11 Nisan 2020 Cumartesi

Bilim Kurulundan bir uyarı daha: “Risk çok ama çok büyüdü”

Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, sokağa çıkma yasağı duyurusunun ardından yaşanan kaos konusunda uyarı yaptı: “Risk çok ama çok büyüdü. Dün akşam itibarıyla sokağa çıkanların kendilerini karantinaya almaları gerekiyor.”

BOLD – Prof. Dr. Ateş Kara, dün gece 31 ilde sokağa çıkma yasağı ilan edileceği duyurusunun ardından vatandaşların sokaklara akın etmesini değerlendirdi. Posta yazarı Candaş Tolga Işık’a konuşan Kara, “Risk çok ama çok büyüdü. Dün akşam itibarıyla sokağa çıkanların mutlak ama mutlak suretle kendilerini karantinaya almaları gerekiyor” ifadesini kullandı.

Akşam 2 saat kala detayları verilmeden duyurulan sokağa çıkma yasağı nedeniyle çok sayıda kişi fırın ve marketlere akın etmiş, sosyal mesafe kuralı yok olmuştu. Virüsün bu 2 saat içerisinde dolaşımının çok arttığı tahmin ediliyor. Duruma AKP’li ve MHP’li isimlerden dahi tepki gelmişti.

medyabold
Devamını Oku »

Tutuklulara korona maskesi parayla satılıyor

Salgın tehdidi cezaevlerindeki zor şartları daha da sıkıntılı hale getirdi. İddialara göre bazı yerlerde tutuklulara maske parayla satılıyor. Revir ve hastaneye sevk ise durma noktasına geldi.

BOLD – Cezaevlerindeki koronavirüs (Kovid-19) riski her gün artarken mahpusların sıkıntıları da aynı hızla katlanıyor.

Yaşanılan problemleri Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği’ne ileten tutukluların bugünlerdeki en önemli şikayeti ‘maske satımı’.

MASKE İSTEKLERİNE ‘GİDİN SATIN ALIN’ KARŞILIĞI VERİLİYOR

Duvar’dan Hacı Bişkin’in haberine göre AKP hükumetinin ‘kesinlikle satılmayacak’ sözüne rağmen bazı cezaevlerinde parayla maske satılıyor.

Açık cezaevindeki bir mahpus, “Görevlilerden maske istiyoruz. ‘Gidin kantinden satın alın’ diyorlar. Biz de almak zorunda kalıyoruz. Fiyatlar 3 ile 5 lira arası. Satın alamayacak da birçok arkadaş var” dedi.

ARKADAŞLARI ARASINDA PARA TOPLAYIP TEMİN EDİYOR

Tutuklular, yemekhane ve kantin gibi yerlerde sosyal mesafeye bakılmadan beklediklerini de söylüyor. Bu sebeple temizlik malzemelerini de satın almak zorunda kaldıklarını belirtiyorlar.

Bir diğer şikayet konusu ise salgından korunmak için yeni yasayla tanının iki aylık izin hakkı. İddiaya göre maddi imkanı olmayanlar bu haktan yararlanamıyor. Birçok cezaevinde koğuş arkadaşları, bu haldeki mahpuslar için aralarında para topluyor.

YILLARDIR KULLANDIĞI İLACINI ALAMAYANLAR VAR

Zira şikayetlere göre cezaevi idaresi, “Ailenizin yanına gidecek paranız yoksa izin kullanamazsınız. Burada kalmaya devam edeceksiniz” diyor.

Yine salgın süreciyle sağlık hizmetlerine erişimin durma noktasına gelmesi de bir başka iddia. Yıllardır kullandığı ilacı alamayanlar yanında açık cezaevindeki binlerce tutuklunun revire veya hastaneye götürülmediği öne sürülüyor.

“Erken saatte açıklasak marketlere akın olsaydı daha mı iyi olacaktı?”

medyabold
Devamını Oku »

“Erken saatte açıklasak marketlere akın olsaydı daha mı iyi olacaktı?”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 30 büyükşehir ve Zonguldak için ilan edilen 2 günlük sokağa çıkma yasağının, iki saat kala duyurulmasına yönelik eleştiriler karşısında kendini savundu.

BOLD – İçişleri Bakanlığı genelgesiyle, dün gece 31 kentte iki gün sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Yasak kararının dün akşam saat 22:00 sıralarında duyurulmasına muhalefet partileri ve vatandaş tepki gösterdi. Karardan sonra çok sayıda insan sokaklara çıkarak fırın ve bakkallardan alışveriş yaparken, sosyal mesafe kuralı hiçe sayıldı.

Habertürk’ten Muharrem Sarıkaya’ya konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, gelen tepkilere şöyle yanıt verdi: “Yasak kararını açıklayan ülkelerin hangi saatte aldıklarını hatırlıyor musunuz? Tecrübe önümüzde. Erken saatte açıklasaydık, bazı ülkelerde gördüğümüz, izlediğimiz gibi marketlere akın olsaydı daha mı iyi olacaktı? Yağmalarcasına marketlerden tuvalet kâğıtlarına, gıda malzemelerine nasıl hücum edildiğini bir hatırlayın. Böyle bir ortam çok daha mı iyi olurdu, yoksa daha mı kötü olurdu?”

medyabold
Devamını Oku »

İstanbul’da bir eczacı daha koronavirüsten öldü

İstanbul’da 50 yıllık eczacı İhsan Giray’ın koronavirüsten ölmesinin ardından bir eczacı daha koronavirüse yenik düştü. İstanbul Sancaktepe’de 38 yaşındaki eczacı İsmail Durmuş yaşamını yitirdi.

BOLD – İstanbul Beyoğlu’ndaki 50 yıllık Melis Eczanesi’nin sahibi İhsan Giray ve kalfası Ekrem Özdemir’in koronavirüsten ölümlerinin ardından bir eczacı daha koronavirüsten hayatını kaybetti. 38 yaşındaki eczacı İsmail Durmuş, koronavirüs sebebiyle yaşamını yitirdi. Durmuş, bir süredir yoğun bakımda tedavi görüyordu.

İSTANBUL ECZACI ODASI DUYURDU

İstanbul Eczacı Odası, Sancaktepe’de Canan Eczanesi’nde görevli 38 yaşındaki eczacı İsmail Durmuş’un koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdiğini duyurdu. İstanbul Eczacı Odası yaptığı açıklamada, “Genç meslektaşımız Ecz. İsmail Durmuş’u (Canan Eczanesi / Sancaktepe) kovid-19 nedeniyle kaybetmenin derin üzüntüsü içerisindeyiz. Meslektaşımız, Kayseri’de toprağa verilecektir. Meslektaşımıza Allah’tan rahmet; ailesine, yakınlarına ve tüm eczacılık camiasına başsağlığı dileriz” ifadelerini kullandı.

CHP’Lİ AYDIN’DAN TAZİYE MESAJI

CHP’li Erkan Aydın ise sosyal medya hesabından “İstanbul Sancaktepe Canan Eczanesi’nin sahibi, meslektaşım Eczacı İsmail Durmuş’un 38 yaşında korona virüs sebebiyle hayatını kaybettiğini büyük bir üzüntüyle öğrendim. Merhuma Allah’tan rahmet, ailesine sabırlar diliyorum…” diye paylaşım yaptı.

Korona aşısı Eylül’de hazır olabilir

medyabold
Devamını Oku »

Yasağa uymayana 3 bin 182 lira ceza

AKP iktidarı, korona salgını sebebiyle İstanbul dahil 30 büyükşehir ve Zonguldak’ta dün gece yarısından itibaren 48 saatlik sokağa çıkma yasağı ilan etti. Yasağın ilk günü evde kalamayanlara para cezası kesildi.

BOLD – Türkiye geneli hızla yayılan koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı uzun süre direnen AKP hükumeti en sonunda dün gece yarısı itibarıyla 2 günlük sokağa çıkma yasağı ilan etti.

30 büyükşehir ve Zonguldak’ı kapsayan 11-12 Nisan tarihli yasak süresince fırınlar ve sağlık kuruluşları açık kalacak.

VALİDE CAMİİ ÖNÜNDE DENETİM YAPTILAR

Yasağın ilk günü trafik polisi ekipleri, dışarı çıkmaması gerekenlere yönelik uygulama yaptı. İstanbul Fatih’de sosyal mesafeyi koruyarak çalışan ekipler, Aksaray Valide Camii önündeki kavşakta maske ve eldiven takıp sürücülere kimlik ve izin belgesi kontrolü yaptı.

BOSTANCI’DA VATANDAŞA CEZA YAZILDI

Kadıköy Bostancı’da da denetim yapan polisler, araçları tek tek durdurdu. Ahmet Karakelle adlı sürücüye yasağa uymadığı gerekçesiyle 3 bin 182 ceza kesildi. Karakelle, “İşyerimi kontrol için evden çıkmıştım ama cezayı yedik. Moralim çok bozuk” dedi.

MHP’li Enginyurt’tan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya 4 soru

medyabold
Devamını Oku »

Korona aşısı Eylül’de hazır olabilir

Oxford Üniversitesi Aşı Bilimi Profesörü Sarah Gilbert, koronavirüs aşısının Eylül ayında hazır olabileceğini açıkladı. “Bundan yüzde 80 eminim” diye konuştu.

BOLD – Koronavirüs aşısı Eylül ayında hazır olacak. Açıklamanın sahibi İngiliz Times gazetesine konuşan Oxford Üniversitesi Aşı Bilimi Profesörü Sarah Gilbert…

Prof. Dr. Gilbert, kendisi liderliğindeki ekibin aşıyı Eylül ayında geliştireceğinden yüzde 80 oranında emin olduğunu belirtti. Times’ın manşetten verdiği haberde Gilbert’in, dünyanın önde gelen aşı bilimi profesörleri arasında olduğu aktarıldı.

İngiliz hükumeti daha önce aşı denemelerinin olumlu sonuç vermesi halinde, millyonlarca doz aşının geliştirilmesini finanse edebileceğini açıklamıştı. Şu anda dünyada çok sayıda ülkede aşı geliştirme çalışmaları olağanüstü bir hızla sürüyor. Avustralya’da bilim insanları yaklaşık 10 gün önce iki potansiyel aşı bileşimini hayvanlar üzerinde denemeye başlamıştı.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Oxford Üniversitesi ile ABD merkezli Inovio Ecza şirketinin ortaklığıyla geliştirilen aşıların hayvanlar üzerinde denenmesine onay vermişti.

Avustralya’nın ulusal bilim kurumu laboratuvar denemelerinin sonuçlarını değerlendirecek ve aşının insanlar üzerinde denenmesinin güvenli olup olmadığına karar verecek.

medyabold
Devamını Oku »

Koronavirüs ile mücadelede çiftçi ve tarım işçisi unutuldu

Koronavirüs salgınının mevsimlik tarım işçileri ve onların çocuklarına dair etkilerine dair bir araştırma yapılmadı. Koronavirüs ile mücadelede çiftçi ve tarım işçisine destek verilmezken, hastalıkla mücadele için gerekli besinin nasıl üretileceği ise bilinmiyor.

BOLD – Kalkınma Atölyesi’nden Ertan Karabayık, koronavirüs salgınının mevsimlik tarım işçileri ve onların çocuklarına dair etkileri hakkındaki gelişmeleri, iller ve ülkeler düzeyinde ortaya koyacak bir haritalama çalışmasına başladıklarını açıkladı.

TÜRKİYE SALGINDA TARIMSAL ÜRETİMİN PLANLAMASINDA GEÇ KALDI

Cumhuriyet’ten Bülent Ecevit’e konuşan Karabıyık, Türkiye’nin tarımsal üretiminin bu krizle planlanması sürecinde geç kaldığının altını çizdi. Koordinasyonun ve eşgüdümün yeterli olmadığını, merkezden alınan kararların taşraya uygulama süreçlerinde operasyonal işlere yeterince yansımadığını söyleyen Karabıyık, “Mevsimlik tarım işçilerinin bu süreçten hem sağlık hem de işgücü olarak etkilenmemeleri, üretim açısından önemli. Çiftçilik yapanların yoksullaşmaması için sorunu tanımlama ve çözme noktasında herkesin irade göstermesini istiyoruz” dedi.

KORONAVİRÜSLE MÜCADELEDE ÇİFTÇİ UNUTULDU

Demreli bir üretici olan CHP Antalya İl Başkanı Nusret Bayar, koronavirüs ile mücadelede çiftçinin unutulduğunu vurguladı. Ekonominin çarklarının dönmesi için salgın nedeniyle işlerini yapamaz hale gelen sektörlerin desteklenmesi gerektiğini belirten Bayar, “Hastalıklar karşısında ayakta kalabilmek için beslenmek şarttır. Market rafında, pazar tezgâhında gıdaya ulaşmak istiyorsak tarıma üvey evlat muamelesinden vazgeçilmeli. Üreticiye verilen destekler öncelikli olmalı, banka borçları ertelenmeli, tohum, gübre, ilaç, yem, elektrik gibi üretim maliyetleri düşürülmeli” dedi.

Korona aşısı Eylül’de hazır olabilir

medyabold
Devamını Oku »

Adana şaşırtmadı: Koronalı hasta önce kaçtı, sonra intihar etmek istedi, nihayet tedaviyi kabul etti

Koronavirüs testi pozitif çıkan Adanalı, hastaneden kaçtı. Kırık cam parçasını boğazına dayayıp intihar etmek istedi. 1 kilometre boyunca polisleri peşinden koşturdu. Yakalanınca da tedaviyi kabul etti.

BOLD – Türkiye, koronavirüs (Kovid-19) testi pozitif çıkınca hastaneden kaçan hasta vakalarına son dönemde alıştı.

Ancak Adana’da durum bir adım öteye taşındı. Testi pozitif çıkan şahıs, önce hastaneden kaçtı. Sonra intihara teşebbüs etti. Polisleri 1 kilometre peşinden koşturdu. Yakalanınca da tedaviye ikna oldu.

TESTİ POZİTİF ÇIKINCA HASTANEYE YATACAĞI BİLDİRİLDİ

Hamit S. yüksek ateş ve öksürük şikayetiyle Adana Şehir Hastanesi’ne başvurdu. Koronavirüs testi pozitif çıkınca hastanede tedaviye alınması gerektiği bilgisi verildi.

Tedaviyi reddeden Hamit S., hastanede cam kırıp bir parçasını eline aldı. Çalışanları tehdit etti. Boynuna cam parçasını dayayıp kaçtı. Yaklaşık 1 kilometre polisleri peşinden koşturdu.

BASIN MENSUPLARINA CAM PARÇASI VE DUBA FIRLATTI

Adana Şehir Hastanesi otoban çıkışı yanına gelince, önünü kesen polis ekiplerine rağmen cam parçasını boynunda tutup direnmeye devam etti. Yaklaşık 10 dakika da o şekilde direndi. Kendini görüntüleyen gazetecileri fark edince elindeki cam parçası ve yerdeki dubayı onlara fırlatıp polise teslim oldu.

Polisin kelepçe takarak sakinleştirdiği Hamit S., ikna edilince tedaviyi kabul etti.

Korona şüphelisi maske takmamak için direndi: Ben sizden korkuyorum

medyabold
Devamını Oku »

MHP’li Enginyurt’tan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya 4 soru

MHP’li Cemal Enginyurt, sokağa çıkma yasağını eleştirdi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya “Milletin sokağa döküleceğini hesaplamadınız mı” diye sordu.

BOLD – MHP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt, iki günlük sokağa çıkma yasağıyla ilgili olarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya Twitter’dan bazı sorular yöneltti. “Devlet kaos önler, yaratmaz” etiketini kullanan Enginyurt, sorularını şöyle sıraladı:

  1. Yasak gündüz açıklansa olmaz mıydı?
  2. ’24:00’da başlayacaktır’ diye ilan edeceğinize, ’24:00’da duyursanız daha iyi olmaz mıydı?
  3. Milletin sokağa döküleceğini hesaplamadınız mı?
  4. Hesapladıysanız niye tedbir almadınız?
medyabold
Devamını Oku »

Didem Soydan patladı: Devletin tüm kasasını boşalttığınız için milleti sokağa döktünüz!

Model Didem Soydan, sokağa çıkma yasağı kararının uygulanma yöntemine tepki gösterdi. “İnsan sağlığı ile böyle mi oynanır? Kimi kime şikâyet edeceğiz” diye sordu.

BOLD – Sosyal medya hesabı üzerinden İçişleri Bakanlığının dün gece açıkladığı sokağa çıkma yasağıyla ilgili düşüncesini paylaşan Didem Soydan, iktidarı eleştirdi. Halkın sokaklara akın etmesine neden olan plansızlığa tepki gösterdi.

Soydan şunları yazdı: “Devletin tüm kasasını boşalttığınız için ilan edemediğiniz karantinadan son iki saatte karar alıp milleti sokağa döktünüz? İnsan sağlığı ile böyle mi oynanır? Kimi kime şikâyet edeceğiz?”

medyabold
Devamını Oku »

AKP kurucusu Ayşe Böhürler’e göre bir Türk evinde 2 günde kimse aç kalmazdı…

AKP’nin kurucuları arasında yer alan Ayşe Böhürler, sokağa çıkma yasağı kararının açıklanmasının ardından yaşanan kaosa tepki gösterdi: “2 günde kimse aç kalmazdı, hele de bir Türk evinde…”

BOLD – Yeni Şafak yazarı Ayşe Böhürler, dün 30 il ile Zonguldak’ta ilan edilen sokağa çıkma yasağının ardından insanların market ve fırınlara akın etmesine ilişkin olarak sosyal medya hesabından bir paylaşımda bulundu.

Böhürler, paylaşımında şu ifadeleri kullandı: “CNN’de uzman ‘bu akşam bu kalabalığa karışanlar şüpheli temastalar, bu nedenle 14 gün evde karantinada kalmalılar’ diyor. 2 günde kimse aç kalmazdı, hele de bir Türk evinde, illa ki buzluğu, kileri doludur. Hayretler içindeyim.”

medyabold
Devamını Oku »

Korona şüphelisi maske takmamak için direndi: Ben sizden korkuyorum

Bursa Gemlik’te koronavirüs şüphelisi hasta maske takmamak için direndi. Doktorun ikazlarını dikkate almayan şahıs “Ben sizden korkuyorum, siz benden korkmayın. Maske takmayacağım” dedi.

BOLD – Koronavirüs (Kovid-19) vaka sayısı yurt genelinde hızla artarken sağlık çalışanları, hastalık yanında inatçı vatandaşlarla da uğraşmak zorunda kalıyor.

BOĞAZ AĞRISI VE NEFES DARLIĞI ŞİKAYETİYLE BAŞVURDU

Bursa Gemlik Devlet Hastanesi’ne boğaz ağrısı ve nefes darlığı şikayetiyle gelen hastayı doktor Abdülhalim Hoşer, karantina bölgesine alıp yapılan Kovid-19 testinin sonuçlarını beklemeye başladı.

DOKTOR HASTALAR VE ÇALIŞANLAR AÇISINDAN UYARDI

Hastayı maske takması noktasında ikaz eden Hoşer, “Hastalara ve bize zarar vermemeniz için maskeyi takmanız gerekiyor. Biz de maske ve gözlük takıyoruz, korunmamız için. Maske takarsanız bize bulaştırmamış olursunuz” dedi.

İKAZLARA ALDIRIŞ ETMEDİ ‘TAKMAYACAĞIM’ DEDİ

Doktorun uyarısına kulak tıkayan erkek hasta ise “Siz benden korkmayın, ben sizden korkuyorum. Maske takmayacağım” cevabını verdi.

“Önümüzdeki bir ay sıkı önlem şart: Çalışma ve hareket durdurulmalı”

medyabold
Devamını Oku »

“Önümüzdeki bir ay sıkı önlem şart: Çalışma ve hareket durdurulmalı”

Uzmanlara göre hızla yayılan koronaya karşı alınan tedbirler yetersiz. En son 31 şehirde 2 günlük sokağa çıkma yasağı ilan edildi. TTB üyesi Dr. Samet Mengüç’ün tavsiyesi ise açık: Çalışma ve hareket durmalı.

BOLD – Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey Üyesi Dr. Samet Mengüç, vaka sayısının Sağlık Bakanlığının açıkladığının çok üzerinde olduğunu belirtti.

YAYILIMI ENGELLEMEK HALA MÜMKÜN

Cumhuriyet’ten Sibel Bahçetepe’ye konuşan Mengüç, uygulanacak iyi karantina ve sıkı izolasyon yöntemleriyle yayılımın hâlâ engelleyebileceğini kaydetti. “Hastalık yükselme trendinde. Temel ihtiyaçları sağlayanlar dışındaki tüm sektörlerde çalışma derhal durdurulmalı” diye konuştu.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey Üyesi Dr. Samet Mengüç

YURT DIŞINDAN GELEN YAKLAŞIK 372 BİN KİŞİYE KARANTİNA UYGULANMADI

Şu ana kadar yeterli önlem alınmadığını söyleyip “Yurt dışından gelen yaklaşık 372 bin kişiye karantina uygulanmadı. Yayılma aşamasında karantina, izolasyon uygulanmadan ülkeye giriş yapıldı” dedi.

EN AZINDAN ÖNÜMÜZDEKİ BİR AY ÇOK SIKI ÖNLEMLER ALINMALI

Alınacak her türlü önlemin ve karantinanın salgın hızının düşmesine katkı sağlayacağına dikkat çekip “Zaman olarak ne kadar süreceğini bilmiyoruz ama önümüzdeki en azından bir ay, önlemlerin çok sıkı alınması gerektiğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.

TEST SAYISI ÜZERİNDEN VAKA TESPİTİ SAĞLIKLI DEĞİL

Dr. Mengüç, vaka sayılarına ilişkin de “Özellikle test sayısı üzerinden vaka sayısı belirlenmeye çalışılıyor. Hem testlerin güvenirliğinin az olması, hem de testlerin alım şekli, alınan yer, alan kişinin niteliği gibi pek çok faktör var. Sadece test sayısı üzerinden vaka tespiti ve bildirimi sağlıklı değil” dedi.

Koronavirüs dünya genelinde 1.7 milyon insana bulaştı

medyabold
Devamını Oku »

Bilim Kurulu Üyesi Prof. Ceyhan’dan itiraf: “Aşıyı bulsak bile üretecek kapasitemiz yok”

Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, salgınla ilgili ümitsiz konuştu. Türkiye’nin 1990’lardan beri sıfırdan hiçbir aşı üretmediğini hatırlatarak “Milyonlarca doz aşı üretecek bir kapasitemiz henüz yok” dedi.

BOLD – Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Türkiye’deki aşı çalışmalarını eleştirdi.

Ceyhan, “Türkiye, 1990’lardan beri bir şişe bile sıfırdan başlayarak aşı geliştirmemiş bir ülke. Aşıyı bulmak da yetmeyecek. Buldunuz diyelim, etkin mi değil mi diye insan ve hayvan çalışmaları yapmak lazım. Etkili oldu diyelim, üretmek lazım. Milyonlarca doz aşı üretecek bir kapasitemiz henüz yok” diye konuştu.

Ceyhan şöyle devam etti: “Bizden daha hazır olan, zaten viral aşıları üreten ülkeler var, onların tesisleri hazır. Aşıyı buldukları anda üretir onlar. Bizden daha önde olan ülkeler için bile aşı üretimi 1 yılda erken mümkün değil gibi görünüyor. Bizim bir aşı üretim tesisimiz falan olmadığı için bu daha uzun bir süre alacaktır.”

Radyo Trafik’te Kerim Öztürk’e konuşan Ceyhan, virüsün izole edilmesinin önemine vurgu yaptı. “Bu daha ilk aşama, aşıyı bulabilmek için daha binlerce adım var. Pandemide bütün dünya etkilendiği için dünyadaki 7,5 milyar insana aşı üretmek pratikte mümkün değil” dedi.

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan şu bilgileri paylaştı:

  • Virüsü kendi halinde bırakırsak katlanarak artmaya devam eder. Biz Türkiye’de daha işin başındayız, kimse yarın ya da 2 hafta sonra vakaların azalıp salgının gitmesini beklemesin.
  • Kademeli önlem alma modeli İspanya ve İtalya’da da uygulandı. Bu virüsün yaklaşık 5,5 günlük bir kuluçka süresi var. Yani biz bugün aldığımız tedbirlerin etkili olup olmadığını, 1 hafta sonra görebiliyoruz. Bu da vakaların 2 katına çıkması demek.
  • Aşı geliştirmek için mutlaka önce virüsü izole etmek lazım. Türkiye’de bu yapıldı ama bu, yüzlerce adımdan daha ilki.
  • Toplumun önemli bir kısmının bağışıklığı olmayacağı için bu iş zor. Örneğin biz herkesi hasta ederek kontrol etmiyoruz. Vatandaşın yüzde 90’ını içeriye kapandı diyelim salgın yüzde 10’un içinde dönüyor. Sonra siz tamam herkes sokağa çıksın dediğinizde o yüzde 90 bağışık olmayacağı için her an virüs tekrar girebilir ve tekrar salgın başlayabilir.
medyabold
Devamını Oku »

‘Korkunç ötesi’ infaz düzenlemesine basın örgütleri tepkili: Gazeteciler yok, katliam sorumluları var

İnfaz Kanunu Değişikliği paketine, gazetecilerin ve siyasi mahkumların alınmamasına tepki gösteren basın meslek örgütü temsilcileri, “İktidar açık açık ‘Benden olmayan ölsün’ diyor” açıklaması yaptı.

BOLD AKP ve MHP ortaklığıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine getirilen 70 maddelik İnfaz Kanunu Değişikliği’nin şimdiye kadar, ilk 10 maddesi kabul edildi.

Siyasi mahkumların ve gazetecilerin tasarı kapsamında yer almamasına kamuoyundan gelen tepkiler artarak sürüyor.

Haberin Var Mı İnisiyatifi üyesi gazeteci Timur Soykan, durumun korkunç bir tabloyu ortaya çıkardığını belirterek tarih boyu iktidarların gazetecileri hedefine koyduğuna işaret etti.

HALA 100’DEN FAZLA GAZETECİ HAPİSTE

“Türkiye, gazeteciler için adeta cehenneme dönüştürüldü. Uygulamalar karşısında ısrarla duran, basın özgürlüğünü savunan ve baskılara karşın hakikati savunan gazetecileri hiçbir delil ve suçlamaların hiçbir dayanağı olmadan hapsettiler. Ve hala 100’den fazla gazeteci hapiste” dedi.

İRAN GİBİ BİR YERDE BİLE YAŞANDI AMA TÜRKİYE’DE…

Koronavirüs (Kovid-19) salgını sebebiyle birçok ülkede cezaevlerinin boşaltığını hatırlatıp “Gazeteciler ve siyasi tutuklular ilk bırakıldı. İran gibi bir yerde bu yaşandı. Türkiye’de şu an adli suçlular, ağır facia ve katliamların sorumluları serbest bırakılıyor. Gerçekten korkunç ötesi bir tablo” diye konuştu.

DAYANIŞMA SÜRERSE MESLEKTAŞLARIMIZI ÖZGÜR KILACAĞIZ

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş da mesleki dayanışmaya değinerek “Belki bu düzenlemede gazeteciler kapsam dışı ancak dayanışma sürerse ilerde meslektaşlarımızı özgür kılacağız” ifadelerini kullandı.

Türkiye Basın Yayın Matbaa Çalışanları Sendikası (Basın-İş) Genel Başkanı Faruk Eren ise mahkeme karşısına dahi çıkmamış insanların salgın tehdidi sebebiyle ölümle karşı karşıya bulunduğunu vurguladı.

SALGINA DÖNÜK İKTİDARI ELEŞTİREN TWEET ATAN BİLE TUTUKLANDI

Eren sözlerine şöyle noktaladı:

“En son Yeni Yaşam, Oda Tv ve Yeniçağ’dan gazeteciler tutuklandı. İktidarın salgına dönük politikalarını eleştiren tweet atan gazeteci bile tutuklandı. İktidar benden olan çıksın, yaşasın ancak bana muhalif olan, benden olmayan ölsün diyor. Bunu açık açık söylüyorlar.”

“Korkunç bulaşma olasılığı var! Etkilerini birkaç hafta sonra acı şekilde yaşayacağız”

medyabold
Devamını Oku »

Bedelli yapacaklara Savunma Bakanlığından ‘uzaktan askerlik’ müjdesi!

Koronavirüs krizi, bedelli askerlik yapacakları sevindirecek. Milli Savunma Bakanlığı, ‘uzaktan askerlik’ için harekete geçti. Parası olan kışlaya gitmeden uzaktan eğitimle askerliğini yapacak.

BOLD – Koronavirüs önlemlerinin kapsamı her geçen gün artarken Savunma Bakanlığı, silah altındaki askerlerin terhisleri ile celp dönemi gelenlerin askere alınmalarını erteleyebileceği konuşuluyor.

Milli Savunma Bakanlığı yetkililerine göre, askerlerin terhis ve celp işlemlerinin kısa bir süre için durdurulması, askerliğini bedelli olarak yapacak olanların ise kışlalara gitmek yerine uzaktan eğitimle askerlik hizmetini yapmaları üzerinde çalışılıyor.

120 BİN KİŞİLİK HAREKETLİLİK

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi’nin haberine göre, en son 1 Nisan’da terhis işlemlerinin yapıldığı Türk Silahlı Kuvvetleri’nde son celp işleminin ise 19 Mart tarihinde gerçekleştirildiği; celp ve terhis dönemlerinde 60 bin asker terhis olurken, 60 bin kişinin de askere alındığı öğrenildi.

Yapılan değerlendirmede celp ve terhis dönemlerinde 120 bin kişinin neden olacağı hareketliliğin aileleriyle birlikte ciddi bir risk oluşturmasından endişe edildiği öğrenildi. Terhis ve celplerin geçici bir süre durdurulması kararının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onayından sonra yürürlüğe gireceği belirtiliyor.

medyabold
Devamını Oku »

“Korkunç bulaşma olasılığı var! Etkilerini birkaç hafta sonra acı şekilde yaşayacağız”

Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, tedbir alınmadan ilan edilen sokağa çıkma yasağı için “Sokağa taşan insanların etkilerini maalesef birkaç hafta sonra acı şekilde yaşayacağız” dedi.

BOLD AKP iktidarının dün gece yarısına 2 saat kala aldığı iki günlük ‘sokağa çıkma yasağı’ sonrası vatandaş özellikle gıda maddesi temini için dışarıya akın etti.

SOSYAL MESAFE UYGULAMASINA KİMSE UYMADI

Koronavirüse (Kovid-19) karşı aylardır önerilen ‘sosyal mesafe’ tedbirine riayet edilmemesi hastalığın yayılma hızına katkı sağlayacağı endişelerini tetikledi.

Prof. Dr. Tevfik Özlü

Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü de hükumetin aldığı yasak kararının salgın sürecine etkisini şu sözlerle değerlendirdi:

GÖRÜNTÜLER ÇOK VAHİM, ÇOK ÜZGÜNÜM

“Tedbirler alınmadığı için, halkımız tedbirsiz sokağa çıktığı için korkunç bir bulaşma olma olasılığı var. Çok üzgünüm, iyi gidiyorduk, ama bugünkü karar sonrası sokağa taşan insanların etkilerini maalesef bir kaç hafta sonra acı şekilde yaşayacağız. Gelen görüntüler çok vahim gerçekten çok üzgünüm.”

Almanya’dan bakınca Türkiye’deki manzara bu!

medyabold
Devamını Oku »

Almanya’dan bakınca Türkiye’deki manzara bu!

AKP’nin sokağa çıkma yasağı kararı Almanya basınında haber oldu. Türkiye’de koronavirüs kaosu yaşandığı ve kavgaların çıktığı duyuruldu. İnsanların paniğini gösteren videolar ve fotoğraflar yayınlandı.

BOLD – Alman medyası, başlamasına 2 saat kala açıklanan sokağa çıkma yasağını “Türkiye’de koronavirüs kaosu, İstanbul Belediye Başkanı’nın bile haberi yok” başlıklarıyla okurlarına duyurdu. “Son dakika alışverişi için insanlar birbirini eziyor, kavgalar çıkıyor” başlıkları manşetlere taşındı.

31 ŞEHİRDE ANİ YASAK

Sözcü’den Ali Gülen’in haberine göre; Bild gazetesi şu bilgileri aktardı: “Türkiye aniden 31 şehirde sokağa çıkma yasağı ilan etti ve büyük bir kaosa neden oldu. İçişleri Bakanlığının cuma akşamı geç saatlerde açıkladığı karar, büyükşehirlerde 48 saat boyunca evleri terk etme yasağı oldu. Bunun üzerine insanlar Ankara ve İstanbul gibi büyük şehirlerde, son alışverişlerini yapmak için sokaklara hücum etti. Alışveriş yapılan yerlerin, bankaların, içecek satan yerlerin önünde kuyruklar oluştu. Zaman zaman kavgalar çıktı.”

Bild, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun bile olayı televizyondan öğrendiğine dikkat çekti.

BÜYÜK KALABALIKLAR HER YER YERDE

Nordkurier isimli gazete de, “Koronavirüs, Türkiye, şiddet” hashtag’leri de kullanarak, gelişmeleri tüm sosyal medya hesaplarından duyurdu. Gazete, “Kavgalar çıktı ve büyük kalabalıklar her yerde. Son dakika sokağa çıkma yasağı insanları sokaklara döktü” diye yazdı.

Türkiye’deki kalabalıkları ve insanların paniğini gösteren videolar ve fotoğraflar yayınlandı. Gazete, Türkiye’deki son gelişmeleri anbean duyurdu ve koronavirüsle ilgili son sayıları da verdi.

Almanya’dakinin aksine, koronavirüsten hayatını kaybedenlerin yaş oranlarının 60’larda olduğunu belirten gazete, “Erdoğan hükumeti, hayatı kısıtlayan ağır kararlar aldı” dedi.

medyabold
Devamını Oku »

Koronavirüs dünya genelinde 1.7 milyon insana bulaştı

Dünya genelinde koronavirüsten enfekte olan kişi sayısı dünya genelinde 1 milyon 700 bini geçti. Ölüm sayısı ise 102 binin üzerine çıktı.

BOLD – Koronavirüs vakalarına ilişkin verileri dünya genelinde resmi açıklamalar üzerinden anlık derleyen Worldometers’ta yer alan bilgilere göre toplam vaka sayısı 1 milyon 700 bini aştı. Ölümler 102 bini geçerken koronavirüsü yenenlerin sayısı da 376 binin üzerine çıktı.

Dünyada en fazla koronavirüs vakasının görüldüğü ABD’de enfekte olan kişi sayısı 500 bini aştı. Ülkede 18 bin 747 kişi hayatını kaybetti. Salgının en yoğun olduğu New York eyaletinde hayatını kaybedenler geçici olarak Hart Adası’ndaki geçici mezarlara gömülmeye başlandı.

Nüfusu 600 milyonu aşan Latin Amerika bölgesinde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vaka sayısı 50 bini geçti. Latin Amerika’da 2 bin 218 kişinin hayatına mal olan virüs, 54 bin 953 kişide görüldü.

Bölgede virüs kaynaklı ilk ölümün görüldüğü Brezilya, bin 57 ölüm ve 19 bin 638 vaka sayısıyla “bölgede Kovid-19’dan en çok etkilenen ülke” olarak öne çıkıyor.

Bölge ülkelerinde virüs nedeniyle ölü ve vaka sayıları şöyle:

  • Ekvador 297 / 7 bin 161
  • Şili 65 / 6 bin 501
  • Peru 169 / 5 bin 897
  • Kolombiya 69 / 2 bin 223
  • Arjantin 81 / 1894
  • Uruguay 7 / 473
  • Bolivya 19 / 268
  • Venezuela 9 / 171
  • Paraguay 6 / 129
  • Meksika 194 / 3 bin 441
  • Panama 66 / 2 bin 752
  • Dominik Cumhuriyeti 126 / 2 bin 620
  • Küba 15 / 564
  • Kosta Rika 3 / 558
  • Honduras 23 / 382
  • Guatemala 3 / 126
  • El Salvador 6 / 117
  • Haiti 2 / 31
  • Nikaragua 1 / 7
RUSYA’DA ÖLÜ SAYISI 94

Rusya Koronavirüs Enfeksiyonu Kontrol ve Önleme Merkezinden yapılan açıklamada ise vaka sayısının 1786 artarak 11 bin 917’ye ulaştığı bildirildi. Ölü sayısının 94 olduğu ülkede önlemler alınmaya devam ediyor. Moskova’daki Kommunarka Hastanesine bugün de ambulanslarla özel koruyucu kıyafetler giyen sağlık görevlileri hastalık şüphesi taşıyan vatandaşları sevk etti.

medyabold
Devamını Oku »

Nesrin Gençosman’ın babası da yaşama veda etti

Tedavisi geciktirildiği için Ordu Cezaevinde zatürreden hayatını kaybeden Kuran öğretmeni Nesrin Gençosman’ın babası Hamdi Gençosman da önceki gün yaşamını yitirdi.

BOLD   84 yaşında ölen Hamdi Gençosman 11 Temmuz 2018’de tutuklanan kızı Nesrin Gençosman’ın ölümünden sonra Alzheimer hastası olmuştu. 6 ay önce büyük kızı Zeynep Gençosman’ın tutukluluğundan sonra ciddi bir atak geçirmişti.

EVLATLARINA ÇOK ÜZÜLMÜŞTÜ

Damar tıkanıklığına bağlı kalp rahatsızlığı da bulunan Hamdi Gençosman kalp krizinden vefat etti. İki evladının yaşadıklarından çok etkilenen Hamdi Gençosman, televizyonda dahi polis görünce geriliyordu. Hamdi Gençosman’ın cenazesi Trabzon Araklı Çukurçayır Köyünde, kızı Nesrin Gençosman’ın yanına defnedildi.

Cezaevinde ihmalle ölüme sürüklenen Nesrin Gençosman’ın ablasından çağrı

medyabold
Devamını Oku »

‘Doğal öldü’ denilen kişinin korona testi ‘defin sonrası’ pozitif çıktı

Manisa’da 82 yaşında vefat eden bir vatandaşın ölüm şekli resmi belgede ‘Bulaşıcı olmayan hastalık (doğal ölüm)’ şeklinde yer aldı. Ancak defin işlemi sonrası gelen Kovid-19 test sonucu pozitif çıktı.

BOLD – Türk Tabipleri Birliği (TTB), koronavirüs (Kovid-19) ölümlerinde Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) tavsiye ettiği uluslararası kodların kullanılmadığını belirtmişti.

Bunun vaka ile ölüm sayıları arası orantısızlığa yol açtığını belirten TTB’nin açıklamasını destekleyen haber Manisa’dan geldi.

KAYITLARA ‘BULAŞICI OLMAYAN HASTALIK’ DİYE GEÇİRİLDİ

Cumhuriyet’ten Mahmut Ilıcalı’nın haberine göre 82 yaşında hayatını kaybeden bir kişinin ölüm belgesinde vefat sebebi ‘Bulaşıcı olmayan hastalık (doğal ölüm’ şeklinde yazıldı. Fakat cenazenin defni sonrası gelen koronavirüs test sonucu ‘pozitif’ çıktı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, konuyla ilgili şöyle dedi:

DURUM TEYİDE MUHTAÇ HALE GELMİŞTİR

“Bu şekil ölen bir vatandaşın, test sonucu gelmediği için günlük açıklanan vefat edenler sayısı içerisinde yer alıp almadığı, test sonucu birkaç gün sonra pozitif geldiğinde ölüm raporu düzeltilse bile o gün vefat etmediği için açıklanan vefat sayısı içinde yer alıp almadığı konusu teyide muhtaç hale gelmiştir.”

SAĞLIK BAKANLIĞI’NA BİLDİRDİ, CİMER’DEN BİLGİ İSTEDİ

Olayı Sağlık Bakanlığı’na bildiren Bakıroğlu, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) de bilgi edinme başvurusunda bulundu.

Salgın sürecinde, ölümü akabinde test sonucu pozitif gelenlerin, açıklanan istatistiklerin güvenirliği konusunda tartışmaya yol açtığına dikkat çekti.

Yasak günlerinde sokağa çıkmanın sonunda hapis bile var

medyabold
Devamını Oku »

ABD’de son 24 saat içinde rekor can kaybı yaşandı

Son 24 saatte ABD’de 2 bin 108 koronavirüs hastasının hayatını kaybettiği duyuruldu. 10 Nisan, ülkede koronavirüs kaynaklı en çok ölümün yaşandığı gün olarak kayda geçti.

BOLD – Johns Hopkins Üniversitesi, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) pandemisinin merkez üssü haline gelen ABD’deki son bilanço rakamlarını açıkladı.

Açıklamaya göre, son 24 saat içinde ülke genelinde 2 bin 108 kişi daha virüs kaynaklı olarak hayatını kaybetti. Bu rakamla birlikte 10 Nisan, ülkede en çok ölümün yaşandığı gün olarak kayda geçti.

Ayrıca, ülkedeki toplam ölü sayısı da 18 bin 586’ya yükseldi. Kovid-19 nedeniyle en çok ölümün yaşandığı İtalya’da son olarak hayatını kaybedenlerin sayısı 18 bin 849 olarak açıklanmıştı.

Öte yandan üniversite, ülkedeki toplam Kovid-19 vaka sayısının da yarım milyonu geçtiğini ve 500 bin 339 vakanın tespit edildiği bilgisini paylaştı.

medyabold
Devamını Oku »

Yasak günlerinde sokağa çıkmanın sonunda hapis bile var

İçişleri Bakanlığı, 30 büyükşehir ve Zonguldak’ta sokağa çıkma yasağı ilan etti. Hafta sonu 48 saat geçerli olacak yasağa uyulmaması halinde çeşitli ceza ve yaptırımlar uygulanacak.

BOLD – İçişleri Bakanlığının aldığı sokağa çıkma yasağı kararı sonrası binlerce vatandaş gıda bulabilmek için sokaklara döküldü. Sokağa çıkma yasağına uyulmaması halinde ne gibi cezalar uygulanacağı da merak konusu oldu. Bakanlık sokağa çıkanlara ilk olarak Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 282.nci maddesi gereğince idari para cezası verileceğini açıkladı.

Sokağa çıkma yasağının cezası ise İçişleri Bakanlığının yayımladığı karar metnine göre şöyle:

“Belirtilen tedbirlere ilişkin Valiler/Kaymakamlar tarafından ilgili mevzuatı uyarınca gerekli kararların ivedilikle alınması, uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmemesi ve mağduriyetlere neden olunmaması, alınan kararlara uymayan vatandaşlara Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 282. maddesi gereğince idari para cezası verilmesi başta olmak üzere aykırılığın durumuna göre Kanunun ilgili maddeleri gereğince işlem yapılması, konusu suç teşkil eden davranışlara ilişkin Türk Ceza Kanununun 195 inci maddesi kapsamında gerekli adli işlemlerin başlatılması hususunda; gereğini önemle arz ve rica ederim.”

Umumi Hıfzıssıhha Kanunu kapsamı dışındaki durumlara göre ise Türk Ceza Kanununun 195. maddesi devreye sokulacak.

İşte o madde: “TCK Madde 195. (1) Bulaşıcı hastalıklardan birine yakalanmış veya bu hastalıklardan ölmüş kimsenin bulunduğu yerin karantina altına alınmasına dair yetkili makamlarca alınan tedbirlere uymayan kişi, iki aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

medyabold
Devamını Oku »

10 Nisan 2020 Cuma

İnfaz paketi görüşülürken AKP’liler çıldırtan açıklama: “Majestelerinin yargısı”

CHP Milletvekili Turan Aydoğan, Meclis kürsüsünde infaz paketine yönelik ‘majestelerinin yargısı’ ifadesini kullanınca AKP’li milletvekilleri müdahale etmeye çalıştı. “Siz majestelerinin yargısının yapmış olduğu bataklığı kurutmak yerine, bataklıktaki sinekleri öldürüyorsunuz” dedi.

BOLD –  Konuşmasında yasanın Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu belirten CHP İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan, “Seçilmiş belediye başkanlarını kapsam dışında bırakacaksınız, yazanları, çizenleri kapsam dışında bırakacaksınız, fikir söyleyenleri kapsam dışında bırakacaksınız. Kara Harp Okulunda okuyan gariban çocuklara otuz yıl ceza vereceksiniz ve burada kapsam dışı bırakacaksınız. Yazan, çizen herkesi 220’nci maddeyle, 314 göndermesiyle ceza vereceksiniz, size aykırı düşünen herkes terörist olacak, devleti soyanları, bir şekilde peşkeş çekenleri kurtarmak için yaptığınız yasayı da bu topluma “barış yasası” diye sunacaksınız” ifadelerini kullandı.

Aydoğan, suç örgütü lideri Sedat Peker’in tehditler savurup yargılanmadan hemen önce elini kolunu sallayarak yurt dışına kaçmasını hatırlatarak, “Majestelerinin yargısı budur işte” ifadesinin ardından AKP’lilerin tepkisiyle karşılaştı. Mecliste kısa süreli gerginlik yaşandı.

Aydoğan, Sedat Peker’in yurt dışına kaçışını şöyle özetledi:

“Oluk oluk kan akıtıp altında duş alacağım.” diyen bir şahıs vardı, hatırlıyor musunuz? (HDP sıralarından “Evet.” sesleri) O şahıs cezaevi görmedi. O şahsı lütfen sorguya çağırdınız, yanında yüzlerce arabayla beraber gitti, ifade verdi ve geziyor. Milletin yarısını tehdit etti, ölümle tehdit etti, kan akıtmayla tehdit etti; cezaevi görmedi, herhalde hakkındaki soruşturma da akamete uğramıştır.

İkinci bir ifade daha okuyacağım: “Senin kanını akıtır, sana içiririm. Umarım ne kadar ciddi olduğumu anlarsın, yoksa seni paramparça ederim. Öldüreceğim kişiyi önceden haber veririm.” Bu da İstanbul’u sizin elinizden alan, Türkiye’deki demokrasi güçlerinin göz bebeği Ekrem İmamoğlu’na bundan on üç gün önce gönderilmiş bir e-mail.”

Aydoğan’ın bu sözlerinin ardından AKP sıralarından sesler yükselince Meclis Başkanvekili araya girerek genel kuruldan Aydoğan’ı sessizce dinlemesini istedi.

Turan Aydoğan ile AKP’liler arasındaki tartışma Meclis tutanaklarına şu şekilde yansıdı:

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) – Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Size bir-iki ifade okuyacağım şimdi: “Oluk oluk kan akıtıp altında duş alacağım.” diyen bir şahıs vardı, hatırlıyor musunuz? (HDP sıralarından “Evet.” sesleri) O şahıs cezaevi görmedi. O şahsı lütfen sorguya çağırdınız, yanında yüzlerce arabayla beraber gitti, ifade verdi ve geziyor. Milletin yarısını tehdit etti, ölümle tehdit etti, kan akıtmayla tehdit etti; cezaevi görmedi, herhâlde hakkındaki soruşturma da akamete uğramıştır.

İkinci bir ifade daha okuyacağım: “Senin kanını akıtır, sana içiririm. Umarım ne kadar ciddi olduğumu anlarsın, yoksa seni paramparça ederim. Öldüreceğim kişiyi önceden haber veririm.” Bu da İstanbul’u sizin elinizden alan, Türkiye’deki demokrasi güçlerinin göz bebeği Ekrem İmamoğlu’na bundan on üç gün önce gönderilmiş bir e-mail. (AKP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN – Değerli arkadaşlarım, lütfen, hatibi dinleyelim.

Genel Kurula hitap edin Sayın Aydoğan.

TURAN AYDOĞAN (Devamla) – Bu e-mail dolayısıyla on üç gün boyunca Cumhuriyet savcılığı ve sizin Bakanlığınız doğru düzgün bir işlem yapamadı. Ne zamanki basına yansıdı, o zaman kerhen “Bu adamı bulduk.” dediniz. (AKP sıralarından gürültüler)

Bunu niye söylüyorum? Bunu, şimdi daha çok kızacağınız bir şey söyleyeceğim, onun için söylüyorum: Majestelerinin yargısı budur işte. Siz, majestelerinin yargısının yapmış olduğu bataklığı kurutmak yerine, bataklıktaki sineklerin bir kısmını öldürmekle uğraşıyorsunuz. Bu yasanın özeti budur. Bu yasa, Anayasa’nın 10’uncu maddesine aykırıdır, Anayasa’nın 10’uncu maddesindeki eşitlik ilkesine aykırıdır, Anayasa’nın 87’nci maddesine aykırıdır.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) – Hep aynı şeyleri söylüyorsunuz.

TURAN AYDOĞAN (Devamla) – Bizi burada, toplumun önünde bir Anayasa ihlaline kasıtlı olarak itiyorsunuz. Üstelik, getirdiğiniz yasa bu toplumda barış sağlayacak, adalet sağlayacak bir yasa değil. Bu tip yasalar ne için yapılır? Böyle, ekonomisi bozuk, siyaseti bozuk, idaresi bozuk ve yargı düzeni bozuk olan ülkelerde yaratılmış olan adaletsizliğin telafi edilmesi için yaratılır. Dünyanın demokrasisi gelişmiş ülkelerinde hiç gördünüz mü infaz rejiminin değiştirildiğini, “kısmi af” falan filan adı altında yaratılan sorunların telafi edildiğini? Görmediniz; görüp söyleyemezsiniz, buraya çıkıp söyleyemezsiniz.

Sizin yarattığınız sorunların telafisiyle ilgili yola çıktık biz. Aylarca, yıllarca sizi davet etti Grup Başkan Vekilimiz Özgür Özel, Meclis kapanmadan sizi buraya dört dörtlük bir af yasası, infaz yasası yapmaya davet etti. Neredeydiniz? Yıllarca yattınız, kılınız kıpırdamadı. Milliyetçi Hareket Partisinin -bence hiç katılacak bir yanı yok- 2-3 maddelik getirdiği bir infaz rejimiyle ilgili teklif vardı, sonra geri çekildi. Onunla ilgili -Allah sağlık versin inşallah, şimdi hastanede Feti Yıldız, acil şifa diliyorum- Feti Yıldız Komisyona gelip: “Bu ne olacak?” dediğinde, Komisyon Başkanı: “Biz, bütün partilerin uzlaşacağı bir infaz rejimi yapacağız.” dedi. Çok doğruydu bu. Bu mu sizin uzlaşınız? Bu mu sizin uzlaşınız? Gazetecileri kapsam dışında bırakacaksınız…

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) – 22 gazeteci kimmiş?

TURAN AYDOĞAN (Devamla) – …seçilmiş belediye başkanlarını kapsam dışında bırakacaksınız, yazanları, çizenleri kapsam dışında bırakacaksınız, fikir söyleyenleri kapsam dışında bırakacaksınız, FETÖ’nün bir numaralı finansörü sarayın uçağında gezecek, Kara Harp Okulunda okuyan gariban çocuklara otuz yıl ceza vereceksiniz ve burada kapsam dışı bırakacaksınız. Yazan, çizen herkesi 220’nci maddeyle, 314 göndermesiyle ceza vereceksiniz, size aykırı düşünen herkes terörist olacak, Ceza Kanunu’nda doğru düzgün bir terör tarifi yapmayacaksınız, sonra bizim önümüze geleceksiniz, devleti soyanları, bir şekilde peşkeş çekenleri kurtarmak için yaptığınız yasayı da bu topluma “barış yasası” diye sunacaksınız. O soyguncuları yazan gazeteciyi içeri attınız, henüz kitabı çıkmadan attınız. Cenin hâlinde düşünce cezalandırdınız siz. Siz, artık, bir baskı iktidarı hâline geldiniz. Kendi mağrurluğunuzdan dolayı, bu Mecliste anayasal olarak, Meclisin beşte 3 çoğunluğuyla çıkması gereken bir yasayı, burnu büyüklük yapıyorsunuz, iki parti bir arada “İstediğimiz şekilde çıkarırız.” diyorsunuz. Millet izliyor.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) – Anayasa Mahkemesi izliyor.

TURAN AYDOĞAN (Devamla) – Anayasa Mahkemesine gerek yok; hukukçusunuz, Anayasa’yı siz daha iyi yorumlayacaksınız benim gibi.

Daha önce çıkarılmış olan “Rahşan yasası” dediğiniz yasanın da adı “şartlı tahliye yasası”ydı ama öyle yorumlanmadı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayın Sayın Aydoğan.

TURAN AYDOĞAN (Devamla) – Burada oyun yapıyorsunuz, bir kısım insanlara özel af çıkarıyorsunuz, Mecliste herkesi buna mecbur sayıyorsunuz.

BURHAN ÇAKIR (Erzincan) – Oyunu siz yapıyorsunuz, siz. Oyun sizin işiniz.

TURAN AYDOĞAN (Devamla) – Şimdi, majestelerinin hâkimlerini suçluyorsunuz “infaz hâkimliği” adı altında. Doğru, infaz hâkimliği güzel bir şey ama geniş yetkileri itibarıyla ne yapacağı belli olmayan majestelerinin hâkimini yarattınız. O majestelerinin hâkimleri neler yaptı, biliyor musunuz? Sulh ceza hâkimleri FETÖ borsasının kurbanı oldu. Burada “maklubeye kaşık sallayanlar” diye siz tartıştınız onların durumunu. Osman Kavala’yı tahliye eden mahkemenin hâkimini aylarca, yıllarca istediğiniz şekilde karar verdi diye orada tuttunuz, tahliye kararı verildiğinde de Sayın Cumhurbaşkanı çıktı, dedi ki: “Tahliye kararı vermeye kalktı.” Mahkemenin verilmiş bir kararına “vermeye kalktı” diyen bir irade, Anayasa’daki bütün erkler ayrılığını yok sayan iradedir, tek adam iradesidir ama bilin ki toplum önünde artık azınlıktasınız. Baskınız artsa da toplum sizi görüyor, gereğini yapacaktır.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) – Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.

Yüce Meclisin çatısı altında temiz bir dil kullanmakla mükellefiz. Burada dile getirmiş olduğumuz “majestelerinin yargısı” ifadesini Sayın Grup Başkan Vekili kendisi de benim kadar bilir, hukukçudur; Yargının bağımsızlığının engellenmiş hâli anlamına gelir.

BURHAN ÇAKIR (Erzincan) – Size göre.

TURAN AYDOĞAN (Devamla) – Efendim, bir müsaade edin ya da siz gelin konuşun.

Yargının bağımsızlığının engellenmiş hâlinin zaten doğal olarak tezahür ettiği ifadeler Sayın Cumhurbaşkanının ağzından çıkmıştır Osman Kavala davasında, çıkmıştır Rahip Brunson davasında, çıkmıştır bir gazetecinin Almanya Başbakanıyla anlaşılarak uzun süre içeride tutulduktan sonra gönderilmesinde de o da bir haksız tutmaydı. Şimdi, bu kadar siyasallaşmış bir yargıya ben majestelerinin yargısı demeyeceğim de bağımsız ve tarafsız yargı mı diyeceğim, sizin gibi başımı kuma mı gömeceğim? (CHP sıralarından alkışlar) Ben ömrümü bu işe verdim, ben hak ihlalleriyle uğraşarak geldim buraya.

BAŞKAN – Sakin olalım değerli arkadaşlar, Sayın Aydoğan lütfen siz de.

TURAN AYDOĞAN (Devamla) – Sizin gibi Sayın Cumhurbaşkanının iki dudağının arasında, daha önceden hazırlanmış yasaları burada tekrarlamaya gelmedim. Ben, burada yolda İstanbul’dan gelirken vicdana gidiyorum diye mesaj attım İstanbul seçmenine, İstanbul seçmenine borcum var.”

İnfaz düzenlemesinin ilk 10 maddesi geçti

medyabold
Devamını Oku »

Turkey is the top violator of European rights charter, shows ECtHR statistics

Turkey ranked first in the number of violations of the European Convention on Human Rights in the 60-year history of the European Court of Human Rights (ECtHR), a statistic by the top Court shows.

According to the statistic which reveals the distribution of judgements by the ECtHR among signatory states between 1959 and 2019 Turkey, with a number of 3.224 judgements, is by far the number one violater of the convention in terms of ‘Judgments finding at least one violation”.

In this period the Strasbourg court delivered 18.997 judgements finding at least one violation of the convention. With these numbers Turkey is on her own responsible for almost 17 % of all judgements in which at least one violation of the convention was found. Russian Federation and Italy follows Turkey with 2.551 and 1.843 judgements, respectively.

Turkey ranks again first in terms of ‘total number of judgements’ with 3.645 cases which means that Turkey is the country about which the Strasbourg court has delivered the most judgements. Turkey is followed by Russian Federation and then by Italy with 2.699 and 2.410 cases, respectively. In this period the European court delivered a total of 22.535 judgements.

Turkey, likewise, did not fare any better in terms of execution of the ECtHR rulings according to an annual report issued by the Committee of Ministers of the Council of Europe which monitors the execution of the ECtHR rulings.

According to the report, the total number of pending cases as of December 31, 2019 reached 5.231 of which 1.245 are leading cases. Turkey has a backlog of 689 unexecuted cases which follows Russia’s 1663 unexecuted cases. Turkey has 184 new pending cases in 2019, following Russian Federation’s registered 240 cases. Ukraine comes in third place with 111 cases waiting to be executed.

The yearly report presents the status of execution of ECtHR judgments and decisions by respondent states. It also provides statistics and information on newly submitted cases, and pending or closed cases throughout the year. The top European court sentenced Turkey to pay 2.17 million euro in damages in 2019, the report said.

The post Turkey is the top violator of European rights charter, shows ECtHR statistics appeared first on Stockholm Center for Freedom.

from SCF
Devamını Oku »

Tutuklu Binici: 22 kişilik koğuşta ateşli ve öksürenler var ateşleri dahi ölçülmüyor

Urfa T Tipi Cezaevi’nde tutulan Mehmet Binici, 22 kişilik odada yüksek ateş, kuru öksürük ve nefes darlığı yaşayan tutukluların ateşlerinin dahi ölçülmediğini söyledi.

BOLD – Urfa T Tipi 2 No’lu Cezaevi’ndeki 5B odasında tutuklu bulunan Mehmet Binici, cezaevindeki tutukluların karşı karşıya kaldıkları sorunları haftalık telefon görüşmesinde ağabeyi Mukadder Binici’yle paylaştı. Ağabey Binici, kardeşinin kendisine koronavirüs (Kovid-19) salgını tehlikesine rağmen cezaevi yönetiminin 30-40 kişilik gardiyanlarla haftada 2 kez odalarda arama yaptığını ve 10 kişinin odalarda sayım yaptığını aktardığını söyledi. Ağabey Binici, kardeşinin yönetimin bu uygulamayla hastalığı kendilerine bulaştırmaya çalıştığını belirttiğini kaydetti.

KURU ÖKSÜRÜK VE YÜKSEK ATEŞ

Kardeşinin, 10 gün önce odalarında 2 kişinin ateşinin çıktığını, sonrasında bu durumun odadaki 22 kişide de görülmeye başladığını söylediğini ifade eden ağabey Binici, tutukluların koronavirüs salgınının cezaevine bulaştığı kaygısı taşıdıklarını dile getirdi. Ağabey Binici, “Kimi tutuklularda kuru öksürük, balgam ve yüksek ateş olduğunu söyledi. Bu durumu idareye dile getirdiklerinde ise idarenin kendilerine ‘Böyle bir durum yok. Bir şeyiniz yok’ denildiğini söyledi. Kardeşim bu son 2 gündür 3 oda arkadaşının soluk almada sorun yaşadığını, yine ateşlerinin düşmediğini, hastalığın içeriye bulaştığını söyledi” diye aktardı.

CEZAEVİNDE KATLİAM YAŞATMAK İSTİYORLAR

Kardeşinin kronik hastalığı olduğunu ve buna rağmen herhangi bir teste tabi tutulmayarak, ateşnini ölçülmediğini dile getiren Binici, temizlik noktasında da cezaevinin herhangi bir tedbir almadığını ifade etti. “Kardeşim telefonda konuşurken bile bana ateşinin olduğunu ve terlediğini söyledi” diyen Binici, şöyle devam etti: “Kardeşim ilk başta 2 arkadaşının durumunun iyi olmadığını, hastaneye götürülmediklerini, cezaevi revirine kaldırılmaları yönünde talepte bulunmalarına rağmen götürülmediklerini söyledi. Tedbir olarak 22 kişiye 3 sabun verilmiş. Bu talimatın başında her kim var ise, cezaevinde katliam yaşatmak istiyorlar. Bundan başka aklımıza bir şey gelmiyor. Haftada bir kez kardeşim ile görüşüyorum. Peki 8 gün boyunca kardeşimin durumundan nasıl haberdar olacağım? Bu sürede kardeşimin başına ne geleceğini bilmiyorum. Hastalığı fırsat bilerek bu insanları katletmeye çalışıyorlar. Biz tutuklu aileleri olarak buna dur demeliyiz. Yakınlarımızın gözümüzün önünde ölmesine izin vermemeliyiz.”

Cezaevindeki ilk korona ölümü resmi kayıtlara geçti

medyabold
Devamını Oku »

Yunanistan kamplardaki 60 kimsesiz göçmen çocuk Almanya ve Lüksemburg’a gönderiliyor

Yunanistan, kalabalık göçmen kamplarında kalan ve yanında ebeveyni ya da refakatçisi bulunmayan 60 kadar çocuğu koronavirüs salgınından korumak amacıyla Lüksemburg ve Almanya’ya göndermeye karar verdi.

BOLD – Yunanistan’da çoğu Ege Denizi’ndeki adalarda olmak üzere en az 5 bin 200 çocuk refakatçisi olmaksızın zor koşullar altında, kalabalık mülteci kamplarında kalıyor. 10’un üzerinde Avrupa ülkesi bu çocukların bir kısmını kabul etmeye gönüllü oldu.

Almanya, geçen hafta Yunanistan’daki göçmen kamplarında ilk koronavirüs vakalarının görülmesinin ardından 50 çocuğu ve genci ülkeye kabul edeceğini bildirmişti.

Yunanistan Göç Bakanı Yardımcısı Giorgos Koumoutsakos, ilk 12 çocuğun gelecek hafta çarşamba günü Lüksemburg’a gideceğini, 50 kadar çocuğunsa sağlık tetkiklerinden geçirildikten sonra hafta sonunda Almanya’ya gönderileceğini kaydetti.

Yunanistan’da ana karada bulunan iki ayrı göçmen kampında 28 koronavirüs vakası tespit edildi. Adalardaki kamplarda ise henüz vaka kaydedilmedi.

Koronavirüs Suudi kraliyet ailesine bulaştı

medyabold
Devamını Oku »

Putin’den ilginç itiraf: Yerli silahları Suriye’de test ederek deneyim kazandık

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bir toplantıda yaptığı açıklamada ilginç bir itirafta bulundu. Putin, Rus savunma sanayisinin ürettiği yeni silahları Suriye’de kullanarak deneyim elde ettiklerini söyledi.

BOLD – Putin, yabancı devletlerle askeri-teknik iş birliği komisyonu toplantısında yaptığı konuşmada, savunma sanayilerinin geçen yıla ait çalışmalarına yönelik açıklamalarda bulundu.

Askeri-teknik iş birliği alanında uluslararası rekabetin çok güçlü olduğuna dikkati çeken Putin, geçen yıl rakiplerin baskısına ve zor koşullara rağmen Rusya’nın başarılı olduğunu ifade etti.

Bu alanda 2019 için belirlenen hedeflerin yüzde 2 üstüne çıktıklarını vurgulayan Putin, “Yurt dışına değeri toplam 15 milyar doların üstünde askeri ekipman sevk ettik. Sipariş portföyümüz bugün 55 milyar dolardan fazla. Yaklaşık 100 ülke ile iş birliğimiz söz konusu.” dedi.

Rusya’nın yeni silahlarını Suriye’de test ettiğini belirten Putin, “Suriye’de yerli silahların kullanımında deneyim elde ettik. Suriye’de parlak bir şekilde kendini gösteren yerli silahların savaş esnasında kullanımında elde edilen başarılı deneyim lehimize oynuyor. Etkinliği, keskinliği, güvenilirliği ve yeteneği küresel silah pazarındaki talebi belirleyen niteliklerdir. Rus askeri teçhizatının rekabet gücünün ve talebinin devam edeceğinden eminim.” ifadelerini kullandı.

Koronavirüs Suudi kraliyet ailesine bulaştı

medyabold
Devamını Oku »

Sigara içenlerde koronavirüsün seyretme ihtimali 2.4 kat daha fazla

Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, sigara tiryakilerini koronavirüse karşı uyardı. Sigara içen ve koronavirüse yakalanan kişilerde hastalığın ağır seyretme olasılığının 2,4 kat daha yüksek olduğuna dikkat çeken Kara, bu kişileri sigarayı bırakmaya çağırdı.

BOLD – Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, koronavirüse yakalanan ve sigara içen kişilerde, hastalığın seyretme olasılığının 2,4 kat daha yüksek olduğunu belirterek “Eğer sigara içiyorsanız, şimdi bırakma zamanı” dedi.

WUHAN’DA YAPILAN ARAŞTIRMAYI PAYLAŞTI

Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları ve Bağışıklama Derneği Başkanı Prof. Dr. Ateş Kara, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, koronavirüsün ortaya çıktığı Çin’in Wuhan kentinde yapılan araştırmanın sonucunu paylaşarak, sigaranın salgına etkisine dikkat çekti.

SİGARA İÇENLERDE HASTALIK AĞIR SEYREDİYOR

Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Kara, “Eğer sigara içiyorsanız, şimdi bırakma zamanı. Ne kadar çabuk bırakılırsa, o kadar iyi. Wuhan’da yapılan araştırma, Kovid-19 olan ve aktif sigara içenlerde, hastalığın ağır seyretme olasılığının 2,4 kat daha yüksek olduğunu ortaya koydu” dedi.

Kosova’dan kaçırılan Karakaya: Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu bana müsteşarlık teklif etti

medyabold
Devamını Oku »

Lady Gaga’dan korona çıkışı: Aynı gemideyiz sözü sahtekarca

Covid-19 salgınıyla mücadeleye 35 milyon dolar bağışlayan Lady Gaga “Hepimiz aynı gemideyiz.” sözünü sahtekarca bulduğunu açıkladı.

BOLD– Koronavirüs salgınıyla mücadele çalışmalarına destek için Global Citizen ile birlikte hareket eden Lady Gaga sürece ilişkin fikirlerini paylaştı.

İŞİNİ KAYBEDEN BİRİYLE AYNI DURUMDA DEĞİLİM
Şu sıralar Paul McCartney, Stevie Wonder ve Billie Eilish gibi isimlerle beraber ‘One World: Together at Home’ isimli özel bir yayın için hazırlanan Lady Gaga, Covid-19’la mücadele için 35 milyon dolar bağışlamasının yanı sıra yaptığı açıklamayla da günden oldu.

ABD’li şarkıcı, pandemik salgın sürecinde baştan beri çok sık kullanılan “Hepimiz aynı gemideyiz” ifadesinin sahtekârca olduğunu şu sözlerle dile getirdi:

“Evet, birliktelik duygusu çok hoş. Yalnız, şu an eziyet gören, çocuğu olan, işini kaybetmiş bir kadının verdiği mücadele ile benimki aynı değil. Aynı gemide olmak o yüzden yanıltıcı bir ifade.”

medyabold
Devamını Oku »

Kosova’dan kaçırılan Karakaya: Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu bana müsteşarlık teklif etti

Kosova’dan kaçırılıp tutuklanan Prof. Karakaya, Sağlık Şurası’nın en genç üyeliğinden, Sağlık Bakanı Müezzinoğlu’ndan aldığı müsteşarlık teklifine kadar geçmişi başarılarla dolu bir isim…

SEVİNÇ ÖZARSLAN

BOLD ÖZEL – İki yıl önce Kosova’dan kaçırılarak Türkiye’ye getirilen ve halen Silivri Cezaevinde tutuklu olan kardiyoloji profesörü Osman Karakaya, genç yaşta başarılar kazanmış bir doktor, sıra dışı bir akademisyen, aynı zamanda bir hak savunucusu…

Dün yayınladığımız haberde Osman Karakaya’nın Ergenekon-Balyoz davaları döneminde ‘yalan yanlış rapor’ düzenlediği iddialarına verdiği cevapları, Prof. Dr. Mehmet Haberal ve Oda TV’nin propagandalarını savunmasında nasıl çürüttüğünü, 2011 yılında, hekim haklarını savunan konuşma yaptığı için dönemin Adalet Bakanlığı tarafından Ergenekoncu ilan edildiğine yer vermiştik. Bugün ise “başarılı bir kardiyolog olarak Osman Karakaya’nın kimdir?” sorusunun cevaplarını savunmasındaki ifadeleriyle sunuyoruz.

NASIL PROFESÖR OLDU?

1972 doğumlu olan Karakaya, kardiyoloji ihtisasını 2001’de Koşuyolu Kalp Hastanesinde tamamladı. 2006 yılında kardiyoloji doçenti oldu. Profesörlüğünü 2013’te Yalova Üniversitesinde aldı. Karakaya tutuklandığında havuz medyası profesörlüğüne dair yalan haber yapmış, İstanbul Sadi Konuk Hastanesi Kardiyoloji Bölümünde doçent olarak çalıştığı sırada, profesörlük unvanını Yalova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Sosyal Hizmetler Bölümünden aldığını iddia etmişti.

İddianın sahibi Karakaya hakkında tanık olarak ifade veren, aynı üniversitede öğretim görevlisi olan Tuncay Güloğlu idi. Güloğlu, çok kısa olan ifadesinde “2014 yılında Yalova Üniversitesi’nin rektör yardımcısı Hüseyin Yıldırım, Osman Karakaya’nın fetullahçı olduğunu bana söylemişti. Ben kendisini bu duyumlarla tanıdım. Benim Osman Karakaya ile ilgili daha detaylı verecek bir bilgim ve görgüm yoktur.” demişti. Osman Karakaya, 21 Haziran 2019’da İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesinde yaptığı savunmasında bu iddiaya şöyle cevap verdi:

“Yalova Üniversitesinde tanık Tuncay Güloğlu’nun iddia ettiği usulsüzlüklerin hiçbirisi söz konusu olmaksızın tamamen Resmi Gazetedeki profesörlük mevzuatına uygun bir şekilde o zamanlar Yalova Üniversitesinin rektörü olan Niyazi Eruslu Beyefendinin daveti üzerine tıp fakültesi kurulması için orada bir hekimlerden oluşan akademik altyapının oluşturulması amacıyla o davete icabet ederek profesör olarak oraya atandım.”

SAĞLIK ŞURASININ EN GENÇ ÜYESİYDİ

Osman Karakaya, 2009-2014 yılları arasında Sağlık Bakanlığında kardiyoloji klinik şefi olarak görev yaptığı dönemde Adli Tıp Kurumunda raportör olarak da görevlendirildi. 2014-2015 yıllarında Yüksek Sağlık Şurasının en genç üyesiydi. Hekimlik pratiğinde kardiyolojide yapılabilecek her türden ameliyatları, en zor operasyonları başarıyla gerçekleştirdi. 90 yaşında banka memuresi bir kadına yaptığı ameliyat ile gündeme geldi. Hakkında ne mesleki, ne de tıbbi etik açıdan açılmış tek bir dava bulunmuyor.

Mehmet Müezzinoğlu

BAKAN MÜEZZİNOĞLU MÜSTEŞARLIK TEKLİF ETTİ

Başarıları nedeniyle dönemin Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu kendisine müsteşar yardımcılığı teklifinde bulundu. Karakaya o süreci şöyle anlatıyor:

“Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, bizzat kendisi Türkiye’de ilk defa yapılan projeleri yaptığım için müsteşar yardımcılığı teklif etti. Sene Ekim 2013 ve bu süreçler başladığı için ve rüzgar tersten esmeye başladığı için Müezzinoğlu bana selam gönderdi, dedi ki sabretsin şimdi yapamıyorum. Önemli mi değil ama müsteşar yardımcılığı teklif edilmiş bir adamım ben. Eğer bir kariyerim sağlam bir CV ve mesleki itibarım olmasaydı ne Adli Tıp’ta, ne Yüksek Sağlık Şurasında ne de Bakan’ın müsteşarlık teklifine mazhar olacak bir pozisyonda olmazdım. Peki ne oldu? Ergenekon’un zamanında savcılığını iddia eden adamlar bugün kumpas dediler. Kuran-ı Kerim’de bir ayet var, ukalalık olmasın hafızım. Hafızlığımı da burada ciddi sağlamlaştırdım. Kuran-ı Kerim’de En’am 129’da ayeti kerime diyor ki “Allah bazı zalimlere işleyip durdukları günahlardan ve kabahatlerden dolayı dost eder. Ortada zımni bir ortaklık vardır. Birileri yolsuzlukların, hukuksuzlukların suçlusudur, birileri faili meçhullerin, darbelerin suçlusudur, mecbur kalmışlardır, bir ittifak oluşmuştur. Sonucu ne olmuştur, sonucu da bu memleketin en namuslu, en temiz, en çalışkan adamlarının belini kırmak olmuştur. Ben o yüzden buradayım.”

KİMLERİN DOKTORLUĞUNU YAPTI?

Örgüt üyesi olduğu iddiasıyla 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan Osman Karakaya’nın Mustafa Yeşil, Kudret Ünal gibi isimlerle yaptığı telefon görüşmeleri iddianamesine delil olarak girdi. Karakaya savunmasında, adı geçen kişilerle hasta-doktor ilişkisi olduğunu aktardıktan sonra eski enerji bakanı Taner Yıldız, AKP Grup Başkan Vekili Mehmet Emin Akbaşoğlu, Saadet Partili Necati Toprak, İsmailağa cemaatinden Abdülmetin Balkanloğlu’nun doktoru olduğunu belirtti ve soru sordu:

“Vay efendim siz Mustafa Yeşil’le görüşmüşsünüz, evet görüştüm benim hastamdı… Kudret Ünal’la görüşmüşsün, evet görüştüm. Kudret Ünal’ın karısı kalp kapak hastasıdır… Günlük telefon görüşme trafiğim 150’ydi. Hangi hasta kalbinden ne zaman problem yaşayacak belli değil. Ya hastası arar, ya yakını arar, yahut yatmıştır bilgi almak için arar. Ben beni arayan kişilerin 10 yıl geriden seceresini tutarak bu adam 10 yıl sonra terörist olabilir ben bununla görüşmeyeyim diyemem.

Şimdi bu adamcağız vefat etti, Abdülmetin Balkanlıoğlu İsmailağa cemaatinin önde gelen hocaefendilerinden biri. Mehmet Müezzinoğlu Sağlık Bakanıydı ve eşi benim hastamdır. Mehmet Emin Akbaşoğlu ve babası şu anda AKP Grup Başkanvekilidir ve hastamdır. Taner Yıldız eski AKP Enerji Bakanı ve halen milletvekili hastamdır. Muhammed Sıraç Yıldızoğlu Menzil cemaatinin önde gelen şeyhlerinden birinin damadıdır ve hastamdır. Necati Toprak Saadet Partisinin ve Avrupa Milli Görüş Teşkilatının başkanlığını yapmış bir adamdır ve hastamdır.

Şimdi o zaman önümüzdeki birkaç yıl sonraki perspektif, İsmailağa terörist ilan edilirse ben yine güme gittim. Niye vay sen efendim İsmailağa cemaatinden bunca adamla görüşmüşsün ya da AKP şartlar değişti atıyorum ben şimdi Mehmet Müezzinoğlu’yla, Mehmet Emin Akbaşoğlu’yla, Taner Yıldız’la görüştüm diye terörist miyim?

Yani Necati Toprak Saadet Partisinde herkesin itibar ettiği yaşlıca bir adamcağız. Saadet Partisinin parti başkanı geçenlerde pasaport alamadığını, niye TC’sinin karşısına terörist şerhi konulduğunu söyledi, sonradan kaldırıldı, dedi. Bu memlekette terörist ilan edilmek bu kadar kolaysa, yarın Necati Toprak’ta terörist ilan edilirse ömrü vefa ederse ben yine Necati Toprak’la görüştüm diye yine huzurunuzda olacağım.

Böyle bir bakışla, birileri demiş ki arkadaş biz bu adamdan intikam almamız lazım, neden çünkü bu adam Ergenekon, Balyoz sürecinde davalarda istediğimiz kararları vermedi, bizim adamlarımızı tahliye etmedi. Peki biz bu adamı o zaman ne yapalım, biz bu adamı terörist yapalım.”

“HASTANE BAHÇESİNDE ARICILIK YAPIYORUM DİYE SORUŞTURMA GEÇİRDİM”

Kardiyoloji profesörü Osman Karakaya, görev yaptığı dönemde Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesinin bahçesinde tamamen hobi olarak arıcılık yapıyordu. Küçük, kapalı, kimseyi rahatsız etmeyecek bir köşe vardı, yeşilliği, bağı bahçeyi sevdiği için orayı değerlendirmek istemişti. Ergenekon davalarında verdiği raporlar nedeniyle bulabildikleri tek ‘açık’ buydu. Hobisi nedeniyle hastaneye ve kendisine soruşturma açıldı. Karakaya’nın, ifade verdiği müfettiş ile arasında geçen konuşma ibretlik:

“Terörist yapamadıkları dönemde ne yaptılar? Niye Kosova’ya kaçtım biliyor musunuz, kaçtım kelimesini tırnak içinde kullanıyorum çıktım… 6-7 yıl hastanenin bahçesi çok büyüktür ve yemyeşil bir arazidir. Tabiatı seviyorum, otu, böceği seviyorum. 6-7 yıl boyunca arıcılık yaptım hastane bahçesinde, bir köşede, izole bir alanı kapatmışlardı orayı, el değmeyecek bir yer, arıcılık yapıyordum. İnanın ben 6-7 yılın sonunda arıcılık yapıyorum diye soruşturma geçirdim. Niye hiçbir şey bulamadılar, yok çünkü. Tonla ihale yapmışım, tonla malzeme almışım, binlerce hasta bakmışım, onlarca asistana bakmışım, affedersiniz hemşiresi, doktoru taciz yok, tecavüz yok, hasta istismarı yok, yok yok yok.

Müfettiş çıktı karşıma dedi ki sen arıcılık yapıyormuşsun, yapıyorum dedim. Müfettiş dedi ki başhekim senin yapmadığını söylüyor dedi. O dedim delikanlılık yapmış, kendince beni savunmuş ama yapıyorum dedim. Nerede yapıyorsun dedi, bahçede falanca yerde. Kimseye zararı yok mu, dedim ki kapalı bir köşedir. Sonra dedi ki peki balları ne yapıyorsun, bal arabamda vardı, hazır hasat dönemiydi, sekreterimden rica ettim, dedim ki getir kardeşim. Getirdi, küçük 250 cc’lik kavanozlarda herkese dağıtıyorum bütün hastaneye. Yani emeği, masrafı hiç önemli değil o bir hobi. Siz beni ancak bunları satıyor olmakla, bir memur olduğum için gelir getirici ek bir faaliyet yürütüyor olmakla suçlayabilirsiniz. Suçlayamadı. Nihayet şunu anlatmaya çalışıyorum ben Kosova’ya ve yurt dışına bu kadar ahlaksızlıkla uğraşmak zorunda kaldığım için çıktım. Ben huzuru kaçınca çalışabilecek bir adam değilim.”

Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki görevinden 30 Mayıs 2016’da istifa eden Osman Karakaya, iki ay sonra ailesiyle Kosova’ya yerleşmişti. Orada da baskı başladı. Çalıştığı Amerikan Hastanesi’nin CEO’su, Türk Büyükelçiliği, konsolosluk tarafından sıkıştırılınca iş sözleşmesi feshedildi.

AYNI SAVCININ BİR YIL ARAYLA VERDİĞİ İKİ AYRI KARAR

Kardiyolog Karakaya’nın ailesi de onun yaşadığı süreçten etkilendi. Cerrah kardeşi işinden oldu. Kendisi, 1 Eylül 2016’da çıkarılan 672 sayılı KHK ile ihraç olmadığı halde iddianamesine öyle yazıldı. Terörist ilan edilebilmek için hakkında 36 ayrı başlık açıldı. Ama hiçbiri herhangi bir delile dayandırılamadı. 17-25 Aralık sürecinden sonra kaçtığı, yurt dışı faaliyetlerde örgüt yöneticisi olarak faaliyetlerde bulunduğu iddia edildi. Fethullah Gülen’den plaket aldığı iddia edildi. Tutuklandıktan sonra Gülen ve kapatılan Zaman Gazetesi eski Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı’nın kişisel kanallarında yorum yapması delil olarak aleyhinde kullanıldı.

29 Mart 2018’de tutuklanması emrini veren savcı Adem Akıncı, 1 yıl sonra ‘hakkında yurt dışında herhangi bir faaliyet yaptığına dair delil bulunamadı’ dedi. Aynı savcı, aynı kişi hakkında 1 yıl arayla iki ayrı farklı karar vererek tarihe geçmeyi başardı. Osman Karakaya, kopyala-yapıştır mantığıyla hazırlanan iddianamesindeki tüm iddialara savunmasında cevap veriyor.

SAVUNMANIN ORİJİNAL METNİ

Kosova’dan kaçırılan Prof. Karakaya OdaTV ve Haberal’ın propagandasını savunmasında böyle çökertti

medyabold
Devamını Oku »

İstanbul’da yoğun bakımlar dolmak üzere iddiası!

Salgının adeta merkez üssü haline gelen İstanbul’da yoğun bakım ünitelerinin büyük oranda dolduğu iddia ediliyor. Öyle ki bazı yerlerde ameliyathaneleri yoğun bakıma göre hazırlama çalışmaları yürütülüyor.

BOLD – Koronavirüs (Kovid-19) salgını sebebiyle yoğun bakım ünitelerinde aşırı yoğunluk yaşanıyor. İstanbul’da doluluk oranının yüksek seyrettiği, bazı yerlerde ameliyathanelerin yoğun bakım için hazırlandığı ani bir artışta buraların kullanılabileceği aktarıldı.

VAKALARIN EN ÇOK GÖRÜLDÜĞÜ 5 İLDE SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI OLABİLİR

Cumhuriyet’ten Sibel Bahçetepe’nin haberine göre uzmanlar, Bu işten kurtulmak istiyorsak öncelikle birbirimize hastalığı bulaştıracak her türlü şartı ortadan kaldırmamız gerek. Vakaların en çok görüldüğü beş ilde sokağa çıkma yasağı olabilir” görüşünü dillendirdi.

Türkiye’de yetişkinler için 24 bini aşkın yoğun bakım yatağı bulunuyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın beyanına göre bunların yüzde 63’i dolu. Fakat vaka artış hızıyla tedavi gören hasta sayısındaki yükseliş ‘yetersizlik’ endişesine yol açıyor.

PİK NOKTASININ NEREYE VARACAĞI BELLİ DEĞİL

Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı Prof. Dr. İsmail Cinel, “Belki tüm Türkiye’de değil ama en çok vaka görülen beş ilde sokağa çıkma yasağı olabilir. Olası büyük dalgaya hazırlık var; yeni yoğun bakım yatakları devreye sokuluyor, yeni hastanelerin kısım kısım açılması planlanıyor. Ne var ki pik noktasının nereye varacağı belli değil, Fransa’da bir günde bin 400 kişi öldü.”

PENDİK ARAŞTIRMADA 24 AMELİYATHANEDEN 14’Ü AYRILDI

Cinel, Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 24 ameliyathanenin 14’ünün vaka artışı halinde yoğun bakım olarak kullanılmak üzere ayrıldığı bilgisini verdi.

Yoğun bakımın yatakla solunum cihazından ibaret olmadığını belirtip “Yoğun bakım ekip işidir. Yalnız ekip sağlığını korumak, yatak sayısını artırmak çözüm olmayabilir. İllerde yoğun bakım ekipleri kurulmalı. Korona harici yoğun bakım hastaları özel hastanelere tahliye edilebilir” dedi.

HASTA YOĞUNLUĞU ARTARSA BİZİM SAĞLIK SİSTEMİ DE ÇÖKER

Ankara Üniversitesi Yoğun Bakım Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmettin Ünal ise İstanbul’da yoğun bakımların büyük oranda dolu olduğu yönünde bilgiler geldiğini kaydetti.

“Türkiye’deki temel sorun şeffaf olunmaması. İstanbul için genel kanaat şu: İşler çok iyi gitmiyor, birtakım şehirler nispeten daha iyi. Yoğun hasta gelirse tüm sağlık sistemlerinde olduğu gibi bizim de sistemimizin çökmekten başka çaresi olamaz. Çözüm yoğun bakıma hasta yollamamaktan geçiyor. İzole halde yaşar hale geçmemiz gerek” diye konuştu.

Eczanelerden ücretsiz maske dağıtımı bugün başlıyor

medyabold
Devamını Oku »

Eczanelerden ücretsiz maske dağıtımı bugün başlıyor

İstanbul Eczacılar Odası Başkanı Sarıalioğlu ücretsiz maskelerin Ankara’daki dağıtım kanallarına bugün itibariyle Sağlık Bakanlığı tarafından ulaştırılacağını ve ardından da vatandaşa dağıtılmaya başlanacağını söyledi. Sarıalioğlu ilk etapta 2.5 milyon maske dağıtılacağını kaydetti.

BOLD – İstanbul Eczacılar Odası Başkanı Zafer Cenap Sarıalioğlu, ücretsiz maskelerin Ankara’daki dağıtım kanallarına bugün itibariyle Sağlık Bakanlığı tarafından ulaştırılacağını ve ardından da vatandaşa dağıtılmaya başlanacağını söyledi.

MASKE İÇİN CEP TELEFONLARINA KOD GÖNDERİLECEK

İstanbul Eczacılar Odası Başkanı Zafer Cenap Sarıalioğlu, ücretsiz maske dağıtımı ile ilgili Habertürk’ten Esra Boğazlıyan’a yaptığı açıklamada “Depolara sevkiyat tamamlanır tamamlanmaz 2.5 milyon maske dağıtılacak. Bu üç depoya sevkiyat tamamlandıktan sonra Sağlık Bakanlığı 20-65 yaş arası vatandaşın telefonlarına bir kod numarası gönderecek. Vatandaşlar da bu kod ve TC kimlik numaralarıyla herhangi bir eczaneden ücretsiz maskelerini alabilecek. Bugünden itibaren eczanelerden vatandaşa ücretsiz maske dağıtımı başlayacak. 10 gün için kişi başı 5 maske. Bu maskeler günlük, normal cerrahi maskeler” dedi.

KORONAVİRÜS TESTİ HASTANELERDE YAPILMALI

Koronavirüs testlerinin eczanelerden temin edilip edilemeyeceğine ilişkin Sarıalioğlu, “Testlerin eczanelerde yapılması ya da kişilerin testleri temin ederek kendi kendine yapması doğru yöntem değil. Tüm bilgiler devlet tarafından toplanmalı. En önemlisi test sonucundaki pozitif devletle paylaşılması ve vakanın etrafının izole edilmesi. Bu nedenle koronavirüs testinin mutlaka hastanede, Sağlık Bakanlığı denetiminde yapılması gerekli. Eczanede ya da başka bir yerde test olmaz” dedi.

20 ECZANEDE KORONAVİRÜS TESPİT EDİLDİ

Eczacıların koronavirüs risk grubunda olduğunu belirten Sarıalioğlu, İstanbul’da 20 eczaneye virüs girdiğini ve 7-8 eczacının koronavirüs testinin pozitif çıktığını söyledi. Sarıalioğlu, “Eczaneden İçeri giren kişinin pozitif mi negatif mi olduğunu bilme şansımız yok. Şu ana kadar bize ulaşan bilgilere göre İstanbul’da 20 eczaneye virüs girdi. 7-8 meslektaşımız pozitif. Tabii eczane çalışanlarından da vakalar var. Bir arkadaşımız yoğun bakımda. 5200 eczaneye tulum, siperlik gönderdik. Toplamda 20 bin tulum ve siperlik gönderdik” dedi.

İnfaz düzenlemesinin ilk 10 maddesi geçti

medyabold
Devamını Oku »

Komedyene Mevlana ve Atatürk’e hakaret gerekçesiyle yakalama kararı

Stand-up gösterisinde Mevlana, Şems-i Tebrizi, Atatürk, Konya ve Konyalılar için aşağılayıcı ifadeler kullandığı ileri sürülen Emre G. hakkında yakalama kararı çıkarıldığı bildirildi.

BOLD – Konya Cumhuriyet Başsavcılığı, sosyal medyada paylaşılan stand-up videosunda Mevlana, Şems-i Tebrizi, Atatürk, Konya ve Konyalılara dair aşağılayıcı sözler sarf ettiği iddia edilen Emre G. hakkında yakalama kararı çıkartıldığını açıkladı.

KİŞİNİN HATIRASINA HAKARET SUÇU KAPSAMINDA ELE ALINDI

Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“Sosyal medya paylaşım sitelerinde yayınlanan Mevlana, Şems Tebriz-i ile Konya’mızı ve Konyalı vatandaşlarımızı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü aşağılayıcı konuşma gerçekleştirilmesi ile ilgili, Cumhuriyet Başsavcılığımızın talimatı ile şüpheli Emre G. hakkında Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkındaki yasaya muhalefetten, ‘kişinin hatırasına hakaret suçu ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçu’ maddeleri gereğince soruşturma başlatılmış olup, şüpheli hakkında yakalama ve gözaltı talimatı ile soruşturma titizlikle yürütülmektedir.”

Daha önce “PTT ile olmaz” diyen Prof. Dr. Gaye Usluer: Gereksiz tatava yaptınız

medyabold
Devamını Oku »

Kararları şeffaf şekilde açıklanmayan Bilim Kurulu tekrar toplanıyor

Kararlarının doğrudan halka açıklanmaması nedeniyle tartışma konusu olan Koronavirüs Bilim Kurulu, koronavirüs ile mücadelede son durumu görüşmek için video konferans yöntemiyle saat 16.00’da buluşacak.

BOLD – Türkiye’de salgın nedeniyle ölenlerin sayısı 908’e yükselirken Koronavirüs Bilim Kurulu bugün saat 16.00’da video konferans yöntemiyle toplanacak. Toplantıda son gelişmeler, alınan önlemlerin değerlendirilecek. Kurul toplantısının ardından Sağlık Bakanı Fahrettin Koca saat 19.00’da basın açıklaması yapacak.

Türkiye’de ilk koronavirüs vakasının ortaya çıkmasının ardından tam 31 gün geçti. İtidarın açıkladığı rakamlar şöyle:

  • 11 Mart’tan bu yana ölü sayısı 908’e çıktı.
  • Toplam 276 bin 338 test yapıldı.
  • Vaka sayısı 42 bin 282 oldu.
  • Yoğun bakımdaki hasta sayısı 1552.
  • Entübe hasta sayısı 1017.
  • İyileşen vaka sayısı ise 2 bin 142 oldu.
medyabold
Devamını Oku »

Sahra hastanesi tepkisi: Gün rant günü değil, ölümcül hatadan dönün!

CHP’li Aykut Erdoğdu, Atatürk Havalimanı’nda yapımına başlanan sahra hastanesi için “Hazır bina dururken neden araziye hastane yapılıyor” sorusunu sordu. “Gün rant hesap edilecek gün değil. Gelin çok geç olmadan bu ölümcül hatadan dönün” dedi.

BOLD – AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’da Atatürk Havalimanı ve Sancaktepe’de olmak üzere bin yataklı iki hastane inşa edileceğini açıkladı. Erdoğan’ın yeni hastane inşaatını duyurmasının adından Atatürk Havalimanı’nın yanında bulunan Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü’ne ait arazide çalışmalar başladı.

CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu dün sosyal medya hesabından paylaştığı tweetlerle inşaata tepki gösterdi. Erdoğdu, “Bu yanlış bir tercih. Bu hatadan hemen dönülmesi gerekir. Birkaç hafta içinde vaka sayısı pik yapacak. Yani yeni hastane yetişmeyecek. Çok pişman olursunuz” dedi.

İşte Erdoğdu’nun paylaşımları;

İNANIN İÇİM SIZLIYOR

“Atatürk Havalimanı’nı hızla sahra hastanesine çevirmek varken olabilecek en yanlış yere yeni hastane yapmak cinayettir… Yazık kurtarabileceğimiz binlerce insan hastane koridorlarında oksijen alamadığı için boğularak can verecek.

Bu ihtimali düşündükçe içim sızlıyor. Umarım yanılırım. Bu yanlış bir tercih. Bu hatadan hemen dönülmesi gerekir. Birkaç hafta içinde vaka sayısı pik yapacak.

DEVASA BİR TESİS VARKEN…

Yani yeni hastane yetişmeyecek. Atatürk Havalimanı’nın terminal binalarının elektrik, doğal gaz, su alt yapısı var. Morg olarak kullanılabilecek soğuk hava depoları var. Seyyar hastaneye ulaşım sağlayacak metro bağlantısı, 10 bin araçlık otopark var.

Elimizde hızla seyyar hastaneye çevirebileceğimiz terk edilmiş devasa bir tesis varken bu tesisi yok sayıp hemen yanına sıfırdan hastane yapılmasını anlayamıyorum. Hükumeti uyarıyorum… Gün rant hesap edilecek gün değil… Çok pişman olursunuz… Gelin çok geç olmadan bu ölümcül hatadan dönün.”

Mustafa Yeneroğlu: Haksız yere terör suçundan alınanlar ikinci kez cezalandırılıyor!

medyabold
Devamını Oku »

Gezi davasındaki beraat kararlarının bozulması istendi

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Edip Şahiner, Gezi davasında 9 sanık için verilen beraat kararının bozulmasını istedi. İstinaf mahkemesine başvuran savcı, aralarında Osman Kavala’nın da olduğu 9 sanığa tutuklama istedi.

BOLD – İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, 18 Şubat 2020’de sanıklar Osman Kavala, Ayşe Mücella Yapıcı, Yiğit Aksakoğlu, Ali Hakan Altınay, Çiğdem Mater Utku, Tayfun Kahraman, Şerafettin Can Atalay, Yiğit Ali Ekmekçi ve Mine Özerden hakkında beraat kararı vermişti.

Beraat kararına İstanbul Cumhuriyet Savcısı Edip Şahiner, itiraz ederek istinaf mahkemesine taşıdı. 90 sayfalık istinaf başvurusunda, mahkemenin kararının usul ve yasaya aykırı olduğu belirtildi.

USULE AYKIRI İDDİASI

İstanbul 30.Ağır Ceza Mahkemesinin “İddianameye konu tapelerin yasak delil mahiyetinde bulundukları kabul edilmiştir” şeklindeki değerlendirmesine karşı çıkan savcı, “Geçerli ve hukuka uygun bir şekilde elde edilen delillerin kovuşturma aşamasında suç vasfının değişmesi nedeniyle geçersiz olarak değerlendirilmesi kabul edilemez” değerlendirmesi yaptı. Sanıkların da dinleme ve fiziki takip tutanaklarına yönelik inkarda bulunmadıkları ve savunmaları doğrultusunda ikrar deliline dönüştüğü anlatılarak mahkemenin delilleri yargılama dışı bırakmasının “Usul, yasa ve dosya muhteviyatına aykırılık teşkil ettiği” ifade edildi.

Ayrıca bazı sanıkların Dolmabahçe’deki Başbakanlık ofisine saldırıda bulunmaları ve yine sokak eylemlerinde bulunmalarına ilişkin İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde beraat kararı verilmesinin mahkemece emsal gerekçe olarak sunulamayacağı, sanık ve eylemlerin farklı olduğu, ayrıca beraat kararını halen kesinleşmediği ve temyiz aşamasında olduğuna dikkat çekildi.

BERAAT KARARININ KALDIRILMASI TALEP EDİLDİ

Yargılama sürecinde müşteki ve mağdurların dinlenilmeden hüküm verilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilen başvuruda, sanık Osman Kavala hakkında yargılamanın başladığı tarihten itibaren gelen süreçte tutukluluğunun devamı yönünde karar veren mahkemenin gerekçeli kararında, tutukluluk gerekçesi yaptığı ve tüm tensip, 5 farklı ara karar ve 6 farklı celsede hukuka uygun kabul ettiği tape kayıtları ve teknik fiziki takip tutanaklarını hüküm aşamasında hukuka aykırı olduğunu belirterek, beraat kararı vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğu vurgulandı. Başvuruda, 30. Ağır Ceza Mahkemesinin tüm sanıklar hakkındaki beraat kararının kaldırılarak mahkumiyetlerine karar verilmesi ve sanık Osman Kavala’nın da tutuklanması talep edildi.

Tutuklu Merve Aydoğan: “Koğuşumuzdaki herkeste korona belirtisi var hastaneye sevk edilmiyoruz”

medyabold
Devamını Oku »