13 Kasım 2021 Cumartesi

“İki Mehmetler”in kavgası büyüyor: Ağar ekibi Yeşil’le ilgili Eymür’ü suçladı

Mehmet Ağar’a yakınlığı ile bilinen T24 yazarı Tolga Şardan, Yeşil kod adı ile bilinen Mahmut Yıldırım’ın ortadan kaldırılması ile ilgili Eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür’ü suçladı. Şardan, Yeşil’i son görenin Eymür olduğunu iddia etti.

BOLD – Eski İçişleri bakanlarından Mehmet Ağar ile Eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür’ün uzun yıllardır süren kavgası Eymür’ün geçen hafta verdiği röportajla yeniden alevlendi. Ağar ekibi Yeşil kod adı ile bilinen Mahmut Yıldırım’ın öldürülmesi ile ilgili Eymür’ü suçladı.

EN SON EYMÜR’ÜN YANINDA GÖRÜLDÜ

Ağar’a yakınlığı ile bilinen T24 yazarı Tolga Şardan, Yeşil kod adı ile bilinen Mahmut Yıldırım ile ilgili dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Şardan, Mahmut Yıldırım’ın en son Eymür’ün yanında görüldüğünü öne sürerek, “Müfettişlere tanık sıfatıyla ifade veren bir MİT görevlisi, Yıldırım’ı en son 29 Kasım 1996 günü Kontr Terör Merkezi Başkanı Mehmet Eymür’ün odasında gördüğünü ve 30 Kasım 1996 günü yapılan toplantıya katılması gereken Yıldırım’ın gelmediğini ve o günden sonra da akıbetinin bilinmediğini kaydetti” diye yazdı.

EYMÜR: HERHALDE PARAYI BÖLÜŞENLERDEN BİRİ TEMİZLEDİ ONU

Eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür de geçen hafta T24’ten Gökçer Tahincioğlu’na verdiği röportajda Yeşil’in yaşadığı ile ilgili “Zannetmiyorum. Oğlu ile falan konuştum. Herhalde parayı bölüşenlerden biri temizledi onu. Ortadan kaybolduğu zaman. Bayağı aradık o zaman. Arabasını Bahçelievler’de bulduk. Şoförü vardı o da ortadan kayboldu” demişti.

Erdoğan’ın başarısı: Dolar 4 liradan 10 liraya üç yılda fırladı !

“İki Mehmetler”in kavgası büyüyor: Ağar ekibi Yeşil’le ilgili Eymür’ü suçladı yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Peker’den siyasetçi ve bürokratlarla ilgili kokain ve fuhuş partisi iddiası

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, Ankara ve İstanbul’daki lüks otellerde siyasetçilerin ve bürokratların kokain ve fuhuş partileri verdiğini iddia etti. Peker, elinde görüntüler olduğunu da öne sürdü. 

BOLD – Daha önce Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ile ilgili “uyuşturucu ve fuhuş partileri” iddialarıyla paylaşımlarda bulunan organize suç örgütü lideri Sedat Peker, benzer olayların Ankara ve İstanbul’da da yaşandığını iddia etti. Siyasiler ve bürokratların da katıldığı bu partilerle ilgili görüntülerin de olduğunu öne sürdü.

POLİSTE RESMİ KAYITLAR VAR

Ankara’da lüks bir otel adı veren Peker, İstanbul’da da bir otel ve rezidansı işaret ederek, siyasetçiler ve bürokratlar için fuhuş ve kokain partisi verildiği iddia etti. Peker’in sosyal medya hesabından paylaştığı iddiaları şu şekilde:

“Bütün zenginler, siyasetçiler, bürokratlar orada. Bu senenin Nisan – Mayıs aylarında otelin lobisinde bulunan bir bürokrat bayanın gördüklerinden rahatsız olması üzerine polisi aramasıyla otele fuhuş baskını yapılmıştı. Bununla ilgili haberleri internetten sildirebilmiş olsalar da poliste resmi kayıtları mutlaka duruyordur. Onları yok edemezler (Eğer yok edilmişse bu çok daha büyük bir skandal. O zaman ortalık daha da şenlenir). Bu otelin ilk katlarında Rus bayanlar müşteri olarak kalıyor. Bazen de orta katları kullanıyorlar. Otele gelen zengin iş adamlarımız, siyasetçilerimiz, bürokratlarımız otelin lobisinde işlerini hallederken bazı otel personellerinin aracılığıyla kadınların odasına çıkıyorlar.”

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI TOPLANTILARI İÇİN BU OTELİ KULLANIYOR

Aynı otelde devlet kademesinin de toplantı yaptığını belirten Peker, şunları kaydetti: “Bu otelde İçişleri Bakanlığı’nın ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün bazı çalışma toplantıları da yapılıyor (NE KADAR ACAİP DEĞİL Mİ?). Bölge idare mahkemesi başkanımız Sayın Esat Toklu da bu otelin müdavimlerinden. Hem başka kimler var kimler.”

SAKIN BENİ YALANLAMAYA KALKMAYIN

Peker ayrıca, partilere katılanların listesinin elinde olduğunu ve yalanlanması durumunda açıklayacağını belirterek, “Şunu söylemeyi unuttum. Sakın ola beni yalanlamaya kalkmayın. Bilirsiniz bu işlerde çok iyiyim, adamı tüm dünyaya rezil ederim. Partilere katılanların ve müdavimlerin isim listesi bende. Biraz Whatsapp yazışması, birkaç kayıt da var. Tekrar söylüyorum, sakın beni yalanlamaya kalkmayın. Ayrıca bütün ülke fuhuşa, kokaine batmış demesinler diye daha elimde bulunan yüzlerce yerin ismini yayınlamadım. Amacım ülkeye zarar vermek değil, hızlıca bu iğrençliklere son verilmesi ve de sahte kahramanlık yapanların, metruk binaları yıkın diyenlerin akıllı olması içindi” dedi.

 

Erdoğan’ın başarısı: Dolar 4 liradan 10 liraya üç yılda fırladı !

Peker’den siyasetçi ve bürokratlarla ilgili kokain ve fuhuş partisi iddiası yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Erdoğan’ın başarısı: Dolar 4 liradan 10 liraya üç yılda fırladı !

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Ben ekonomistim”, “Türkiye ekonomisinin sorumlusu benim ben” meydan okumalarıyla doları 10 TL’ye ulaştırdı. Dolar 1 liradan 2 TL’ye 12 yılda yükselirken, 4 liradan 10 liraya yükseliş sadece üç yılda oldu.

BOLD – Türk tipi başkanlık sistemiyle ülkeyi yöneten Erdoğan, 2 yılda 3 Merkez Bankası Başkanı’nı görevden aldı. Erdoğan’ın ekonomiye müdahalesi Merkez Bankası’nın 128 milyar dolarını harcamasıyla devam etti. Ülkede hukuk ve demokrasi de olmayınca dolar hızla yükseldi.

Sözcü gazetesi doların yıllar itibariyle yükselişini tablo haline getirdi.

12 KASIM 2021: 1 DOLAR 10 TL

11 Ekim 2021 günü kur 9 lira seviyesine ulaştı. Resmi enflasyon yüzde 20’ye dayanırken ve küresel enflasyonla birlikte küresel faiz oranları artarken TCMB’nin faiz indirimlerine devam etmesiyle TL’de değer kaybı hızlandı.

18 Kasım’da faiz indirimlerinin devam edeceği beklentisiyle yabancı sıcak para kaçışı hızlanırken, 12 Kasım akşamı 1 dolarda 10 TL seviyesi görüldü. Kurda 9’dan 10’a yükseliş sadece 32 gün sürdü.

 

Erdoğan’ın başarısı: Dolar 4 liradan 10 liraya üç yılda fırladı ! yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Sayıştay raporundaki ‘aile boyu makam aracı tahsisine’ bakanlık sansürü

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda eski bakanlara, eşlerine, danışmanlarına makam aracı tahsis edildiği ortaya çıktı. Araç kiraları ile yakıt ve bakım giderlerinin de bakanlık bütçesinden ödendiği Sayıştay raporlarıyla belgelendi.

BOLD – Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2020 Yılı Sayıştay Raporu yayınlanırken taslak raporda yer alan bakanlığın, ‘eski bir Bakan eşine, bir bakan danışmanına ve bazı eski bakanlara, usulsüz olarak makam aracı tahsis edildiği ve araç kiraları, yakıt ve bakım giderleri de bakanlık bütçesinden ödendi’ bulguları sansürlenerek rapordan çıkarıldı.

BAKANLIK, SAYIŞTAY RAPORUNU SANSÜRLEDİ

CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz’ın Twitter hesabından paylaştığı belgelere göre; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda eski bir Bakan eşine, bir bakan danışmanına ve bazı eski bakanlara, usulsüz olarak makam aracı tahsis edildi. Araç kiraları, yakıt ve bakım giderleri de Bakanlık bütçesinden ödendi.

Yavuzyılmaz, “Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2020 Yılı Sayıştay Raporu yayınlanırken, Taslak Raporda yer alan bu bulgu sansürlenerek rapordan çıkarılmıştır” dedi.

 

Sayıştay raporundaki ‘aile boyu makam aracı tahsisine’ bakanlık sansürü yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

CHP’li Aydoğan’dan KHK’lı açıklaması: Zulmün olduğu yerde tarafsızlık namussuzluktur

Konya’da KHK’lılarla buluşan CHP İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan, “Zulmün olduğu yerde tarafsızlık namussuzluktur. Onun için buradayım. Zulme karşı çıkmak için buraya geldim” dedi.

BOLD – Vatan Partisi ve Türkiye Gençlik Birliği tarafından engellenme çabalarına rağmen CHP, KHK’lılarla bir araya geldi. Programa Genel Başkan Yardımcıları Gülizar Biçer Karaca, Yüksel Taşkın, Milletvekilleri Turan Aydoğan, Yıldırım Kaya, Cihangir İslam, Turan Aydoğan ve Abdüllatif Şener katıldı.

KHK’lı Platformları Birliği’nin aktardığına göre programda konuşan CHP Milletvekili Aydoğan, “Zulüm, adaletsizlik hiç bitmiyor. Sizle başlamadı ve sizle de bitmeyecek.100 yıllardır bu topraklarda adaletsizlik hiç bitmedi. Ben CHP milletvekiliyim, zulmün olduğu yerde tarafsızlık namussuzluktur. Onun için buradayım. Zulme karşı çıkmak için buraya geldim” dedi.

‘BU ZULMÜ YAPANLARDAN HESAP SORMAK BOYNUMUZUN BORCU’

CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya ise şu ifadeleri kullandı: “Sen bu siyaset cambazları için Allah’a inanmıyorsun. Allah’a ibadet etmiyorsun. Sizin inançlarınızdan vazgeçmeniz için bu zulmü yaptılar, inançlarınızdan vazgeçmeyin. Siz vazgeçseniz de biz vazgeçmeyeceğiz. Bu demokrasi, hak, hukuk mücadelesi… Bu zulmü yapanlardan hesap sormak boynumuzun borcu.”

 

CHP’li Aydoğan’dan KHK’lı açıklaması: Zulmün olduğu yerde tarafsızlık namussuzluktur yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Müyesser Yıldız’dan dikkat çeken Bylock yazısı

Gazeteci Müyesser Yıldız dikkat çeken Bylock yazısı kaleme aldı. Hukukta “Bir kişi aynı suçtan iki kez yargılanıp cezalandırılamaz.” ilkesi bulunduğunu hatırlatan Yıldız, “Ancak galiba bu konuda da hukuk tarihine geçeceğiz!. Çünkü geçen hafta hayatımın belki de en ilginç davasını izledim.” dedi.

BOLD – Yıldız’ın şahsi internet sitesinde ‘Koca 5 yıl yatıp çıktı, sıra karısında’ başlığıyla yayınlanan yazıda aynı telefon hatlarını kullanan aile üyelerinin cezaevine girdiği anlatıldı.

MİT’İN HAZIRLADIĞI TEKNİK RAPOR

E.Ç.’nin 15 Temmuz darbe teşebbüsünden 1 ay sonra kamu görevinden ihraç edilip tutuklandığını kaydeden Yıldız, “Yapılan yargılamada E.Ç. kesinlikle ByLock kullanmadığını, “ByLock var” denilen iki telefonu evde eşi ve çocuklarıyla ortak kullandığını anlatır. Ancak Mahkeme, “MİT tarafından hazırlanmış ByLock teknik raporu ile polis araştırma tutanağı, sanığın adı ve soyadından oluşan şifre gibi delillere” dayanarak E.Ç.’yi 8 yıl hapis cezasına çarptırır.” dedi.

80 YAŞINDAKİ BABASI DA GÖZALTINA ALINDI

Bylock tespit edilen telefonlarla bağlantılı olarak 80 yaşındaki babasının da 1 hafta gözaltında tutulduğunu hatırlatan Yıldız, “Yargıtay’ın onama kararının ardından 5 yıldır hapiste olan E.Ç., yattığı süre göz önünde bulundurularak tahliye edilir.” dedi.

SUÇLAMA AYNI SANIK FARKLI

Yıldız “E.Ç.’nin tahliyesinden kısa bir süre önce bambaşka bir gelişme yaşanır ve bu defa eşi F.Ç. gözaltına alınır. Peki F.Ç. neyle mi suçlanır? Eşinin yargılanıp hüküm giydiği telefon hatlarında ByLock kullananın o olduğu iddia edilir!..” diye yazdı.

HUKUK ÖNDE Mİ GİDER ARKADAN MI GELİR?

Yazısının sonunda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ‘Siz yıkın hukuk arkadan gelir” sözlerini hatırlatan Yıldız, “Mahkeme, aynı suçlamayla 8 yıl hapis cezasına çarptırılıp 5 yıl yatan eşi E.Ç.’nin tanık olarak dinlenmesine karar verdi ve duruşmayı Mart’a erteledi. İlgili bakanlar, “Hukuk önde mi gider, arkadan mı gelir” diye tartışadursun, işte ülkemizde bunlar yaşanıyor!..” ifadelerini kullandı.

Müyesser Yıldız’dan dikkat çeken Bylock yazısı yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

AKP’li Fakıbaba: Şenyaşar ailesine terörist dediğim için utandım

AKP’li isimlerin geçmişte yaptıkları hukuksuzluklarla ilgili pişmanlıklarına bir yenisi eklendi. AKP Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba, Şenyaşar ailesinin yaşadıklarına değinerek, “O zaman ‘terörist’ dediğim için utandım. Emine Şenyaşar’a Allah sabır versin. İçim parçalanıyor” dedi.

BOLD – AKP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve yakınlarının saldırısında Şenyaşar ailesinin maruz kaldığı katliama AKP Milletvekili Eşref Fakıbaba’yı  3 yıl geçtikten tepki gösterdi.

TERÖRİST DEDİĞİM İÇİN UTANDIM

Şanlıurfa’da yerel bir televizyon kanalına katılarak gündeme dair açıklamalarda bulunan Fakıbaba, “Suruç’ta yaşanan olaya terör olayı denildiğinde utandım. Genel merkezi aradım, Suruç’taki olay terör olayı değil dedim. Ben daha önce o dükkana gittim. Videoları izledim, Şenyaşar ailesi beni çok güzel karşılamış. İlk gün ‘terörist’ dediğim için utandım. Cumhurbaşkanını ‘terör’ dememesini, iki tarafa da baş sağlığı dilesin diye tembihledim” ifadelerini kullandı.

ŞENYAŞAR AİLESİNİN ADALET NÖBETİ 250. GÜNÜNDE

Eşini ve iki oğlunu yitiren Emine Şenyaşar’ın oğlu Ferit Şenyaşar ile birlikte Urfa Adliyesi önünde “Adalet” talebiyle başlattığı 250’nci gününe giren Adalet Nöbetine değinen Fakıbaba, “Emine Şenyaşar’a Allah sabır versin. İçim parçalanıyor. Ateş ateşle söndürülmez. Ateşe su serpmek gerek. Keşke böyle bir şey yaşanmasaydı” diye konuştu.

“İSTİFA ETTİM İKNA ETTİLER”

Fakıbaba, programda geçtiğimiz aylarda AKP’den istifa ettiğini söyleyerek, AKP milletvekilleri Kasım Gülpınar ve Ahmet Akay’ın kendisini ikna ettiğini açıkladı. Urfa’da siyasi bir birliktelik olmadığını dile getiren Fakıbaba, “AKP ile doku uyuşmazlığı olanlar var. 2014’den sonra Şanlıurfa’nın kimyası değişti” dedi.

NE OLMUŞTU?

14 Haziran 2018’de AKP Urfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın seçim gezisi sırasında gerçekleşen saldırı, silahlı çatışmaya dönüşmüş, Yıldız’ın kardeşi Mehmet Şah Yıldız, esnaf Hacı Esvet Şenyaşar ile oğulları Adil ve Celal Şenyaşar yaşamını yitirmişti.

Çatışmada babasını ve iki kardeşini kaybeden, kendisi de yaralanan Fadıl Şenyaşar 17 Haziran’da taburcu edildiği Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden gözaltına alınmış, çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. Fadıl Şenyaşar 3 yıl 3 aydır tek kişilik hücrede tutuluyor.

 

AKP’li Fakıbaba: Şenyaşar ailesine terörist dediğim için utandım yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Hapiste kanser oldu, teşhis çok geç konuldu: İhsan öğretmen kansere direndi, zulme yenildi

Gaziantep H Tipi Cezaevinde dil kanserine yakalanan ve 4. evrede tahliye edilen ilkokul öğretmeni İhsan Yıldız 29 Ekim’de yaşamını yitirdi. Kemoterapiye kelepçeli götürülen Yıldız’ın ailesi, “Hastalığını hem biz hem kendisi çok geç öğrendi. Çok kilo vermiş ve yıpranmış bir şekilde tahliye oldu. Çok geç kalınmıştı.” dedi.

SEVİNÇ ÖZARSLAN | BOLD ÖZEL

Gaziantep H Tipi Cezaevinde dil kanserine yakalanan ve teşhis konulduktan 4 ay sonra tahliye edilen ilkokul öğretmeni İhsan Yıldız, 29 Ekim’de hayatını kaybetti. Teşhiste o kadar geç kalınmıştı ki, doktor onu muayene ettiğinde dilinin tamamen alınması gerektiğini, tümörün ses tellerine kadar indiğini, boğazına delik açılması gerektiğini, ağzına yapay bir dil takılacağını, tat alamayacağını, konuşamayacağını belirtti.

En son Osmaniye’deki Hoşgörü Koleji’nde ilkokul öğretmeni olarak çalışan İhsan Yıldız, okullar kapatıldıktan sonra bir süre pazarcılık yaptı. Daha sonra hakkında Gülen Hareketi soruşturmaları kapsamında dosya açıldı. 19 Şubat 2019’da gözaltına alınıp 21 Şubat’ta Gaziantep H Tipi Cezaevine konulan Yıldız, Banka Asya hesabı, kapatılan okulda çalışmak ve Bylock kullandığı iddiasıyla 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı.

DİKİŞLERİ ALINMADAN TUTUKLANDI

İhsan Yıldız, cezaevine girmeden bir ay önce sağ ve sol tiroidlerinin yanlarında oluşan kitle nedeniyle ameliyat olmuştu. Kitlelerin patoloji sonuçları temizdi, ancak doktoru 2-3 ayda bir kontrole gelmesini söyledi. Tedavisi devam ederken daha dikişleri alınmadan tutuklandı. Bir yıl sonra boğaz ağrısı şikayetiyle doktora götürüldü. Antibiyotik verip gönderdiler.

Daha sonra dilinde yara çıktı. Geçer diye bir süre kendisi hastaneye gitmekten kaçındı. O dönemde koronavirüs salgını Türkiye’de yeni başlamıştı, mahpusların sevk ve doktor işlemlerinde gecikmeler, aksamalar yaşanıyordu. Ayrıca birçok mahpus hastane dönüşünde hijyenik olmayan karantina hücresinde tek başına kalmak istemediği için hastaneye gitmemeyi tercih ediyordu. Durum hala aynı.

DOKTOR ÇOK GEÇ KALINDIĞINI SÖYLEDİ

İhsan Yıldız, kanser teşhisi konulduktan sonra kemoterapiye kelepçeli götürüldü. Hastane dönüşünde karantina hücresinde tek başına kaldı. Ailesi, tahliye olduğunda çok zayıfladığını ve yıprandığını söylüyor.

Dilindeki yara geçmeyince Yıldız’ın tomografisi çekildi. Ancak tomografinin sonucuyla ilgili kendisine kimse bir şey söylemedi. Aradan neredeyse 5 ay geçti. 30 Temmuz 2020’de Gaziantep Tıp Fakültesi Onkoloji Hastanesi’nde götürülen Yıldız’a dilkökü kanseri teşhisi konuldu ama hastalık ilerlemiş, 3. evrenin sonuna kadar gelmişti.

Çok geç kalındığını söyleyen doktor Yıldız’a dilinin tamamen alınması gerektiğini, tümörün ses tellerine kadar indiğini, boğazına delik açılması gerektiğini, ağzına yapay bir dil takılacağını, tat alamayacağını, konuşamayacağını belirtti. İki yıldır çocuklarından ayrı olan Yıldız böyle zor bir ameliyatı olmak istemedi.

KEMOTERAPİYE KELEPÇELİ GÖTÜRÜLDÜ

Ailesi infaz ertelemesi için başvuru yaptı. İstanbul Adli Tıp’ın verdiği raporla infazı 3 ay ertelenen Yıldız, teşhis konulduktan 4 ay sonra Kasım 2020’de tahliye edildi. Hapisten çıktığında çok zayıflamış ve bitkin bir haldeydi. Cezaevinde başlayan kemoterapi tedavisine kelepçeli götürülmüş, dönüştü de karantina hücresinde kalmak onu iyice yıpratmıştı. Bir yıl toparlanabilmek için çok çabaladı ama olmadı. Durumu gün geçtikçe ağırlaştı, üç aylık infaz ertelemesi daha sonra 6 aylık süreçlerle iki kez daha uzatıldı.

“ÇOK KİLO VERMİŞ VE YIPRANMIŞ BİR ŞEKİLDE TAHLİYE OLDU”

Ailesi yaşadıkları hak ihlallerini şu sözlerle anlatıyor: “Hastalığını hem biz hem kendisi çok geç öğrendi. Çok kilo vermiş ve yıpranmış bir şekilde tahliye oldu. Kemoterapiye hiç yanıt vermedi. İlk çıktığında doktorlar çok geç kalındığını söyledi. Sürekli kemoterapi aldığı için ciğerleri bitmiş. Doktorun söylediğine göre baş boyun bölgesindeki kanser çok hızlı ilerliyor. Hastalığın seyri de zaten çok zor geçti. Vücudunun her yerini sardı. Tomografiyle ilgili zamanında bilgi verilse, 5 ay beklenilmese belki erken teşhis konulabilirdi.”

29 Ekim 2021’de akşam saatlerinde vefat eden 42 yaşındaki İhsan Yıldız’ın cenazesi memleketi Gaziantep Yığınlı Köyü’ne defnedildi. Yıldız evli ve üç çocuk babasıydı.

İhsan Yıldız, ölmeden 3 ay önce.

Babası KHK’lı diye otizmli Rüveyda’ya engelli aylığı verilmiyor

 

 

 

Hapiste kanser oldu, teşhis çok geç konuldu: İhsan öğretmen kansere direndi, zulme yenildi yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

‘Benzin Avrupa’da ve bizde 1 Euro’ diyen Bakan Elvan’ı tiye aldılar

Türkiye’de ekonomik kriz derinleşirken ortalıkta gözükmeyen Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan çok tartışılacak bir açıklama yaptı. Akaryakıt fiyatlarının Türkiye’de de Avrupa’da da 1 Euro civarında olduğunu söyleyen Elvan’a “Avrupa’da asgari ücret 1.600 Euro, Türkiye’de 250 Euro” tepkisi verildi.

BOLD – TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde konuşan Elvan, akaryakıt fiyatlarıyla ilgili “Akaryakıt fiyatları Avrupa’da 1 Euro civarında, bizde de 1 Euro civarında. Şu anda akaryakıt fiyatları 1 doların altında” ifadesini kullandı. Akaryakıt fiyatlarını Euro üzerinden hesaplayan Bakan Elvan’a asgari ücreti de Euro biriminden hesaplaması istendi. Hesabın yapıldığı saatlerde 2 bin 825 liralık asgari ücret 250 Euro ederken, 13 Kasım itibariyle 247 Euro’ya geriledi.

ASGARİ ÜCRETİ DE EURO OLARAK VERİN

Bakan Elvan’ın açıklaması sonrası AKP Hükumetine yakın medya kuruluşlarının da benzer haberler yapmasına vatandaşlar tepki gösterdi. Euro üzerinden benzin hesabı yapan kanalları hedef alan halk, “Asgari ücretleri de Euro olarak verin de görelim” çağrısı yaptı.

1 DOLARIN 10 LİRA OLMASININ SEBEBİ

AKP yetkililerinin açıklamaları sebebiyle doların 10 lirayı geçtiğine işaret eden halk, en yakın seçimde AKP’den hesap sorulması gerektiği yönünde mesajlar paylaştı.

‘Benzin Avrupa’da ve bizde 1 Euro’ diyen Bakan Elvan’ı tiye aldılar yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Babacan: Papua Yeni Gine Kinası TL’den değerli

DEVA Partisi lideri Ali Babacan doların 10 TL’ye çıkması üzerine, “Bu iktidar, bu milletin parasını da itibarını da pul etti. Papua Yeni Gine Kinası, Türk Lirası karşısında yüzde 86 daha değerli. Siz hukuku tanımazsanız, dürüst ve liyakatli kadrolarla çalışmazsanız, adaleti yerlerde süründürürseniz, işte millî paranız da böyle yerlerde sürünür.” dedi.

BOLD – Demokrasi ve Atılım Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, dolar kurunun rekor kırarak 10 TL’ye çıkmasını değerlendirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Paranın itibarı milletin itibarıdır” sözlerini hatırlatan Babacan, “Bu ülkenin insanları Dolar 10 lira olunca ekmeğin 2 buçuk lira olacağını iyi biliyor. Döviz kuru artınca iğneden ipliğe her şeye zam geleceğini ilkokul çocukları bile biliyor” dedi.

BULGAR LEVASI TL’DEN YÜZDE 110 DEĞERLİ

Videolu açıklama yapan Babacan, “Bulgar Levasının, Türk lirası karşısındaki değeri yüzde 110 daha fazla. ‘Maaşınızı dolarla mı alıyorsunuz’ diyenler, ‘rekabetçi kur’ diyenler, paramızın değersiz ve itibarsız hale gelmesiyle milletimize çok ağır bedeller ödettiler, ödetiyorlar.” dedi.

DAHA ÖNCE YAPTIK, YİNE YAPARIZ

Türkiye ekonomisinin krize sürüklenmesi karşısında kahrolduğunu belirten Babacan, “2008’de tüm Avrupa krizden geçerken, Avrupa’da insanlar yoksullaşırken, biz ülkemizi o krizlerden korumayı başardık. Amerika’da, milyonlarca insan işsiz kalırken, trilyonlarca dolarlık zararlar yaşanırken, biz ülkemizde istihdamı artırdık. Çok daha kötü günlerde, ülkemizi başarıya ulaştırdık. Daha önce yaptık, yine yaparız.” diye konuştu.

BİZ AYRILDIĞIMIZDA DOLAR 2,92 LİRAYDI

Ekonominin yönetiminde olduğu dönemde başarılı olduklarını söyleyen Babacan, “Bizlerin hükûmetten ayrıldığı tarihte; 1 dolar, 2 lira 92 kuruştu. Sayın Erdoğan, tüm yetkiyi tek elde toplayarak taraflı, partili cumhurbaşkanı seçildiği tarihte, 25 Haziran 2018’de 1 dolar, 4 lira 65 kuruştu. Bugün dolar kuru 10 liraya dayandı. Partili taraflı cumhurbaşkanı göreve başladı başlayalı dolar kuru 2 kattan fazla arttı. Gerçekten, aklımız havsalamız almıyor. Bu iktidar, tam bir mirasyedi gibi, varımızı yoğumuzu harcadı, ülkemizi değersizleştirdi. Bu ülkenin mirasyedilere ihtiyacı yok.” ifadesi kullandı.

Babacan: Papua Yeni Gine Kinası TL’den değerli yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

12 Kasım 2021 Cuma

Dolar rekor kırdı, damat yine gündem oldu

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın 2019 yılında Hazine ve Maliye Bakanı iken söylediği “Dolar 10 lira olacak ya” sözü doların rekor kırması sonrası sosyal medyada gündem oldu.

BOLD – Dolar kurunun 10 lirayı geçmesinin ardından geçen yıl olaylı bir şekilde sosyal medya üzerinden istifa eden ve kayıplara karışan eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın sözleri tekrar gündeme geldi.

DOLAR 10 LİRA OLACAK YA

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı ve eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak 2019 senesinde görevde olduğu sırada dolar kuruna ilişkin gündem olan açıklamalar yaparak, “Dolar 10 lira olacak, 15 lira olacak ya, toplayalım dolarları” ifadelerini kullanmıştı. Dolar kurunun 10 liraya çıkması sonrası Albayrak’ın sözleri sosyal medyada yeniden gündeme geldi.

 

 

CHP’nin KHK buluşması TGB’lileri rahatsız etti

Dolar rekor kırdı, damat yine gündem oldu yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Rekor tazeleyen dolar artık çift haneli

Dolar kuru 10 lirayı geçip tüm zamanların rekorunu kırarken, gram altın fiyatları ise 600 liraya yükseldi. Doların rekor kırmasında Merkez Bankası’nın gelecek hafta faiz indireceğine yönelik beklenti etkili oldu. 

BOLD – Eylül ayında hızlı yükselişine başlayan dolar kuru bugün 10,0035 ile tüm zamanların en üst seviyesine çıktı. Bu artışta gelecek hafta yapılacak ve faiz indiriminin yapılmasına kesin gözüyle bakılan Merkez Bankası Para Politikaları Kurulu toplantısı etkili oldu.

DOLAR 10, GRAM ALTIN 600 TL

Türk Lirası’nın yaşadığı değer kaybı devam ediyor. Dolar kuru, 10 TL’yi aşarak tüm zamanların en yüksek rekorunu kırdı. Dolar, saat 21.30’da 10 lirayı geçti. Doların seyrinde son dönemde ABD’de beklentileri aşan ve 31 yılın en hızlı yükselişini kaydeden enflasyon ile Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısı etkili oldu. Dolar kurunun rekor kırmasıyla birlikte gram altın fiyatı 600 TL ile yeni zirveyi gördü.

Cem Küçük yine ekonomi uyarısı yaptı: Doları durdurun yoksa…

Rekor tazeleyen dolar artık çift haneli yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Cem Küçük yine ekonomi uyarısı yaptı: Doları durdurun yoksa…

İki ay önce market fiyatlarındaki pahalılığı gündeme getiren Türkiye gazetesi yazarı Cem Küçük, hükumeti ekonomi konusunda yine uyarıp doların yükselişinin durdurulmasını istedi.

BOLD – AKP’ye yakınlığı ile bilinen Türkiye gazetesi yazarı Cem Küçük, Türk Lirası’nın döviz karşısında yaşadığı değer kaybı nedeniyle iktidara “Böyle giderse işler zorlaşacak” uyarısı yaptı.

DOLARIN YÜKSELMESİ FİYATLARIN ARTMASI ANLAMINA GELİYOR

“Baylar bayanlar, doları durdurun yoksa…” başlıklı yazısında dolar/TL kurunun 9.97’ye ulaştığına dikkat çeken Küçük, “Ülkemizde elektrikten doğalgaza, ilaçtan kozmetiğe kadar birçok ürün ithal. Bu da fiyatların artması anlamına geliyor. İki sene önce 4 bin TL fena bir maaş değildi. Şimdi ise iki sene öncenin 2 bin TL’si gibi” dedi.

FAKİRLEŞTİK SÖYLEMİ YAYILIYOR

Döviz arttığında cari açığın kapanmasına etki ettiğini ancak halktaki algının böyle olmadığının altını çizen Küçük, “fakirleştik” söyleminin kulaktan kulağa yayıldığını belirtti. Küçük, “Hükûmet memurlara son iki yılda yüzde 30 ila 40 arası zam verdi. Görece memur maaşları daha iyi. Ama özel sektör maaşları iyi değil” dedi.

PAHALILIKTAN ŞİKAYET ETMİŞTİ

Eylül ayında da ekonomi konusunda hükumeti uyaran Küçük market fiyatlarının can yaktığını belirtip, “200-300 TL veriyorsunuz, aldıklarınız 4 kişilik bir aileye belki 1 hafta bile yetmiyor. Abartmadan söylüyorum, fiyatlar can yakıyor… Sofrasını kuramayan, çocuğunu doyuramayan insanlar öfkesini her demokraside iktidara yöneltir. AK Parti ne yapıp edip hayat pahalılığına, özellikle marketlere bir çare bulmalı…” demişti.

KHK’lı öğretmenin servis arabasına el konuldu

Cem Küçük yine ekonomi uyarısı yaptı: Doları durdurun yoksa… yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

CHP’nin KHK buluşması TGB’lileri rahatsız etti

Vatan Partisi’ne yakınlığı ile bilinen Türkiye Gençlik Birliği, CHP’nin Konya’daki KHK buluşmasını engellemek için kiralanan 4 salonu iptal ettirdi. Birliğin üyesi bir grup genç de CHP’li milletvekillerini toplantı salonunun önünde protesto etti.

BOLD ÖZEL – Türkiye Gençlik Birliği (TGB), Konya’da KHK’lılarla buluşan CHP Milletvekilleri Gülizar Biçer Karaca, Cihangir İslam, Turan Aydoğan, Yıldırım Kaya ve Abdülatif Şener’i protesto etti. Buluşmanın yapıldığı Payitaht Düğün Salonu önünde slogan atan ve basın açıklaması yapan TGB üyleri, program öncesinde KHK buluşmasını engellemek için 4 salonu da iptal ettirdi.

POLİS İLK KEZ KHK’LILARI KORUDU

Edinilen bilgiye göre geniş güvenlik önlemlerinin alındığı buluşmada polis ilk kez KHK’lıları korudu ve çoğu üniversite öğrencisi olan TGB’li göstericileri alandan uzaklaştırdı. Gösteride özellikle Konyalı olan Cihangir İslam ve Abdülatif Şener isimleri anılarak hedef gösterildi. Saldırgan tavır sergileyen ve küfür içerikli sözler sarfeden gençleri polis salonun önünden uzaklaştırdı. Protesto Perinçek’in medya organı Aydınlık tarafından canlı olarak yayınlandı.

TGB’nin protestosu.

 

https://www.boldmedya.com/2021/11/12/ankara-barosu-19-aydir-suren-acik-gorus-yasagi-insan-hakki-ihlali/

CHP’nin KHK buluşması TGB’lileri rahatsız etti yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Hesap başka, gümbür gümbür inecek!

Ekonomi Yazarı Turhan Bozkurt, Merkez Bankası’nın faiz indirimi yaparak FED’in vanayı tamamen kıstığı günler için kuru yukarı seviyelere taşıdığını belirterek, bu şekilde ani şoklara karşı hazırlık yapıldığını öne sürdü.

BOLD – Ekonomi Yazarı Turhan Bozkurt, faiz indiriminin 18 Kasım’da süreceğini belirterek piyasaların bunu satın aldığının altını çizdi. Faiz indirimleri ile ticari kredi musluğunun açacağını belirten Bozkurt, Merkez Bankası’nın indirim ile Fed’in vanayı tamamen kıstığı günler için ani şoklara karşı kur seviyesini yukarı çektiğini kaydetti.

2022’DE BÜYÜK BİR KRİZ Mİ ÇIKACAK?

Bozkurt, Youtube kanalında paylaştığı videosunda piyasalarla yaptığı yorumlar şöyle: “Dolar 9,99 TL ile yeni bir rekor kırdı. Gözler 18 Kasım’da Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz kararında. Kulislerde neler konuşuluyor? Hükûmetin stratejisinin ayrıntıları neler? 2022’de büyük bir kriz mi çıkacak?

DÖVİZ REZERVLERİ YÜKSEK GÖSTERİLMEK İSTENİYOR

TCMB, döviz rezervlerini yüksek göstermek için sessiz sedasız bir karar aldı. 8 Kasım 2021’den itibaren bankalar tarafından talep edilmesi hâlinde döviz karşılığı TL swap (takas) işlemleri depo işlemi olarak sonuçlandırılabiliyor. İki günde depoya dönüşen stok tutar 1,8 milyar dolar. Teminat döviz depoda ise TCMB’nin brüt rezervi artarken, bilanço içi net rezervi değişmiyor.

FAİZ İNDİRİMİ SÜRECEK

Çekirdek enflasyon ve cari fazla stratejisi masada. Ödemeler dengesi eylülde 1,6 milyar dolar fazla verdi. İki aylık cari fazla 2,5 milyar dolar. Bunun anlamı artık çok daha farklı. Merkez Bankası cari fazlaya odaklandı. Faiz indirimi 18 Kasım’da sürecek. İndirimler ticari kredi musluğunu açacak. Tedarik zincirinde Türkiye öne çıkacak ve cari fazla verilmesine katkıda bulunulacak.

ANİ ŞOKLARA KARŞI KUR SEVİYESİ YUKARI ÇEKİLİYOR

Faiz artışı mevcut konjonktürde işe yaramaz. Enflasyonu artık “geçici” değil, “kalıcı” olmasa bile “inatçı” diye nitelendiren Fed’in “şahinleşme” ihtimali arttı. TCMB faizde önden yüklemeli (gümbür gümbür) indirim ile Fed’in vanayı tamamen kıstığı günler için ani şoklara karşı kur seviyesini yukarı çekiyor. Kovid-19 salgınına has faktörlerin enflasyonu yükselttiğine ve faiz artışı ile enflasyonun düşmeyeceğinin farkındalar.

PİYASALAR İNDİRİMİ SATIN ALDI

Piyasalar zaten 100 baz puan indirimi satın aldı. İndirim beklentiyi aşsa da panik olmayacak.
Kurda aşırı oynaklık olsa bile 16 Aralık’ta “pas” diyebilir. 2022’de sadece ithal ihraç malların da fiyatının artacağı bir yıl olacak. Kur avantajı ile girilecek. Bütün hesaplar bunun üzerine.

İlk 9 ayda ihracat %36 artarken, ithalat %23 arttı. Cari fazlanın sırrı burada saklı. Enerji ve navlun fiyatlarında ilk şok atlatıldı. Enerji ithalatına sınırlı bir ilave yük. Merkezi bütçede öncelik sıralaması yapılabilir. Acil olmayan inşaat harcamaları durdurulabilir.”

GIDA FİYATLARINDAKİ ARTIŞ HESABA DAHİL DEĞİL

Gıda, TÜFE’de enerjiden çok daha fazla ağırlığa sahip. Müteakip krizin tohumları hâlihazırda gıda fiyatları ile atılmış olabilir. Yüksek enerji fiyatlarının gıda üzerinde muhtemelen güçlü 2’nci tur etkileri olacak. Kovid-19 krizinden bile önce, gıda fiyatlarında güçlü bir artışı işaret eden temel arz-talep faktörleri belirgin hâle gelmişti. Kuraklık ve yangın gibi afetler hesaba dahil değil.

KÜRESEL GIDA FİYATLARI ARTABİLİR

Küresel gıda fiyatları 2022’nin sonuna dek yüzde 15-20 artabilir. Gübre kullanımı azaldı. Rekolte kayıpları artacak. Öncelikler gözden geçirilmeli. Envanter sayımı, tarımsal üretim-tüketim analizi, ulusal stok yönetimi, ekim ve hasat mevsimlerinde hiçbir ayrıntıyı ıskalamayacak bir planlama ve koordinayon.

ÇİFTÇİYE, BESİCİYE KAYNAK SAĞLANMALI

Kamu kaynakları öncelikli olarak enerji, ham madde ve gıda temininde arz güvenliğini sağlayacak şekilde tanzim edilmeli. Acil olmayan bütün inşaat harcamaları derhal durdurulmalı. Çiftçiye, besiciye, üretim namına kim sahada ise hepsine ilave kaynak tahsis edilmeli. Bahar aylarındaki ekim mevsimi çok kritik.

 

 

Ankara Barosu: 19 aydır süren açık görüş yasağı ‘insan hakkı ihlali’

Hesap başka, gümbür gümbür inecek! yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

AB’nin yaptırım tehdidi etkili oldu: Belarus uçuşlarına Irak, Suriye ve Yemen vatandaşları alınmayacak

AB’nin Belarus’a insan kaçakçılığında aktif olan ülkelerin havayollarına yaptırım tehdidi sonrası Türkiye geri adım attı. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, Türkiye-Belarus uçuşlarında, Irak, Suriye ve Yemen vatandaşlarının kabul edilmeyeceğini açıkladı.

BOLD – Belarus-Polonya sınırına yığılan binlerce göçmenin yol açtığı insani krizde aralarında Türk Hava Yolları’nın (THY) da bulunduğu bazı havacılık şirketleri Belarus’a kaçak göçmen taşımakla suçlanmıştı.

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen,  AB’ye insan kaçakçılığında aktif olan ülkelerin havayollarını kara listeye alma ve yaptırım uygulama yollarını araştırdıklarını açıkladı. Avrupa basınında THY’ye uçuş yasağı gelebileceği haberleri yayınlandı.

Her ne kadar hafta başında yaptığı açıklamayla THY iddiaları reddetse de, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) AB’yi rahatlatacak bir adım attı. SHGM, Türkiye-Belarus uçuşlarında, Irak, Suriye ve Yemen vatandaşlarının kabul edilmeyeceğini açıkladı.

İKİNCİ BİR EMRE KADAR

Kurumdan yapılan açıklamada, “Avrupa Birliği ve Belarus arasında yaşanan yasadışı sınır geçişleri sorununa bağlı olarak Ülkemiz havaalanlarından Belarus’a seyahat etmek isteyen Irak, Suriye ve Yemen vatandaşlarına bilet satışı yapılmaması ve uçağa alınmamaları kararlaştırılmıştır. Söz konusu uygulama ikinci bir emre kadar yürürlükte kalacaktır” ifadeleri kullanıldı.

SHGM’nin açıklaması sonrası Belarus devlet havayolu şirketleri Belavia’da yasağı teyit etti.

BELARUS’TAN AÇIKLAMA

Belarus devletine ait havayolu şirketi Belavia tarafından bugün yapılan yazılı açıklamada, “Yetkili Türk makamlarının kararı doğrultusunda, 12 Kasım 2021 tarihinden itibaren Türkiye’den Belarus’a yapılacak uçuşlara Irak, Suriye ve Yemen vatandaşları kabul edilmeyecektir” denildi.

Açıklamada, yasağa tabi yolcuların bilet paralarını geri alma hakkına sahip olduğu kaydedildi. Açıklamada ayrıca, söz konusu kararın Ankara’nın talebi üzerine alındığı kaydedildi.

AB’DEN TÜRKİYE’YE TEŞEKKÜR

SHGM’nin açıklaması sonrası Avrupa Birliği, karardan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

AB Konseyi Başkanı Charles Michel, Türkiye’nin Belarus uçuşlarına getirdiği yolcu kısıtlamasına ilişkin yaptığı paylaşımda, Türk makamlarına ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne ‘desteği ve işbirliği’ için teşekkür etti.

İNSAN KAÇAKÇILIĞI İDDİALARI

Polonya-Belarus sınırında bekleyen binlerce sığınmacıyla ilgili gerginlik sürerken Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun ‘gizli ibareli’ kurum içi belgesinde kaçakçılık şebekelerinin işleyişi ile ilgili ayrıntılar ortaya çıktı. Söz konusu belgelerde THY ile ilgili iddialara da yer verilmişti.

Alman “Die Welt” gazetesinin belgeye dayandırdığı haberinde, “Belarus havayolları şirketi Belavia’nın Türk Hava Yolları ile iş birliği içinde haftada 4 ila 7 uçuş düzenleyerek her uçuşta 180’er göçmeni İstanbul’dan Minsk’e taşıdığı” öne sürülmüştü.

Aralarında “Bild”in de bulunduğu Alman medya kuruluşlarında, Türkiye’nin THY aracılığıyla göçmenleri Belarus’a taşıyarak Belarus Devlet Başkanı Lukaşenko’ya destek olduğu yönünde iddialar yer almış, THY ise söz konusu haberleri yalanlamıştı.

AB’DEN DE AÇIKLAMA

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ise dün yaptığı açıklamada, “AB, insan kaçakçılığı konusunda faaliyet gösteren üçüncü ülke havayollarını kara listeye almak da dahil olmak üzere nasıl yaptırım uygulanacağı konusunu düşünecek” ifadelerini kullanmıştı.

POLONYA BAŞBAKANI’NDAN TÜRKİYE’YE SUÇLAMALAR

Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki de ülkesinin Belarus sınırına yığılan binlerce göçmen dolayısıyla parlamentoda düzenlenen olağanüstü toplantıda, mülteci kriziyle ilgili sert açıklamalar yaptı. Başbakan Morawiecki, Türkiye’yi Belarus ve Rusya ile iş birliği yapmakla suçladı.

Türkiye’nin İstanbul ve Minsk arasında bir koridor oluşturduğunu ve Belarus’un da Polonya sınırına binlerce mülteciyi göndermesine yardımcı olduğunu öne sürdü.

Mülteci krizinden Belarus’u suçlayan fakat bu krizin arkasında esas olarak Moskova’nın olduğunu dile getiren Morawiecki, Ankara’yı da sert şekilde eleştirdi.

Morawiecki ,”Türkiye’nin hamlelerinin Belarus ve Rusya ile tamamen senkronize (eş zamanlı) olduğunu görüyoruz. Bu durum bizi rahatsız ediyor ve bundan memnun değiliz” dedi.

Belarus’a kaçak göçmen taşımakla suçlanan THY’ye uçuş yasağı mı geliyor?

AB’nin yaptırım tehdidi etkili oldu: Belarus uçuşlarına Irak, Suriye ve Yemen vatandaşları alınmayacak yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Ankara Barosu: 19 aydır süren açık görüş yasağı ‘insan hakkı ihlali’

Ankara Barosu, cezaevlerinde kalanlara pandemi gerekçesiyle 19 aydır açık görüş yaptırılmamasının ‘insan hakkı ihlali’ oluşturduğunu ve adeta bir tecride sebep olduğunu belirtti. Baro, yasağın ‘avukatların mesleğini gereği gibi ifa etmelerinin önünde de engel oluşturduğunu” ifade etti.

BOLD – Türkiye’de cezaevlerinde kalanlara 14 Mart 2020 tarihinden beri pandemi gerekçesiyle açık görüş yaptırılmıyor. Sevdikleriyle 19 aydır kucaklaşamayan tutuklu ve hükümlüler, onları sadece kirli bir camın arkasından görebiliyor. Cezaevlerinde kalanlara görüntülü görüşme için çalışma başlatıldı ancak KHK’lılar bu haktan da mahrum olacak.

Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi, tutuklu ve hükümlülere 19 aydır açık görüş yaptırılmamasını ‘insan hakkı ihlali’ olarak nitelendirdi. Baro, yasağın ‘avukatların mesleğini gereği gibi ifa etmelerinin önünde de engel oluşturduğunu” ifade etti.

Barodan yapılan açıklamada, “14 Mart 2020 tarihinden itibaren pandemi gerekçesiyle cezaevlerinde açık görüşlerin durdurulmasına ilişkin, “Gerekli tedbir ve önlemler alınarak ulaşılabilecek olan sonuca açık görüşlerin tamamen yasaklanmasıyla erişmeye çalışmak, insan hakkı ihlallerine sebep olmakla birlikte avukatların mesleğini gereği gibi ifa etmelerinin önünde de engel oluşturmaktadır” ifadeleri kullanıldı.

“ADETA BİR TECRİDE SEBEP OLMUŞTUR”

Pandemi gerekçesiyle açık görüşlerin yasaklanması ile hükümlü ve tutukluların yaklaşık 19 aydır dış dünya ve yakınları ile irtibatının kesildiğini vurgulayan Ankara Barosu, açıklamasına şöyle devam etti: “Dolayısıyla bu yasak adeta bir tecride sebep olmuştur. Bu durum, sadece hükümlüleri ve tutukluları değil onların yakınlarını ve vekillerini de olumsuz etkilemiştir. Bakanlığın cezaevlerinde sürdürmeye devam ettiği haklı ve bilimsel bir sebebe dayanmayan pandemi önlemleri, tutuklu ve hükümlülerin hak ettikleri insani yaşam koşullarına erişmesine engel teşkil etmektedir. Avukatların bu dönemde tutuklu ve hükümlü olan müvekkilleri ile görüşmeleri bir paravanın arkasından gerçekleştirilmiş, avukat-müvekkil gizliliği içerisinde kalması gereken bilgi ve belgeler paylaşılamamış, dolayısıyla hükümlü ve tutukluların öncelikle hak arama hürriyeti ve adil yargılanma hakkı kapsamındaki savunma hakkı ihlal edilmiştir. Yine tutuklu ve hükümlülerin yakınları ile temas kurmasına imkân sağlanmadan görüşmeye zorlanmaları, aile hayatına saygı hakkının da ihlaline sebep olmuştur.”

“ANAYASAL BİR ZORUNLULUKTUR”

Açıklamada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği karara atıf yapılarak, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Ploski kararında da vurgulandığı üzere, hükümlünün ailesi ve yakınlarıyla ilişkisinin kısıtlanmasının neden olacağı sıkıntılara yenileri eklenmemeli ve hükümlüler yalnızlığa mahkûm edilmemelidir. Öyle ki AİHM, Messina kararında bir adım öteye gitmiş ve hükümlünün ailesiyle ilişkini devam ettirmesinde devletin pozitif bir yükümlülüğünün olduğunu belirtmiştir.” denildi.

“YASAK PANDEMİ ÖNLEMLERİ İLE GEREKÇELENDİRİLEMEZ”

Bakanlığın  açık görüşler konusundaki gerekçelerini eleştiren Ankara Barosu, “Neredeyse toplumsal yaşamın her alanında pandemi ile ilgili normalleşme düzenlemeleri yapılmışken cezaevlerinde pandemi önlemlerine ilişkin hiçbir düzenleme yapılmamış olması kabul edilebilir değildir. Normalleşme kapsamında aşı olmamış bireyler dahi alışveriş merkezleri dahil tüm mekânlara HES kodunu göstererek girebiliyorken cezaevlerindeki hükümlü ve tutukluların yakınları ile açık görüş hakkının kısıtlanmasının pandemi önlemleri ile gerekçelendirilmesi mümkün değildir.” dedi.

Ankara Barosu, Adalet Bakanlığı’ndan yasağın derhal kaldırılarak gerekli önlemler eşliğinde açık görüşlerin başlatılmasını istedi:

“Cezaevlerinde uygulanan mevcut açık görüş yasağının kaldırılarak diğer toplumsal alanlardaki pandemi kuralları ile uyumlu olacak şekilde (aşı kartı veyahut son 48 saat içerisinde sağlık kurumlarından alınmış Covid-19 PCR testi negatif sonucu ile birlikte) tutuklu ve hükümlülerin yakınları ve avukatları ile açık görüşüne imkân sağlanmalıdır. Zira mevcut durum, hükümlülerin yargı kararı olmaksızın temel hak ve hürriyetlerinin kısıtlanmasına ve cezalandırılmalarına neden olmaktadır.”

Babası KHK’lı diye otizmli Rüveyda’ya engelli aylığı verilmiyor

Ankara Barosu: 19 aydır süren açık görüş yasağı ‘insan hakkı ihlali’ yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Rus medyası yazdı: Türk Büyükelçiliği pedofili suçlusunu cezaevine imam yaptırmak için seferber oldu

Erdoğan rejiminin camileri ve imamları kullanması Almanya’da ve Avusturya’da  diplomatik krize yol açarken, benzer bir kriz Rusya’da yaşandı. Rus medyası, Moskova Büyükelçiliği’nin bir pedofili suçlusunu sırf siyasi görüşleri nedeniyle cezaevine imam yaptırma gayretlerine tepki gösterdi.

BOLD – AKP iktidarı ile birlikte siyasetin camilere girmesi, imamların parti çalışanı gibi hareket etmesi uzun süredir kamuoyunda ve Türklerin yoğun olarak yaşadığı ülkelerde büyük tepki topluyor. AKP, yurtdışında da Türk vatandaşlarını yönlendirmek için camileri parti teşkilatı ve imamları da bir parti çalışanı gibi kullanıyor.

15 Temmuz sonrası Almanya’da Hizmet hareketi mensuplarını fişlediği ortaya çıkan 6 imam hakkında soruşturma başlatıldı ve imamlar apar topar Türkiye’ye kaçırıldı. Diyanet’in “AKP’nin uzun kolu” gibi hareket etmesi Avusturya’da da rahatsızlık oluşturdu. Bazı imamlar sınır dışı edildi ve camiler kapatıldı. AKP’nin imamların toplum üzerindeki etkisinden faydalanma gayreti bu kez Rusya’da gündem oldu.

Rusya’da Regnum Haber Ajansı, Türkiye’nin Moskova Büyükelçiliği’nin bir hükümlüyü cezasını çektiği cezaevine sırf siyasi görüşlerinden dolayı imam yaptırma gayretine tepki gösterdi.

Haber ajansına göre, Moskova’daki Türk Büyükelçiliği, Rusya Federasyonu’na bağlı Mordovya Cumhuriyeti’nin Zubovo-Polyansky Bölgesi’ndeki Sosnovka 7 numaralı hapishanesine bir hükümlüyü imam seçtirmek istiyor.

Türk Büyükelçiliği’nin imam seçtirmek istediği kişi ise 2009 yılında savunmasız bir çocuğa karşı işlediği pedofili (çocuk tacizcisi, tecavüzcüsü – sübyancı) suçundan dolayı 15 yıl hapis cezasına çarptırılan Hüseyin Özdoğan.

CAMİYE MALİ YARDIM SÖZÜ

Cezaevinde bulunan mahkumlar ve aileleri ile iletişime geçen Türk Büyükelçiliği, Özdoğan’ın imam seçilmesi karşılığında cezaevindeki caminin yeniden inşası için mali destek sözü veriyor. Türk Büyükelçiliği bölgedeki yerel din adamları ile de görüşerek Özdoğan lehinde lobi yapıyor.

Haber ajansına göre Özdoğan’ı Moskova Büyükelçiliği adına imam yapma gayretlerini Rusya’daki Adalet Müşaviri Mehmet Yerlikaya ve Din Hizmetleri Müşaviri Ömer Faruk Savuran organize ediyor.

Bir pedofili suçlusunu cezaevine imam seçtirme gayretine tepki gösteren Regnum Haber Ajansı, “Sübyancı tecavüzcünün böyle kutsal ve Allah’ın hoşnut olduğu bir işi imam olarak yapmaya ahlaki bir hakkı yoktur. Çünkü imam, «örnek alınacak” anlamına gelir. Ve ahlaksız davranışlar sergileyen suçlu Özdoğan kesinlikle böyle değildir! “Allah, bozguncuları sevmez« (el-Maide suresi, 64).” ifadelerini kullandı.

DİTİB Almanya’da neden tartışılır hale geldi?

Rus medyası yazdı: Türk Büyükelçiliği pedofili suçlusunu cezaevine imam yaptırmak için seferber oldu yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

AKP’nin seçim yalanları: Mansur Yavaş su faturalarını militanlarla gönderecekti

Eski Bakan Mehmet Özhaseki, Ankara Büyükşehir Belediyesi başkan adaylığı sürecinde rakibi Mansur Yavaş hakkında akıl almaz iddialarda bulundu. Özhaseki’nin Yavaş’ın PKK ve DHKP-C’li militanları işe alacağı iddiası gerçekleşmedi. Yalanı ortaya çıkan Özhaseki, AKP’deki koltuğunda oturmaya devam ediyor.

BOLD ANALİZ – AKP’li Mehmet Özhaseki seçim çalışmaları kapsamında Evren ilçesinde partisinin Seçim Koordinasyon Merkezi’nin açılışına katıldı. MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya da eşlik etti. Özhaseki, “CHP’nin kazanması durumunda parklarda militanları dolaşacak” dedi.

‘MANSUR YAVAŞ KAZANIRSA TERÖRİSTLERİ İŞE ALACAK’

1 Mart 2019 tarihinde yapılan konuşmada AKP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mehmet Özhaseki, CHP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazanması halinde 20 bin kişinin belediyede işe alınacağını iddia etti. Özhaseki “O zaman PKK ve DHKP-C gibi örgütleri, ‘Sana destek verdik, sen de bizi gör’ diyecekler. İnsanların parklarında artık o militanlar olacak. Allah korusun, evine su parasını getiren tahsildarın militan olduğunu bir düşünün” diyerek sözlerini sürdürdü.

Mansur Yavaş

AKP GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞINA DEVAM EDİYOR

AKP’nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı’nı yürüten Özhaseki, seçim kazanma uğruna bu yalanı ortaya attı. Seçmenleri korkutmak için söylediği sözler 2,5 yıl geçmesine rağmen gerçekleşmedi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, bütün Ankaralılara hizmet götürdüğü için taktir topladı.

CUMHURBAŞKANLIĞINA ADAY OLACAK MI?

Melih Gökçek döneminin 3 milyar dolarlık yolsuzluk dosyalarını yargıya teslim eden Mansur Yavaş’ın Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nde yaptığı konuşmalar büyük ilgi topluyor. AKP’li Meclis üyelerinin masalara vurarak kendisini protesto etmesine “Masaya çık tepin istersen” tepkisi fenomen haline geldi. Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde yapılan sokak röportajlarında Yavaş’ın belediye hizmetlerinden övgüyle bahsedilince, Mansur Yavaş ismi Erdoğan’a karşı Cumhurbaşkanlığı adayı olarak seçim anketlerine girdi.

 

Erdoğan’ı seçilememe korkusu sardı: Sistem iyi, 50+1 mahsurlu

AKP’nin seçim yalanları: Mansur Yavaş su faturalarını militanlarla gönderecekti yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Çalışma Bakanlığı: Öncelikli gündemimizde EYT bulunmuyor

Emeklilikte Yaşa Takılan (EYT) 6 milyon kişinin merakla beklediği paketle ilgili yeni açıklama geldi. Daha önce EYT ile ilgili kapsamlı bir çalışma yaptıklarını belirten Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, “Bakanlığımızın öncelikli gündeminde EYT ile ilgili bir çalışma bulunmamaktadır” dedi.

BOLD – Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, “Bakanlığımızın önündeki çalışma takviminde 3600 ek gösterge konusunda kapsam ve maliyet çalışması ile asgari ücret tespiti bulunmakta ve bu iki konuya ilişkin çalışmalar devam etmektedir. Bakanlığımızın öncelikli gündeminde EYT ile ilgili bir çalışma bulunmamaktadır” açıklaması yaptı.

3600 GÖSTERGE VE ASGARİ ÜCRET

Bakanlıktan yapılan açıklamada, son günlerde kamuoyuna yansıyan haberlere ilişkin bir düzeltme ihtiyacının oluştuğu belirtilerek, şu ifadelere yer verildi: “Bakanlığımızın önündeki çalışma takviminde, 3600 ek gösterge konusunda kapsam ve maliyet çalışması ile asgari ücret tespiti bulunmakta ve bu iki konuya ilişkin çalışmalar devam etmektedir. Bakanlığımızın öncelikli gündeminde EYT ile ilgili bir çalışma bulunmamaktadır.”

CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI OKTAY, EMEKLİLİK YAŞINI İŞARET ETTİ

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay da EYT’lilerle ilgili soru önergesine “Yaş şartı yerine gelmeden emeklilik olmaz” cevabı vermişti. TBMM’deki 2022 bütçe görüşmelerinde HDP’li Garo Paylan’ın sorusunu cevaplayan Oktay, “Bütün modern sosyal güvenlik sistemlerinde emeklilik için gereken şartlardan biri yaştır ve yaş şartı yerine gelmeden emeklilik hakkı kazanılmaz.” ifadelerine yer verdi.

Oyları eriyen AKP’den seçim yatırımı: Bütçede para yok, 6 milyon EYT’li emekli olacak mı?

Çalışma Bakanlığı: Öncelikli gündemimizde EYT bulunmuyor yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

BİM de fiyat artışından şikayetçi: Uygun fiyatla şeker tedarik etmekte zorlanıyoruz

Rekabet Kurumu’nun geçtiğimiz hafta 1 milyar liraya yakın ceza kestiği Türkiye’nin en büyük market zincirlerinden BİM, şeker fabrikalarının son günlerde satışı azaltması nedeniyle uygun fiyatlı şeker tedarikinde zorlandıklarını açıkladı.

BOLD – AKP yönetimi, artan döviz kuru ve yüksek zamlarla mücadele etmekte zorlanıyor. Çareyi, suçu toptancılara ve marketlere atmakta buluyor. İktidarın günah keçisi ilan ettiği ve en yüksek cezayı kestiği market zinciri ise daha önce AKP’ye yakınlığıyla bilinen BİM marketler zinciri.

Son günlerde toz ve küp şekerin bulunmadığı iddia edilen BİM, yaptığı açıklamayla bir gerçeği ortaya koydu ve temel gıda ürünlerinden birisi olan şekeri ‘uygun fiyatla tedarik etmekte zorlandıklarını’ açıkladı.

İKTİDARIN GÜNAH KEÇİSİ OLDU

Rekabet Kurumu tarafından açılan soruşturmada fahiş fiyat uygulama suçundan 2 milyar 671 milyon lira idari para cezası kesilen 5 zincir market ile 2 tedarikçi firmadan en çok cezayı BİM marketler zinciri almıştı. 958 milyon TL ceza kesilen BİM market zincirinde 1 haftadır toz şeker ve küp şekerin bulunmadığı ve rafların boş kaldığı yönünde iddialar sosyal medyada dolaşıyordu.

Bir sosyal medya kullanıcısının “Bulunduğum şehirdeki BİM mağazalarında 1 haftadır şeker yok; toz da, küp de.” ifadelerini kullandığı stok sorununa ilişkin BİM, bir açıklama yaptı.

TEDARİKTE ZORLANIYORUZ

Açıklamada, “Şeker fabrikaları son günlerde satışı azalttı. Bu nedenle uygun fiyatlı şeker tedarikinde zorlanıyoruz” denildi.

Türkiye’deki şeker üretiminin AKP iktidarı döneminde özelleştirilen Türkiye Şeker Fabrikaları tarafından yapıldığını hatırlatan BİM, “Şekerin piyasa fiyatı da devletimizin yönetimindeki üretici kuruluşun satış fiyatına göre oluşmaktadır. Şirketimiz bu şekilde oluşan şeker piyasasından temin ettiği şekeri, düşük kar ve asgariye indirilmiş işletme maliyeti ile tüketiciye ulaştırmak gayreti içindedir.” dedi.

Şeker fabrikalarının son günlerde şeker satışını neredeyse durdurduğunu vurgulayan BİM, “Diğer üreticilerin satış fiyatının yüksek olması sebebiyle, tüketicimize uygun fiyatlı şeker tedarik etmekte zorlanmaktayız.” açıklamasını yaptı.

Erdoğan sinyali verdi, Rekabet Kurumu cezayı kesti: Listenin başında BİM var

BİM de fiyat artışından şikayetçi: Uygun fiyatla şeker tedarik etmekte zorlanıyoruz yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Babası KHK’lı diye otizmli Rüveyda’ya engelli aylığı verilmiyor

Otizmli Rüveyda Tekgöz’ün hakkı olan engelli aylığı Ağustos 2019’dan bu yana verilmiyor. 800 TL’lik yardımı alabilmek için 5 yıldır çabalayan anne Nazire Tekgöz, “Biz kızımın yasal hakkını istiyoruz, başka bir şey değil. Vermemek için bin dereden bahane getiriliyor.” dedi.

SEVİNÇ ÖZARSLAN | BOLD ÖZEL

Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile ihraç edilenlerin sadece kendilerine değil ailelerine de haksızlık yapılıyor. Annesi ya da babası KHK’lı olduğu için birçok engelli çocuğun aylığı ya verilmedi ya da kesintiye uğradı.

16 yaşındaki Rüveyda Tekgöz’ün ailesi de kızının en doğal hakkı olan engelli aylığı için 5 yıldır mücadele ediyor. Bir kaymakam geliyor, maaşın ödenmesine karar veriyor, başka bir kaymakam “Böyle bir hakkı yoktur” deyip kesiyor.

Engelli çocukları bulunan ailelere devlet tarafından verilen iki hak var. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın ödediği “evde bakım ücreti” ile 2022 sayılı kanun kapsamında kaymakamlıklara başvurularak alınan “engelli aylığı”.

Babası KHK’lı olduğu için her iki hakkından da mahrum edilen Rüveyda Tekgöz’ün annesi, uğraşlarının sonucunda mahkeme kararıyla “evde bakım ücretini” bu yılın ocak ayından itibaren almaya başladı. Bir ödenen, bir kesilen engelli aylığını ise Ağustos 2019’dan bu yana alamıyorlar. Tekgöz ailesinin yaşadığı tam bir yılan hikayesine dönmüş durumda.

ÖĞRETMEN BABASI PAZARDA ÇALIŞIYOR

Otizmli dünyaya gelen Rüveyda Tekgöz’ün babası coğrafya öğretmeni Mehmet Ali Tekgöz, 672 sayılı KHK ile 1 Eylül 2016’da ihraç edildi. Gülen Hareketi soruşturmaları kapsamında 17 Ağustos 2016’da tutuklanan Tekgöz, Bylock kullandığı iddiasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ocak 2018’de tahliye edilen Tekgöz’e verilen cezayı Yargıtay üç ay önce bozdu. Yeniden yargılanmaya başlayan Tekgöz’ün ilk davası 1 Aralık 2021’de görülecek.

Hapisten çıktıktan sonra pazarcılık yaparak ailesini geçindirmeye çalışan Mehmet Ali Tekgöz’ün yüzde 70 engelli kızı Rüveyda Tekgöz’e babası tutuklandığı için engelli aylığı verilmedi. Nazire Tekgöz’ün kızının yeni sağlık raporuyla birlikte 5 Eylül 2016’da Antakya Kaymakamlığına bağlı Antakya Sosyal ve Yardımlaşma Dayanışma Vakfı’na yaptığı başvuru reddedildi.

EŞİNİN NEDEN İHRAÇ EDİLDİĞİ VE TUTUKLANDIĞI SORULDU

Kaymakamlıktan keşif için eve gelen memur, Nazire Tekgöz’e kızının durumunu değil, eşinin neden ihraç edildiğini, neden tutuklandığını, evi nasıl geçindirdiğini sordu. Tekgöz, üstüne bir de eşini neden uyarmadığına varana kadar itham edici bir tavırla karşılaştı. Bu görüşmeden sonra Rüveyda’ya engelli aylığı bağlanmadı.

Bir yıl sonra Tekgöz’lerin evine keşif için tekrar gelindi ve değişen yönetim bu kez engelli aylığının bağlanmasına karar verdi. Rüveyda’ya Aralık 2017 ile Ağustos 2019 tarihleri arasında maaşı ödendi. Bu tarihten sonra ise tekrar kesildi. Ağustos 2019’dan sonra Antakya Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’na sürekli gidip gele  Nazire Tekgöz’ün bütün başvuruları reddedildi.

BİMER: KHK’LI AİLELERE YARDIM YAPILMIYOR

O zaman adı BİMER olan Başbakanlık İletişim Merkezi’ne kesintinin neden yapıldığını soran Nazire Tekgöz’e “KHK’lı ailelere yardım yapılmamaktadır” cevabı verildi. Anne Tekgöz, en sonunda milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu aracılığıyla TBMM Kamu Denetçiliği Kurumu’na başvurdu, ancak bu talebi de reddedildi.

Kamu Denetçiliği Kurumu, 20 Temmuz 2021’de hazırladığı raporda, Rüveyda’ya daha önce verilen maaşların toplam miktarı ile ailenin mevcut gelir durumunu yazdı. Yapılan tespitlere göre, biri engelli olmak üzere 4 çocuğu bulunan Tekgöz ailesinin gelirleri; Rüveyda’nın babasının pazardan 3 bin 500 TL kazandığı, Rüveyda’ya evde bakım parası (1.669 TL) ödendiği, ayrıca eğitim gördüğü Ekinci Özel Eğitim Mesleki Eğitim Merkezi tarafından SSK priminin yatırıldığı (894 TL), abisine Milli Eğitim Bakanlığı’ndan burs verildiği (357 TL) verildiği ve Mehmet Ali Tekgöz üzerine kayıtlı tarlanın yakında zamanda satıldığı için nakit paralarının olduğu şeklinde kaydedildi.

“KIZIMIN YASAL HAKKINI İSTİYORUZ”

Nazire Tekgöz’ün tüm bu tespitlerle ilgili açıklaması şöyle:

“Raporu okuyan bizim zengin olduğumuzu zanneder. Bu belirttikleri gelirlerin hiçbiri engelli aylığı kesildiğinde yoktu. Evde bakım parasını bu yılın ocak ayından itibaren alıyoruz ve Rüveyda’nın hakkı. Engelli maaşı (800 TL) da hakkı ama vermemek için bin dereden bahane getiriliyor. Eşim hapisten yeni çıkmıştı, iş arama sürecindeydi. Eşimin üzerine kayıtlı tarlayı Antakya Kaymakamlık’ın kendisi bize satmamızı söyledi. O tarla eşimin annesinin üzerine kayıtlı. Eşim de mirasçılardan biri olarak görünüyor. Allah gecinden versin kayınvalidemin vefatı durumunda kardeşler arasında o zaman paylaştırılacak. Kızıma maaş bağlanmamasının nedenlerinden birinin de bu olabileceği söylendiği için kaymakamlığın talimatıyla devrettik. Oradan kazandığımız bir para zaten yoktu, devrettikten sonra da olmadı. 894 TL’lik SSK primini gelir olarak göstermişler. Prim nasıl gelir olabilir ki? Ayrıca onun ödendiğini biz yeni öğrendik. Oğlumun bursu ise kendisi bile yetmiyor. Başarılı olduğu için MEB verdi. Evet eşim pazardan şimdi 3 bin TL civarında kazanıyor. Dört çocuğumuz var, bu paranın bize yetmesi imkansız. Belirttikleri gelirleri toplasak bile 6 kişilik bir aile olduğumuz için asgari geçim ücretini karşılamıyor. Biz kızımın yasal hakkını istiyoruz, başka bir şey değil!”

GERGERLİOĞLU: “YALAN DOLAN KIRK YALAN”

Bir ay önce gerçekleştirilen bütçe görüşmeleri sırasında Tekgöz ailesine neden hakkı olan paranın verilmediğini TBMM Kamu Denetçiliği Kurumu’na soran Ömer Faruk Gergerlioğlu’na “Böyle bir başvuru bulunmamaktadır.” diye cevap verildi.

Kamu Denetçiliği’ne iki kez başvuran Tekgöz ailesinin resmi evraklarını Twitter hesabından paylaşan Gergerlioğlu, Yalan dolan kırk yalan! Bütçe görüşmelerinde  Kamu Denetöiliği’ne KHK’lının çocuğuna engelli aylığı verilmemesini sormuştum. “Böyle bir başvuru yoktur” demişti! Ailenin resmî başvurusunu ve RET cevabını milletimizin takdirine sunuyorum!” diyerek tepki gösterdi. 

AKP, tepki çeken çıplak arama yönetmeliğini değiştirdi: Cezaevinde detaylı arama yapılacak

Babası KHK’lı diye otizmli Rüveyda’ya engelli aylığı verilmiyor yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Türkiye’nin gündemine oturan Getir kuryesi işten çıkarıldı

Geçtiğimiz ay bir sokak röportajında Türkiye ekonomisini eleştirdiği videosu 4 milyondan fazla izlenen Getir kuryesinin işten çıkarıldığı öne sürüldü. Getir şirketi ise kuryenin sözleşmesinin başka nedenlerle feshedildiğini savundu.

BOLD – Geçtiğimiz ay gerçekleştirilen bir sokak röportajında “Günde 14 saat çalışıyorum. Bir gayem yok, amacım yok. Ben bunun için mi geldim dünyaya, çalışmak için mi sadece?” sözleriyle gündeme gelen Getir kuryesinin işten çıkarıldığı iddia edildi.

DEDEM ÇALIŞARAK ÇİFT DOLMUŞ HATTI ALMIŞ

Getir’de çalışan bir kurye verdiği sokak röportajında çalışma koşullarından ve Türkiye ekonomisinden şikayet ederek şu ifadeleri kullanmıştı: “Günde 14 saat çalışıyorum. Şurada bir yerde araba çarpsın bana, öleyim, bak samimi söyleyeyim ‘Niye öldüm lan dur yaşayacaktım demem’ yani, vallahi de demem. Bir gayem yok, amacım yok. Ben bunun için mi geldim dünyaya, çalışmak için mi sadece?. Dedem zamanında çalışarak iki dolmuş hattı almış. Ama ben 14 saat çalışıyorum ancak geçinebiliyorum.” dedi. Günde 14 saat çalıştığını söyleyen kurye, “Babanın telefonu var mıydı?” diyen adama “Sizin gibi 60 yaşındaki adamlar yüzünden bizim gençlerin geleceği bitiyor” tepkisi göstermişti.

EKONOMİYİ ELEŞTİRDİĞİ İÇİN İŞİNE SON VERİLDİ

Söz konusu işçinin röportajda kullandığı ekonomiyi de eleştiren ifadeleri nedeniyle işten çıkarıldığı iddia edildi. Sosyal medyada, “Bu kurye kardeşimizi hatırladınız mı? Gerçekleri insanların suratına bir bir vurduğu için Getir tarafından işten çıkarıldı” paylaşımı yapıldı. İsmi öğrenilemeyen kuryenin işten çıkarılmasına sosyal medyada çok sayıda kişi tepki gösterdi.

GETİR: ESNAF KURYEYDİ, BAŞKA SEPEPLERLE İŞTEN ÇIKARILDI

Getir şirketi ise, kuryenin sokak röportajı sonrası işten çıkarıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını savundu. Açıklamadı, “Bu kişi esnaf kurye olarak kendi hesabına Vigo şirketi ile çalışmaktaydı. Kurye bahsi geçen açıklamaları 1.5 ay önce yapmıştır ve bununla ilgili herhangi bir yaptırıma uğramamıştır. Kişisel Verileri Koruma Kanunu nedeniyle detayları açıklayamasak da Vigo şirketinden aldığımız bilgiye göre iş disiplini ile ilgili başka sebeplerle sözleşmesi sonlandırılmıştır. Bu kararın kuryenin daha önce yaptığı açıklama ile herhangi bir ilgisi yoktur.” denildi.

Türkiye’nin gündemine oturan Getir kuryesi işten çıkarıldı yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Erdoğan’ı seçilememe korkusu sardı: Sistem iyi, 50+1 mahsurlu

Ekonomik kriz ve halkta oluşan hoşnutsuzluk AKP’deki oy kaybını artırdı. Anketlerdeki düşüş sonrası AKP’de yaşanan iktidarı kaybetme korkusu Tayyip Erdoğan’ın sözlerine de yansıdı. Erdoğan’ın Temel Karamollaoğlu görüşmesinde yüzde 50+1’le ilgili “Mahsurlu olduğunu anladık” dediği belirtildi.

BOLD ANALİZ – Cumhurbaşkanlığı seçim sistemine konulan yüzde 50+1 şartının AKP’de ve özellikle Erdoğan’da oluşturduğu rahatsızlık uzun süredir biliniyor. AKP’li yöneticiler de bu durumu zaman zaman dile getiriyor. Ancak artan ekonomik kriz ve hayat pahalılığının geniş halk kesimlerince hissedilmesi AKP ve Erdoğan’daki yeniden seçilememe korkusunu daha fazla arttırdı.

“Koltuk krizi” tartışmaları eşliğinde gündemden düşmeyen Erdoğan-Karamollaoğlu görüşmesinde de AKP’nin yüzde 50+1 şartının ön plana çıktığı öğrenildi.

Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu, geçtiğimiz günlerde AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmeye ilişkin Gazete Duvar’dan Nergis Demirkaya’ya yaptığı değerlendirmelerde Erdoğan’ın yüzde 50+1 konusundaki rahatsızlığını aktardı.

Denetlenmeyen bir başkanlık sistemine dair endişelerini paylaştığını anlatan Karamollaoğlu, Erdoğan’ın sistemi “istikrar” vurgusuyla savunduğunu, sadece Cumhurbaşkanı seçilmek için gereken yüzde 50+1 oy şartından “50+1’in mahsurlu olduğunu anladık. 50+1’i o zaman bu kadar sıkı bir şeye bağlamamamız gerekirmiş. Onun farkına vardık” şikayetinde bulunduğunu anlattı.

AKP, Türkiye’de uygulanan seçim barajı ve sistemden dolayı oyların yüzde 33’ünü aldığı 2002 seçimlerinde mecliste nerdeyse 3’te 2 çoğunluğa sahip oldu. Yine seçim siteminden dolayı 2007, 2011, 2015 ve 2018 seçimlerinde AKP aldığı oyun kat be kat üstünde milletvekiline sahip oldu ve güçlü şekilde iktidara geldi.

Ancak Cumhurbaşkanlığı seçim sistemine konulan yüzde 50+1 şartı, 2 turlu seçim sistemi ve AKP’ye muhalif partilerin Erdoğan’a karşı ortak bir noktada birleşmesi iktidar partisini ve AKP’li Cumhurbaşkanını zorlamaya başladı.

Cumhurbaşkanlığı Seçim Yasası ve Anayasa değişikliğinin yasal altyapısının hazırlanmasında görev alan Mustafa Şentop’a Erdoğan’ın daha sonra tepki gösterdiği medyada konuşulmuştu.

Erdoğan’ın Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nu yanındaki koltuğa oturmaması, eliyle kanepeyi işaret etmesi medyada çokça konuşuldu.

KARAMOLLAOĞLU: KOLTUK KRİZİ ABARTILDI

Karamollaoğlu, görüşmedeki koltuk krizine ilişkin olarak da, “Bu bana göre abartıldı. Sayın Cumhurbaşkanı üst üste iki kez öğle yemeği için davet etmişti. Ben öğlen yemek yemiyorum. “Beni mazur görsün” dedim. Aslında onu kabul etmek lazımdı. Belki biraz ayıp oldu kabul etmemek. Bir de ben aşı oldum ama cumhurbaşkanlığına giderken PCR testi yaptırmadım. PCR testi yaptırmayınca da, -anlaşılan orada sıkıntı oluyor- cumhurbaşkanı kendi ifadesiyle, “Biraz mesafeli oturalım” dedi. O kadar.”

Erdoğan, MHP lideri Devlet Bahçeli ile yaptığı görüşmede yan yana koltuklarda oturmayı tercih etmişti.

Görüşmedeki koltuk krizinin kendisinde bir rahatsızlık oluşturmadığını belirten Karamollaoğlu, “Kendisi doğrudan doğruya bu ifadeyi kullandı. PCR testi de yaptırmadığımız için “Biraz mesafeli oturalım” dedi. Bizde ev sahibine tâbi olunur. Misafir, ev sahibinin istediği yere oturur. Bunu herkes farklı yorumlayabilir. Ben farklı yorumlamadım. Cumhurbaşkanıyla birçok konuyu konuştuk. Her konuyu konuştuk diyemem ama birçok yerde anlaşmamakta anlaştık.” ifadelerini kullandı.

Erdoğan’dan kendisini suçlayan Miçotakis’e: Kapıları açarsak ne yapar bilmem

Erdoğan’ı seçilememe korkusu sardı: Sistem iyi, 50+1 mahsurlu yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Erdoğan onayladı: Çökertme türküsünün geçtiği Bitez Mahallesi de satıldı

Ekonomik kriz içindeki AKP iktidarı, Türkiye’nin dört bir yanındaki değerli arazilerin özelleştirme yoluyla satmaya devam ediyor. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onayladığı kararname ile “Çökertme” türküsünün geçtiği Bodrum Bitez Mahallesi de satıldı. Hazineye ait Bodrum Bitez’deki 30 dönümlük arazi 242 milyon liraya Rekuba İnşaat’a verildi.

BOLD – Resmi Gazetenin bugünkü sayısında yayımlanan Özelleştirme İdaresi Başkanlığı kararlarıyla yeni satışlar duyuruldu. Erdoğan imzasıyla yayımlanan satışlarla tatil yörelerindeki en değerli araziler devletin elinden çıktı.

‘BİTEZ YALISI’NA VARMADAN HALİLİM’

Halil Efe ile Çakır Gülsüm’ün trajik aşk hikayesinin yaşandığı Bitez Yalısı’nın yakınında bulunan Maliye Bakanlığı’nın arazisi de satıldı. Sahilinde Halil Efe ile Çakır Gülsüm’ün heykellerinin bulunduğu Bitez Yalısı yerli ve yabancı turistleri yoğun ilgisini çekiyor.

KANAL İSTANBUL’UN BULUNDUĞU ALANDA 3 SATIŞ

Kanal İstanbul’un yapılacağı açıklanan bölgede 3 ayrı arazinin HZL Bilişim adlı şirket tarafından alınması dikkat çekti. Yine Kanal İstanbul’un yapılacağı bölgede Maliye Hazinesi’ne ait Arnavutköy Ömerli Mahallesi’ndeki 15.1 dönüm arazi 66.8 milyon liraya yine HZL Bilişim’e satıldı. Yine Kanal İstanbul’un olduğu bölgede Arnavutköy Ömerli’de Hazine’ye ait 6.6 dönüm arai 48 milyon TL’ye yine HZL Bilişim’e satıldı.

İŞTE CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN İMZALADIĞI 10 KARAR

Erdoğan’ın imzaladığı kararlarla Maliye Hazinesi’ne ait Bodrum Bitez’de 30 dönümlük arazi 242 milyon liraya Rekuba inşaat’a satıldı.

KALAMIŞ YAT LİMANI KOÇ HOLDİNGE VERİLDİ

Denizcilik İşletmeleri adına kayıtlı Fenerbahçe Kalamış Yat Limanı’nın işletme hakkı 2 milyar 531 milyon liraya 40 yıllığına Tek-Art’a verildi. Böylece Kalamış Yat Limanı Koç Holding bünyesine geçmiş oldu.  Maliye Hazinesi’ne ait Ankara Çankaya’da 8.2 dönüm arazi 38 milyon 500 bin TL’ye Gülmar Gıda’ya satıldı. Mülkiyeti Sümer Holding’e ait Ankara Emek’teki 2.6 dönüm arazi 47.9 milyon TL’ye Serhat&BCM İş Ortaklığına satıldı.

Türkiye Elektrik İletim AŞ’ye (TEİAŞ) ait Ankara Yenimahalle’deki 2.7 dönümlük arazi 18.1 milyon TL’ye Tan Oto’ya satıldı.  Hazine’ye ait İstanbul Halkalı’daki arazi için Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nca yapılan imar planı değişikliklerine yapılan itirazlar reddedildi. Neticede plan değişiklikleri Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından onaylandı.

GÜMÜLDÜR’DE İMAR DEĞİŞİKLİĞİ ONAYLANDI

Hazine’ye ait İzmir Gümüldür’deki arazinin imar planı değişikliği Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından onaylandı. Araziye ilişkin plan “Otel Alanı (E:0.45, Yençok: 5 kat,) Rekreasyon Alanı, Park Alanı, Trafo Alanı, dere, Kumsal Plaj, Karayolları Yol Kenarı Koruma Kuşağı, Taşıt Yolu ve Yaya Yolu” kullanım kararları getirilmesine yönelik Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca hazırlanan imar planınıyla ilgili gereğinin yerine getirilmesi için Özelleştirme İdaresi’nin yetkili kılınmasına karar verildi.

Doları durduramayan AKP Hükumeti, Çayırhan Termik Santrali’ni satışa çıkardı

Erdoğan onayladı: Çökertme türküsünün geçtiği Bitez Mahallesi de satıldı yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Samuray kılıcı ile öldürülen Başak Cengiz haberlerine yayın yasağı getirildi

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), İstanbul’da yolda yürürken katil zanlısı Göktuğ Boz tarafından kılıçla öldürülen Başak Cengiz’le ilgili haberlere yayın yasağı getirildiğini bildirdi. Kararı İstanbul Anadolu Sulh Ceza Hakimliği aldı.

BOLD – İstanbul Sulh Ceza Hakimliği, bir aylığına Ankara’dan İstanbul’a gelen Başak Cengiz’in Ataşehir’de Göktuğ Boz tarafından samuray kılıcı ile öldürül öldürüldüğü olayla ilgili yayın yasağı kararı aldı.

Ankara’dan 1 aylığına İstanbul’a gelen 28 yaşındaki mimar Başak Cengiz, Ataşehir’de sokak ortasında Samuray kılıcı ile katledilmişti. Yakalanan katil zanlısı Göktuğ Boz, cinayetle ilgili olarak, “Birini öldürmek istedim” demişti.

Cengiz’in hayatını kaybettiği saldırı anının görüntüleri ortaya çıkmış ve sosyal medyada sıkça paylaşılmıştı.

İstanbul Sulh Ceza Hakimliği, Başak Cengiz’in kılıçla öldürüldüğü olayla ilgili görüntülerin toplumda infial oluşturabilecek nitelikte olduğu belirtilerek soruşturma sonuçlanana kadar yayınlanmasını yasakladı.

Başak Cengiz’i Samuray kılıcıyla öldüren katil zanlısının ifadesi ortaya çıktı

Samuray kılıcı ile öldürülen Başak Cengiz haberlerine yayın yasağı getirildi yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »