18 Eylül 2021 Cumartesi

Erdoğan kalabalıklara hasret: Boş miting alanları anketleri doğruluyor

Mart ayı ve öncesinde partisinin kongrelerinde büyük kalabalıklara hitap eden AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, son haftalarda bazı illerde yaptığı mitinglerde alanlarını dolduramadı. Boş miting alanları son anketlerde oyları erimeye devam AKP’nin durumunu doğruluyor. 

BOLD – AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın mitinglerinde artık eski kalabalıklar yok. AKP’li belediyelerden getirilen belediye işçileri ve civar yerleşim merkezlerinden taşınan AKP üyeleriyle bile miting alanları doldurulamıyor.

MİTİNG ALANI YİNE BOŞ KALDI

Erdoğan’ın Mersin’de dün katıldığı toplu açılış töreninde miting alanının belli bölümlerinin dolmadığı görüldü. AKP’li Akdeniz Belediyesi’nin temizlik işçilerinin iş kıyafetleri ile birlikte alanda olduğu dikkat çekerken, CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen ise Silifke Belediyesi araçlarıyla miting alanına yapılan taşımalara dikkat çekerek, “Mersin’de miting alanını doldurmaya devletin araçları yetmedi. Ford ve Volkswagen fabrikası gelse dahi yetmez artık size. Gidiyorsunuz” dedi.

KAHRAMANMARAŞ’TA DA MEYDAN BOŞ KALDI

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta AKP’nin en çok oy aldığı illerin başında gelen Kahramanmaraş’ta yaptığı mitingde de meydanı dolduramadı. Erdoğan’ın son seçimde yüzde 58 oy aldığı şehirde yapılan mitingine katılım oldukça azdı. CHP Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç da sosyal medya hesabından paylaştığı fotoğraflarda katılımın yoğun olmamasıyla ilgili, “Tayyip Erdoğan’ın Kahramanmaraş mitinginin gerçek fotoğrafları bunlar. Televizyonların kamera oyunlarıyla kalabalık gösteremeye çalıştığına aldanmayın. Gerçek bu” ifadelerine yer verdi.

 

Tenkil Müzesi Buluşması canlı yayını başladı

Erdoğan kalabalıklara hasret: Boş miting alanları anketleri doğruluyor yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Tenkil Müzesi Buluşması canlı yayını başladı

Tenkil Süreci, Türkiye’nin üzerine adeta bir karabulut gibi çöktü. Hukuksuzluklara her geçen gün bir yenisi daha ekleniyor. Tenkil Müzesi Derneği zulmü duyurmak için çıktığı yolda Metin Yıkar moderatörlüğünde Tenkil Müzesi Tanıtım ve Destek Buluşması yapıyor. Buluşma Youtube üzerinden canlı yayınlanıyor.  

BOLD – Gonca Kara. 27 Eylül 2019’da iki çocuğunu Ege’de kaybetti. Tülay Açıkkkolu. Eşi Gökhan Açıkkolu 5 Ağustos 2016’da göz altında iken işkenceyle öldürüldü. Murat Akçabay. 18 Temmuz 2018’de eşi ve üç çocuğunu Meriç’te kaybetti.Onlar acılarını yüreklerine gömdüler. Kendi mağduriyetlerini anlatmak değil, aktivist kimlikleriyle Tenkil’i tarihe not düşmek, farklı dillerle tüm dünyaya ve gelecek nesillere duyurmak üzere yola çıktılar. Aliya’nın ‘Ne yaparsanız yapın ama soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır’ sözünden ilhamla bu utancı unutturmamak üzere Tenkil Müzesi’nin kuruluşuna öncülük ettiler.

 

Tenkil Müzesi’nin ve yeni projelerinin tanıtılacağı Tenkil Müzesi Tanıtım ve Destek Buluşması MC TV ve Hizmetten YouTube kanalında başladı. Moderatör Metin Yıkar’ın konuşmasıyla başlayan canlı yayına konuşmacı olarak Emine Eroğlu, Tuba / Cevheri Güven, Tarık Toros, Mehmet Ali Uludağ, Zeynep Nihal, Sevinç Özarslan, Herkül Millas, Hasan Cücük, Kerim Balcı, Abdullah Aymaz, Erkam Tufan, Yüksel Kaya, Enes Kanter ve Zeynep Gülsu katılıyor.

 

 

 

Erdoğan, kan kaybediyor: En beğenilen liderler arasında 3’ncü sıraya geriledi

Tenkil Müzesi Buluşması canlı yayını başladı yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Online zirveye Erdoğan’ın kalabalık heyetle gidecek olması doları fırlattı

Birleşmiş Milletler’in gelecek hafta ABD’de online olarak yapılacak genel kuruluna liderler çağrılmadı. Ancak AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan geniş bir heyetle ABD’ye gidecek. Erdoğan’ın bu hamlesi doların fırlamasına neden oldu. 

BOLD – Dolar kuru yeniden yükselişe geçti. Ekonomi yazarı Remzi Özdemir bunda AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın online yapılacak Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na kalabalık bir heyetle gitmesinin etkili olduğunu savundu. Özdemir, “Erdoğan problem çözmeye mi gidiyor?” algısının doları yükselttiğini kaydetti.

YABANCILAR DOLAR ALIP ÇIKIYOR

8.80’lere kadar çıkıp daha sonra 8.30 seviyelerine kadar gerileyen dolar kuru haftayı 8.65’le kapattı. Dolardaki bu yükselişle ilgili ekonomi yazarı Remzi Özdemir’den ilginç bir yorum geldi. Youtube yayınına katılan Özdemir dolarda yaşanan son yükselişle ilgili yorumlarda bulundu. Aslında doların yükselmediğini. Türk Lirasının değer kaybettiğini belirten Özdemir, “Türk Lirası değer kaybetmesinin nedeni yabancılar. Yabancı satışları var piyasada çok ciddi anlamda. Tahvil satan yabancı dönüp dolar almaya başladı” dedi.

MERKEZ BANKASI FAİZ İNDİRECEK

Ekonomi yazarı Özdemir faiz indirimi ile ilgili de ”Merkez Bankası’nın faiz indirilmesine kesin gözüyle bakılıyor. Evet yeni bir indirim olacak” dedi. Son gelişmelerin TL’yi olumsuz etkilediğine dikkat çeken Özdemir, “Türk Lirası açısından önümüzdeki günler çok iyi günler değil yakından takip etmek lazım” dedi.

ERDOĞAN’IN ABD ZİYARETİ YATIRIMCIYI ÜRKÜTTÜ

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ABD’ye yapacağı ziyarete de değinen Özdemir, ”Erdoğan BM Genel Kurulu’na katılmak üzere Amerika’ya gidiyor. Normal şartlarda Amerika’ya liderleri çağırmadılar pandemi nedeniyle. Ama Erdoğan geniş bir heyetle katılacak. Şimdi şunu düşünüyoruz, Amerika’da bir problem var da Erdoğan o problemi çözmeye mi gidiyor? Şu anda piyasaların bilmediği ancak yabancıların bildiği bir panik havası var. İşte bu da doları 8.60’ın üzerine attı” dedi.

 

Erdoğan, kan kaybediyor: En beğenilen liderler arasında 3’ncü sıraya geriledi

 

Online zirveye Erdoğan’ın kalabalık heyetle gidecek olması doları fırlattı yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Erdoğan, kan kaybediyor: En beğenilen liderler arasında 3’ncü sıraya geriledi

Ekonomik kriz nedeniyle AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a olan güven giderek azalıyor. Metropoll’ün en fazla beğenilen siyasetçiler anketinde Erdoğan, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun gerisinde kaldı. Ankette en az güven duyulanların politikacılar ve medya mensupları olması dikkat çekti.

BOLD – Metropoll’ün Ağustos 2021 Türkiye’nin Nabzı araştırmasına göre siyasilerin beğeni değerleri sıralamasında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ilk sırada yer aldı. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun arkasından 3. sırada yer aldı.

ERDOĞAN 10 ÜZERİNDEN 4.2 BEĞENİ ALDI

Metropoll araştırma şirketinin kurucusu Özer Sencar, Türkiye’nin Nabzı Ağustos 2021 anketinden bir sonuç paylaştı. Siyasilerin beğeni düzeyinin 10 üzerinden oylandığı anket sonucunda Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş 5,4 ile ilk sırada yer alırken İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu 4,7 ile ikinci sırada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise 4.2 ile üçüncü sırada yer aldı.

HALKIN YARIDAN FAZLASI ERDOĞAN’I ONAYLAMIYOR

Metropoll Araştırma, aynı anketten bir başka sonucu da sosyal medya hesabından paylaştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görev onayının ölçüldüğü soruya yanıt verenlerin yüzde 38’i “onaylıyorum” derken, onaylamayanların oranı ise yüzde 51,5 olarak çıktı. Ankete göre Erdoğan’ın görev onay oranı bir önceki yıla göre yüzde 10 düşüş gösterdi. Halkın en az çok güvendikleri sıralamasında ilk sırada askerler, ikinci sırada polisler yer alırken, en az güvendikleri ise medya mensupları ve politikacılar oldu.

 

Bir kötülük timsali: TRT’de elektrik paylarıyla beslenen Troliçe Hilal Kaplan

Erdoğan, kan kaybediyor: En beğenilen liderler arasında 3’ncü sıraya geriledi yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Yunanistan cezaevi gibi mülteci kampı açtı: STK’lar tepki gösterdi

Yunanistan’da, insan hakları örgütlerinin ‘cezalandırma politikası’ olarak görüp tepki gösterdiği kapalı mülteci kamplarının ilki bugün açıldı. Sisam adasının merkezinde kalan 600 kadar göçmen, hafta başından itibaren 5 kilometre uzaklıktaki yeni merkeze tahliye edilecek.

BOLD – Sisam adasına inşa edilen ve bir cezaevi kadar gözlem altında tutulan kampa X-ray tarama cihazları, güvenlik kameraları ve manyetik kapılar yerleştirildi. Gece boyunca kapıların kilitli kalacağı kampa giriş-çıkışlar için de elektronik çipler kullanılacak.

4 ADAYA DAHA İNŞAA EDİLECEK

Benzer kamplardan İleryoz, Midilli, İstanköy ve Sakız adalarına olmak üzere 4 tane daha inşa edilecek. Avrupa Birliği, sıkı güvenlik önlemlerinin alındığı bu 5 mülteci kampının kurulması için Atina’ya 276 milyon Euro destek sözü verdi.

SAĞLIKSIZ YAŞAM KOŞULLARI

Yunanistan’da kapasitesinin çok üzerinde göçmenin kaldığı çadır kamplardaki sağlıksız yaşam koşulları sıkça tartışılan bir konu. Atina, yeni kapalı merkezlerde kesintisiz su, tuvalet, banyo, özel alan gibi imkanların Avrupa Birliği standartlarını karşılayacağını söylüyor.

MÜLTECİLER SUÇLU DEĞİL YARDIMA MUHTAÇ

Birleşmiş Milletler Mülteci Örgütü (UNHCR) yetkililerinden de geldi. UNHCR temsilcisi Mireille Girard, “sığınma başvurusu yapanlar korumaya muhtaç. Onlar suçlu ya da topluma risk teşkil eden değil yardıma muhtaç insanlar” uyarısında bulunmuştu.

KAPALI KAMPLARDAN VAZGEÇİN ÇAĞRISI

Uluslararası Af Örgütü’nün de olduğu çok sayıda dernek Kamp sakinlerinin kapalı bir mekanda tutulup hareketlerinin kısıtlanması, cezaevi uygulamalarına benzetiliyor. “Mültecileri caydırmaya ve kısıtlamaya odaklı” politikaların ruhsal sağlığı olumsuz etkilediğini vurgulayan 45 kurum ve dernek, geçen hafta AB ve Yunan hükümetini ‘kapalı kamp’ planlarından vazgeçmeye çağırdı.

YUNANİSTAN’IN GERİ İTMELERİ

Yunanistan, 2015’te bir milyon mültecinin AB’ye sığındığı ilk duraklardan biri olmuştu.  Yunan Göç Bakanlığı verilerine göre ülkeye varan kaçak göçmenlerin sayısı 2019’a oranla yüzde 90 azaldı. İnsan hakları örgütlerine göre bu düşüşün en büyük nedeni Yunanistan’ın göçmenleri sistematik ve yasa dışı bir şekilde Türkiye’ye geri itmesi.

Almanya mülteci konusunda ince eleyip sık dokuyor

Yunanistan cezaevi gibi mülteci kampı açtı: STK’lar tepki gösterdi yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Elektrik dağıtım şirketleri batmasın diye halka 10 milyar liralık fatura çıkarıldı

Son aylarda vatandaşlara gelen yüksek elektrik faturalarının sebebi anlaşıldı. Elektrik faturalarının kabarmasında 10 milyar lirayı bulan başta kayıp kayıp kaçak bedeli olmak üzere dağıtım firmalarının batmasını önlemeye yönelik maliyetlerin etkili olduğu ortaya çıktı.

BOLD – Elektrikte pahalılık artarak devam ediyor. Devletin dağıtım şirketlerine kilovatsaat başına 23.76 kuruştan sattığı elektriği halk 47.43 kuruşa tüketiyor. Sadece geçen yıl özel şirketlerin hizmet verdiği dağıtım sektörüne halk üzerinden aktarılan kaynak 10 milyar TL’yi buldu.

GEÇEN YIL HALKIN CEBİNDEN ŞİRKETLERE DESTEK İÇİN 10 MİLYAR ÇIKTI

Özelleştirilen üretim, dağıtım ve perakende elektrik satışta şirketlerin zarar etmesi nedeniyle, bunlara ek destekler sağlanıyor. Bu destekler nedeniyle halkın faturası daha da kabarıyor. Sözcü’den Taylan Büyükşahin’e konuşan Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Özdağ, dağıtım ve tedarik şirketlerine Elektrik Üretim A.Ş. (EÜAŞ) üzerinden devletin ucuz elektrik verdiğini söyleyerek, “1 Ocak 2016-1 Temmuz 2021 arasındaki dönemde EÜAŞ toptan elektrik fiyatları yüzde 34 artarken, mesken abone grubunda dağıtım bedeli artışı yüzde 124 olmuştur. Böylece 2020’de dağıtım şirketlerine aktarılan kaynak 10 milyar TL oldu” dedi.

GEÇEN YIL YAPILAN DEĞİŞİKLE DAĞITIM FİRMALARI KORUNDU

Dağıtım şirketlerinin kamu tarafından sürekli desteklendiğini vurgulayan Özdağ, “25 Kasım 2020’de Elektrik Piyasası Kanunu değişikliği ile dağıtım şirketlerine avantajlar sağlandı. Değişiklik yapılırken kayıp- kaçak bedeli adı altında abonelerden para tahsil edilmesinin önlenmesini, mesken abonelerinden KDV ve TRT fonunun kaldırılmasını istedik. Ancak bunlar yapılmadı. Sonuçta EPDK’nın elektrik zamlarını yapabilmesi ve dağıtım şirketlerinin çıkarlarını koruyabilmesinin yasal altyapısı TBMM’de hazırlanmış oldu” dedi.

DAĞITIMDAN KAYNAKLANAN KAYIPLARI DA HALK ÖDÜYOR

Kayıp ve kaçak oranlarında OECD ülkeleri ortalamasının yüzde 7, TEİAŞ verilerine göre ise Türkiye’de bu oranın 2019 itibarıyla yüzde 10.7 olduğunu söyleyen Özdağ, ülke kaynaklarının israf edildiğini belirtti. Özdağ, “Ancak dağıtım şirketlerinden iletim seviyesinden elektrik alan OSB’ler, fabrikalar gibi büyük müşteriler hariç tutulduğunda dağıtım şebekesi kayıplarının daha yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Görüldüğü gibi dağıtım şirketlerinin önlemeleri gereken kayıp-kaçak bedelini hâlâ bizler ödüyoruz” dedi.

 

15 Temmuz’un şahidi Tenkil Müzesi için bir araya geliyorlar

Elektrik dağıtım şirketleri batmasın diye halka 10 milyar liralık fatura çıkarıldı yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Bir kötülük timsali: TRT’de elektrik paylarıyla beslenen Troliçe Hilal Kaplan

AK trollerin başında yer alan Troliçe Hilal Kaplan’ın kanser hastası Ayşe Özdoğan hakkındaki paylaşımı ‘bu kadar da olmaz’ dedirtti. Cumhurbaşkanlığı Saray’ından aldığı güçle muhaliflere saldıran, TRT’de kaptığı koltuk sonrası kindarlığını daha da artıran Kaplan’ın hemcinsi hakkındaki ifadeleri işlediği nefret suçunu da ortaya koydu.

BOLD ANALİZ – 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna kadar Gülen Hareketi’ne övgüler dizen Hilal Kaplan, dershanelerin kapatılma sürecinde Gülen Hareketi’nin Türk milleti için çok önemli hizmetler yaptığını ifade etmişti. AKP’li 4 bakana yönelik soruşturmada evlerden çıkan para sayma makinaları, ayakkabı kutularından taşan dolar ve Euroların kamuoyuna yansıması Kaplan’ı çileden çıkardı.

GÜLEN HAREKETİNE SALDIRDIKÇA SARAY’A YAKLAŞTI

Polis ve savcıların AKP’lilerin yolsuzluklarını ortaya dökmesiyle Kaplan ve yandaş gazeteciler Gülen Hareketine yönelik saldırıların dozunu arttırdı. Öğrencilere burs verilmesi için kermes düzenleyen ev hanımlarını kelepçelenmesi troliçe Kaplan’ı tatmin etmedi. Gülen Hareketine yakın televizyon kanallarının kapatılması da Kaplan’a yetmedi. Bebekli annelerin nezarethane ve hücrelere tıkılması da Kaplan’ı mutlu etmedi. Erdoğan’ın huzurunda “Çok insaflı gidiliyor” diyerek operasyonların şiddetinin arttırılmasını istedi.

YARGIDA PELİKANCI GRUBU YÖNETMEYE BAŞLADI

15 Temmuz sonrası bir gecede 4 bin hakim ve savcının ihraç edilmesiyle Kaplan’ın başında bulunduğu Pelikancılar iyice güçlendi. Damat Berat Albayrak ve Saray’dan aldığı destekle yargıda kendilerine yakın isimler kritik görevlere getirildi. Hilal Kaplan ve ekibi arkasına aldığı yargı gücüyle sosyal medya üzerinden kendilerinden olmayanları linç etmeyi sürdürdü. AKP’yi eleştiren ünlü Ekonomist Prof. Dr. Özgür Demirtaş’a “Aklını başına topla!” tehdidinde bulunmaktan çekinmedi.

DAMATIN İSTİFASIYLA SARSILDI TRT’YE ATANINCA RAHATLADI

Önce çok sevdiği ABD Başkanı Trump’un seçimi kaybetmesi ardından Damat Berat Albayrak’ın istifasıyla sarsılan Kaplan, Erdoğan’a Albayrak’ın istifasını kabul etmemesi çağrılarında bulundu. Ancak kriz o kadar büyüktü ki troliçe Kaplan’ın gücü bu kadarını düzeltmeye yetmedi. Ancak trollerin en büyük özelliği “Yeni şartlara ayak uydurmak” olduğu için “Damatsız” döneme anında adapte oldu. Performansı Saray tarafından beğenilen Kaplan, TRT yönetim kurulu üyeliğiyle ödüllendirildi.

NEFRET SUÇU İŞLEMEKTEN ÇEKİNMİYOR

Hilal Kaplan, son olarak sosyal medyadan sesini duyurmaya çalışan kanser hastası Ayşe Özdoğan’ı, hedef aldı. Hakkında Gülen Cemaati’ne yönelik bir soruşturma kapsamında silahlı terör örgütüne üye olmak suçlamasıyla açılan davada 9 yıl 4 ay ceza verilen Özdağan’a muhafazakar camiadan destek açıklamalarına öfkelendi. Kaplan, “Mazlum” derken FETÖ yöneticiliğinden hüküm giydiğini belirtmemişsiniz. Kamuoyuna çağrı yaparken belirtilmesi gereken önemli bir “detay” değil mi bu?” diyerek nefret suçu işledi.

Hilal Kaplan’ın kadınlara yapılan zulümler konusundaki ayrımcılığı Ahmet Bozkuş’un ‘Troliçe belgeselini’ akıllara getirdi.

ÜZERLERİNE SİFONU ÇEKİN

Siyasi hicivleriyle tanınan Ahmet Bozkuş, hazırladığı daha önce hazırladığı videoyla, iktidar lehine çalışan, eleştirel bakıştan uzak AKP’li gazeteci ve sosyal medya kullanıcılarını esprili bir dille anlatmıştı. Trollerin başında bulunan Kaplan’ı eleştiren Bozkuş’un ifadeleri Troliçe’ye verilecek en güzel cevap: “Sosyal medyada trol saldırısına uğradığınızda sessizce bekleyin ve üzerine sifonu çekin.”

Troliçe lakaplı Kaplan’dan “iyi ki cezaevlerine atanmamış” dedirten paylaşım

Bir kötülük timsali: TRT’de elektrik paylarıyla beslenen Troliçe Hilal Kaplan yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

3 bin 872 aile hekimi istifasını verdi

Sosyal medya kullanma yasağı getirilen aile hekimleri tepki olarak iki kez iş bıraktı. Haklarında soruşturma başlatılan aile hekimleri tepkilerini istifa ederek gösteriyor. Maaşları kesilen 3 bin 872 aile hekimi ve sağlık çalışanı istifa dilekçesi verdi. Hekimlerin başka alanlara kayacağı açıklandı.

BOLD – AKP Hükumeti, Kovid-19 pandemisinde aşılama dahil kritik görevler alan aile hekimlerini küstürdü. Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ne karşı iş bırakma eylemi gerçekleştirdikleri için haklarında soruşturma açılan hekimler mesleğe veda ediyor.

İŞ BIRAKMA EYLEMİ YAPMIŞLARDI

Türkiye genelinde aile sağlığı çalışanları ve hekimler, 1 Temmuz’da yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ne karşı 16 ve 27 Ağustos’ta iş bırakma eylemi yaptı. İzmir, Bursa, Samsun Balıkesir illerindeki aile sağlığı çalışanları ve hekimler iş bıraktığı için haklarında soruşturma başlatılarak, maaşlarında kesinti yapıldı. Sadece İzmir’de de 800 aile sağlığı çalışanı ve hekim hakkında soruşturma başlatılarak, maaşları kesildi.

Mezopotamya Ajansı’ndan Semra Turan’a açıklamalar yapan İzmir Aile Hekimleri Derneği Başkanı (İZAHED) Funda Mütfüoğlu, bu gelişmeler nedeniyle farklı kentlerde görev yapan 3 bin 872 aile hekimi ve sağlık çalışanının İl Sağlık Müdürlüklerine istifa dilekçesi verdiğini söyledi.

AİLE HEKİMLERİ ‘CEZA YÖNETMELİĞİ’ DİYOR

Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nin birinci basamak sağlık çalışanlarının ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğunu söyleyen Mütfüoğlu, bu nedenle “ceza yönetmeliği” olarak adlandırıldığını ifade etti.

HEKİMLERİN SOSYAL MEDYADAN AÇIKLAMA YAPMALARI YASAKLANDI

Özellikle yönetmelikteki ihtar puan cetveli uygulaması üzerinde duran Müftüoğlu, “Yapmış olduğumuz çalışmalar ve birtakım durumlardan dolayı bu cetvelde bulunan kalemlerden cezalandırılma durumumuz var. Mesela sosyal medya araçları üzerinden ya da bir kanala demeç vermemiz ceza puanı ile cezalandırılıyor. Eğer bunu tekrarlarsak bu ceza puanı ikiye katlanıyor. 150 üzerinde bir ceza puanı alırsak ya da ihtar puan cetvelinde yer alan 5 ayrı kalemden ceza alırsak bir komisyona sevk ediliyoruz. Komisyon sözleşmemizin fesih edilip edilmemesine karar veriyor. Eğer bu ceza puanı 200 ise komisyona gitmeden doğrudan sözleşmemiz fesih ediliyor” dedi.

‘YÖNETMELİK İPTAL EDİLMELİ’

Yönetmeliğin geri çekilmesi için Cumhurbaşkanlığına faks çekmek dahil bugüne dek birçok eylem yaptıklarını belirten Müftüoğlu, bu eylemler üzerine kimi arkadaşları hakkında soruşturma ve maaş kesintileri yapılması üzerine farklı kentlerde 3 bin 872 aile hekimi ve sağlık çalışanının İl Sağlık Müdürlüklerine istifa dilekçeleri verdiğini ifade etti.

Ersoy Dede’nin azarladığı kameraman stüdyoda bayıldı

3 bin 872 aile hekimi istifasını verdi yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Başkenti karıştıran kulis: Bir koli organik yumurta için Ankara’dan İzmir’e makam aracı gitti

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, iktidarı boyunca sık sık çıkardığı tasarruf genelgelerini son aylarda artırdı. Kamuda kemer sıkma politikaları daha da sıklaştırılırken, Ankara kulislerinde bir bakan karısının bir koli yumurtayı Ankara’dan İzmir’e makam aracıyla taşıttığı konuşuluyor.

BOLD – Bir bakan karısının kendisine tahsis edilen kamu aracı ile Ankara’da özel olarak baktırdığı özel tavukların yumurtasını tatil için gittiği İzmir Çeşme’deki bir otele taşıttırdığı ileri sürüldü. Bu bakan karısının kim olduğu merak edilirken, fiyatı 25 lira civarında olan bir koli yumurta devlete binlerce liraya mal oldu.

ANKARA’DAN İZMİR’E YUMURTA SERVİSİ

Kamuda israfın önüne geçilmesi için Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından tasarruf tedbirleri kapsamında genelge yayınlanırken, Ankara’nın derin kulislerine düşen bir iddia kamuda bu tedbirlere uyulmadığı gibi israfta artık sınır tanınmadığını ortaya koydu. Ankara kulislerine düşen bir iddia kamuda israfın korkunç boyutlara çıktığını gözler önüne serdi. Milli Gazete’den Sadettin İnan’ın haberine göre bir bakan eşinin tatil yaptığı İzmir Çeşme’ye, Ankara’dan organik olduğu gerekçesiyle bakanlıktan kendisine tahsis edilen araçla bir koli yumurta getirttiği öne sürüldü. Kulislerde yumurtayı götüren kamu aracının tarih, plaka ve güzergâh bilgilerine kadar konuşulması dikkat çekiyor.

TASARRUF GENELGESİ YENİ YAYIMLANMIŞTI

Göreve geldiği 2002 yılından beri çok sayıda tasarruf genelgesi ve tasarruf içerikli ekonomi paketi açıklayan AKP iktidarı son olarak haziran ayı sonunda yeni bir tasarruf genelgesi açıkladı. Bu yıl 12 Mart’ta yeni Ekonomi Reform Paketi’ni açıklayan AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 3.5 ay geçmeden yeni bir tasarruf genelgesine imza atarak kamuda tasarruf tedbirleri kapsamında günlük gazete alımı yasaklandı,araç kullanımı, kiralanması, gezi, kokteyl, yemeklere kısıtlama getirildi. Her pakette bulunan taşıt sayılarının azaltılması bu genelgede de yer aldı.

 

15 Temmuz’un şahidi Tenkil Müzesi için bir araya geliyorlar

Başkenti karıştıran kulis: Bir koli organik yumurta için Ankara’dan İzmir’e makam aracı gitti yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

AKP, 20 Hazine arazisini daha satışa çıkardı

AKP Hükumeti, satacak fabrika ve kamu kurumu kalmayınca Hazine arazilerini özelleştirmeye devam ediyor. Hemen her gün Resmi Gazeteden yayınlanan ilanlarla kamuya ait arsalar elden çıkarılıyor. Bugün yayınlanan ilanla 10 şehirdeki binlerce dönüm 20 taşınmazı satış yöntemiyle özelleştirecek.

BOLD – Hazine ve Maliye Bakanlığı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı taşınmaz ihalesi ilanı bugünkü Resmî Gazete’de yayımlandı. 10 şehirdeki binlerce dönüm 20 taşınmazı satış yöntemiyle özelleştirecek.

Giresun, Kırşehir, Adana, Kütahya, Mersin Zonguldak, Hatay, Erzincan, Muş ve Tokat’taki araziler 4046 sayılı Kanun hükümleri kapsamında “satış” yöntemiyle özelleştirilecek.

PAZARLIK USULÜ İLE SATIŞ

İhaleler, birden fazla teklif sahibinden kapalı zarfla teklif almak ve görüşmeler yapmak suretiyle “pazarlık” usulü ile gerçekleştirilecek. İhale, pazarlık görüşmelerine devam edilen teklif sahiplerinin katılımı ile yapılacak açık artırma suretiyle sonuçlandırılacaktır.

DERNEK, VAKIF VE KOOPERATİFLER KATILABİLECEK

İhalelere gerçek ve tüzel kişiler, Ortak Girişim Grupları (OGG), kooperatifler ile kuruluş belgelerinde taşınmaz edinebileceklerine dair hüküm bulunan dernek ve vakıflar katılabilecek. Yatırım fonları ise sadece Ortak Girişim Grupları içinde yer alabilecek.

Arazilerin tam listesi ve detaylar şöyle:

Başkenti karıştıran kulis: Bir koli organik yumurta için Ankara’dan İzmir’e makam aracı gitti

AKP, 20 Hazine arazisini daha satışa çıkardı yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

15 Temmuz’un şahidi Tenkil Müzesi için bir araya geliyorlar

Tenkil Müzesi Derneği, 15 Temmuz sonrası Türkiye’de yaşanan insan hakları ihlali ve mağduriyetlerini canlı yayınla duyurmak için önemli bir organizasyona imza atıyor. Aralarında Herkül Milas, Abdullah Aymaz, Enes Kanter, Barbaros Şansal gibi çok sayıda isim Youtube yayınında Tenkil Süreci’ni konuşacak.

BOLD – Aralarında Herkül Milas, Enes Kanter, Emine Eroğlu, Barbaros Şansal, Tarık Toros, Vedat Demir, Kerim Balcı, Erkam Tufan, Abdullah Aymaz, Mehmet Ali Uludağ, Betül Alpay, Tuba ve Cevheri Güven, Sevinç Özarslan, Hasan Cücük, merhume Halime Gülsu’nun annesi Zeynep Gülsu gibi isimlerin katılacağı programı bu akşam gerçekleşiyor.

Tenkil Müzesi yayını, Hizmetten sitesinin YouTube kanalında Türkiye saatiyle bu akşam 21.00’de başlayacak.

Moderasyonunu gazeteci Metin Yıkar’ın yapacağı programda Tenkil Müzesi Derneği’nin ‘Sanal Müze’ ve ‘Tenkil Hafıza Merkezi’ (www.tenkilmemorial.com) çalışmalarına destek istenecek.

Tenkil Müzesi Derneği, son 6 yıldır sistematik bir şekilde uygulanan insan hakları ihlallerini gündeme taşımaya çalışıyor. Gözaltında, tutuklu ya da hasta ölümler, bebekli ve hamile tutuklu kadınlar, Ege ve Meriç’te ölümler, kaçırılmalar ve diğer insan hakları ihlallerini yakından takip eden Tenkil Müzesi Derneği’ne süreçte hayatını kaybeden bir çok ismin emanet eşyaları ulaşıyor.

Yayın kanalları: MCEU TV ve Hizmetten YouTube Kanalı

18 Eylül 2021 Cumartesi
⏰20.00 Berlin Saati
⏰21.00 İstanbul Saati
⏰14.00 Newyork Saati
⏰19.00 Londra Saati

15 Temmuz’un şahidi Tenkil Müzesi için bir araya geliyorlar yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

AKP düşman hukuku: 15 Temmuz’dan sonra 1 milyon 576 bin kişiye terör soruşturması açtılar

15 Temmuz’un yaşandığı 2016 ile 2020 arasında cumhuriyet savcılıkları, TCK’nın 314’ncü maddesinde yer alan silahlı terör örgütü üyeliği iddiasıyla 1 milyon 576 bin 566 soruşturma başlattığı ortaya çıktı. DEVA Partili Mustafa Yeneroğlu, ” Düşman hukuku anlayışı ile yüzbinlerce masum insanın hayatı mahvedildi. Zaman adaletsizliklere son verme zamanıdır” dedi.

BOLD – DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikalarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, “Hukukun Sıradanlaşması: Silahlı Terör Örgütü Üyeliği Yargılamaları” adlı raporunda 15 Temmuz sonrası açılan binlerce hukuksuz soruşturmayı inceledi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “KHK ile görevden alınan herkesi görevine iade edeceğim” açıklaması sonrası KHK’lılarla ilgili yeni bir çıkış da DEVA Partisi’nden geldi. DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, 15 Temmuz sonrası terör örgütü üyeliği suçlarından açılan soruşturmalarla ilgili rapor hazırladı.

Raporda, 15 Temmuz sonrası AKP hükumetince Gülen Hareketi mensuplarına TCK’nın 314’ncü maddesi kapsamında açılan terör örgütü üyeliği davalarının hukuk dışı olmasına dikkat çekildi.  Raporda, 2016-2020 arasında cumhuriyet savcılıklarının silahlı terör örgütünden toplamda en az 1 milyon 576 Bin 566 adet soruşturma başlattığı belirtildi.

2016-2020 arası TCK 314. maddeden başlatılan soruşturma sayıları.

BU HUKUKSUZLUKLARIN SON BULMASI İÇİN ADIM ATILMALI

Yeneroğlu, raporla ilgili sosyal medya hesabından, 15 Temmuz sonrası düşman hukuku anlayışı uygulandığını, yüzbinlerce insanın hayatının mahvedildiğini söyledi. Sadece 2016-2019 arasında toplamda en az 1 milyon 367 bin 733 adet silahlı örgüt suçu soruşturması başlatıldığına dikkat çeken Yeneroğlu, ” Bu istatistikler, 15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra silahlı terör örgütü yargılamalarının çok büyük bir ekseriyetinin ne kadar hukuksuz olduğunun en bariz ispatıdır. Bu hukuksuzlukların son bulması için adım atılması gerekir” dedi. Yeneroğlu, şunları kaydetti: “#15Temmuz darbe teşebbüsü sonrası haklı bir mücadelenin nasıl hukuk dışına çıkartılarak en temel hukuk kurallarının yok sayıldığını ve adaletin yargı eliyle nasıl katledildiğini anlattım. Sonuç: Düşman hukuku anlayışı ile yüzbinlerce masum insanın hayatının mahvedilmesi… Hiç kimsenin mensubiyeti sebebiyle peşinen suçlu ilan edilmediği, adil yargılanma hakkının esas alındığı, yürütmenin suç kategorisi üretme yetkisine sahip olmadığı, herkesin kanun karşısında eşit ve masumiyet karinesine sahip olduğu hukuk devleti çizgisine dönülmeli.”

Raporla ilgili dün yazılı bir açıklama yapan Yeneroğlu, “2016-2020 arasında cumhuriyet savcılıkları silahlı terör örgütünden toplamda en az 1 Milyon 576 Bin 566 adet soruşturma başlatmıştır. Bu istatistikler, 15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra silahlı terör örgütü yargılamalarının çok büyük bir ekseriyetinin ne kadar hukuksuz olduğunun en bariz ispatıdır” dedi.

‘YARGITAY VE AYM HUKUKSUZLUKLARA ENGEL OLMUYOR’

Yeneroğlu, şunları kaydetti: “Söz konusu sayıların bu kadar yüksek olması, siyasetin baskısı neticesinde Yargıtay’ın ceza hukukunun en temel kurallarını yok sayan içtihatları doğrultusunda açılan soruşturmaların suç işleme kastı olmayan, örgütün nihai hedeflerinden bihaber olan ve herhangi bir suça iştirak etmemiş masum kişilere kadar sirayet etmiş olmasından kaynaklandığı açıktır. Silahlı terör örgütü yargılamaları hukuk devleti ilkelerini zedelemekte, AİHM içtihatlarına tamamen aykırı bir şekilde yürütülmektedir. Ne yazık ki yargı, Yargıtay ve kısmen de Anayasa Mahkemesi bu hukuksuzluklara engel olamamakta, aksine hukuku ayak bağı olarak gören iktidarın korku coğrafyasında onun politikalarına alet olmaktadır.”

ADALETSİZLİKLERİ SON VERME ZAMANI

Yaşanan adaletsizlikler karşısında siyasetçilerin, hukukçuların ve kamuoyunun büyük bir kısmı da kulaklarını tıkamakta ve gözlerini kapatmaktadır. Ancak bu yargılamaların toplumda etkisi çok uzun yıllar sürecek travmalar meydana getirdiği gerçeği, ileriki zamanlarda çok daha hissedilir olacaktır. Bu yüzden zaman adaleti konuşma, silahlı terör örgütü üyeliği yargılamalarındaki adaletsizliklere son verme zamanıdır. Türkiye’nin acilen hukuka ve hukuk devleti ilkelerine dönmesi şarttır.”

BABACAN: BU TABLO UTANÇ VERİCİ

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da, sosyal medya hesabından Yeneroğlu’nun açıklamasını paylaşarak, “Bu tablo utanç verici. Bir ülkede 1,5 milyon insan terörle suçlanıyorsa devlet vatandaşıyla kavga ediyor demektir. Yeter artık davalarla, KHKlarla halkı sindirmeye çalışmayın” dedi.

Muhalefetin KHK açılımı Saray’ı harekete geçirdi: 15 Temmuz’a dönüş!

AKP düşman hukuku: 15 Temmuz’dan sonra 1 milyon 576 bin kişiye terör soruşturması açtılar yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Ersoy Dede’nin azarladığı kameraman stüdyoda bayıldı

TRT Ana Haber spikeri Ersoy Dede’nin canlı yayın sırasında “Düzgün görüntü al” şeklinde azarladığı stüdyo kameramanının bayıldığı öne sürüldü. Kameraman çağrılan ambulansla hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. 

BOLD – TRT Ana Haber spikeri Ersoy Dede’nin dün gece sunduğu TRT Ana Haber Bülteni sırasında krize neden olduğu iddia edildi. Dede’nin azarladığı kameramanın bayıldığı öne sürüldü.

BAYILAN KAMERAMAN HASTANEYE KALDIRILDI

TRT Ana Haber spikeri Ersoy Dede’nin canlı yayın sırasında stüdyo kameramanına, “Beni takip edeceksin, düzgün görüntü al” şeklinde konuşması ikili arasında tartışmaya neden oldu. Medyatava’nın haberine göre, olay sırasında Dede’nin bu sözleri üzerine kameraman, “Bizi zaten yönetmen yönetiyor. Onun söylediklerini yapıyoruz” diyerek Dede’ye karşı çıktı. Ana haber sunumu sırasında yaşanan bu tartışma sonucunda daha önce kalp rahatsızlığı olduğu öğrenilen kameraman baygınlık geçirdi. Kameramanın TRT’ye çağrılan ambulansla hastaneye sevk edilerek tedavi altına alındığı öğrenildi.

DEDE, SEDAT PEKER’İN DE HEDEFİNDE

Önceki yıllarda Sedat Peker’e yakın duran ve ondan “altın tespih” aldığı öne sürülen Dede’nin TRT Ana Haber’de Sedat Peker’e “suç örgütü lideri” demesi Peker’in yakınlarının tepkisini çekmişti. Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’e yakınlığıyla bilinen Emre Olur, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Dede’ye yönelik ağır ifadeler kullanarak, “Sen gerçekten vefasız ve şeref yoksunu bir insansın. Ayrıca güzel günlerde birlikteyken bugünler de kıvıran ve vefayı unutan bir zavallısın. Sn. Sedat Peker’in şerefli adını o lağım ağzına bir daha sakın alma” dedi.

Fransız Yargıtay’ının hangi kararı Erdoğan’ın başına bela olabilir?

Ersoy Dede’nin azarladığı kameraman stüdyoda bayıldı yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Cem Küçük’ün “2001’de Merkez Bankası Başkanıydı” sözünü Mahfi Eğilmez yalanladı: Merkez’de görev yapmadım

17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmalarında kasa kasa paraları koyanların operasyonu yapan polisler olduğunu iddia eden Türkiye gazetesi yazarı Cem Küçük, şimdi de ekonomist Mahfi Eğilmez’i 2001’de Merkez Bankası başkanı olarak Türkiye ekonomisini batırmakla suçladı. Eğilmez ise, “Hayatımda Merkez Bankası’nda çalışmadım” açıklaması yaptı

BOLD – Türkiye gazetesi yazarı Cem Küçük, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sözlerini savunurken, ekonomist Mahfi Eğilmez için “2001’de Merkez Bankası başkanıyken ekonomiyi batırdı” dedi. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Eğilmez ise “Hayatımda Merkez Bankası’nda çalışmadım.” dedi.

“EĞİLMEZ EKONOMİ HAKKINDA KONUŞAMAZ, EKONOMİYİ BATIRAN ADAMDIR”

Cem Küçük, Habertürk yayınında Erdoğan’ın “İnşallah raflardaki fahiş fiyat artışlarının önüne geçeceğiz” açıklamasını savunurken büyük bir gaf yaptı. Yayında hukukçu Prof. Dr. Ersan Şen’in ekonomist Mahfi Eğilmez’e atıf yapmasına karşı çıktı. Şen’in konuşmasını bölen Cem Küçük, “Hocam Mahfi Eğilmez’in Merkez Bankası (MB) başkanlığı yaptığı dönemi de gördük biz. 2001 krizinde bu ülkeyi batıranlardan biridir Mahfi Eğilmez. Eğilmez ekonomi hakkında konuşamaz, ekonomiyi batıran adamdır” dedi. Ersan Şen ise “Siz onu söylersiniz Mahfi Eğilmez’de cevap hakkını kullanır” cevabını verdi.

EĞİLMEZ: MERKEZ BANKASI’NDA GÖREV YAPMADIM

Cem Küçük’e cevap, Mahfi Eğilmez’den geldi. Twitter hesabından açıklama yapan Eğilmez, “Habertürk’te bir programda adım 2001 krizinde ülkeyi batıran Merkez Bankası Başkanı diye geçmiş. Hayatımda Merkez Bankası’nda hiç görev yapmadığım gibi kamu görevinden 1997 yılı Aralık başında istifaen ayrıldım. Kamuoyuna duyururum” dedi.

 

 

YOLSUZLUKLARI ORTAYA ÇIKARAN POLİSLERİ DE SUÇLAMIŞTI

Cem Küçük, daha önce de 17-25 Aralık operasyonlarını yapan polisleri suçlamıştı. Katıldığı televizyon programında ayakkabı kutularından, liflerden, para kasalarından çıkan paraları operasyonu yapan polislerin koyduğunu öne süren Küçük, Hukukçu Salim Şen’in “Niye o zaman Süleyman Aslan’a geri verildiğinde kabul etti parayı?” sorusuna cevap verememişti.

 

 

Fransız Yargıtay’ının hangi kararı Erdoğan’ın başına bela olabilir?

Cem Küçük’ün “2001’de Merkez Bankası Başkanıydı” sözünü Mahfi Eğilmez yalanladı: Merkez’de görev yapmadım yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

17 Eylül 2021 Cuma

Fransız Yargıtay’ının hangi kararı Erdoğan’ın başına bela olabilir?

Gazeteci Adem Yavuz Arslan, Fransız Yargıtay’ının Lafarge’nin Suriye’de faaliyetlerine devam edebilmek için İŞİD’e rüşvet vermesi nedeniyle “terörizmi desteklemek ve insanlığa karşı suç”tan yargılanmasının yolunu açmasının Erdoğan’ın başına bela olabileceğine dikkat çekti.

BOLD – Gazeteci Adem Yavuz Arslan, kişisel Youtube kanalında Fransız Yargıtay’ının Lafarge’ye ‘terörizmi desteklemek ve insanlığa karşı suç’ tan yargılanmasının yolunu açmasını yorumladı.

BU KARAR ERDOĞAN’IN BAŞINA BELA OLABİLİR

“Erdoğan’ın yanlış anladığı İŞİD’e destek kararı” başlığı ile yaptığı yayında Arslan, Fransız Yargıtay’ının dünya çimento devi Lafarge’nin Suriye’de faaliyetlerine devam edebilmek için İŞİD’e rüşvet verdiği yönündeki verilerden sonra ‘terörizmi desteklemek ve insanlığa karşı suç’ tan yargılanmasının yolunu açtığını vurguladı. Arslan, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kararı alkışladığını ancak aynı kararın Erdoğan ve AKP’nin başına bela olabileceğini kaydetti.

 

 

Erdoğan polislere güvenmiyor mu? Katıldığı törendeki polislerin şarjörleri toplandı

Fransız Yargıtay’ının hangi kararı Erdoğan’ın başına bela olabilir? yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Çöküşün ayak sesleri, dolar o eşiği de geçti

Doların kritik eşiği geçtiğine dikkat çeken ekonomi yazarı Turhan Bozkurt, “8,80 TL duvarı yıkılmasın” savaşı TCMB’ye birkaç ay kazandırdı. Bir noktadan sonra kur serbest bırakılacak. Aksi hâlde küçük bir bahaneyle bile kur patlar” dedi.  

BOLD – Ekonomi yazarı Turhan Bozkurt, dolar ve euro kritik eşikleri birer birer geçtiğine dikkat çekti. Bozkurt, “Bugün 8,65 TL’ye kadar yükselen dolar 8,71 TL ve 8,80 zirvelerine göz dikti. Merkez Bankası’nın 23 Eylül’de faiz kararı dolar/TL paritesinin seyrinde belirleyici olacak” dedi.

KÜÇÜK BİR BAHANEYLE KUR PATLAR

“8,80 TL duvarı yıkılmasın” savaşının TCMB’ye birkaç ay kazandırdığını belirten Bozkurt, “Bir noktadan sonra kur serbest bırakılacak. Aksi hâlde küçük bir bahaneyle bile kur patlar. Dolar 8,50 TL’ye nasıl gelindiyse 9 TL üzerine de “yarı kontrollü patlatma (faiz indirimine paralel polisiye tedbirler)” ile gidilecek. Aksi hâlde birkaç ayda 10 TL geçilebilir. Altın ons 1.750 dolar altında 1.735, 1.719, 1.708 desteklerinde tutunamazsa 1.667’ye kadar inebilir. Haftalık kapanışta 1.780 dolar üzerine dönerse tansiyon düşer. 1.650 altına inmedikçe 1.830 rotasına geri döner. Dünkü düşüş başka fırtınaların habercisi olabilir. Gümüş için 22,90 dolar eşiğinin altı riskli ve dip 19 dolar” dedi.

TSUNAMİNİN GELİŞİNİ SEYREDİYORUZ

Çöküşün hızlandığını belirten Bozkurt, “Borsa İstanbul (BİST) 100’de geçen hafta acil inişte işaret ettiğim 1.410 pistinin ışıkları artık daha yakın. 1.435 üzerine çıkamadığı her gün 1.398, 1.385 ve 1.357 destekleri işaretlenecek. Çinli batık şirket Evergrande sarsıntısı diğer borsaları da vurursa BİST 100’de mevcut seviyelerden yüzde 10 daha aşağı iniş olabilir. Hep birlikte tsunaminin gelişini seyrediyoruz. Müzik çoktan durdu, parti devam ediyor. Emlak sektörü başta olmak üzere varlık balonu ekonomik krize davetiye çıkarıyor” dedi.

 

 

 

 

Erdoğan polislere güvenmiyor mu? Katıldığı törendeki polislerin şarjörleri toplandı

Çöküşün ayak sesleri, dolar o eşiği de geçti yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Erdoğan polislere güvenmiyor mu? Katıldığı törendeki polislerin şarjörleri toplandı

Bir dizi açılış için Mersin’de bulunan AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın korumaları haricindeki polislerin şarjörleri toplandı. Erdoğan’ın daha önce katıldığı birçok etkinlikte de bekçi ve polislerin silahlarındaki şarjörler toplanmıştı. CHP’li Özel, Erdoğan’ın kendi polisine itimat etmediğini belirtip duruma tepki gösterdi. 

BOLD – 15 Temmuz sonrası katıldığı törenlerdeki silahların şarjörleri toplanan ve sayısı binleri bulan korumalarla gezen AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Mersin ziyaretinde yine polislerin şarjörleri toplandı.

KENDİ POLİSİNE İTİMAT ETMİYOR

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da Mersin’de bulunduğu ifade ederek, “100’lerce araç, binlerce korumanın bir kentte neler yaşattığını Mersinliler yakından gördüler. Cumhurbaşkanının koruma ekibi dışındaki polislerin silahlarındaki şarjörler toplandı. Bu kendi polisine itimat etmeyen görüntüyle Mersin’de tanışmış oldu” dedi.

DAHA ÖNCE DE ŞARJÖRLER TOPLANMIŞTI

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 15 Temmuz sonrası katıldığı güvenlik güçlerine ait törenlerde bekçi, polis ve askerlerin silahlarının şarjörsüz olması birçok kez haberlere konu oldu. Son olarak Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın katıldığı törende bordo berelilerin silahlarının şarjörleri toplanmıştı. Sosyal medyaya düşen görüntüler tepki çekmişti.

 

 

Şarjörleri toplatan Akar’a “İnsan kendi askerlerinden bu kadar korkmaz ki” tepkisi

 

Erdoğan polislere güvenmiyor mu? Katıldığı törendeki polislerin şarjörleri toplandı yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Ankara’da lokantaya silahlı baskın: 3 kişi yaralandı

Bireysel silahlanmayı artıracak yeni düzenlemenin üzerinden günler geçmeden başkent Ankara’dan silahlı saldırı haberi geldi. Sincan’da kendini aldattığını öne sürdüğü eşinin çalıştığı lokantayı pompalı tüfekle basan kişi, restoranda çalışan 3 kişiyi yaraladı.

BOLD – Ankara’nın Sincan ilçesinde, eşinin çalıştığı lokantayı pompalı tüfekle basan kişi, 3 çalışanı yaraladı. Silahlı saldırı anı cep telefonu ile an be an görüntülendi.

LOKANTA ÇALIŞANI 3 KİŞİ YARALANDI

Sincan Atatürk Mahallesi Öncü Sokak’ta meydana gelen olayda Erhan T, yaya trafiğinin yoğun olduğu sokakta otomobilinden pompalı tüfekle inerek, eşinin çalıştığı restorana ateş açmaya başladı. Panik yaşanan saldırıda saçmaların isabet ettiği lokanta çalışanı 3 kişi yaralandı. Yaralılardan birinin durumunun ağır olduğu öğrenilirken, saldırgan Erhan T’yi linçten polis ekipleri kurtardı.

 

BİREYSEL SİLAHLANMAYI ARTIRACAK DÜZENLEME

AKP Hükumeti, bu hafta içerisinde “Ateşli Silahlar Ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Yönetmelik”te değişikliğe gitti. Resmi Gazete’de yayımlanıp yürürlüğe giren düzenleme, silahlanmayı artıracağı için tepki çekti. Umut Vakfı verilerine göre Türkiye’de bulunan 25 milyon silahtan yaklaşık 22 milyonu ruhsatsız. 15 Temmuz sonrası kaybolan 100 binin üzerindeki silahın akıbeti ise bilinmiyor.

 

Ne amaçlanıyor? Bireysel silahlanmayı artıracak düzenleme yapıldı

 

Ankara’da lokantaya silahlı baskın: 3 kişi yaralandı yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Dolar 8,60’a fırladı: Faiz inerse dolar nereye çıkar?

AKP Hükumeti’nin 8 liranın altına düşürmek için uğraştığı dolar yine fırladı. Geçen hafta 8,30 liranın altına gerileyen dolar, Merkez Bankasının faiz indireceği beklentisiyle 8,60 liraya çıktı. Peki dolar ve euro yılın ikinci yarısında kaç lira olacak?

BOLD ANALİZ – Faiz indirimi vaadiyle Merkez Bankası Başkanlığı’na atanan Şahap Kavcıoğlu 5 aydır faize dokunamıyor. Yüzde 19 seviyesinde duran politika faizi için 23 Eylül 2021 toplantısında indirim yapılacağı beklentisi oluştu. Geçen haftaya 8.27’li seviyelerden başlayan dolar/TL, TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun faiz indirimlerine kapıyı aralayan Çarşamba günkü konuşmasının ardından 8.51 liraya kadar yükselmişti.

MERKEZ’İN YIL SONU DOLAR TAHMİNİ 8,91 LİRA

Bugün yayımlanan Merkez Bankası’nın beklenti anketine göre yıl sonu yeni dolar tahminini 8,91 liraya yükseldi. Gelecek 12 ay sonundaki repo ihale faiz oranı beklentisini ise düşürdü. Halihazırda yüzde 19 olan haftalık repo faizi yüzde 14,73’e indi. TCMB’nin 23 Eylül’den itibaren faiz indirimine başlayabileceği belirtiliyor.

DOLAR 8,60 LİRA, EURO 10,13 LİRAYA ÇIKTI

Net döviz rezervleri 10 Eylül 2021 tarihi itibarıyla -52 milyar dolara gerileyen Merkez Bankası’nın bugün açıkladığı veriler dolar ve Euro’yu hareketlendirdi. Dün güne 8,43’ten başlayan dolar/TL, bugün 8,60’ı gördü. Euro ise 10,13 liraya ulaştı.

İKİ ENDİŞE KURU YUKARI İTİYOR

Tera Yatırım Baş Ekonomisti Enver Erkan, kurdaki artışa ilişkin “Fed teşviklerinin azalması endişesine ek olarak Merkez Bankası’nın erken faiz indirimi beklentileri liranın kayıplarını açıklıyor” yorumunda bulundu.

DOLAR 8,80 TL EURODA 10,50 TL OLACAK

Haftaya yapılacak Para Politikası Kurulu toplantısında yüzde 19 olan politika faizinin indirilmesi bekleniyor. Çekirdek enflasyonu dikkate alacaklarını belirten Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu, politika faizinden yaklaşık 200 baz puan daha aşağıda olan çekirdek enflasyona göre faiz belirleyecek. TCMB’nin faizi bu ay 50 baz puan indirebileceği kaydediliyor. Faiz indirimiyle doların 8,80 lirayı deneyeceği Euro’yu ise 10,50 liraya fırlatacağı tahmin ediliyor.

Dolar 8,60’a fırladı: Faiz inerse dolar nereye çıkar? yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Muhalefetin KHK açılımı Saray’ı harekete geçirdi: 15 Temmuz’a dönüş!

Muhalefetten KHK’lılarla ilgili düzenleme yapılacağına ilişkin art arda açıklamaların gelmesi AKP iktidarını tedirgin etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla KHK çalışması başlatıldı. Saray’ın söylemi 15 Temmuz’a dayanıyor…

BOLD – Milli Gazete’den Bünyamin Güler’in kulis haberine göre 15 Temmuz darbe girişiminin ardından KHK ile kamudan ihraç edilenler için iktidarın yeni bir çalışma başlattığı öne sürüldü. Kulis bilgilerinin aktarıldığı haberde “Erdoğan’ın çalışmanın tamamlanmasıyla söylem üstünlüğünü alarak, muhalefeti boşa düşürmeyi planladığı” belirtildi.

Haberde şu ifadelere yer verildi:

  • Bu süre zarfında çalmadık kapı bırakmayan KHK mağdurlarıyla ilgili ise iktidarın sessizliği devam ediyor. Ancak son dönemlerde yapılan bazı araştırmalar ile muhalefet partilerinin KHK’lılarla ilgili çalışma yaptıklarının duyulması üzerine iktidarın harekete geçmeye hazırlandığı öğrenildi.
  • Araştırma şirketleri ve hukukçular tarafından yapılan kamuoyu araştırmalarında daha önce topyekûn AKP’ye oy veren KHK’lı ve yakınlarının yüzde 98’inin başka partilere oy vereceğinin ortaya çıkması iktidarı endişeye sevk etti.
  • Araştırmalar, 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra AKP’nin suçlu ile suçsuzu ayıracağını bekleyen KHK’lıların, umduğunu bulamayınca başka partilere yöneldiğini gösteriyor.
  • Bu süreçte muhalefet partilerinin de KHK’lılarla ilgili çalışmalar yapması ve iktidara geldiklerinde yeniden adil bir şekilde yargılanacaklarının sözünü vermesi ise iktidarı iyiden iyiye tedirgin etti.
  • Son dönemlerde KHK’lılarla ilgili muhalefetin söylem geliştirmesi ve yapılan kamuoyu araştırmalarında ibrenin muhalefete dönmesi üzerine Erdoğan’ın harekete geçeceği öğrenildi.
  • Erdoğan’ın muhalefeti boşa düşürmek için yakın çalışma arkadaşlarına KHK ile ilgili hazırlık yapılması talimatı verdiği ifade ediliyor.
  • İktidarın çalışmayı çok uzatmadan tamamlayıp, muhalefete yüzünü dönen KHK’lı ve yakınlarının gönlünü tekrar kazanmayı amaçladığı belirtiliyor.
  • İktidarın yapacağı çalışmanın ise Erdoğan’ın 15 Temmuz darbe girişiminden hemen sonra yaptığı “Üstü ihanet, ortası ticaret, altı ise ibadet” tanımlaması üzerinden yürütüleceği öğrenildi.
  • Erdoğan’ın çalışmanın tamamlanmasıyla söylem üstünlüğünü alarak, muhalefeti boşa düşürmeyi planladığı kaydedildi.

Muhalefetin KHK açılımı Saray’ı harekete geçirdi: 15 Temmuz’a dönüş! yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

MİT’i astsubaya emanet eden AKP şimdi de albay kadrosuna hemşire atadı

Daha önce rütbeli askerlerin getirildiği MİT’in başına astsubay Hakan Fidan’ı atayan AKP Hükumeti, devlet kadrolarındaki geleneği yok etmeye devam ediyor. AKP iktidarı son olarak albay rütbesinde birisinin atanması gereken kadroya hemşire atadı.   

BOLD – Milli Savunma Bakanlığına (MSB) bağlı merkezde albay kadrosuna lise mezunu hemşire atandı. CHP Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, MSB’ye bağlı Özel Bakım Merkezi’nde açık bulunan ve albay kadrosu ile ifa edilen göreve lise mezununun getirilmesini meclis gündemine taşıdı.

MESLEĞİNİ HİÇ İFA ETMEMİŞ

Milli Savunma Bakanlığı’na bağlı Ankara’daki Özel Bakım Merkezi’nde açık bulunan ve Albay kadrosu ile ifa edilen başhemşirelik görevine, lise mezunu Perihan Güldemir’in getirildiği iddia edildi. Konuyu bir soru önergesiyle TBMM gündemine taşıyan CHP’li Ali Haydar Hakverdi, Güldemir’in yemekhane sorumluluğundan başhemşireliğe getirildiğini kaydetti. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren CHP’li Hakverdi, “Edindiğimiz bilgilere göre başhemşireliğe atanan Güldemir, neredeyse mesleğini hiç icra etmemiş biri. Daha önce Şehir Hastanesi’nde ve Cumhurbaşkanlığı’nda çeşitli görevlerde bulunmuş ve son olarak Tandoğan’da bulunan Sivil Memur Eğitim Misafirhanesi’nde yemekhane sorumlusu olarak çalışmıştır” dedi.

İSMAİL KAHRAMAN İLE AKRABALIK BAĞI MI VAR?

CHP Milletvekili Hakverdi’nin Milli Savunma Bakanı Akar’a şu soruları yöneltti:

  • MSB Özel Bakım Merkezi’nde Albay kadrosu ile ifa edilmesi gereken göreve lise mezunu ve meslekten uzak olan Perihan Güldemir’in getirilmesinin nedeni nedir?
  • Bu göreve atanan Güldemir ya da yakınlarının AKP ile ne gibi bir bağlantısı vardır? Var ise atanmasında liyakate değil siyasi nüfusa göre mi karar verilmiştir?
  • Başhemşire yardımcısının dahi akademik kariyeri ortada iken; bu şahsın hangi hünerleri ya da üstün yetenekleri takdir edilerek kuruma başhemşire olarak atanmıştır?
  • Bu durum kurumda huzursuzluk yaratmakta mıdır? Ve bu huzursuzluk sonucunda verilen hizmetlerin aksayacağı düşünülmemiş midir?
  • Güldemir’in sosyal medya hesaplarında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve sıkça eski Meclis Başkanı İsmail Kahraman ile fotoğrafları bulunmaktadır. Güldemir’in ya da eşinin İsmail Kahraman ile bir akrabalık bağı bulunmakta mıdır? Açıksa liyakatsiz olduğu görülen bu göreve bu bağ ya da referans sayesinde mi getirilmiştir?

Yedi haftalık bebeğini hapiste kaybeden kanser hastası Gülden Aşık yine tutuklandı

MİT’i astsubaya emanet eden AKP şimdi de albay kadrosuna hemşire atadı yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Donmaya hazırlanın: Doğalgaza yüzde 35 zam yolda

AKP Hükumeti 2021 yılı başından bu yana doğalgaza 7 kez zam yaptı. Uluslararası piyasalarda doğalgaz ucuz olmasına rağmen yapılan zam oranı yüzde 19’a ulaştı. Şimdi de doğalgaz üreticisi ülkelerden kötü haber geldi. Fiyatlar fırladı. Bu kış vatandaşın faturaları yüzde 35 daha artacak. Karadeniz’de doğalgaz müjdesi açıkladıkça zam yapan AKP’nin zamlarıyla geçen yıl 300 lira fatura ödeyen vatandaş bu yıl 447 lira ödemek zorunda kalacak.

BOLD ANALİZ – Faturalarını ödemekte zorlanan vatandaşlar önümüzdeki kış soğukta oturacak. Enerji uzmanı Ali Arif Aktürk, uluslararası piyasalarda doğal gaz fiyatının yüksek oranda arttığını duyurdu. Türkiye’nin doğalgaz ithalat faturasının da kabaracağını dile getiren Aktürk, “Gelecek üç dört ayda Türkiye’nin toplam gaz faturasında, nasıl bir kış mevsimi yaşanacağına ve Avrupa’daki mevcut yüksek fiyatların devamına bağlı olarak yüzde 30-35’lik bir artış bekliyorum.” dedi.

AKP, DOĞALGAZ UCUZKEN FATURALARA YÜZDE 19 ZAM YAPTI

Aktürk’ün Enerji Günlüğü’ndeki yazısında duyurduğu zamlar dünyada doğalgaz ucuz olmasına rağmen bu yıl başından bu yana vatandaşa yansıtılıyor. 2021 Ocak ayında başlayan doğalgaz zamları her ay otomatiğe bağlandı. Haziran ayına kadar aylık yüzde 1 toplamda yüzde 6’ya ulaşan zamlar Temmuz ayında fırladı. 1 Temmuz itibariyle ısınma faturalarına yüzde 12,9 artış yapıldı. Bu yılın ilk 7 ayında zam oranı yüzde 19’a ulaştı.

300 TL DOĞALGAZ FATURASI ÖDEYENLER BU YIL 357 LİRA ÖDEYECEK

AKP Hükumeti, Azerbaycan, İran ve Rusya’dan alınan doğalgaz fiyatlarında düşüş olunca vatandaşa indirim olarak yansıtmadı. Geçen yıl 300 TL fatura ödeyen vatandaşlar şimdiye kadar uygulanan zamlar yüzünden bu yıl 357 lira ödeyecek. Aylık fatura bedeli 57 lira artmış olacak. Kombilerin yandığı 6 ay boyunca vatandaşlar geçen yıla göre en az 342 lira fazla ödeyecek.

YÜZDE 35 ZAM EKLENİNCE VATANDAŞ DONACAK

Bu yıl başından beri yapılan zamlara dünya piyasalarındaki yüzde 35’lik zamlar eklenince faturalar yanacak. Emekliler, asgari ücretliler her 100 liralık faturada 35 lira ekstra para ödemek zorunda kalacak. 342 liralık faturalara yüzde 35’lik artışla 105 lira ilave yük gelecek. Böylece en düşük doğalgaz faturası 447 liraya fırlayacak.

Market ve pazardaki zamlar yüzünden maaşlarını yetiremeyen vatandaşlar her ay 447 lira doğalgaz faturası ödeyemezse soğukta kalacak.  Vatandaş ya kombileri kısacak ya da maaşını doğalgaz faturasına yatıracak.

Donmaya hazırlanın: Doğalgaza yüzde 35 zam yolda yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Satılık havalimanına halkın cebinden 2044 yılına kadar para ödemeye devam

AKP’nin yap-işlet-devret modeliyle ihaleye verdiği Zafer Havalimanı’na 2012’den bu yana uçmayan yolcu için Hazine’den 46 milyon lira ödendi. Zarar ettiği için satışa çıkarılan havalimanı için halkın vergilerinden 2044 yılına kadar para aktarılmaya devam edecek.

BOLD – AKP’ye yakın müteahhitlerden İbrahim Çeçen’in şirketi IC İçtaş tarafından işletilen Kütahya Zafer Havalimanı vatandaşın vergilerini yutan kara deliğe dönüştü. AKP tarafından yolcu garantisi verilen ancak bir türlü tutmayan havalimanı için uçmayan yolcular için toplam 46 milyon Euro garanti ödemesi yapıldı.

BU YIL 878 BİN YOLCU İNECEK DENDİ SADECE 5 BİN YOLCU GELDİ

Açıldığı 2012 yılından bu yana tutturamadığı garanti ödemeleriyle gündemde olan Zafer Havalimanı, 2021 yılının ilk 8 ayında da şaşırtmadı. Havalimanını ocak-ağustos döneminde 4 bin 255 iç hat, bin 470 dış hat yolcusu ziyaret etti. Havalimanına 2021 yılının ilk 8 ayı için 878 bin 488 yolcu garantisi verilmişti. Hata payı yüzde 99 oldu. Bu yılın sadece 8 ayı için devletin kasasından 4 milyon 650 bin 822 Euro daha çıkacak.

SOYGUN BELGESİ

Zafer Havalimanı’nın müteahhidi ve işletmecisi IC İçtaş firması, zarar ettirdiğini belirterek ağustosta havalimanını satışa çıkardı. CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, “AKP’nin Zafer Havalimanı’ndaki Yap-İşlet-Devret modeli, soygun belgesi” dedi. 2012’den bu yana yıllık ortalama sapması yüzde 96 olan havalimanından uçmayan yolcular için toplam 46 milyon Euro garanti ödemesi yapıldı.

VATANDAŞIN VERGİLERİYLE 23 YIL DAHA ÖDEME

Havalimanını işleten şirkete yolcu başına iç hatlarda 2 Euro, dış hatlarda 10 Euro ödeniyor. İşletme süresi 29 yıl 11 ay olan havalimanı için devlet kesesinden uçmayan yolcular nedeniyle 2044’e kadar para çıkacak.

Satılık havalimanına halkın cebinden 2044 yılına kadar para ödemeye devam yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Zırhlı aracın ezdiği minik Efe için 2 yıl sonra yeni rapor: Asli kusurlu baba

Diyarbakır’da 5 yaşındaki Efe Tektekin, 2019 yılında polise ait zırhlı aracın altında kalarak can verdi. Tam iki yıl sonra olay yerinde ikinci kez keşif yapıldı. Bilirkişi raporuna göre oğlu Efe’yi ‘gözetmediği’ iddiasıyla baba Ahmet Tektekin ‘asli kusurlu’ bulundu.

BOLD – Şırnak’ın İdil ilçesinde 3 Eylül’de akşam saatlerinde 7 yaşındaki Miraç Miroğlu, sokakta bisiklet sürerken polis memuru M.K’nin kullandığı zırhlı aracın çarpması sonucu öldü. Trafik polisleri “asli kusurlu” olarak küçük çocuğu gösterdi. MA’nın haberine göre zırhlı araç ölümlerinin faillerini koruyama dönük benzer bir rapora daha imza atıldığı ortaya çıktı.

11 Eylül 2019 tarihinde Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesi 5 Nisan Mahallesi’nde fırına ekmek almaya giderken zırhlı aracın çarpması sonucu yaşamını yitiren 5 yaşındaki Efe Tektekin ölümünden 2 yıl sonra trafik bilirkişi heyeti tarafından olay yerinde ikinci kez keşif yapıldı. Hazırlanan raporda ise Efe’nin babası Ahmet Tektekin “Efe’yi gözetmediği” gerekçesiyle asli kusurlu bulundu.

İLK RAPORDA NE YAZIYORDU?

Efe Tektekin yaşamını yitirmesinin ardından zırhlı araç sürücüsü İ.A. “taksirle ölüme neden olma” suçundan tutuklanıp cezaevine konuldu. Olayla ilgili hazırlanan ilk Trafik Kazası Bilirkişi raporunda ise Efe Tektekin “asli”, zırhlı araç sürücüsü polis İ.A. ise “tali” kusurlu bulundu. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Makine Mühendisleri Odaları’nın Diyarbakır ve İstanbul şube üyeleri ise Efe’yi ‘asli kusurlu’ bulan bilirkişi raporunu ‘asli kusurlu’ bulmuştu.

Jinha’dan Medine Mamedoğlu’nun haberine göre, Efe’nin ölümüyle ilgili Diyarbakır 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın geçtiğimiz Nisan ayında görülen duruşmasında avukatlar olay yerinde yeniden keşif yapılmasını talep etti.

Talebin kabul edilmesiyle Trafik Bilirkişisi tarafından Temmuz ayında olay yerinde keşif yapılıp rapor hazırlandı. Kazanın oluş şekline, meydana geldiği hava şartlarına ve sanık polisin ifadelerine yer verilen rapor mahkemeye gönderildi. Raporda, hazırlanan ilk rapordan farklı olarak Efe Tektekin’in babası Ahmet Tektekin “asli kusurlu” bulundu. Polis memuru İ.A. ise “tali kusurlu” sayıldı.

KOLLAMA YAPMADI!

Raporun sonuç kısmında bu konuda şu ifadeler yer aldı: “Yaya Efe Tektekin’in; Farik ve Mümeyyiz olmakla birlikte 5 Nisan Mahallesi Emek caddesi 714’üncü sokaktan park eden araçlar arasından karşıya kaplama alanı içerisinde yönelişi 2918 sayılı Kara Yolları Trafik Kanunun 68’nci maddesi e K.T.Y.94 ve K.T.Y.138.b-3 maddelerinde yer alan, (yüz metre kadar mesafede yaya geçidi, okul geçidi veya kavşak bulunmayan yerlerde yayalar, taşıt trafiği için bir zorluk veya engel yaratmamak şartıyla ve yolda gelen taşıtların uzaklığının hızını kontrol ederek kendi güvenliklerini sağladıktan sonra en kısa doğrultuda ve en kısa zamanda taşıt yolunu geçebilirler. Yollarda güvenli geçiş önce sola sonra sağa bakılarak sakınca yoksa taşıt yoluna geçiş sırasında sola ve sağa bakarak yürüyüşe devam etmek, taşıt yoluna girmeden güvenle duramayacak kadar yaklaşmış taşıtlar var ise ilk geçiş hakkını onlara verip geçişleri beklemek, suretiyle yapılır. Yaşının küçüklüğü nedeniyle bunu bilmeyen ve tehlikeyi göremeyen yaya Efe Tektekin’in vasisinin gözetip kollama yapmadığı, tedbirsiz ve dikkatsiz nizamlara aykırı davranışları ile şeklinde ki hükmün ihlali niteliğindedir. Bu bağlamda yaya Efe Tektekin’in kazanın oluşunda babasının çocuğunu kollayıp, gözetmediğinden ve can güvenliğini tehlikeye soktuğundan kuralına aykırılıktan bu kazada yayanın vasisi baba Ahmet Tektekin asli kusurlu olduğu..”

KAZAYI ÖNLEYEBİLİRDİ

Raporda fail polis memuruna ilişkin ise, “Elde ki delillerden sürücünün çevre şartlara göre hızını azaltmadan araç kullandığı kişilerin hayat, sağlık ve malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare ettiği, bu kaza sürücü tarafından gerekli dikkat ve özen gösterilirse öngörülebilir ve önlenebilir olduğu kanaati ağırlık kazandığından 52/1-a maddesinin ihlali niteliğinde olup kazanın oluşumunda, İ. A’nın da kazada tali kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır” değerlendirmelerinde bulundu.

Haberde, avukatların baba Ahmet Taştekin’in “tali kusurlu” bulunduğu rapora itiraz etmeye hazırlandığı belirtildi.

Zırhlı aracın ezdiği minik Efe için 2 yıl sonra yeni rapor: Asli kusurlu baba yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Erdoğan’ın hedefindeki marketlere son uyarı Diyanet’ten

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın gıda fiyatlarını yükseltmekle ve fırsatçılıkla suçladığı marketlere son uyarı Diyanet’ten geldi. Diyanet bu haftaki cuma hutbesini raflardaki yüksek fiyatlara ve haksız kazançlara ayırdı.

BOLD ANALİZ – Diyanet bu haftadaki cuma hutbesini raflardaki yüksek fiyatlara ve haksız kazançlara ayırdı. Hutbede müminin karaborsacılık yapmayacağı, fırsatçı davranıp fâhiş fiyatlarla insanları mağdur etmeyeceğinin altı çizildi.

KAZANÇ HELAL VE MEŞRU YOLLARLA TEMİN EDİLMELİ

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın hayat pahalılığının sorumlusu olarak marketleri hedef almasının ardından Diyanet bu haftaki cuma hutbesini marketlere ayırdı. İslam’ın helal ve meşru yollarla kazanç temin etmeyi emrettiği belirtilen hutbede, “Allah rızasının, kul hakkının, helal-haram hassasiyetinin gözetilmediği her türlü alışverişi ise yasaklar” denildi.

YALAN VE HİLEYLE ELDE EDİLEN MALDA HAYIR YOKTUR

Yalan ve hileyle elde edilen malda hiçbir hayır olmadığı belirtilen hutbede, “İslam’a göre ticaret ahlâkının en önemli ilkesi doğruluk ve dürüstlüktür. Mümin, elinden ve dilinden diğer insanların emin olduğu kimsedir. Mümin işinde, gücünde, ticaretinde daima güven verendir. O, alırken de satarken de doğru ve dürüst olduğu ölçüde Allah’ın rızasını kazanacağını bilir. Yalan ve hileye asla tevessül etmez. Zira yalan ve hile ile elde edilen malda hiçbir hayır yoktur” denildi.

MÜMİN FIRSATÇILIK YAPMAZ

Fırsatçılığın ve karaborsacığlığın kötü olduğu vurgulanan hutbede, “Allah’a ve ahiret gününe inanan bir mümin, işinde ve ticaretinde harama ve gayr-ı meşru kazanç yollarına başvurmaz. Ölçü ve tartıda adaletsizlik yapmaz. Malını satmak için yemin etmez. Karaborsacılık yapmaz, fırsatçı davranmaz. Fâhiş fiyatlarla insanları mağdur etmez. Alışverişte fiyatları kızıştırmaz, başkasının pazarlığını bozmaz. Hâsılı, dünya hırsına kapılıp da harama bulaşmaz” denildi.

ERDOĞAN FİYAT ARTIŞLARINDA MARKETLERİ FIRSATÇILIKLA SUÇLADI

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan ise son bir haftadır fahiş fiyat artışlarıyla ilgili marketleri suçluyor. Erdoğan, geçen hafta Kahramanmaraş’ta katıldığı programda “Enflasyonu en kısa sürede kontrol altına alarak raflardaki, tezgahlardaki, etiketlerdeki fahiş fiyat artışlarının önüne geçeceğiz. Hem maliyetlerdeki yükselişle hem fırsatçılarla mücadele ederek milletimizin refah seviyesini daha da yukarılara taşıyacağız” dedi. Erdoğan yaptığı konuşmada ise “Hayat pahalılığı konusundaki sıkıntıları da biliyoruz. Fırsatçılarla mücadele etmek suretiyle enflasyonu kontrol altına alarak fahiş fiyat artışlarını önüne geçeceğiz” dedi.

AKİT YAZARI DA SEYYAR SATICILIĞI ÖNERİP MARKETLERİ MAFYA OLARAK NİTELEDİ

Hayat pahalılığını dikkat çeken Akit yazarı Şevki Yılmaz da bu konuda AKP Hükumeti’ne yaptığı önerilerden biri de şöyle: “Marketlerde ve piyasada el yakıcı fahiş fiyatları düşürmek için; hal sayısı artırılarak, seyyar satıcılar teşvik edilerek, semt pazarları yaygınlaştırılarak, üreticinin bizzat haller de malını satmasına imkân verilerek ve kamyon üstü satıcılara şehre giriş izni verilerek ülkemizde çok güçlü olan iki ana hal ve fiyat mafyası çökertilmelidir.”

BİM: FİYATLARI DEVLET ARTIRDI

AKP’li Cumhurbaşkanı fiyat artışlarıyla ilgili marketleri suçlarken, bu konuda Erdoğan’a cevap ucuzcu marketlerden BİM’den geldi. BİM yöneticisi Galip Aykaç, kendisine sorulan “ne oldu da peynir, süt fiyatları arttı?” soruya, “Bilmiyorlar ki çiğ süt fiyatını devlet artırdı. Ne zaman sıkışılsa bir denetleme başlıyor. Merkez Bankası verilerine göre perakende sektöründe net kâr marjı 1.6’dan 1.2’ye düşmüş durumda. Eğer burada bu işler yapılıyorsa bu paralar nerede? Böyle bir dünya yok, lütfen bizi töhmet altında bırakmasınlar” dedi.

Hemşehrilerine asrın kazığını atan Reis’in yudum yudum 2 milyarlık çay vurgunu

Erdoğan’ın hedefindeki marketlere son uyarı Diyanet’ten yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Cihat Yaycı ve Orhan Gencebay Paramount Otel’den sonra düğünde buluştu

Yargı mensubu, gazeteci, siyasetçi ve sanatçıların bedavaya misafir edildiği Paramount Otel’de fotoğrafları çıkan Cihat Yaycı ve Orhan Gencebay bu kez düğünde buluştu. Gencebay’ın oğlunun Çırağan Sarayı’ndaki düğününde bir araya gelen ikiliye AKP’liler de eşlik etti.

BOLD – Oyuncu Gökhan Gencebay, 5 yıldır birlikte olduğu sevgilisi Seda Özmen Han ile hayatlarını birleştirdi.

Çiftin Çırağan Sarayı’ndaki şatafatlı düğününe 300 davetli katıldı. Sanat ve iş dünyasının ünlü isimlerini bir araya getiren düğünde, iş insanı Mehmet Ali Yılmaz, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Emekli Tüm Amiral Cihat Yağcı, Eski İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ve TBMM Başkanı Mustafa Şentop gibi önemli isimler de yer aldı.

TRT’DE YAYIMLANAN BARBAROS DİZİSİNDE ROL ALIYOR

Muhalif kesimlerin ‘Saray sanatçısı’ eleştirisinde bulunduğu Orhan Gencebay her fırsatta AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a övgüler diziyor. Oğlu Gökhan Gencebay ise TRT1’de yayınlanan ‘Barbaros’ dizisinin kadrosunda yer alıyor.

Bir dönem söylediği şarkılarla halkın gönlünde taht kuran Orhan Gencebay,  suç örgütü lideri Sedat Peker’in iddialarıyla gündeme gelmişti. Paramount Otel’de bedava konaklayanlar arasında yer alan Eski Tümamiral Cihat Yaycı ve Gencebay’ın havuz başında fotoğrafları yayınlanmıştı.

Cihat Yaycı ve Orhan Gencebay Paramount Otel’den sonra düğünde buluştu yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Diyanet’te Ali Erbaş ile devam kararı

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, etkinliklerde yanından ayırmadığı ve devlet protokolünde 40 sıra birden yükselttiği Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ı yeniden atadı. Erbaş, atamanın hemen ardından Erdoğan’a teşekkür etti.

BOLD – AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın atama kararıyla Diyanet İşleri Başkanlığına Prof. Dr. Ali Erbaş yeniden atandı. Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre, atama 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2, 3 ve 7’nci maddeleri gereğince yapıldı.

ATAMANIN HEMEN ARDINDAN TEŞEKKÜR ETTİ

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Prof. Dr. Ali Erbaş’ı Diyanet İşleri Başkanlığı’na yeniden atadı. Resmi Gazete’de yayımlanan atama kararının ardından Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, sosyal medya hesaplarından teşekkür mesajı paylaştı. Erdoğan’a teşekkür eden Başkan Erbaş, mesajında şu ifadeleri kullandı: “Daha bir aşk ve heyecan ile yeniden bismillah… Anayasamızın “toplumu din konusunda aydınlatma” görevini verdiği Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Başkanı olarak bu ulvî göreve bizi yeniden atama takdirinde bulunan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ediyorum. Rabbim! Kolaylaştır, zorlaştırma; hayırla tamamlamayı nasib eyle.”

 

İMAMLIKTAN DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI’NA

1961 yılında Ordu’nun Kabadüz İlçesi Yeşilyurt Köyünde doğdu. İlkokulu Yeşilyurt Köyü İlkokulunda okudu. 1980’de Sakarya İmam-Hatip Lisesi’nden, 1984’de ise Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden mezun oldu. 1982-1993 yılları arasında Diyanet İşleri Başkanlığı İstanbul Fatih Müftülüğüne bağlı çeşitli camilerde din görevlisi olarak vazife yaptı.

MELEKLER ÜZERİNE TEZ YAZDI

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde 1987’de Tefsir Anabilim Dalında “Kur’an’daki Tekrarlar” isimli teziyle Yüksek Lisansını, 1993’te ise Dinler Tarihi Anabilim Dalında “İlâhî Dinlerde Melek İnancı” isimli teziyle doktorasını tamamladı. 1988-1990 yılları arasında İstanbul Haseki Eğitim Merkezinde Master ve Doktora öğrencileri için açılan ihtisas kursuna devam etti. 1993 yılında Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dinler Tarihi Anabilim Dalı’na Yardımcı Doçent olarak atandı.

FRANSA’DA KÜTÜPHANELERDE ARAŞTIRMALAR YAPTI

1994 yılı Temmuz ve Ağustos aylarında Paris’te Centre George Pompidou ve Sorbonne Üniversitesi kütüphanelerinde Dinler Tarihi ve Din Bilimleri alanında araştırmalar yaptı. Daha sonra 1996-1997 öğretim yılının başından itibaren bir yıl boyunca Strasbourg Beşerî Bilimler Üniversitesinde misafir öğretim üyesi olarak alanıyla ilgili araştırmalar yaptı. 1997-1998 öğretim yılı başında yurda döndü ve Kasım 1998’de doçent, Ocak 2004’de profesör oldu.

FELSEFE VE DİN BİLİMLERİ BÖLÜM BAŞKANLIĞI YAPTI

1993-2006 yılları arasında Dinler Tarihi Anabilim Dalı Başkanlığı ve yine aynı tarihler arasında Felsefe ve Din Bilimleri Bölüm Başkanlığı yaptı. 1997-2002 yılları arasında 5 yıl Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcılığı, 2006-2011 yılları arasında iki dönem aynı fakültenin Dekanlığını yürüttü. 2003-2011 yılları arasında Sakarya Üniversitesi’nde Senato Üyesi, 2006-2011 yılları arasında ise aynı üniversitede Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı.

10 YILDIR DİYANET YÖNETİMİNDE

2011 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğüne atandı. Prof. Dr. Ali Erbaş 08 Haziran 2017 tarihi itibariyle Yalova Üniversitesi Rektörlüğüne atandı. 15 Eylül 2017 tarihinde AKP’li Cumhurbaşkanı tarafından Diyanet İşleri Başkanlığı’na atanan Erbaş, bugün itibariyle de aynı göreve yeniden getirildi. 12 kitabı, çok sayıda makalesi ve yurt içinde ve yurt dışında sunduğu pek çok sempozyum bildirisi ve konferansı bulunan Prof. Dr. Ali Erbaş evli ve 4 çocuk babasıdır.

 

Hemşehrilerine asrın kazığını atan Reis’in yudum yudum 2 milyarlık çay vurgunu

 

Diyanet’te Ali Erbaş ile devam kararı yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Almanya ile Türkiye arasındaki fark sel felaketiyle gün yüzüne çıktı

Yakın dönemde Almanya ve Türkiye büyük sel felaketleri yaşadı. Almanya selden etkilenenlerin zararlarını karşılarken Türkiye ise halka IBAN dağıtıp afetzedelerin elektrik faturalarını 3 ay erteledi.

BOLD ANALİZ – Almanya Temmuz ayının ortasında, Türkiye ise Ağustos ayında sel felaketiyle karşılaştı. Almanyada’ki sel felaketinde 183 kişi, Kastamonu, Bartın ve Sinop’taki selde ise 82 kişi yaşamını yitirdi. İki ülkenin selzedelere yardımları ise farklı oldu. Almanya zararın büyük bölümünü karşılarken, Türkiye elektrik faturalarını öteledi.

ELEKTRİK FATURALARI 3 AY ERTELENECEK

Kastamonu, Sinop ve Bartın’daki selden etkilenenlerin elektrik faturalarının ertelenmesine ilişkin karar Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanlığı kararıyla sel felaketinden etkilenenlerin elektrik faturaları 3 ay ertelendi. Kararda “sel felaketinden etkilenen vatandaşların 2021 yılı Ağustos, Eylül ve Ekim tahakkuk dönemlerine ilişkin faturalarının tahsilatı 3 ay süreyle ertelenir” ifadesi yer aldı. Selden zarar görenlerin 15 Ekim’e kadar faturalarının ertelenmesine dair dilekçeyi ilgili tedarik şirketlere sunması gerekiyor.

IBAN DAĞITILIP HALKTAN YARDIM İSTENDİ

Kastamonu, Sinop ve Bartın gibi bu yıl sel felaketi yaşayan yerler arasında bulunan AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın memleketi Rize’nin Güneysu ilçesi de bulunuyor. 8 gün arayla iki kez selin vurduğu Rize’nin Güneysu ilçesini ziyaret eden Erdoğan, selle ilgili ağaçları kesip çay diken halkı suçladı. Erdoğan ayrıca halka yardım olarak otobüs üzerinden 200 gramlık çay fırlattı. AKP Hükumeti ayrıca başlattığı kampanya ile duyurduğu IBAN numaraları vasıtasıyla selzedeler için halktan para talep etti.

ALMANYA TÜM ZARARLARI KARŞILADI

Almanya’da Temmuz ayında Kuzey Ren-Vestfalya ile Rheinland-Pfalz eyaletlerinde etkili olan seller nedeniyle 183 kişi hayatını kaybetti. Alman hükumeti sel felaketinden etkilenen bölgelere 400 milyon euroluk acil yardım gönderdi. Almanya ayrıca selden zarar gören kişi ve şirketlerin kayıplarının yüzde 80’ine kadarını karşılama kararı aldı. Karşılaşılan yıkımın boyutuna bağlı olarak belli durumlarda kayıpların tamamı ödenecek. Bu durumlarda sigorta şirketleri ve acil yardım fonundan yapılan ödemelerle yüzde 80’lik oran yüzde 100’e çıkacak.

Organlarıyla 5 kişinin hayatını kurtaran hakim Nurfer Akgül’e ‘KHK’ sansürü

 

Almanya ile Türkiye arasındaki fark sel felaketiyle gün yüzüne çıktı yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

16 Eylül 2021 Perşembe

Yedi haftalık bebeğini hapiste kaybeden kanser hastası Gülden Aşık yine tutuklandı

Üç ay kaldığı Bandırma M Tipi Cezaevinde 7 haftalık bebeğini kaybeden Gülden Aşık, 15 Eylül’de tutuklandı. Cezaevindeyken ilk biyopsisi yapılan üç çocuk annesi Aşık, iki yıldır tiroid kanseriyle mücadele ediyor.

SEVİNÇ ÖZARSLAN | BOLD ÖZEL 

İki yıl önce Bandırma M Tipi Cezaevinde 7 haftalık bebeğini kaybeden ve tahliye edildikten çok kısa bir süre sonra tiroid kanseri teşhisi konulan Gülden Aşık, 15 Eylül’de Edirne’de yine tutuklandı. Edirne Cezaevine konulan Aşık’ın kanser belirtileri daha önceki tutukluluk sürecinde ortaya çıkmış, ilk biyopsisi tahliye edilmeden 4 gün önce yapılmıştı.

Cezaevinde yaşadığı ağır travmanın etkisi henüz geçmemişken kanser olduğunu öğrenen Aşık, iki yıldır hastane hastane geziyordu. Doktor ameliyat olması gerektiğini söyledi. Ancak ses tellerini kaybedebileceği riskli bir ameliyattı. Aşık’ın tedavi çabaları tutuklanmasıyla birlikte yarım kaldı.

“BENİM YAVRUM KANIM CANIM, ONLAR İÇİN ÇÖPTÜ”

12, 11, 8 yaşlarında üç çocuk sahibi olan ev hanımı Gülden Aşık, Gülen Hareketi soruşturmaları kapsamında 10 Nisan 2019’da Bandırma’da gözaltına alındı. 2 gün sonra tutuklanıp Bandırma M Tipi Cezaevine konuldu. Bylock kullandığı iddiasıyla ve tanık ifadelerine dayanılarak 26 Şubat 2020’de 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan Aşık’ın dosyası İstinaf Mahkemesi’nde bulunuyor.

Hapse girdiğinde hamile olduğunu öğrenen Aşık, 1 Haziran 2019’da bebeği 10 haftalıkken düşük yaptı. Ancak otopsi sonucunda bebeğin 7 haftalık 5 günlükken kalbi durduğu ortaya çıktı. Karnında ölü bebekle hapiste 3 hafta yaşayan Gülden Aşık, kürtajdan 1 gün sonra taburcu edilip tekrar hapse gönderildi.

Bebeğini kaybettikten sonra eşine 19 sayfalık bir mektup yazan Aşık, gardiyanların doğmamış çocuğuna çöp muamelesi yaptığını kaleme almıştı. Bold Medya’nın yayınladığı mektupta geçen Aşık’ın “Benim yavrum canım kanım, onlar için çöptü” cümlesi ise akıllara kazınmıştı.

“BEN TERÖRİST DEĞİLİM, ELİMİ KELEPÇELEMEYİN”

Narkozun etkisiyle “Ben terörist değilim, elimi kelepçelemeyin… Bebeğimi öldürdüler” diye sayıklayan Aşık, bir gardiyan ve komutan arasında geçen konuşmayı şöyle yazmıştı: “Komutan nöbeti yeni aldığından ‘bayanın bebeği ölmüş vs’ diye beni soruyor. Memure hanım ‘abi küçük ya daha 7-8 haftalık çöp yani çöp işte…’ gibi bu minvalde cümleler kurdu. Az ileride ben duyuyorum. Benim kaybım başkasının dilinde çöp. İçim yandı, kalbim sızladı, ağlamamak için kendimi zor tuttum. Benim yavrum çöp, kanım canım çöp… Ve aynı memure birkaç dakika sonra hasta bakıcı gelmediği için evde çocuğum beni bekliyor diye isyan etti. Ben de içim boş, kalbim kırık, boynum bükük, yanımda bir çöp poşetinde eşyalarımla öylece oturdum ve yandım.”

10 Haziran 2019’da tahliye edilen Gülden Aşık’a birkaç gün sonra tiroid kanseri teşhisi konuldu. Gülden Aşık cezaevinde maruz kaldığı hak ihlallerini tahliye olduktan sonra Bold Medya‘ya verdiği özel röportajda anlatmıştı.

“Karnımda ölü bebekle cezaevinde 3 hafta yaşadım”

 

Bebeğini kaybeden tutuklu anne: “Benim yavrum, kanım, canım onlar için çöptü”

Yedi haftalık bebeğini hapiste kaybeden kanser hastası Gülden Aşık yine tutuklandı yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »