5 Eylül 2020 Cumartesi

Sahte hesapla takip eden eşi tarafından 9 yerinden bıçaklandı

Kıskandığı eşini sosyal medyadan sahte hesapla takip eden Orhan D. adlı kişi, kendisini aldattığından şüphelendiği eşi Melek D.’yi çeşitli yerlerinden defalarca bıçakladı.

BOLD- Bursa’da, kıskandığı eşini sosyal medyada sahte hesapla takip eden Orhan D. (37) ile 2 çocuk annesi eşi Melek D. (27) arasında, dün gece tartışma yaşandı. Eşinin telefonunu incelemek istemesine izin vermeyen Melek D. ile Orhan D. arasındaki tartışma şiddetli kavgaya dönüştü.

HAYATİ TEHLİKESİ SÜRÜYOR

Eşinin kendisini aldattığını ileri süren kıskanç koca, çıkan kavga sırasında Melek D.’yi, mutfaktan aldığı bıçakla 9 yerinden bıçakladı.

Genç kadının çığlıklarını duyarak eve giren komşular Melek D.’yi yerde kanlar içinde yatarken buldu. Komşuları tarafından Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan Melek D. yoğun bakıma alındı. Vücudunun çeşitli yerlerinden 9 bıçak darbesiyle yaralandığı tespit edilen kadının hayati tehlikesi sürüyor.

Yıldırım İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, kaçmaya çalışan şüpheli Orhan D.’yi olay yerinde yakaladı. Polis merkezine götürülen şüphelinin adliyeye sevk edilmesi bekleniyor. Olay ile ilgili soruşturma devam ediyor.

medyabold
Devamını Oku »

Devletten 15 Temmuz vurgunu: Toplanan 338 milyon lira bağışın sadece 15 milyonu dağıtıldı

15 Temmuz Vakfı, bir skandalı ifşa etti. Devletin, şehit yakınları ve gaziler için topladığı 338 milyon liranın sadece 14,9 milyonunu dağıttığı ortaya çıktı.

BOLD – CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, 15 Temmuz Şehit Yakınları ile Gaziler Vakfını ziyaret etti. Vakıf görevlilerine şehit yakınları ve gaziler için toplanan 338 milyon liranın nerede olduğunu sordu.

15 Temmuz’un ardından 251 şehit yakını ile 2 bin 734 gazi için yardım kampanyası başlatıldı. 2016 yılı sonunda 309 milyon lira para toplandı. Resmi Gazete’de 24 Aralık 2017 tarihinde yayınlanan kararla Şehit Yakınları ve Gaziler Vakfı kuruldu. Uzun bir süre Hazine hesabında tutulan ve nemalarıyla birlikte 338 milyon liraya ulaşan para, bu yılın başında vakıf hesabına aktarıldı.

CHP Ankara Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Murat Emir, daha önce adresine gittiğinde kapalı olan vakfı bu sefer açık buldu. Vakıf yöneticileriyle görüşen Emir, 338 milyon liranın akıbetini sordu. Vakıf görevlilerine “Nihayet sizi burada muhatap bulmuş olmak bizim için mutluluk verici oldu. Ancak, bugüne kadar paraların dağıtılmamış olması, nemalandırılmasına rağmen faiz gelirlerinin yarısının bile verilmemiş olması büyük bir sıkıntı ve bu sizin dışınızda gerçekleşen bir sorun” diyen Emir, meselenin siyasallaştırılmadan paranın asıl sahiplerine ulaşması gerektiğine dikkat çekti.

Vakıf yöneticilerine paranın akıbetini soran CHP’li Emir’e yöneticiler 338 milyon liralık paranın 14,9 milyon lirasının dağıtıldığı yanıtını verdi. CHP’li Emir ise yöneticilere şunları söyledi:

“Şehit yakını ve gaziler için bundan yaklaşık dört yıl önce 309 milyon lira para toplandığı açıklandı ancak Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı uzunca bir süre bu parayı dağıtmaya yanaşmadı. Bütün sorularımızı da yanıtsız bıraktılar. Bizim zorlamamazın ardından nihayet bu yılın başında para Hazine hesabından alınıp vakıf hesabına aktarıldı. Yine bizim zorlamamızla, bu yılın Nisan ayında üç kez biner lira dağıtıldığı açıklandı. Şimdi sizden öğreniyoruz ki; iki kez daha para dağıtımı yapılmış ve bugüne kadar dağıtılan para 14.9 milyon lira. Oysa bu miktar, biriken faiz gelirinin yarısı bile değil. 15 Temmuz şehitleri ile gazi yakınlarına bağış yapanlar, bu paraların nasıl değerlendirildiğini açık bir şekilde takip etmek istiyor. Bizim de vakıftan beklentimiz şeffaf bir şekilde bu sürecin yönetilmesi. Buradaki paraların her kuruşuna özen gösterilmesi lazım. Halen 300 milyon liranın üzerinde para dağıtılmayı bekliyor. Sizden daha şeffaf, daha açık, yönetim kurulu kararlarının kamuoyuyla paylaşıldığı bir süreç talep ediyoruz.”

medyabold
Devamını Oku »

Prof. Dr. İlhan: Koronavirüs aşısı yılbaşında piyasada

Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, koronavirüs aşısının yılbaşı ya da sonrasında piyasada olacağını açıkladı.

BOLD – Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, Türkiye’de Sağlık Bakanlığı onaylı aşı çalışması yapan gruplar olduğunu belirtti. İlhan şu bilgileri verdi:

“Oldukça ileri aşamada olduklarını söyleyebiliriz. Yine yılbaşı, yılbaşı sonrasında aşının piyasada olma ihtimalinin yüksek olduğunu söyleyebiliriz. ‘Aşı piyasaya çıkacak, yüzde yüz koruyacak’ diye bir şey söz konusu değil. Aşı yeterli dozda antikor oluşturmazsa bu defa kişiler aşıya bağlı yeterli korumaya da sahip olamayabilir. Her aşı bağışık hale getirmeyebilir kişiyi. Aşı olsa bile vatandaşlarımız süreç iyice azalana kadar koruma önlemlerine dikkat etmesi gerekiyor.”

Dünyada yapılan aşı çalışmalarına da değinen Prof. Dr. İlhan, “Biz başka ülkelerin aşısına güvenemeyiz. Sağlık Bakanlığı’nın onay verdiği aşılar olduktan sonra sorun olmayacaktır” dedi.

medyabold
Devamını Oku »

Musa Anter’in 100. yaşına özel anı kitabı hazırlandı

Gazeteci Hüseyin Aykol tarafından Musa Anter’in 100’üncü yaşı için özel olarak hazırlanan anı kitabı Aram Yayınları tarafından okuyucuya sunuldu.

BOLD– Sevenlerince Ape Musa (Musa Amca) olarak adlandırılan Kürt gazeteci Musa Anter 20 Eylül 1992 tarihinde Diyarbakır’da uğradığı suikast sonucu hayatını kaybetti. 2012’deki JİTEM davasında Anter’in ölüm emrinin JİTEM kurucusu Arif Doğan tarafından verildiği dile getirilse de cinayet hala aydınlatılmış değil.

APE MUSA 100 YAŞINDA

Kültür Servisi’nin haberine göre Hüseyin Akyol, 1920 yılında doğan Musa Anter’in 100. doğum yıl dönümü için “Apê Mûsa Musa Anter 100 Yaşında!” isimli bir anı kitabı hazırladı. Çocuklarının yanı sıra Anter’le anısı olan birçok yazar, şair, aydın, sanatçı, siyasetçi, gazeteci, dilbilimci ve aktivistin katılımıyla hazırlanan kitapta Anter’in ‘küçük generaller’ adını verdiği Özgür Gündem gazetesi dağıtıcılarına da yer verildi.

Akyol’un editörlüğünü de yürüttüğü kitapta yer alan isimlerden bazıları şöyle: Tarık Ziya Ekinci, Ahmet Telli, Ahmet Türk, Murathan Mungan, Eren Keskin, Fikret Başkaya, İsmail Beşikçi, Ayşe Gökkan, Zübeyir Aydar, Halil Ergün, Sinemxan Bedirxan, Pervin Buldan, Mazlum Çimen, Yılmaz Yakut

medyabold
Devamını Oku »

“Atatürk olmasaydı Erdoğan’ın babası kim olacaktı” sözüne beraat

“Atatürk olmasaydı Erdoğan’ın babası kim olacaktı” dediği gerekçesiyle Tayyip Erdoğan’a hakaretten ceza verilen Eskişehir Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, AİHM’nin verdiği “ifade özgürlüğünün ihlali” kararı sonrasında beraat etti.

BOLD – Eskişehir’de görülen hakaret davalarında mahkûm edilen Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ve Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, AİHM’nin verdiği ihlal kararı üzerine yeniden yargılandı. Mahkeme, AİHM’nin her iki belediye başkanının kullandığı sözleri ifade özgürlüğü olarak görmesi üzerine, daha önceki cezaları kaldırarak beraat kararı verdi.

“ATATÜRK OLMASAYDI BABASI KİM OLACAKTI?”

Tepebaşı Belediye Başkanı Ataç, 22 Mayıs 2011’de CHP Tepebaşı İlçe Teşkilatı’nın düzenlediği aday tanıtım toplantısında dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ı eleştirirken “… Efendim, şimdi eğer Tayyip Erdoğan’ın azıcık bu eski siyasilere hürmeti olsa ana babasını araştırır. Eğer onlar olmasaydı, rahmetli Atatürk olmasaydı, Tayyip Erdoğan’ın babası kim olacaktı, annesi kim olacaklardı arkadaşlar” ifadesini kullandı. Eskişehir 2. Sulh Ceza Mahkemesi, savcılığın açtığı dava sonucunda Ataç’a kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçundan 7 bin 80 TL adli para cezası verdi. Mahkeme, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve Ataç’ın 5 yıl denetim altına alınmasına hükmetti.

AİHM: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ İHLAL EDİLDİ

Kararın kesinleşmesi üzerine Ataç’ın avukatı Fikret İlkiz, AİHM’ye başvurdu. AİHM, 17 Aralık 2019’da yaptığı değerlendirme sonucunda Ataç’ın ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi. Kararda, “Mahkemenin gerekçeli kararında (…) özellikle ilgililerin siyasetçi olmaları, milletvekili seçimleri bağlamı ve hükmün açıklanması geriye bırakılmış olsa bile bu mahkûmiyetin başvurucunun ifade özgürlüğü hakkını kullanması üzerindeki caydırıcılık etkisi göz önünde bulundurulduğunda tatminkâr deliller sunmadığı” vurgulandı.

MAHKEME BERAAT KARARI VERDİ

Karar sonrası Ataç’ın avukatı mahkemeye başvurarak yargılamanın yenilenmesi talebinde bulundu. Eskişehir 8. Asliye Ceza Mahkemesi, dün davayı yeniden ele aldı. Savcı, AİHM kararı doğrultusunda beraat kararı verilmesi yönünde görüş bildirdi. Mahkeme, duruşma sonunda eski kararın kaldırılarak Ataç’ın Erdoğan’a hakaret suçundan beraatına karar verdi. Benzer bir karar, Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in davasında da çıktı. Genel seçimler döneminde Yılmaz Büyükerşen, AKP’li Salih Koca hakkında eleştirilerde bulunmuş, mahkeme para cezası vermişti. AİHM, 2019’da Büyükerşen’in ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi. Yeniden yargılama talebini görüşen Eskişehir 8. Asliye Ceza Mahkemesi, Büyükerşen’in beraatına karar verdi.

İktidarın araba sevdası bitmek bilmiyor: 22 ayda 1 milyar TL

medyabold
Devamını Oku »

Sağlık çalışanlarının parasını hastane binalarına yatırdılar

Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Zekiye Bacaksız, “Sağlık bütçesi, şehir hastanelerinin dövize endeksli kirasına ve hizmet bedeline gitti. Sağlık Bakanlığı, şehir hastanelerine bütçe ayırıp, sağlık çalışanlarına bütçe ayırmadı” dedi. 

BOLD – Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Zekiye Bacaksız, Sağlık Bakanlığının şehir hastanelerine bütçe ayırıp, sağlık çalışanlarına bütçe ayırmadığını belirterek “Sağlık çalışanlarına ücret artışı için bütçe bulamayan Sağlık Bakanlığı, şehir hastaneleri için bir ayda 1.4 milyar kira bedeli ödemesi yapmıştır. Pandemi ile mücadele eden beton binalar değil, can taşıyan sağlık çalışanlarıdır” dedi.

SAĞLIK BÜTÇESİNİ ŞEHİR HASTANELERİ YUTUYOR

Bacaksız, geçen yıl şehir hastanelerine kira ve hizmet bedeli için 5 milyar TL ödeme yapan Sağlık Bakanlığının bu yılın ilk 7 ayında 4.7 milyar TL kira ve hizmet bedeli ödediğini anımsatarak, “Yılın ilk 6 ayında şehir hastaneleri için 1.6 milyar TL kira bedeli ödenirken temmuz ayında bu tutar 3 milyar TL’ye ulaştı” dedi. Bacaksız, şehir hastaneleri için ödenen dövize endeksli kira ve hizmet bedelinin katlanarak büyüdüğünü anımsatarak, “Sağlığa ayrılan bütçeyi yuttuğu görülmektedir. Sağlık Bakanlığı, 2020 yılının sadece ilk 7 ayında 4.7 milyar TL şehir hastanelerine ödenmiştir” dedi.

‘BİR YILDA YÜZDE 62 ARTTI’

Dövize endeksli kira bedellerinin bir yılda yüzde 62 arttığına dikkat çeken Bacaksız, “Şehir hastanelerin dövize endeksli kira bedelleri bir yılda yüzde 62 arttı. 1 yılda şehir hastanelerinin hizmet bedelleri için ödenen tutar yüzde 47 artmıştır. Ekonomik kriz ile birlikte döviz kurları yükselmekte, kira sözleşmeleri döviz üzerinden yapılan şehir hastanelerinin maliyetleri de artmaktadır. Ayrıca pandemi koşullarında büyük risk altında özveri ile çalışan sağlık çalışanlarının ücretleri açlık sınırına yaklaşmış, yaşam koşulları zorlaşmıştır” dedi.

Uşşaki Tarikatı lideri Fatih Nurullah’ın 42 yıl hapsi istendi

medyabold
Devamını Oku »

Para kazanamadığını söyleyen esnafa kaymakam akıl verdi: Uyuşturucu sat!

Manisa Turgutlu’da yapılan korona denetimleri sırasında kaldırıma sandalye koyamadığı için para kazanamadığını söyleyen kahvehane sahibine Kaymakam Ali Yılmaz, “Uyuşturucu satarak da para kazanırsın’’ dedi.

BOLD – İçişleri Bakanlığı’nın Kovid-19 tedbirleri genelgesi kapsamında Manisa’nın tüm ilçelerinde denetim yapıldı. Genelge doğrultusunda Turgutlu ilçesinde de cadde, sokaklarda, kafeteryalarda, alışveriş merkezleri ile halkın yoğun olduğu bölgelerde korona tedbirleri yerinde incelendi.

“KREDİ ÇEKTİM NASIL ÖDEYECEĞİM?”

Sözcü’den İlker Kılıçarslan Denetimler sırasında kahvehane işletmecisi Süleyman Er, Kaymakam Ali Yılmaz’a, Manisa İl Hıfzıssıhha Kurulu tarafından Kovid-19 tedbirleri kapsamında alınan sıfır kaldırım işgaliyle ilgili karar nedeniyle yaşadığı sıkıntıyı anlatmaya çalıştı. Kahvehane işletmecisi Süleyman Er, “Sandalyeler içeride çok sık olduğu için insanları rahatsız ediyor. Dışarı kaldırıma koyamıyoruz. Ben bu şekilde nasıl para kazanacağım? 25 bin lira kredi çektim, bunu nasıl ödeyeceğim?” diyerek serzenişte bulundu.

KAYMAKAMIN VERDİĞİ ÖRNEK ŞOK ETTİ

Yasak kararını yeniden hatırlatan Kaymakam Yılmaz’ın esnafa yasal yoldan para kazanma ile ilgili verdiği örnek ise şaşkınlığa neden oldu. Yılmaz, “Sandalyelerin kaldırımlarda ve sokaklarda olması yasak. Arkadaş para kazanma yasal olur. Uyuşturucu satarak da para kazanırsın. Kaldırıma sandalye koyman yasalara, valiliğin kararlarına göre aykırı” dedi. Kahvehane işletmecisi Er ise kaymakam Yılmaz’a, “Ben o işi yapamam” şeklinde yanıt verdi.

Uşşaki Tarikatı lideri Fatih Nurullah’ın 42 yıl hapsi istendi

medyabold
Devamını Oku »

Erişim engeli haberlerine de erişim engeli getirildi

İstanbul Ataşehir’deki kıymetli arsanın ihalesinin 280,4 milyon TL ile Bilal Erdoğan’ın imam hatipten arkadaşı Aykut Emrah Polat’a verilmesine ilişkin haberlere getirilen erişim engeline dair yapılan haberlere de erişim engeli getirildi.

BOLD – TMSF’nin İstanbul Ataşehir’de sahip olduğu arsa üzerine yapılacak inşaat işini pazarlık usulüyle çıkardığı ihalenin 280,4 milyon TL ile Bilal Erdoğan’ın imam hatipten arkadaşı Aykut Emrah Polat’ın almasına ilişkin haberlere getirilen erişim engeline dair yapılan haberlere de erişim engeli getirildi.

ENGEL ÜZERİNE ENGEL GETİRİLDİ

BirGün’ün haberine göre, Engelli Web tarafından yapılan açıklamada, şöyle denildi: “Kişilik hakları ihlali gerekçesiyle, İstanbul Anadolu 7. Sulh Ceza Hâkimliği’nin 2 Eylül 2020 tarih ve 2020/5273 sayılı kararıyla, erişim engelleme ile ilgili haberler erişime engellendi.”

İHALEYİ ALAN BİLAL’İN ARKADAŞI ÇIKMIŞTI

TMSF, Ataşehir’de sahip olduğu arsa üzerine yapılacak “Ataşehir Modern Projesi A, B, C Blok konut, işyeri sosyal tesisler inşaatı” işini pazarlık usulüyle ihaleye çıkarmıştı. En uygun teklifi 280.4 milyon TL ile Mustafa Ekşi-İlkyapı İnşaat ortaklığı vermişti. İhaleyi alan şirketler inşaata başladı ancak İlkyapı’nın sahibinin Bilal Erdoğan’ın imam-hatipten arkadaşı Aykut Emrah Polat olduğu ortaya çıkmıştı.

Uşşaki Tarikatı lideri Fatih Nurullah’ın 42 yıl hapsi istendi

medyabold
Devamını Oku »

İktidarın araba sevdası bitmek bilmiyor: 22 ayda 1 milyar TL

Hazine ve Maliye Bakanlığının iki yıl önce kamuda kiralık araç devrini bitirme hedeflerini açıklamasına rağmen, son 22 ayda araç kiralamaya 1 milyar TL’den fazla para ödendi. Son 10 yılda araç kirası için devletin kasasından 3,6 milyar TL çıktı.

BOLD – Hazine ve Maliye Bakanlığının 2018 yılının ekim ayından bu yılın temmuz ayına kadar olan 22 aylık dönemine ilişkin verilerine göre, taşıt kiralama için devletin kasasından 1 milyar 49 milyon TL çıktı.

DAMADIN TASARRUF GENELGESİ SÖZDE KALDI

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, 2018 yılının Eylül ayında tüm kamu kurumları, bakanlıklar, bağlı ilgili kuruluşlar, KİT’ler ve belediyelerden acil olarak sahip oldukları ve kiraladıkları araçların envanterini istemişti. Araçların hem sınıflarında hem de sayılarında ciddi bir tasarrufa gidileceği söylense de 22 ayda değişiklik olmadı. BirGün’den Hüseyin Şimşek’in haberine göre, bakanlığın tasarruf açıklamasının ardından 2018’in son dört ayında 136,8 milyon TL harcandı. Geçen yıl ise taşıt kiralamaları için bütçeden 562 milyon TL harcama yapıldı. Araçların önemli bölümünü lüks binek araçları oluşturdu.

PANDEMİ DÖNEMİNDE DE MİLYONLARCA LİRA HARCANDI

Araç kiralama koronavirüs salgını sürecinde de devam etti. Ocakta 20,7 milyon TL, şubatta 60,3 milyon TL, martta 56,8 milyon TL, nisanda 57,5 milyon TL, mayısta 48,7 milyon TL, haziranda 54,3 milyon TL ve temmuzda 51 milyon TL araç kirası ödendi. Bu yılın yedi ayında yapılan toplam ödeme ise 349 milyon TL oldu. Son 10 yılda araç kirası için devletin kasasından 3,6 milyar TL çıktı.

Uşşaki Tarikatı lideri Fatih Nurullah’ın 42 yıl hapsi istendi

medyabold
Devamını Oku »

“100 maskeden 99’u standartlara uygun üretilmiyor”

Tıbbi yüz maskelerinin belirli özellikler taşıması gerektiğini belirten Tüketici Hakları Derneği Gaziantep Şube Başkanı Bülent Yılmaz, üretilen maskelerin yüzde 99’unun taşıması gereken standartların altında olduğunun altını çizdi. 

BOLD – Koronavirüs vaka sayısındaki artış gündemi meşgul etmeye devam ediyor. Tüketici Hakları Derneği Gaziantep Şube Başkanı Eczacı Bülent Yılmaz ise vaka sayısındaki artışın nedeninin sahte maskeler olduğunu öne sürdü. Yılmaz, maskelerin yüzde 99’unun standartların altında olduğunu kaydetti.

PİYASADAKİ MASKELERİN KORUYUCU ETKİSİ YOK

Piyasada koruyucu etkisi olmayan maskelerin bulunduğunu dile getiren Yılmaz, “Şu anda üretilen maskelerin yüzde 99’u taşıması gereken standartların altında özellikler taşıyor. Tıbbi yüz maskelerinin belirli özellikler taşıması gerekiyor. Bu maskeler pandemi dönemlerinde enfeksiyon ve yayılma riskini azaltmak için kullanılır. Maskelerde bakteri vilitrasyonu, hava geçirgenliği, sıçrama geçirgenliğinin hepsinin analiz edilmesi gerekiyor” diye konuştu.

HER KATTA FARKLI KUMAŞ KULLANILMALI

Maskelerin üretiminden itibaren takip edilmesi gerektiğini söyleyen Yılmaz, “Maskeler üç katlı olmak zorunda. Hepimiz bunu biliyoruz ama üç katlı olması yetmiyor. Çünkü her katta aydı bir malzeme kullanılması lazım. Birinci ve üçüncü katta farklı orta katta esas koruyuculuğu sağlayan farklı kumaş kullanılması gerekiyor. Birinci ve üçüncü katta kullanılan kumaşın kilogramıyla orta katmanda kullanılan kumaşın fiyatı farklı olduğu için kilosu uygun olan ve koruyucu özelliği olmayan kumaşı kullanıyorlar” dedi.

Uşşaki Tarikatı lideri Fatih Nurullah’ın 42 yıl hapsi istendi

 

medyabold
Devamını Oku »

Koronadan ölen işçi sayısı 208’e yükseldi

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi verilerine göre 2020 yılında bin 306 işçi iş kazalarında hayatını kaybetti. Mart ayından beri Türkiye’de görülen koronavirüsten dolayı yaşamını yitiren işçi sayısı ise 208’i buldu.

BOLD – İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), ağustos ayına ilişkin iş cinayetleri raporunu yayımladı. İSİG verilerine göre geçen Ağustos ayında en az 208 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Buna göre 2020 yılının ilk 8 ayında hayatını kaybeden işçi sayısı bin 306’ya yükseldi. Raporda koronavirüsten ölen işçilerin oranı dikkat çekti.

Ağustosta hayatını kaybeden emekçilerin yüzde 26’sının ölüm nedeninin koronavirüs olduğu belirtildi. Şimdiye kadar koronavirüsten ölen işçi sayısı ise 224’e yükseldi. İşçilerin yüzde 21’i trafik kazası ve yüzde 12’si ezilme ve göçük nedeniyle hayatını kaybetti. Ağustosta ölen emekçilerin 16’sı kadın, 7’si çocuk ve 12’si mülteciydi.

HER 10 HASTADAN BİRİ KORONALI

Mersin’de kurulu ve yaklaşık 1000 kişinin çalıştığı Çukurova Metal Sanayi AŞ’de (ÇİMSATAŞ) 100’e yakın işçinin koronavirus testleri pozitif çıkınca işçiler 14 gün süre ile evlerine gönderildi. Fabrikada üretime ara verildi, karantina başlatıldı.

Başkent’e özel korona çalışması

medyabold
Devamını Oku »

Türkiye ile KKTC’de Doğu Akdeniz’de beraber tatbikat yapacak

Doğu Akdeniz’de Yunanistan ile gerilim yaşayan Türkiye, KKTC ile birlikte tatbikat yapacak. Yarın başlayacak tatbikat 4 gün sürecek.

BOLD – Milli Savunma Bakanlığı, “Şehit Yüzbaşı Cengiz Topel Akdeniz Fırtınası Tatbikatı; Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin katılımıyla 06-10 Eylül tarihleri arasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde icra edilecektir” açıklaması yaptı.

medyabold
Devamını Oku »

Bu rakamlar bakanlığın açıkladığı vaka sayısındaki soru işaretlerini artırdı

Sağlık Bakanlığının resmi açıklamasına göre bugüne kadar Kovid-19 teşhisi konan kişi sayısı 276 bin. Ancak koronavirüs teşhisi konulan ve evde izolasyonda kalması gerekirken seyahat yolunda yakalanın kişi sayısı 153 bin. Bu rakam bakanlığın açıkladığı rakam üzerindeki soru işaretlerini artırdı.

BOLD – Koronavirüs teşhisi koyulan ve evde izolasyonda kalması gereken 153 bin kişinin iller arası seyahate yeltenirken yakalandığı ortaya çıktı. Bu rakam bakanlığın açıkladığı vaka verilerinin doğruluğunu tartışmalı hale getirdi.

UZAKTAN ÇALIŞMA ZİYARET İÇİN FIRSAT BİLİNDİ

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, Türkiye’de son günlerde yeniden pik yapan koronavirüs salgınında dikkat edilmesi gerekenleri Yeni Şafak’a değerlendirdi. Kamuda ve özel sektörde vakaların önlenmesi için uygulamaya konulan ‘esnek mesainin’ sosyalleşmek için bir fırsat olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayan Kayıpmaz, “Aslında genelgenin hedefi hareketliliği azaltmaktı. Bununla birlikte esnek çalışmayla birlikte sosyalliğin arttığını gözlemledik. Bazı kimseler, uzun zamandır görmediği arkadaş ve akrabalarını ziyaret için bu günleri tercih etti” dedi.

ETKİNLİKLERDEN UZAK DURUN

Ankara başta olmak üzere bazı illerde vaka sayılarının sürekli arttığına dikkat çeken Kayıpmaz, “Özellikle bu illerdeki insanlarımızdan ricamız, bir kısıtlama kararına ihtiyaç duymaksızın, arkadaş buluşması, doğum günü kutlaması, toplu ziyafetler, kabul günleri, piknikler gibi etkinliklerden uzak durmalarıdır” dedi.

153 BİN KORONALI SEYAHATTE YAKALANDI

Kovid-19 pozitif olduğu veya Kovid-19 temaslı olduğu için karantinaya alınanların özellikle dikkat etmeleri gerektiğini belirten Kayıpmaz, “Karantinada kalması gereken kişilerin kapılarının eşiğinden adım atarak sosyal hayata katılma teşebbüsü ise hangi açıdan bakarsanız bakın kabul edilemez. Evde izole olmanız gereken durumda dışarıda geziyorsanız ki bu durumdaki 153 bin kişinin iller arası seyahate yeltendiğini öğrendik” dedi.

GAZİ’DE YOĞUN BAKIMLAR DOLDU

Gazi Üniversitesi Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Arhan da Ankara’da artan koronavirüs vakaları nedeniyle yoğun bakım servislerinin yüzde yüz dolduğunu açıkladı. Kurban Bayramı sürecinde ve tatil döneminde kent dışına çıkanların Ankara’ya dönmesinin, vaka sayılarının artmasına yol açtığına dikkat çeken Arhan, “Hastane olarak kademeli bir şekilde başvuran hasta talebine göre Kovid-19 servisi ve yoğun bakım kapasitemizi imkanlarımız ölçüsünde artırdık. Şu anda 3 yataklı servisimiz ve 3 yoğun bakım ünitemizle Kovid-19 sağlık hizmetini sürdürüyoruz, servis ve yoğun bakımlarımızda doluluk oranı yüzde 100” dedi.

medyabold
Devamını Oku »

Ruhban okulu ile anılan Heybeliada’ya Diyanet’ten eğitim merkezi

Atatürk’ün emri ile kurulan Heybeliada’daki Türkiye’nin ilk pandemi hastanesi ve 200 dönümlük arazisinin İslami Eğitim Merkezi kurulmak amacıyla Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredildiği ortaya çıktı.

BOLD – Yıllarca tüberkülozla savaşta büyük hizmetler veren Heybeliada Sanatoryumu, 2005’te Sağlık Bakanlığınca kapatılmıştı. CHP’li Umut Oran, 100’ü doktor 250 personeli ve 660 yatağı bulunan hastanenin akıbeti konusunda CİMER’e sorular yöneltti.

CHP’Lİ ORAN: SALGIN HASTANESİ OLARAK KULLANILABİLİRDİ

Sözcü’den Yavuz Alatan’ın haberine göre, CİMER’den gelen cevapta, “105 ada 1 parsel numaralı taşınmazın, Diyanet İşleri Bakanlığı adına tahsisli olduğu anlaşılmıştır” denildi. Oran bu durumu eleştirerek “İktidar büyük bir aymazlık içinde aklı ve bilimi reddederek yol alıyor. 1924’te kurulan bir hastaneyi kapatıp, arazisini Diyanet’e devretmek ulusal çıkarlarımıza uymuyor. Atatürk Havalimanı’nın, milyarlık pistlerini kırarak pandemi hastanesi yapmaya çalışıp öbür yandan hazır hastane arazisini kullanmamak büyük bir yanlış. Ne yazık ki koronayla mücadelede akıl ve bilim yok. AKP iktidarı, yüzyılın salgını ve ekonomik kriziyle karşı karşıyken var olanı kullanmak yerine, mevcudu yok edip savurganlık yapıyor” dedi.

İSMET İNÖNÜ DE BURADA TEDAVİ OLMUŞTU

Ruhban Okulu ile anılan Heybeliada’daki sanatoryum hastanesi, deniz ve çam havasının olumlu etkisi ile yıllarca verem hastalarına hizmet verdi. 2005’te kapatılan sanatoryumun 250 personeli Süreyyapaşa Eğitim Hastanesi’ne devredildi. 2009’da çıkan yangında binaları hasar gördü. İsmet İnönü, Rıfat Ilgaz gibi isimler bu hastanede tedavi görmüştü.

Saadet Lideri Karamollaoğlu: İktidarda kalmak için her türlü yola başvuracaklar

medyabold
Devamını Oku »

Hastaneler yetmiyor: Zemini kayan hastaneyi hizmete açıyorlar

Türkiye’nin dört bir yanında artan vaka sayıları sonrası hastanelerde yer kalmadı. Şehir hastanelerinin açılması sonrası kapatılan birçok eski hastaneyi yeniden açmaya hazırlanan hükumet, Gümüşhane’de zemini kayan hastaneyi bile pandemi hastanesine dönüştürdü.

BOLD – Gümüşhane’de 2012 yılında yapımına başlanan ve 2015 yılında inşası tamamlanan ancak zemini kaydığı iddia edilen yeni devlet hastanesi pandemi hastanesine dönüştürüldü. İçerisinde 200 yatak, 10 ameliyathane, 30 yoğun bakım ünitesi bulunan hastanenin yer aldığı alanda heyelan riski olduğuna dikkat çekildi.

HASTA VE YAKINLARI TEDİRGİN

2015 yılında inşaatının tamamlanmasının ardından hastane binasında ve zemininde çatlaklar oluştuğu gözlenmişti. Başka hastaların kabul edilmediği hastanede Kovid-19 tedavisi gören hastaların yakınları ve sağlık personelinin tedirginlik yaşadıkları dile getirildi. Hastanenin, halk arasında “çürük hastane” olarak bilindiğini ifade eden CHP İl Başkanı Bedri Ağaç, destek ve kuvvetlendirme çalışmalarının devam ettiğini belirterek, “Vakalar artınca mevcut hastane yeterli olmadığı için burayı pandemi hastanesi yaptılar” diye konuştu.

Saadet Lideri Karamollaoğlu: İktidarda kalmak için her türlü yola başvuracaklar

medyabold
Devamını Oku »

Uşşaki Tarikatı lideri Fatih Nurullah’ın 42 yıl hapsi istendi

Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı, Uşşaki Tarikatı Lideri Fatih Nurullah hakkında hazırladığı iddianamede 42 yıl hapis istedi. Nurullah, müridinin 12 yaşındaki kızına cinsel istismar suçlamasıyla tutuklanmıştı.

BOLD – Uşşaki Tarikatı Lideri Fatih Nurullah olarak bilinen Eyüp Fatih Şağban hakkında ‘çocuğun zincirleme olarak cinsel istismarı’ ve ‘çocuğu cinsel amaçlı olarak hürriyetinden yoksun bırakma’ suçlarından toplam 42 yıl hapis cezası istendi. 6 gün içinde soruşturma tamamlandı.

Sakarya Akyazı’da bir hafta önce tutuklanan Eyüp Fatih Şağban hakkındaki soruşturma devam ederken, Şağban’ın aleyhine delil olarak dosyaya giren telefon konuşmalarının detayları da ortaya çıkmaya devam ediyor. Soruşturma dosyasına göre Eyüp Fatih Şağban, istismar ettiği kızın babasını şikâyetçi olmamaları ve olayın duyulmaması amacıyla ikna etmek için birçok kez aradı. Bu görüşmeler de baba tarafından kaydedilerek soruşturmayı yürüten jandarmaya teslim edildi.

Bu görüşmelerden birinde Şağban, “21 yıldır birlikteyiz” dediği mağdur kızın babasına para teklif ederek olayı kapatmaya çalışıyor. Ayrıca babadan mağdur kızı telefona vermesini, onunla da görüşmek istediğini söylüyor.

medyabold
Devamını Oku »

Başkent’e özel korona çalışması

Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Recep Öztürk, Ankara’da vaka sayılarındaki anormal artış nedeniyle özel bir çalışma başlatıldığını açıkladı. Çalışma ile artışa gerçekte neyin neden olduğu tespit edilecek.

BOLD – Sağlık Bakanı Fahrettin Koca önceki gün yaptığı açıklamada “Ankara vaka sayısında İstanbul’u ikiye katladı. En önemli nedeni düğün, nişan ve sünnet törenleri” dedi. Hürriyet’ten Melten Özgenç’in haberine göre, son dönemde artan vaka sayılarıyla gündeme gelen başkentin durumuyla ilgili konuşan Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Recep Öztürk, özel bir araştırma yapılacağını açıkladı:

“Kontrolsüz kalabalıklar maalesef bugün Ankara’nın da vaka sayısını ciddi şekilde arttırdı. Ankara başka illerle de trafiği olan bir il. Vaka sayısını neyin tam olarak arttırdığı konusunda bir çalışma yapılıyor. Yakında ayrıntılı açıklama yapılacak. Ancak şunu belirtmek gerekir ki il düzeyindeki tedbirler yetersiz olursa, zorunlu olarak genel tedbire de başvurulacak. Tabii bu hükümetin bir kararı olacaktır.”

Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Levent Akın da vaka artış nedenlerini şu sözlerle değerlendirdi: “Ankara çok farklı illerden insanları bir arada barındırıyor. Bu kişiler örneğin Çankırı, Çorum gibi memleketlerindeki düğünlere katılıp dönüyorlar. Ankara’da çalışanların neredeyse yüzde 90’ı kamuda. Tedbirsiz davranılıyorsa hastalığın çok insana bulaşmasına neden olmuş olabilirler.”

medyabold
Devamını Oku »

Reza Zarrab’ın kaçak yalılarına 5 yıldır kimse el süremiyor

17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun kilit ismi Reza Zarrab’ın sahip olduğu köşk ve yalılarda gerçekleştirilen yasa dışı yapılaşma için 2015 yılında yıkım kararları alındı. Kanuna göre 15 gün içinde eski haline getirilmesi gereken kaçak yapılara 5 yıldır kimse dokunamadı.

BOLD – Devlet, İstanbul Boğazı’ndaki kaçak yalı ve köşklere ses çıkarmıyor. Dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler’in “Hakkında soruşturma olursa senin önüne ben yatarım” dediği 17 Aralık yolsuzluk operasyonunun kilit ismi Reza Zarrab’ın Kanlıca’daki kaçak yalısı ve Kandilli’deki kaçak köşkü 2015 yılından bu yana aslına uygun hale getirilmedi. Sözcü’den İsmail Şahin’in haberine göre korunması gereken kültür varlığı olarak tescil edilen tarihi yapılardaki yasa dışı tadilatlar için alınan yıkım kararları mahkemelerin verdiği yürütmeyi durdurma kararları nedeniyle hayata geçirilemiyor. Oysaki, kanun imar mevzuatına aykırı yapılmış bölümlerinin hemen yıkılması gerektiğini söylüyor.

Zarrab’ın Kanlıca’daki sahip olduğu yalılardaki imar mevzuatını yok sayan inşaat faaliyetleri ile ilgili, İstanbul 6 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu ile dönemin İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi üyesi Hüseyin Sağ, Reza Zarrab ve inşaatın sorumluları hakkında suç duyurusunda bulundu. Kanlıca’daki Mehmet Arif Bey yalıları ve Kandilli’deki köşkte gerçekleştirilen yasa dışı uygulamalar nedeniyle sorumlular hakkında iki ayrı açıldı.

BELEDİYE HAREKETE GEÇMİYOR

Kaçak yapılaşmayla ilgili tüm tespitler yapılıp, Boğaziçi İmar Müdürlüğü tarafından tescilli kültür varlıklarının aslına uygun hale getirilmesine yönelik kararlar da alındı. Ancak, Zarrab’ın avukatları mahkemelere başvurarak yürütmeyi durdurma kararı aldı. Son dönemde bir çok örnekte olduğu gibi kamu kurumları bu kararlara itiraz edip, kaçak yapıların yıkımı gerçekleştiriyor. Ancak İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı Boğaziçi İmar Müdürlüğü 5 yıldır aldığı kararların hayata geçirilmesi için bir adım atmıyor.

2960 sayılı Boğaziçi İmar Kanunu’nun 13. maddesinde yapının, inşaat ruhsatı ve eklerine ve imar mevzuatına aykırı yapılmış bölümlerinin hemen yıkılması gerektiği belirtiliyor. Kanunda, yıkım emrinin 15 gün içinde mal sahiplerine tebligatla bildirileceği ifade ediliyor. Eğer, tebligatın tamamlanmasından itibaren 15 gün içinde yapı, mal sahibi tarafından yıkılmaz ise yıkım işleminin Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nce yerine getirileceği ve yıkım masraflarının yüzde 20 fazlasının mal sahibinden tahsil edileceği yasada yazıyor.

Reza Zarrab, Kanlıca sahilinde üç yalıdan oluşan Mehmet Arif Bey Yalıları’ndan ikisini 2011’de satın aldı. Ardından Boğaziçi İmar Müdürlüğünden boya, badana, çatı aktarımı gibi işler için alınan basit onarım izniyle yalılarda tadilat başladı.

KAÇAK KAT ÇIKTI

Yalılardan birine kaçak kat kondurulurken, diğerinin de dış cephesi tamamen değiştirildi. Sözcü’nün eski-yeni fotoğraflarla ortaya koyduğu ve bilirkişi raporunda da belgelenen yasa dışı yapılaşmayla, yalılar arasında asansör yapıldığı, binaların izinsiz olarak birleştirildiği, pencere oranlarının değiştirildiği, balkonların kapatılarak iç mekana dahil edildiği, binanın özgün cephe mimarisi değiştirildiği ve tamamen yeni bir yapı yaratıldığı tespit edildi. Beykoz 1. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan davada hazırlanan bilirkişi raporunda mevzuata aykırı yapılaşmanın yıkılması görüşüne yer verildi.

Zarrab, iş insanı Cem Kozlu’dan 2014 yılında satın aldığı Kandilli’deki tarihi köşk ve bahçesinde de kaçak yapılaşmaya gitti. Boğaziçi İmar Müdürlüğü inşaatı 13 Şubat 2015’te mühürledi. 5 Mart 2015’te Boğaziçi İmar Müdürü Cem Eriş’in imzasıyla kaçak inşaatla ilgili Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunuldu. İstanbul 6 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu Temmuz 2015’te Boğaziçi İmar Müdürlüğü’ne gönderdiği yazıda, “kültür varlığı yapı ve bahçesinin ivedilikle onaylı projesine uygun haline getirilmesi” gerektiğini belirtti.

1986’da korunması gerekli kültür varlığı olarak tescillenen köşkü yıkıp, bahçedeki ağaçları kestiren Zarrab ve diğer sorumlulara dava açılırken, bahçede 61 metre genişliğindeki üç katlı katlı kaçak yapı ile köşkün önüne kondurulan 24 metre genişliğindeki tek katlı binaya dokunulmadı. Köşk de aslına uygun haline getirilmedi.

ABD MAHKEMESİNDE SUÇUNU İTİRAF ETMİŞTİ

22 Mart 2016’da kara para aklama suçlamasıyla ABD’de tutuklanan ardından yaptığı anlaşmayla serbest kalan Zarrab’a Türk yargısı ulaşamadığı için kaçak yapılaşmayla ilgili devam eden davalar tamamlanamıyor. Savunması alınamayan Zarrab 8 Aralık 2017 günü ABD’deki kara para aklama davasında yaptığı açıklamada, imar mevzuatını deldiğini kabul etmişti. Avukatlar, Haziran 2016’da Türkiye’de katıldığı duruşmada, hakimlere yalıların tadilatıyla ilgili yalan söyleyip söylemediğini sordu. Zarrab ise, “Bu konuda neler yaşandığını tam tarihleriyle hatırlamakla beraber hakkımda yapılan suçlamalar doğrudur” yanıtını verdi. Avukatın “Peki bu yaptığınız tadilat ceza gerektiriyor muydu” sorusuna ise Zarrab, “Herhalde öyledir” dedi.

medyabold
Devamını Oku »

Vaka artışları hızlandı: Üniversiteler güz döneminde uzaktan eğitim verecek

21 Eylül’de okulların açılıp açılmayacağı ile ilgili tartışmalara son verecek karar Sağlık Bakanlığından geldi. Sağlık Bakanlığı üniversitelerin güz döneminde uzaktan eğitim vermesi konusunda YÖK’e görüş bildirdi. Bu tavsiyenin MEB’e bağlı okulları da kapsaması bekleniyor.

BOLD – Sağlık Bakanlığı, Yüksek Öğretim Kurulu’na (YÖK) üniversitelerin güz döneminde uzaktan eğitim yapılmasına ilişkin bir yazı yazdı.

HASTA SAYISINDA CİDDİ ARTIŞ GÖRÜLDÜ

YÖK tarafından rektörlüklere Kovid-19 sürecinde eğitim öğretim süreçlerine ilişkin yazı gönderildi. Yazıda, Kovid-19 küresel salgınıyla mücadele kapsamında kamu kurum ve kuruluşlarınca tedbir alındığı ve bunların uygulamaya konulduğu belirtildi. Yükseköğretim kurumlarına geniş inisiyatif tanındığı ve bünyelerindeki fakülte ve birimlerinin mahiyetini dikkate alarak, eğitim ve öğretimin sürdürülebilirliği bakımından yetkili kurullarında karar almalarının sağlandığı aktarılan yazıda, son günlerde Kovid-19 hastası olanların sayısında ciddi artışların görüldüğü kaydedildi.

TEDBİRLERİN ALINMASI İSTENDİ

Sağlık Bakanlığı’na, üniversitelerde güz döneminde eğitim ve öğretim faaliyetlerinin sürdürülmesi konusunda görüş sorulduğu hatırlatılan yazıda, şu açıklamalara yer verildi: “Bakanlığın cevabi yazısında ‘2020-2021 eğitim ve öğretim yılının güz döneminde örgün eğitimlerde teorik derslerin mümkün olduğunca yüz yüze aynı ortamda bulunmaksızın uzaktan ve dijital öğretim yöntemleriyle yapılması, uygulamalı eğitimlerin zorunlu olduğu programlarda uygulamaların mümkünse ertelenmesi, ertelenmemesi durumunda kişisel koruyucu ekipmanların kullanımı sağlanarak ve gerekli tedbirler alınarak yüz yüze sürdürülmesinin önerilmesine karar verilmiştir’ ifadesi yer almaktadır. Üniversitenizde, 2020-2021 eğitim ve öğretim dönemine ilişkin planlamalarınıza ait kararlarınızda YÖK’ün, yükseköğretim kurumlarına tanımış olduğu inisiyatif çerçevesinde Sağlık Bakanlığının görüşlerinin dikkate alınması hususunda gereğini rica ederim.”

Saadet Lideri Karamollaoğlu: İktidarda kalmak için her türlü yola başvuracaklar

medyabold
Devamını Oku »

Avrupa Birliği havuç-sopa örneği vererek Türkiye’yi uyardı

Doğu Akdeniz’de Yunanistan ile Türkiye arasındaki gerilim büyürken Avrupa Birliği’nden ilginç bir açıklama geldi. AB Konseyi Başkanı Michel, havuç-sopa örneği vererek Türkiye’yi uyardı.

BOLD – Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel, 24-25 Eylül tarihlerinde yapılması planlanan liderler zirvesine ilişkin konuştu. Türkiye’ye karşı “havuç-sopa” yaklaşımıyla ilgili karar alınacağını açıkladı. Avrupa haber ajanslarına demeç veren Michel, “Dış politika araçlarımızı, havuç-sopa yaklaşımımızı, ilişkiyi düzeltmek için hangi araçların kullanılacağını, saygı görmezsek hangi araçlarla tepki gösterileceğini belirleyeceğiz. Saygı görmek istiyoruz” dedi. Doğu Akdeniz’de gerilimi düşürmek için çok taraflı konferans düzenlenmesi önerisinde bulundu.

AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ise birliğin krize misilleme olarak Türkiye’ye karşı yeni yaptırımlar hazırladığını, bunun liderler zirvesinde ele alınabileceğini söylemişti.

medyabold
Devamını Oku »

Conscript convicted of involvement in failed coup says he has been robbed of his life

Hamza Yıldız, a young private in the Turkish military convicted of involvement in a failed coup in July 2016 and handed down nine life sentences, spoke with the Bold Medya news website about his ordeal for the past four years in a Turkish prison and how his life has been taken away from him.

Yıldız had started his compulsory military service only 42 before the coup attempt on July 15, 2016. Together with his fellow soldiers he was ordered to go to the Bosporus Bridge, which connects the European and Asian sides of İstanbul, without knowing why. After the attempt was suppressed Yıldız survived a lynching attempt on the bridge by a mob.

Turkey experienced a controversial military coup attempt on the night of July 15, 2016 which, according to many, was a false flag aimed at entrenching Erdoğan’s authoritarian rule by rooting out dissidents and eliminating powerful actors such as the military in his desire for absolute power.

The abortive putsch killed 251 people and wounded more than a thousand others. The next morning, after announcing that the coup had been put down, the Turkish government immediately started a huge purge of military officers, judges, police officers, teachers and other government officials, which ultimately led to the summary dismissal of more than 150,000 public servants from their jobs.

The Turkish government accuses the Gülen movement, a religious group inspired by US-based Turkish cleric Fethullah Gülen, of masterminding the abortive putsch and labels it a terrorist organization. The movement strongly denies involvement in the coup attempt or any terrorist activity. Following the allegations, Gülen called on the Turkish government to allow for an international investigation.

Most of the soldiers were made to believe that they were taking part in an operation against an anticipated terror attack or participating in a counterterrorism drill. Turkey was hit by a number of terrorist attacks that year, particularly by the Islamic State in Iraq and the Levant (ISIL). Only a couple of weeks before the abortive putsch an ISIL terrorist attack targeted Istanbul’s largest airport, killing 45 and wounding 230.

In a letter to human rights defender and pro-Kurdish Peoples’ Democratic Party (HDP) deputy Ömer Faruk Gergerlioğlu, Yıldız said: “My prison sentence will exceed my lifetime. They have left us to rot in prison. Does it make sense for a private who only served for 42 days to be imprisoned for life? I want my life back, and I want the four years I lost back. I beg for justice!”

Since the failed coup, 20,077 members of the Turkish Armed Forces (TSK) have been summarily dismissed from their jobs. Some 4,000 armed forces personnel are still under investigation. A number of privates and military cadets, some as young as 17, were also tried in the coup cases and given life sentences.

Yıldız is held in an overcrowded prison ward that was designed for seven people but now hosts 27 to 42 and is anxious about contracting COVID-19. The pandemic has also led to severe restrictions on visitations. “I have not seen my family for over a year, and I am at the verge of losing my mind,” Yıldız says.

The Turkish parliament passed a release bill in mid-April to mitigate the spread of COVID-19 in the country’s overcrowded prisons. But the law, which provided the possibility of early parole or house arrest to inmates, explicitly excluded tens of thousands of political prisoners such as politicians, journalists, lawyers, academics, and human rights defenders convicted under the country’s controversial and broadly interpreted counterterrorism laws. The government has turned a deaf ear to calls from international organizations, NGOs and rights groups to include political prisoners within the scope of the release law.

The Council of Europe’s European Committee for the Prevention of Torture (CPT) has recommended that governments provide alternatives to deprivation of liberty to ease overcrowding and offer “screening for COVID-19 and pathways to intensive care” for the most vulnerable.

The post Conscript convicted of involvement in failed coup says he has been robbed of his life appeared first on Stockholm Center for Freedom.

from SCF
Devamını Oku »

4 Eylül 2020 Cuma

Aile hekimlerine ‘istifa etmeyin’ ödemesi: 3 aylığına 3 bin TL

Koronavirüs vakalarıyla en çok karşılaşan sağlık çalışanlarının başında gelen aile hekimleri son günlerde art arda istifa etmeye başladı. Bu durumu durdurmak isteyen hükumet aile hekimlerine 3 ay boyunca 3 bin lira ek ödeme yapma kararı aldı.

BOLD – Hükumet, koronavirüs salgını nedeniyle aile hekimlerine 3 ay boyunca aylık 3 bin TL net ek ödeme yapma kararı aldı.

Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren karara göre 1 Ağustos’tan itibaren geçerli olmak üzere aile hekimlerine 3 ay boyunca aylık 3 bin TL net ek ödeme yapılacak. Aile Sağlığı Merkezleri çalışanlarına ise aylık net 850 TL ek ödeme yapılacak.

Gözaltındaki 22 kız öğrenci serbest bırakıldı, 5 kişi tutuklandı

medyabold
Devamını Oku »

Saadet Lideri Karamollaoğlu: İktidarda kalmak için her türlü yola başvuracaklar

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, AKP’nin seçimleri ertelemek ve iktidarda kalmak için ne pahasına olursa olsun her şeyi yapacağını dile getirip “Savaş ortamının hazırlanması buna bir işaret” dedi.

BOLD – Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, AKP’nin seçim yapmamak için ülkeyi savaşa bile sokacağını öne sürdü. Karamollaoğlu, savaş ortamının hazırlamasının buna işaret olduğuna dikkat çekti.

İKTİDARDA KALMAK İÇİN SAVAŞ ORTAMI OLUŞTURACAKLAR

Best FM’de Sorel Dağıstanlı’nın sorularını yanıtlayan Karamollaoğlu, Dağıstanlı’nın geçtiğimiz günlerde sarfettiği “Seçimi ertelemek için OHAL oluşturmayı bile yaparlar” sözünü hatırlatması üzerine Karamollaoğlu, “Ben o noktada genel manada bir ifade kullandım. Yoksa biliyoruz ki seçimlerin ertelenmesi ancak savaş şartlarında meydana gelir. Sadece OHAL ilanı yeterli değildir. Bir savaş ortamının olması da çok endişelidir. Bunu ben şu vurguyu yapmak için söyledim: İktidar ne pahasına olursa olsun iktidarda kalabilmek için her türlü yola başvuracak. Savaş ortamının hazırlanması buna bir işaret olur. İlle de fiilen savaşın içine girmesi değil. Savaş ortamından dolayı böyle bir karar aldığınız takdirde seçimleri erteleme yoluna gidebilirsiniz” dedi.

Gözaltındaki 22 kız öğrenci serbest bırakıldı, 5 kişi tutuklandı

medyabold
Devamını Oku »

Cezası Yargıtay tarafından onanan AKP’li başkan tutuklandı

7 yıl önce açılan bir davadan dolayı 9 yıl hapis cezasına çarptırılan Erzurum’un Horasan İlçe Belediye Başkanı AKP’li Abdulkadir Aydın, cezanın Yargıtay tarafından onanması nedeniyle tutuklanarak cezaevine gönderildi. 

BOLD – Horasan Belediye Başkanı AKP’li Abdulkadir Aydın, Ankara’da tutuklanarak cezaevine kondu. Belediye Başkanı Aydın’ın seçim öncesi ticaret yaptığı Ankara’da 7 yıl önce açılan bir davadan dolayı aldığı 9 yıl cezanın Yargıtay tarafından onanması sonrası tutuklandığı öğrenildi. Aydın’ın Ankara Açık Ceza ve İnfaz Kurumu’na teslim edildiği bildirildi.

Gözaltındaki 22 kız öğrenci serbest bırakıldı, 5 kişi tutuklandı

medyabold
Devamını Oku »

Karayalçın’dan ilginç çıkış: HDP de İyi Parti de aynı ittifakta olmalı

MHP ve AKP’nin İyi Partiyi Cumhur İttifakı’na davet ettiği bir dönemde CHP’nin etkili isimlerinden Murat Karayalçın önümüzdeki seçimler için HDP’nin de İyi Partinin de eş zamanlı olarak içinde yer aldığı bir ittifak kurulması gerektiğini söyledi.

BOLD – Eski SHP Genel Başkanı ve eski başbakan yardımcılarından Murat Karayalçın, seçimlerin 2023’ten önce yapılacağını belirterek ittifak modelinin genişlemesi gerektiğini söyledi. Karayalçın, “Bence şu anda tartışılması gereken en önemli konu ittifakların nasıl şekilleneceği, nasıl yapılacağı üzerine olmalı” dedi.

HDP’NİN SEÇİMLERE BÜYÜK KATKISI OLDU

Mezopotamya Ajansı’na konuşan Murat Karayalçın, olası bir seçimle ilgili, “Türkiye siyaseti 2017’den beri yeni bir dönemin içine girdi. Bu yeni dönemde siyaset yapma biçimini bana göre iki unsur belirliyor. Bunlardan birincisi Cumhurbaşkanı’nın iki turlu seçimle seçilmesi, ikincisi de partilerin seçim süreçlerinde ittifak kurmaları. Partiler bu yeni dönemin bilincine göre davranmaya başladılar. 2018-2019 seçimlerinde kısmı ittifaklarla ve dolaylı ittifaklarla sonuç alınmaya çalışıldı. Belediye seçimlerinde HDP’nin adı hiç anılmıyordu ama CHP’nin seçim başarısında HDP’li seçmenlerin çok büyük katkısı olmuştu” dedi.

CHP EN GENİŞ İTTİFAKI KURMALI

Seçimler resmen 2023’te ama daha önceki bir tarihte Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin olacağını öne süren Karayalçın, “Bu seçimle birlikte milletvekili seçimleri de yapılacak. Bence şu anda tartışılması gereken en önemli konuda ittifakların nasıl şekilleneceği, nasıl yapılacağı üzerine olmalı. CHP’nin yapması gereken şey AKP’yi demokratik yollardan devirecek en geniş siyasi ittifakı kurmasıdır” dedi.

HDP VE İYİ PARTİ İTTİFAKTA OLMALI

2006 yılında İtalya’da 18 partili bir ittifak kurulduğunu hatırlatan Karayalçın, “Orada şunu gördük; partiler farklı olsa bile asgari müşterek temelde yan yana gelip sonuç alabiliyorlar. Şimdi böyle bir ittifakın kurulması CHP’nin izleyeceği yol ve yöntemle belirlenecektir” dedi. İttifakta HDP’nin de İyi Parti’nin de eş zamanlı ittifakta yer alması gerektiğini belirten Karayalçın, “‘HDP olmasın ben İyi Parti ile yaparım’ ya da ‘İyi Parti olmasın ben HDP ile ittifak yaparım’ diyemez, dememelidir. Çünkü böyle bir şey derse AKP’nin demokratik yollardan devrilmesi için sorumluluk taşıyan güçlerin tümünü elde tutamaz ve harekete geçirmez” dedi.

Uşak’ta gözaltındaki kız öğrenciler adliyeye sevk edildi

medyabold
Devamını Oku »

İsmail Saymaz: Çocuk istismarcısı başka tarikat liderleri de var

Gazeteci İsmail Saymaz, çocuk istismarından tutuklanan Uşşaki tarikati lideri Eyyup Fatih Şağban’ın dışında istismarcı başka tarikat liderlerinin de olduğunu iddia etti. Saymaz, istismarcı tarikat liderlerinin Büreyde Öncel ve Seyyid Muhammed Accan El Hadid olduğunu öne sürdü.

BOLD – Gazeteci İsmail Saymaz, Yol TV’de katıldığı ‘Esas Mesele’ programında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Saymaz, çocuk istismarından tutuklanan “Fatih Nurullah” takma adını kullanan Uşşaki tarikati lideri Eyyup Fatih Şağban’ın dışında başka istismarcı tarikat liderlerinin de olduğunu öne sürdü.

FATİH NURULLAH TEK DEĞİL

Fatih Nurullah tek olmadığını belirten Saymaz, “Şu an Anadolu’da Fatih Nurullah ve benzeri başka kişiler de var. Birkaçının ismini vatandaşlara faydalı olması açısından söylemek isterim. Onlardan biri 1987 doğumlu Büreyde Öncel. Urfa merkezli faaliyet yürüten, kendisini ‘Kadiri Şeyhi’ olarak tanıtan bir kişi. Abdülkadir Geylani İlim ve Hizmet Derneğinin kurucularından biri ve kendisi şu an çocuk istismarından yargılanıyor” dedi.

IRAKLI SEYYİD MUHAMMED ACCAN EL HADİD DE URFA’DA BULUNUYOR

Bir diğer istismarcının Seyyid Muhammed Accan El Hadid Er Rufai olduğunu belirten Saymaz, “Bu Iraklı kişi, uzun zamandır Türkiye’de yaşıyor. Peygamber soyundan geldiğini iddia ediyor. Seyyid olarak biliniyor. Bu kişi hakkında ‘Cübbeli Ahmet’ olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü’nün açık alanda ‘Yamuk işleri vardır’ diye ifade ettiği beyanları vardır. Bu yamuk işlerden kasıt, birden çok kadınla nikâhlanmasıdır. Hatta nikâh bile denilemez. Birlikte olması meselesidir. Özellikle Seyyid Muhammed Accan El Hadid, YouTube’a bakıldığında ‘Ünlü Seyyid hocamız’ diyerek, kitleler tarafından karşılanıyor ve ağırlanıyor. Bu da genç biri. Bu da Urfa’da bulunuyor” dedi.

BAŞKALARI DA VAR

Diyanet İşleri Başkanlığı’na da çağrıda bulunan Saymaz, “Bu iki kişi gelecek dönemin konuşulan isimleri olacak. Şimdiden uyarıyorum. Tekrar ediyorum, Seyyid Muhammed Accan El Hadid ve Büreyde Öncel isimleri… Buna ek olarak başkaları da var. Cinsel istismar düzeyinde değil ama maddi istismar. ‘Cennetten hurma getirdim’ diye şunu yapıyorum, bunu yapıyorum diye açık alanda bu tür istismarları sürdürüyorlar. Bunlar Diyanet’in takip etmesi, izlemesi gereken kişiler” dedi.

Uşak’ta gözaltındaki kız öğrenciler adliyeye sevk edildi

medyabold
Devamını Oku »

Ölüm raporundaki ‘doğal ölüm’ aile itiraz edince Kovid-19’a dönüştü

Mersin’de koronavirüs nedeniyle yaşamını yitiren işçiye hastanenin “doğal ölüm” raporu verdiği ancak ailenin itirazıyla el yazısı ile “Kovid-19” notu düşüldüğü ortaya çıktı. Bu skandal Kovid-19 ölümlerinin gizlendiği tezini güçlendirdi.

BOLD – Normalleşme süreciyle birlikte Kovid-19 vakaları ülke genelinde artarken Sağlık Bakanlığının açıkladığı rakamların gerçekliğine ilişkin tartışma da büyüyor. Testleri pozitif olmasına karşın resmi sistemde “doğal ölüm” olarak kaydedilen işçi hakkında düzenlenen raporda ailenin isteği üzerine el yazısıyla değişiklik yapıldı.

KORONALI HASTANIN ÖLÜMÜ DOĞAL DİYE İŞLENDİ

Anka’nın haberine göre Mersin’de salgının arttığı sanayide kronik hastalığına rağmen zorla çalıştırılan işçi E.K. rahatsızlanmasının ardından hastaneye kaldırıldı. Testleri pozitif çıkan işçi Tarsus Devlet Hastanesinde 31 Ağustos’ta yaşamını yitirdi. Hastanenin düzenlediği ‘Ölüm Belgesi’nde işçinin “Ölümün Şekli” başlığı altında resmi sisteme “Bulaşıcı olmayan hastalık (Doğal Ölüm)” yazılması dikkat çekti. Ailenin itirazı üzerine “Ölüm Nedeni” bölümüne doktorun el yazısı ile “Kovid-19” yazısı eklendiği ve imzayla paraf atıldığı tespit edildi.

VERİLER TOPLUMDAN SAKLANIYOR

Mersin’de yaşanan skandala tepki gösteren CHP Mersin Milletvekili Cengiz Gökçel, “İnsanlarımız hayatlarını kaybederken bu neyi gizleme çabası? Hiçbir tedbir alınmadan işçiler çalıştırılıyor. Hiçbir önlem alınmıyor. Ülkemizde vaka sayılarında yeni bir zirve yaşadığımız şu günlerde aklıselim hareket edilmesi gerekiyor” diye konuştu. Gökçel, “Bakanlığın verileri saklamasıyla alakalı en somut örnek. Normal ölüm yazınca ailenin itirazları neticesinde bir doktor ıslak imzayla gerçekleri ortaya koyuyor. Bakanlık, gerçek verileri vermiyor, toplumdan saklıyor” dedi.

AKP Sözcüsü Çelik Yunanistan konusunda Merkel ve AB’yi eleştirdi

medyabold
Devamını Oku »

Dünya Sağlık Örgütü’nden Covid-19 aşısı açıklaması

Dünya Sağlık Örgütü Sözcüsü Margaret Harris, Kovid-19 aşısına ilişkin önemli bir açıklama yaptı. “Gelecek yılın ortasına kadar Kovid-19 için yaygın bir aşılama görmeyi beklemiyoruz” dedi.

BOLD – Çin’in Wuhan kentinden tüm dünyaya yayılan koronavirüs salgınında aşı ve ilaç çalışmaları devam ederken Dünya Sağlık Örgütü’nden (DSÖ) dikkat çeken bir açıklama yapıldı. Reuters’ın haberine göre DSÖ Sözcüsü Dr. Margaret Harris, “Gelecek yılın ortasına kadar Kovid-19 için yaygın bir aşılama görmeyi beklemiyoruz” diye konuştu.

Aşı klinik denemelerine atıfta bulunan Harris, “Faz 3 daha uzun sürmelidir, çünkü aşının ne kadar gerçekten koruyucu olduğunu ve ayrıca ne kadar güvenli olduğunu görmemiz gerekir” dedi.

medyabold
Devamını Oku »

Odatv’ye Uşşaki sansürü: Şeyhin 12 yaşındaki çocuğa cinsel istismar haberlerine erişim engeli getirildi

Gerçek ismi Eyüp Fatih Şağban olan Uşşaki tarikatı lideri Fatih Nurullah’ın 12 yaşındaki çocuğa cinsel istismarda bulunmasına tepkiler büyürken Odatv’nin konuyla ilgili haberlerine erişim engeli getirildi.

BOLD – 12 yaşındaki çocuğa cinsel istismarın yaşandığı Sakarya Akyazı’daki Cumhuriyet Savcılığı, Odatv hakkında gizliliği ihlal suçlamasıyla soruşturma açtı. “Türkiye’nin günlerce konuştuğu tarikatın lideri çocuk istismarından tutuklandı” haberine erişim engeli getirildi.

Odatv, Sulh Ceza Hakimliğinin gönderdiği kararda linkin hatalı yazıldığını ancak zaten kapatılmış olan portalın yayınını sürdürdüğü alana yasak gelmesini engellemek için haberi yayından kaldırdığını duyurdu. Odatv’den yapılan açıklamada şöyle denildi:

“Yargı içinde Odatv’nin açığa çıkardığı istismarı örtmek isteyenlerin tuzağına düşmemek için aldıkları kararda yazdıkları link hatalı olduğu halde mahkemenin ne yapmaya çalıştığını görerek haberi yayından kaldırmak zorunda kaldık! Sonuç olarak Türk yargısı, bir tarikat şeyhinin sapıklığının ortaya çıkarıldığı haberi yasakladı!”

Ayrıca Akyazı Sulh Ceza Hakimliğinin bu konuda yapılacak bütün haberlere yayın yasağı getirildiği belirtildi.

Odatv’nin ortaya çıkardığı cinsel istismar olayında, Uşşaki tarikatı lideri Fatih Nurullah, Sakarya’nın Akyazı ilçesinde 28 Ağustos düzenlenen operasyonda küçük yaşta çocuğa cinsel istismar suçlamasıyla gözaltına alınmış ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak 2 Eylül’de cezaevine gönderilmişti.

medyabold
Devamını Oku »

Uşak’ta gözaltındaki kız öğrenciler adliyeye sevk edildi

Uşak’ta 5 gündür gözaltına olan 26 kız öğrenci Uşak Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki sağlık kontrollerinin ardından adliyeye sevk edildi.

BOLD – Uşak merkezli 12 ilde yapılan Cemaat operasyonları kapsamında 31 Ağustos 2020’de 28 öğrenci hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Öğrencilerden 26’sı polis operasyonlarıyla gözaltına alındı. Hepsi Uşak Üniversitesinde öğrenim gören öğrenciler, savcının talimatıyla avukatlarıyla görüştürülmedi. 26 öğrenci sağlık kontrollerinin ardından adliyeye sevk edildi.

İki gün önce Bold Medya’ya konuşan ailelerin verdiği bilgiye göre bir öğrenci sorgu sırasında 3 kere bayıldı, dışarı çıkarıp hava aldırdıktan sonra sorgusuna devam edildi. İlk gün gözaltı işlemleri sürüyor diye öğrencileri avukatlarıyla görüştürmedi. Ertesi gün savcının talimatı var denilerek görüştürülmedi. Öğrencilerin öngörüşme adı altında kanunsuz ifadeleri alındı.

 

30 kız öğrenci 3 gündür gözaltında!

medyabold
Devamını Oku »

Kılıçdaroğlu’na teşekkür ederek Memleket Hareketi’ni başlattı

Bugün Sivas’tan başlatacağı ‘Memleket Hareketi’ için yola çıkan CHP’li Muharrem İnce, CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na “Memleket Hareketi’yle ilgili itirazım yok” şeklindeki açıklaması için teşekkür etti.

BOLD – CHP’li Muharrem İnce, Sivas’tan başlayacak ‘Memleket Hareketi’ için yola çıkmadan önce İstanbul Havalimanı’nda açıklamalarda bulundu. Faaliyetlerinde sosyal mesafe, maske kuralı ve hijyene dikkat edeceklerini belirten İnce, Memleket Hareketi’nin Türkiye’nin bereketi olacağını kaydetti.

GELECEKTE BENDEN HESAP SORMASINLAR YETER

Sivas’a gitmeden önce İstanbul Havalimanı’nda konuşan Muharrem İnce hakkındaki ihraç tartışmaları için, “Benim böyle kaygılarım ve korkularım yok. Onları ben çoktan unuttum. Ama bir kaygım ve bir korkum var. Gelecekte amca, ağabey, dede, Muharrem Bey ‘ya memleket yanarken, memleket kuşatılmışken sesini çıkarmadın, bir kırmızı plakaya, bir grup başkan vekilliğine, milletvekilliğine razı oldun, kenara çekildin’ demesinler. Çocuklar gelecekte benden hesap sormasınlar yeter. Gerisi önemli değil” ifadelerini kullandı.

KILIÇDAROĞLU’NA TEŞEKKÜR ETTİ

Muharrem İnce, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Memleket Hareketi ile ilgili ‘itirazımız yok’ değerlendirmesi için, “İtirazı olmamasına teşekkür ederim” diyerek yanıt verdi. İnce hakkında bir parti üyesi Merkez Disiplin Kurulunda değerlendirilmesi için dilekçe verip suç duyurusunda bulunmuştu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yapılan başvuru sonrası başlayan ihraç tartışmaları için, “Bir parti üyemiz öyle bir dilekçe vermiş. Öyle bir şey yok” demişti.

AKP Sözcüsü Çelik Yunanistan konusunda Merkel ve AB’yi eleştirdi

medyabold
Devamını Oku »

Kamuyu 78 milyon euro zarara sokan yol bugün açılıyor

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açılışını yapacağı Ankara – Niğde Otoyolu’na ilişkin Sayıştay, 2017 yılında 78 milyon 390 bin euro kamu zararı açıkladı. Ortak girişim otoyolu 11 yıl, 10 ay, 17 gün işletecek.

BOLD – Ankara- Niğde Otoyolu, bugün AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla açılacak. Ankara-Acıkuyu Kavşağı arası ve Alayhan Kavşağı-Gölcük Kavşağı arası yolu yapan ERG İnşaat-Seza İnşaat ortak girişim grubu tarafından işletilecek. 4 milyar 31 milyon lira bedeli açıklanan yolu ortak girişim 11 yıl, 10 ay, 17 gün işletecek.

HAZİNE GARANTİLİ KREDİ ÇEKMİŞLERDİ

Milli Piyango’nun 10 yıllığına işletmek için açılan ihaleye teklif veren ortaklardan ERG İnşaat, İş Bankası, Yapı Kredi, Kuveyt Türk ve Vakıfbank’tan 263’er milyon dolar olmak üzere toplam 1.3 milyar dolar kredi çekti ve bunun tamamına Hazine kefil oldu. Sayıştayın 2017 yılı Karayolları Genel Müdürlüğü Denetim Raporu’nda ortak girişimin yolu süresinde bitiremediği ve 180 günlük ek süre verildiği açıklanmıştı. Raporda 180 günlük geç teslimin kamuya faturasının günlük 435 bin 500 eurodan kamunun 180 günde 78 milyon 390 bin euro olduğunu duyurmuştu.

KREDİ BULAMAMAYI KREDİ NOTU DÜŞÜRÜLMESİNE BAĞLAMIŞLARDI

Kara Yolları Genel Müdürlüğü ortak girişimin şu gerekçelerini makul buldu: “Son yıllarda uluslararası kredi piyasalarında küresel ölçekte bir durgunluk ve daralma yaşandı. Bazı kredi kuruluşlarının art niyetli olarak ülkemizin kredi notunu düşürmeleri uluslararası bankaların Türkiye’deki projeleri finanse etme isteklerinin azalmasına yol açtı. Yap-İşlet-Devret mevzuatı gereği projenin borç üstleniminden yararlanabilmesi için yurt dışından temin edilecek kredi ile finanse edilme zorunluluğunda olması sebebiyle uluslararası kredi piyasalarındaki mevcut durum kredi teminini olumsuz etkiledi.”

AKP Sözcüsü Çelik Yunanistan konusunda Merkel ve AB’yi eleştirdi

medyabold
Devamını Oku »

AKP Sözcüsü Çelik Yunanistan konusunda Merkel ve AB’yi eleştirdi

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Avrupa’nın güvenliğinin Türkiye’ye bağlı olduğunu savundu. Yunanistan konusunda Merkel’i eleştirerek “AB ülkeleri Yunanistan’ın marjinal ajandasına katıldı” dedi.

BOLD – Ömer Çelik, Doğu Akdeniz’de yaşanan gerilimi NTV yayınında değerlendirdi. “Türkiye’de olmadan Avrupa’nın güvenliği diye bir şey olmaz” diye konuştu. Çelik, şu bilgileri paylaştı:

“Merkel, Yunanistan’ın arkasındayız gibi açıklamalarıyla bu siyasete prim veriyor. Biz müzakere masası kuralım diyorlarsa buna olumlu yaklaşım diyoruz. Ama ‘Navtex ilan etmeyin gemilerinizi çekin’ derlerse buna yanaşmayız. Bir kere Navtex’i erteledik, Yunanistan Mısır ile korsan anlaşma yaptı. Almanya’nın yaklaşımını olumlu karşılıyoruz ama Almanya Yunanistan’a sözünü geçirmeli. Almanya’nın inisiyatifini tahrip eden Yunanistan tarafıdır. AB ülkeleri Yunanistan’ın marjinal ajandasına katıldı.”

Mülteci sorunu konusunda da Avrupa’ya yüklenen Çelik, “AB ile mülteci anlaşmasının maddelerini unuttular, 3+3 milyar euro meselesine indirgediler” dedi. Çelik sözlerini şöyle sürdürdü:

“Macron şunu söylüyor, Türkiye’ye yönelik kırmızı çizgilerimiz var ama konuşmamız lazım işbirliklerimiz var diyor. Türkiye olmadan Avrupa’nın güvenliği diye bir şey olmaz. Bize hangi teşviki verecekler? Yaptırım noktasına gelmesini beklemiyorum. O saatten sonra mülteci konusunda işbirliği beklemesin AB. Doğu Akdeniz’de yaptırım uygularım diğer alanlarda iş birliğimi sürdürürüm diye düşünmesin.”

medyabold
Devamını Oku »

Şeyhin cinsel istismar olayında taraflar arasındaki para pazarlığı!

Uşşaki Tarikatı lideri Fatih Nurullah’ın, cinsel istismarda bulunduğu 12 yaşındaki kız çocuğunun babası F.A’ya şikayetini geri çekmesi için 70 bin TL teklif ettiği belirlendi.

BOLD – Fatih Nurullah’ın cinsel istismarda bulunduğu 12 yaşındaki kızın babasının polis ifadesi ortaya çıktı. Baba F.A, ifadesinde şeyhin kendisine olayın üstünü örtmesi için 70 bin TL para teklif ettiğini söyledi. Oda TV’nin dün yayınladığı, bugün de yayın yasağı getirilen ses kaydında ise Fatih Nurullah, aile yakınlarının kendisinden şantaj ile para istediğini söylemişti.

Uşakki tarikatı şeyhi Fatih Nurullah olarak bilinen Eyüp Fatih Şağban’ın cinsel istismarda bulunduğu çocuğun babası F.A, ifadesinde şüphelinin kendisine “Bunda büyütecek bir şey yok, sana 70 bin TL vereyim daha sonra ne zaman istersen sana para gönderirim, yeter ki kimse duymasın” diyerek para teklif ettiğini anlattı. Şüpheli Nurullah ise ifadesinde kendisine kumpas kurulduğunu savundu.

Oda TV’nin dün yayınladığı 24 dakikalık ses kaydında Fatih Nurullah, 3-4 ay önce meydana gelen olaydan sonra aile yakınların kendisinden para istediğini, ‘yakışmayan şeyler olduğunu söylüyor. Fatih Nurullah ve F.A. arasında geçen konuşmanın o bölümü şöyle:

YAYIN YASAĞI GETİRİLDİ

TCK’nin 103/1-1 maddesinde düzenlenen “çocuğun cinsel istismarı” suçundan tutuklanıp hapse gönderilen Fatih Nurullah, ses kaydında 12 yaşındaki bir çocuğa “Babanın haberi var mı?” diye sorduktan sonra yaptıklarını üstü kapalı bir şekilde anlatıyor.

Öte yandan Oda TV’nin dün yayınladığı ses kaydına mahkeme kararıyla yayın yasağı getirildi.

DİYANET: HERKESİ SORUMLULUK ALMAYA DAVET EDİYORUZ

Sessiz kalmakla eleştirilen Diyanet İşleri Başkanlığı, Nurullah’ın adını anmadan bir açıklama yaptı. Açıklamada “Çocuk istismarıyla, masum yavrularımıza uzanan şeref yoksunu, hain ve zalim ellerle mücadele etmek hepimizin vazgeçilmez görevidir. Hem dini duygu ve değerlerimizin hem de göz bebeğimiz olan çocuklarımızın istismara karşı korunması için herkesi sorumluluk almaya davet ediyoruz” denildi.

Şeyhin her şeyi itiraf ettiği ses kaydı ortaya çıktı: Olanlardan babanın da haberi vardı!

medyabold
Devamını Oku »

“Ankara Wuhan oldu” açıklamasından sonra Başkent’te VIP koronalı dönemi başladı

Semptom göstermeyen, algoritmaya uymayan üst düzey AKP’liler ve bürokratlar test yaptırmaya başladı. Sağlık ekipleri ise gerçek hastalara yetişemediklerini söylüyor.

BOLD – Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın “En hızlı vaka artışı Ankara’da” açıklamasının ardından, sağlık örgütlerinden “Ankara Wuhan gibi oldu” çıkışı geldi. Ankara’nın en yoğun ilçelerinden olan Çankaya, Keçiören ve ve Sincan’daki filyasyon ekiplerinde görev yapan sağlıkçıların Birgün Gazetesi’ne yaptığı açıklamaya göre; Ankara’da VIP hasta dönemi başladı, bu kişilere belirlenen algoritmaya uymamasına ve semptom göstermemesine rağmen test yaptırılıyor.

Ankara’nın Çankaya ilçesindeki bir filyasyon ekibinde beş aydır görev yapan dişhekimi, “AKP’den torpili olan ve VIP hasta denilen kişiler, önce Sağlık Bakanlığından veya ilçe sağlık müdürlüğünden birlerine ulaşıyor. Ardından, Sağlık Müdürlüğü de bizi arayıp ‘Öncelikli, VIP hasta var. Gidip sürüntü alacaksınız’ diyor. Biz bu VIP hastalara, ‘Siz kimsiniz? Sizin göreviniz nedir?’ diye soramıyoruz. Hatta birçok VIP hasta, sürüntü almak için Sağlık Bakanlığının belirlediği algoritmaya da uymuyor veya semptom göstermiyor. Bunu söylediğimizde ise il sağlık müdürlüğü bize ‘Sürüntü alacaksınız’ diyor. Hatta VIP hastaya telefon numaramız veriliyor ve arayıp, ‘Ne zaman geleceksiniz, neredesiniz’ diye de bize hesap soruyorlar” dedi.

AYDA SEKİZ TEST YAPTIRANLAR VAR

“Her gün onlarca pozitif vaka ile temas kuruyorum ama bana bugüne kadar hiç test yapılmadı. Ama bazıları da bir ayda sekiz defa test yaptırabiliyor” diyen Çankaya ilçesindeki filyasyon ekibinde görev yapan dişhekimi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dinlenme hakkımız yok ve izinlerimiz kaldırıldı. Bize N95 maske bile vermiyorlar. İki kat maske ve koruyucu ekipmanlarımız ile Ankara’nın sıcağında, enfeksiyon riski olduğu için kliması çalıştırılmayan araçta saatlerce dolanıyoruz ve ev ev geziyoruz. Yedi katlı binanın beşinci katına elimizde ekipmanlarla tırmanıyoruz. Akşamın 10’una kadar çalışıyoruz. Elimize sabah 10 -15 kişilik bir liste veriliyor ve yola çıktığımızda Whatsapp’tan adresler yağmaya başlıyor ve onlarca yere gitmemiz gerekiyor. Hiçbir can güvenliğimiz olmadan Ankara’nın en ücra köşelerine, tehlikeli semtlerine dahi gitmek zorundayız.”

SON ZAMANLARDA “İLAÇ BİTTİ” DENİYOR

“Vaka sayısı arttığı için her gün ve yoğun bir şekilde çalışmamızı istediler” ifadesini kullanan Keçiören’deki filyasyon ekibinde görevli bir dişhekimi ise şunları anlattı: “Bizi sahadayken arıyorlar, ‘Bu kişiden hemen sürüntü alınacak, buna hemen ilaç verilecek’ diyorlar. Benim bu şekilde gittiğim bir kişi bir bakanlıkta görevliydi mesela. Bu şekilde özel hastalar oluyor. Ben bu kişilere gidene kadar iki, üç defa arayarak sıkıştırıyorlar. Enfeksiyon kapıp ölürsek de bir hakkımız yok. Ayrıca, başıma bir şey gelse, Kovid-19 olsam ve ölsem aileme de bir şey verilmeyecek. Çünkü bu meslek hastalığı sayılmıyor. Son zamanlarda ilaç bitti deniyor ve bazı hastalara ilaç götüremiyoruz. Sahada çok fazla dişhekimi var ama biz yokmuşuz gibi davranıyorlar ve emeğimiz dikkate alınsın, görülsün istiyoruz” dedi.

N95 MASKEYİ ÜÇ GÜN KULLANIN TALİMATI

Sincan’daki filyasyon ekibinde görev yapan bir diğer dişhekimi de şunları dile getirdi: “Ben pandeminin başından beri filyasyon ekibindeyim ama talep etmemize rağmen bizlere test yapılmıyor. Geçen filyasyon ekibindeki bir arkadaşım rahatsızlandı ve test yaptırmak istedi. Yetkililer, ‘testi kendi imkânınla yaptır’ dedi. Bizim hiçbir değerimiz yok. Dün de bir mesaj yayımladılar ve bir N95 maskeyi üç gün kullanmamızı istediler. N95 maskenin kullanım süresi 12 saattir. Biz her gün ayrı bir maske kullanıyorduk ama artık üç günde bir verileceği söylendi. ‘Bizden daha fazla istemeyin düzgün kullanın ve havalandırın’ dediler.”

medyabold
Devamını Oku »

Lamborghini ile karpuz satan sosyal medya fenomeni İranlı’ya 15 gün trafikten men cezası

İstanbul’da Lamborghini ile 5 liraya karpuz satan kişinin İranlı sosyal medya fenomeni Milad Hatami olduğu belirlendi. İran’dan kaçıp Antalya’ya yerleşen Hatami’ye trafikten men cezası verildi.

BOLD – İstanbul Beyoğlu Hacı Hüsrev Mahallesi Piyalepaşa Bulvarı üzerinde dün yaşanan olayda yabancı uyruklu bir kişinin Lamborghini marka araçla 5 liraya karpuz satması gündem oldu. İstanbul Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmada lüks aracını farklı amaçla kullanan o kişi belirlendi. Emniyete getirilen araç sahibinin İranlı Hatami olduğu anlaşıldı.

Hatami’ye “2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Ek 1 (Araçları motorlu araç tescil belgesinde gösterilen maksadın dışında kullanmak ve sürülmesine izin vermek) maddesine göre 1228 lira idari para cezası uygulandı. İranlı fenomenin kullandığı lüks araç 15 gün süreyle trafikten men edildi.

Aracı bağlanan İranlının internette yayınlamak üzere görüntü çekmek için lüks araçta karpuz sattığını söylediği öğrenildi.

medyabold
Devamını Oku »

Facebook’tan ABD seçimleriyle ilgili radikal kararlar

Facebook CEO’su Mark Zuckerberg, “Her zamanki gibi bir seçim olmayacak” dedi ve ABD seçim sürecinde yasak kapsamına soktukları paylaşımları açıkladı.

BOLD – Facebook CEO’su Mark Zuckerberg,ABD başkanlık seçimlerine bir hafta kala siyasi reklamları donduracağını duyurdu. Zuckerberg, “Bu seçim her zamanki gibi bir seçim olmayacak ve bu yüzden herkesin demokrasimizi koruma sorumluluğu var” dedi.

Sosyal medya platformu Facebook, 3 Kasım’daki ABD başkanlık seçimlerine bir hafta kala siyasi reklamları donduracağını açıkladı.

Facebook CEO’su Mark Zuckerberg, seçimlere müdahale önlemleri kapsamında aldıkları kararı sosyal medya hesabından duyurdu.

Ülkenin böylesine bölündüğü ve seçim sonuçlarının günler hatta haftalar sonra sonuçlanabileceği bir ortamda sivil itaatsizlik riskinin artmasından endişe duyduğunu belirten Zuckerberg, ”Bu seçim her zamanki gibi bir seçim olmayacak ve bu yüzden herkesin demokrasimizi koruma sorumluluğu var” ifadesini kullandı.

Seçimlere 7 gün kala adayların yeni iddialara yanıt verecek yeteri kadar zamanları olmaması ihtimaline karşı Facebook’ta siyasi reklamlara izin verilmeyeceğini belirten Zuckerberg, seçim sonuçları açıklanmadan önce zafer ilan eden adayların paylaşımlarına ise uyarı etiketi ekleyeceklerini kaydetti.

Zuckerberg, ayrıca oy kullanmaya gidenlerin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) kapacağını iddia eden paylaşımların Facebook’tan kaldırılacağını ifade etti.

medyabold
Devamını Oku »

Salgın kontrolden çıktı: Kurallara uyanlar da enfekte oluyor

Türkiye’de yeniden artışa geçen koronavirüs ölüm ve vaka sayılarını değerlendiren Prof. Esin Davutoğlu Şenol, “Maske-mesafe-temizlik üçlüsüne uyanlar bile enfekte oluyor, salgın kontrolden çıktı” dedi.

BOLD – Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, koronavirüs salgınının büyük bir hız kazandığını belirterek “Salgın tümüyle kontrolden çıkmış durumda. Çok sayıda belirtisiz ve belirtili enfekte kişi var. Bunların da yansımalarını göreceğiz. 2-4 hafta rakamlarda artış olacak” dedi.

AĞIR VAKALAR DÜNYA ORTALAMASININ ÜZERİNDE

Cumhuriyet gazetesinden Sibel Bahçetepe’ye konuşan Prof. Şenol, 1 ay içinde ağır vaka rakamlarının yüzde 74 kadar arttığını anlatarak, “Normalde ağır olgular dünyada baktığınız zaman yüzde 1’dir, bizde çok daha yüksek bir rakam çıkıyor. Bu da bize şunu gösteriyor toplumda virüs yükü çok yüksek. Bu da kişilerin çok fazla enfekte kişilerle karşılaştığını gösterir. Baktığınız zaman bireysel koruma kurallarına çok uyan insanlar bile enfekte olmaya başladılar, maskesini takıyor, evinden hiç çıkmıyor ama bir kere devlet dairesine gitmiş sonra kendisi enfekte olmuş ve bütün evde yaşayanları enfekte etmiş. Bu ciddi virüs ve enfeksiyon yükü anlamına geliyor” dedi.

AÇILAN SERVİSLER ANINDA DOLUYOR

Şenol, sağlık sisteminin artık tıkanma noktasında olduğunu kaydederek, “Acile giren bir hasta Kovid ile enfekte olup çıkıyor. Ameliyatı gelen bir hasta Kovid kapıp çıkıyor. Bu, şu demek: Hastaneler bu karma sistem yüzünden sıkıntıdalar. Onun için bir an önce hastanelerin normal temiz hastane ve Kovid hastanesi olmak üzere ikiye ayrılması lazım” dedi. Kovid servisine her gün bir yenisini eklediklerini belirten Şenol, “Daha önce yatırdığımız hastaların büyük bir bölümünü aslında evlerine gönderiyoruz, buna rağmen açtığımız her servis anında doluyor. Bunlar çok ağır hastalar, bir kısım yoğun bakım gereksinimi gösterdiği halde yoğun bakıma yerleştirmede gecikiyoruz bu hastaları. Geceleri aciller, gündüzleri poliklinikler ağzına kadar dolu” dedi.

KISITLAMA İÇİN ÇOK GEÇ KALINDI

Şehir hastanesinde gece acilde 700. sıraların verildiğini vurgulayan Şenol, “Otoparklarda bekliyor insanlar. Hastaneler dolu ve bu sadece Gazi için değil her yer için böyle artık. Haziranın başından itibaren olup biten o sınavlar, turizmin açılması, seyahatin artması bütün bunlar etkili. Kurban Bayramı’nın ağır hasta ve ölüm anlamındaki etkisini önümüzdeki birkaç hafta içinde bunun üzerine ekleyeceğiz” dedi. Kısıtlama için çok geç kalındığını aktaran Şenol, “Hayatın anahtarı olmayan bütün alanlar, açılışlar, mitingler, toplu ibadetler hepsi iptal edilmeli” dedi.

Ölüm orucundaki avukat Aytaç Ünsal hakkında tahliye kararı

medyabold
Devamını Oku »

EBA’ya ulaşamayan kırsaldaki 1.5 milyon çocuğa göstermelik destek

Milli Eğitim Bakanlığı, EBA’ya ulaşamayan kırsaldaki yaklaşık 1.5 milyon çocuk için 1420 EBA Destek Noktası kurdu. Bu öğrencilerin EBA Destek Noktaları’na hangi günler ve nasıl gideceklerine ilişkin soru işaretleri giderilemedi.

BOLD – Uzaktan eğitime erişim sıkıntısı yaşayan öğrenciler için 81 kentte 1420 EBA Destek Noktası oluşturulduğu açıklandı ancak bulunduğu bölgede okul olmayan, kırsal bölgede yaşayan çocukların bu noktalara nasıl ulaşacağı konusunda net bilgi yok.

ULAŞIMLARI NASIL SAĞLANACAK?

Cumhuriyet’ten Sefa Uyar’a konuşan Eğitim-İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım, “Bu çocuklar Kovid-19 bulaşma riskini göze alarak dolmuşa mı binecek? Bunun ücretini kim verecek? MEB servis imkânı sağladı mı? Bunlar tespit edilip en azından servis imkânı sağlanabilirdi. Bu çocukların arasında yaşı küçük olanlar var. Ulaşımları nasıl sağlanacak? Kar yağdığında, yollar kapandığında ne olacak?” dedi.

EBA DESTEK NOKTASI 5 BİN 200’E ÇIKARILACAK

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 2020- 2021 eğitim öğretim dönemi başlamadan önce yaptığı açıklama ile 1.5 milyon öğrencinin uzaktan eğitime erişimi olmadığını açıklamıştı. 31 Ağustos’ta başlayan uzaktan eğitime erişimi olmayan öğrenciler için 81 ilde 1420 EBA Destek Noktası oluşturulduğu, bu sayının 5 bin 200’e çıkarılacağı bildirilmişti. İlçe sayısı baz alındığında, ilçe başına düşen mevcut EBA destek noktası 1.5. Bu rakam, okulu olmayan köyler ile kırsal bölgede yaşayan öğrencilerin destek noktalarına ulaşımının nasıl sağlayacağı sorusunu ortaya çıkardı.

Ölüm orucundaki avukat Aytaç Ünsal hakkında tahliye kararı

medyabold
Devamını Oku »

3 Eylül 2020 Perşembe

Sendikalar, ihtiyaçları karşılamaya yetmeyen 1.168 TL maaşa tepkili

Ücretsiz izin uygulamasının uzatılmasına tepki gösteren sendikalar, izne çıkarılan işçilere ödenen 1168 liranın da asgari ücret seviyesine çıkarılması istendi. Sendikalar, bu paranın kira ve çocukların eğitim masraflarına bile yetmediğini kaydetti.

BOLD – Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) üyesi sendikalar ücretsiz izin uygulamasının uzatılması ve bu süreçte verilen aylık 1168 lira ücrete tepkili. Ücretin asgari ücret seviyesine çıkarılmasını isteyen sendikalar, salgındaki artış nedeniyle tedirgin olduklarını da açıkladı.

SENDİKALAR KIDEM TAZMİNATININ RAFA KALDIRILDIĞINA İNANMIYOR

Cumhuriyet’ten Mustafa Çakır’ın haberine göre Türk-İş Başkanlar Kurulu, Didim’de toplanarak çalışma hayatındaki gelişmeleri konuştu. Sendika başkanları, ücretsiz izne çıkarılan işçinin 1168 lira ile faturalarını, kirasını ödeyemeyeceğine, çocuklarının eğitim masraflarını karşılamayacağına dikkat çektiler. Toplantının diğer önemli konusu ise rafa kalktığı belirtilen kıdem tazminatı oldu. Hükumetin kıdem tazminatını Meclis’in açılacağı ekim ayından sonra yeniden gündeme getirebileceği belirtildi.

ÇALIŞANLARA EK MALİ HAK VERİLMESİ İSTENDİ

Toplantıda daha önce toplu sözleşme imzaladıkları halde, 2009’da yapılan yasa değişikliği ile yüzde 1 işkolu barajının altında kalan sendikaların durumu da yeniden gündeme geldi. Toplantı sonrasında yayımlanan bildiride “Son haftalarda salgının yayılım hızındaki artış tedirginliğe yol açmaktadır. Çalışanların sağlıklarının korunması ve yaşama şartlarının iyileştirilmesi öncelikli konudur. Bu çerçevede, çalışanlar arasında ayırım yapılmadan yaklaşık 250 bin sağlık işçisine de ek mali haklar verilmelidir” denildi.

15 KİŞİDE KOVİD-19 ÇIKTI

Türk-İş üyesi ve toplantının yapıldığı otelin sahibi olan Türk Metal Sendikası, salgına karşı önlemleri sıkı tuttu. Toplantının yapıldığı otele girişlerde herkese Kovid-19 testi yapıldı. Aralarında şube başkanları ile uzmanların da olduğu 15 kişinin testi pozitif çıktı. Durum hemen Sağlık Bakanlığı’na bildirildi. Virüse yakalandıkları tespit edilen sendikacılar kimse ile temas ettirilmeden özel araçlarla evlerine kadar götürülerek karantinaya alındı.

Ölüm orucundaki avukat Aytaç Ünsal hakkında tahliye kararı

medyabold
Devamını Oku »

Elektrik faturalarını ödeyemeyenler dikkat! Kesintiler başlıyor

Pandemi döneminde vatandaş yüksek faturalardan şikâyet ederken, elektrik dağıtım şirketleri kesinti yapmadıkları zaman elektrik faturalarının ödemediğini gerekçe göstererek bu ay elektrik kesintilerine başlamaya hazırlanıyor.

BOLD – Pandemi döneminde vatandaş yüksek faturalardan şikâyet etti. Elektrik faturası bu dönemde en az yüzde 15 yükseldi. Mart ayından itibaren koronavirüsün etkisiyle durdurulan elektrik kesintilerine de bu ay yeniden başlanıyor.

EN ÇOK ŞİKAYET FATURA ARTIŞINDA

Cumhuriyet’ten Şehriban Kıraç’ın haberine göre İstanbul Avrupa yakasında 4.4 milyonu aşkın aboneye hizmet veren CK Enerji Boğaziçi Elektrik Genel Müdürü Halit Bakal, bu dönemde en çok fatura artışı şikâyetleri aldıklarını vurgulayarak, “Pandemi nedeniyle borcunu ödemeyenlerin elektriklerini kesmedik. Bu dönemde faturasını ödemeyenler arttı. Bu borcu şirket olarak göğüslemeye çalıştık. Ama eylül, ekim aylarından itibaren normale geçeriz. Elektriği kesilmediği sürece faturalar ödenmiyor. 5 ay boyunca borçtan dolayı elektrikleri kesmedik. Ama artık normale dönülecek, bu aydan itibaren kesintiler başlayacak” dedi.

PANDEMİDE TAŞINMA HAREKETLİLİĞİ AZALDI

CK Enerji Boğaziçi Elektrik’in Gayrimenkulün Enerjisi 2020 Raporu’nun yılın ilk yarısına ilişkin sonuçlarını açıklayan Bakal, ocak-haziran döneminde taşınma hareketliliğinin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 40.7 azalışla 208 bin 667’ye düştüğünü ifade etti. İkinci el gayrimenkule geçişlerin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 46.7 azalarak 151 bin 82’ye indiğini anlatan Bakal, yeni gayrimenkule taşınma hareketliliğinde ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16.4 düşüş görüldüğünü söyledi.

ELEKTRİK TÜKETİMİ YÜZDE 20 ARTTI

Nisan ve mayıs ayında meskenlerdeki elektrik tüketimi yüzde 20 seviyesinde artarken, ticarethanelerin elektrik tüketimi yüzde 25 ve sanayi elektrik tüketimi de yüzde 15 azaldı. Bu dönemde, tüketicilerin yazlık olarak kullandığı ve yılın belli dönemlerinde boş olan konutlarına geçişinin etkisiyle Çatalca ve Silivri gibi ilçelerde elektrik tüketimi arttı. Nisanda sadece Silivri’de meskenlerdeki elektrik tüketimi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 35.3 artış gösterdi.

NORMALLEŞME İLE FATURALARDA DÜŞÜŞ BAŞLADI

Haziranda normalleşmenin başlamasıyla meskenlerdeki elektrik faturalarında düşüş görülmeye başlandığını ifade eden Bakal, “Seyahat yasağının kalkmasıyla faturalarda düşüş yaşandı. Tüm tarife gruplarında temmuz ve ağustos aylarında elektrik tüketimi geçen yılın aynı dönemindeki seviyesini yakalayarak normalleşmeye başladı” dedi.

Ölüm orucundaki avukat Aytaç Ünsal hakkında tahliye kararı

medyabold
Devamını Oku »