12 Aralık 2020 Cumartesi

CHP’lilerden Fahrettin Altun’un 5 maaşına videolu tepki: Ne ettin Fahrettin?

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve eşi Fatmanur Altun’un 5 maaşıyla ilgili  ‘hayır hasenata harcadım’ açıklamasına CHP’den videolu tepki geldi. CHP’liler, Altun ve eşinin maaşla ilgili savunmasına ‘Ne ettin Fahrettin’ başlıklı videoyla tepki gösterdi.

BOLD – CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun TBMM kürsüsünden Fahrettin Altun ve eşi Fatmanur Altun’un 5 maaş aldığına dair iddiayla ilgili CHP’lilerin hazırladığı video, birçok partilinin sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.

Kılıçdaroğlu, Meclis’te yaptığı konuşmada isim vermeden hükumet üyelerini işaret ederek, “Onların bazıları ve onların bazı adamları bir maaş yetmiyor, iki maaş yetmiyor, üç maaş yetmiyor, dört maaş yetmiyor, beş maaş alıyor. Yahu bu kadar işsizlik varken birilerinin bu kadar maaş almasını; üstelik yüksek maaş almasını sizin vicdanınız kabul ediyor mu?” ifadelerini kullanmıştı.

Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamalarına Fahrettin Altun ve eşi Fatmanur Altun tepki gösterdi. Fahrettin Altun, Whatsapp grubundan Borsa İstanbul’dan aldığı maaşı hayır ve hasenat işlerine harcadığını söyledi. Fatmanur Altun ise THY Yönetim Kurulu üyeliğinden aldığı maaştan feragat ettiği açıklaması yaptı.

CHP’li hesapların paylaştığı videoda Fahrettin Altun ve eşine, “İddialar asılsızsa neden üzerinize alınıp savunmaya geçtiniz” sorusu yöneltildi.

KHK’lılara ‘ağaç kökü yesinler’ diyen AKP’li Osman Zabun kansere yakalandı

medyabold
Devamını Oku »

Türkiye, asgari ücretle çalışan sayısında Avrupa birincisi

Yeni asgari ücreti belirleme toplantıları devam ediyor. Açlık sınırının da altında kalan mevcut asgari ücret ise, çalışanların genel maaşı olmuş durumda. Türkiye, 10 milyonu bulan asgari ücretli çalışan sayısı ile Avrupa birincisi durumunda.

BOLD – Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, asgari ücret seviyesinde, asgari ücretin altında ve biraz üstünde çalışan kişilerin sayısının 10 milyonu bulduğuna dikkat çekti. Tanal, bu sayı ile Türkiye’nin Avrupa birincisi olduğunu vurguladı.

ASGARİ ÜCRET DÖVİZ ARTIŞINA GÖRE BELİRLENMELİ

CHP’li Mahmut Tanal, yıl sonuna gelinmesi ile birlikte başlayan asgari ücret tartışmalarına yönelik açıklamalarda bulundu. Asgari ücret toplumu haline dönüştüğümüze yönelik yapılan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK) araştırmasına dikkat çeken Tanal, “Asgari ücretli çalışan oranında Avrupa birincisiyiz! Asgari ücret seviyesinde, asgari ücretin altında ve biraz üstünde çalışan kişilerin sayısı 10 milyonu buluyor” dedi. CHP’li Tanal, asgari ücretin belirlenmesinde enflasyon oranının ve dövizin artışının da göz önünde bulundurulması gerektiğini kaydetti.

KHK’lılara ‘ağaç kökü yesinler’ diyen AKP’li Osman Zabun kansere yakalandı

medyabold
Devamını Oku »

Uşak’ta çıplak aramaya maruz kalan kız öğrenciler yeniden gündemde

Dört ay önce Bold Medya’nın duyurduğu Uşak’ta çıplak aramadan geçen kız öğrenciler TBMM’de yeniden gündeme geldi.

BOLD – Uşak’ta gözaltında çıplak aramaya maruz kalan üniversite öğrencileri Türkiye’nin gündemine 4 ay sonra girdi. HDP Milletvekili ve insan hakları savunucusu Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun daha önce birçok kez dile getirdiği olayı TBMM’de yeniden gündeme getirdiği video dünden beri paylaşım ve izlenme rekoru kırıyor.

TBMM kürsüsünde “Uşak Emniyet Müdürlüğünde ne oldu biliyor musunuz?” diye soran Gergerlioğlu, “30 üniversite öğrencisi genç kadın çıplak aramaya maruz tutuldu. Açık söyleyeyim, emniyette “Külotunuzu çıkarın, oturun kalkın bakalım.” dendi ve yaptırdılar, yazıklar olsun.” ifadelerini kullandı.

“BU İDDİA DERHAL SORUŞTURULMALDIR”

Gergerlioğlu’nun paylaşımından sonra genç kızlara yapılanları yeni fark eden yazar Emre Kongar, tarihçi Ayşe Hür, kadın hakları savunuculuğu yapan Mor Dayanışma Derneği ve T24 gibi haber siteleri Gergerlioğlu’na destek verdi. Cumhuriyet gazetesi yazarı Emre Kongar, “Asıl me too ifşası. Bu iddia derhal soruşturulmalıdır!” dedi. Ayşe Hür, “Bu ülkede 1970’lerden beri kadınlara -hele de siyasetle uğraşan kadınlara- karakollarda, sorgu ve işkence odalarında, hapishanelerde yapılan sistematik taciz ve tecavüzleri ne kadar az konuştuk ve hala ne kadar az konuşuyoruz.” ifadelerini kullandı.

“BU ZİHNİYETİN KARŞISINDA OLACAĞIZ”

Mor Dayanışma ise “Eylül ayında yapılan soruşturma sonrası Uşak Emniyeti’nde 30’a yakın kadına uygulanan çıplak aramayı HDP milletvekili ve İnsan Hakları İnceleme Komisyon üyesi Ömer Faruk Gergerlioğlu yeniden meclis gündemine taşıdı ve soru önergesi verdi. Erkek egemen sistemin İstanbul Sözleşmesi başta olmak üzere yasal kazanımlarımıza ve kadın hareketine dönük saldırıları, şiddet faillerini aklatan ve şiddeti meşrulaştıran söylemleri kadınlara dönük yaklaşımlarını net olarak ortaya koyuyor. Kolluk kuvvetine geniş yetki veren, çocuk istismarcılarına af tasarısına imza atan, bekçi yasasını gündeme sokan eril aklın kadın iradesine tahammülü olmadığını biliyoruz. Çıplak arama ile kadınları sindirme yoluna giden, şiddeti meşrulaştıran bu zihniyetin karşısında olacağız.” açıklamasında duyurdu.

NE OLMUŞTU?

Uşak Üniversitesi’nde okuyan 23’ü kız öğrenci ile 4’ü farklı mesleklerden 27 kişi, Cemaat soruşturmaları kapsamında 31 Ağustos 2020’de gözaltına alındı. Pandemi nedeniyle online derslere devam eden öğrenciler farklı illerden toplanıp Uşak’a getirildi. Uşak KOM, Uşak TEM ve çevredeki karakollara dağıtılan öğrencilerden bazılarına UŞAK KOM’da çıplak arama yapıldı.

5 gün gözaltında kalan öğrenciler 4 Eylül’de Uşak Adliyesinde mahkemeye çıkarıldı. Öğlen 13.30’da başlayan mahkeme 18.00’de bitti ve 22 öğrenci yurt dışı çıkış yasağıyla serbest bırakıldı. 1’i öğrenci olmak üzere 5 kişi ise tutuklandı.

Öğrenciler 5 gün boyunca avukatlarıyla sadece resmi ifadeleri alınırken görüşebildi. Onun dışında özel görüşmek isteyenlerin talepleri reddedildi. Öğrencilerle “özel mülakat” adı altında resmi olmayan, psikolojik baskının çok fazla olduğu görüşmeler yapıldı. Bir öğrenci bu sorgu sırasında 3 kez bayıldı, dışarı çıkarılıp hava aldırıldıktan sonra sorgusuna devam edildi.

Serbest bırakıldıktan 3 gün sonra kendini ancak toparlayabilen bir kız öğrenci (kimliği güvenlik gerekçesiyle gizli tutuldu) Uşak KOM ve İzmir Bozyaka Karakolu’nda yaşadığı iki çıplak arama olayını ilk kez Bold Medya’ya anlattı.

Kadın polisler tarafından 2 kez çıplak aramadan geçirilen öğrenci, külotunu dizine kadar indirdiklerini ve otur-kalk hareketi yaptırdıklarını söyledi. Sevinç Özarslan’a konuşan öğrencinin ifadeleri tam olarak şöyle:

“Arama yapılırken soyunduk. Üst tarafımda bady ve üst iç çamaşırı kaldı. Yani üst iç çamaşırımı kaldırıp sırtıma ve ön tarafıma baktılar. Sütyenimizi kaldırarak elle kontrol ettiler. Eldivenle yaptılar bunu. Saçıma baktılar. Toka, yüzük vs. demir, metal varsa aldılar. Altta pantolonu tamamen çıkarttırıyorlar. İç çamaşırınızı dizlerinize kadar indirip otur kalk yaptırdılar. Dokunma yok ama ben body’yi biraz aşağı doğru indirip mahrem yerimizi kapattım ama bazı arkadaşlara ona bile müsaade etmediler. Evet, külodumuzu indirmek zorunda kaldık ve ayaktayken otur kalk pozisyonu yaptırdılar (derin bir nefes alıyor)… Sebebini bilmiyorum. Bunu herkese yapıyorlarmış. Uşak’ta da yaptılar. Ben belden aşağıyı body ile saklayabildim, beni görmediler diyebilirim ama o bile psikolojik olarak çok yoran ve kıracı bir durumdu.”

Bold Medya’nın duyurduğu olay daha sonra HDP Milletvekili ve insan hakları savunucu Ömer Faruk Gergerelioğlu tarafından gündeme getirildi. Euronews, Halk TV gibi basın kuruluşları, insan hakları örgütleri kız öğrencilerle görüşmek istedi. Ancak öğrenciler utandıkları, çekindikleri, en çok da korkutuldukları için daha fazla kimseyle görüşmek istemediklerini söyledi. Öğrenciler yaşadıkları travmayı hala daha atlatamadı. Aradan 4 ay geçmesine rağmen çıplak aramadan geçen öğrencilerin durumu gündemdeki yerini korumaya devam ediyor.

Kız öğrencilere işkence: Külotunu indirip otur-kalk yaptırdılar!

30 kız öğrenci 3 gündür gözaltında!

Kadınlar çıplak arama dayatmasını anlatıyor: Kurbağa gibi zıplattılar!

medyabold
Devamını Oku »

Koronavirüsten ölenlerin sayısı 16 bini geçti

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ın açıkladığı resmi koronavirüs verilerine göre bugün koronavirüsten ölen 222 kişi ile birlikte toplam vefat eden kişi sayısı 16 bin 199’a ulaştı. Entübe edilen ağır hasta sayısı ise 5 bin 961.

BOLD – Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bugün 29 bin 136 kişiye vaka, 5 bin 203 kişiye Kovid-19 tanısı konulduğunu belirterek, 222 kişinin daha hayatını kaybettiğini açıkladı.

BUGÜN 222 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ

Sağlık Bakanlığı’nın internet sitesinde yer alan Türkiye Günlük Koronavirüs Tablosu’nun güncel verilerini, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Twitter hesabından paylaştı. Koca, Türkiye’de koronavirüs nedeniyle 222 kişinin daha yaşamını yitirdiğini, 29 bin 136 kişiye vaka, 5 bin 203 kişinin koronavirüs hastası olarak tespit edildiğini bildirdi.

TOPLAM VAKA SAYISI 1 MİLYON 809 BİN 961

Bakan Koca’nın paylaştığı verilere göre koronavirüs nedeniyle toplam 16 bin 199 kişi yaşamını yitirirken, koronavirüs vaka sayısı ise 1 milyon 809 bin 909’a yükseldi. Tabloya göre, toplam test sayısı 20 milyon 898 bin 517, toplam ağır hasta sayısı 5 bin 961, toplam iyileşen hasta sayısı 1 milyon 581 bin 565, bugünkü test sayısı 189 bin 65 olarak kayıtlara geçti.

KOCA: SEVDİKLERİMİZİ KORUYALIM

Twitter üzerinden paylaşım yapan Koca, ”Bugün tespit edilen 5.203 hastamız var. Ağır hasta sayısındaki artış hızının durağan olması sevindirici. Kısıtlamalara tam uyum ve tedbirlere riayetle mücadelemizi sürdürelim. Aşının yaygın uygulaması ve etkisinin görülmesine kadar sevdiklerimizi koruyalım ” dedi.

Türkiye’nin 12 Aralık 2020 güncel koronavirüs tablosu ise şöyle:

 

KHK’lılara ‘ağaç kökü yesinler’ diyen AKP’li Osman Zabun kansere yakalandı

medyabold
Devamını Oku »

Bir hekim daha koronavirüse yenik düştü

Koronavirüs vakaları nedeniyle iş yükleri artan sağlık çalışanları, her gün birçok meslektaşlarını salgından dolayı kaybediyor. Bugün de Dermotoloji Uzmanı Dr. Erçin Özüntürk, Kovid-19 nedeniyle yaşamını yitirdi. Özüntürk’ün öldüğünü Türk Tabipler Birliği duyurdu.

BOLD – Dermotoloji Uzmanı Dr. Erçin Özüntürk Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybetti. Özüntürk’ün ölüm haberi Türk Tabipler Birliği Twitter hesabından duyuruldu.

1975 İSTANBUL TIP MEZUNUYDU

Türk Tabipler Birliği tarafından paylaşılan mesajda, “İstanbul’da çalışan Dermotoloji Uzmanı Dr. Erçin Özüntürk’ü Kovid-19 nedeniyle kaybettik. Ailesine ve tüm sağlık camiasına başsağlığı diliyoruz” denildi. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1975 yılında mezun olan, deri ve zührevi hastalıklar uzmanı Dr. Özüntürk, İstanbul Nişantaşı’nda özel bir klinikte görev yapıyordu.

KHK’lılara ‘ağaç kökü yesinler’ diyen AKP’li Osman Zabun kansere yakalandı

medyabold
Devamını Oku »

Akşener Cumhurbaşkanlığına adaylık sorusuna cevap verdi: Herkes ister

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e Cumhurbaşkanlığına aday olup olmayacağı soruldu. Akşener “Başbakan ya da Cumhurbaşkanı olmayı herkes ister” diye cevap verirken, isim tartışmalarına girmek istemediğini belirtti.

BOLD – Erken seçim tartışmalarıyla birlikte adaylık tartışmaları da devam ediyor. Medyascope’ta gazeteci Ruşen Çakır’ın canlı yayın konuğu olan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

AKŞENER ADAYLIĞA YEŞİL IŞIK YAKTI AMA…

Cumhurbaşkanlığına adaylığı sorulan Akşener “Ben bu soruya çok net cevap veriyorum. Seçimli bir sistemde başbakan seçilmeyi, Cumhurbaşkanı seçilmeyi bu ülkede yaşayan her vatandaş ister. Bu çok onurlu bir görev olduğu için ister.” dedi.  Akşener diğer yandan “isim tartışmaları”nın doğru olmadığını belirterek “Biz Türkiye’nin geleceğini zora sokacak herhangi bir adımın veya herhangi bir hedefin bir parçası olmayacağız. Ben kendi adıma söylüyorum. O kadar hızlı tüketiliyor ki Türkiye’de her şey. Ben isimler üzerinden de konuşmayı yanlış buluyorum.” ifadelerini kullandı.

“ERDOĞAN HDP’Yİ KAPATMAZ”

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin açıklamaları ile HDP’nin kapatılması bir kez daha gündemde. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın HDP’yi kapatmayacağını ileri süren Akşener “Erdoğan, HDP’yi kapatmaz çünkü HDP çok iyi bir manivela. Belli grupları dövmek için. Sayın Bahçeli’nin sözleri içerisinde katıldığım bir şey var. Uzun tutukluluk. Türkiye’de uzun tutukluluklar var. Büyük ortağı destekleyen troll tipli insanların yazdıklarına, çizdiklerine bakıyorum gerçekten şoktayım. Şimdi böyle bir sistemde, sayın Erdoğan HDP’yi buranın içerisinde özneleştirip kapatmayı aklından geçireceğini düşünmüyorum. Sayın Bahçeli’nin ise elinde belge, bilgi veya kanaat varsa, Twitter yerinden ortağına ayar vermek yerine bir araya gelip bunların yapılması gerekiyor diye söylemelidir.” dedi.

CUMHUR İTTİFAKINA KAPILARI KAPATTI

Cumhur İttifakı’nın genişlemeye çalıştığını ileri süren Akşener, ittifaka kapıyı kapatırken “Ben seçmenimizi tanıyorum. Hatta şöyle demiştim, Cumhur İttifakı ile el ele tutuşmayı boş verin hafif yumuşasak bile terliğini çıkarıp, bizi eve kadar kovalarlar. Cumhur İttifakı bizim aklımızdan geçmiyor. Asla böyle bir şey yok. Sayın Erdoğan hem bizim hem de partimizin düşmanı değil. Bahçeli değil, Doğu Perinçek de değil.” cümlelerini kullandı.

“ERDOĞAN YENİDEN SEÇİLEMEZ”

Erdoğan’ın tekrar seçilmeyeceğini ileri süren Akşener, AKP’li seçmenin de Türkiye’nin içinde olduğu durumdan rahatsız olduğunu iddia etti. Akşener “Buradan Ak Parti’ye oy veren arkadaşlara sesleniyorum. Erdoğan seçilemedi ve ben seçilemeyeceğini düşünüyorum. Diyelim ki Millet İttifakı’nın getirdiği aday Cumhurbaşkanı oldu. Ak Partili kardeşlerim, bu sistem içerisinde yaşamak isterler mi?” diye sordu.

medyabold
Devamını Oku »

KHK’lılara ‘ağaç kökü yesinler’ diyen AKP’li Osman Zabun kansere yakalandı

KHK’lılar için “Ağaç kökü yesinler” diyen AKP Isparta İl Başkanı Osman Zabun lösemi teşhisiyle hastaneye kaldırıldı.

BOLD – Yerel haber sitesi www.sondakika32.com‘da yer alan habere göre AKP Isparta İl Başkanı Osman Zabun kan kanserine yakalandı. Durumu ciddi olan ve Ankara’ya götürüleceği belirtilen Zabun, KHK’lılar için söylediği sözlerle gündeme gelmişti.

medyabold
Devamını Oku »

Iran protests to Turkey over remarks by Erdogan in Azerbaijan

Iran’s Foreign Ministry summoned Turkey’s ambassador on Friday over remarks by Turkish President Tayyip Erdogan during a visit to Azerbaijan, which Tehran said amounted to meddling in its affairs.

Erdogan recited an Azeri-Iranian poem about the division of Azerbaijan’s territory between Russia and Iran in the 19th century. Tehran appeared concerned his remarks could fan separatist tendencies among Iran’s Azeri minority.

“The Turkish ambassador was informed that the era of territorial claims and expansionist empires is over,” the Foreign Ministry said on its website. “Iran does not allow anyone to meddle in its territorial integrity.”

Foreign Minister Mohammad Javad Zarif tweeted earlier: “President Erdogan was not informed that what he ill-recited in Baku refers to the forcible separation of areas…from (the) Iranian motherland.”

“NO ONE can talk about OUR beloved Azerbaijan,” Zarif said, referring to a northwest region of Iran where many of its ethnic Azeris live.

Azeris speak a language very similar to Turkish, but most observe Shi’ite Islam, Iran’s state religion. The Iranian region of Azerbaijan borders on the independent state of Azerbaijan, a former Soviet Republic. Turkey has become a close ally of Azerbaijan, helping it make major territorial gains against Armenians in a war that ended with a ceasefire last month.

Turkey’s foreign ministry also summoned Iran’s ambassador in Ankara and protested claims about President Erdogan, state-owned Anadolu news agency reported.

Reuters

The post Iran protests to Turkey over remarks by Erdogan in Azerbaijan appeared first on IPA NEWS.



from IPA NEWS https://ipa.news/2020/12/12/iran-protests-to-turkey-over-remarks-by-erdogan-in-azerbaijan/
Devamını Oku »

Avusturya Anayasa Mahkemesi ilkokulda başörtüsü yasağını iptal etti

Avusturya Anayasa Mahkemesi ilkokullarda başörtüsü yasağının anayasaya aykırı olduğuna karar verdi. Kararla ilkokullarda başörtüsü yasağı iptal edildi.

BOLD – Avusturya Anayasa Mahkemesi ilkokullarda başörtüsü yasağının eşitlik ilkesiyle bağlantılı olarak din özgürlüğü hakkını ihlal ettiği için anayasaya aykırı olduğuna hükmetti. Avusturya’da, Okul Eğitim Yasası 10 yaşını tamamlayana kadar çocukların başörtüsü de dahil olmak üzere dini veya ideolojik kıyafet giymesini yasaklıyordu.

DW Türkçe’de yer alan habere göre Anayasa Mahkemesine, bu yasaya karşı iki aile tarafından yapılan başvuruda, aileler çocuklarını İslam’ın gereklerine göre yetiştirdikleri ve bu yasağın din özgürlüğü hakkına “oransız bir saldırı” olduğu belirtilmişti. Başvuruyu değerlendiren Mahkeme yaptığı açıklamada, başörtüsü yasağının anayasaya aykırı olduğunu belirterek yasağı kaldırdı.

Kararda okul sisteminin şekillenmesi esnasında farklı din gruplarına eşitlik ilkesine göre davranılması prensibi hatırlatılarak, sistemin tolerans ve açıklık değerleri temelleri üzerine kurulduğu belirtildi. Kararda ayrıca bu yasak nedeniyle Müslüman kız çocuklarının ayrımcılığa uğrayabileceği, eğitim almalarını zorlaştıracağı ve sosyal olarak dışlanmalarına neden olabileceği kaydedildi.

Anayasa Mahkemesi’nden yapılan açıklamada, okullarda dinsel veya ideolojik nedenlerle çatışmalar olabileceği, ancak söz konusu yasağın okullardaki huzuru bozmayan başörtüsü takan kız çocuklarını da etkileyeceği belirtildi.

medyabold
Devamını Oku »

35 kiloya düşen kanser hastası mahkuma tahliye talebi

İnsan Hakları Derneği, cezaevinde yakalandığı mide kanseri nedeniyle 35 kiloya kadar düşen Bedri Çakmak’ın tahliye edilmesi için çağrı yaptı. Çakmak’ın normal şartlarda Mart 2021’de cezasını tamamlayıp tahliye olması gerekiyor.

BOLD – İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, hasta tutukluların durumuna dikkat çektikleri “F Oturumu” eylemlerini 455’incisi haftasında Koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle sosyal medya üzerinden gerçekleştirdi. Bu haftaki eylemde Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan ve ileri derecede mide kanseri hastası Bedri Çakmak’ın tahliye edilmesi çağrısı yapıldı.

35 KİLOYA DÜŞTÜ, DURUMU AĞIRLAŞIYOR

Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre komisyon adına açıklamayı okuyan Taylan Bekin, dikkatleri 11 yıldır cezaevinde olan ve ileri derecede mide kanseri hastası Bedri Çakmak’a çekti. Hapishane koşullarında tedavisi ve bakımı yapılamayan Çakmak’ın 35 kiloya düştüğü açıklandı.

“CEZAEVİNDE KALAMAZ” RAPORU VAR

Çakmak’a dair kaldırıldığı Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından “cezaevinde kalamaz” raporu verildiğini belirten Bekin, “Bu rapor üzerine infaz ertelemesi talebiyle avukatları aracılığıyla Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan başvuruya dair halen Adli Tıp Kurumu’nun raporu bekleniyor. Mart 2021 tarihinde cezası bitecek olan Çakmak için infaz erteleme kararının geciktirildiği her an, onu dört duvar arasında ölüme yaklaştırıyor ve hapishaneden sağ çıkma olasılığını küçültüyor. Adli Tıp Kurumu’na sesleniyoruz; Bedri Çakmak’ın raporunu ivedilikle tamamlayın ve serbest bırakılarak hayatta kalabilmesinin önünü açın” ifadelerini kullandı.

KOVİD-19 TEHDİTİ SÜRÜYOR

Diğer yandan açıklamada Kovid-19 salgının cezaevlerinde bulunan tutukluların yaşam haklarını tehdit ettiği bir kez daha vurgulandı. Cezaevlerinde tıbbi bakım, tedavi, salgından korunma, hijyen ve beslenme imkanlarının yetersiz olduğunu belirten Bekin, “Hapishanelerde salgının hızla yayılmasına rağmen, ağır hasta mahpuslar dahil risk altındaki mahpuslar serbest bırakılmıyorlar. Nitekim TİHV Dokümantasyon Merkezi’nin tespitlerine göre; 2020 yılının ilk 11 ayında en az 8 mahpus Kovid-19 nedeniyle yaşamanı yitirmiştir. Yaşam hakları korunmayan mahpuslar bir de ağır tecride tabi tutularak, giderek daha fazla yalnız ve dayanışmadan yoksun hale getiriliyorlar” dedi.

Bedri Çakmak ve diğer tüm hasta tutukluların sağlığa erişim ve tedavileri önündeki engellerin kaldırılması yönündeki taleplerini dile getiren Bekin, son olarak salgın sürecinin yarattığı riskler dikkate alınarak, risk grubundaki mahpusların infaz ertelenmesi veya tahliye yoluyla serbest bırakılmalarının sağlanması için yetkilileri göreve çağırdı.

medyabold
Devamını Oku »

İntihara teşebbüs etti, 3 bin 150 lira sokağa çıkma yasağı cezası yedi

Sivas’ta intihar girişiminde bulunan vatandaş, yediği cezanın şokunu yaşıyor. Polisler, intihardan vazgeçirdiği H.Ç. isimli vatandaşa, sokağa çıkma yasağını ihlal ettiği için 3 bin 150 lira ceza kesti.

BOLD – Sivas’ta uçurumdan atlayarak intihar etmek isteyen H.Ç.’yi polis vazgeçirdi. Ancak polis, karakola götürdüğü vatandaşa sokağa çıkma yasağını ihlalden ceza kesti.

Evrensel’de yer alan habere göre olay, Kılavuz mahallesi Yukarı Tekke Mezarlığı mevkiinde meydana geldi. H.Ç., gittiği uçurumun kenarında intihara kalkıştı. İhbar üzerine bölgeye polis ekipleri sevk edildi. Kendisini uçurumdan atacağını söyleyen H.Ç., polisin çalışması sonucu ikna edilerek eylemine son verdi. Sivas Numune Hastanesi’nde sağlık muayenesinden geçirilen H.Ç., ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü. H.Ç.’ye koronavirüs tedbirleri kapsamında sokağa çıkma kısıtlamasına uymadığı için 3 bin 150 TL ceza kesildi.

medyabold
Devamını Oku »

Cebinde 1 TL bile olmayan gazi, sokakta yaşıyor

Sosyal medyada yayınlanan sokak röportajı, bir gazinin dramını ortaya koydu. Sokakta yaşayan gazi, “1 liram bile yok” diyerek boş cüzdanını gösterdi.

BOLD – “Gaziyim” diyen bir kişi, sokak röportajında adeta isyan etti. Sokakta yaşadığını ve pandemi sebebiyle uygulanan sokağa çıkma yasağında bile sokakta olduğunu ağlayarak anlatan gözü yaşlı gazinin cebinden bir lira bile çıkmadı.

Sokak röportajları Tüylü Mikrofon isimli sosyal medya hesabı, dikkat çeken bir video paylaştı. Kendisine uzatılan mikrofona gazi olduğunu anlatan vatandaş boş cüzdanını açarak tepki gösterdi. 1 lirasının bile olmadığını anlatan vatandaş, sokak kaldığını söyledi. Sokağa çıkma yasağının olduğu günlerde bile kalacak yer bulamadığını anlatan vatandaş yardım istedi. Elindeki simidi bile başka birinin aldığını söyledi.

HDP’den Bahçeli’ye: Partimiz yerine ağzınızı kapatırsanız büyük iyilik etmiş olacaksınız

medyabold
Devamını Oku »

Marvel Loki, The Falcon and The Winter Soldier ve WandaVision dizilerinden fragman yayınladı

Avengers Endgame ile Marvel Sinematik Evreni’nin üçüncü dönemini kapatan Marvel, 4. Fazda filmlerin yanında yer vereceği dizilerden yeni fragmanlar paylaştı.

BOLD– Koronavirüs sebebiyle prodüksiyon ve vizyon takvimi büyük değişikliğe uğrasa da Marvel merakla beklenen çalışmalarını sürdürüyor. MCU’nun (Marvel Cinematic Universe) yeni döneminde filmler kadar diziler de büyük yer tutuyor. Birçok yeni Star Wars yapımının da duyurulduğu Investor Day etkinliğinde Marvel de yeni dizilerinden fragmanlar yayınladı.

LOKİ

Avengers: Engame’in içeriğinin büyük oranda şekillendireceği Loki dizisinde, karakterin Uzay Taşı’nı alıp kaçtıktan sonra yaşadıkları anlatılacak. Dizi hakkındaki bilgiler henüz çok kısıtlı olsa da Loki’nin arklı zamanlara ve farklı evrenlere yolculuk edeceği biliniyor. Loki karakterini Avengers ve Thor fimlerinde olduğu gibi Tom Hiddleston canlandırıyor. Ünlü komedi oyuncusu Owen Wilson da dizinin kadrosunda.

2021’de izleyiciyle buluşacağı açıklanan Loki’nin ilk fragmanını buradan izleyebilirsiniz.

THE FALCON AND THE WINTER SOLDIER

Anthony Mackie (The Falcon) ve Sebastian Stan’in (The Winter Soldier) başrollerini üstlendiği The Falcon and The Winter Soldier dizisinde, Avengers timinin iki üyesi “Captain America Civil War” filminde Yenilmezler’i birbirine düşüren Baron Zemo ile mücadele edecekler. Ünlü kötü karakteri yine Daniel Brühl canlandıracak.

Mart 2021’de izleyiciyle buluşacak olan dizinin ilk fragmanını buradan izleyebilirsiniz.

WANDAVISION

Scarlet Witch (Elizabeth Olsen) ve Vision (Paul Bettany) karakterlerine odaklanacak dizi, epik Marvel filmleri ile sit-com dizilerinin bir karışımı gibi olacak. Altı bölümden oluşan dizinin bu iki farklı konsepti nasıl birleştireceği merak ediliyor.

15 Ocak 2021’de ekranlarda olacak WandaVision dizisinin yeni fragmanını buradan izleyebilirsiniz.

medyabold
Devamını Oku »

Doğalgaz dağıtım firmalarının harcamaları da halka fatura edilmiş

Elektrik dağıtım ve tedarik şirketlerinin yaptıkları temsil ve ağırlama gibi harcamaların elektrik faturalarına yansıtıldığının ortaya çıkmasının ardından bir skandal da doğalgazda ortaya çıktı. Doğalgaz firmalarının personel, kira, bakım ve onarım gibi tüm masraflarını faturaya yansıttığı anlaşıldı.   

BOLD – Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, BOTAŞ’ın dağıtım şirketlerine aynı fiyattan doğalgaz sattığını ancak şirketlerin maliyetleri farklı olduğu için ilden ile farklı fiyatlar oluştuğunu söyledi.

İLDEN İLE FARKLILIK GÖSTERİYOR

Elektrik dağıtım ve tedarik şirketlerinin yaptıkları temsil ve ağırlama gibi harcamaların elektrik faturalarına yansıtıldığının ortaya çıkmasının ardından bir haber de doğalgaz faturalarından geldi. Sözcü’den Erdoğan Süzer’in haberine göre, Enerji Bakanı Dönmez, vatandaşın kullandığı doğalgaz fiyatının ilden ile farklılık gösterdiğini, bunun da doğalgaz dağıtım şirketlerinin yatırım ve işletme masraflarının farklılığından kaynaklandığını söyledi.

TÜM HARCAMALAR VATANDAŞA FATURA EDİLİYOR

Dönmez, Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.’nin (BOTAŞ) tüm dağıtım şirketlerine metreküpü 1.25 liradan sattığı doğalgazı dağıtım şirketlerinin kendi masraflarını ekleyip farklı fiyata sattıklarını bildirdi. Buna göre personel, kira ve benzeri işletme harcamaları yüksek olan şirketler bu harcamalarını faturalara yansıttıkları için vatandaşın doğalgaza ödediği para da artıyor.

SKANDAL, MHP’Lİ VEKİLE VERDİĞİ CEVAPTA ORTAYA ÇIKTI

MHP Düzce Milletvekili Ümit Yılmaz, Düzce’de elektrik altyapısında yaşanan sorunlar nedeniyle hemen her gün elektrik kesintileri yaşandığını belirtip, elektrik sorununun çözülmesini ve hava kirliliğinin önlenmesi için Düzce’ye indirimli doğalgaz verilmesini Dönmez’den talep etti. Dönmez de Düzce’nin tüm ilçeleri doğalgaz kullanan nadir illerden biri olduğunu ancak doğalgaz fiyatları konusunda özel bir indirim yapamayacaklarını belirterek, personel, kira, bakım ve onarım gibi şirketten şirkete değişen işletme giderlerinin her ilde farklı satış fiyatı oluşmasına ve vatandaşın doğalgaz faturalarına yansıtılmasına neden olduğunu vurguladı.

Emniyette anne ve oğluna işkence eden polisler güvenlik kamerasını kapattı

medyabold
Devamını Oku »

Cumhur İttifakı ortaklarından BBP’den geçim sıkıntısı çıkışı

Cumhur İttifakı ortaklarından Büyük Birlik Partisi’nden ilginç bir çıkış geldi. Erken seçim çağrılarına tepki gösteren Genel Başkan Mustafa Destici “Halkın gündeminde seçim yok, geçim var” dedi.

BOLD – Cumhur İttifakı ortaklarından Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici katıldığı bir televizyon programında erken seçim iddialarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Destici, erken seçim çağrılarıyla ilgili “Halkın gündeminde seçim yok, geçim var” dedi.

ERKEN SEÇİM BEKLEMİYORUM

Destici, FOX TV’de yayınlanan ‘Çalar Saat Haftasonu’ programında İlker Karagöz’ün konuğu oldu. Erken seçim iddialarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan BBP Genel Başkanı Destici, “Erken seçim beklemiyorum. Türkiye’nin şu anda bir seçime ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum. Halkın gündeminde seçim yok, geçim var!” dedi.

HDP’den Bahçeli’ye: Partimiz yerine ağzınızı kapatırsanız büyük iyilik etmiş olacaksınız

medyabold
Devamını Oku »

Halka kömür diye taş dağıtmışlar

Mersin’in Erdemli ilçesinde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın halka kömür diye taş dağıttığı ortaya çıktı. Vatandaşların sabahlara kadar süren kömürü yakma çabaları boşa çıktı.

BOLD – Mersin’in Erdemli ilçesinde halka kömür yerine taş dağıtıldığı ortaya çıktı. Muhtarların konuyu iletmesi üzerine CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, kömür yerine taş dağıtılmasını Meclis gündemine taşıdı.

HANGİ MADEN OCAĞINDAN ÇIKARILDI?

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un yanıtlanması istemiyle soru önergesi veren Antmen, “Kömür İşletmeleri Anonim Şirketi Mersin Erdemli’de dağıtılan bu kömürleri hangi maden ocaklarından çıkartmıştır? Bu maden ocaklarının içerisinde işletme devri yapılan ya da özelleştirilmiş olan ocaklar bulunmakta mıdır? Varsa bunlar hangileridir ve hangi şirketlerle bu anlaşmalar yapılmıştır?” dedi.

UYGUNLUK KONTROLLERİ YAPILDI MI?

Dağıtılan kömürler arasında ithal kömür olup olmadığını da soran Antmen, “Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından kömürlerin içerisinde ithal kömür bulunmakta mıdır? Varsa bu kömürler hangi ülkelerden hangi firmalar aracılığı ile ithal edilmektedir? Bu ithalatlarda son 5 yılda ne kadar ödeme yapılmıştır? Vatandaşlara dağıtılan kömürün uygunluk kontrolleri neden yapılmamıştır? Sorumlular hakkında herhangi bir inceleme başlatmayı düşünmekte misiniz?” dedi.

HDP’den Bahçeli’ye: Partimiz yerine ağzınızı kapatırsanız büyük iyilik etmiş olacaksınız

medyabold
Devamını Oku »

Emniyette anne ve oğluna işkence eden polisler güvenlik kamerasını kapattı

Mardin’de yürütülen bir soruşturmada TEM Şube polislerinin gözaltına aldığı anne ve 16 yaşındaki oğluna işkence etmeden önce, emniyetin güvenlik kameralarını kapattığı ortaya çıktı.

BOLD – Mardin’in Nusaybin ilçesinde 3 yıl önce tutuklanan İsa A.’nın oğlu 16 yaşındaki F.A., hakkında herhangi bir gözaltı kararı olmamasına rağmen TEM Şube Amiri Yaşar Ç. tarafından yaklaşık 30 kez gözaltına alındı. İddiaya göre oğul F.A ve durumu öğrenmek isteyen Felek A’ya emniyette işkence yapıldı. Güvenlik kameraları ise işkence öncesinde kapatıldı.

GÖZALTI KARARI OLMADAN 30 KEZ GÖZALTI

Mezopotamya Ajansı’ndan Ahmet Kanbal’ın haberine göre Her defasında ajanlık yapması dayatılan F.A., 16 Kasım’da bir kez daha gözaltına alındı. Nusaybin Emniyet Müdürlüğü TEM Şubesi’nin bodrum katına götürülen F.A., tanımadığı kişiler hakkında ifade vermeye zorlandı. Oğlu hakkında bilgi almak için emniyete giden anne Felek A.’ da polis işkencesine maruz kaldı.

EMNİYETTE GÖRÜNTÜ BULUNAMADI

Felek A.’nın, Nusaybin Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı suç duyurusu üzerine soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında ailenin işyerinde olay gününe ait güvenlik kamerası kayıtları alınarak, incelenmek üzere Jandarma Kriminal Bürosu’na gönderildi. Yapılan incelemelerin ardından Kriminal Büro ekipleri, ailenin işyerine giderek, bir kez daha kamera kayıtlarını inceledi. Soruşturma kapsamında Nusaybin Tem Şubesi’nde de incelemelerde bulunuldu. Ancak kameraların kapatılmasından dolayı olay günü ve öncesine ait görüntüler elde edilemediği ileri sürüldü.

Soruşturmanın açılmasının ardından yaşadıklarını anlatan anne Felek A., görgü tanıklarının da dinlenmesine rağmen şikayetçi olduğu polis amiri Yaşar Ç.’nin halen görevde olduğunu ve soruşturmaya müdahale etmesinden dolayı endişeli olduğunu söyledi.

medyabold
Devamını Oku »

Sanatçılardan AKP’ye tepki: Bin lira için takla atmayacağım

Kültür ve Turizm Bakanlığının müzisyenlere 1000 lira yardım projesine sanatçılardan tepki geldi. Ayna Grubu’nun solisti Erhan Güleryüz, “Atanmış bir insanın beni dilenci konumuna koymasına izin vermiyorum.” ifadesini kullanırken Yasemin Göksu da “Yardım için takla atmayacağım” dedi.

BOLD – Müzisyen Erhan Güleryüz, Kültür ve Turizm Bakanlığının, sanatçılara destek projesi kapsamında video istenmesine tepki gösterdi. Güleryüz, “Canım bakanım, sen bana bir video gönder, ben sana bin lira göndereyim” derken Yasemin Göksu da “Yardım için takla atmayacağım” ifadelerini kullandı.

SANATÇILARDAN 1000 LİRALIK YARDIM TEPKİSİ

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Erson, pandemi sebebiyle sıkıntılı günler yaşayan sanatçılara yardım edeceklerini ve bu kapsamda kişi başı biner lira verileceğini açıklamıştı. Toplamda 20-30 milyon lira civarında bir ödeme planlanırken, bakanlığın yardım için video istemesine sanatçılardan tepki geldi.

GÜLERYÜZ: BİZ PARA TOPLAYIP GÖNDERELİM

Ayna Grubu’nun solisti Erhan Güleryüz, sosyal medya hesabından yayınladığı videoda yardım projesine ‘dilencilik’ olarak isimlendirirken “Canım Bakanım, sen bana bir video gönder ben sana 1000 lira göndereyim. Ben 40 yıldır müziğe hizmet ediyorum. Atanmış bir insanın beni dilenci konumuna koymasına izin vermiyorum. Biz toplayıp para gönderelim, zaten halktan para toplamayı biliyorsunuz” ifadelerini kullandı. Güleryüz, MSG, MESAM, Miyor 1’e de “siz nasıl temsilcisiniz” diyerek tepki gösterdi.

“YARDIM İÇİN TAKLA ATMAYACAĞIM”

Yasemin Göksu da Twitter hesabından yaptığı paylaşımlarda Bakanlığın uygulamasına tepki gösterdi, “Yardım için takla atmayacağım” dedi. Göksu açıklamasında “Bugün bağlı olduğumuz meslek birliklerinden mesaj aldık. Sağolsunlar… Kültür Bakanlığı biz sefil sanatçılara 1000 er lira bağış lütfunda bulunmuş. Sanatçılara destek bunun adı. Ama bu biner lirayı da karşılıksız vermiyor. Görüşmeye giden meslek birliklerimize demişler ki, ihtiyacı olan müzisyen, şarkıcı, bestecilere para veririz ama karşılığında bir proje hazırlayın.” ifadelerini kullandı.

medyabold
Devamını Oku »

Devletin verdiği yardıma, banka el koydu

Cezaevinden çıkan işsiz ve astım hastası vatandaş haciz şoku yaşadı. Devletin verdiği pandemi yardımını almak için postaneye giden vatandaş, parasına bankaların el koyduğunu öğrendi.

BOLD – Aydın’ın Nazilli ilçesinde yaşayan 41 yaşındaki Ahmet Mutlu’ya verilen bin liralık yardım parasına, kredi kartı borcu bulunan bankalar icrayla el koydu. Bir süre önce cezaevinden çıkan Mutlu aynı zamanda işsiz ve astım hastası.

Sözcü’nün haberine göre cezaevinden bir süre önce çıkan Ahmet Mutlu, pandemi sosyal destek paketi kapsamında verilen bin liralık yardım parasına, borçlu olduğu bankaların icrayla el koymasının şokunu yaşadı. Cezaevine girmeden önce iki ayrı bankanın kredi kartlarından aldığı toplam 2 bin 500 lira ve faizi için icra takibi başlatıldığı öğrenilen Mutlu’ya bankalar icra takibi başlattı.

TAHLİYE OLDUKTAN SONRA İŞ BULAMADI

Nazilli’de metruk bir evde yaşayan Mutlu, geçtiğimiz Temmuz ayında tahliye oldu. Çalışacak bir iş bulamadı. Pandemi sosyal destek paketinden çıkan bin lirayı tüketen Mutlu, ikinci yardımı almak için postaneye gittiğinde şok yaşadı. Çünkü bankalar, yardım parasına el koymuştu.

Cezaevine girdiği için iki çocuk annesi eşinden boşandığını söyleyen Mutlu, “Hapishaneye girmeden önce borcum yoktu. Hayatım düzen içindeydi. Cezaevine girince her şey alt üst oldu. Çıktım, cebimde bir kuruş para yok. Devletin verdiği, büyük umut bağladığım yardım parasına icra dairesi el koydu” dedi.

medyabold
Devamını Oku »

HDP’den Bahçeli’ye: Partimiz yerine ağzınızı kapatırsanız büyük iyilik etmiş olacaksınız

HDP, partilerinin kapatılmasını isteyen MHP lideri Devlet Bahçeli’ye cevap verdi. Sosyal medya hesabından yapılan açıklamada “HDP’yi kapatmak yerine ağzınızı kapatırsanız ülkenin geleceğine büyük iyilik etmiş olacaksınız.” denildi.

BOLD – Sosyal medya hesabından HDP’nin kapatılmasını isteyen MHP lideri Bahçeli’ye sosyal medya hesabından cevap geldi. HDP Bahçeli’ye “HDP’yi kapatmak yerine ağzınızı kapatırsanız ülkenin geleceğine büyük iyilik etmiş olacaksınız.” dedi.

BAHÇELİ: BU TERÖR YATAĞI KAPATILMALI

HDP’ye ağır eleştiriler yönelten ve partinin kapatılmasını isteyen Bahçeli, Twitter hesabından yaptığı açıklamalarda “HDP isimli husumet ve hıyanet oluşumu demokrasinin ardına saklanarak, özgürlük ve insan hakları sığınığına yuvalanarak Türkiye’ye meydan okumaktadır. HDP bir terör sorunudur, bölücülük yuvasıdır, fitne tezgahıdır, demokratik güvenliğimize doğrulmuş melun bir silahtır. Bu kervan böyle gitmemelidir. Adalet ve hukuk mutlak surette devreye girmeli, HDP’nin kapısına açılmamak üzere kilit vurulmalıdır. Yani demem odur ki, HDP’yi Türk siyasetinin taşıma ve hazmetme kapasitesi dolmuştur. Bu terör ve bölücülük yatağı kapatılmalıdır” ifadelerini kullanmıştı.

HDP: SİZE RAĞMEN DEMOKRASİYİ GETİRECEĞİZ

HDP de resmi hesabından Bahçeli’ye cevabında sert eleştirilerde bulunarak “Bahçeli’ye yanıtımızdır; İktidara dayanarak, sarayın konforlu gölgesine sığınarak mafyacılık yapanlar bu ülkenin gerçek düşmanlarıdır. Size rağmen bu ülkeye demokrasiyi getireceğiz. HDP’yi kapatmak yerine ağzınızı kapatırsanız ülkenin geleceğine büyük iyilik etmiş olacaksınız…” ifadeleri kullanıldı.

HDP Onursal Başkanı Ertuğrul Kürkçü de sosyal medya hesabından Bahçeli’nin paylaşımını alıntılayarak verdiği yanıtta ise “Sizin sorununuz ‘hazım’ değil; ‘çoklu organ yetmezliği’. Vadeniz doldu…” dedi.

medyabold
Devamını Oku »

Aile Bakanı yoksulluktan intiharı görmedi: Refahı paylaşmayı önemsiyoruz

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, “Türkiye’de yoksulluk, özellikle aşırı yoksulluk sorun olmaktan çıktı” dedi. Yoksulluk probleminin bittiğini ileri süren Bakan Selçuk, artık refah paylaşmayı önemsediklerini söyledi.

BOLD – Meclis Genel Kurulu’ndaki bütçe çalışmalarında konuşan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Selçuk, yoksulluk açıklaması ile tepki çekti. Selçuk “Türkiye’de yoksulluk, özellikle aşırı yoksulluk sorun olmaktan kalktı” dedi.

YOKSULLUK İNTİHARINA ‘REFAH’LI CEVAP

Samsunda önceki gün bir vatandaş bir eline iş, bir eline de aş yazarak kendisini asmıştı. Türkiye Samsun’da yaşanan trajik intihar olayını konuşurken Bakan Selçuk’un sözleri Meclis genel kurulunda muhalefetin de tepkisini çekti.

Muhalefetin sorduğu intihar olayına cevap vermeyen Selçuk, tartışılan açıklamalarına devam etti. Selçuk “Yoksulluk, özellikle aşırı yoksulluk, uluslararası dokümanlarda da ifade edildiği gibi artık Türkiye için sorun olmaktan kalktı. Biz daha ziyade refahı paylaşmayı ve bu süreçteki acil durumlarda vatandaşlarımızın yanında olmayı hedefleyen bir sosyal yardımı önemsiyoruz” görüşünü dile getirdi.

İŞSİZLİK FONU SADECE İŞSİZİN DEĞİL

Öte yandan görüşmelerde, İşsizlik Sigortası Fonu’nun işçilerden daha çok işverenin kullanması da tartışmaya sebep oldu. Bakan Selçuk, bu fonun işçilere ait olmadığını ve sadece onlar tarafından kullanılamayacağını belirterek “Yüzde 66’sı doğrudan çalışanlara, yüzde 26’sı istihdamı korumak amacıyla teşviklere, yüzde 8’i de yine istihdam bağlantılı programlara gitmekte” dedi.

medyabold
Devamını Oku »

11 Aralık 2020 Cuma

İran’da protestoları haber yapan gazeteci idam edildi

İran’da 2017 yılındaki protestolar hakkında haber yapan gazeteci Ruhollah Zam, idam edildi. Gazeteci Zam, “yeryüzünde fesat çıkarmak”tan suçlu bulunurken, bu suç tanımlaması casusluk ya da hükumeti devirme cezalarında kullanılıyor.

BOLD – Cezası İran Yüksek Mahkemesi tarafında 2019’da onanan İranlı gazeteci Ruhollah Zam, idam edildi. Zam daha önce Fransa’nın başkenti Paris’te sürgündeydi. İran’a neden ve nasıl gittiği net olarak bilinmeyen gazeteci, ülkesinde istihbarat görevlileri tarafından tutuklanmıştı.

İdam kararını Reuters haber ajansının son dakika olarak duyurdu. Zam, AmadNews isimli sitesinde İranlı yöneticiler hakkında videolar paylaşıyordu. Haber sitesinin bir milyondan fazla takipçisi vardı.

İdam cezasına çarptırılan gazeteci, ekonomik sıkıntıları protesto etmek için 2017 yılında İran’da yapılan gösterilerin yer ve zamanını da Telegram uygulaması üzerinden duyuruyordu. Telegram İran yönetiminin isteği üzerine Zam’ın hesabını kapatmıştı. Ancak İranlı gazeteci başka bir isimle Telegram uygulamasındaki yayınlarına devam etmişti.

“YERYÜZÜNDE FESAT ÇIKARMA”

İdam kararı ile ilgili yapılan açıklamada Ruhollah Zam’ın “yeryüzünde fesat çıkarma”dan suçlu bulunduğu açıklandı. Bu terim İran’da casusluk ya da hükümeti devirme cezaları söz konusu olduğunda kullanılıyor. Diğer yandan Zam, Temmuz ayında yaptığı bir röportajda, Ekim 2019’da tutuklanmasından bu yana 30 kilo verdiğini söylemişti.

medyabold
Devamını Oku »

Kovid-19 aşısı kime, ne zaman yapılacak?

Koronavirüs aşısında ilk uygulamanın 25 Aralık’ta başlaması planlanıyor. Çin’den alınan 10 milyon aşı, çift doz olarak 5 milyon kişiye uygulanacak.

BOLD – Çin’den alınan 10 milyon doz Kovid-19 aşısının 25 Aralık’ta uygulanmaya başlaması bekleniyor. Günde 450 bin aşının yapılması hedefleniyor.

Hürriyet’in haberine göre Çin’le yapılan anlaşma kapsamında Türkiye’nin aldığı 10 milyon aşının, çift doz olarak ilk 5 milyon kişiye yapılmasıyla ilgili altyapı çalışmaları sürüyor. Önceliklerin belirlenmesinin yanı sıra, il ve ilçelere göre aşı haritası hazırlanıyor.

HASTA VE YAŞLILARA EVLERDE AŞI

Sağlık Bakanlığı, aşının nasıl taşınacağı, lojistiği, ilçelere kadar nasıl dağıtılacağı konusunda hazırlıkları tamamlamak üzere. Hazırlanan plana göre kronik hastalar ve evden çıkamayacak durumda olanlar için aşılar evlerinde yapılacak. Filyasyon ekibinde yer alan sağlıkçılarla birlikte aile hekimleri de aşılama çalışmalarında görevlendirilebilecek.

TAKİP SİSTEMİ OLUŞTURULACAK

Diğer aşılardaki takip sistemi, koronavirüs aşısı için de geçerli olacak. Veri tabanı oluşturulacak. Aşılanan kişilerin takibi bu veri tabanı ile yapılacak. Bakanlık ayrıca, tüm sağlık kuruluşlarına yazı göndererek, aşı yapılacak personel listesi oluşturmalarını istedi. Bu kişiler daha önce hastalığı geçirmemiş kişilerden seçilecek.

AŞILAR SOĞUK HAVA ZİNCİRİYLE TAŞINACAK

10 milyon doz aşı Türkiye’nin ihtiyacını karşılamıyor. Bu çerçevede yeni aşı alımı için arayışlar da devam ediyor. Aşıların taşınmasında soğuk hava zinciri kullanılacak. 1403 soğuk zincir ve 15 soğuk hava deposu bulunduğu, gerekirse bu sayının arttırılabileceği belirtildi. Daha önceki tecrübelere dayanarak, günde 300-450 bin arasında aşılama yapılabildiği bilgisi paylaşıldı.

21 GÜN ARAYLA İKİ DOZ

Çin aşısı 3 yıl buzdolabında saklanabiliyor. 2 ile 8 derecede korunabilen aşının ikinci dozu 60 yaş üstüne 21 veya 30 gün arayla, daha gençlere ise 14 gün arayla yapılacak.

Çin aşısı yetirince testten geçmediği ve henüz onay almadığı gerekçesiyle eleştiriyor. Buna karşın 2’nci dozdan sonra antikor oranının yüzde 50’nin üzerine çıktığı, Çin aşısı yaptıranların yüzde 92’sinde de antikor oluştuğu ileri sürülüyor.

KORUMA SÜRESİ 6-8 AY ARASI

Aşının koruma süresi 6-8 ay arasında olacak. Şubat-mart aylarında hem toplumsal bağışıklık hem de aşı bağışıklığı nedeniyle her iki kişiden birinin, salgın sisteminin dışına düşmesi amaçlanıyor.

Diğer yandan Türkiye’de son 24 saatte 33 bin 198 kişinin Kovid-19 testi pozitif çıktı, 211 kişi hayatını kaybetti. Toplam hasta 552 bin 304 olurken, vefat sayısı 15 bin 314’e çıktı. Ağır hasta sayısı ise 6 bine yaklaştı.

medyabold
Devamını Oku »

Ankara’dan İran’a misilleme, İran büyükelçisi bakanlığa çağrıldı

Ankara, Türkiye’nin Tahran Büyükelçisi Derya Örs’ün İran Dışişleri Bakanlığına çağrılmasına İran’ın Ankara Büyükelçisi Ferazmend’i bakanlığa çağırarak yanıt verdi. Büyükelçi Ferazmend’e Türkiye’ye ve AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik iddiaların ortaya atılmasına tepki dile getirildi.

BOLD – Dışişleri Bakanlığı’na çağrılan İran’ın Ankara Büyükelçisi’ne, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yönelik iddialar konusundaki tepki dile getirildi.

İRAN’DA TÜRKİYE’YE YÖNELİK NEFRET KAMPANYASI BAŞLATILDI

Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, İran’ın Ankara Büyükelçisi Ferazmend bu akşam Dışişleri Bakanlığına çağrıldı. Büyükelçi Ferazmend’e, İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif’in tweetine, sonrasında Türkiye’nin Tahran Büyükelçisi Derya Örs’ün İran Dışişleri Bakanlığına çağrılmasına, Türkiye’ye ve AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik iddiaların ortaya atılmasına ve böylece İran’da Türkiye’ye yönelik nefret kampanyasının açılmasına tepki dile getirildi.

İRAN’LA YAKIN İLİŞKİLER HATIRLATILDI

Kaynaklar, Ferazmend’e, söz konusu iddiaların toptan reddedildiği, İran tarafının Türkiye’yle ilgili herhangi bir konuda rahatsızlık duyması halinde bunu iletebileceği kanallar varken, bizzat İran Dışişleri Bakanı Zarif tarafından Twitter yoluyla Türkiye’nin hedef alınmasının kabul edilemeyeceği vurgulandı. Ayrıca, bu yaklaşım tarzının, Türkiye ile İran arasındaki yakın ilişkilerle de uyumlu olmadığı ve sadece bu ilişkileri bozmak isteyen çevrelere hizmet edeceğinin altı çizildi.

OKUDUĞU ŞİİR TEPKİ ÇEKMİŞTİ

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Azerbaycan’da okuduğu şiir ve kullandığı ifadeler İran’ın tepkisine neden oldu. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatibzade yaptığı yazılı açıklamada, Büyükelçi Derya Örs’ün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bakü’de okuduğu şiir nedeniyle çağrıldığını belirtilmişti.

Türkiye’ye yaptırım öngören tasarı ABD Senatosu’nda kabul edildi

medyabold
Devamını Oku »

Tayyip Erdoğan’ın Bakü’de okuduğu şiire Tahran’dan tepki

Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ kutlama törenine katılan Erdoğan’ın okuduğu şiir, İran’ın tepkisini çekti. İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, “O, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin egemenliğine karşı konuştuğunu fark etmedi mi acaba” dedi.

BOLD – AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Dağlık Karabağ savaşı ardından Azerbaycan’ın Azadlık Meydanı’nda düzenlenen Zafer Geçidi Töreni’nde okuduğu şiir nedeniyle İran’ı rahatsız etti. İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, Twitter hesabından yaptığı açıklamayla Erdoğan’ı eleştirdi.

Bakü’deki konuşmasında Şair Bahtiyar Vahapzade’nin “Topraktan pay olmaz” şiirinden bir bölüm okuyan Erdoğan, “Karabağ’ı 30 yıllık hasretin ardından ana vatanla buluşturan Azerbaycan ordusunun neferlerini tebrik ederek, onları dualarla cepheye gönderen anaların ellerinden öptüğünü” söyledi.

Erdoğan, “Aras, türküsünü daha güçlü çığıracak. Karabağ şikestesini okuyan nefesler daha yüksek daha güçlü çıkacaktır” ifadelerini kullanarak, Aras türküsünün sözlerini okudu:

“Aras’ı ayırdılar

Kum ile doldurdular;

Ben senden ayrılmazdım

Zor ile ayırdılar,

Ay Laçın, can Laçın,

Men sene kurban Laçın”

Sözlerine devam eden Erdoğan, “Güzelliğine kurban olduğumuz Laçın artık özgürdür. Laçın gibi, Şuşa gibi Fuzuli, Cebrail, Zengilan Kubatlı, Ağdam ve Kelbecer de artık özgürdür. Bugün büyük mücahid Ahmet Cevat Bey’in ruhunun şâd olduğu gündür. Bugün Nuri Paşa’nın, Enver Paşa’nın Kafkas İslam Ordusunun yiğit neferlerinin ruhunun şâd olduğu gündür. Bugün Azerbaycan şehitlerinin serdarı Mübariz İbrahimov’un ruhunun şâd olduğu gündür” diye konuştu.

İRAN DIŞİŞLERİ BAKANI ZARİF’TEN TEPKİ

İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a okuduğu şiir nedeniyle tepki gösterdi. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Zarif şu ifadeleri kullandı:

” Kimse Erdoğan’a, Bakü’de yanlışlıkla okuduğu şiirin, Aras Nehri’nin kuzey bölgelerinin İran’ın ana topraklarından zorla ayrılmasıyla ilgili olduğunu söylememiş!

O, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin egemenliğine karşı konuştuğunu fark etmedi mi acaba? Kimse Aziz Azerbaycan’ımız hakkında konuşamaz.”

ABD’li eski Büyükelçi James Jeffrey’den Erdoğan analizi: Dişinizi gösterene kadar geri adım atmaz

medyabold
Devamını Oku »

Koronavirüse yakalanan 17 yaşındaki lise öğrencisi hayatını kaybetti

Kütahya’da kas hastası lise son sınıf öğrencisi Serdar Mehmet Ay, koronavirüs tedavisi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Ay’ın cenazesi Kütahya Şehir Mezarlığına defnedildi.

BOLD – Kovid-19 testinin pozitif çıkan Kütahya Ali Güral Anadolu Lisesi son sınıf öğrencisi Serdar Mehmet Ay (17), tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.

Serdar Mehmet Ay, Kasım ayında koronavirüs testi pozitif çıkınca Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedaviye alındı. Durumunun ağırlaşması üzerine 25 Kasım’da yoğun bakım ünitesine yatırılan Mehmet Ay, doktorların müdahalesine rağmen dün gece hayatını kaybetti. Ay’ın cenazesi ailesi, arkadaşları ve öğretmenlerinin kıldığı cenaze namazının ardından Kütahya Şehir Mezarlığına defnedildi.

Son dakika... Liseli Serdar Mehmet, koronavirüsten yaşamını yitirdi (2)

Kütahya Valisi Ali Çelik, koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden Serdar Mehmet Ay’ın fotoğrafını sosyal medyadan paylaştı. Çelik, “Acımız çok büyük. Ölümle yaşam arasındaki o ince çizgide kas hastalığıyla mücadele eden, 16 gündür Covid-19 tedavisi gören 12. sınıf öğrencilerimizden Serdar Mehmet Ay’ı kaybettik. Öğrencimize Allah’tan rahmet, ailesine ve arkadaşlarına sabırlar diliyorum. Başımız sağ olsun” dedi.

“Beni yavrularımdan ayırmayın”

medyabold
Devamını Oku »

Exclusive: U.S. set to sanction Turkey over Russian defense system – sources

The United States is poised to impose sanctions on Turkey over its acquisition last year of Russian S-400 air defense systems, five sources including three U.S. officials told Reuters on Thursday, a move likely to worsen already problematic ties between the two NATO allies.

The long-anticipated step, which is likely to infuriate Ankara and weigh on Turkey’s relations with the incoming administration of President-elect Joe Biden, is expected to be announced as early as Friday, sources have said.

The sanctions would target Turkey’s Presidency of Defence Industries and its head, Ismail Demir, sources have said. They would be damaging but narrower than the severe scenarios some analysts have outlined.

Two sources familiar with the matter, including a U.S. official speaking on the condition of anonymity, said President Donald Trump had given aides the blessing for the sanctions.

The Turkish lira weakened as much as 1.4% following the news. U.S. sanctions could harm a Turkish economy struggling with a coronavirus-induced slowdown, double-digit inflation, and badly depleted foreign reserves.

A senior Turkish official said sanctions would backfire and hurt ties between the two NATO members.

“Sanctions would not achieve a result but be counter-productive. They would harm relations,” the official said. “Turkey is in favor of solving these problems with diplomacy and negotiations. We won’t accept one-sided impositions,” he said.

The decision will have repercussions far beyond Turkey, sending a message to U.S. partners around the world that might consider buying Russian military equipment and have been warned repeatedly about U.S. sanctions.

Turkey’s leader, President Tayyip Erdogan, had hoped to prove U.S. threats hollow, betting the relationship he developed with Trump would insulate Ankara from punitive U.S. action.

Having forged a working relationship with Erdogan, Trump long opposed U.S. sanctions against Turkey despite the advice of advisers. Officials in his administration internally recommended sanctions against Ankara in July 2019, when the Turkish government started taking delivery of the S-400s, sources familiar with the matter told Reuters.

But sanctions appeared likely even if Trump did not act, the sources said.

The final version of the $740 billion annual U.S. defense authorization legislation, which the Senate is expected to vote on as early as this week, would force Washington to impose sanctions within 30 days.

One of the U.S. officials said one of the reasons Trump was finally willing to move ahead with Turkey sanctions was to “decouple” the issue from the NDAA bill, which carries a provision that would require him to impose measures on Ankara. This way, Trump can avoid looking like his hand is being forced, the official said.

KICKED OUT OF F-35 PROGRAM

Still, the increasing U.S. pressure is not without risk. Washington does not want to push Erdogan even closer to Russian President Vladimir Putin, whose goal is to weaken and divide the NATO alliance.

Russia delivered the ground-to-air S-400s last year and Turkey tested them as recently as October. Ankara said they would not be integrated into NATO systems and pose no threat, and has called for a joint working group on the issue.

But the United States maintained that the S-400 does pose a threat, and announced last year it was removing Turkey from the F-35 fighter jet program over Ankara’s decision.

Lockheed Martin’s F-35 stealth fighter jet is the most advanced aircraft in the U.S. arsenal and is used by NATO members and other U.S. allies.

The U.S. State Department could still change plans and widen or narrow the scope of planned sanctions against Turkey.

However, sources said the announcement of the sanctions in their current form was imminent.

Reuters

EU to approve sanctions over Turkish gas drilling – draft statement

The post Exclusive: U.S. set to sanction Turkey over Russian defense system – sources appeared first on IPA NEWS.



from IPA NEWS https://ipa.news/2020/12/11/exclusive-u-s-set-to-sanction-turkey-over-russian-defense-system-sources/
Devamını Oku »

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının yeni filmi: Direniş Devlet

Fahrettin Altun’un başında olduğu Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığının Direniş Devlet adlı bir film çektiği öğrenildi. İstanbul’da çekileceği belirtilen filmle ilgili İstanbul Valiliği, kurumlara yazı göndererek çekim için kolaylık sağlanmasını istedi.

BOLD – Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı’nın çekeceği Direniş Devlet adlı film projesi, İstanbul Valiliğinin İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğine gönderdiği yazı üzerine ortaya çıktı.

İstanbul Valiliğinin İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğine gönderdiği yazıda, filmin 10 Aralık 2020 ile 31 Ocak 2021 tarihleri arasında İstanbul’da çekileceği kaydedildi.

Gazeteci Sinan Tartanoğlu’nun ulaştığı yazıya göre İstanbul Valiliği, İstanbul’daki kurum ve kuruluşlara çekim faaliyetlerinde kolaylık sağlanması talimatı verdi. Yazıda İstanbul’da belirlenecek alanlarda insansız hava aracı çekimlerinin de yapılacağı, film çekim ekibine, koronavirüs salgını nedeniyle sokağa çıkma yasaklarının uygulandığı gün ve saatlerde şehir içi ulaşım için bürokratik kolaylığın sağlanması istendi.

Tacizle suçlanan yazar intihar etti

medyabold
Devamını Oku »

Silivri’de yeni bir ‘sandalye’ dramı

Silivri Cezaevinde tutuklu MS hastası Albay Mustafa Özcan Çay’ın sağlık durumu ağır. Tekerlekli sandalyeye mahkum olan Çay’ın, el ve kollarının istemsiz hareket ettiği ve tuvalet ihtiyacı için kullandığı sandalyeden düştüğü belirtiliyor.

BOLD – Birkaç gün önce askeri öğrenci Muhammed Ali Taş’a yapılan işkenceyle gündeme gelen Silivri Cezaevinde bir insanlık dramı daha yaşanıyor. Multipl Skleroz (MS) hastası albay Mustafa Özcan Çay’ın durumu çok ağır.

www.15Temmuzinfo.net’te yer alan bilgiye göre tekerlekli sandalyeye mahkum olan Çay, sağlık noktasında tükenmiş durumda. El ve kolları istemsiz hareket ediyor. Bacaklarını kullanamıyor ve yürüyemiyor. Lavabo ihtiyacını tek başına gideremiyor. Koğuş arkadaşları tarafından kantinden alınan sandalyenin içerisini kesip oluşturulan düzeneği kullanan Çay’ın iki gün önce ihtiyacını giderirken sandalyenin kırıldığı, hastanın lavaboda düştüğü belirtiliyor. Gözleri de artık görmeyen Çay’ın bağırsaklarında da enfeksiyon başladığı ifade ediliyor.

Ahlaksız savcıdan sorguda hamile kadına skandal sözler

medyabold
Devamını Oku »

Varlık Fonundan Milli Piyango açıklaması: Vergi kaybı yok şans oyunları gelirini artırdık

Türkiye Varlık Fonu Genel Müdürü Zafer Sönmez, Demirören grubu bünyesindeki Şisal Şans Oyunları şirketine devredilen Milli Piyango’da KDV gelirinin sıfırlanmasıyla ilgili konuştu. Vergi kaybı olmadığını savunan Sönmez, Milli Piyango’nun şans oyunlarından elde ettiği gelirin arttığını öne sürdü.

BOLD – Türkiye Varlık Fonu Genel Müdürü Zafer Sönmez, Habertürk TV’de Milli Piyango’da KDV gelirlerinin sıfırlanmasıyla ilgili iddialara cevap verdi.

Milli Piyango’da vergi kaybı olmadığını söyleyen Sönmez, “Bir vergi kaybı yok. Yüzde 10 şans oyunları vergisi var. 10 yıllık bir işletmeye teklif verdiğinizde ciro 900 milyon olsaydı kamuya 552 milyon kalacaktı. Bizim modelde 703 milyon kalıyor. Şans Sisal’in yüzde 9.5’tan fazla gelir kazanma ihtimali yoktur. Bunun üzerinden de KDV’sini ödemektedir. Bu gelirin KDV’si ödenmektedir. KDV konusunda istisna TVF’nin ilgili kanundan gelen istisnasıdır. Bu istisna da TVF’ye gelir yaratması için tanınmıştır. Bunun şirketin (Şans Sisal) gelirlerine bir yansıması yok” dedi.

TVF Genel Müdürü Sönmez, Milli Piyangonun KDV gelirinin sıfırlanmasıyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Milli Piyango’yu özelleştirmedik, birinden hizmet aldık. Türkiye’de ilk defa uygulanan bir model değil. İddaa’da da benzer bir yapı uygulanmıştı. Toplamda yüzde 40’larda olan kamu payı yüzde 25’lere indirilerek 4 katı bir kamu faydası yaratıldı. Esasında daha önce iki defa özelleştirilmesi denenen Milli Piyango’yu biz göreve geldiğimize ‘Türkiye Varlık Fonu bunu herhangi bir tarafa devretmeyecektir’ dedik. Bunun bir hizmet alımı modeliyle, herhangi bir taşerona verdiğiniz bir işletme modeliyle yapılmasının daha doğru olduğunu düşündük.

ŞİSAL YÜZDE 10 ÜZERİNDEN KDV ÖDEDİ

1 Ağustos’tan bugüne olan Milli Piyango işlemlerinde toplamda yüzde 27’lik bir kamu payı artışı var. Geçen sene 964 milyon TL ciro yaparken bizim dönemimize 2 milyar TL ciro yapmıştır. Toplam vergilere baktığınızda toplam kamu payı 703 milyon TL oldu, bunun yüzde 37’si vergiler. Vergilere baktığınızda şans oyunları vergisi, veraset intikal vergisi, bir de yüzde 9.5 olan Şans Sisal komisyonu üzerinden KDV ödendi. Bunların toplamı 261 milyon TL. Varlık Fonu’na kalan 442 milyon TL’yi de katarsak toplamda 703 milyonluk bir kamu payı yaratıldı. Bu rakam geçen sene baktığınızda 552 milyon TL’ydi. 1 Ağustos – 30 Kasım arasında hasılat yüzde 107 arttı.”

MİLLİ PİYANGONUN CİROSUNU ARTIRDIK

Şans oyunlarında gelirin geçen seneye göre arttığını söyleyen Sönmez, şöyle konuştu: “Çok yakından izliyoruz ama rakamlara baktığınızda onu görmüyorsunuz. Rakam söyleyeyim. 1 Ağustos – 30 Kasım arası geçen seneki ciro 964 milyon TL, bu seneki ciro 2 milyar TL. Biz ne yaptık: Ortalamada yüzde 59 ikramiye veriliyor, daha önceki modelde yüzde 45’lerdeydi. Yani biz Milli Piyango’yu İtalya ve Yunanistan’da olan noktaların biraz daha altında da olsa büyüterek uluslararası standartlara yaklaşmaya çalışıyoruz. Bir kere bütün MP oyunlarından elde edilen tüm ciro Varlık Fonu’nun Halk Bankası hesaplarına geliyor. Bu çok önemli. Varlık Fonu lisansın sahibidir ve lisansın bütün geliri de TVF’ye gelmektedir. TVF bunun üzerinden komisyonu, vergileri ve ikramiyeyi ödemektedir. Bunun altını çizmek istiyorum.

Kovid-19 döneminde 400 bin esnaf kepenk kapattı

medyabold
Devamını Oku »

“Beni yavrularımdan ayırmayın”

Çocuklarına yaklaşık 2 saatlik uzaklıktaki Edirne Cezaevine tutuklu bulunan Özlem Demirtaş zorunlu sevk nedeniyle başka bir şehre gönderiliyor. Üç küçük çocuğu olmasına rağmen tutuklanan anne Demirtaş, şimdi onları hiç görememe riskiyle karşı karşıya.

SEVİNÇ ÖZARSLAN | BOLD ÖZEL

27 Ekim 2020’de tutuklanıp Edirne Kadın Kapalı Cezaevine gönderilen Özlem Demirtaş, cezaevindeki zorunlu nakil nedeniyle Çorlu’da halalarının yanında yaşayan 3 çocuğunu bir daha görememe riskiyle karşı karşıya.

Bugünkü telefon görüşünde ailesine durumu anlatan Özlem Demirtaş, “Eski olduğu için bu cezaevini boşaltıyorlar. Zorunlu sevk var. Çorlu’ya yakın cezaevlerini talep ettim ama kimsenin talebini kabul etmediler. Hep başka yerlere gönderdiler. Beni uzak bir şehre gönderirlerse bir daha yavrularımı nasıl göreceğim.” dedi. Bir buçuk aydır anne-babalarından ayrı kalan üç kardeşin ise psikolojileri bozulmuş durumda. Halaları Zehra Demirtaş’ın verdiği bilgiye göre Tarık geceleri uyanıp anne diye ağlıyor, uyuyamıyor. Telefon görüşlerinde annesiyle konuşamıyor. Burak ve Elif ise çok üzgün.

“NE OLUR BANA DUA EDİN”

Mobilya ve dekorasyon işleri öğretmeni Mehmet Demirtaş ve yurt idareciliği yapan eşi Özlem Demirtaş 44 gün önce Edirne’de gözaltına alınıp tutuklandı. Burak (9), Elif (5) ve Tarık (2) adındaki çocukları ise cezaevine 1,5-2 saat uzaklıkta ikamet eden halalarına teslim edildi. Ayda iki kere anne-babalarını görmeye gidebilen Demirtaş kardeşlerin, anneleri eğer uzak bir şehre sevk edilirse yanına gitmeleri zorlaşacak. Belki hiç ziyarete gidemeyecekler.

Çorlu’ya yarım saat uzaklıktaki Tekirdağ, Muratlı ve Silivri cezaevlerine nakil olmak istediğini dilekçeyle cezaevi yönetimine ileten Özlem Demirtaş’a henüz bir cevap verilmedi. Diğer mahpusların da bu talepleri bugüne kadar dikkate alınmadı. Şu anda karantinada bulunduğunu söyleyen Özlem Demirtaş, “Koğuşta bir kişinin testi pozitif çıktı. Bizi de karantinaya aldılar. Test yaptılar, ben negatif çıktım. 14 gün sonra beni de sevk edecekler. Ne olur bana dua edin, uzak bir yere göndermesinler. Çocuklarımdan ayrılmayayım. Yakın bir yere versinler.” ifadelerini kullandı.

“AYDA İKİ KERE ÇOCUKLARINI GÖRSÜNLER DİYE YALVARACAK DURUM GELDİK”

Bold Medya’ya konuşan hala Zehra Demirtaş, “Adalet Bakanı Abdülhamit Gül dün bir açıklama yaptı, tutuksuz yargılama esastır dedi. Üç çocuğun annesi babası bir anda tutuklandı. Tutuksuz yargılanabilecekken tutuklu yargılanmalarını kabul etmiş durumdayız. Şimdi ise yeter ki ayda iki keri çocuklarını görebilsin diye yalvaracak duruma geldik. Bu çocuklara yazıktır, günahtır.” diye konuştu.

Anne ve babayı cezaevine gönderip üç çocuğu ortada bıraktılar

 

 

 

 

 

Anne ve babayı cezaevine gönderip üç çocuğu ortada bıraktılar

medyabold
Devamını Oku »

Ahlaksız savcıdan sorguda hamile kadına skandal sözler

Sözde terör davalarına bakan savcı İbrahim Keskin, sorguladığı hamile kadını gayri meşru bir ilişkiyle itham etti. Savcı, “Evlilikleriniz düzmece. Eşinden hamile olduğuna inanmıyorum. Bu düzmecede bana sıra ne zaman gelecek” diyerek hakaret etti.

BOLD – İnsan hakları ihlalleri konusunda Türkiye’nin karnesi tartışılırken insanlık onurunu hiçe sayan bir olay daha ortaya çıktı. Samsun Bafra’da hamile bir kadının ifadesini alan Başsavcı İbrahim Keskin, çocuğun başka bir erkekten olduğunu ileri sürüp “Bana sıra ne zaman gelecek” diye sordu.

Samsun’da tüp bebek tedavisi gören Nigar Kocabaş ve eşi Fatih Kocabaş 12 Ekim 2016 günü doktor randevuları için yola çıktı. Ancak yolda polisler Fatih Kocabaş’ı örgüt üyeliği suçlamasıyla gözaltına aldı. “Acı bir tebessümle vedalaştık” diyen Nigar Kocabaş da eşinden bir buçuk ay sonra gözaltına alındı.

“EVLİLİĞİNİZ DÜZMECE, BU DÜZMECEDE BANA SIRA NE ZAMAN GELECEK?”

Emniyette ifadesi alınmayan Nigar Kocabaş, o dönem Bafra Başsavcısı olan Keskin’in talimatıyla doğrudan savcılığa götürüldü. Savcının bizzat ifade almak istediği hamile kadın 3 saat süren ifade boyunca ayakta bekletildi. Savcı, Nigar Kocabaş’ın avukatını ifade sırasında içeri almak istemedi. Avukat ısrar edince almak zorunda kaldı. İfade sırasında ise savcı çok ağır hakaretlerde bulundu.

Nigar Kocabaş’ın utanarak anlattığı o ifadede savcı şu cümleleri kurdu: “O masum günahsız çocuğun arkasına sığınma. Yaptıklarınızı o çocuk temizleyemez. Yine gündem mi aldınız da çocuk yaptınız. Sizin evlilikleriniz zaten düzmece, hepsi planlanmış, organize. İnanmıyorum, eşinden hamile olduğuna. Ne bileyim ben onun kocandan olduğunu. Bu düzmecede bana sıra ne zaman gelecek?”

Avukat “Müvekkilime bel altı hakaret ediyorsunuz” diyerek müdahale etmek istedi ama savcı insanlık onurunu zedeleyen sözlere devam etti. O anlarda “Sesimi çıkaramadım.” diyen Kocabaş, “Savcı, seni kocanın gözünün önünde sorguya çekerim. Ne oldu sıçanlar gibi dağıldınız. Girdiğiniz deliklerden teker teker bulunacaksınız. Seni kodese, kocanın yanına tıkayım. Bir birinizi teselli edersiniz. Aşkımızın meyvesi diye hapiste doğurursun çocuğunu. Orada seversiniz” ifadesiyle yaşadıklarını hatırlattı.

DÜŞÜK ÖNLEYİCİ İLAÇLARI VERİLMEDİ

Nigar Kocabaş ifadesinin ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Savcının hakaretleriyle büyük şok yaşayan Nigar Hanım üzerine bir de cezaevinde çıplak aramaya maruz kaldı. Ayakkabısına, üzerinde metal süsleme olunca el konuldu ve cezaevindeki ilk gününde koridorlarda çıplak ayak ile yürütüldü. Tüp bebek tedavisi ile hamile kalan Nigar Hanım’ın düşük tehlikesi de vardı. İlaç kullanamadığı için kanamaları artan Nigar Hanım “Düşüğü engellemek için düzenli ilaç kullanıyordum. Onları benden aldılar. Kullanma zamanı gelince getireceklerini söylediler ama hiç vermediler” dedi.

SAVCI İMZALARI BEĞENMEDİ EVRAKTA SAHTECİLİK DAVASI AÇTI

Cezaevi doktoru düşük tehlikesi olduğunu raporladıktan sonra Nigar Hanım adli kontrol şartıyla tahliye oldu. Kocabaş, 5 Mayıs 2017’de oğlu Mehmet Said’i kucağına aldı. Ama Nigar Hanım’ın sevinci yine yarım kaldı. Hakkında bu kez evrakta sahtecilikten dava açıldı. İmza karşılığı tahliye olduğunu hatırlatan Nigar Hanım, “Soruşturmayı açan savcı iki ayrı evraktaki imzalarımı karşılaştırmış, aynı kişi olmadığına karar vermiş. Benim bunu bilinçli yaptığımı düşünmüş. ‘O dönem yaşadığım şeyler kolay şeyler değildi. Elim kaymıştır.’ dedim. Savcı gönderilen ifadeyi beğenmedi ve kabul etmedi. Bu kez savcı imzaların bilişime gitmesi için benden imza örneklerinin alınmasını talep etti. 20 tane A-4 kağıdına sağ elimle oturarak, çömelerek, ayakta ve ayrıca sol elimle oturarak, çömelerek ve ayakta imza attım hem de kelime yazdım” ifadelerini kullandı.

KÜÇÜK SAİD KUMANDALI ARABA BEKLİYOR

Örgüt üyeliği gerekçesi ile 7 yıl 1 ay ceza alan Nigar Hanım “Eşim 8 yıl ceza aldı ve tutukluluğu devam ediyor. Bende yeniden cezaevine girecektim. Oğlum için Türkiye’den ayrılmaya karar verdim” sözlerini kullandı. Eşinden istemeyerek ayrılmak zorunda kalan Nigar Hanım oğlunun babasından uzak büyümesine çok üzüldüğünü belirtti. Anne Nigar Kocabaş, oğlunun en büyük hayalinin babasının ona uzaktan kumandalı bir araba alması olduğunu söyledi.

medyabold
Devamını Oku »

ABD’den BioNTech/Pfizer aşısına onay

ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) Danışma Kurulu, BioNTech/Pfizer ortaklığında geliştirilen koronavirüs aşısının acil durumda kullanılmasına onay verdi. FDA’in aşının kullanılmasına yeşil ışık yakmasıyla birlikte ABD’de aşılama sürecinin başlaması bekleniyor.

BOLD – FDA danışma kurulu dün sabah saatlerinde BioNTech/Pfizer’in onay başvurusunu değerlendirmek üzere toplandı. Youtube üzerinden de canlı olarak yayınlanan oturumda bağımsız uzmanlardan oluşan danışma kurulu çeşitli sunumları dinledi.

Danışma kurulu, toplantı gününe kadar, Pfizer’in aşısına ilişkin araştırmalardan elde edilen ham verileri incelemiş, hafta başında yayınlanan ayrıntılı analizlerde aşının başarı kriterlerini karşıladığı belirtilmişti.

FDA danışma kurulu gün sonunda yaptığı oylamada, 4’e karşı 17 oyla BioNTech/Pfizer’in aşısının 16 yaş ve üstü kişilerde güvenli ve etkili olduğuna onay verdi. Oylamada danışma kurulunda yer alan uzmanlardan biri ise çekimser kaldı.

FDA, 8 Aralık’ta yaptığı ön açıklamada, Pfizer ve BioNTech’in geliştirdiği Kovid-19 aşısının “güvenilirliğini ve etkinliğini” doğrulamış, yüzde 95 etkili olduğu belirtilen aşının ilk dozdan yaklaşık 10 gün sonra Kovid-19’a karşı güçlü koruma sağladığı kaydedilerek aşının 21 gün arayla 30 mikrogramlık iki doz şeklinde uygulanması önerilmişti.

FDA, BioNTech/Pfizer’in aşısına ilişkin kapsamlı onay başvurusunu da önümüzdeki yılın Nisan ayına kadar yapmayı planlıyor.

BNT162b2 olarak bilinen Pfizer/BioNTech aşısı geçen hafta çarşamba İngiltere’de, bu çarşamba da Kanada’da onaylanmıştı.

FDA 17 ARALIK’TA MODERNA AŞISI KONUSUNDA KARAR VERECEK

FDA danışma kurulu, 17 Aralık’ta da Moderna ilaç firmasının geliştirdiği aşı için onay başvurusunu değerlendirmek üzere toplanacak.

ABD’de ilk aşamada yaklaşık 21 milyon sağlık çalışanı ve bakım evleri sakinlerinin; daha sonra da zaruri sektörlerde görev yapanlarla 65 yaş üstü kişilerin aşılanması bekleniyor.

Bu ay sonuna kadar ilk parti olarak 6,4 milyon doz aşının dağıtılması ve iki doz aşılama uygulaması nedeniyle ilk etapta 3 milyon kişiyi kapsaması planlanıyor.

ABD ve Almanya’da koronavirüs rakamlarında rekorlar kırılıyor

 

medyabold
Devamını Oku »

KHK ihraçlarıyla ilgili AİHM kritik karara imza atacak

AİHM, Ankara’da Kalkınma Ajansında çalışırken 667 sayılı KHK ile ihraç edilen Hamit Pişkin’in başvurusunu gelecek hafta esastan görüşecek. İltisak ve irtibat iddiasıyla ihraç edilen Pişkin’in davasında AİHM’nin vereceği karar KHK’lılar için emsal teşkil edecek. İnsan Hakları Hukukçusu Kerem Altıparmak, “AİHM ihlal kararı verirse OHAL ihraç rejimi çöker” değerlendirmesi yaptı.

BOLD – Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi(AİHM), Ankara’da Kalkınma Ajansında çalışırken 667 sayılı KHK’ya dayanılarak idari kararla ihraç edilen Hamit Pişkin’in başvurusunu önümüzdeki hafta esastan görüşecek.

AİHM, işten çıkarılması ve devamındaki yargısal süreçteki usulü güvencelere uyulmaması nedeniyle Pişkin’in özel hayata saygı ve adil yargılanma haklarının ihlal edilip edilmediği hususunda Türk hükumetinden savunma istemişti.

AİHM’nin Pişkin’in davasında vereceği karar, 15 Temmuz sonrası ilan edilen Olağanüstü Hal(OHAL) rejiminde çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler(KHK) ile ihraç edilen kamu görevlileriyle ilgili esastan vereceği ilk karar olma özelliği taşıyacak.

BUNU YAPARSA OHAL İHRAÇ REJİMİ ÇÖKER

İnsan Hakları Hukukçusu Kerem Altıparmak, AİHM’nin vereceği kararın KHK’lılar açısından önemine işaret etti. AİHM’nin ihlal kararı vermesi durumunda OHAL ihraç rejiminin çökeceğini savunan Altıparmak, kararının irtibat ve iltisak iddiasıyla verilen ihraç kararlarını da etkileyeceğini söyledi. Altıparmak, sosyal medya hesabından şu değerlendirmeleri yaptı: “AİHM’in gelecek hafta vereceği Pişkin/Türkiye kararı esastan vereceği ilk OHAL ihraç kararı. Bu iltisak, irtibat meselesine ne diyeceği gerçekten büyük merak konusu. Başvurucu KHK’li değil. Ankara Kalkınma Ajansından 667 KHK uyarınca idari kararla ihraç edilmiş. Başvuruda kanunsuz suç ve ceza olmaz (md.7) ilkesinin de ihlal edildiği ileri sürülüyor. Bakalım AİHM ihraç kuralını (iltisaklı, irtibatlı olma) bir ceza hükmü sayacak mı? Sayarsa bu kuralın geri yürütülmesini ihlal sayacak mı? Bunu yaparsa tüm OHAL ihraç rejimi çöker.”

AİHM 4 YILDIR KAYBETTİĞİ GÜVENİ TEKRAR KAZANABİLİR

Ceza Hukukçusu Dr. Gökhan Güneş de, AİHM’nin kararının önemine değinerek, “AİHM’nin artık kuruluş amacını hatırlayarak AİHS’in 6, 7,8 ve 13. maddelerinden ihlal kararı vermesi ve 4 yıldır kaybettiği güveni tekrar kazanma noktasında bir adım atmasıdır” dedi. Sosyal medya hesabından konuyu değerlendiren Güneş, şunları kaydetti: “Bu başvuruda AİHM, işten çıkarılması ve devamındaki yargısal süreçteki usulü güvencelere uyulmaması nedeniyle başvurucunun özel hayata saygı ve adil yargılanma haklarının ihlal edilip edilmediği hususunda Hükümetten savunma istemişti. Ayrıca, AİHM’in başvuruyu etkili başvuru hakkı (AİHS md. 13) yönünden de inceleyeceği anlaşılmaktadır. Peki AİHM nasıl bir karar verecektir? Hükümete savunma için yöneltilen sorularda atıf yapılan AİHM’in yerleşik içtihatları (Denisov/Ukrayna ([BD] ve Özpınar/Türkiye) dikkate alındığında, Sözleşme’nin 6. ve 8. maddelerinin ihlaline karar verilmesi yüksek ihtimaldir. Bununla birlikte, dosyada öne çıkan bir diğer husus, başvuranın “irtibat ve iltisak” gerekçesiyle işten çıkarılmasına ilişkin yargılamanın cezai yönünün olup olmadığının; yani işten çıkarmayla aslında başvurana bir anlamda cezai bir suçlamanın yöneltilip yöneltilmediğinin de değerlendirilecek olmasıdır. AİHM’in yargılamanın cezai özellik taşıdığına hükmetmesi halinde, kanunsuz ceza olmaz (AİHS md. 7) yasağının da ihlali gündeme gelecek ve bu ihlal, Türkiye’nin 30 yılı geçen AİHM serüveninde 7. madde altında aldığı 6. ihlal kararı olacaktır. Bu maddenin ihlaline karar verilmesi, 20 Temmuz 2016 tarihinde başlayan “OHAL rejiminin” de çökmesi anlamına da gelecektir. Bunların dışında, irtibat ve iltisak isnadıyla başvuranın işten çıkarılması nedeniyle, yargılamanın cezai özellik taşıyıp taşımadığından bağımsız olarak, başvuranın masumiyet karinesinin ihlal edildiğine karar verilmesi sürpriz olmayacaktır. AİHM’den beklenen, artık kuruluş amacını hatırlayarak AİHS’in 6, 7,8 ve 13. maddelerinden ihlal kararı vermesi ve 4 yıldır kaybettiği güveni tekrar kazanma noktasında bir adım atmasıdır. ”

Aytaç Ünsal’ın babası oğluna Edirne’de yapılan işkenceye isyan etti: Yaşamak için nereye gidelim

medyabold
Devamını Oku »

ABD’li eski Büyükelçi James Jeffrey’den Erdoğan analizi: Dişinizi gösterene kadar geri adım atmaz

ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi ve eski Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Türkiye’den ayırmamız gerekiyor. Siz Erdoğan’a dişlerinizi gösterene kadar o geri adım atmaz” dedi.

BOLD – Bir dönem ABD’nin Ankara, ardından da Bağdat Büyükelçisi olarak da görev yapan Jeffrey, al Monitor’a verdiği mülakatta, Joe Biden yönetiminin Erdoğan’a yaklaşımının nasıl olması gerektiği sorusunu yanıtladı.

Jeffrey, “Biden için en büyük zorluk Çin, Rusya, Kuzey Kore, İran’la yapılan nükleer anlaşma (JCPOA) ve iklim olacak. Bunlar en büyük beş mesele. Türkiye ise altıncı sırada geliyor. Çünkü Türkiye ilk beşin ikisini doğrudan etkiliyor: İran ve Rusya. Sekiz veya dokuzuncu sırada ise terörizmle mücadele var.” ifadelerini kullandı.

“ERDOĞAN, ÇILDIRACAK KADAR KİBİRLİ, ÖNGÖRÜLEMEZ”

AKP’Lİ Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “büyük güç” konusunda iyi bir düşünceye sahip olduğunu dile getiren Jeffrey, “Herhangi bir boşluk gördüğü yerde harekete geçiyor. Erdoğan’la ilgili diğer mesele de çıldıracak kadar kibirli, öngörülemez ve kazan-kazan çözüm yolunu kabul etmiyor olması.” ifadesini kullandı.

“EKONOMİLERİNİ YIKMAYA HAZIRDIK”

“Biden yönetimi Erdoğan’a nasıl yaklaşmalı?” sorusunu yanıtlayan Jeffrey: Erdoğan, siz ona dişlerinizi gösterene kadar geri adım atmaz. Ekim 2019’da Suriye’nin kuzeydoğusundaki ateşkesi müzakere ettiğimizde yaptığımız buydu. Ekonomilerini yıkmaya hazırdık. Rus uçağı düşürüldükten sonra Putin’in yaptığı buydu. Ruslar İdlib’de Türklere iki kez güçlü mesaj verdiler. Bir Türk taburunu hedef aldılar ama sonuç Rusların istediği gibi olmadı.” dedi.

Alman ve Yunan vekillerden Merkel’e mektup: Türkiye’ye denizaltı satışını durdurun

medyabold
Devamını Oku »

Almanya’da bir eyalet daha Aleviliği dini inanç grubu olarak tanıdı

Almanya’da Aleviliğin diğer din ve inanç gruplarıyla eş düzeyde tanınması ve aynı haklara sahip olması yönünde yeni bir adım atıldı. Yaklaşık bir milyon Türkiye kökenli göçmenin yaşadığı Kuzey Ren Vestfalya (NRW), Alevilik inancını “bir din ve inanç toplumu” olarak tanıma kararı aldı.

BOLD – Ülkedeki Alevilerin çatı örgütü Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF), daha önce Hamburg eyaletiyle 2012’de, Aşağı Saksonya eyaletiyle 2013’de, Bremen eyaletiyle de 2014’de ve son olarak geçen yıl Rheinland-Pfalz eyalet hükümetiyle “Hak Eşitliği Anlaşması” imzalamıştı.

Bu anlaşmalara göre, söz konusu eyaletlerde, AABF tarafından belirlenen öğretmenler Alevilik dersi verebiliyor, Aleviler kendi inançlarının Aşure Günü, Nevruz ve Hz. Ali’nin doğum günü gibi dini günlerinde izin alabiliyor. Hastanelerde, hapishanelerde Alevilere yönelik ibadethane gibi hizmetler sunulurken, üniversitelerde Alevi öğretisiyle ilgili kürsü açılması hedefleniyor. Bavyera, Berlin, Baden-Württemberg ve Saarland eyaletlerinde de, anlaşma olmaksızın Alevilik dersleri veriliyor.

NRW’DEKİ ANLAŞMA DİĞERLERİNDEN BİR ADIM İLERİDE

Almanya’nın nüfus yoğunluğu açısından en büyük eyaleti olan Kuzey Ren-Vestfalya eyaleti hükümetinin aldığı karar, diğer eyaletlere kıyasla Alevilik inancını anayasal güvence altına alarak bir adım daha ileriye gidiyor ve”Hıristiyan kiliselerinin ve Musevilerin anayasal olarak hangi hak ve yetkileri varsa, Aleviler de aynı haklara sahip olacak” diyor.

“Devletçe kamu yararına çalışma ve faaliyet yürütme hakkı” başlığı altında alınan karara göre, Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinde Cemevleri, kiliselerle eşit statüde temsil edilecek. Alevilik, diğer din ve inanç grupları gibi eşit haklara sahip olacak ve Alevilerin hakları, devletin güvencesinde olacak.

Alevileri temsil eden örgütler, ekonomik anlamda kilise kurumlarının faydalandığı fon ve mali ayrıcalıklardan faydalanabilecek.

Alınan kararı “dünya Alevi tarihinde bir ilk” olarak tanımlayan Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu Genel Başkanı ve Avrupa Aleviler Konfederasyonu Eş Başkanı Hüseyin Mat, uygulamanın örnek teşkil edeceğini ve Alevilerin, diğer eyaletler de aynı statüye kavuşacağını düşündüğünü belirtti.

AABF’in verilerine göre, Almanya’da yaklaşık 900 bin, Avrupa’daysa bir buçuk milyon Alevi yaşıyor.

DİTİB’İN DE BENZER TALEPLERİ VAR

Almanya’da çeşitli İslami kurum ve cemaatler “kamu tüzel kişiliğine sahip dini cemaat ve resmi din” olarak tanınmak için yıllardır mücadele veriyor. Bu taleplerin amacı, Alevilerin elde ettiği haklar gibi, devlet okullarında inanca dayalı İslam din dersi sunulması, üniversitelerde İslam ilahiyatı fakültelerinin kurulması, İslami defin imkânları ve bayramlarda okul ve işten tatil alınabilmesi, hastane, hapishane ve orduda İslami hizmetlerin verilmesi, devlet televizyonların yönetim kurullarında Müslümanların temsili.

Bu hakların bir çoğu eyaletlere göre kısmen tanınmış durumda. Almanya’da en büyük İslami çatı örgütü Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) ve diğer Sünni ağırlıklı Müslüman çatı örgütlerinin ortak hedefi, tüm bu talepleri, Almanya çapında resmi çerçeveye oturtmak, yani devletle cemaatler arasındaki işbirliğinin resmileştirmek.

DİTİB İLE ALMAN DEVLETİ ARASINDAKİ İLİŞKİLER BOZULDU

Ancak son yıllarda Alman kurumlarıyla Sünni çatı örgütleri arasındaki ilişkilerde sorun yaşanması bu konudaki beklentileri geciktirdi. 3 milyonu Türkiye kökenli olmak üzere yaklaşık 5 milyon Müslüman’ın yaşadığı 82 milyon nüfuslu ülkede, 2 bin 400 camiden 900’ünü yöneten DİTİB’e üye camilerde çalışan bazı imamların, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Hizmet Hareketi gönüllüleri hakkında rapor tutup Diyanet’e yollaması ve bir camide çocuklara asker üniforması giydirilmesi, Alman siyaseti ve kamuoyunda tepkilere yol açmıştı.

Bunun üzerine birçok eyalette, DİTİB’in üstlendiği İslam dersi ve danışmanlık hizmeti gibi Alman tarafıyla yürütülen ortak projeler bir süre dondurulmuştu. Hükumet imamların yurtdışından getirilmesi uygulamasına son verilmesini ve Almanya’daki öğretim kurumlarında yetiştirilmesini hedefliyor.

Son olarak geçen nisan ayında, Rheinland-Pfalz eyaletinde, eyalet hükümetiyle DİTİB arasında, İslam dinine bağlı cemaatlere, dini cemaat statüsü tanınmasını öngören bir anlaşma imzalandı.

Anlaşmaya göre, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne, gelecek yıl içinde dini cemaat statüsü tanınacak, tüm eyalette Müslüman öğrencilere İslam dini dersi verilebilecek, üniversitelerde İslam ilahiyatı bölümü kurulacak ve Müslümanların kamusal hayata katılımları güçlendirilecek.

Almanya, Suudi Arabistan’a silah ihracatı yasağını 2021 sonuna kadar uzattı

medyabold
Devamını Oku »