanında Eren’in başına gelen her şey Türkiye’de yaşayan bütün gazetecilerin başına gelebilir. Eren dışarıda olsaydı ve onun yaşadıklarını başka bir gazeteci arkadaşı yaşasaydı; emin olun o ne olursa olsun onların yanında olurdu. Eren karşıtı olan havuz medyası bile Eren’den bahsetti. Ama arkadaşlarına biz sesimizi duyuramadık. Eren için ele avuca sığacak hiçbir şey yapılmadı. ”

Kardeşi Erdeniz Erdem ise ağabeyimin ciddi sağlık sorunları olduğunu hatırlattı ve “Ama elleri kelepçelenmesin diye hastaneye gitmiyor. Biz dışarıdan bakınca sağlığın çok önemli bunu önemsemelisin diyoruz. O kelepçelenmeyi reddederek doktora gitmemeyi tercih ediyor. Eren, son olarak kulağında duyma kaybı yaşadı. Yaşananlara bakınca süreci kulağıyla atlatabilmesi güzel diye kendimizi teselli ediyoruz. Ama kalbi yerinde duruyor ya önemli olan o. Ağabeyim psikolojik olarak bizden daha güçlü duruyor” ifadelerini kullandı.



Kaynak: Mağduriyetler http://magduriyetler.com/2019/08/03/eren-erdem-400-gundur-tutuklu-yalniz-birakildik/
Devamını Oku »

Tiyatro, sinema ve TV oyuncusu Cengiz Sezici hayatını kaybetti

Tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu Cengiz Sezici, 69 yaşında hayata veda etti. Sezici’nin vefat haberini İBB Şehir Tiyatroları twitter adresinden duyurdu.

BOLD– Adana’da dünyaya gelen ve 1971 yılında sanat dünyasına adım atan Cengiz Sezici birçok sinema filminde ve dizide de rol almıştı. Sezici’nin vefatı dolayısıyla Adana Büyükşehir Belediyesi de bir taziye mesajı yayınladı.

CENGİZ SEZİCİ KİMDİR?
1950 yılında Adana’da doğan Cengiz Sezici 1971 yılında tiyatroya başladı. 1978’de sinema içinde yer aldı. AST gibi topluluklarda çalıştı. Sinema ve dizi filmlerde rol aldı. Kış Çiçeği filmindeki performansıyla 33. Antalya Altın Portakal film festivali en iyi yardımcı erkek oyuncusu olmuştur. TV’de de birçok yapımda görev yapan Sezici en son “Söz” dizisinde rol almıştı.

ROL ALDIĞI FİLM VE DİZİLER

Kurtlar Vadisi Pusu – 2014-2015 – Settar Zazaoğlu
Kaçak – 2013-2014 – Nihat Cabbar (Bici Nihat)
Geniş Aile – 2011 – Konuk Oyuncu
Keşanlı Ali Destanı – 2011
Kül ve Ateş 2009
Muro: Nalet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisine[1] 2008
Yersiz Yurtsuz 2007
Zeynep’in Sekiz Günü 2007
Ver Elini İstanbul – 2005
Kırık Kanatlar – 2005
Aşka Sürgün – 2005
Gülizar – 2004
Bir Aşk Hikâyesi – 2004
İki Genç Kız – 2004
Kurşun Yarası – 2003
Emanet – 2002
Hastayım Doktor – 2002
Can Ayşecik – 2000
Bedel – 2000
Ver Elini Kayınço – 2000
Abuzer Kadayıf – 2000
Zilyoner – 1999
Üçüncü Sayfa – 1999
Ayşecik – 1998
Aynalı Tahir – 1998
İlişkiler – 1997
Kış Çiçeği – 1996
Ali / Sakın Arkana Bakma – 1996
Zehra Ana – 1996
Evdekiler – 1995
Sen de Gitme Triandafilis – 1995
Uyuşturucu – 1994
Sessiz Çığlık – 1994
Gece, Melek Ve Bizim Çocuklar – 1993
Rumuz Sev Beni – 1993
İftira – 1993
Issızlığın Ortası – 1991
Siyabend-ü Xece – 1991
Eskici Ve Oğulları – 1990
Kiraz Çiçek Açıyor – 1990
Zavallı – 1990
Çingene – 1989
Gülen Adam – 1989
Kırmızı Gece – 1988
Aşıksın – 1988
Yeter – 1988
72. Koğuş – 1987
Anayurt Oteli – 1987
Babamız Eğleniyor – 1987
Alnımdaki Bıçak Yarası – 1987
Vurgun – 1987
Fatmagül’ün Suçu Ne – 1986
Çalıkuşu – 1986
Gün Akşam Oldu – 1986
Seher Vakti – 1986
Son Urfalı – 1986
Karanfilli Naciye – 1984
Balayı – 1984
Selvi Boylum Al Yazmalım – 1977

medyabold
Devamını Oku »

HDP demokratik açılım yapacak

HDP Sözcüsü Günay Kubilay, HDP’nin yeniden yapılanma sürecine girdiğini belirtti. HDP’nin seçim partisinden kitle partisine evrildiğini vurgulayarak demokratik bir açılım yapacaklarını dile getirdi.

BOLD – HDP’nin, uzun bir seçim maratonundan sonra bir örgütleme konferansı süreci başlattığını kaydeden Kubilay, “Bu konferanslar aşağıdan yukarıya işleyen bir süreç olarak gelişmiş oldu. Pek çok ilde ve arkasından 7 bölgede gerçekleşmiş oldu. 3-4 Ağustos’ta Amed’de yapılacak konferansla da sonuçlanmış olacak” dedi.

POTANSİYEL İLE ÖRGÜTSEL RASYONELLER ARASINDA AÇI FARKI VAR

HDP’nin 6,5 yıllık genç ömrüne rağmen 9 seçim yaşadığını dile getiren Kubilay, şunları söyledi: “HDP, 9 seçimden de büyük bir başarıyla çıkmış, 6 milyon oy potansiyeli olan gerçek bir toplumsal hareket olduğunu kanıtlamıştır. Ancak ne var ki bu potansiyel ile HDP’nin örgütsel rasyonelleri arasında bir açı farkı vardır.”

BÜTÜN TOPLUMSAL MUHALEFET KUCAKLANACAK

Kubilay, “Bütün bu toplumsal muhalefeti kapsayacak bir örgütlenmenin nasıl olması gerektiğini bugün kendi içerisindeki çoğulcu yapısı içerisinde konuşuyor, tartışıyor. HDP tüm bunları ortak aklın süzgecinden geçirerek konferansını 4 Ağustos’ta sonuçlandıracak ve kendisini bir yeniden yapılanma sürecine sokacaktır” ifadelerini kullandı.

HDP SEÇİM PARTİSİNDEN KİTLE PARTİSİNE EVRİLDİ

HDP’nin 2012 yılında bir seçim partisi olarak kurulduğuna işaret eden Kubilay, “Daha sonraki girdiği seçimlerde görüldü ki HDP’nin ortaya koyduğu politik program, toplumun bütün emek, barış ve özgürlük özlemleriyle bağdaşan, toplum tarafından kabul gören bir program oldu. Dolayısıyla kendisini bir kitle partisine dönüştürmüş oldu” dedi.

STRATEJİMİZİ YENİLEMEK İSTİYORUZ

Kubilay şunları aktardı: “Politik olarak bu dönüşüm sürecini yaşayan HDP, içine girmiş olduğu ortalama 10-11 ayda arka arkaya gelen seçimler nedeniyle bir örgütsel inşa sürecini, perspektiflerine amaçlarına ve ilkelerine uygun olarak yenileyememiştir. Dolayısıyla bir önümüzdeki birkaç günlük yeni siyasal koşullarda örgütlenme stratejimizi de amaçlarımıza uygun olarak yenilemek istiyoruz. Aslında yapılmak istenen de budur. Örgütleme komisyonumuz kapsamlı çok yönlü işlevi yüksek bir çalışmayı ortaya koymuş oldu.”

HDP’li yöneticiler kapı ve pencereleri kırılarak gözaltına alındı

medyabold
Devamını Oku »

Kayıp iki isim için Cumartesi Annelerinden çağrı

Cumartesi Anneleri, şubat ayında kaçırılan 6 kişiden Emniyete teslim edilmeyen Mustafa Yılmaz ve Gökhan Türkmen için çağrı yaptı. İki ismin de bulunması için etkili bir soruşturma istendi.

BOLD – Aylar önce MİT tarafından kaçırıldığı bilinen 6 kişiden Salim Zeybek, Yasin Ugan, Erkan Irmak ve Özgür Kaya’nın 29 Temmuz’da ortaya çıkmasının ardından kamuoyu kayıp iki isme odaklandı. Mustafa Yılmaz ve Gökhan Türkmen’in nerede olduğu merak edilirken Cumartesi Anneleri iki hafta aradan sonra yeni bir buluşma gerçekleştirdi.

Cumartesi Annelerinin 749’uncu buluşmasında gündemde yine MİT’in kaçırdığı isimler vardı. Buluşmada, şubat ayında kaçırılan 6 kişiden hala Emniyete teslim edilmeyen Mustafa Yılmaz ve Gökhan Türkmen için çağrı yapıldı. İnsan Hakları Aktivisti ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, etkili bir soruşturma başlatılması istendi.

Tanrıkulu, Emniyette bulunan 4 ismin avukatlarıyla görüşmelerine izin verilmediğini vurguladı. Polisleri uyaran Tanrıkulu, “Zorla kaybedilme suçuna ortak oluyorsunuz. Bu suçlarda zaman aşımı yok. Yarın size hiçbir siyasetçi sahip çıkmaz” dedi.

İşte Cumartesi Annelerinin çağrısı:

Kaçırılan Salim Zeybek, Yasin Ugan, Erkan Irmak ve Özgür Kaya Ankara Emniyetinde gözaltında

medyabold
Devamını Oku »

Turkey detains four medical personnel for treating wounded PKK militants

A Turkish medical doctor and three male nurses have been detained for having treated injured members of the outlawed Kurdistan Workers’ Party (PKK) in southeastern Sirnak, Diken news portal reported on Friday.

The treatment was reportedly offered to those PKK members who were injured during clashes with  Turkish security forces in Sirnak’s Cizre district during the period of curfews in 2015 and 2016.

The doctor N.S and the nurses with the initials S.E, A.K, and A.T, who were working at a private hospital at the time, were detained by the counterterrorism (TEM) police as part of an investigation carried out by the Cizre Chief Public Prosecutor’s Office.

The suspects are currently being questioned in the Cizre police department, Diken said on Friday.

Listed as a terrorist organization by Turkey, the European Union, and the United States, the PKK has waged a decades-long insurgency in Turkey’s southeast since 1984.

After a two and a half-year peace process between the outlawed PKK and the Turkish security forces, Ankara launched a wide-scale operation.

PKK militants dug trenches to fend off Turkish forces in a number of mainly Kurdish populated districts in 2015.

Turkish judiciary sues psychologist for therapy services to dismissed coup accused

The post Turkey detains four medical personnel for treating wounded PKK militants appeared first on IPA NEWS.



from IPA NEWS https://ipa.news/2019/08/03/turkey-detains-four-medical-personnel-for-treating-wounded-pkk-militants/
Devamını Oku »

“Hepsini bugünkü iktidar yaptı”

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 4. Olağanüstü Kurultayda AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Damat Berat Albayrak’ı ekonomik kriz ve dış güçler söylemi üzerinden eleştirdi.

BOLD – Akşener, “Bu basiretsiz yönetim anlayışı Türk Ordusunun fabrikasını yabancılara teslim edip har vurup harman savuruyor. Sanırsın milyonlar harcadıkları lüks araçlarına dış güçler biniyor. Sanırsın milletten kopan, milletini duymayan saraya kapanan dış güçler getirdi. Sanırsın damadı dış güçler ekonominin başına getirdi. Hayır… Hepsini bugünkü iktidar yaptı” dedi.

BUGÜN GELECEĞİN İLK GÜNÜ

İyi Parti 4. Olağanüstü Kurultayı, Yenimahalle Nazım Hikmet Kültür Merkezinde başladı. “Bugün geleceğin ilk günü” sloganıyla yapılan kurultayda, partinin en yetkili karar organı olan Genel İdare Kurulunun seçimi çarşaf liste yöntemi ile gerçekleşecek.

HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSANLARDAN OLMADIK

“Hapisse hapis ölümse ölüm bir adım geri atmayan lider” anonsuyla salona giren Akşener, haksızlık karşısında susanlardan olmadıklarını dile getirdi. Akşener, “Bundan 2 buçuk yıl önce, ‘Sen ne dersen, o olsun ağam’ deseydik, biz de, iktidarın hatalarını görmezden gelip, bir anda en büyük savunucusu olsaydık, bugün Türkiye’nin bir değişim umudu olur muydu? Cesaret bulaşıcıdır, biz, korku duvarlarını yıktık. Biz, sönen umutları yeniden alevlendirdik” ifadelerini kullandı.

DAMADIN BASİRETSİZ VE SAVURGAN YÖNETİM ANLAYIŞI

Akşener şunları dile getirdi: “Sayın Erdoğan’ın ve koskoca devlet hazinesini teslim ettiği damadının, günü kurtarmaya yönelik açıklamalarına bakmayın. Türkiye gibi yüksek potansiyele sahip bir ülkeyi, Merkez Bankasının ‘İhtiyat Akçesi’ne muhtaç hale getiren, işte o basiretsiz, savurgan yönetim anlayışıdır.”

SİZ ASANSÖRLE İNERKEN BİZ MERDİVENDEN ÇIKIYORUZ

Akşener, “Erdoğan’ın ‘Artık inanmıyorum’ dediği anketler var ya; ben onlara her gün büyük bir keyifle bakıyorum. Manzara net. Şarkıda söylediğimiz gibi. ‘Siz asansörle inerken, biz merdivenden çıkıyoruz…’ Korkuları öyle büyük ki… Çünkü hakikatin güçlü sesiyiz” şeklinde konuştu.

ÜRETEN SERMAYENİN YÜKÜNÜ HAFİFLETECEĞİZ

Ekonomik krize çözüm için yapacaklarını da anlatan Akşener, “Ekonomik vizyonumuzu ortaya koyacağız. Öncelikle, Türkiye’yi her geçen gün büyüyen ekonomik krizden çıkartacağız. Bunun için ilk adım, üreten sermayenin yükünü hafifletmek olacak. Sırtını iktidara dayayıp, kazandıklarını yurt dışına yığanları değil, ekonomik şartlardan dolayı zora düşenleri kurtaracağız. İflas eden şirketlerin, işsiz kalan çalışanlarını, tecrübe ve becerilerine göre, kendi işlerini kurmaya teşvik edeceğiz. Biz de krizi fırsata çevirecek adımlar atacağız.” dedi.

SİYASETÇİ YERİNE HAYDUT YETİŞTİREN ZİHNİYET

Akşener isim vermeden yuvaya dönün çağrısı yapan MHP lideri Devlet Bahçeli’yi de eleştirdi. Akşener şunları söyledi: “Milliyetçiliği kulüp üyeliği zannedenlere söylüyorum. Sizin bölücü ve ayrıştırıcı üslubunuza, milliyetçilik İyi Parti’de olur diye cevap vermeyeceğim. Türk milliyetçiliğin tapusu, Türk milletine aittir. Gerçek milliyetçiler, ilim irfan dağıtmak üzere Türkiye’nin dört bir yanına dağılan öğretmenlerimizdir. Sizin nereniz milliyetçi? Bir kişiye, beş kişi saldıran haydutlardan, ne milliyetçi olur, ne de adam olur. Siyasetçi yetiştireceğine, haydut yetiştiren zihniyetten, ne milliyetçi olur, ne de adam olur. Çözüm sunacağına, nefret saçanlardan, sokakta terör estirenlerden, ne milliyetçi olur, ne de adam olur” ifadelerini kullandı.

GENEL İDARE KURULU 50 KİŞİYE DÜŞÜRÜLECEK

Mayıs ayında yapılan tüzük kurultayında değişen bazı maddeler bu kurultay ile birlikte hayata geçirilecek. Bu kapsamda partinin en yetkili karar organı olan 80 kişilik Genel İdare Kurulu, 50 kişiye düşürülecek.

AKŞENER ANAHTAR LİSTE SUNMAYACAK

Yeni oluşacak Genel İdare Kurulunun çarşaf liste yöntemi ile belirleneceği kurultayda, İYİ Parti lideri Meral Akşener, parti tüzüğünün kendisine hak tanımasına rağmen delegeye herhangi bir anahtar liste sunmayacak. Yeni GİK tamamen delegenin takdirine göre şekillenecek.

AĞIRALİOĞLU GENEL BAŞKAN YARDIMCISI OLDU

Meral Akşener, tüzük kurultayında kendisine verilen GİK dışından genel başkan yardımcısı atama yetkisini ilk kez Yavuz Ağıralioğlu için kullanmıştı. İyi Partinin TBMM Grup Başkanvekilliği görevinden ayrılan Yavuz Ağıralioğlu Genel Başkan Yardımcılığı’na getirilmişti.

DURMUŞ YILMAZ DA ADAY DEĞİL

Partinin ‘A Takımı’ olarak nitelendirilen Genel İdare Kurulu (GİK) için Ümit Özdağ dün yaptığı açıklamada aday olmayacağını açıklamıştı. Kongre sabahı benzer bir haber daha geldi. Partinin ağır toplarından eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’ın da GİK’i aday olmayacağı öğrenildi.

BAHÇELİ’YE FERDİ TAYFUR GÖNDERMESİ

Kurultayda, delegelerin yaka kartlarını alıp salona girmelerinin ardından Devlet Bahçeli’nin hayranı olduğu ünlü şarkıcı Ferdi Tayfur sürprizi yaşandı. Kongre salonunda, “Aramızda olamayan Adanalı bir İyi Parti hayranı için geliyor” anonsuyla Ferdi Tayfur şarkısı çalındı.

Bahçeli’nin “MHP’ye dönün” çağrısına Meral Akşener, Erdoğan’ı etiketleyerek cevap verdi

medyabold
Devamını Oku »

Cemaat mensuplarına yönelik terör suçlamalarından ikisi daha çöktü

Hizmet hareketine yönelik terör suçlamalarından ikisi Yargıtayın verdiği kararla çöktü. Yargıtay, gazete aboneliği ve dershaneye çocuk göndermenin örgütsel faaliyet olmadığına hükmetti.

BOLD – Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Hizmet Hareketine yönelik cadı avında gerekçe olarak sunulan gazete aboneliği ve dershaneye çocuk göndermenin örgütsel faaliyet sayılamayacağına yönelik bozma kararı verdi.

Avukat Tarık Fazıl Önel, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin kararına ilişkin şu paylaşımda bulundu: “07.05.2019 tarihli bozma kararı sanığın Zaman Gazetesi aboneliğinin bulunması ve çocuklarını örgüte müzahir dershaneye göndermesinin örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceğinden bozulmasına karar vermiştir…”

CADI AVINA GEREKÇE YAPILMIŞTI

17-25 Aralık yolsuzluk operasyonlarının ardından başlatılan cadı avı kapsamında, yüz binlerce hizmet hareketi gönüllüsü, kanunda suç olarak yer almayan, gazete aboneliği, çocuğunu hizmete yakın okul ve dershanelere gönderme, Bank Asya’ya para yatırma gibi uydurma gerekçelerle gözaltına alınmış ve tutuklanmıştı.

KARAR EMSAL TEŞKİL EDİYOR

Yargıtay 16. Ceza Dairesinin bu kararı, dosyalarında gazete aboneliği ve okul, dershaneye çocuk gönderme gibi suçlamalar bulunan bütün dosyalar için emsal teşkil ediyor. Hukukçular kararın alt mahkemelere sunulmasının yargılamalar açısından önemli olduğunu ifade ediyor.

KHK’lı öğretmen Gökhan Açıkkollu’ya cop ile işkence

medyabold
Devamını Oku »

Seken kurşunla öldürülen Vedat Ekinci dosyasına gizlilik getirildi

Hakkari Derecik’te askerin köylülere yönelik uyarı ateşi sonucu hayatını kaybeden 14 yaşındaki Vedat Ekinci’nin ölümüyle ilgili dosyaya gizlilik kararı getirildi.

BOLD – Vedat Ekinci dosyasını Özgürlük İçin Hukukçular Derneği adına takip eden avukat Ramazan Kurt, savcılığın şüpheli askerlerin ifadesine henüz başvurmadığını söyledi. Ekinci’nin cenazesinin olayın ardından helikopterle Hakkari Devlet Hastanesine götürüldüğünü, otopsisi yapıldıktan sonra tekrar helikopterle köyüne götürüldüğünü belirtti.

Aynı gece cenazenin defnedildiğini belirten avukat Kurt, şunları söyledi: “Valilik, uyarı ateşi yapıldığını iddia ediyor fakat uyarı ateşinin doksan derecelik açı ile havaya yapılacağı düşünüldüğünde kurşunun sekerek bir kişinin ölümüne ve bir kişinin de yaralanmasına sebebiyet vermesi gerçeği yansıtmıyor.”

OLAY YERİ İNCELENMEDİ

Mezopotamya Ajansı’nan aktardığına göre avukat Kurt, güvenlik gerekçesi bahane edilerek olay yeri incelemesinin yapılmadığını ifade etti. Kurt, şunları dile getirdi: “Savcılıktan, olayın aydınlanmasını sağlayacak en önemli delil olan mermi çekirdeğinin kayıp olduğunu öğrendik. Savcılık dosyaya gizlilik kararı ve basın yasağı getirdi. Şu an ön otopsi raporuna ve dosyanın detaylarına dair bilgi edinemiyoruz. Savcılık şüpheli askerlerin ve görgü tanığı yakınlarının ifadesini henüz almadı. İfadelerin pazartesi alınacağı belirtildi.”

“GÜVENDİĞİMİZ İNSANLARSINIZ”

Hakkari Valisi İdris Akbıyık da Ekinci’nin ailesine taziye ziyaretinde bulundu. Akbıyık, “Tabi biraz da coğrafi kader. Bu coğrafyada maalesef bu tür üzücü olaylar da yaşanıyor” dedi. Ekinci ailesi ile devlet arasındaki bağa vurgu yapan vali, şöyle konuştu: “Derecik’te Gerdi aşireti mensupları, en çok sevdiğimiz ve güvendiğimiz insanlarsınız. Derecik ilçemizin, valiliğimiz ve devletimizin tüm kamu kurum, kuruluşları nezdinde özel bir yeri var. Bu birlik ve beraberlik bundan sonra da devam edecek.”

KHK’lı öğretmen Gökhan Açıkkollu’ya cop ile işkence

medyabold
Devamını Oku »

Yasaklar ülkesi Türkiye, dünyada en çok VPN kullanan 3. ülke oldu

Türkiye, IP adresini değiştirmeye ve böylece erişim engeli getirilen internet sitelerine ulaşmaya imkan sağlayan VPN kullanımında dünyada 3. ülke oldu.

Bu istatistikle Türkiye, dünyada internet sansürünün en çok uygulandığı Çin ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin bile önüne geçti.

BOLD – VPN hizmeti veren firmaların oluşturduğu “thebestvpn” platformunun gerçek kullanıcılardan yola çıkarak yaptığı araştırma, ülkelerin VPN kullanma istatistiklerini ortaya koyuyor.

Buna göre, VPN sitelerini en çok kullanan ilk 5 ülke, Müslüman nüfusun yoğun olduğu Endonezya, Türkiye ve Malezya gibi ülkelerden oluşuyor. Hindistan ve Çin de ilk 5’in içinde. Listenin ilk 10’unda Avrupa ya da Kuzey Amerika’dan hiçbir ülke yer almıyor.

VPN sitelerini en çok kullanan ülkelerin başında Endonezya ve Hindistan geliyor. Bu ülkelerde VPN sitelerine giriş yapan internet kullanıcılarının oranı yüzde 38 olurken, 3. sırada Türkiye bulunuyor.

Türkiye’de VPN sitelerine giren internet kullanıcılarının oranı yüzde 32. Türkiye’yi yüzde 31 oranla Çin ve yüzde 29 oranla Malezya takip ediyor.

İlk 10’da yer alan diğer ülkelerse sırasıyla Suudi Arabistan (yüzde 29), Brezilya (26), Vietnam (yüzde 25), Birleşik Arap Emirlikleri (yüzde 25) ve Filipinler (yüzde 25).

Türkçe’ye “sanal özel ağ” olarak çevrilen VPN teknolojisi, uzaktan erişim yoluyla internet üzerindeki farklı ağlara bağlanmayı sağlıyor.

Özetle, bir VPN sitesine girip bu sitenin arama motoru kısmına ulaşmak istediğiniz internet sitesinin adresini yazdığınızda, bu adres bulunduğunuz ülkede yasaklı olsa dahi giriş yapabiliyorsunuz.

VPN en çok masaüstü bilgisayarlarda tercih ediliyor. Masaüstü bilgisayar kullanan her 100 kişiden 17’si VPN teknolojini kullanırken, akıllı telefonlarda bu oran yüzde 15, tablet bilgisayarlardaysa yüzde 7 civarında.

EN ÇOK EĞLENCE İÇERİKLERİ, SANSÜRLÜ HABERLER VE SOSYAL MEDYAYA ERİŞMEK İÇİN KULLANILIYOR

VPN kullanıcılarının yarısı daha çok eğlence içerikli sitelere girebilmek için bu teknolojiye başvurduklarını söylerken, yüzde 34’lük bir kesim sansürlü haber siteleri ve sosyal medya ağlarına giriş için VPN’i tercih ediyor.

Yüzde 31’lik kesim internette anonim gözükmek, yüzde 27 yasaklı içerik indirmek (torrent siteleri) ve yüzde 25’lik bir kitleyse arkadaş ve ailesiyle görüşebilmek için VPN sitelerini kullandığını söylüyor. İnternet trafiğini hükümetten saklamak için VPN kullananların oranıysa yüzde 18 civarında.

VPN kullanıcılarının yaklaşık üçte 2’sini erkekler oluşturuyor (yüzde 62). VPN’i yüzde 35’lik oranla en çok 16-24 yaş arası kullanırken, 25-35 yaş arası kullanıcıların oranıysa yüzde 33. VPN teknolojisine başvuranların yüzde 19’u da 35-44 yaş arasında.

Elde edilen verilere göre Türkiye, İtalya, Arjantin, Çin, Brezilya, Hollanda ve Yeni Zelanda gibi ülkelerin büyük çoğunlukla VPN’i kullanma sebebi eğlence içerikli sitelere erişebilmek. Kanada, Japonya, Almanya, İsveç ve Fransa gibi ülkelerdeki internet kullanıcılarının VPN tercihlerinde ilk sırayı sanal alemde anonim olarak gözükmek yer alıyor.

Rusya bu alanda ilginç bir istatistik çiziyor. Bu ülkede internet kullanıcıları VPN sitelerini en çok yasak içerik (torrent) indirmek için tıklıyor.

Netflix, BluTV ve Puhutv RTÜK denetimi altına girdi

medyabold
Devamını Oku »

CHP’li Umut Oran’dan erken seçim çağrısı

CHP eski Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran’dan da erken seçim çağrısı yaptı. Oran, erken seçimin oluşturacağı olası hasarın, iktidarın tükenmişliğinin verdiği hasardan küçük olacağını ileri sürdü.

BOLD – İyi Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan’ın ekonomideki kötü gidişatı gerekçe göstererek, “Kasım’da seçime hazırlanın” demesinin ardından bir erken seçim çıkışı da CHP kanadından geldi.

ACİLEN BİR İKTİDAR DEĞİŞİKLİĞİ GEREKLİ

Türkiye’de acilen bir iktidar değişikliği olması gerektiğine önce CHP üst yönetiminin inanması ve halkı da inandırması gerektiğini belirten Oran, “Türkiye’nin gerçek ihtiyacının tüm eksiklik ve olumsuzluklarından arındırılmış bir parlamenter sistem olduğu düşüncesini kitlelere mal etmek, en çok Cumhuriyet Halk Partisinin görevidir” dedi.

UZLAŞI İKTİDARIN ZULÜM DÜZENİN DEVAMI DEMEKTİR

Oran şunları dile getirdi: “Yapılması gereken en son şey ‘iktidar blokuyla uzlaşmak ve iktidarın zulüm düzeninin devam etmesi için’ sessiz kalmak olacaktır. Cumhuriyet çocuklarının beklemeye tahammülünün olmadığı herkes tarafından bilinmelidir.”

İKTİDAR GÖZÜNÜ BABACAN- DAVUTOĞLU OLUŞUMLARINA DİKMİŞ

Her gün yüzlerce iş yeri kapanırken iktidar blokunun bir gözünü Babacan/Gül ortaklığına, diğer gözünü de Davutoğlu’na diktiğini belirten Oran, “İktidarın, hiçbir ciddi konuda adım atacak halinin olmadığını gören iç ve dış güçler de Türkiye’yi sıkıştırmaya ve kendi çıkarları için Türkiye’nin geleceğini karartmaya odaklanmış durumdadır” ifadelerini kullandı.

ERKEN SEÇİM TÜRKİYE’YE BİR UMUT OLACAKTIR

Erken seçimin sorunlar yumağında boğulmak üzere olan Türk milletine bir umut olacağına işaret eden Oran, “AKP ve zihniyeti, mutlak suretle seçmenlerin karşısına çıkmalı ve güvenoyu almalıdır. İktidar bloğunun, kitlelerin gözünde, eğer hala küçük bir meşruiyeti varsa, sandıkta bir kez daha bunu ispatlamalıdır. Şayet herkesin gördüğü gibi geniş toplum kesimleri iktidar zihniyetinden desteğini çektiyse o durumda da sandık sonuçlarını kabul etmeli ve ülkeyi daha fazla germeden muhalefet rolüne kendilerini hazırlamalıdır” dedi.

Neden “Kasım’da seçime hazırlanın” dedi?

medyabold
Devamını Oku »

KHK’lı öğretmen Gökhan Açıkkollu’ya cop ile işkence

15 Temmuz sonrası Vatan Emniyet Müdürlüğünde gözaltında ölen KHK’lı öğretmen Gökhan Açıkkollu’ya yapılan işkenceleri anlatan eşi, dehşete düşüren bir bilgi paylaştı.

SEVİNÇ ÖZARSLAN

BOLD ÖZEL – KHK ile ihraç edildikten sonra gözaltına alınan ve 13 gün işkence yapıldıktan sonra kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden tarih öğretmeni Gökhan Açıkkollu’ya yapılanlar ölümünden 3. yıl sonra ortaya çıkmaya başladı.

Mümine Açıkkollu’un İçişleri Bakanlığına açtığı tazminat davası dosyasından aktardığına göre 42 yaşındaki öğretmene cop ile işkence yapıldı. İddiayı dile getiren Mümine Açıkkollu, “Eşimin doktor raporlarını tek tek inceledim. Doktorlara belki de ifade edebildikleriydi onlar. İfade edemediği neler var bilmiyorum ama dosyada avukatın yazdığı bir ifade dikkatimi çekti. Cop işkencesinden bahsediyor” dedi.

Açıkkollu ailesi 22 Ağustos 2017’de İçişleri Bakanlığına maddi ve manevi tazminat davası açtı. Bakanlık, 18 Aralık 2017’de, 13 sayfada gerekçeleri açıklanan tazminat davasının reddini istedi.
Bunun üzerine avukat 5 sayfalık bir savunma daha göndererek tazminat talebini yineledi. Ek savunmada geçen ifadeler şöyle:

İŞKENCELERİ ANLATMAK İSTİYORUM

Mümine Açıkkollu, “Eşimle aynı nezarethanede kalan bir aile psikoloğu vardı. Aradan 1-1,5 yıl geçtikten sonra o bey ilk mahkemesine çıkıyor. Ve o bey, mahkemede henüz kendisini savunmadan ‘Ben Gökhan Öğretmene yapılan işkenceleri anlatmak istiyorum’ diyerek eşime yapılanları söylüyor. Ama anlattıkları dosyada nasıl yer aldı bilmiyorum. Bu bilgileri aile terapistinin ailesinden öğrendim. Yani isim alabilmek için eşime her türlü işkenceyi yapmışlar” ifadelerini kullandı.

Gökhan Açıkkollu’nun ölümüyle ilgili Sulh Ceza Mahkemesinde devam eden ve şu anda gizlilik kararı bulunan, ölümünün soruşturulduğu dava ilerlemediğinden 16 Mart 2018’den beri tazminat davasına bekletme kararı verildi.

NE OLMUŞTU?

Gökhan Açıkkollu, evinden gözaltına alındığı andan itibaren kötü muameleyle karşılaştı. Komşularının anlatımına göre evindeyken şeker krizi geçirdi. Gözaltındayken şeker ilaçları ve insülin ilaçları uzun süre verilmedi. Gözaltında kaldığı 13 gün boyunca işkence gördü. Kafası duvarlara vuruldu, sert darbelerin etkisiyle kırılmaz camlı gözlüğü, kaburgaları kırıldı.

Sağlık kontrollerinde doktorlara sürekli darp edildiğini yüzlerce kez tekme ve tokat yediğini anlattı. Şeker ve panik atak rahatsızlığı olduğunu söyledi. Ama kimse dinlemedi. Eşi ilaçlarını ulaştırmak için günlerce uğraştı. Gözaltındayken iki kez şeker komasına girdi.

Her gün yapması gereken insülin iğneleri, Mümine Açıkkollu tarafından polislere teslim edilmiş olmasına rağmen, 100 iğneden sadece 4’ünün kullanıldığı eşyaları geri verildiğinde ortaya çıktı. Gökhan Öğretmen, işkence ve kötü muameleye 13 gün dayanabildi ve 5 Ağustos 2017’de İstanbul Emniyet Müdürlüğü C-3 Nezarethanesinde kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti.

Gökhan Açıkolulu’nun eşi Mümine Açıkkollu, eşinin öldüğü gece sorguya götürüldüğünü, işkence yapıldığını ve akşam saatlerinde iki polis tarafından kollarından sürüklenerek nezarethaneye geri getirildiğini, bu sırada göğsünü tuttuğunu ve göğsünün çok ağrıdığını o anlara şahitlik eden nezarethane arkadaşlarından dinleyerek aktarmıştı.

Terör örgütü üyesi olmakla suçlanan Gökhan Açıkkollu, 15 Temmuz’dan iki gün sonra KHK ile görevinden uzaklaştırıldı, 20 Şubat 2018’de ise pardon denilerek görevine iade edildi.

Gökhan Açıkkollu’nun ölüm anına ilişkin ilk kez yayınlanan görüntüler

medyabold
Devamını Oku »

‘Cezaevinde kalamaz’ raporuna rağmen Tahir öğretmeni 3 yıldır cezaevinde tutuyorlar

Öğretmen Tahir Çapkur, 2003 yılında çok ağır bir ağır pankreas ameliyatı oldu. Hemen ardından sindirim sisteminden rahatsızlandı. Cezaevinde kalamaz raporuna rağmen 3 senedir parmaklıkların ardında tutuluyor. Bu süreçte eşi de cezaevine girdi.

BOLD – Tahir Çapkur ve ailesinin yaşadıklarını Kronoshaber’den Selahattin Selvi, Taha Eren Çapkur’un gözünden yazdı… İşte yürekleri sızlatan hikaye:

Güney Amerika’nın batı kıyısındaki küçük bir ülkenin başkentinde bilgisayar mühendisliği okuyan 20 yaşındaki Taha Eren Çapkur, adları büyük hukuksuzluklarla anılan Tahir ve Figen Çapkur çiftinin en büyük çocuğu. Anne ve babanın mesleki kariyeri Taha Eren’le yaşıt…

AYNI KADERİ YAŞADILAR

Fakat, onlar da diğer yüz binler gibi KHK’lının kaderini yaşadı, 1 Ekim (2016) Kararnamesi ile görevlerinden ihraç edildiler. Baba Tahir Çapkur, 16 Ağustos 2016’da köyünde gözaltına alındı. 10 günlük hukuksuz göz altından sonra 26 Ağustos’ta tutuklanarak Adıyaman E Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi. Bir sene Adıyaman’da tutulduktan sonra ise Elazığ F tipi yüksek güvenlikli cezaevine nakledildi. Yaklaşık bir yıl üç ay mahkemeye çıkmayı bekledi. Ve gelen mahkeme kararı ona 12 sene ceza vererek hukuksuzluğuna hukuksuzluk ekledi.

Baba Tahir Çapkur 2003’te geçirdiği ağır pankreas ameliyatından sonra sindirim sisteminde büyük sıkıntılar çekiyordu. Kendisinin cezaevinde kalamaz raporu olduğu halde hala cezaevinde bir tür işkence görmeye devam ediyor. 2019 haziran ayında gelen Yargıtay kararı ile cezasının 8 seneye indirilmesi kararlaştırılsa da ağır ceza hakimi cezasını 8 sene 9 ayda bırakarak ceza çekmesine devam etmesini istedi. Şimdi, kaldığı her gün acı çekiyor, çünkü pankreasındaki durumdan dolayı cezaevinde sağlıklı beslenemiyor.

ŞARTLAR DAHA DA ZORLAŞTI

Ailenin Adıyaman’da ikamet etmesi, baba Tahir Çapkur’un ise Elazığ’da olması şartları daha da zorlaştırdı. Eskiden haftada bir gittikleri görüşe artık aydı bir kez bile gidemez oldular.

Anne Figen Çapkur ise eşi gibi ihraç edildikten sonra bir süre iş aradı. Çünkü evin bütün yükü üzerine kalmıştı. Maalesef Türkiye’deki hukuksuzluklar ona da izin vermedi. Figen öğretmeni KHK’lı diye hiçbir kurum çalıştırmadı.

Ailenin yaşadığı stresle Taha Eren’in kız kardeşinde nörolojik problemler görülmeye başladı. “Benim ise sınav dönemimdi” diyen Taha Eren yaşadıkları zor dönemi şöyle anlatıyor:

BAŞKALARINA ADANAN HAYATLAR

28 şubat 2018 de annemi sendika üyeliği suçundan (!) göz altına aldılar. Ben yurt dışında, babam cezaevinde annem ise nezarethanedeydi. Kardeşlerim ise ortada kalmıştı. Hayatlarını kendi çocuklarına değil de başkalarının çocuklarına adayan insanları bu duruma düşürmüşlerdi.

Kendisini gözaltına almaya gelen polisler gece saat 11 de kapımızı kırarak anneme şiddet uygulayarak kardeşlerimin gözü önünde gözaltına aldılar. Kendisinin darp raporu vardır. Gece 11.00’de kapımızı çalan polisler ikinci çalmada kapımızı kırarak annemi kapının arkasına sıkıştırmışlardı. O sırada duvar ile kapı arasında kalan annemin gözlük camı patlamış ve ardından üzerine bağırılarak gidilip ‘’telefon nerede! telefon nerede!’’ deyip olmayan telefonunu şiddet uygulayarak sormuşlardı. Ve en önemlisi bunları kardeşlerimin gözü önünde yapmışlardı. Bütün bu yaşananlara annem de dayanamadı. Cezaevinde şeker hastalığına yakalandı. Neredeyse her hafta hastaneye gitti. Ve 9 ay bu çileyi çektikten sonra 6 sene 3 ay verilerek tahliye edildi.

HALA ARIYORLAR

Annesinin de babasının da mesleklerini tutkuyla yaptıklarını, öğrencilerini çok sevdiklerini belirten Taha Eren Çapkur, şöyle devam ediyor: Her ikisinin de her kesimden öğrencileri beni, kardeşlerimi sürekli arar ve yapabilecekleri bir şeyin olup olmadığını her zaman sorarlar. Yaşadıkları öğretmenlik sürecinde kendi tebeşirlerine kadar ceplerinden ödemiş devletin ve milletin hakkını yememek için ellerinden geleni yapmışlardı. En vefalı öğrencileri yetiştirip devlete ve millete armağan etmişlerdi.

Neden “Kasım’da seçime hazırlanın” dedi?

medyabold
Devamını Oku »

Neden “Kasım’da seçime hazırlanın” dedi?

Devlet Bahçeli’nin “Yuvaya dönün” çağrısının hemen ardından İyi Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, “Kasımda seçime hazırlanın” dedi. Türkkan, seçim öngörüsünün ekonomideki kötü gidişattan kaynaklandığını dile getirdi.

BOLD – MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile evinde gerçekleşen sürpriz görüşmenin ardından İyi Parti’deki ülkücülere “Yuvaya dönün” çağrısında bulunmuştu. Bahçeli’nin bu çağrısı tartışılırken, İyi Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan ise sosyal medya hesabından dikkat çeken bir paylaşım yapmış ve, “Herkes soruyor ‘Neler oluyor’ diye… Kasımda seçime hazırlanın” ifadelerini kullanmıştı.

PARANIN DIŞINDA HAK, HUKUK VE ADALETE İHTİYAÇ VAR

Türkkan, öngörüsünün ekonominin kötüye gidişinden kaynaklandığını açıkladı. Türkkan, “Matematiksel kavramlarla ve Merkez Bankası sarmallarıyla uğraşıyorlar. Kanser olmuş bir hastaya mantar ilacı veriyorlar. Türkiye’nin ekonomik problemleri var ve bunun için faiz, döviz sarmalları değil, paranın dışında şeylere de ihtiyaç var. Hak, hukuk, adalet gibi…” dedi.

EKONOMİDEKİ KÖTÜ SARMALIN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN

Hükümet bu konularda da adım atması gerektiğini, ancak atmadığını ifade eden Türkkan, “Kötüye gidişin farkında olmasına karşın önlem almıyor. Ekonomideki kötü sonucun önüne geçmek için de Kasım ayında erken seçim olacağını öngörüyorum” şeklinde konuştu.

AKP İLE MHP AYRI PARALLELLİKTE KAN KAYBEDİYOR

Tükkan şunları dile getirdi: “AKP ile MHP de bunun sonucu olarak aynı paralellikte kan kaybetmekteler. Bu nedenle MHP lideri Bahçeli, İyi Partili delegelere yuvaya dönün çağrısında bulunuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Bahçeli’nin ortak bir çözüm olarak ‘erken seçimi’ gündeme getirebileceğini düşünüyorum.”

MHP’DEN KOPUŞLAR OLACAK

Türkkan Bahçeli’nin çağrıbsına da değinerek, “Ruhen zaten MHP’de olmadığımız için MHP’den ayrıldık. MHP’den çıktık. Kimsenin MHP’ye dönmeyeceğini Bahçeli de çok iyi biliyor. MHP’de kalan birçok yakın arkadaşımız da MHP’den ayrılmak için gün sayıyor” dedi.

ERKEN SEÇİMİ BAHÇELİ GÜNDEME GETİRECEK

Türkkan şunları dile getirdi: “Mutlu değiller. Hiç istemedikleri halde sürekli liderlerini övmek zorunda kalıyorlar. Göreceksiniz; önümüzdeki süreçte MHP’den kopuşlar olacak. MHP’nin AKP’yle kurduğu ittifak kan kaybediyor. Bahçeli MHP’yi güçlendirmeyi başaramayacak ve kaçınılmaz olarak erken seçimi gündeme getirecek. Bahçeli kaostadır ve İyi Parti asla fire vermeyecektir.”

İyi Parti Grup Başkanvekili Türkkan: “Kasım’da seçime hazırlanın”

medyabold
Devamını Oku »

‘Durağan’ ekonomiye devam!

Türkiye’nin kredi notunu durağan olarak teyit eden Standard and Poors, finansman sıkıntısı ve jeopolitik risklerin Türkiye’nin mali durumunu zayıflatma potansiyeli olan durumlar olduğuna dikkat çekerek, bunlarla ilgili not düşürebilecekleri uyarısında bulundu.

BOLD – Uluslararası derecelendirme kuruluşu Standard and Poors, Türkiye’nin kredi notunu “B+”, görünümünü “durağan” olarak teyit etti. Büyüme, enflasyon ve işsizlikle ilgili beklentilerini de açıkladı.

JEOPOLİTİK RİSKLERE DİKKAT ÇEKİLDİ

Standard and Poors, Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 0,5 daralmasını bekliyor. Dış refinansman risklerinin artmaya devam ettiği belirtilen raporda, bölgesel güvenlik riskleri, ABD ve AB ile ilişkilerin bozulma potansiyeli de dahil olmak üzere çeşitli jeopolitik risklerin sürdüğüne dikkat çekildi. Bu durumları Türkiye’nin mali durumunu zayıflatma potansiyeli olan bir durum olarak görmeleri halinde not düşürebilecekleri uyarısı yapıldı.

İŞSİZLİK VE ENFLASYON SÜRECEK UYARISI

Standard and Poors, Türkiye’de işsizlik oranının bu yıl yüzde 12,9 olmasını beklediklerini ifade ederek, işsizliğin gelecek yıl yüzde 11,8, 2021’de ise yüzde 10,8’e düşmesini beklediklerini dile getirdi. S-P’nin Türkiye için enflasyon beklentileri ise bu yıl için yüzde 15,2, gelecek yıl için yüzde 11, 2021 yılı için ise yüzde 9 olarak açıklandı.

2018’DE İKİ KEZ NOT DÜŞÜRMÜŞTÜ

S&P, geçen yıl Türkiye’nin yabancı para cinsinden kredi notunu iki kez düşürmüştü. Geçen yıl Mayıs ayında Türkiye’nin yabancı para cinsinden kredi notunu “BB”den “BB-“ye, yerli para cinsinden notunu “BB+”dan “BB”ye düşüren S&P, ağustos ayında ise yabancı para cinsinden kredi notunu ‘BB-‘den B+’ya düşürmüştü. Görünüm ‘durağan’ olarak teyit etmişti.

 

Damarına stent takıp Mümtazer Türköne’yi cezaevine gönderdiler

medyabold
Devamını Oku »

Her 4 inşaat işçisinden biri işsiz kaldı

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneğinin ‘Sektör Raporu’ inşaat sektöründeki acı gerçeği gözler önüne serdi. Konut satışlarının düştüğü sektörde işsizlik artıyor.

BOLD – Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) ‘Temmuz 2019 Sektör Raporu’nu yayımladı. Rapora göre mevcut inşaat işleri geçen yıl ile karşılaştırıldığında yüzde 25’e yakın bir daralma meydana geldi.

İSTİHDAM YÜZDE 25,2 AZALDI

Rapora göre inşaat sektöründe yavaşlama ve küçülme inşaat sektörü istihdamında da gerilemeye yol açtı. 2018 yılı Nisan ayında da inşaat sektöründe istihdam 2,16 milyon olarak gerçekleşti. İstihdam bu yıl ise yüzde 25,2 azalarak 1,61 milyon kişiye indi. İnşaat sektöründe istihdam, azalan işler ve bazı firmaların mali yapılarındaki sıkıntılar nedeniyle azalmaya devam ediyor.

ÜRETİM YÜZDE 20,1 GERİLEDİ

İnşaat malzemeleri sanayi üretimi 2019 yılının Mayıs ayında, 2018 yılının Mayıs ayına göre yüzde 14,2 düştü. Böylece yeni yılın ilk beş ayında da üretimde düşüş yaşandı. 2019 yılının ilk çeyreğinden sonra ikinci çeyrekte de inşaat malzemesi ortalama sanayi üretiminde gerileme sürdü. Yılın ilk beş aylık döneminde yüzde 20,1 gerileme ile yaklaşık beşte birlik bir üretim kaybı ortaya çıktı. Bu gerilemede iç pazardaki keskin daralma etkili olmaya devam ediyor.

İŞLER YARI YARIYA AZALDI

Üretimde en yüksek gerilemenin yaşandığı üç sektör yüzde 46,6 ile hazır beton sektörü, yüzde 46 ile fırınlanmış kilden inşaat malzemeleri ve yüzde 30,6 ile merkezi ısıtma radyatörleri oldu. İlk beş ayda 2 sektörde üretim gerilemesi yüzde 40’ın, 2 sektörde yüzde 30’un ve 6 sektörde ise yüzde 20’nin üzerinde gerçekleşti.

KONUT SATIŞLARI HIZLA DÜŞÜYOR

Rapora göre konut satışlarındaki gerileme Haziran ayında önemli ölçüde hızlandı. Haziran ayında toplam konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 48,6 düşerek 61 bin 355 oldu. Böylece 2019 yılının ilk yarısında konut satışları 2018 yılının ilk yarısına göre yüzde 23,5 gerileyerek 494 bin 128 adet oldu. Konut alımlarına yönelik teşvikler devam ediyor. Ancak satın alma gücündeki kalıcı zayıflama, ihtiyaç sahiplerinin konut talebini, konut fiyatlarındaki gerileme ise yatırım amaçlı konut talebini düşürüyor.

YENİ KONUTLAR DA SATILMIYOR

Türkiye genelinde ilk el konut satışları Haziran ayında yüzde 59,2 gerileyerek 23 bin 265 adet olarak gerçekleşti. Böylece 2019 yılının ilk yarısında yeni konut satışları yüzde 32,5 düşerek 298 bin 877’den 201 bin 803 adete geriledi. Yeni konut satışları konut stokunun eritilmesi ve yeni konut başlangıçları için önemli olmakla birlikte stokları eritme hızı düşük kalmaya devam ediyor.

 

Kaçırılan 4 kişinin gözaltı süresi uzatıldı

medyabold
Devamını Oku »

Sigaraya zam seriye bağlandı

Yerel seçimlerin ardından sigaraya ikinci kez zam geldi. En son 2 Temmuz’da gelen zammın ardından bugün de fiyat güncellemesi geldi. Sigara da 3 TL’ye kadar artış olacak.

BOLD – Akaryakıt, elektrik ve doğalgaz başta olmak üzere birçok alanda fiyat güncellemeleri gelmeye devam ediyor. Son yapılan fiyat ayarlamaları ile British American Tobacco ürünlerinde 3 liraya varan artışlar oldu. Zamlı fiyatlar yarından itibaren geçerli olacak.

YENİ FİYAT LİSTELERİ GÖNDERİLDİ

British American Tobacco Türkiye tarafından sigara satışı yapan büfe ve marketlere gönderilen yeni fiyat listesinde Kent, Rotmans, Viceroy, Pall Mall, Tekel, Samsun ve Maltepe sigara fiyatları 3 TL’ye kadar zam yapıldığı görüldü.

1 AY GEÇMEDEN YENİ ZAM GELDİ

Sigara fiyatlarına ise en son 2 Temmuz’da Gelir İdaresi, sigarada ÖTV miktarına artış yapması ile zam gelmişti. Yapılan ÖTV ve KDV değişikliklerinin sonucunda sigarada vergi 54 kuruş artırılmıştı.

İŞTE YENİ SİGARA FİYATLARI

Kent Prg. (Blue, Grey, White): 15 TL
Kent D-Range (Blue, Grey, Switch): 15 TL
Kent D-Long (Blue, Grey): 15 TL
Kent Switch: 16 TL
Kent Nano: 18 TL
Rotmans: 14 TL
Viceroy: 14,5 TL
Pall Mall: 14,5 TL
Tekel 2000: 14 TL
Tekel 2001: 14 TL
Samsun: 14 TL
Samsun 216: 14 TL
Maltepe: 14 TL

 

Kulüpler 410 milyon dolara indi, kur maksimum 5,80 olarak belirlendi

medyabold
Devamını Oku »

Bu hafta altın kazandırdı, borsa ve döviz kaybettirdi

Haftalık bazda altın yüzde 0.19 değer kazanırken, Borsa İstanbul yüzde 3.07, euro/TL yüzde 1.57, dolar/TL ise yüzde 1.22 değer kaybetti.

BOLD – Kapalıçarşı’da işlem gören 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı bu hafta yüzde 0.19 artışla 258,20 lira, Cumhuriyet altınının satış fiyatı da yüzde 0.17 kazançla 1.721,00 lira oldu. Geçen hafta 420 lira olan çeyrek altının satış fiyatı değişmedi.

BIST 100 endeksi en yüksek 103.552,70, en düşük 99.629,79 puanı gördükten sonra haftayı önceki hafta kapanışına göre yüzde 3.07 azalışla 99.679,44 puandan tamamladı.

Bu hafta euro yüzde 1.57 azalarak 6.1910 liraya, dolar ise yüzde 1.22 değer kaybederek 5.5790 liraya geriledi.

Yatırım fonları yüzde 0.12 değer kazanırken, bireysel emeklilik fonları yüzde 0.35 değer kaybetti. Kategorilerine göre bakıldığında ise yatırım fonları içinde en fazla kazandıran yüzde 0.38 ile para piyasası fonları oldu.

medyabold
Devamını Oku »

2 Ağustos 2019 Cuma

Türkiye otomotiv sektörü 15 yıl geriye gitti

Temmuz ayında Türkiye’de satışı yapılan otomobil ve hafif ticari araç sayısı yüzde 66 azalarak 17.927 ile tarihi düşük seviyeye geriledi.

BOLD – Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD), temmuz ayına ilişkin Türkiye otomotiv pazarı verilerini açıkladı. Buna göre, otomobil ve hafif ticari araç pazarı temmuzda 17 bin 927 adet oldu. 52.734 adet olan 2018 yılı Temmuz ayı otomobil ve hafif ticari araç pazar toplamına göre satışlar yüzde 66 azaldı.

1987 yılında kurulan ODD’nin internet sayfasındaki veriler, en son Ocak 2005 dönemindeki satış rakamlarını yansıtıyor. Söz konusu dönemde 21 bin 320 adet otomobil ve hafif ticari araç satışı yapıldığı görülüyor.

HİÇ BU KADAR DÜŞMEDİ

O zamandan bugüne kadar olan bütün veriler incelendiğinde, yıl sonu kampanyaları kapsamında yapılan çeşitli indirimlerle talebin öne çekildiği ve 14 bin 373 olarak gerçekleşen Ocak 2019 dönemi hariç başka hiçbir ayda bu denli düşmediği göze çarpıyor.

Tayyip Erdoğan’ın fetvacısı Hayrettin Karaman AKP’deki rüşvet çarkını yazdı

medyabold
Devamını Oku »

Erdoğan’ın fetvacısı Hayrettin Karaman’dan AKP’deki rüşvet çarkını yazdı

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘fetvacısı’ Hayrettin Karaman, AKP’li belediyelerdeki rüşveti anlatan bir mektup yayınladı: “Rüşvet vermeden iş yapılamıyor. Bu büyük bir bela…”

BOLD Karaman’ın Yeni Şafak’taki köşesinde yer verdiği mektupta müteahhitlik işi yapmak istediğini söyleyen bir kişi, devletten ihale alıp nasıl rüşvetle iş döndürüldüğünü anlattı ve rüşvet vermeden iş yapılamadığından söz etti.

Hayrettin Karaman da okuyucusuna verdiği yanıtta, can ve mal söz konusu olduğunda rüşvetin veren için değil ancak alan için haram olduğunu ifade etti. Karaman yazısının sonunda, “Alanın ve -zaruret dışında- verenin lanetlendiği bir fiil ülkemizde yaygınlaşmış ve bunsuz iş yapılamaz hale gelmiş ise bu büyük bir belâdır, pisliktir, bunun içinde yaşayarak İslam’ın emrettiği güzel ahlak ile dünyaya örmek olmak mümkün değildir” dedi.

RÜŞVET VERMEDEN MÜTAHİTLİK YAPMAK İMKANSIZ

Hayrettin Karaman’ın yazısı şöyle:

“Dürüst bir vatandaşın rüşvet yüzünden düştüğü darlığı dile getirdiği mektubu ile cevabımı paylaşıyorum:

“İşin içinden çıkamadığım için size ve birçok yere aynı soruyu sorarak doğru olanı öğrenmeye çalışıyorum. Gerçekten benim için çok önemli bir konu çünkü bütün hayatımı etkileyecek.

Türkiye’de müteahhitlik yapmak istiyorum ve bunun için araştırmalarda bulunuyorum nitekim çevremde de bu işi yapan birçok kişi var. Ancak, İslami şartlara uygun olmayan şeyler duyuyorum ve bunun için size sormak istedim. Müteahhitlikte ihale usulü devlet işleri yapmak istiyorum.

Devlet ihalelerine girip iş alıp bu şekilde bir düzen kurmak istiyorum. Alınan ihalelere kontrol mühendisleri atanıyor devlet tarafından yani devlet memurları. Bu kişiler yaptığınız işi kontrol eder ve size ihaleyi almış olduğunuz miktarı ödenmesi için gerekli evrakları imzalar ve siz de bunun karşılığında devletten paranızı alırsınız. Prosedür bu şekilde ilerliyor.

Ülkemizin son yıllarda girmiş olduğu sıkıntılardan dolayı her sektörde olduğu gibi bu sektörde de sıkıntılar çıkmaya başladı. Şöyle ki; eskiden kazanılan paralar kazanılmıyormuş. Her şeyin pahalı olmasından dolayı müteahhitler ekstra aldıkları ihalelerde iş çıkartıyorlarmış bunları kontrol mühendisine iletiyorlarmış o da uygun görürse bu işi de onların aldığı işe dahil edebiliyorlarmış.

Sorum şu birçok kişi yukarıda belirttiğim gibi para kazanabilmek için ekstra iş çıkartıyorlar (Bu anormal bir şey değilmiş, çünkü var olan bir şeyi tekrar yapmıyorlar ihalede olmayan ve eskimiş birçok şeyi yeniliyorlar) kontrol mühendislerine soruyorlar kontrol mühendisi de onaylayıp bir miktar para istiyormuş bu istediği para haram mıdır?

İhale sahibi müteahhit rüşvet mi vermiş oluyor? Bunu sorduğumda bana bütün işleri yani okulları kamu binalarını devlet binalarını geziyor ve bunlar için uğraşıyor deniliyor bunun için de emeğinin karşılığında ona hediye olarak veriyoruz diyorlar. Ama şöyle bir şey de var aldıkları hak edilmeyen daha doğrusu yapmadıkları şeylerin parasını almıyorlar işi yapıyorlar ekstra para kazanmak için belirttiğim şekilde yeni işler çıkartıyorlar ve kontrol mühendisi bunu uygun gördüğünde de ihale sahibi ona hediye veriyor.

Ancak, bu kişi devlet memuru ve devletten yaptığı iş için Milletin vergisiyle zaten maaşını alıyor. Ben bu işe girmek içinde son 2 yıldır çabalıyorum öğreniyorum daha yeni yeni işin içine girince bu tür şeyleri öğrendim kaldı ki ben hayatı boyunca banka kredisini bırakın taksitle bile bir şey alan biri değilim. Bu konuda da Allah’a karşı gelmekten korktuğum ve bilgim olmadığı için size sormak istedim. Benim anlamadığım nokta da şurası.

Ben bu işi yapmak istiyorum ama Türkiye’de bu işi bunun dışında yapmak imkansız diyor herkes. Elbet bir yerlere para vereceksin diyorlar yoksa iş yaptırtmıyorlar diyorlar. Ben bu koşulda ne yapmalıyım? Bu iş haram mıdır? Ayrıca bu paraları verenler nasıl temizlenecektir? Hangi koşullarda verilen para uygundur bu kişilere? Değerli vaktiniz için teşekkür ederim!”

CEVAP: PİSLİK VE BELADIR

Soruda açıklandığına göre müteahhitler, devletten ihale yoluyla iş alıyorlar, işi alırken bundan para kazanamayacaklarını biliyorlar, hedefleri ise kontrol mühendisine rüşvet vererek ekstra işler almak, bunları ihaleye dahil etmek ve bundan para kazanmak. Kontrol mühendisine, ekstra işi kabul ettirmek ve ihaleye dahil etmek için rapor versin diye bir menfaat sağlamak rüşvettir.

Gerekli değil ise zaten müteahhit de devletten haksız gelir elde etmek için bu yola gitmemelidir.

FETVAYA GÖRE HARAMDIR

Türkiye’de rüşvetin yayıldığı, devletten iş almak ve para kazanmak için mutlaka birilerine rüşvet vermek gerektiği, verilmezse iş yapmanın mümkün olmadığı vakıası -doğru ise- bu, Allah’tan korkan ve hesap verme sorumluluğu taşıyan kişilere, iş almak maksadıyla rüşvet vermek için mazeret teşkil etmez. “Bir insan canını, malını, namusunu, kendine ait olmuş hakkı korumak ve almak için başka çaresi kalmadığında rüşvet verir; bu verene, zaruret sebebiyle caiz, alana haramdır” şeklindeki fetva (İbn Nüceym, Risâle fi’r-rüşve, Mecmuâ, s. 112, 115.) ortada böyle bir zaruret yok iken iş yapıp para kazanmak için rüşvet vermeyi caiz kılmaz, fetvanın zaruret dışındaki işlerle alakası yoktur.

Bir örnek verelim:

Bir kimse namuslu, dürüst ithalat ve ihracat yapıyor, gümrüğe gelen malını alacak veya dışarı çıkaracak, hiçbir eksiği, hatası, sakatlığı yok, lakin gümrükçü rüşvet istiyor, vermezse sahte raporla veya başka yollardan malın çıkmasını veya gümrükten çekilmesini engelleyeceğini veya çok büyük cezalara, mahrumiyetlere sebep olacağını söylüyor, bunu başkalarına yaptığı, bu kişiye de yapabileceği biliniyor; bu durumda tacir, üst makamlara şikayet ederek problemi çözemez, malını alamaz veya ihraç edemez, büyük zararlara uğrarsa –malını korumak da zaruret sayıldığı için- rüşvet verir demişlerdir; işte bu rüşvet de alana haramdır.

HUKUKA BAŞVURMAYIN NASİHAT EDİN UYARISI

İhale almak elde edilmiş bir malı veya hakkı korumak değildir ve bu manada zaruret sayılmaz. Ekstra almadığında zarar edecek olması da zaruret sayılmaz; çünkü bu kişi zarar edeceğini baştan biliyor, meşru olmayan bir yoldan zararını karşılamayı da yine baştan göze almış bulunuyor.

Namuslu insanlar bu rüşvet zulmü ve belasının ortadan kalkması için gerektiğinde takip ve tespit etmek, bilindiğinde güvenilir mercilere şikayet etmek, insanlara nasihat etmek gibi yollarla mücadele etmelidirler.

Alanın ve -zaruret dışında- verenin lanetlendiği bir fiil ülkemizde yaygınlaşmış ve bunsuz iş yapılamaz hale gelmiş ise bu büyük bir belâdır, pisliktir, bunun içinde yaşayarak İslam’ın emrettiği güzel ahlak ile dünyaya örmek olmak mümkün değildir. Rüşvet ile topyekun mücadele şarttır; hem devlet gerekeni yapacak, hem de halk bu mücadeleye katılacaktır.”

Akif Beki’den Hayrettin Karaman’ın seçim fetvalarına tepki

medyabold
Devamını Oku »

Trabzonspor 15 milyon euro’ya Yusuf Yazıcı’yı Lille vermiyor

Trabzonspor’un yıldız oyuncusu Yusuf Yazıcı için Fransa’nın Lille takımı 15 milyon euro’da ısrarcı. Başkan Ahmet Ağaoğlu bu fiyata yıldız oyuncuyu vermeyeceklerini söyledi.

BOLD – Trabzonspor Kulübü Başkanı Ahmet Ağaoğlu, Yusuf Yazıcı için Lille’den gelen teklifi açıkladı ve forvet konusuna değindi. Yıldız oyuncuyu 15 milyon euro’ya vermeyeceklerini açıkladı. İtalya’nın Lazio takımının da listesinde bululanan Yusuf Yazıcı için Fransa’nın Lille takımı 15 milyon euro konusunda ısrarcı davranıyor. Trabzonspor başkanı Ahmet Ağaoğlu, açıklamasında, “Lille’in Yusuf Yazıcı ilgisi devam ediyor. Görüşmeler devam ediyor. Lille ilk teklifi üzerinde ısrarcı. Biz de aynı şekilde ısrarcıyız. Onların teklifi 15 milyon euro ama bu rakama Yusuf’u vermeyiz.” dedi.

YARIN BİR FORVETİN İSMİ AÇIKLANACAK

Trabzonspor golcü oyuncu sorununu da çözüyor. Başkan Ağaoğlu konuyla ilgili açıklamada bulunarak “Cumartesi günü bir forvetimizi açıklarız diye düşünüyorum. İkinci bir forvet de gelebilir. Gelecek forvetin adı hiçbir şekilde telaffuz edilmedi.” sözlerini kullandı.

medyabold
Devamını Oku »

Meclis Başkanından skandal açıklama: Vatandaş milletvekilinin halinden anlamıyor!

Milletvekili maaşının ne kadar olduğunu dahi bilmeyen Meclis Başkanı Mustafa Şentop, vekillerin geçim sıkıntısı yaşadıklarını savundu. Harcaması az olan vatandaşın vekilin durumunu anlamadığını söyledi.

BOLD – Türkiye’de milyonlarca aile asgari ücretle geçinmek zorunda iken TBMM Başkanı Mustafa Şentop bir kez daha milletvekili maaşlarını gündeme getirdi. Toplu taşıma kullanan vekiller bulunduğunu ifade etti.

ARABASI OLMAYAN VEKİLLER VAR

Habertürk televizyonunda Kübra Par’ın sunduğu Açık ve Net programına konuk olan Şentop, bazı milletvekillerinin arabası dahi olmadığını söyledi. “Neden yok tam bilemiyorum. Durumları mı yok, ehliyetleri mi yok ama toplu taşıma kullanan vekiller var” diye konuştu. Meclis başkanı ayrıca milletvekillerinin maaş artışlarına rağmen geçinemediğini çünkü giderlerinin de arttığını ileri sürdü.

MİLLETVEKİLİ MAAŞININ KAÇ LİRA OLDUĞUNU BİLMİYOR

Sunucu Par’ın vekil maaşlarını hatırlatarak “Milletvekili maaşı 22 bin 200 lira. Yine de yetersiz mi buluyorsunuz” sorusu karşısında “Yok, yetersiz demiyorum” diyerek bir süre duraklayan Şentop, “Bir saniye ben de bir bakayım” diyerek cep telefonundan maaşları öğrenmeye çalıştı. Şentop’un böylece milletvekili maaşlarını da bilmediği ortaya çıkmış oldu.

VATANDAŞ VAH VAH DİYEREK TEPKİ GÖSTERDİ

Şentop’un toplu taşımayla ilgili sözleri sosyal medyada gündem oldu. Yapılan yorumlar arasında “Vah vah…” şeklinde tepkiler de yer aldı. Vatandaşlar asgari ücret ve altında paralara geçinen milyonlarca vatandaşı hatırlatarak, “Allah’tan korkun, gözünüz doysun” yorumu yaptı.

MİLLETVEKİLİ NE KADAR MAAŞ ALIYOR

TBMM Başkanı ve milletvekilleri maaşları da 2019’un ilk çeyreğinde zamlandı. Ocak ve Mart ayına kadar olan süreçte resmi kararlara göre milletvekillerine 66 bin 600 TL net maaş ödemesi yapıldı. 2019 yılında milletvekili maaşı 22 bin 200 TL olarak güncellendi.

EMEKLİ VEKİLLER NE KADAR MAAŞ ALIYOR

Emekli milletvekilinin maaşı, Cumhurbaşkanının emekli aylığının yüzde 45’ine tekabül etmektedir. Yani emekli milletvekili maaşı 13 bin 410 TL’dir. Bu durumda emekli olmuş halen milletvekilliği devam eden bir vekil 35 bin 610 TL maaş almaktadır.

AKP’den Ali Babacan tahmini: Ya yüzde 20 ya da yüzde 2 alır

medyabold
Devamını Oku »

Hindistan’da bir çocuğun ağzından 526 tane diş çıkarıldı

Hindistan’ın Cennai şehrinde 7 yaşındaki çocuğun ağzından boyutları 1 milimetre ile 15 milimetre arasında değişen tam 526 adet diş çıkarıldı.

BOLD – Ravindranath isimli çocuk çenesindeki şişlik nedeniyle ve ebeveynlerinin çocuğun ağız kanseri olmasından endişelenmesiyle Chennai şehrindeki Saveetha Diş Üniversitesine götürüldü.

Doktorlar sonrasında çocuğun çenesinde ameliyatla alınması gereken, yaklaşık 200 gram ağırlığında büyük bir sertlik tespit etti..

Bu sert yapı kesilerek açıldığında daha önce görülmemiş, boyutları 1 mm’den 15 mm’e kadar değişen 526 adet diş benzeri parça bulundu. Doktorlara göre her biri diş minesiyle kaplıydı ve kök yapısına sahipti.

İSTİRİDYENİN İNCİLERİ GİBİ

Hastanedeki patologlar keşfin “istiridyedeki incileri anımsattığını söyledi.

Saveetha Diş Üniversitesinden Prof. Dr. Senthilnathan, “Genel anestezi uyguladıktan sonra çeneyi açtık ve içeride çanta/çuval gördük. Yaklaşık 200 gram ağırlığındaki çuval dikkatle çıkarıldı ve daha sonra içinde küçük, orta, büyük 526 diş olduğu fark edildi” dedi.

AMELİYAT ÜCRETSİZ GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Geçirdiği son operasyonun ardından çocuğa diş gelişimiyle ilgili iyi huylu bir tümör olan “karışık odontoma” teşhisi kondu. Çocuk diğer 21 normal dişini koruyabildi ve ameliyatı ücretsiz gerçekleştirildi.

Durumun nedeni henüz bilinmese de üniversitede Prof. Dr. Pratibha Ramani genetiğin nedenlerden biri olabileceğini söyledi.

 

Sınırda köylülere helikopterden ateş açıldı: Bir çocuk öldü

medyabold
Devamını Oku »

Avrupa Ligi’nde skandal; hakem başından yaralandı, maç 35 dakika durdu

UEFA Avrupa Ligi’nde Honved ile Craiova maçında olaylar çıktı. Hakem yaralandı, maç 35 dakika durdu. Penaltı atışlarında turu Romanya ekibi geçse de olaylar faturası ağır olacak.

BOLD – UEFA Avrupa Ligi 2. Eleme Turu rövanş mücadelesinde Romanya’da Ion Oblemenco Stadyumu’nda Macaristan ekibi Honved ile Romanya ekibi Universitatea Craiova karşı karşıya geldi. 0-0 biten iki 90 dakikanın ardından eşleşme uzatma bölümlerine taşınırken müsabakanın 120. dakikasına girildiği sırada bir skandal yaşandı.

İki takım oyuncularının tartışması sırasında tribünler bir anda alevlendi ve holiganlar sahaya meşale, sis bombası ve pek çok yabancı madde yağdırdı. Kale arkasında yaşanan tartışmayı izleyen Kuzey İrlandalı hakem Arnold Hunter’ın başına yabancı madde yağmuru esnasında çakmak isabet etti. Hunter bir anda yerde kalırken oyun durdu ve sahaya ambulans girdi.

DÖRDÜNCÜ HAKEM MAÇI BİTİRDİ

Oyun yaklaşık 35 dakika dururken hakemler, İngiliz basınında yer alan ifadelere göre, isteksizdi ancak maçı yarıda bırakmadılar. Soyunma odasına çekilen hakemler tribünlerin uzun uğraşlar sonunda yatışmasının ardından penaltılar öncesi kalan bir dakikayı dördüncü hakem Jamie Robert Robinson yönetti ve penaltı atışlarına gidildi.

Penaltı atışlarında kazanan 3-1’le ev sahibi Universitatea Craiova oldu. Honved maçtan sonra bir açıklama yayınlayarak yaşananların kabul edilemez olduğunu ifade etti. Gülen taraf şimdilik Universitatea Craiova oldu ancak UEFA’nın holiganların yaşattıkları ile ilgili değerlendirmesi, Rumen ekibinin canını sıkabilir.

medyabold
Devamını Oku »

Kaz Dağları için çağrı: “Evde oturarak televizyon izleyerek direnmek olmaz”

Kaz Dağları’nda siyanürlü altın arama faaliyeti ve ağaç kıyımına karşı çıkan halkın başlattığı Su Nöbeti sürüyor. Halk, şimdiden 200 bin ağacın katledildiği madene karşı ‘mücadeleye devam’ diyor.

BOLD – Kaz Dağları eteklerinde bulunan Kirazlı köyü civarında siyanürle altın arama faaliyetinde bulunmak üzere maden inşasına başlayan Kanadalı Alamos Gold’un Türkiye’deki iş ortağı Doğu Biga Madencilik, çalışmalarına hız verdi.

Kaz Dağları’nda bugüne kadar 200 bine yakın ağaç, şirket tarafından kesilirken Çanakkale Kirazlı köyündeki Balaban mevkisinde vatandaşlar da nöbet tutmaya başladı. Şehrin tek içme suyu kaynağı olan Atikhisar Barajı’nın su toplama havzasının üzerine maden açılmasını istemeyen vatandaşlar, Kaz Dağları’ndaki doğa katliamına tepki gösteriyor.

Ege Üniversitesi öğrencisi Ecem Kaplan da herkesin doğaya sahip çıkması gerektiğini vurguladı. “Evde oturarak, ayaklarını uzatıp televizyon izleyerek direnmek olmaz” diye konuştu.

İDA Dayanışma Derneği Başkanı Ekrem Akgül, her yerin bilinçsizce kazıldığını ve dağda sayısız patlatmanın yaşandığını vurguladı. “Bizler sonuna kadar burada olmaya, mücadele etmeye devam edeceğiz. Tüm halkımızı da doğasına sahip çıkmaya, yanımıza bekliyoruz” dedi.

Akçakoyun köyü sakini İlhan Genç ise şunları dile getirdi:

“Biz doğayla, hayvanlarla, çileğimizle, tütünümüzle, tarımımızla iç içe yaşamak istiyoruz. Ben buradan tüm Kaz Dağları halkları adına konuşuyorum. Doğa adına konuşuyorum, biz madenleri ne Kirazlı’da ne de Çanakkale’nin herhangi bir yerinde istemiyoruz. Kaz Dağları için direnirsek ancak kazanırız. Herkesi direnişe davet ediyorum.”

Gökhan Açıkkollu’nun ölüm anına ilişkin ilk kez yayınlanan görüntüler

 

 

medyabold
Devamını Oku »

Premier Lig, VAR’ı kendi kurallarına göre uygulayacak

Bu sezon VAR sistemine geçecek olan Premier Lig, bazı kuralları da kendi sistemine göre belirleyecek. 9 Ağustos’ta başlayacak olan ligde en önemli problem olarak maçın çok fazla uzaması görülüyor.

BOLD – Avrupa’da önemli liglerin hemen hepsinde kullanılan VAR sistemi bu sezon İngiltere Premier Lig’de de devreye girecek. 9 Ağustos’ta başlayacak olan İngiltere Premier Lig’de VAR resmi olarak kullanılmaya başlayacak. Ancak İngilizler, diğer liglerin aksine VAR protokolünü esneterek kendi kurallarını da uygulamaya koyacak.

HAKEMLER POZİSYONLARI 3 TEKRAR İZLEYECEK

Bu farklılıklardan en önemlisi hakemlerin VAR ekranında geçirdiği süreyle ilgili. Zaman zaman Süper Lig’de kullanılım süresi eleştirilen VAR için ekrana gelen hakemler pozisyonları sadece 3 tekrar izleyebilecek. Bu kural ile maçın çok uzun sürelerle durmasını engellemek amaçlanıyor. Lig yetkilileri VAR’ın maçların 10 dakikaya yakın uzatma süresine neden olmasını istemiyor.

 

AYNI POZİSYON 4,5 DAKİKADA 29 KERE İZLENDİ

Kurala göre VAR hakemi pozisyonu gerçek hızda 3 kere izleyecek. Hakem gerek görürse pozisyona ağır çekimde de bakabilecek. Buradaki sınır da 3. Bu kararda Kadınlar Dünya Şampiyonası’nda bir hakemin 4,5 dakika boyunca 29 kere aynı pozisyonu izlemesi gibi örnekler etkili oldu.

Premier Lig yetkililerinin ulaştığı verilere göre bir hakemin saha kenarındaki ekrana gittiği her pozisyon ortalama 90 saniye maçın durmasına neden oluyor. İngilizler burada VAR uygulamaları ile oyunun doğal hızının teknolojiye yenik düşmemesi amaçlanıyor.

VAR İPTAL EDERSE HAKEMİN İZLEMESİNE GEREK YOK

Uygulamadaki bir başka farklılık da baş hakem ve VAR hakem ilişkisinde mevcut. Hakemler sadece sahada görmedikleri pozisyonlar için VAR ekranında olayı izleyebilecek. Eğer hakem penaltı verirse ve VAR bunu iptal ederse hakem kulaklıktan gelen kararı kabul edecek ve ekrandan pozisyonu izlemeyecek.

Şu anki VAR protokolünde hakemler pozisyonları istediği kadar izleyebiliyor. Ayrıca hakemler oyun içerisinde görüp verdiği bir karar sonrasında da VAR’a gidip bakabiliyor. Yine diğer liglerde VAR hakemi bir pozisyonu iptal ederse, orta hakem kararı yeniden incelemek için ekrandan tekrara bakabiliyor.

medyabold
Devamını Oku »

Sisi’nin Mısır’ında 3 bin kişiye idam cezası

İnsan hakları örgütlerinin açıkladığı rakamlara göre, Sisi yönetimi altında bugüne kadar yaklaşık 3 bin kişiye idam cezası verildi. Bunlardan 179’u infaz edildi.

BOLD Mısır’da 2014’te askeri darbeyle yönetimi ele geçiren Abdulfettah el Sisi yönetiminin hukuksuz uygulamaları ve idam cezaları artıyor.

Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki insan hakları ihlallerini inceleyen İnsan Hakları Bilgilendirmesi için Arap Ağı’nın istatistiklerine göre, askeri yönetim altındaki ülkede son 5 yılda 3 bin kişi idam cezasına çarptırıldı. Çoğunluğu ihvan üyesi olan idam mahkumlarından 179’u infaz edildi.

Diğer yandan birçok sanık yakını ve avukat, cezaevlerinde işkence vakalarının da yükseldiğini öne sürdü. Ayrıca, 2015’ten bu yana en az 33 sivil askeri mahkemelerce idam edildi.

‘Gökhan Açıkkollu’ özel belgeseli ölüm yıldönümü 5 Ağustos Pazartesi BOLD’da

 

 

medyabold
Devamını Oku »

18 bin Suriyeli mülteci bayram için ülkelerine geçti

Türkiye’den Suriye’ye açılan sınır kapılarında bayram yoğunluğu yaşanıyor. 18 bin Suriyeli Kurban Bayramı için ülkelerine döndü. Çıkışlar 9 Ağustos’a kadar devam edecek.

BOLD Yaklaşan Kurban Bayramı, Türkiye’nin Suriye sınırını hareketlendirdi. Bayramı ülkelerinde geçirmek isteyen 18 bin Suriyeli Cilvegözü ve Öncüpınar sınır kapılarından çıkış yaptı. Sınır kapılarında yoğunluk devam ediyor.

5 AYRI NOKTADA KONTROL

Gece saatlerinden itibaren sıraya giren Suriyelilerden geçiş için geçici koruma kimlik belgesi veya  pasaportları ve randevu belgesi isteniyor. 5 ayrı noktada evrak kontrolüne tabi tutulan Suriyeli göçmenler, işlemlerin ardından gümrük görevlilerinin nezaretinde tahsis edilen otobüslerle ülkelerine gidiyor.

22 Temmuz günü başlayan çıkışlar 9 Ağustos gününe kadar devam edecek.

Fahrettin Altun’un eşinden 4 maaş savunması: “Devlet hizmetine talip olmak büyük fedakârlık”

medyabold
Devamını Oku »

Sınırda köylülere helikopterden ateş açıldı: Bir çocuk öldü

Hakkari sınırında kaçakçılık yapan köylülerin üzerine helikopterden ateş açıldığı öne sürüldü. Olayda 14 yaşındaki Vedat Ekinci yaşamını yitirdi, bir köylü de yaralandı.

BOLD – Hakkari’nin Derecik ilçesine bağlı Çemekurk köyünde yaşayıp, kaçak yollardan sınır ticareti yaparak geçimlerini sağlayan köylülerin üzerine dönüş yolunda TSK’ya ait helikopterden ateş açıldığı bildirildi. Sıkılan mermiler nedeniyle 14 yaşındaki Vedat Ekinci olay yerinde hayatı kaybetti. Grupta yer alan köylülerden biri ise ağır yaralandı.

Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre, olay saat 15.00 sıralarında yaşandı. Olayı haber alan diğer köylüler sınır hattına gitti. Bölgeye ulaşan köylüler, Vedat Ekinci’nin cansız bedeni ile karşılaştı. Ekinci’nin sinir krizi geçiren yakınları olay yerine gelen askerlere tepki gösterdi.

Yaşamını yitiren Ekinci’nin cansız bedeni, otopsi için Hakkari Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.

medyabold
Devamını Oku »