4 Mayıs 2019 Cumartesi
Hatalı gol yiyen Harun Tekin: Bugün en çok ben sevindim
Spor Toto Süper Lig’in 31. haftasında oynanılan ve Fenerbahçe’nin 3-1’lik galibiyetiyle sonuçlanan Kasımpaşa – Fenerbahçe karşılaşması sonrasında Harun Tekin, açıklamalarda bulundu.
30 yaşındaki tecrübeli eldiven, maçın başında yediği hatalı gole atıfta bulunarak, “Bugün herhalde en çok sevinenlerden biri benim. Hata her zaman olur ama böyle kötü bir zamanda olması benim için de kötü oldu. Camiadan ve taraftarlarımızdan özür diliyorum. Devre arasında da arkadaşlarım destek oldu. Kazandığımız için mutluyum.” dedi.
BİZİM KADERİMİZ BU, ÖZÜR DİLERİM
Harun, konuşmasının devamında yaşadıklarının kalecilerin kaderi olduğunu dile getirirken bunun için taraftardan özür diledi ve, “Bizim kaderimiz bu. Forvet oyuncusu topu kaybetse, en fazla atak olur. Ama bizde böyle. Camia olarak kötü bir zamandan geçiyoruz ve böyle bir şey olduğu için özür diliyorum, bana destek olan arkadaşlarıma da teşekkür ediyorum.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
medyaboldErsun Yanal Fenerbahçe’nin teşhisini koydu: Skoru bulmak en büyük dert
Fenerbahçe Teknik Direktörü Ersun Yanal, Kasımpaşa maçı sonrası açıklamalarda bulundu. Yanal sözlerine şehit olan askerlerle başlayarak “Dört şehidimiz var. Vatan için canını veren kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum, ailelelerine başsağlığı diliyorum.” dedi.
SKORU BULMAK EN BÜYÜK DERT
Sonrasında Kasımpaşa galibiyetini değerlendiren Ersun Yanal, “Bugün kazandık, iyi bir oyun vardı. Zaman zaman stresten üstünlüğümüzü kaybettik. Ancak oyunun belirli bir bölümünde üstünlüğümüzü kabul ettirdik. Skoru bulmak en büyük dert. Biz bu sene bunu çok sık yaşadık.” ifadelerini kullandı.
HİÇBİRİMİZİN MUTLU OLMADIĞI BİR SEZON
Tecrübeli çalıştırıcı “Taraftarlar seneye şampiyon olmak istediklerine yönelik tezahüratlar yaptı, neler söyleyeceksiniz ?” şeklindeki soruya da şu şekilde cevap verdi: “Bu sene Fenerbahçe, kendi istatistiklerini de değiştirdi. Hiçbirimizin mutlu olmadığı, memnun olmadığı, hepimizin düşünmesi gereken bir sezon. Bundan sonraki süreçte şapkamızı önümüze koyarak yapabileceklerimizi düşünmeli ve önümüzdeki sezonun hazırlıklarına başlamalıyız. Üç maçımız var ve bu üç maçı kazanmak zorundayız.”
GELECEK SEZONUN İÇİN ÜÇ MAÇIN BİTMESİNİ BEKLİYORUZ
“Mathie Valbuena gelecek sezon takımda kalacak mı?” sorusuna ise Ersun Yanal, “Önümüzdeki sezonu konuşmak için üç maçın bitmesini bekleyeceğiz. Üç maç bittikten sonra kararlarımızı sizinle paylaşacağız.
Taraftarlara bu seneki sabırlarından dolayı teşekkür ederim. Kalan üç maçı kazanarak onları mutlu ederek sezonu kapatmak istiyoruz.” şeklinde cevap verdi.
BİZ KENDİ SÜRECİMİZLE MEŞGULÜZ
Galatasaray – Beşiktaş derbisi hakkında da görüşü istenen Ersun Yanal “Türkiye Ligi’nde bu derbiler çok yaşandı. Biz kendi sürecimizle çok ciddi şekilde meşguluz. Ligin diğer maçları ve sonuçları bizim dışımızda gelişiyor.
Biz 3 maçı da kazanıp, kazanmış bir takım olarak sezonu bitirip, önümüzdeki sezonun hazırlığını yapmak hedefim” diyerek sözlerini tamamladı.
medyaboldDüşen kulübün otobüsü oyuncuları bırakıp gitti
Erbaa İlçe Stadyumu’nda oynanan ve Erbaaspor’un 1-0 galibiyetiyle sona eren karşılaşma sonrası Gebzespor, Bölgesel Amatör Lig’e düştü. Maç sonrası taraftarlar ve futbolcular büyük üzüntü yaşadı. Küme düşen Gebzespor’un takım otobüsü karşılaşma sonrası futbolcular soyunma odasındayken futbolcuları stadyumdan almadan ayrıldı.
BURAYA BIRAKTIK, NE YAPARSANIZ YAPIN!
Otobüs hareket etmeden önce Gebzesporlu bir görevliye “Futbolcuları almadan mı gidiyorsunuz?” diye soran Erbaa İlçe Emniyet Müdürü Erol Alkan’a görevli, “Buraya bıraktık müdürüm, ne yaparsanız yapın!” diye cevap verdi.
Daha sonra otobüs, futbolcuları almadan ilçeden ayrıldı. Futbolcular, otobüsün ayrılmasının ardından yaklaşık 3 saat stadyumdaki soyunma odasında bekledi. Daha sonra polisin ve kulüp yöneticilerinin devreye girmesiyle futbolcular ayarlanan midibüse bindi. Ancak midibüs sürücüsü yolda olası bir saldırı gerçekleşebileceği gerekçesiyle futbolcuları almadı. Daha sonra 17 futbolcu ayarlanan 20 kişilik bir minibüse binip Erbaa’dan ayrıldı.
kronos
Fenerbahçe, filede 7 yıl sonra şampiyon
17 Mart’ta Malatya’da oynanan AXA Sigorta Erkekler Kupa Voley final maçında Galatasaray’ı 3-2 yenerek kupanın sahibi olan Fenerbahçe, Voleybol Efeler Ligi’nde de şampiyonluğun en büyük favorisi olduğunu göstermişti. Voleybol Efeler Ligi play-off final serisinin beşinci ve son maçında Arkas Spor’u 3-0 yenen Fenerbahçe, seride 3-2’lik üstünlük kurarak 2018-19 sezonunun şampiyonu oldu. Fenerbahçe Erkek Voleybol Takımı, 7 yıl aranın ardından mutlu sona ulaşarak tarihinde 5. kez lig şampiyonu oldu ve sezonu çifte kupayla noktaladı.
Toplam 3 galibiyete ulaşacak ekibin şampiyon olacağı seride İstanbul’daki ilk 2 maçı kazanan Fenerbahçe, daha sonra İzmir’de oynadığı 2 maçı kaybetmesine rağmen serinin son maçında Arkas Spor’u yenmeyi başardı.
FENERBAHÇE, NORMAL SEZONU 5. TAMAMLAMIŞTI
Atatürk Voleybol Salonu Vestel Venus Spor Kompleksi’nde oynanan 5. maçın setleri 14-25, 22-25 ve 19-25 sonuçlandı. 2018-19 Voleybol Sezonu Efeler Ligi’ni şampiyon olarak tamamlayan Fenerbahçe’ye madalyalarını Türkiye Voleybol Federasyonu (TVF) Başkan Vekili Alper Sedat Aslandaş, TVF Liglerden Sorumlu Asbaşkanı Ahmet Göksu, şampiyonluk kupasını ise TVF Başkanı Mehmet Akif Üstündağ takdim etti.
Ligi ikinci sırada tamamlayan Arkas Spor’a madalyalarını TVF Milli Takımlardan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Kurtaran Mumcu ve İzmir Voleybol İl Temsilcisi Hakan Gürsu; ikincilik şiltini İzmir Gençlik Spor İl Müdürü Nüammer Uslu takdim etti.
Efeler Ligi’nde normal sezonu 5. sırada tamamlayan Fenerbahçe, çeyrek finalde Maliye Piyango’yu, yarı finalde ise son şampiyon Halkbank’ı saf dışı bırakmıştı.
ARKAS SPOR – FENERBAHÇE: 0-3
SALON: İzmir Atatürk Voleybol Salonu Vestel Venus Spor Kompleksi
HAKEMLER: Erdal Akıncı, Ebru Ayata
ARKAS SPOR: Radke, Taht, Mustafa, Yiğit, Adis, Hasan, Burak (L) (Bravo, Muhammet)
FENERBAHÇE: Ulaş, Ter Maat, Klinkenberg, Emre, Hidalgo, Oğuzhan, Ahmet (L) (İzzet)
SETLER: 14-25, 22-25, 19-25
SÜRE: 79 dakika (25′, 29′, 25′)
kronosTurkey puts diplomas obtained from Northern Cyprus universities on ice
The Turkish Higher Education Council (YOK) has suspended diplomas of thousands of graduates that are or are currently studying at universities in the Turkish Republic of Northern Cyprus (TRNC) to which they came from Turkish universities through lateral transfer, independent online news outlet Gazete Duvar reported on Friday.
The YOK’s move which came without notification and will have an effect retrospectively drew rebuff by graduates and current students who are expected to be around 100000 in total.
Among those, there are reportedly many actively working people in Turkey as architects, lawyers, doctors, judges and in many other fields who cannot see their diplomas on the YOK’s online system (YOKSIS).
According to a source from the YOK, they have been working on drafting the decision which would be published as soon as possible, Gazete Duvar reported.
The source said the graduates from TRNC universities will have to get equivalency certificates which certify the education that has been taken under the authority are equivalent to the education in Turkey.
One cannot enroll in a university in Turkey without the certificate of equivalence.
Some lawyers claimed that YOK’s new decision cannot be effective retrospectively, otherwise would be unlawful, adding that YOK can only initiate procedures for recognition of qualifications of foreign higher education diplomas and degrees
METU students emerge victorious against the university rectorate over Spring Fest
The post Turkey puts diplomas obtained from Northern Cyprus universities on ice appeared first on IPA NEWS.
from IPA NEWS https://ipa.news/2019/05/04/turkey-puts-diplomas-obtained-from-northern-cyprus-universities-on-ice/
Fener, aylar sonra deplasmanda galip
Tarihinin en kötü sezonlarından birini geçiren ve küme düşme korkusunu az da olsa hisseden Fenerbahçe, Süper Lig’in 31. haftasında Kasımpaşa’yı 3-1 yenerek rahat bir nefes aldı. Karşılaşmadaki 4 gol de Fenerbahçeli oyunculardan geldi. Neustadter’in geri pasında topu ayağının altından kaçıran kaleci Harun Tekin, Sarı-Lacivertli ekibin daha maçın başında geriye düşmesine sebep oldu. Eljif ile beraberliği sağlayan Fenerbahçe, Valbuena ve Soldado’nun iki dakika içinde attığı gollerle 3 puana uzanarak 7,5 ay sonra deplasmanda galibiyet sevinci yaşadı. Sarı-Lacivertliler, galibiyet coşkusunu en son 16 Eylül 2018’de Konyaspor’u deplasmanda Eljif Elmas’ın golüyle 1-0 yenerek yaşamıştı.
YANAL’DAN İLK 11’DE 4 DEĞİŞİKLİK
Fenerbahçe Teknik Direktörü Ersun Yanal, Kasımpaşa karşısında ilk 11’de 4 değişiklik yaptı. Kart cezalıları Sadık Çiftpınar ve Martin Skrtel kadroda yer almazken; Andre Ayew ile Miha Zajc yedekler arasında oturdu. Bu isimlerin yerine Yanal; Neustadter, Serdar Aziz, Valbuena ile Eljif Elmas’ı ilk 11’de oynattı.
ON BİRİNCİ MAÇTA DA 1-0 GERİYE DÜŞTÜ
Maç, Fenerbahçe kontrolünde başlarken; sürpriz bir şekilde ev sahibi öne geçti. 13. dakikada Neustadter’in geri pasında kaleci Harun Tekin topu ayağının altından kaçırdı ve Kasımpaşa 1-0 öne geçti. Sarı-Lacivertliler, böylece son 11 maçta 1-0 geriye düşmüş oldu.
ÜÇ KEZ VAR’A BAŞVURULDU, MAÇA 9 DAKİKA EKLENDİ
Fenerbahçe, bu golün şokunu çabuk atlattı. 20. dakikada Valbuena’nın ortasında Eljif kafayla topu ağlara gönderdi. Hakem önce ofsayt verdi ama VAR’ın uyarısı ve sonrasındaki gol kararıyla skora denge geldi. Eljif, böylece son 3 maçta 2. golüne imza attı. İlk yarının son anlarında Sarı-Lacivertliler, Isla ile bir gol daha buldu ancak Halis Özkahya, VAR’ın uyarısıyla gol öncesinde Soldado’nun ofsaytta olduğu gerekçesiyle golü iptal etti.
İkinci yarıda oyun kontrolü yine Fenerbahçe’deydi. Sarı-Lacvertliler, 72. dakikada Veysel’in faulü sonrasında Valbuena’nın frikikten attığı golle ilk kez öne geçti. Fransız yıldız böylece son 2 maçta 2 gol 1 asiste ulaşmış oldu. Bu golden hemen sonra Fenerbahçe bir pozisyon yakaladı. Mehmet Topal’ın şutu kaleciden sekti, Mehmet Ekici içeri çevirdi, tamamlayan Soldado oldu. Hakem Halis Özkahya önce ofsayt dedi ama VAR’ın uyarısıyla golü verdi ve skor 3-1 oldu.
Normal süreye 9 dakika ilave edilen maçı 3-1 kazanan Fenerbahçe, bu sezon deplasmanda 2. kez 3 puan alırken; puanını 37’ye çıkarıp son haftalara daha rahat girdi. Kasımpaşa ise 38 puanda kaldı.
KASIMPAŞA – FENERBAHÇE: 1-3
STAT: Recep Tayyip Erdoğan
HAKEM: Halis Özkahya
KASIMPAŞA: Scuffet, Sadiku, Josue Sa, Veigneau, Popov, Pavelka, Tarkan, Khalili, Koita, Trezeguet, Perica
TEKNİK DİREKTÖR: Mustafa Denizli
FENERBAHÇE: Harun, Isla, Neustadter, Serdar, Hasan Ali, Mehmet Topal, Jailson, Dirar, Eljif, Valbuena, Soldado.
TEKNİK DİREKTÖR: Ersun Yanal
kronosFenerbahçe deplasmanda kazanmayı hatırladı
Süper Lig’in 31’inci haftasında düşme hattından uzaklaşmaya çalışan Fenerbahçe, Kasımpaşa’ya konuk oldu. Sarı-Lacivertli takım mücadeleyi 3-1 kazanarak düşme hattından biraz daha uzaklaştı.
Fenerbahçe’nin gollerini Eljif Elmas, Valbuena ve Soldado kaydetti. Kasımpaşa’nın golünü Fenerbahçe kendi kalesine attı.
Fenerbahçe, 12 maç sonra deplasmanda galip geldi. Sarı lacivertliler, 16. deplasman maçında 2. galibiyetini elde ederken yaklaşık 7.5 aylık hasret son buldu. Kanarya bu galibiyetle puanın 37’ye çıkartırken Kasımpaşa 38 puanda kaldı.
MAÇ KARŞILIKLI ATAKLARLA BAŞLADI
Mücadeleye iki tarafta hızlı başladı. Fenerbahçe Dirar’ın şutu ile gole yaklaşan taraf oldu. Hemen ardından Kasımpaşa adına Pericia’nun kafa vuruşu az farkla auta çıktı. Kasımpaşa’da Fenerbahçe’de üç puan için açık oyunu tercih edince top iki kale arasında çok hızlı bir şekilde gidip geldi. Valbuena’nın şutu, Isla’nın dokunuşu tribünleri heyecanlandırdı.
SOLDADO’NUN VURUŞU DİREKTEN DÖNDÜ
Fenerbahçe’nin üst üste gelişen atakları, Kasımpaşa savunmasını da zora soktu. 9’uncu dakikada Sarı-Lacivertli takım çok önemli bir fırsatı kaçırdı. Dirar’ın savunma arkasına gönderdiği pası alan Soldado, kaleciden sıyrılarak topu kaleyi göndermek yerine direğe nişanladı. Kanarya öne geçme fırsatını kullanamadı.
HARUN’DAN BÜYÜK HATA
Fenerbahçe’nin gole yaklaştığı dakikalarda Harun Tekin şansız bir dakika yaşadı. Sarı-Lacivertli takımın kendi yarı alanında top çevirdiği bölümde, savunma topu Harun’a oynadı. Ancak topu uzaklaştırmak isteyen Sarı-Lacivertli kaleci ayağının altından topu kaçırınca, meşin yuvarlak filelerle buluştu. Kasımpaşa 13’te 1-0 öne geçti.
FENERBAHÇE BERABERLİĞİ ÇABUK BULDU
Fenerbahçe kalesinde gördüğü golün ardından beraberlik için yüklendi. 20’de Valbuena’nın yaptığı ortayı Eljif kafayla kaleye gönderdi. Ağlarla buluşan golde hakem ofsayt bayrağını kaldırdı. Ancak VAR incelemesinin ardından pozisyonun ofsyat olmadığı görülünce hakem Halis Özkahya orta noktayı göstererek skorun 1-1 olduğunu ilan etti.
FENERBEHÇE’NİN GOLÜ BU SEFER İPTAL
Fenerbahçe beraberliği bulduktan sonra galibiyet için özellikle Valbuena üzerinden daha atak bir şekilde oynamaya başladı. 43’te de bu amacına ulaştı. Hasan Ali’nin içeriye çıkardığı topta Soldado topunıskaladı. Arka direkte bulunan Isla ise tek vuruşla topu boş kaleye gönderdi.
Hakem golü verdikten sonra VAR incelemesi geldi. Yapılan detaylı incelemede topu ilk ıskalayan Soldado’nun ofsayt olduğu görüldü. Ve gol hakem Halis Özkahya tarafından iptal edildi. İlk yarıda 1-1 sona erdi.
İKİNCİ YARI TUTUK BAŞLADI
Karşılaşmanın ikinci yarısında iki takımda kopuk kopuk oynamaya başladı. Topu alan taraf direk karşı kaleye giderek gol aradı. 69’da Fenerbahçe hızlı bir şekilde topu öne taşıdı. Veysel Sarı ile Soldado’nun ceza sahası yayı üzerindeki itişmesi sonrası oyun durdu.
Hakem Özkahya, VAR’a giderek pozisyonu inceledi. Veysel’e sarı kart çıkartan Halis Özkahya Fenerbahçe lehine de faul verdi.
VALBUENA FRİKİĞİ AFFETMEDİ
Kazanılan serbest vuruşu 72’de Valbuena kullandı. Ceza yayının üstüne topu koyan Fransız oyuncu, kalabalık barajın arasından topu geçirerek skoru 2-1 yaptı. Bu golle Sarı-Lacivertli takım yeniden öne geçti.
SOLDADO BU SEFER OFSAYTA TAKILMADI
Hemen iki dakika sonrası ise Soldado bu sefer kendisi sahneye çıktı. Ceza sahası sol çizgisinde topla buluşan Mehmet Ekici, arka direkte bomboş durumda bulunan Soldado’yu gördü. Golcü oyuncuya sadece topa dokunmak kaldı. Ancak ofsayt kararı geldi. VAR incelemesinin ardından pozisyonun ofsayt olmadığı görülünce Sarı-Lacivertli takım skoru lehine 3-1 yaptı.
Kasımpaşa farkı düşürmek için baskı kurmaya çalıştı. 82’de Trezeguet yapılan ortayı sert bir şekilde kafayla kaleye gönderdi. Ancak top direkten geri geldi.
Mücadelede 9 dakikalık uzatma bölümü oynandı. İki takımda başka gol bulamayınca Fenerbahçe maçı 3-1 kazanmayı başardı.
medyaboldTurkish ministry launches probe into mayor over foreign aid cut
Turkey’s Ministry of the Interior has ordered an investigation against newly-appointed Bolu mayor following his written order for foreign aid cut targeting mostly Syrian refugees in the city, T24 news portal reported on Friday.
The probe came after Bolu Mayor Tanju Ozcan from the secular Republican People’s Party (CHP) instructed the Cultural and Social Affairs Directorate of the municipality to cut financial and in-kind aid to the foreign nationals living in the city.
The written order was Ozcan’s first move after receiving his official mandate to serve as the mayor of northwestern Bolu province after the March 31 local election.
Ozcan said in the order that foreign nationals living in Turkey are supported by the United States World Food Program, the Turkish Red Crescent and the Ministry of Family, Labour and Social Services under the name of social adaptation aid.
“Therefore, my request from the Cultural and Social Affairs Directorate of our municipality is not to supply financial and in-kind aid to any foreign nationals living in our city,” the mayor added.
Following the mayor’s move, the Ministry of the Interior ordered a probe to be launched against him.
Deputy Minister of Interior Affairs Ismail Catakli informed that some 40 non-governmental organizations filed criminal complaints regarding Ozcan’s order which is described as a racist and separatist move.
“We will do what is necessary as a result of this investigation,” Catakli further stated.
Speaking to T24 on the issue, Ozcan said: “They are free to launch a probe. Our attitude is clear, what we say is clear. I was elected [as Bolu Mayor] for saying these things. There’s nothing to be investigated in what I said.”
Turkey has been the main route for refugees to cross into Europe since the beginning of the Syrian civil war in 2011. The country currently harbors four million Syrian refugees.
Bolu municipality, which was run by the governing Justice and Development Party (AKP), was handed over to main opposition CHP’s Ozcan after the March 31 elections.
The ruling AKP faced serious setbacks in local elections and lost control of many major cities including Turkey’s business center Istanbul and capital Ankara.
The post Turkish ministry launches probe into mayor over foreign aid cut appeared first on IPA NEWS.
from IPA NEWS https://ipa.news/2019/05/04/turkish-ministry-launches-probe-into-mayor-over-foreign-aid-cut/
Rıdvan Dilmen VAR hakemine çıkıştı: Nasıl gördü?
Süper Lig’in 31. haftasında oynanan Kasımpaşa – Fenerbahçe karşılaşmasında VAR devreye girdi, gol iptal edildi.
Sarı-lacivertlilerde Hasan Ali Kaldırım’ın yerden pasında Roberto Soldado hareketlendi, topu Mauirico Isla arka direkte tamamladı ve top ağlara gitti.
Pozisyonun ardından maçın hakemi Halis Özkahya VAR ile iletişime geçti ve saha içerisindeki VAR ekranından pozisyonun tekrarını izledi. Bunun ardından Özkahya, Soldado’nun ofsaytta olduğunu tespit ederek golü iptal etti.
VAR HAKEMİ NASIL GÖRDÜ?
Devre arasında pozisyonu yorumlayan Rıdvan Dilmen, “40 yılın başında sol bek ortaladı, sağ bek attı ama iptal oldu. Hasan Ali’nin topu ayağından çıkardığı anı VAR Hakemi nasıl gördü? Başka bir açı mı var acaba onlarda? Soldado topa vuramadı ama kaleciyi bozuyor. Bununla ilgili bir şey diyemem, kural buysa tamam.
Ancak Hasan Ali’nin topu ayağından çıkardığı anı nasıl gördü? Topun ayaktan çıkma anı insan bir milimetrelik hata yapabilir. Dünyada kırmızı-mavi çizgi kullanana tek ülkeyiz. Dünyanın her yerinde tek çizgi.” dedi.
medyaboldHakkari’de 3 asker şehit oldu
Millî Savunma Bakanlığı, Hakkâri sınır bölgesinde PKK’lılarca havan atışı sonucu 3 askerin şehit olduğunu duyurdu.
Bakanlık açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Bugün Hakkari sınır bölgesindeki bir üs bölgemize de PKK/YPG’li teröristler tarafından Irak kuzeyinden yapılan havan atışları neticesinde üç kahraman silah arkadaşımız şehit olmuş, bir kahraman silah arkadaşımız ise yaralanmıştır.
Olay sonrası teröristlere ait hedefler meşru müdafaa hakkı kapsamında bölgedeki kara ateş destek vasıtalarımız ile derhal ateş altına alınmış olup, hava harekâtı ile desteklenen operasyonlar da başlatılmıştır.”
medyaboldErzurumspor, Bursa’yı düşme hattını itti
Süper Ligin alt sıralarını ilgilendiren maçta Alt Erzurumspor evinde Bursaspor’u 2-0 yenerek düşme hattın üzerini çıktı. Konuk Yeşil Beyazlı takım ise tehlikeli bölgeye geriledi.
Ev sahibine galibiyeti getiren goller 76. dakikada Samuel Eduok ve 84. dakikada Hakan Arslan’dan geldi. Erzurumspor aldığı bu galibiyetle puanını 32’ye yükseltirken, Bursaspor 30 puanda kaldı.
Erzurum 15’inci basamağa yükselirken, bir maçı eksik Göztepe 30 puanla 16’ıncı, aynı puanla Bursaspor 17’inci ve yine bir maçı eksik Akhisar 25 puanla 18’inci sırada yer alıyor.
medyaboldPep Guardiola’dan itiraf: Karşılaştığım en güçlü rakip Liverpool
Barcelona ve Bayern Münihi’i çalıştıran şimdide Manchester City ile şampiyonluğa giden Guardiola, karşılaştığı en güçlü rakibin Liverpool olduğunu söyledi.
Kariyeri boyunca sekiz kupa kazanan Pep Guardiola, en zorlu rakibin Jurgen Klopp’un takımı olduğunu belirterek Sky Sports News’e yaptığı açıklamada, “Lig açısından baktığımızda evet, şimdiye kadar en zor rakibim Liverpool.
BU LİG ZORLAYICI
Her lig zorlu ve mücadelecidir ancak özellikle bu lig daha zorlayıcı. Özellikle böyle bir ligde 100 puana ulaşmak ve bu seviyeyi devam ettirmek inanılmaz. Oyuncular için de bu seviyede uzun zaman kalmak oldukça zor.” ifadelerini kullandı.
Guardiola, Manchester City tarihinde ilk kez arka arkaya lig şampiyonluğunu hedefliyor. City, bitime iki hafta kala 92 puanla zirvede yer alıyor. Guardiola’nın ekibi bu hafta Leichester City ile oynayacak. 91 puanlı Liverpool ise Newcastle deplasmanında olacak.
medyaboldDavutoğlu’ndan mizansen iddialarına yanıt
15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde üzerinde AKP tişörtü giyen Türk bayraklı genci intihar girişiminden vazgeçiren eski Başbakan Ahmet Davutoğlu mizansen iddialarına yazılı açıklamayla bir cevap verdi. Yeni parti kuracağı iddia edilen Davutoğlu’nun kurtardığı vatandaşa sarılırken çekilen fotoğrafları çok konuşuldu, olayın kurgu olduğu ileri sürülüdü. Davutoğlu’nun basın ofisinden yapılan yazılı açıklamayla görüntülerin olayı haber yapan ajansın Davutoğlu’nu yok sayması üzerine basınla paylaşıldığı belirtildi
SEVİYESİZ BİR YAKIŞTIRMA
Bugüne kadar sessizliğini koruyan Ahmet Davutoğl’nun basın ofisinden 3 gün sonra açıklama geldi. Yapılan açıklamada şöyle:”Geçtiğimiz hafta içinde 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde meydana gelen bir intihar girişimi vakasına o esnada köprüden geçmekte olan Sayın Ahmet Davutoğlu’nun müdahalesi üzerine sosyal medyada yakışıksız, gerçek dışı, yer yer ahlak sınırlarını zorlayan bir tartışma ortamı oluşmuştur. Bu tür bir seviyesiz yakıştırmayı yalanlamaya çalışmak bile abesle iştigal olacağı için açıklama yapılmamıştır. Ancak art niyetli ve Sayın Davutoğlu’nu yıpratma gayesi güden ithamlara kamuoyunda bilinen bazı isimlerin de dahil olmaları üzerine kamuoyu ile bazı hususların paylaşılması ihtiyacı doğmuştur.”
GÖRÜNTÜLER NEDEN PAYLAŞILDI
“Yaşanan hadisenin sahiciliğini izah etmeye çalışmak bile züldür. Kaldı ki olayı çarpıtarak yorumlayanlar kamu görevi yapmakta olan güvenlik görevlisi polisleri de bir kurgunun parçası olmakla itham etmektedirler. Bir haber ajansının olayı duyururken artık yerleşik uygulama haline geldiği gibi Sayın Davutoğlu’nu yok sayması üzerine kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla hadisenin gerçek boyutu birçok basın kuruluşu ile paylaşılmıştır.
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: ‘Her siyasetçi yaptıklarına ve yapmadıklarına dair sert, kimi zaman sınırları aşan eleştirilere muhatap olabilir. Bu anlamda elbette Sayın Davutoğlu da bir istisna değildir. Demokrasi kamuoyuna mal olmuş kişilerin her yaptığının kamuoyu önünde ve sorgulanmaya açık olduğu sistemin adıdır. Ancak, Sayın Davutoğlu’nun milletimiz nezdinde itibar kazanmak için herhangi bir kurguya ihtiyacı yoktur.
Yaşanan bu hadiseyi sahicilik ve samimiyet adına değerlendirmeye kalkanlar Gazze’de evladı İsrail tarafından şehit edilen babaya sarılan, Myanmar’da Müslüman kardeşlerimizi Allah’ın selamı ile selamlayan, Anadolu’nun her köşesinde binlerce insanımızı bizzat kucaklayan, Urumçi’den Bosna-Hersek’e kadar yüreğine basmadığı coğrafya kalmayan Sayın Davutoğlu’nun duruşu üzerine yorum yapamazlar. Bu samimiyeti sosyal medyanın ahlakın, edebin, insanlığın ve asgari nezaketin askıya alındığı bir mecra olduğunu düşünerek fütursuzca kul hakkına girenler bilmeyebilir. Aziz milletimiz bu samimiyeti hakkıyla değerlendirmektedir.”
medyabold
Turkey’s NATO delegation boycotts event due to presence of Greek Cypriots
Turkish representatives of the North Atlantic Treaty Organization (NATO) walked out of an event due to the presence of the Greek Cypriot Administration, which is not a member of the organization, Gazete Duvar news portal reported on Friday.
US Air Force General Tod D Wolters was sworn in as the top military officer of the 29-nation NATO military alliance on Friday and became Supreme Allied Commander Europe (SACEUR), replacing US Army General Curtis M Scaparrotti at a ceremony at NATO’s military headquarters in Mons, Belgium. An American military officer always holds the NATO post of SACEUR.
Turkish diplomats and military officers left NATO’s change of command ceremony in order to protest against the participation of a Greek Cypriot representative.
According to a report by the Anadolu Agency (AA) on Friday, Turkey informed NATO it would not attend the event on Thursday if the invitation to the Greek Cyprus administration, which is not a NATO member, was not withdrawn.
The move came after Turkish authorities found out that the Supreme Headquarters Allied Powers Europe (SHAPE) invited military officers and diplomats of the EU countries to the ceremony along with NATO allies.
The Foreign Ministry Spokesperson Hami Aksoy condemned SHAPE’s decision to invite the Greek Cypriot Administration to the event, in a written statement on Friday, saying that it is “grave negligence that cannot be explained in good faith.”
Cyprus has been divided since 1974 when Turkey annexed Northern Cyprus through a military operation in a move termed by Athens as an invasion, following a Greek Cypriot coup involving violence against the island’s Turks.
Established in 1983, the Turkish Republic of Northern Cyprus (TRNC) is only recognized by Turkey and faces a longstanding embargo in commerce, transportation, and culture. The Greek Cypriot Administration, on the other hand, enjoys recognition by the international community as the Republic of Cyprus, established in 1960, which is a member of the EU.
Signed in 2017, the S-400 air defense system deal between Ankara and Moscow has caused friction between Turkey and NATO member countries that own the F-35 fighter jets, notably the United States.
The US and other NATO countries fear the radar on the Russian S-400 missile system will learn how to spot and track the F-35, making it less able to evade Russian weapons in the future, also threatening NATO’s interoperability.
The US threatened to kick its NATO ally out of the F-35 program, with some US senators also speaking of imposing sanctions on Turkey.
Earlier this week, Turkish President Tayyip Erdogan claimed that a multinational project on the development of an F-35 technology would collapse without Turkish participation.
Presidential aide says Turkey is partner of F-35 technology, not just client
The post Turkey’s NATO delegation boycotts event due to presence of Greek Cypriots appeared first on IPA NEWS.
from IPA NEWS https://ipa.news/2019/05/04/turkeys-nato-delegation-boycotts-event-due-to-presence-of-greek-cypriots/
Food prices in Turkey increase by 32 percent in April
Food prices in Turkey rose by 32 percent in April compared to the same month of the previous year, the Turkish Statistical Institute (TUIK) said on Friday.
TUIK’s data shows that the inflation rate decreased slightly in April compared to March, but the food prices continue to burden households’ pockets as the inflation rate is recorded as the highest in the consumer price index since 2014.
According to TUIK’s report, the other main groups where high annual increases were noted are furnishing and household equipment that increased by 27.64 percent, miscellaneous goods, and services by 27.47 percent, health services by 19.75 percent, and hotels, cafes, and restaurants by 19.58 percent.
The only monthly decrease was 0.30 percent in communication, and the highest monthly increase was 6.77 percent for alcoholic beverages and tobacco. The consumer price index (CPI) increased by 1.69 percent, TUIK reported.
According to TUIK’s April data, the highest increases were recorded in the price of lemons and onions. Lemons increased by 31.9 percent, and onion prices rose by 31.6 percent.
While food prices are soaring, Turkish farmers have had to stop agriculture production over a total land area of 3.4 million hectares. This is due to price hikes in fuel, pesticides, fertilizer, and other costs, Ahmet Atalik from the Istanbul branch of the Chamber of Agriculture Engineers told Deutsche Welle Turkish.
Atalik said that the inflation in agricultural pesticides and fertilizer prices are four times higher than the official inflation rate and this situation has left farmers helpless. Atakli complained that farmers sell onions at the price of 0.7 or 0.8 lira but that it is the middlemen, brokers, and distribution companies, getting the products from the farmers to the consumers, that cause the very high retail prices at greengrocers and markets.
Yuksel Tavsan, chairman of the TURKHAL Turkish federation of wholesale food markets, also complained that agriculture production costs increased by 27.3 percent in March compared to the previous year, and the cost of greenhouse production is too high. Tavsan hopes that food prices will decline this summer season if there are not bad weather conditions.
As the Turkish Lira rapidly loses its value, it has has a direct impact on fuel price increases and high transport costs, and therefore on the fresh produce industry too, the Turkish economist said.
Poverty on the rise in Turkey as food prices soar, says TURK-IS report
The post Food prices in Turkey increase by 32 percent in April appeared first on IPA NEWS.
from IPA NEWS https://ipa.news/2019/05/04/food-prices-in-turkey-increase-by-32-percent-in-april/
US-Turkey debate press freedom on World Press Freedom Day
A Turkish presidential official reacted on Friday to the United States (US) Embassy in Ankara for its World Press Freedom Day message that criticized Turkey on “freedom of expression” and “judicial independence”.
Through its official Twitter account, the US mission criticized Turkey early on Friday, saying, “We will continue to urge Turkey to respect and ensure freedom of expression, fair trial guarantees, and judicial independence.”
The embassy posted another tweet emphasizing Turkey’s ranking in the Press Freedom Index by Reporters Without Borders (RSF), which is 157th out of 180 countries.
The US mission also hung a banner on the embassy’s wall quoting the third US President Thomas Jefferson’s line, saying, “Where the press is free, and every man able to read, all is safe.”
In response to the US messages, Fahrettin Altun, Presidential Communications Director, posted a tweet calling on the US to “stop hiding behind press freedom.” “Instead of pointing fingers at other nations, Washington must focus on addressing long-standing problems such as extreme poverty and racial discrimination,” Altun added.
The Turkish Ministry of Foreign Affairs also expressed, on its official social media account, its regret at what it called the “groundless calls” of the embassy.
Turkey remains 157th among 180 countries in RSF’s Press Freedom Index
Turkey ranks 157th out of 180 countries, as in 2018, according to 2019 World Press Freedom Index report released on Thursday by RSF, and has the highest number of journalists in prisons, and is increasing state crackdown on critical media.
RSF called Turkey the “world’s biggest jailer of journalists” in its 2019 report, stating that the ruling Justice and Development Party (AKP) shut down dozens of media outlets during the two-year-long emergency rule after a coup attempt in July 2016.
According to the figures released by TurkeyPurge, the number of journalists arrested in Turkey has reached 319 since the failed coup in 2016. Turkey has closed 189 media and publishing outlets in total so far.
“After the elimination of dozens of media outlets and the acquisition of Turkey’s biggest media group by a pro-government conglomerate, the authorities are tightening the vice on what little is left of pluralism – a handful of media outlets that are being harassed and marginalized,” Paris-based RSF, an international media rights group, commented.
According to the International Media Institute (IPI), nearly 95 percent of the Turkish media is now at the hands of pro-government groups, after the acquisition of Dogan Media group last year by Demiroren group, led by Yildirim Demioren, president of the Turkish Football Federation.
Dogan Media had been once criticized by Turkish President Recep Tayyip Erdogan for being biased against him. Later, the group turned into a pro-government organization in 2018, just before the presidential and parliamentary elections. Erdogan Demiroren, Yildirim’s father, also bought daily Vatan and daily Milliyet in 2012.
The media rights organization claimed in its report that pre-trial imprisonments for media workers have become the norm in Turkey, with long prison sentences for some in the end. Some prominent journalists have further received life incarcerations, making the damages hard to recover for them.
As an example, the RSF Turkey representative, Erol Onderoglu, faces up to 14 years and 6 months imprisonment for being part of “editor for a day” campaign in 2016, a solidarity project in which some 50 journalists symbolically took turns at being editor of the pro-Kurdish opposition newspaper Ozgur Gundem, which was then allegedly under judicial pressure and was later shut down.
The RSF representative was prosecuted over his three articles published in the daily
on May 18, 2016.
“Censorship of websites and online social media has reached unprecedented levels and the authorities are now trying to bring online video services under control,” RSF declared.
In 2018, the Erdogan regime expanded the powers of the Radio and Television Supreme Council (RTUK), Turkish watchdog, to include overseeing online content providers, which amounted to digital censorship. The move came, the critics say, after the online world – websites, blogs, social media, etc. –emerged as the center of opposition in Turkey, notably in the aftermath of the failed coup in 2016.
Regulations grant the RTUK watchdog authority to issue or reject broadcasting licenses without reasoning, giving it complete power over digital content, Kerem Altiparmak, a human rights lawyer said.
Turkey’s top court rules rights of jailed journalists Ilıcak and Altan were not violated
The post US-Turkey debate press freedom on World Press Freedom Day appeared first on IPA NEWS.
from IPA NEWS https://ipa.news/2019/05/04/us-turkey-debate-press-freedom-on-world-press-freedom-day/
Azez’de YPG ile çatışma: 1 yüzbaşı hayatını kaybetti, 1 binbaşı yaralı
Halep kentine bağlı Azez ilçesi kırsalında YPG’liler ile Türk Silahlı Kuvvetleri unsurları arasında çatışma çıktı. Çatışmada, 1 binbaşı ile 1 yüzbaşı yaralandı. Yaralı askerler, ambulanslarla Kilis Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Tedaviye alınan yaralılardan yüzbaşı, doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı
Çatışmada yaralanan binbaşı, Kilis Devlet Hastanesi’nde yapılan ilk müdahalenin ardından Gaziantep’e sevk edildi.
‘CHP, YSK’yı tehdit ediyor, hep sustum, ama yetti artık, yetti’
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, MÜSİAD’ın 25. Olağan Genel Kurulu ve genel merkez açılış töreninde konuştu. Erdoğan, “Ben bugüne kadar konuşmadım. Hep sustum. Ama diğerleri konuştu ve ‘vurun abalıya’ dediler, vurdular. Ama artık yetti, yetti. Burada bir şaibe var, yolsuzluk var, aç ortada. Gidelim millete, milli irade nasıl bir karar veriyorsa ‘başımız üstüne deriz’ onu kabulleniriz” dedi.
‘SİZ NASIL OLUR DA BİZİ TEHDİT EDERSİNİZ’ DEMİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletin iradesinin üzerinde bir irade tanımadık, tanımayacağız. Milletin iradasine olan saygımız nedeniyle seçim süreçlerini yakından takip ediyor, sandık çıkan her oyun yerini bulacaktır diye çalışıyoruz. Bütün çabamız milletin oyunun kıymetini millete iadedir. Bütün çabamız, usulsüzlüklerle, yolsuzluklar, hukuksuzluklarla bir 31 Mart’ı kurban etmek istemiyoruz. İşte çıkmış bakıyorsunuz ki ana muhalefetin birkaç temsilcisi, çok enteresan ‘Kızılay’a çıkamazsınız’ diyorlar. Kime diyorlar? Yüksek Seçim Kurulu’na. Tehdit ediyorlar. Anayasanın 138. maddesine bu tamamen aykırıdır. Bırakın bu şekilde bir uyarıyı, imada bile bulunamazsınız der anayasanın 138. maddesi. Ben de burada bir şeye üzülüyorum. Şu anda Yüksek Seçim Kurulu’nun Sayın Başkanı kendilerine yapılan bu tehdit karşısında, şu ana kadar bir yazılı açıklama yapmak suretiyle, ‘Siz nasıl olur da bizi tehdit edersiniz’ demiyor. İstanbul’da Ankara’da seçimler yapılmıştır. Biz Ankara’da her hangi bir itirazda ileri derece yüklenmeler yapmadık. Ama İstanbul da bindelerle oynanan bir oyun var, yolsuzluklar var. Bütün bu yolsuzluklar karşısında ben bir genel başkan olarak halkımın oyunun arkasını takip etmek, onun sonucunu kovalamak zorundayım. Düşünebiliyor musunuz 27 binden, 28 binden 13 bine kadar bu sayımda oylar düşüyorsa burada bir yolsuzluğun olduğu apaçık ortadayken bunu kovalamayalım mı? Takip etmeyelim mi?” dedi.
“BAŞIMIZ ÜSTÜNE DERİZ’ ONU KABULLENİRİZ”
Erdoğan, “Vatandaşım bana ‘bu seçim yenilenmeli’ diyor. Bakınız, dünyanın bir çok yerinde yarım puan bir puanın olduğu yerlerde bile seçimler yenilenmiştir. Niye? Gönüller huzur bulacak. 1966’de, 99’da ülkemizde buna benzer kararları Yüksek Seçim Kurulu almıştır. Hele hele burası İstanbul, bu bir kasaba değil, ilçe değil, bir belde değil. Ben bugüne kadar konuşmadım. Hep sustum. Ama diğerleri konuştu ve ‘vurun abalıya’ dediler, vurdular. Ama artık yetti, yetti. Burada bir şaibe var, yolsuzluk var, aç ortada. Gidelim millete, milli irade nasıl bir karar veriyorsa ‘başımız üstüne deriz’ onu kabulleniriz” şeklinde konuştu.
“MİLLİ İRADENİN YERİNİ BULMASINI İSTİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:
“Bizim şu anda buradaki gayretimiz sadece YSK’nın bu şaibeyi ortadan kaldıracak milli iradeye bu zemini hazırlamaktır. Ortada bir yolsuzluk var şaibe var bu yolsuzluğun ortadan kaldırılması hem YSK’yı aklayacaktır. Hem de milletimizi rahatlatacaktır. Bizim hayatımız desteğini ve gücünü milletinden almayan güçlerle mücadele ile geçmiştir. Tayyip Erdoğan’ın hakkı olmayan bir seçimi almaya çalıştığını iddia etmek bize yapılmış en büyük bühtandır. Başkanvekillerinin odalarının kilitlerinin göbeklerini sökecek kadar iradeye saygısı olamayan bir çalışma var. Ne oldu seçimler ilan edildi herkes geldiler odalarına yerleştiler. Beyefendi genel başkanları hak hukuk adalet diyor nerede hak hukuk adalet istediğiniz şeyler siz sunulduğu zaman mı hak hukuk adalet olacak? Tüm belgeler bilgiler kendilerine teslim edildi. Biz burada artık YSK’nın vereceği kararı bekliyoruz. Bakın bizim burada tehdidimiz yok onlar ne kadar Kızılay’a çıkamazsınız deseler de biz böyle demiyoruz. Biz adil bir karar adil bir netice bekliyoruz. Biz sadece milli iradenin yerini bulmasını istiyoruz.”
AKP 40 bin kısıtlı seçmen var dedi, YSK 776 kişi tespit edebildi
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İstanbul seçimi için, AKP’nin itiraz gerekçeleri arasında yer alan kısıtlı seçmenlere ilişkin YSK’nın tespitlerini içeren bir belge paylaştı.
AKP’nin yaptığı itirazda yer alan “40 binden fazla kısıtlı seçmenin oy kullandığı” iddiasını hatırlatan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Yüksek Seçim Kurulu’nun kısıtlı seçmenlerle ilgili tespitinin 776 olduğunu ifade etti.
BİRŞEYLER OLMUŞ DİYENLERE BİRŞEY OLMADIĞININ KANITI
Kaftancıoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Yüksek Seçim Kurulu’nun kısıtlı seçmenlerle ilgili çizelgesini paylaştı ve AK Parti’nin iddiasının doğru olmadığını ifade etti. Kaftancıoğlu, “Bir şeyler olmuş diyenlere; hiçbir şey olmadığının ve hiçbir saçma argümanları kalmadığının resmidir. Saçmalıkta sınır tanımasalar da. Aşağıdaki çizelge birilerinin yüzünü kızartır mı acaba? Ve bu sonuçlar doğrultusunda Pazartesi günü YSK’nın itirazları reddedeceği açık ve nettir” dedi.
Bir şeyler olmuş diyenlere;hiçbir şey olmadığının ve hiçbir saçma argümanları kalmadığının resmidir
Saçmalıkta sınır tanımasalar da..
Aşağıdaki çizelge birilerinin yüzünü kızartır mı acaba?
Ve bu sonuçlar doğrultusunda Pazartesi günü YSK’nın itirazları rededeceği açık ve nettir. pic.twitter.com/jQAngRlueH— Canan Kaftancıoğlu (@ccanannnnnn) May 4, 2019
766 KİŞİ İNCELEMEYE UYGUN GÖRÜLDÜ
CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek de, “Baştan beri dediklerimizin hepsi doğru çıktı. AK Parti İstanbul’da 46.426 kişinin usulsüz oy kullandığını iddia ediyordu. Bunlar içerisinden sadece 766 kişi incelemeye uygun görüldü” paylaşımını yaptı.
TESPİT SONUCA ETKİLİ DEĞİL İTİRAZ REDDEDİLMELİ
CHP Genel Merkez avukatı Çağlar Çağlayan da, YSK’nın incelemenin bittiğini ifade ederek, “YSK incelemesi bitti. Hükümlü, kısıtlı, ölü olup oy kullandığı tespit edilen 776 kişi bulundu. Sonuca etkili değil. Sandık kurulu oluşumu nedeniyle de YSK iptal kararı vermiyor. O sandıklarda usulsüzlük yapıldığı kanıtlanmalı. İtiraz reddedilmeli. İmamoğlu kazandı” diye yazdı.
KISITLI SEÇMENLERLE İLGİLİ DURUM ŞÖYLE
YSK’ya gelen İstanbul ara kararlarına göre kısıtlı seçmenlerle ilgili durum şöyle:
– TMK 405-406’ya göre kesinleşen seçmenler 378
– Ölü olup seçmen görünenler 8
– Tutuklu ve taksirli suçlardan hükümlüler 93
– Kasıtlı suçtan hükümlüler 63
– Yerleşim yeri cezaevi olan seçmenler 1
– Zihinsel engeli buşlunan ve 18 yaş ve üstü seçmenler 223
medyaboldAKP, seçim tekrarında köyünde oy kullanan seçmenlere mi güveniyor?
‘Bir ses verin, çocuklarımız ölüyor’ diyen annelere gözaltı
Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi önünde Barış Anneleri, avukatlar ile HDP milletvekilleri Ali Kenanoğlu, Dilşat Cambaz Kaya, Tuma Çelik’in katılımıyla cezaevlerinde devam eden ölüm orucu ve açlık grevlerine dikkat çekmek için basın açıklaması yapılmak istendi.
6 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI
Ancak polis diğer eylemlerde olduğu gibi açıklama yapılmasına müsaade etmedi. Yapılmak istenen açıklamanın ‘yasa dışı’ olduğunu belirten polis, aralarında iki avukatın da bulunduğu 6 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınan anneler yerlerde sürüklendi.
‘BİZ DİRENECEĞİZ, HER GÜN BURAYA GELECEĞİZ’
Bakırköy Cezaevine yürüyen anneler, “Allah rızası için bir ses verin, çocuklarımız ölüyor, dayanamıyoruz. Kulaklarınızı kapatmayın artık yeter. Biz direneceğiz, her gün buraya geleceğiz” dedi.
‘MİLLETVEKİLLERİ TEK BAŞINA YÜRÜSÜN’
Annelerin önü polis tarafından kesildi. Bakırköy İlçe Emniyet Müdürü ile HDP Milletvekilleri arasında da tartışma yaşandı. Bakırköy İlçe Emniyet Müdürü, “Milletvekilleri tek başına yürüsün. Toplu halde yürümesine, basın açıklaması yapmanıza izin veremem” diye konuştu.
“Yolu kapatıyorsunuz” diyen polisin yola barikat kurmasına HDP Milletvekili Tuma Çelik, “Gazeteciler çekin kim yolu kapatıyor. Anneler kaldırımda oturuyor” diyerek karşılık verdi.
Oğlu öldürülen baba: Hakkari’de bir çoban vurulmuş kimin umurunda?
Sertip Şen kalbine yakın bir noktaya isabet eden kurşunla yaşamını yitirmişti. Şen ailesi, sorumlu kişi ya da kişilerin yargı önüne çıkarılana kadar hukuk mücadelesi vereceklerini ifade etti.
Sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını belirten Sertip Şen’in babası Cemşit Şen, “İnsan ölümü bu kadar basit olmamalı. Öldürüp, üstünü kapatamazlar. Bizler adalet önünde sorumlulardan hesap soracağız” dedi. Mezopotamya Ajansı’na konuşan baba Şen, olay gününü ise şu sözlerle anlattı:
CANSIZ BEDENİNİ KÖYLÜLER BULDU
“Sabah 07.00’de koyunları alarak köye 3 kilometre uzaklıkta bulunan Kavlêboş Yaylası’na götürdü. Uzun süre ondan haber alamadık. Akşam saatlerinde pancar toplayan kadınlar onu görerek köylülere haber verdi. Olay yerine giden köylüler, Sertip’i 3 kilometre boyunca sırtında taşıyarak köye getirdi. Uzun bir süre yaralı bir şekilde kalmış ve çok kan kaybı yaşamıştı.”
VURULDUĞU YERDE İKİ KARAKOL VE ASKERİ ÜS VAR
Baba Şen, oğlunun vurulduğu yerde iki karakol ve iki üs bölgesinin bulunduğuna dikkat çekerek, “Karakol bölgesinde vurulan oğlum orada uzun bir süre kan kaybı yaşadı. Vurulduğu yerde karakol ve üs bölgeleri görülüyor. O kadar yakın yerde vurulan oğluma neden müdahale edilmedi?” diye sordu.
BABA ŞEN: BİR ÇOBAN VURULMUŞ, KİMİN UMURUNDA
Kamuoyundaki sessizliğe de tepki gösteren Cemşit Şen, “Yüksekova’nın bir köyünde bir çoban vurulmuş, yaşamını yitirmiş ama kamuoyu sessiz. Ölüm bu kadar basit olmamalı. Hakkari’de bir çoban vurulmuş kimin umurunda? Biz sonuna kadar bu olayın peşinde olacağız” diye ekledi.
HDP: Özür dilenmeli, Tunceli adı değişmeli, arşivler açılmalı
Dersim katliamının 82’nci yılına dair açıklama yapan HDP MYK, özür dilenmesi, katliamla özdeşleşen “Tunceli” adının değiştirilmesi, mezar yelerinin açıklanması, zararların tazmin edilmesi, “kayıp kızların” akıbetinin ortaya çıkarılması ve askeri arşivlerin açılması çağrısı yaptı.
HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Dersim Tertelesi’nin 82’nci yılına dair yazılı açıklama yaptı. Yaşamını yitirenlerin anıldığı açıklamada, şunlar kaydedildi: “Dêrsim halkının 1937-1938 yıllarında karşı karşıya kaldığı devlet şiddeti bu toprakların tarihinde ne ilkti ne de son oldu. 82 yıl önce Cumhuriyet tarihinin en karanlık sayfalarından birine imza atıldı. 4 Mayıs 1937 tarihinde, ‘Tunçeli Tenkil Harekatı’ isimli bir kararla, uzun süren bir planlama ve hazırlığın ürünü olarak Dêrsim Katliamı başlatıldı.”
10 BİNLERCE ALEVİ KÜRT KATLEDİLDİ
Açıklamada, “1938 yılında, devletin bütün kademelerinin onay ve takibiyle yapılan fiziki ve kültürel imha harekatı sonuçlandırıldığında, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 10 binlerce Alevi Kürt katledilmişti. Binlercesi topraklarından kopartılıp sürgüne gönderilmiş, binlerce Dêrsim’li çocuk, özellikle kızlar evlatlık olarak verilerek ailelerinden koparılmıştı” ifadeleri kullanıldı.
ÇORUM, MARAŞ VE SİVAS KATLİAMLARI UNUTULMADI
Açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Bu topraklarda farklı kimlik, kültür, anadil ve inanca sahip olan halklar her dönemde zalim iktidarların şiddet ve baskılarıyla karşı karşıya kaldı. Çorum, Maraş, Sivas katliamları unutulmadı; Kürt halkının Cumhuriyet dönemi boyunca ve bugün karşı karşıya kaldığı baskı, zulüm ve katliamlar ne yazık ki bu ülkenin tarihine yazıldı.”
DERSİM ADI İADE EDİLMELİ
Açıklamada, “Dêrsimliler 10 yıllardır aynı talepleri yükseltiyor: Özür dilenmeli; katliamla özdeşleşen Tunceli adı değiştirilmeli, Dêrsim adı iade edilmeli; Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezar yerleri açıklanmalı; 1937-38 döneminde sürgün edilen Dêrsimlilerin zararları tazmin edilmeli; ailelerinden alınarak başkalarına verilen Dêrsim’in kayıp kızlarının akıbetleri ortaya çıkarılmalı; konuyla ilgili Genelkurmay arşivleri açılmalı” denildi.
MECLİS ARAŞTIRMA KOMİSYONU KURULMALI
Açıklamada şunlar dile getirildi: “Hakikatlere ulaşmak ve gerçeklerle yüzleşmek toplumsal barışı ve sağlam bir demokrasiyi kurmak için önemli bir adımdır. Bu tarihsel dönemle ilgili tüm partilerin içinde yer aldığı bir Meclis Araştırıma Komisyonu kurulmalı; konuyla ilgili tarih kurumlarının, sivil toplum kurumlarının, insan hakları savunucularının katkılarıyla hakikatler resmileştirilmelidir.”
KATLİAMDA YAŞAMINI YİTİRENLER ANILDI
1938 Dersim Tertelesi’nin yıl dönümünde yaşamını yitirenler katliamın yaşandığı yerlerden biri olan Eski Pah Köprüsü’nde anıldı. Anmaya Dersim Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, Emek Partisi (EMEP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Demokratik Alevi Derneği (DAD), Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF) ve yurttaşlar katıldı.
Çıra yakılmasının ardından söz alan DAD Eş Başkanı Musa Kulu, “Devlet bize ne dilimizi ne tarihimizi bıraktı. Amaçları inancımızı yok edip bizi Sünnileştirmek, bizi unutturmaktı. Birçok yerden Dersimliler bugün buraya geldi ve bu kara günü unutmadıklarını, devletten özür dilemesini beklediklerini, kaybedilen insanlarımızın akıbetini öğrenmek istediklerini dile getirdi” dedi.
medyaboldAyhan Bilgen, MHP’nin dağ kadrosuna belediyede iş iddiasına iş teklifi ile cevap verdi
‘Bankamatikçi’ personeli: Ne iş yapacağımı ben de bilmiyorum
Bu kişilerden bazılarının işine son verildiğini belirten İyi Parti Şahin, konuyla ilgili olarak, “Kendilerine soruyoruz neden gelmedin? diye, ‘Beni çağırmadılar’ diyor. Ama maaş alıyorsun dediğimizde ise, ‘Bana ne iş yapacağım söylenmedi, ne iş yapacağımı ben de bilmiyorum’ cevabını verdiler” dedi.
BELEDİYEYE UĞRAMADAN MAAŞ ALANLAR…
Antalya’nın Demre ilçesinde, 31 Mart Yerel Seçimlerinde İyi Partili Okan Kocakaya yüzde 54 oy olarak eski AKP’li başkan Süleyman Topcu’yu geride bırakarak belediye başkanı olmuştu. Göreve gelir gelmez çalışmalara başlayan Kocakaya, birçok kişinin belediyeye uğramadan maaş aldığını tespit etti ve çalışmalara başladı.
AKP’NİN SEÇİM KAMPANYASINDA ÇALIŞMIŞLAR
Sözcü’den İsmail Akın‘ın haberine göre, İyi Parti Demre İlçe Başkanı Hüseyin Şahin, “Belediye’de çalışıyor görünüp, işe hiç gitmeden maaş alanların olduğunu tespit ettik. Bu kişiler, AKP’nin seçim kampanyalarında çalışmış kişiler. Bunların bir kısmı, broşür dağıtmış, bir kısmı seçim bürosunda görevlendirmiş partililer. Hatta ortalıkta görünüp kalabalık yap denilen kişiler de var. Bunların hepsiyle bire bir konuşuldu. Onların beyanları bu yönde” dedi.
‘BU KİŞİLERİN İSİMLERİ PAYLAŞILMAYACAK’
Yaptıkları incelemeler sonucunda belirlenen işe gelmeden maaş alan kişileri bazılarının işlerine son verildiğini söyleyen Akın, bu kişilerin kimler olduğu, kaç kişi oldu yönünde açıklama yapmayacaklarını ifade etti. İyi Parti Demre ilçe başkanı Hüseyin Şahin şöyle konuştu:
“Bunların kimliğinin açıklanması yönünde halktan da bir talep geldi. Fakat biz isim açıklamayı uygun bulmuyoruz. Belediye böyle bir karar aldı, bu kişilerin isim ve sayıları paylaşılmayacak. Encümen arkadaşların aracılığı ile işe gelmeden kişilerin maaş alanlar olduğu tespit edildi. İç açıcı olmayan durumlarla karşılaştık. Birçok kişinin işe gelmeden maaş aldıklarını gördük. Sonuçta bu milletin parası. Milletin orada hakkı hukuku var. Biz bunları tespit edebildiğimizi ettik. Şu anda etraflıca, derinlemesine araştırıyoruz.”
‘SEÇİMİN HEMEN ÖNCESİNDE ALINANLAR VAR’
Belediyeye uğramadan maaş alan kişilerin bir kısmının seçimin hemen öncesinde alınanlar olduğuna dikkat çeken İYİ Partili Şahin, “Daha öncesinde gelmeyip maaş alan kişiler de var. Kendilerine soruyoruz neden gelmedin? diye, ‘Beni çağırmadılar’ diyorlar. Ama maaş alıyorsun dediğimizde ise; ‘Bana ne iş yapacağım söylenmedi, ne iş yapacağımı ben de bilmiyorum’ cevabı veriyorlar. Buna benzer şaka gibi şeylerle karşılaştık. Bazılarının hiç ihtiyacı olmadığı halde ne koparırsak kar anlayışıyla maaş aldıklarını gördük” şeklinde konuştu.
CHP’li Bekaroğlu: Seçim yenilenirse iktidar değişir
Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK), AKP’nin İstanbul için yaptığı itirazla ilgili 6 Mayıs’ta dosyayı müzakere etmeye başlaması ve kısa sürede vereceği karar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Türkiye İttifakı” çıkışı, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle cezaevlerinde devam eden açlık grevleri gibi gündemdeki konulara ilişkin CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, Mezopotamya Ajansı’na değerlendirmelerde bulundu.
Bekaroğlu, 31 Mart’tan sonra normal şartlarda Ankara ve İzmir’de olduğu gibi İstanbul’da seçilen belediye başkanının yoluna devam etmesi gerektiğini belirterek, AKP ve MHP’nin 31 Mart tarihinden başlayarak birçok “kumpas” çevirdiklerini ifade etti. 31 Mart akşamı, Anadolu Ajansı’nın (AA) veri akışını durdurması, AKP’nin adayı Binali Yıldırım’ın “Kazandım” şeklinde açıklama yapması gibi gelişen durumlara işaret eden Bekaroğlu, “O günden bugüne dünya kadar iddiayla ilçe-il seçim kurulları ve YSK’ye başvurdular. Geçersiz oylar sayıldı, sondajlama yöntemiyle seçilen sandıklarda geçerli oyların tümü sayıldı, 5 ilçede bütün tüm sandıklar sayıldı. Büyükçekmece’de ‘Mükerrer seçmen var’ diye devletin bütün güçleri oraya yığıldı. Emniyet güçleri bin 500-2 bin polisle 3 gün suç işledi orada. İçişleri Bakanı bir partiye yapay delil toplamaya çalıştı ama bir şey çıkmadı” dedi.
‘TÜRKİYE DEMOKRASİ TARİHİNİN EN ÖNEMLİ KARARI OLACAK’
“Şimdi olağanüstü itiraz yoluyla YSK’den İBB seçimlerini iptal edilmesini istiyorlar. Gerekçe sandık kurullarının oluşumunda kanuna aykırılık. Bu gerekçelerle seçimlerin iptal edilmesinin mümkün olmadığı kanaatindeyim” diyen Bekaroğlu, şöyle devam etti: “Bu gerekçelerle, yani sandık kurullarının oluşumunda kanuna aykırılık olduğu sebebiyle iptal edilecekse bütün bir İstanbul’un iptal edilmesi lazım. 4 tane oy bir zarfa konuluyor ve aynı sandık kuruluna veriliyor. Bence iptal edilmeyecek ve edilmemesi gerekiyor. YSK tarihi bir kararın arifesindedir, Türkiye demokrasi tarihinin en önemli kararı bu. Sadece seçim değil, ülkenin iç barışıyla ilgili bir karar vermek durumunda YSK. YSK’nin vereceği karar, Türkiye’yi bir karanlığın içine itebileceği gibi, ülke için yeni güzel şeylerin başlangıcı da olabilir.”
‘SEÇİM İPTALİ, DEMOKRASİNİN TABUTUNA SON ÇİVİYİ ÇAKMAKTIR’
Tüm sıkıntılara rağmen Türkiye’de hala güvenli bir seçimin yapılabildiğini savunan CHP’li Mehmet Bekaroğlu, seçimlerin iptal edilmesini “Demokrasinin zaten tabutu hazırlanmış ve bunu yaparlarsa son çivi çakılmış olur” diye yorumladı. Yapılan itirazların kimseyi tatmin etmediğini belirten Bekaroğlu, seçimlerin yenilenmesi halinde CHP’nin nasıl bir tutum alması gerektiğine dair ise şunları söyledi: “Bu konu daha partimizde istişare edilmedi. Çünkü ihtimal vermiyoruz. Ama konuşulduğu zaman ben şahsen tekrar seçime girilmesinden yanayım. Tekrar yapılacak seçimde insanlar çok daha hassas ve dikkatli bir şekilde sandıkları bekleyecektir. Toz kondurmayacaklardır ve Ekrem İmamoğlu, 250-500 bin farkla kazanacaktır. İlçeleri de iptal etmeleri gerekiyor böyle bir durumda. CHP 14 ilçe mi almış, 25 ilçe alacak. Ondan sonra da başka şeyler olacak. Artık 250 bin-500 bin farkla İstanbul’un kazanılması demek hükümetin ve Tayyip Erdoğan’ın tartışılması demektir. Hemen arkasından cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimi gelir. Yani iktidar da değişir.”
‘DEMOKRATİK ORTAMI ZEHİRLEMEK İSTİYORLAR’
AKP ve MHP’nin bundan sonra seçim kazanmalarının mümkün olmadığını gördüklerini düşündüğünü belirten Bekaroğlu, “O nedenle demokratik ortamı zehirlemek istiyorlar. Bir kargaşa oluşturmak, olağanüstü durum ilan etmek, seçimleri yaptırmamak gibi amaçları var. Sayın Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırı da bunlardan biri. Kemal Beye yapılan saldırı bir provokasyondur. Bu provokasyonda devlet vardır. Bu tip provokasyonlarda hep devletin bir tarafı olmuştur. Paralel devletler asla ve asla iktidardan vazgeçmek istemiyorlar. Bunların en önemli aktörlerinden bir tanesi de Devlet Bahçeli’dir. Bu paralel devlet bir kargaşa, bir karanlık ortam oluşsun ve iktidarları devam etsin istiyorlar. Devletin içinde, devlet aklı ve paralel devlet aklı arasında ciddi bir savaş var. Umut ediyorum ki devlet aklı kazanacak burada. Seçim sonuçları tescil edilecek, itirazlar reddedilecek ve Türkiye normal bir şekilde yoluna devam edecek” dedi.
‘BAHÇELİ HER DÖNEM KARANLIKLAR PRENSİYDİ’
Bekaroğlu, Erdoğan’ın seçimi ve halk desteğini kaybettiğini söyleyerek, şunları kaydetti: “Erdoğan’ı kimse taşıyamıyor, en yakınları bile taşıyamıyor. Erdoğan ve Bahçeli, bu milletin sırtında çok ağır yük haline geldiler. Bahçeli ile ilgili söyleyecek bir şeyim yok. Bahçeli her dönem karanlıklar prensiydi. Ama Erdoğan’a şunu söylüyorum: 17 seneden beri bu ülkeyi yönetiyorsunuz. Şu anda da Cumhurbaşkanı’sınız. Tek adamsınız. Daha ne istiyorsunuz? Demiri soğutun. Daha uygun ortamlarda siyaset yaptınız oralara dönün. Bahçeli’yi taşımak zorunda değilsiniz. Bu dünyaya çakılıp kalacak değilsiniz, demokratik ülkelerde, demokrat liderlerin yaptığı gibi seçimi kaybetmesini de bilin! Seçimi kaybederek gidin! Bu, sizin için de, bizim için de, hepimiz için de en iyisi.”
‘ERDOĞAN, BAHÇELİ’Yİ YÜK OLARAK GÖRÜYOR’
Erdoğan’ın “Türkiye İttifakı” çıkışını değerlendiren Bekaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Erdoğan, Cumhur İttifakı’nı ve Bahçeli’yi yük olarak görüyor. Artık Bahçeli’yle de amacına ulaşamadığını gördü ama bir ihtimal diye YSK kararını bekliyor. YSK seçimleri iptal ederse, Bahçeli’ye muhtaç olacak. İstanbul seçimlerini alamayacağını düşünüyorum ama alırsa demokratik olmayan yollarla alacak ve bedeli çok ağır olacak. Kendisi de bedel öder. Dolayısıyla önce ‘Türkiye İttifakı’, ‘demiri soğutmak’ gibi güzel şeyler söyledi sonra Bahçeli, ‘Ya benimsin ya kara toprağınsın’ deyince Cumhur İttifakı’na alternatif olarak söylemediğini açıkladı.”
AÇLIK GREVLERİ: HERKES BİR ŞEY YAPSIN
Cezaevlerinde devam eden açlık grevlerini de değerlendiren CHP’li Mehmet Bekaroğlu, ilkesel olarak açlık grevlerinin bir talebi ifade etmek için kullanılmasına karşı olduğunu belirterek, “Ama böyle bir durumla da karşı karşıyayız. Hiçbir şekilde ölüm kutsanmamalı ama bu işi çözelim. Devlet, sivil toplum örgütleri, Meclis bu konuyla ilgilenen herkes bir şey yapsın” dedi.
‘TECRİT KALKSIN’ TALEBİ HAKLIDIR
Bekaroğlu, açlık grevindekilerinin talebine dikkat çekerek, şunları söyledi: “Talep, Öcalan’ın avukat ve aile görüşleri üzerindeki engelin kaldırılması. Niye engellendi? Bunları bilmiyorum. Ama Öcalan ya da bir başkası için Türkiye Cumhuriyeti’nin kanunları neyi gerektiriyorsa, onun herkese uygulanması gerektiğini düşünüyorum. Ağırlaşmış müebbet hapis cezası alan bir hükümlü ne gibi haklara sahipse Öcalan’ın da bir başkasının da hiçbir şekilde bu haklardan mahrum edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Tecridin kalkması, Öcalan’ın ailesi ve avukatları ile görüştürülmesi talebi haklı bir taleptir.”
Diyanet İşleri eski Başkanı Görmez’den, o iddialara cevap!
Diyanet İşleri eski Başkanı Mehmet Görmez’in, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun kuracağı yeni parti yer alacağı iddia edilmişti. Görmez, sosyal medyadan yayımladığı mesajında iddiaları yalanlayarak isminin günlük siyasi tartışmalara konu edilmesinden üzüntü duyduğunu dile getirdi.
2017 yılında emekliye ayrılan Diyanet İşleri eski Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yeni kuracağı partide yer alıp almayacağı konusuna açıklık getirdi.
Diyanet İşleri’nin 17. Başkanı Mehmet Görmez, Davutoğlu’nun yeni kuracağı partide yer alacak iddiaları üzerine sosyal medya hesabı üzerinden dikkat çeken bir açıklamada bulundu.
”ÜZÜNTÜ DUYUYORUM”
Mehmet Görmez, “İstirhamımdır” diyerek başladığı açıklamasına “İsminin zaman zaman gündelik siyasi tartışmalara dahil edilmesinden üzüntü duyduğunu” dile getirdi.
Diyanet İşleri eski Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in Twitter hesabından yaptığı “İstirhamımdır” başlıklı açıklaması şu şekilde:
“Diyanet İşleri Başkanlığı görevini bırakırken Aziz Milletimizin huzurunda bundan sonraki hayatımı Din-i Mübin-i İslam’a hizmet yolunda ilme ve tefekküre adayacağımı açıkca ilan ettiğim halde ismimin zaman zaman gündelik siyasi tartışmalara dahil edilmesinden üzüntü duyduğumu kamuoyuna saygıyla bildirir, bu tür asılsız haberlere itibar edilmemesini istirham ederim.”
medyabold
AKP, seçim tekrarında köyünde oy kullanan seçmenlere mi güveniyor?
Seçmen listelerinin yenilenmesi durumunda kendi köyünde, kasabasında oy kullanabilmek için seçmen kayıtlarını orada tutan 400 binin üzerindeki seçmen İstanbul’da oy kullanabilecek.
Gazeteci-Yazar Murat Yetkin, YSK’nın İstanbul seçimlerinin tekrarı yönünde karar vermesinin hukuken zor ama siyaseten kolay olacağını dile getirerek, “Kararın bu kadar gecikmesi ve AK Parti’nin sürekli yeni itirazlarla gelmesi aslında YSK’nın iptal kararı almakta ne kadar zorlandığını gösteriyor. Hukuken zor ama siyaseten kolay kararın YSK’nın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli’nin istekleri doğrultusunda seçimi tekrarına hükmetmesi olduğu yaşanan sancılı sürecin uzamasından anlaşılabiliyor” dedi.
YENİ SEÇMEN LİSTESİ YAPILACAK MI?
Yetkin yazısında birinci soru olarak ‘yeni seçmen listesi yapılacak mı?’ sorunu gündeme getirdi. Yetkin, “İstanbul seçimleri tekrarlanırsa, hayatın akışına uygun olarak aynı seçmen listeleri mi kullanılacak, yoksa YSK’nın yeni seçmen listesi oluşturması mı istenecek? Aslında AK Parti oyun planının şimdiye dek pek su yüzüne çıkarılmayan ve seçimin iptali ardından sırada olan ikinci kademesi, yeni seçmen listeleriyle seçim tekrarına gidilmesi. Çünkü AK Parti kayıtlarına (ve CHP kaynaklarının teyidine) göre, İstanbul’da yaşayan tahminen 400 bin, hatta bazı tahminlere göre daha fazla seçmen, yerel seçimlerde oylarını göçüp geldikleri köy, kasaba, şehirlerde kullanmak üzere seçmen kayıtlarını oralarda tuttu ve oylarını da gidip oralarda oy kullandı” ifadelerini kullandı.
SEÇİM TEKRARI OLMAZSA ERDOĞAN TASFİYE YAPACAK
Yetkin yazısında şunları dile getirdi: “Bu seçmenler arasında ağırlığı yerleşik şehirli olan CHP ve İYİ Parti seçmenlerinin azınlıkta olduğu kanısı var. AK Parti-MHP ittifakı, yeniden oluşturulacak listelerde bu seçmen kitlesinin İstanbul’da oy kullanması durumunda, son sayımlara göre seçimi 13 bin küsur oyla kazanan CHP’li Ekrem İmamoğlu’nu ikinci defada geçebileceği hesabında. AK Parti yönetiminde, seçim tekrarı olmazsa Erdoğan’ın çok daha kapsamlı bir tasfiye harekâtına girişeceği, daha çok yetkilinin koltuğundan olacağı kaygısı var; dolayısıyla bütün güçleriyle, belki seçim sürecinde çalışmadıkları kadar çalışıyor, bastırıyorlar. Bu durum YSK üzerinde ayrı bir baskı katmanı oluşturuyor.”
SEÇİMLER TEKRARLANIRSA BOYKOT EDELİM BASKISI
Yetki’nin cevabını aradığı ikinci soru ile ‘Seçim boykotu’ sorusu. Yetkin, İmamoğlu ile birlikte 31 Mart seçimlerinin siyaset sahnesinde parlattığı isimlerden olan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun “Sandıkta çaldırmadık, masada da çaldırmayacağız” özgüveniyle konuştuğunu ama CHP yönetimi üzerindeki “Seçimler tekrarlanırsa boykot edelim” baskısının da arttığını belirtti.
SEÇİME GİRME GASPI KABULLENME OLUR
Yetkin, “Boykot yanlıları, seçim tekrarının halkın iradesini gasp anlamına geleceğini ve tekrarlanmış seçime katılmanın CHP açısından bu gaspı kabullenme, hatta ortak olma demek olacağını öne sürüyorlar. Boykotçuların bir iddiası da, CHP’nin boykot edeceği seçimlerin Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti hükümetini dış dünyada daha da yıpratacağı. Boykot karşıtları ise CHP’nin meydandan kaçtı görüntüsünü veremeyeceğini, 31 Mart seçimlerinde iyi sınav veren parti örgütüne güvenilmesi gerektiğini öne sürüyorlar” dedi.
KILIÇDAROĞLU YSK KARARINA BAĞLI SENARYOLARI ÇALIŞIYOR
Yetkin şunları kaydetti: “Son yapılan CHP Parti Meclisi toplantısında ‘Boykot’ çağrısının bazı üyeler tarafından ayrı ayrı dile getirildiği, tartışıldığı ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun tartışmaları herhangi bir tepki vermeden izlediği bilgisi var. CHP kaynakları, Çubuk’taki vahim saldırının etkilerinden çabuk sıyrılan Kılıçdaroğlu’nun kurmaylarıyla toplantı üzerine toplantı yaparak hem örgütteki yüksek heyecanı düşürmemeye çalıştığı, hem de YSK kararına bağlı olarak senaryo çalışmaları yaptığını aktarıyor.”
2020’DE ERKEN SEÇİM İHTİMALİ
Yetkin’in bir diğer sorusu ise erken genel seçim üzerine. Yetkin, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın iç ve dış kamuoyunu Türkiye’de 2023’e dek seçim yapılmayacağına dair teminat vermesine karşın, önümüzdeki 2020 yılında bir erken seçim ihtimalinin Ankara siyaset kulisinde son birkaç gündür giderek yayılmaya başladıını dile getirdi.
BAHÇELİ, ERDOĞAN’A BANA MECBURSUN DİYOR
Bu ihtimalin konuşulur olmasında başlıca etkenin, Erdoğan ile Bahçeli arasında satır aralarında devam eden “Cumhur İttifakı mı, Türkiye İttifakı mı?” tartışması olduğunu vugulayan Yetkin, “Erdoğan’ın Türkiye İttifakı söylemiyle MHP ile ortaklık nedeniyle oylarını alamadığı Kürt seçmenden ekonomiyi ön plana koyan şehirli modernistlere dek değişik kesimleri hedeflediği anlaşılıyor ki, kızgın demiri soğutmak önerisi de bunun parçasıydı. AK Parti bünyesinde ittifaktan karlı çıkanın MHP olduğu saptamasına karşın, Bahçeli Cumhur İttifakından başkasına ihtiyacımız yok söylemiyle Erdoğan’a, iktidarını sürdürmesi için kendisine mecbur olduğunu hatırlatıyor; kendisine Cumhurbaşkanını denge ve denetleme görevi biçmesi de bunun parçası” ifadelerini kullandı.
medyaboldMurat Yetkin: 2020 yılında bir erken seçim ihtimali konuşuluyor
İstanbul ve Ankara’da halk ekmek Ramazan pidesi 1 TL
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Halk Ekmek büfelerinden alınacak Ramazan pidelerine zam yapılmadığını duyurdu. İmamoğlu, “300 gr. Ramazan pidesi büfelerimizden 1 TL’ye halkımıza sunulacaktır” dedi.
Twitter’dan bir açıklama yapan İmamoğlu, Ramazan ayında sıkça tüketilen pide hakkında açıklama yaptı. İmamoğlu şunları kaydetti: “İstanbullular bu yıl belediye iştirakimiz Halk Ekmek’ten Ramazan pidesini zamsız alacak. 300 gr Ramazan pidesi büfelerimizden 1 TL’ye halkımıza sunulacaktır.”
ANKARA’DA DA 1 TL AÇIKLANMIŞTI
Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı, Ankara ve İstanbul’da bu yılki Razaman pidesi fiyatlarını açıklamış, Ankara’da 300 gramlık Ramazan pidesi 2,5 lira olmuştu. Bunun üzerine 31 Mart yerel seçimleriyle Mansur Yavaş’ın koltuğuna oturduğu Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından yönetilen Halk Ekmek Fabrikası, ekmeğe zam yapmama kararı almıştı.
Ankara’da Halk Ekmek, ekmeği 70 kuruştan satmaya devam edecek, 250 gramlık Ramazan pidesi de 1 liradan satışa sunulacak.
medyaboldİstanbul Valiliği’nden, İmamoğlu’nun iftar davetine manidar erteleme
Öğretmen adaylarından sınav ücretine tepki: Öküz alırız o paraya
Dün başlayan KPSS başvurularının ücreti her oturum için 75 toplamda 225 lira olması sınava girmek isteyen özellikle öğretmen adaylarının tepkisine neden oldu. Adaylar tepkilerini sosyal medyada birbirinden ilginç ve esprili paylaşımlarla gösterdi.
Kamu personeli seçme sınavı (KPSS Genel) yetenek-genel kültür, eğitim bilimleri, alan bilgisi, ÖABT başvuruları 3 Mayıs’da başladı. Başvuruları 15 Mayıs’a kadar devam edecek sınav başvuru ücretleriyle gündemde. Sınava gireceklerin her bir oturum için 75 Tl toplamda 225 Tl ödeyecek olmasına adaylar sosyal medyadan tepki gösterdi. Adaylar sosyal medya hesaplarından ÖSYM’nin belirlediği ücretleri esprili paylaşımlarıyla protesto etti.
İşte o birbirinden komik paylaşımlar
O PARAYA ÖKÜZ ALIRIZ
#KPSSücreti225
Sınav ücreti ödeyeceğim dediğimde annem pic.twitter.com/1I3pCHQTkC— BYZAKYZ (@123AKYZBYZ) 4 Mayıs 2019
O KADAR ZENGİN OLSAM SINAVA GİRMEM
ÜCRETE YORUMUM
Muhabir: KPSS ücretinin 225 TL olması hakkında ne düşüyorsunuz?
Ben :
#KPSSücreti225 pic.twitter.com/PRdRYbWJBp— İnce Memed (@memismemet21) May 3, 2019
KPSS NE ZAMAN YAPILACAK?
Genel Yetenek-Genel Kültür : 14 Temmuz 2019, Saat: 10.15, 130 dakika
Eğitim Bilimleri : 14 Temmuz 2019, Saat: 14.45, 100 dakika
KPSS Alan Bilgisi Sınavları 1. Oturum Cumartesi Sabah (Kamu Yönetimi, Uluslararası İlişkiler,
Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri) : 20 Temmuz 2019, Saat: 10.15
KPSS Alan Bilgisi Sınavları 2. Oturum Cumartesi Öğleden Sonra
(Hukuk, İktisat, Maliye) : 20 Temmuz 2019, Saat: 14.45
KPSS Alan Bilgisi Sınavları 3. Oturum Pazar Sabah
(İşletme, Muhasebe, İstatistik) : 21 Temmuz 2019, Saat: 10.15
ÖABT TARİHİ, SINAV SAATİ : 28 Temmuz 2019, Saat: 10.15 / ÖABT İmam-Hatip Lisesi
Meslek Dersleri Öğretmenliği Alanı Sınav Saati : 14.45
medyaboldHafriyat kamyonun çarptığı yurttaş hayatını kaybetti
Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin müdahalesinin ardından Ergün, Arnavutköy Devlet Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Kamyon şoförü jandarma tarafından ifadesi alınmak üzere karakola götürüldü.
Kaza sonrası olay yerinde toplanan Tayakadın Mahallesinde yaşayan yurttaşlar, kazaya karışan hafriyat kamyonunun camlarını taşladı.
‘DEFALARCA DİLE GETİRDİK’
Jandarmanın güçlükle sakinleştirdiği yurttaşlar daha sonra yolu trafiğe kapatarak, hafriyat kamyonlarının geçişine izin vermedi.
Tayakadın Mahallesi’nde yaşayanlar, her gün yüzlerce hafriyat kamyonunun mahallelerinden geçtiğini belirterek, “Defalarca dile getirdik. Bu araçların köy içinden geçmesi sıkıntı olacak. Çocuklarımız ve yaşlılarımız karşıdan karşıya geçemiyorlar. Vızır vızır geçen kamyonlar tehlike arz ediyor” dedi.
Viyana’da özgür dünyaya ‘tutuklu gazetecilere ses verin’ çağrısı
Türkiye’deki tutuklu gazetecilere dikkat çekmek için Viyana’da yaşayan bir grup Türk, 3 Mayıs Basın Özgürlüğü Günü’nde eylem yaptı. 1Stimme1Schritt platformu tarafından organize edilen ve Viyana’nın en turistik bölgesi Stephansplatz’da gerçekleştirilen eyleme çok sayıda eylemci katıldı.
Eylemde aralarında Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak, Güray Öz, Fevzi Yazıcı, Ayşenur Parıldak, Meltem Oktay, Reyhan Hacıoğlu, Yakup Şimşek, Emre Soncan gibi tutuklu gazetecilerin fotoğraflarını ile ‘Tutuklu Gazetecilere Özgürlük’, ‘Medya Özgür Olmazsa Özgürlük Olmaz’ pankartları altında Almanca, Türkçe ve İngilizce basın açıklaması yapıldı.
Açıklamada basının susturulduğu Türkiye’nin totaliter bir rejim haline dönüştüğü belirtilerek özgür dünyaya ve Avrupa ülkelerine, AKP iktidarına ‘İnsan hakları ihlallerine seyirci kalınamayacağı hatırlatılmalıdır’ çağrısı yapıldı.
Sağanak yağmur altında da devam eden eylemde kendisi de 2 yıl tutuklu kalan KHK ile kapatılan Zaman gazetesi çalışanı İbrahim Karağeyen kısa bir konuşma yaptı. Ahmet Altan’ın cezaevi arkadaşı da olan Karayeğen, konuşmasında 12 Eylül’den bu yana birçok kez gözatıana alınan ve tutuklanan Altan’ın 2 yıldar fazla süredir tutuklu olmasının Türkiye’de basın özgürlüğünün durumunu gözler önüne serdiğini söyledi.
Eylemde Avusturya Basın Klübü Başkanı Prof. Fred Turnheim’in gönderdiği mesaj da okundu. Turnheim da mesajında Türkiye’de 8 ay tutuklu kalan ve halen yurt dışına çıkış yasağı bulunan Avusturyalı gazeteci-aktivist Max Zirngast’ın durumuna atıfta bulunarak ‘Türkiye’nin diktatörlük rejimine dönüştüğü ve acilen demokrasiye dönmesi’ gerektiği kaydetti.
Eylemde Türkiye’de tutuklu gazetecilerin 3 Mayıs Basın Özgürlüğü günü için gönderdikleri mesajlar da okundu.
Gazeteci Barış Polat’a haber takibi için gittiği adliyede gözaltı
Suruç’ta 24 Haziran seçimleri öncesi AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın yakınları ve korumalarının saldırısında eşi Hacı Esvet Şenyaşar ve oğulları Celal ile Adil Şenyaşar’ı yitiren Emine Şenyaşar’ın soruşturmayı yürüten savcısıyla görüşmesini takip etmek için adliyeye giden Polat, adliye içinde fotoğraf çektiği gerekçesiyle polis tarafından gözaltına alındığı belirtildi.
Polis noktasında gözaltına alınan Polat hakkında işlem yapılacağı aktarıldı.
Kayyım borcu ödemeyince DEDAŞ elektriği kesti, kente su verilmiyor
Mardin Büyükşehir Belediyesi’nin HDP’nin yönetimine geçmesinin ardından kayyım döneminde yapılan borcu gerekçe gösteren Dicle Elektrik Dağıtım AŞ. (DEDAŞ) Mardin Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin (MARSU) elektriklerini kesti. Kesinti nedeniyle kente su sağlayan şebekelerdeki su pompalama sistemleri durdu.
Mezopotamya Haber Ajansı‘nda yer alan habere göre, belediye yetkililerinden alınan bilgiye göre, DEDAŞ’ın elektrik kesintisine gitmesinin nedeni belediyenin son 3 ayın faturalarının tutarı olan 82 milyon TL’lik borcun ödenmemiş olması.
AHMET TÜRK: AYMAZLIK
Sosyal medya hesabından olaya tepki gösteren Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk, “Borçlardan sonra MARSU’da sağlık, ilaçlama, insan hayatında sorunlar yaşanır diye uyardık. Ama cevabınız halkın suyuna engel olmak mı oldu” diye sordu. Türk, açıklamasının devamında “Halkın hizmet alanında bir milyar borç bırakmak… Elektriğini kesmek… Suyuna engel olmak… İradeye saygısızlık… Aymazlık…” dedi.
HDP Diyarbakır İl Binası’na abluka: Polis çıkışlara izin vermiyor
HDP Diyarbakır İl Örgütü binasını girişini kalkanları ile kapatan polisler milletvekillerinin de bulunduğu binadan dışarı çıkılmasına izin vermedi. Girişi kapatan polisler kimsenin içeriden dışarı çıkılmasına izin vermedi.
İçerideki HDP’lilerce çekilen görüntülerde, aralarında milletvekillerinin de bulunduğu partililerin bu durum nedeniyle polis amirleri ile tartıştığı görülüyor.
BİNANIN GİRİŞİ KAPATILDI
Bu esnada diğer HDP’lilerin ise polisin bu yaklaşımını “Direne direne kazanacağız” sloganları ile protesto edip, zılgıt çektikleri görüldü.
Polislerin açlık grevine dair yapılmak istenen açıklamayı engellemek için binanın girşini kapatıp, HDP’lilerin dışarı çıkmasını engellemeye çalıştığı öğrenildi.
EYLEM YAPMA İHTİMALİ
HDP Diyarbakır İl Örgütü, polisin parti binası kapısını kapatma görüntülerini yayınlayarak “İmralı’da başlayan tecrit bütün ülkeye yayıldı. Her yerde tecrit var. Eylem ve etkinlik ihtimali var diye İl binamızdan çıkışımıza izin verilmiyor” dedi.
Uzun süren tartışmaların ardından HDP’lilerin toplantı halinde olması nedeniyle binanın kalabalık olduğuna ikna olan polisler, kurdukları barikatı kaldırıp, parti binasının girişinden geri çekildi. Polislerinb geri çekilmesiyle HDP’liler yeniden binaya girip, çıkmaya başladı.
HDP İl Örgütü binasında yaşanan bu görüntülerin yanı sıra yine Tutuklu Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER) binasının önü de polislerce abluka altına alındı.
Hulusi Akar TSK’dan ihraç edilen 16 bin 540 kişiyi terörist ilan etti
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, TSK’dan Kanun Hükmünde Kararnamelerle ihraç edilenlerin tamamına “terörist” dedi. Bakan bu açıklamayı NTV’de yaptı.
IDEF 2019 Savunma Sanayii Fuarı’nda NTV’den Özden Erkuş‘un sorularını yanıtlayan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, TSK’dan ihraç edilenlerin tamamını terörist ilan etti.
TSK’dan ihraç edilen ve çeşitli suçlarla yargılanan kişilerin henüz hiçbirinin Yargıtay’dan cezası kesinleşmiş değil. Ancak Akar, TSK’dan iç soruşturma dahi geçirmeden KHK ile atılan herkesi terörist ilan etti.
Akar, NTV’deki sözkonusu açıklamalarında şöyle dedi:
“Bugüne kadar toplam 16 bin 540 terörist Silahlı Kuvvetler’den ihraç edilmiş bulunuyor. Bunların dışında 4 bin 850 de geçici uzaklaştırmaya muhatap olan bazı kişiler var. Bunların da işlemleri devam ediyor. Şunu açıklıkla belirtmek istiyorum ki bizim Silahlı Kuvvetler olarak ‘bitti’ deme şansımız yok. Biz yeni belge, bilgi, veri çıktıkça yargıyla, istihbarat örgütleriyle bunu temas halinde koordineli bir şekilde yürütüyoruz. Bir diğer önemli husus da Silahlı Kuvvetler bir bütün, Milli Savunma Bakanlığı bir bütün. Burada herhangi bir şekilde farklı kriterler, yaklaşımlar asla söz konusu değil. Milli Savunma, Genelkurmay, Kara, Deniz, Hava Kuvvetlerimiz benzer kriterler çerçevesinde, aynı hassasiyetle mücadeleyi sürdürüyorlar”
medyabold