26 Aralık 2020 Cumartesi

Elazığ’da 5.3 büyüklüğünde deprem

Elazığ sabah saatlerinde meydana gelen 5.3 büyüklüğündeki depremle sarsıldı. Çevre illerden de hissedilen deprem büyük paniğe sebep olurken, yapılan çalışmalarda ilk belirlemelere göre can veya mal kaybı olmadığı açıklandı.

BOLD – AFAD’dan yapılan açıklamaya göre Elazığ’da 5.3 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Depremin yaklaşık olarak 16 kilometre derinlikte gerçekleştiği bildirildi.

DEPREM ÇEVRE İLLERDE DE HİSSEDİLDİ

Depremin, Diyarbakır ve Malatya’da da hissedildiği öğrenildi. Dün öğlen saatlerinde de merkez üssü Sivrice olan 4.1 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmişti. Deprem Elazığ’ın dışında Diyarbakır, Malatya, Şanlıurfa, Bingöl, Tunceli’de de hissedildi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yaptığı açıklamada ”Elazığ merkezde saat 09.37’de 5.3 büyüklüğünde, 15,94 km derinlikte bir deprem meydana geldi. Şu ana kadar olumsuz bir durum yok. Tüm ekiplerimiz sahada taramalarına devam ediyor. Bilgilendirmeye devam edeceğiz.” İfadelerini kullandı. Diğer yandan Elazığ Valisi Erkaya Yırık ise, ”Şu ana kadar olumsuz bir durum yok. Olumsuz bir tespit olmamakla birlikte ekiplerimiz taramalarını sürdürüyorlar. Herhangi bir tespit halinde bu durum vatandaşlarımızla paylaşılacak. Bize dünkü depremin ardından uyarı şeklinde bir bilgi yoktu ama burası 24 Ocak’taki depremin ardından hareketli bir bölge. Devletimiz o depremin yaralarını sarmaya çalışıyor.” dedi.

KANDİLLİ 5.6 OLARAK AÇIKLADI

AFAD ve bakan Soylu’nun açıklamasına karşın Kandilli Rasathahanesi Elazığ merkezde meydana gelen depremin büyüklüğünü ise 5.6 olarak açıkladı.

medyabold
Devamını Oku »

Kalça kemiği parçalanan kadın tutuklu, “klozet var” denilerek karantina koğuşuna gönderildi

Hapse girmeden önce kalça kemiğinden ameliyat olan ve sürekli ilaç kullanması gereken Sümeyya Aksoy’un sağlığı, cezaevinde maruz kaldığı hak ihlalleri nedeniyle tehlikede.

BOLD ÖZEL – Kasım 2017’den bu yana Gebze Kadın Kapalı Cezaevinde bulunan ev hanımı Sümayya Aksoy (43), cezaevinde yaşam tehlikesiyle karşı karşıya. Hapse girmeden önce kalça kemiğinden iki kez ameliyat olan Aksoy, sağlık hizmetlerinden yoksun kalınca kalça kemiği tamamen parçalandı.

Oğlu Saim Aksoy’un verdiği bilgiye göre koronavirüs nedeniyle bir yıldır muayene edilmeyen Aksoy’un sürekli kullanması gereken ağrı kesiciler verilmedi. Üçüncü kez ameliyat olması gereken Aksoy, cezaevi koşulları nedeniyle ameliyat da olamıyor. Saim Aksoy, annesinin koronavirüs olan ya da olma ihtimali olan mahkumların bulunduğu koğuşa alınarak hayatının daha da tehlikeye atıldığını vurguladı.

Cemaat soruşturmaları kapsamında tutuklanan Sümeyya Aksoy hem 17-25 Aralık soruşturmalarında şube müdür yardımcısı olan Kazım Aksoy’un eşi olduğu için hem de mesajlaşma programı Bylock gerekçe gösterilerek 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Annesinin durumunu Twitter adresinden duyuran Saim Aksoy, Başta HDP Milletvekili ve insan hakları savunucusu Ömer Faruk Gergerlioğlu olmak üzere milletvekillerinden ve insan hakları savunucularından yardım istedi. Saim Aksoy’un ifadeleriyle annesi Sümeyya Aksoy’un cezaevinde yaşadığı hak ihlalleri:

BABAMI TUTUKLAYAN İRADE HIRSINI ALAMAYINCA ANNEMİ DE TUTUKLADI

“Ben mağdur bir anne ve babanın mağdur oğlu Saim Aksoy. 17-25 Aralık soruşturmalarında şube müdür yardımcısı olan babamı tutuklayan irade, hırsını alamadığından birçok emniyet mensubunun eşi gibi annem Sümeyya Aksoy da tutuklandı ve 3 senedir Gebze Kadın Kapalı Ceza infaz kurumunda. Annemin sağ kalça kemiği tamamen parçalanmış, her iki kalça kemiğinde de ciddi anlamda kireçlenme mevcut. Acil ameliyat olması gerekiyor ancak cezaevi koşulları elvermediği için ameliyat olamıyor.

3 KİŞİLİK KOĞUŞTA 10 KİŞİ KALIYORLAR

Üç kişilik rutubetli koğuşta 10 kişi aylarca kalmış, buradaki rutubetten dolayı hastalığı ilerlemiş, ardından yine üç kişilik koğuşta 10 kişi kalacak şekilde başka bir koğuşa gönderilmiştir. Bu koğuşta klozet olması annemi bir nebze rahatlatmıştır. Zira, annemin klozet olmayan bir yerde bulundurulması hastalığı sebebi ile işkenceye dönüşmektedir. Bu durum kurum tarafından da bilinmektedir.

Ancak birkaç gün önce herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin başka bir koğuşa gönderilmiş, klozet olmadığı için günlerce yemek yememiş su dahi içmemiştir. Kalabalık koğuş olduğundan klozet yapılması için talepte bulunulmuş ancak aradan geçen zamana rağmen halen sonuç alınamamıştır.

Haklı talepleri üzerine annem, mevcut koğuşun fiziki koşullarını insanca yaşamaya uygun hale getirilmek yerine, klozet olduğu belirtilen karantina koğuşuna alınmış ve artık burada kalacağı kendisine söylenmiştir. Karantina koğuşu karışık bir koğuş olmakla birlikte hem hijyen açısından annemi zorlamakta hem de koronavirüs olanların/olma ihtimali olanların sürekli getirildiği koğuş olduğu için sağlığı açısından ciddi tehlike oluşturmaktadır.

HASTANEYE GİDİP GELMESİ İŞKENCE

Bir an önce hastalığına uygun asgari koşullara sahip, sağlık açısından uygun ve klozetin olduğu bir koğuşa götürülmesi için talepte bulunduk ancak ne yazık ki halen bir sonuç alamadık. Kısacası annemin hastalığı sebebiyle zaruri olan asgari fiziki koşullara sahip bir yerde tutulması talebini bir klozet sorunu haline getirip annemi koronavirüs olan ya da olma ihtimali olan mahkumların bulunduğu koğuşa alarak çözme yoluna gittiler.

Bununla birlikte, kurum doktoru mahkumları kovid-19 sebebi ile yaklaşık bir yıldır muayene etmediği gibi annemin sürekli kullanması gereken ilaçları da ısrarla vermemektedir. Annem ilaçları alamadığı için de dayanılmaz acılar çekmektedir. Koronavirüs sebebi ile hastaneye her gidiş geliş de işkence haline geldiğinden (14 gün karantina koğuşunda kalındığı için, karantina koğuşunun pisliği ve sağlık açısından ciddi risk içermesi sebebiyle), sırf orada kalmamak için hastaneye gidemiyor.

KURUM DOKTORU YÜZ YÜZE MUAYENE YAPMIYOR

Kurum doktoru da bu durumdan haberdar olmasına rağmen asla yüz yüze muayene yapmıyor. Talep edilen ilaçlar basit ağrı kesici bile olsa doktor tarafından yazılmıyor, yazılsa dahi tek bir adet olacak şekilde ilaç veriliyor. Ancak ağrının geçmemesi halinde ilaç olmadığı için ağrıya katlanmak zorunda kalınıyor.

Bir yıldır bu süreç devam etmekte. Tüm talep ve yazılan dilekçelere rağmen asla düzenleme yapılmamakta, asgari koşulları temine yönelik bir iyileştirmeye gidilmemektedir. Ayrıca koğuşlar üç kişilik olduğu için ve 10 kişi kaldığından dolayı yerde yatılıyor, koğuş içinde yürüyecek mesafe dahi kalmıyor.

Haksız şekilde cezaevinde tutulan ve en temel insani şartlarsan yoksun olarak yaşamak zorunda bırakılan birçok kişiden biri olan annemin bu durumunu, diğer birçoğu gibi yaşatılan eziyetleri bir evlat olmanın gereği olarak duyurmak için bu konuda yardımcı olmanızı rica ediyorum.”

“Sakın ağlama anne, babam şehit oldu”

medyabold
Devamını Oku »

Eski milletvekilinden çıplak aramayı protesto etmek için oturma eylemi

Cezaevlerindeki çıplak arama dayatmasına bir tepki de eski milletvekili Mahmut Alınak’tan geldi. İki gündür Kandıra F Tipi Cezaevi önünde çadır kurup oturma eylem yapan Alınak’ın amacı hak ihlallerine dikkat çekmek.

BOLD – Eski milletvekili ve avukat Mahmut Alınak, çıplak arama başta olmak üzere ceza evlerinde yaşanan hak ihlallerine dikkat çekmek için Kandıra F Tipi Cezaevi’nin önünde 3 gün boyunca sürecek “insan hakları nöbeti” başlattı. Dün başlayan nöbet yarın sona erecek.

www.baskahaber.com sitesinde yer alan habere göre cezaevi önüne çadır kuran Alınak bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Çıplak arama işkencesi ve cezaevlerinde hak ihlallerine karşı nöbet tuttuğunu kaydeden Alınak, “1980 döneminde ben de işkence gördüm cezaevinde. Bir avukat olarak hak ihlallerine dikkat çekmek için bu eylemi başlatıyorum” dedi. “Kocaeli Hasta Tutsaklar İnisiyatifi” üyeleri de Alınak’ı ziyaret ederek nöbetinde desteklediklerini açıkladı.

Bu sırada askerler Alınak’ın çadırı kaldırmasını istedi. Alınak ise, “İsterseniz kaldırın ancak ben nöbetime devam edeceğim” dedi. Alınak, TBMM’de 18. dönemde Kars, 19. dönemde Şırnak milletvekili olarak görev yapmıştı.

“Sakın ağlama anne, babam şehit oldu”

medyabold
Devamını Oku »

Bakan Koca’dan mutasyonlu koranvirüs açıklaması: Rastlamadık

Düzenli olarak yapılan incelemelerde İngiltere’nin rapor ettiği gen mutasyonuna rastlamadıklarını ifade eden Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, incelemelerin devam edeceğini söyledi.

BOLD – Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İngiltere’de görülen ve hızla yayılan mutasyona uğramış yeni tip koronavirüsle ilgili açıklama yaptı. Bakan Koca, yeni tip koronavirüse Türkiye’de rastlanmadığını söyledi.

ÖRNEKLER DÜZENLİ İNCELENİYOR

Halk Sağlığı referans laboratuvarının düzenli olarak Türkiye’nin çeşitli yerlerinden gelen örnekleri incelediğini ifade eden Koca, bu verilerin Dünya Sağlık Örgütü ile de paylaşıldığını dile getirdi. Bakan Koca, yapılan incelemelerde, İngiltere tarafından rapor edilen koronavirüs mutasyonuna rastlamadıklarını aktaran Koca, çalışmaların devam edeceğini belirtti.

GEN MUTASYONUNA RASTLANMADI

Mutasyona uğramış koronavirüsle ilgili düzenli incelemelerin devam edeceğini belirten Bakan Koca, “Mutasyon tedbir uygulamaları kapsamında son dönemde İngiltere’den ülkemize gelen ve test sonucu pozitif çıkan kişilerin PCR örnekleri ile ülkemizin çeşitli bölgelerinden örnekler referans laboratuvarımızda tam gen sekanslama yöntemi ile incelenmiştir. Ne son dönemde yurda ilgili ülkelerden giriş yapan PCR pozitif vakalardan alınan numunelerde ne de yurdun çeşitli bölgelerinden toplanan örneklerde İngiltere’nin rapor ettiği gen mutasyonuna rastlanmamıştır” dedi.

Tutsak çocukların hikayesi ‘Aperture’ şimdi Youtube’da

medyabold
Devamını Oku »

CHP’li belediyelerde asgari ücret 3 bin 100 TL olacak

CHP’li Adana ve Ankara büyükşehir belediyeleri yeni yılda uygulayacakları asgari ücreti açıkladı. öncesi belediye personeli için asgari ücreti belirledi. Her iki belediyede de 2021 yılında belediye çalışanlarının maaşının en az 3 bin 100 TL olacağı açıklandı.

BOLD – Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, 2021 yılı itibariyle belediye personeli maaşının en az 3 bin 100 TL olacağını açıkladı. Belediye çalışanlarının kalan alacaklarını ödeyeceklerini ifade eden Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar da en az ücretin 3 bin 100 TL olacağını belirtti.

ANKARA’DA ÜCRET EN AZ 3 BİN 100 TL OLACAK

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun asgari ücretin vergiden muaf olarak 3 bin 100 lira olmalı açıklamasının ardından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklama ile 2021 yılında belediye çalışanlarının maaşının en az 3 bin 100 TL olacağını açıkladı. Yavaş “Yılbaşıyla birlikte belediyemizde görevli mesai arkadaşlarımızın maaşının en az 3100 TL olmasına karar verdik. Tüm çalışma arkadaşlarıma emekleri için teşekkür ediyor, aldığımız kararın şimdiden hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

ADANA’DA KALAN ALACAKLAR DA ÖDENECEK

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar da katıldığı canlı yayında Adana Büyükşehir Belediyesi’nde en düşük ücretin 3 bin 100 lira olacağını açıkladı. Karalar, “Ülkemizde asgari ücret 3 bin 100 liranın altında açıklansa dahi, Adana Büyükşehir Belediyesi’ndeki en düşük işçi maaşı 3 bin 100 lira olacaktır” dedi. Çalışanların geçmiş dönemden kalan maaşlarını ödediklerini belirten Karalar, “2019 başından 2020’ye kadarki ikramiye, mesai, yolluk, yolluk, bayram parası alacaklarının tamamını ödeyeceğiz” dedi.

Tutsak çocukların hikayesi ‘Aperture’ şimdi Youtube’da

medyabold
Devamını Oku »

Avrupa ülkelerine aşı dağıtımı yapıldı, aşılama yarın başlıyor

Avrupa Birliği ülkelerinin tamamı BioNTech ve Pfizer tarafından geliştirilen Kovid-19 aşılarını teslim aldı. Yarın sağlık görevlileri Avrupa genelinde aşı yapmaya başlayacak.

BOLD – Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin tamamına Pfizer ile BioNTech tarafından geliştirilen Kovid-19 aşılarının teslimatı yapıldı. AB üyeleri aşılamalara yarın başlıyor.

“AŞILAMA SONRASI NORMAL YAŞAMA YAVAŞ YAVAŞ DÖNÜLECEK”

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, yayınladığı mesajla aşıların teslim edildiğini duyurdu. “Zor bir yılda yeni bir sayfa açmaya başlıyoruz” diyen Leyen, teslimatların yapıldığını, yarın Avrupa’nın genelinde sağlık görevlilerinin aşıları yapmaya başlayacağını bildirdi. Von der Leyen, tüm AB ülkelerinin aynı anda aşıya eriştiğini, yakında daha fazla aşı geleceğini ve bu sayede normal hayata yavaş yavaş dönülebileceğini söyledi.

2.2 MİLYAR DOZ AŞI ALINACAK

AB Komisyonu, aşı geliştiren veya geliştirme aşamasında olan bazı şirketlerle tüm üye ülkeler adına anlaşmalar yaptı ve bugüne kadar altı şirketle toplam 2.2 milyar doz aşı satın almak için sözleşme imzaladı. Birlik, AstraZeneca’dan 400 milyon, Sanofi-GSK’den 300 milyon, Johnson and Johnson’dan 400 milyon, Pfizer ve BioNTech’ten 300 milyon, CureVac’tan 405 milyon, Moderna’dan 160 milyon doz aşı alabilecek. Novavax ile de 200 milyon doz için sözleşme aşamasına gelindi.

Tutsak çocukların hikayesi ‘Aperture’ şimdi Youtube’da

medyabold
Devamını Oku »

Yargıtay üyesi koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdi

Ankara Cumhuriyet Savcılığı görevi de yapan Yargıtay üyesi Nihat Altunok koronavirüs tedavisi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Altunok’un cenazesi yarın Ankara Karşıyaka Mezarlığı’na defnedilecek.

BOLD – Yargıtay 4. Ceza Dairesi üyesi Nihat Altunok koronavirüs tedavisi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Altunok’un cenazesi Covid-19 tedbirleriyle yarın saat 14:00’da Karşıyaka Ahmet Efendi Camii’nde kılınacak cenaze namazı sonrası Karşıyaka Mezarlığı’na defnedilecek.

HSK BAŞKANVEKİLİ: ÜZÜNTÜ İLE ÖĞRENDİK

Altunok’un vefat etmesi nedeniyle mesaj yayınlayan HSK Başkanvekili Mehmet Yılmaz, “Değerli meslektaşım Yargıtay Üyesi Nihat Altınok’ un vefat haberini üzüntü ile öğrendik. Kendisine Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına sabır dilerim. Mekanı cennet olsun”dedi.

ANKARA CUMHURİYET SAVCILIĞI DA YAPMIŞTI

1988 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olan Altunok, 1989 yılında ise Ankara Barosu’ndan Avukatlık ruhsatnamesi almıştı. Çeşitli ilçelerde cumhuriyet savcılığı görevinde bulunduktan sonra, 2004-2008 yıllarında Tokat Cumhuriyet Başsavcılığı, 2008’de Ankara Cumhuriyet Savcılığı görevine getirilmişti. 27 Şubat 2014 tarihinde Türkiye Adalet Akademisi başkan yardımcılığı görevine atanmıştı. Aralık 2014’te ise Yargıtay üyeliğine seçilmişti.

AİHM kararı sonrası tahliye talep eden Selahattin Demirtaş’ın başvurusu reddedildi

medyabold
Devamını Oku »

Can kaybı önlenemiyor, resmi ölüm sayısı 20 bine dayandı

Koronavirüse yakalananların sayısında önemli bir azalma meydana gelirken ölüm rakamları ise 250’nin altına inmiyor. Bugün de koronavirüs nedeniyle 253 kişi yaşamını yitirdi. Koronavirüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 19 bin 624 kişiye ulaştı.

BOLD – Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, son koronavirüs tablosunu paylaştı. 15 bin 118 kişiye vaka, 3 bin 2 kişiye koronavirüs hasta (Kovid-19) tanısı konulduğunu belirten Koca, 253 kişinin daha yaşamını yitirdiğini açıkladı.

HASTA SAYISI 3 BİNE GERİLEDİ

Sağlık Bakanlığı’nın internet sitesinde yer alan Türkiye Günlük Koronavirüs Tablosu’nun güncel verilerini, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Twitter hesabından paylaştı. Koca, Türkiye’de koronavirüs nedeniyle 253 kişinin daha yaşamını yitirdiğini, 15 bin 118 kişiye vaka, 3 bin 2 kişinin koronavirüs hastası olarak tespit edildiğini bildirdi.

AĞIR HASTA SAYISI 4 BİN 501

Koronavirüs nedeniyle 19 bin 624 kişi yaşamını yitirirken, koronavirüs vaka sayısı 2 milyon 133 bin 373’e yükseldi. Bugün iyileşen sayısı 23 bin 231 oldu. Tabloya göre, toplam test sayısı 23 milyon 605 bin 813, toplam ağır hasta sayısı 4 bin 501, toplam iyileşen sayısı 1 milyon 994 bin 34, bugünkü test sayısı 178 bin 872 olarak kayıtlara geçti.

BAKAN MÜCADELE ÇAĞRISI YAPTI

Twitter üzerinden paylaşım yapan Koca, ”Bugün tespit edilen 3.002 yeni hasta var. Vaka sayısı, aktif vaka sayısı ve hasta sayısı düşmeye devam ediyor. Ağır hasta sayımızdaki düşüş de devam ediyor. Bu güzel haberleri sürekli hale getirecek olan aşılama programı etkisini gösterene kadar mücadele” dedi.

AİHM kararı sonrası tahliye talep eden Selahattin Demirtaş’ın başvurusu reddedildi

medyabold
Devamını Oku »

İstanbul Film Festivali ocak seçkisinde 15 film var

Sinemanın zor zamanlardan geçtiği 2020 yılında değişen şartlara uyum sağlayarak ayakta kalmayı başaran İstanbul Film Festivali 2021’i 15 filmle karşılıyor.

BOLD– Birçok festival bütünüyle iptal edilir ya da kısıtlı olarak çevrim içi ortama taşınırken faaliyetini zamana yaymayı tercih eden İstanbul Film Festivali’nin aylık seçkileri, sinemaseverler için adeta can simidi oldu. Festival, yedinci sanatın gözde örneklerini sanatseverlere sunmaya devam 2021’de de devam ediyor. İşte Ocak 2021’de İstanbul Film Festivali online seçkisinde izleyebileceğiniz filmler…

İSTANBUL FİLM FESTİVALİ OCAK 2021 SEÇKİSİ

• Fotoğrafı Göster: Jim Marshall’ın Hikâyesi / Show Me the Picture: The Story of Jim Marshall / Alfred George Bailey / İngiltere, ABD
• Çarpışma / Crash / David Cronenberg / Kanada
• Çirkin Masallar / Favolacce / Bad Tales / Damiano & Fabio D’Innocenzo / İtalya, İsviçre
• Geçmişi Silmek / Effacer l’historique / Delete History / Benoît Delépine, Gustave Kervern / Fransa, Belçika
• Şarlatan / Charlatan / Agnieszka Holland / Çek Cumhuriyeti, İrlanda, Slovakya, Polonya
• İlk ve Son İnsanlar / Last and First Men / Jóhann Jóhannsson / İzlanda
• Port Authority / Danielle Lessovitz / ABD, Fransa
• Colectív / Collective / Alexander Nanau / Romanya, Lüksemburg
• 200 metre / 200 Meters / Ameen Nayfeh / Filistin, Ürdün, Katar, İtalya, İsveç
• 85 Yazı / Eté 85 / Summer of 85 / François Ozon / Fransa, Belçika
• Umudun Dili / Persian Lessons / Vadim Perelman / Rusya, Almanya, Belarus
• Malmkrog / Cristi Puiu / Romanya, Sırbistan, İsviçre, İsveç, Bosna Hersek, Kuzey Makedonya
• Merkez Üssü / Epicentro / Hubert Sauper / Avusturya, Fransa
• Kör Nokta / L’Angle mort / Blind Spot / Pierre Trividic, Patrick Mario Bernard / Fransa
• Jumbo / Zoé Wittock / Fransa, Belçika, Lüksemburg

medyabold
Devamını Oku »

Tutsak çocukların hikayesi ‘Aperture’ şimdi Youtube’da

Yönetmen Erdal Dızman’ın hapisteki çocukları anlattığı filmi ‘Aperture’ Youtube’da yayında. Tüm geliri tutsak çocuklara gidecek filmde, Elif’in hikayesi anlatılıyor.

BOLD – Türkiye cezaevlerinde anneleriyle birlikte 800 bebek ve sayısı çok daha yüksek çocuk olduğu biliniyor. Oyun alanı, kreş, yeterli yiyecek gibi temel ihtiyaçlardan yoksun hapisteki çocuklar sorunu Türkiye’de geçmişten beri vardı ancak sayı ve şartların ağırlığı 15 Temmuz’un ardından katlanarak arttı.

Yönetmen Erdal Dızman, 15 Temmuz’un ardından Sincan Cezaevinde bir yıl tutuklu kaldı.

Almanya’da ailesiyle mülteci kampında kaldığı süreçte Erdal Dızman, şartlara aldırış etmeden ve cebinde hiç parası olmadan yola koyuldu ve hapisteki çocuklar için kısa film çekti. Birçok festivalden ödüller alan “Aperture”, vimeo.com üzerinden 23 Mayıs 2020’de bir Arife günü yayına girdi.

Tüm geliri hapisteki çocuklara harcanacak film, artık Youtube’da da yayında.

Hapisteki çocuklara bayram hediyesine hazır mısınız?

medyabold
Devamını Oku »

Turkey debates law that would increase oversight of NGOs

Turkey’s parliament began debating a draft law on Friday that would increase oversight of non-governmental organizations and which, according to rights campaigners, risks limiting the freedoms of civil-society groups.

The bill would allow the interior minister to replace members of organizations who are being investigated for terrorism charges. The interior ministry could also apply to courts to halt the groups’ activities under the draft bill.

The government says the measure, covering “foundations and associations”, aims to prevent non-profit organizations from financing terrorism and to punish those who violate the law.

Civil-society groups, including Amnesty International and the Human Rights Association, said terrorism charges in Turkey were arbitrary, and that the draft law would violate the presumption of innocence and punish those whose trials were not finalized.

The bill was drafted by President Tayyip Erdogan’s AK Party (AKP), which holds a majority in parliament with nationalist MHP allies, suggesting it is likely to pass.

Investigations based on terrorism charges have been launched against hundreds of thousands of people under a crackdown following a failed coup in 2016. Hundreds of foundations were also shut down with decrees following the coup attempt.

Critics say Erdogan and the AKP have used the failed coup as a pretext to quash dissent. The government says the measures were necessary given the security threats facing Turkey.

Under the draft law, foundations would be inspected annually by civil servants who could request any documents from them.

Local governors or the interior minister could block online donation campaigns to prevent terrorism financing and money laundering, under the draft law.

Fines of up to 200,000 lira ($26,200) could be levied for any group found to be engaged in illegal online donation campaigns, compared with a current maximum of 700 lira.

($1 = 7.6335 liras)

Reuters

Turkey’s top court rules blocking of news portal violates freedom of expression

The post Turkey debates law that would increase oversight of NGOs appeared first on IPA NEWS.



from IPA NEWS https://ipa.news/2020/12/26/turkey-debates-law-that-would-increase-oversight-of-ngos/
Devamını Oku »

AİHM kararı sonrası tahliye talep eden Selahattin Demirtaş’ın başvurusu reddedildi

AİHM’nin hak ihlali kararı verdiği eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tahliye talebi reddedildi. Ankara 7. Sulh Ceza Hakimliği, Adalet Bakanlığından AİHM kararının tercümesinin gönderilmesini istedi.

BOLD – Ankara 7. Sulh Ceza Hakimliği, Kobani olayları soruşturması kapsamında tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tahliye talebini reddetti.

Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın avukatları, AİHM kararını gerekçe göstererek, 6-8 Ekim 2014’teki Kobani olayları eylemleri soruşturması kapsamında tutuklu bulunan müvekkillerinin tahliyesi için başvuruda bulundu.

Başvuruyu değerlendiren Ankara 7. Sulh Ceza Hakimliği, şüphelinin hukuki durumunda bir değişiklik bulunmadığını belirterek, Demirtaş’ın tutukluluğunun devamına hükmetti.

MAHKEME, AİHM KARARININ TERCÜMESİNİ İSTEDİ

Mahkeme kararında, şüphelinin müdafilerinin tahliye talepli dilekçenin ekine AİHM’nin 22.12.2020 tarihli kararının İngilizce suretini koydukları kaydedildi. Kararda, “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca mezkur kararın Türkçe tercümesinin dosyaya gönderilmesi için Adalet Bakanlığına müzekkere yazılmış olup henüz cevabın gelmediği anlaşılmıştır. Şüpheli müdafileri tarafından ekte sunulan kararın tercüme metninin bulunmadığı, bu haliyle AİHM’nin kararının hangi başvuruya istinaden hangi suçlara yönelik, hangi kapsamda olduğu bilinemediğinden söz konusu kararın hukuken denetime elverişli olmadığı anlaşılmıştır” denildi.

Kılıçdaroğlu’ndan erken seçim çağrısı: Fatura ağırlaşmadan seçime gidelim

medyabold
Devamını Oku »

“Sakın ağlama anne, şehit oldu babam!”

Tarsus Cezaevinde kalp krizinden hayatını kaybeden babası Seyfettin Kurtçu’nun cezaevindeki ölümüne şahit olan 26 yaşındaki Halil Enes Kurtçu, koğuşta yaşadığı ölüm anını telefon görüşünde annesine anlattı.

SEVİNÇ ÖZARSLAN | BOLD ÖZEL

Önceki gün Mersin Tarsus Cezaevinde kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden KHK’lı edebiyat öğretmeni Seyfettin Kurtçu, bugün Mersin Asri Mezarlığı’nda öğle vaktinde defnedildi. Kurtçu’nun ölüm anında yanında oğlu Enes Kurtçu vardı.

Cemaat soruşturmaları kapsamında 20 Haziran 2019’da tutuklanan Seyfettin Kurtçu, Bylock kullandığı gerekçesiyle 9 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Dosyası Yargıtay tarafından onaylanınca oğlu ile birlikte kalmaya başlayan Seyfettin Kurtçu, göğüs ağrısıyla başlayan kriz anından kısa bir süre sonra yatağında hayata veda etti.

1 SAAT REVİRİN GELMESİNİ BEKLEDİK

Küçücük koğuşta babasının hastalanmasına şahit olan Enes Kurtçu, bu sabah telefon görüşünde annesine ölüm anına dair şunları söyledi: “Dün sabah teheccüt kıldı, sabah namazını kıldı, kuşluk vakti için abdest aldı. Göğsüm sıkışıyor demeye başladı. 1 saat revirin gelmesini bekledik. Sonra yatağında vefat etti, hastaneye kaldırdılar. Anne sakın ağlama, şehit oldu babam. Rabbim Efendimiz’e komşu eylesin.”

Dernek üyesi olduğu için ilk KHK ile ihraç edilen Seyfettin Kurtçu, en son Mersin’de görev yapıyordu.

İZİN DİLEKÇESİNE CEVAP VERİLMEDİ

Babasının cenazesine katılmak için savcılığa izin dilekçesi veren Enes Kurtçu’nun başvurusuna herhangi bir cevap verilmedi.

Seyfettin Kurtçu bugün öğlen vaktinde defnedildi.

EĞİTİM HAKKI ENGELLENDİ

Evli ve iki çocuğu olan Seyfettin Kurtçu’nun büyük oğlu Enes Kurtçu 27 Aralık 2017’den itibaren Tarsus Cezaevinde tutuklu. Ege Üniversitesi Matematik bölümü mezun olan Kurtçu, diplomasını alamadan Cemaat soruşturmaları kapsamında tutuklandı. Bylock kullandığı gerekçesiyle 9 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. 26 yaşındaki Kurtçu’nun da dosyası Yargıtay tarafından onaylandı. Hapiste ders çalışarak bu yıl İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazanan Enes Kurtçu’nun eğitim hakkı tutuklu olduğu gerekçesiyle engellendi. Kaydı da okul tarafından silindi.

Enes Kurtçu, annesi Feride Kurtçu ve kız kardeşiyle birlikte bir görüş gününde.

Enes Kurtçu’nun okul kaydının silindiğini gösteren belge.

BİRÇOK ÖĞRENCİNİN OKUMASINA EĞİTİM YASAĞI

Enes Kurtçu gibi cezaevinden üniversiteyi kazanıp eğitim hakkı engellenen birçok öğrenci var. 14 Şubat 2018’den bu yana İzmir Şakran Cezaevinde tutuklu olan Emine Altun, 2019 yılı üniversite sınavında derece yaparak 719. oldu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazandı. Ancak onun da eğitim hakkı engellendi. Tutuklu olduğu için sınavlara girmesine izin verilmedi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezinden (CİMER) 7 Ocak 2020’de gelen cevaba göre Altın ‘toplum güvenliğini tehlikeye atabilir’ diye sınavlara alınmadı.

HARBİYELİ ÖĞRENCİYE DE İZİN VERİLMEDİ

Dört yıldır Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuklu olan 3 Harbiyeli kız öğrenciden biri olan Şüheda Sena Söğütalan da geçen yıl Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni birincilikle kazandı. Ancak üniversite yönetimi tutukluluğunu gerekçe göstererek Söğütalan’ın okumasına izin vermedi. Sena için change.org’da ‘Sena’nın Eğitim Hakkını Elinden Alma!’ başlığı altında bir imza kampanyası başlatıldı ve 11 bin imza toplandı. Hava Harp Okulu 3. sınıf öğrencisi iken 15 Temmuz 2016’dan yaşanan olaylarda, hiçbir kimseye en ufak bir zarar vermediği halde tutuklanarak müebbet hapis cezasına çarptırılan Şüheda Sena Öğütalan, daha önce de tıp fakültesini kazanmış ancak HHO’da Bilgisayar Mühendisliği okumayı tercih etmişti.

KHK’lı öğretmen cezaevinde kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti

Üniversite sınavında derece yaptı ancak ‘terörist’ iftirasıyla eğitim hakkını elinden aldılar

Müebbet verilen Şüheda Sena Söğütalan’ın bilinmeyenleri

medyabold
Devamını Oku »

Gelecek Partisi’nden Erdoğan’la ile çok konuşulacak iddia: Telefon açıp tehdit etti

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doğan Demir’den çok tartışılacak ‘tehdit’ iddiası geldi. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın üst düzey bir partiliyi telefonla tehdit ettiğini söyleyen Demir, “Tehdit almıyorum diyen yalan söylüyordur” dedi.

BOLD – Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doğan Demir, Ahmet Davutoğlu dahil partideki herkesin AKP’den tehdit aldığını öne sürdü.

Erdoğan’ın da bizzat tehdit olayında aktif olduğunu iddia eden Doğan Demir “Şuan Genel Başkan Yardımcımız olan bir isim için Tayyip Bey, babasını arayıp, ‘göndermeyeceksin kardeşim’ dediğini biliyoruz” ifadelerini kullandı.

Bugün Kocaeli gazetesini ziyaretinde konuşan Demir, şunları söyledi: “Biz partiyi kurduğumuz günden itibaren başbakanımız başta olmak üzere hepimiz tehdit alıyoruz. Tehdit almıyorum diyen yalan söylüyordur. Kimimizin koruma kararları kaldırıldı. Kimimizin aileleri işten atıldı. Kimimiz iş alımlarında tehdit edildi. Devleti geçtim son bir iki aydır, özel şirketlerde, devasa firmalarda çalışan arkadaşlarımızı iş veya siyaset konusunda tercih edin diye tehdit ediyorlar. Bu tamamen alçaklıktır. Hiçbir dönem böyle bir şey yaşanmamıştı.

‘KOCA KOCA BAKANLARIN SALYALARINI GÖRDÜK’

Eskiden nezaket vardı. Şimdi geldiğimiz noktada meclis görüşmelerinde koca koca bakanların salyalarını gördük. Bunları Kocaeli’de de yaşıyoruz. Bugüne kadar hiç söyleyemedik. Ülkenin geldiği noktaya bakar mısınız? Biz parti kurduğumuzda şuan Genel Başkan Yardımcısı olan arkadaşımızı partiye geçmeden önce bizzat Tayyip Bey babasını arayıp, “göndermeyeceksin kardeşim” dediğini biliyoruz. Bunlara bile maruz kalıyoruz. Bugüne kadar mağduriyeti hiç anlatmadık. Kardeşim bu kadar zulme uğruyorsunuz neden anlatmıyorsunuz, cevabımız net biz mağduriyet üzerinden siyaset yapmayacağız. Ancak biz cidden mağdur oluyoruz.”

ZAMANLA ÇOK ŞEYİ DUYACAĞIZ

Ahmet Davutoğlu’nun, ‘Konuşsaydım AK Parti dağılırdı’ açıklamalarının sorulması üzerine Demir, ”
Ahmet Davutoğlu Türkiye için önemli bir isim. Ak Parti’nin kimyası ve devletin işleyişini bilen bir isim. Onun adına konuşmam doğru olmaz ama Ak Parti’nin kimyasını bilen ikinci adamdır. Dolayısı ile mutlaka bildikleri çok şey vardır. Zamanla bunları ufak ufak kullanacaktır. Zamanla çok şeyi duyacağız” ifadelerini kullandı.

Erdoğan’la ilgili tehdit iddiası Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün’ün Adapazarı İlçesi Tekeler Mahallesi’ndeki evinin 8 Aralık’ta kurşunlanmasını akıllara getirdi. Olay yerinde yakalanan saldırgan S.A.’nın çok sayıda sabıkasının olduğu belirtilmişti.

AKP’li Cahit Özkan, sahte diplomalı Hamza Yerlikaya’yı savundu: Gurur duyuyoruz

medyabold
Devamını Oku »

AKP’li Cahit Özkan, sahte diplomalı Hamza Yerlikaya’yı savundu: Gurur duyuyoruz

Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı ve Vakıfbank Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hamza Yerlikaya’nın sahte lise diploması Meclis’te tartışmaya neden oldu. Muhalefetin sahte diploma eleştirilerine AKP’li Cahit Özkan, Yerlikaya’yla ‘gurur duydukları’ cevabı verdi.

BOLD – Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı, Vakıfbank Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, eski AKP milletvekili Hamza Yerlikaya’nın sahte diploması TBMM’de tartışmaya neden oldu.

Yerlikaya’nın Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2001’de verdiği kararla sahte olduğu ortaya çıkan lise diplomasını gündeme getiren HDP Bingöl Milletvekili Erdal Aydemir, “Siz, diplomalı, meslek sahibi olan insanları sevmiyorsunuz çünkü sizin genel başkanınız, kurucu başkanınız Cumhurbaşkanı da şaibeli bir diplomayla, ortaya konmamış bir diplomayla şu anda Cumhurbaşkanlığı yapıyor” dedi.

ALNINDAN ÖPÜYORUM

Bunun üzerine söz alan AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan, Yerlikaya’nın sahte olduğu ortaya çıkan lise diploması ile Burdur Eğitim Fakültesi ve yüksek lisans diplomalarını göstererek yanıt verdi. Özkan, “Gurur duyuyoruz. Ben, burada eski milletvekilimizin ve baş danışmanımızın alnından öpüyorum, başarılarının devamını diliyorum. Asrın güreşçisi Hamza Yerlikaya 2 olimpiyat, 3 dünya, 8 kez Avrupa şampiyonu. 17 yaşında grekoromende asrın güreşçisi unvanını aldı. 27 kez İstiklal Marşı’mızı bütün dünyaya dinletti, gurur duyuyoruz” ifadelerini kullandı.

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş ise, Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararıyla diplomaların sahte olduğunu belirterek “Sahte diplomayı göstermeyin bize” dedi. CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç da, Hamza Yerlikaya’nın diplomasının sahte olduğunu bile bile Gazi Üniversitesine kaydını yaptırdığını belirtti.

STK’lara kayyum getiren kanun teklifinin 19 maddesi Meclis’ten geçti

medyabold
Devamını Oku »

STK’lara kayyum getiren kanun teklifinin 19 maddesi Meclis’ten geçti

Derneklere kayyum atanmasının önünü açan Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Önlenmesine Dair Kanun Teklifi’nin ilk 19 maddesi TBMM’de kabul edildi. Teklife göre, Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun kapsamında yer alan suçlardan mahkum olanlar derneklerin genel kurul dışındaki organlarında görev alamayacak.

BOLD – Derneklere kayyum atanmasının yolunu açan Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Önlenmesine Dair Kanun Teklifi’nin ilk 19 maddesi TBMM’de kabul edildi.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanının önlenmesine yönelik yaptırım kararlarının uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen kanun teklifi derneklere kayyum atanmasının da önünü açıyor.

Bu teklifle, izinsiz yardım toplama faaliyetinin internet ortamında yapıldığının tespiti halinde ilgili valilik veya İçişleri Bakanlığı tarafından içeriğin çıkarılması bildiriminde bulunulacak; en az 24 saat içinde içerik kaldırılmazsa ilgili valilik veya İçişleri Bakanlığı, erişimi engellemek için sulh ceza hakimliğine başvuracak.

İNSAN HAKLARI ÖRGÜTLERİNE KAYYIM YOLU AÇILDI

Söz konusu teklifle merkezi yurt dışında olup Türkiye’de faaliyette bulunan vakıfların da yabancı dernekler gibi kanun kapsamına alındı. Dernek Kanununda yapılan değişiklikle zamanaşımı ve benzeri nedenlerle “süreler geçmiş” veya affa uğramış olsalar bile Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun kapsamında yer alan terör suçlarından mahkum olanlar derneklerin genel kurul dışındaki organlarında görev alamayacak. Bu dernekler üç yılda bir kamu personeli tarafından denetlenecek. Ayrıca derneklere ait her türlü tesis, müessese ve ortaklığı bulunan kuruluşlar, görev alanları ile sınırlı olmak üzere ilgili bakanlık ve kuruluşlar tarafından denetlenecek.

KABUL EDİLEN MADDELER

Kabul edilen maddelere göre, BMGK kararlarının kapsamına bağlı olarak bu kararlarda yer alan kişi veya kuruluşlara veya bunlar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak kontrol edilen, bunların adına veya hesabına hareket eden kişi veya kuruluşlara ya da bunların yararına, her türlü fon toplanması veya sağlanması yasak olacak. Bunların Türkiye’de iş ortaklığına ya da başkaca iş ilişkilerine girmesi; bu kararlarda yasaklanan nükleer, balistik füze programları veya diğer faaliyetlerle ilgili olarak organizasyonlara veya bunlar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak kontrol edilen ya da bunların adına veya hesabına hareket eden kişi veya kuruluşlara ya da bunların yararına her türlü fon toplanması veya sağlanması da yasak kapsamında bulunacak.

İZİNSİZ YARDIM TOPLAYANLARA CEZALAR ARTIYOR

Dernekler Kanununda yapılan değişiklikle izinsiz yardım toplayanlara 5 bin Türk lirasından 100 bin Türk lirasına kadar idari para cezası verilecek. İnternet ortamında izinsiz yardım toplanması halinde ise 10 bin Türk lirasından 200 bin Türk lirasına kadar idari para cezası uygulanacak. İzinsiz yardım toplanmasına yer ve imkan sağlayanlar, uyarılmalarına rağmen bu faaliyeti sonlandırmazsa 5 bin Türk lirası idari para cezası ile cezalandırılacak. Belirlenen usul ve esaslara aykırı olarak yurt dışına yardım yapan sorumlu kurul üyelerine, 5 bin Türk lirasından 100 bin Türk lirasına kadar idari para cezası verilecek. Kendilerinden istenen bilgi ve belgeleri vermeyenlere 5 bin Türk lirasından 20 bin Türk lirasına kadar idari para cezası uygulanacak.  Makbuzla belirli yerlere kutu koyarak, bankalarda hesap açtırarak, yardım pulu çıkararak, eşya piyangosu düzenleyerek, kültürel gösteriler ve sergiler yoluyla, spor gösterileri, gezi ve eğlenceler düzenlemek veya bilgileri otomatik ya da elektronik olarak işleme tabi tutmuş sistemler kullanmak suretiyle izinsiz yardım toplayanlar, uyarılmalarına rağmen bu faaliyeti sonlandırmazsa 5 bin Türk lirasından 20 bin Türk lirasına kadar idari para cezasına çarptırılacak.

YARDIMLARA EL KONULACAK

İzin vermeye yetkili makamın izin verdiği yer dışında yardım toplayanlar, uyarılmalarına rağmen bu faaliyeti sonlandırmazsa 5 bin Türk lirasından 20 bin Türk lirasına kadar idari para cezası ile cezalandırılacak. Bu kanunun diğer hükümlerine aykırı davranışta bulunanlara, fiilleri suç oluşturmadığı takdirde 1000 Türk lirası idari para cezası verilecek. İzinsiz toplanan mal ve paralara el konularak mülkiyetinin kamuya geçirilmesi kararlaştırılacak. İdari yaptırımlara karar vermeye yardım toplama iznini veren makam yetkili olacak. İzinsiz yardım toplanması halinde idari yaptırımlara vali karar verecek. Vali bu yetkisini vali yardımcılarına veya kaymakamlara devredebilecek.

DERNEK YÖNETİMİNDE YER ALAMAYACAKLAR

Merkezi yurt dışında olup Türkiye’de faaliyette bulunan vakıfların da yabancı dernekler gibi kanun kapsamına alınarak uygulamadaki tereddütlerin giderilmesi amacıyla Dernekler Kanunu’nda değişiklik yapıldı. Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun kapsamında yer alan suçlar ile Türk Ceza Kanunu’nda yer alan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti ya da suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçlarından mahkum olanlar derneklerin genel kurul dışındaki organlarında görev alamayacaklar. Dernek organlarına seçildikten sonra bu suçlardan mahkum edilenlerin görevi sona erecek. Yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı verildiği takdirde bu fıkra hükümleri uygulanmayacak.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI DERNEKLERE BİLİŞKİŞİ GÖREVLENDİRECEK

Derneklerin denetimlerinin periyodik yapılmasını teminen, risk değerlendirmelerine göre denetimlerin üç yılı geçmeyecek şekilde her yıl ve kamu personeli tarafından yapılması öngörülüyor. İçişleri Bakanlığınca veya mülki idare amirliğince talep edilmesi halinde, dernekler ile derneklere ait her türlü tesis, müessese ve ortaklığı bulunan kuruluşlar, görev alanları ile sınırlı olmak üzere ilgili bakanlık ve kuruluşlar tarafından denetlenecek. Denetim sırasında, uzmanlık veya teknik bilgi gerektiren durumlarda İçişleri Bakanlığı, valilikler ve kaymakamlıklar tarafından bilirkişi görevlendirilebilecek.

DERNEKLERİN YURT DIŞINA YAPILACAK YARDIMLARI

Teklifle, dernekler tarafından yurt dışına yapılacak yardımların şeffaf ve hesap verilebilir şekilde yürütülmesi, ayrıca suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerinin aklanması ve terörizmin finansmanı ile mücadele kapsamında gerekli tedbirlerin alınması amacıyla, bildirim esasına dayalı olmak üzere Türkiye’den yurt dışına yapılacak yardımlara ilişkin düzenleme yapılıyor. Buna göre, yurt dışına yapılacak yardımlar, yardım gerçekleştirilmeden önce dernekler tarafından mülki idare amirliğine bildirilecek. Bildirimin şekli ve içeriği ile yurt dışına yapılacak yardımlara ilişkin usul ve esaslar yönetmelikte düzenlenecek.

BAKANLIK DERNEK YÖNETİCİSİNİ GÖREVDEN UZAKLAŞTIRABİLECK

Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun kapsamında yer alan suçlar ile Türk Ceza Kanunu’nda yer alan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti ya da suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçlarından dolayı derneğin genel kurulu dışındaki organlarında görevli olanlar veya ilgili personel hakkında kovuşturma başlatılması halinde bu kişiler yahut bu kişilerin görev yaptığı organlar geçici bir tedbir olarak İçişleri Bakanı tarafından görevden uzaklaştırılabilecek. Bu tedbirin yeterli olmaması ve gecikmesinde sakınca bulunması durumunda İçişleri Bakanı, demeği geçici olarak faaliyetten alıkoyabilecek ve derhal mahkemeye başvuracak. Mahkeme 48 saat içinde faaliyetten geçici alıkoymaya ilişkin kararını verecek. İlgililer her zaman faaliyetten geçici alıkoyma kararının kaldırılmasını talep edebilecek. Mahkeme başvuruyu gecikmeksizin karara bağlayacak.

İDARİ YAPTIRIMLAR ARTIYOR

Teklifle dernekler üzerinden suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerinin aklanması ve terörizmin finansmanı suçlarıyla daha etkin mücadele için idari yaptırımlar yeniden düzenleniyor ve caydırıcılığın sağlanması amacıyla yaptırım miktarı artırılıyor. Buna göre, tutulması zorunlu olan defter ve belgelerin, okunamayacak hale gelmesi veya kaybolması halinde, öğrenme tarihinden itibaren 15 gün içinde dernek merkezinin bulunduğu yerin yetkili mahkemesine zayi belgesi almak için başvurmayan veya bu belgeyi denetim sırasında ibraz edemeyenler 3 aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılacak. Mülki idare amirliğine önceden bildirimde bulunmadan yurt dışındaki kişi, kurum ve kuruluşlardan yardım alanlara, 5 bin Türk lirasından 100 bin Türk lirasına kadar idari para cezası verilecek.

BELGELERİ VERMEYENE PARA CEZASI

Denetim sırasında istenen belgelerin gösterilmemesi durumunda, 5 bin Türk lirasından 20 bin Türk lirasına kadar idari para cezası verilecek. Ancak bu aykırılığın kamu kurum ve kuruluşları bünyesinde gerçekleşmesi halinde yetkilendirilen makamın yapacağı bildirim üzerine, ilgili kamu kurum ve kuruluşunda çalıştırılma biçimine bakılmaksızın görev yapanlar hakkında disiplin hükümlerine göre işlem yapılacak ve sonucu yetkili makama bildirilecek. 7 bin Türk lirasını aşan her türlü gelir, tahsilat, gider ve ödemelerini bankalar ve diğer finans kuruluşları veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi aracılığıyla yapmayan dernek yöneticilerine her bir işlem için işleme konu tutarın yüzde 10’una kadar idari para cezası verilecek. Teklifle, Dernekler Kanunu’nda değişikliğe gidilerek, yasa hükümlerinin, yurt dışında bulunan tüm sivil toplum kuruluşlarının Türkiye’de yapacakları faaliyetlere de uygulanabilmesi sağlanıyor. Kanunda hüküm bulunmayan hallerde ise Türk Medeni Kanunu hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınıyor.

50 MİLYON LİRAYA KADAR PARA CEZASI

Ceza Muhakemesi Kanunu’nda yapılan değişikliğe göre, yürütülen soruşturma veya kovuşturmalar bakımından muhafaza altına alınan veya el konulan malvarlığı değerlerinin kıymeti tespit edilecek. Düzenlemeyle Kabahatler Kanunu’nda sayılan tüzel kişilerin sorumluluğu bakımından suçların bir özel hukuk tüzel kişisinin organ/temsilcisi ya da organ/temsilci olmamakla birlikte tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde görev üstlenen bir kişi tarafından tüzel kişinin yararına olarak işlenmesi halinde, tüzel kişi hakkında idari para cezası yaptırımı uygulanması sonucunu doğuran suçlar arasına uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti de ekleniyor. Teklifle terörizmin finansmanı suçu bakımından da uyum düzenlemesi yapılıyor. Buna göre, terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun’da tanımlanan “terörizmin finansmanı suçu”nun, tüzel kişinin yararına olarak işlenmesi halinde, bu tüzel kişiye iki milyon liraya kadar verilebilecek idari para cezasının üst sınırı 50 milyon liraya yükseltiliyor. Söz konusu ceza, işleme veya eyleme konu menfaatin iki katından az olamayacak.

Kılıçdaroğlu’ndan erken seçim çağrısı: Fatura ağırlaşmadan seçime gidelim

medyabold
Devamını Oku »

AKP’li Esenler Belediyesi, borcuna karşılık 2 cami ve bir okul sattı

AKP’li Esenler Belediyesinin, devlete olan vergi borçlarını, iki cami, bir okul ve hizmet alanlarını satarak kapattığı ortaya çıktı. Belediye, geçen yıl, üzerlerinde cami, okul ve belediye hizmet birimlerinin bulunduğu 12 alanı yaklaşık 140 milyon TL’ye sattı.

BOLD – AKP Grup Başkanvekili ve Esenler Belediyesi Başkanı Tevfik Göksu’nun, ilçesinde bulunan cami ve okulları sattığı belirtildi

Sayıştay’ın denetim raporuna göre, Esenler Belediyesi 12 taşınmazını 140 milyon 724 bin 892 TL’ye sattı.

BELEDİYE BORCUNA KARŞILIK İKİ CAMİ SATTI

Anka’nın haberine göre Esenler Belediyesi’nin geçen yıl sattığı yerler arasında Birlik Mahallesi’ndeki “Atışalanı Mimar Sinan Camii”, inşaatı 2014 yılından beri bitirilemeyen, henüz tamamlanmamış durumdaki “Esenler Tekstilkent Camii”, “Esenler Hasip Dinçsoy İlkokulu”, Kemer Mahallesi’nde bulunan Esenler Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nün kullandığı hizmet alanı ile aynı yerin bitişinde bulunan Afet Yönetim Merkezi olarak kullanılan hizmet alanı, Tekstilkent’te bulunan ve eğitim amaçlı kullanılması düşünülen boş arazi de bulunuyor.

 

ABD’li yatırımcıların çıktığı Borsa İstanbul’da zirveye Katar yerleşti

medyabold
Devamını Oku »

Kılıçdaroğlu’ndan erken seçim çağrısı: Fatura ağırlaşmadan seçime gidelim

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, AKP hükumetinin sorunları çözme kapasitesini kaybettiğini belirterek, erken seçim çağrısında bulundu. “Erken seçimi, Türkiye’nin ağır faturayı ödememesi için istiyorum” dedi. AİHM’nin Demirtaş kararıyla ilgili ise, “Kararı uygulayacaklar. Uygulamazlarsa Türkiye tamamen içe dönük ülke haline gelir” ifadesini kullandı.

BOLD – CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gazetelerin Ankara temsilcilerine parti genel merkezinde açıklamalarda bulundu.

Rusya’dan alınan S-400 hava savunma sisteminin kurulması gerektiğini savunan Kılıçdaroğlu, “Ecevit’in, ambargolara karşı gösterdiği cesareti Erdoğan’ın da göstermesini isterim. Kurmazsa, 2,5 milyon dolara aldığınız sistemi çöpe atmakla dünyanın en pahalı hurdalığına sahip olursunuz” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları şöyle:

DEMİRTAŞ KARARININ UYGULANMASININ FATURASI AĞIR OLUR

“Kararın uygulanmasını Anayasa Mahkemesi söylüyor. Ben bu karara uymam dediğiniz zaman Avrupa’dan kendinizi tamamen tecrit etmiş oluyorsunuz. Demokrasi yükseltilebilir algısı tamamen yok oluyor. Kararı uygulayacaklar ama topluma, “elimiz makûm” diyecekler. Uygulanmamasının faturası ağır olur. Uygulamazlarsa da şaşırmam. Daha önce Anayasa Mahkemesi kararını da tanımadılar. Türkiye tamamen içe dönük bir ülke haline gelir.

TÜRKİYE’NİN TEPEDEN TIRNAĞA YAPILANMASI GEREKİYOR

Erken seçimi, Türkiye’nin ağır faturayı ödememesi için istiyorum. Hükümet sorunları çözme kapasitesini kaybetti. Fatura ağırlaşmasın, topluma gidelim diyoruz. Türkiye’nin tepeden tırnağa yapılanması gerekiyor. Parlamenter sistem gerekiyor. Gecikilen her gün Türkiye’nin önüne daha ağır bir fatura konuluyor

128 MİLYAR DOLARLIK KAYBI ERDOĞAN ÖDEMELİ

O politikaları uygulayan Erdoğan’dı. Erdoğan’ın istifa etmesi lazım. 128 milyar dolarlık kaybın faturasını Erdoğan’ın ödemesi gerekmiyor mu? Yarın ne gibi bir politika izleyeceğini merak ediyorum. Merkez Bankası söylediklerinin tam tersini uyguluyor.

ERDOĞAN’IN CİDDİ SAĞLIK SORUNU VAR

Meral Hanım gerekli yanıtı verdi. Bir dönem CHP’yi eleştirme görevi Bahçeli’ye verilmişti. Yetmeyince Erdoğan eleştirmeye başladı. Efendim biz CHP olarak iktidar olduğumuzda AKP’yi kapatacakmışız. Arkadaşlarımıza sordum, kimse söylememiş. Ciddi bir sağlık sorunu var. Eğer bu bilgileri kendisine biri dediyse o kişiyi tutup Saray’dan atması lazım. Eğer hayal dünyasının ürünü olarak bu eleştiriyi yapıyorsa ciddi bir sağlık sorunu var.

TÜRKİYE’NİN GÜÇSÜZ OLMASI İÇİN ELİNDENG ELENİ YAPIYOR

Türkiye hava savunması açısından bölgedeki en zayıf ülke. Kendinizi korumak için S-400’leri madem aldınız kurmak zorundasınız. Erdoğan kurar mı, kurmaz. Erdoğan ne diyorsa mutlaka aksi vardır. Yapacağım diyorsa, bunu yapmayacaktır biliyoruz, zamana yayıp üstünü örtecektir. Rahmetli Ecevit, Kıbrıs’a çıktığı zaman, gemimizi kullanamazsınız dediler. Ecevit’in gösterdiği cesareti göstermesi, S-400 sistemini kurması lazım. Yapmazsa ikinci papaz vakası olur. Verdiği sözü tutmayan 2.5 milyar dolarla dünyanın en pahalı hurdalığına sahip olan ülke olur. Acaba Erdoğan Türkiye Cumhuriyetinin dış ülkelere karşı çok zayıf bir duruma düşürülmekle görevlendirilmiş biri midir? Tank üretimi durdu, hava savunma sistemi çöktü, F-35’leri alamadık. Erdoğan ve ailesi Türkiye’nin güçsüz olması için elinden gelen her şeyi yapıyor. Türkiye ekonomi açısından dışarıdan talimat alır durumda.

MİT TIR’LARI İNTİKAM ALMA DAVASIDIR

Bu dava farklı düşünenlerden intikam alma davasıdır. Hukuk davası olarak görmüyoruz. 24 ayrı internet sitesinde yayımlandı görüntüler, sonra yasaklandı.”

Tutuklu sayısı artınca Silivri Cezaevi’nde ‘Cumhurbaşkanına hakaret koğuşları’ açıldı

medyabold
Devamını Oku »

Halkbank’ın ABD’de üst mahkemeye yaptığı başvuru da reddedildi

Halkbank’ın reddi hâkim için başvurduğu, bir üst mahkeme olan New York İkinci Bölge İstinaf Mahkemesi kararını açıkladı. Üst mahkeme, reddi hâkim talebini kabul etmezken, Halkbank’ın bundan sonra üst mahkemelere yapacağı yeni bir başvuru şansı da bulunmuyor.

BOLD – Halkbank’ın New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’nde devam eden davada, reddi hâkim için üst mahkemeye başvurusu sonuçlandı.

Halkbank’ın daha önce Hâkim Richard Berman tarafından reddedilen kararının bozulması talebi, New York İkinci Bölge İstinaf Mahkemesi tarafından kabul edilmedi.

DAVA 1 MART’TA BAŞLIYOR

Üç üst mahkeme hakiminin aldığı, önceki gün açıklanan karar sonrasında, Halkbank’ın bundan sonra üst mahkemelere yapacağı yeni bir başvuru şansı bulunmadığı belirtildi. 28 Şubat’ta seçilecek 12 kişilik jüri heyetiyle birlikte, New York’ta devam eden Halkbank davası, 1 Mart’ta başlayacak seri duruşmalarla karara bağlanmış olacak.

ÜST MAHKEME YOLLARI KAPANDI

VOA Türkçe’den Can Kamiloğlu’nun haberine göre Rıza Sarraf, Mehmet Hakan Atilla ve Halkbank davasını başından beri takip eden New York Barosu avukatı Cahit Akbulut, “Halkbank aleyhine bir üst mahkemede alınan son kararla birlikte tüm üst mahkeme yollarının kapandığını, Halkbank’ın şimdiye kadar Amerikan mahkemelerine yaptığı tüm başvuruların aleyhine sonuçlandığına” dikkat çekti. Akbulut, “Duruşmaların sonucunda Halkbank lehine bir beraat kararı çıkmaz. Ya suçlu bulunur ya da Halkbank’ın suçunu tamamen ya da kesmen kabul etmesiyle taraflar anlaşabilir” dedi.

SİYASİ BASKILAR ŞARTLARI HALKBANK’IN ALEYHİNE ÇEVİRDİ

Avukat Akbulut, Türkiye ile ABD arasında ilişkilerin oldukça sıkıntılı bir dönemde olduğunu, Türkiye’ye yönelik yaptırım kararları ile şimdiye kadar Amerikan yargısına ve mahkeme hakimine yapılan siyasi baskıların şartları Halkbank aleyhine çevirdiğini belirtti. Akbulut, “Şimdiye kadar alınan kararlar ve Halkbank ile Rıza Sarraf arasındaki siyasi pazarlıkların Amerikan basınında yoğunlukla işlenmesi jüri üyeleri ve hâkim üzerinde büyük bir baskı yaratacaktır. Bu durumda duruşmaların sonunda, Halkbank’ın suçsuz çıkmasının nerdeyse imkânsız olacağını tahmin ediyorum” dedi.

 

ABD’li yatırımcıların çıktığı Borsa İstanbul’da zirveye Katar yerleşti

medyabold
Devamını Oku »

Mutasyona uğrayan koronavirüs görülen ülke sayısı 11’e çıktı

İngiltere’de rastlanan daha sonra diğer ülkelere yayılan yüzde 70 daha hızlı yayılan mutasyona uğramış yeni tip koronavirüs Fransa’da da görüldü. Mutasyona uğramış Kovid-19’un görüldüğü ülke sayısı ise 11’a yükseldi.

BOLD – Fransa Sağlık Bakanlığı, 19 Aralık’ta İngiltere’den gelen kişide mutasyona uğramış koronavirüs  görüldüğünü açıkladı.

İngiltere’nin başkenti Londra’dan 19 Aralık günü Tours kentine gelen Fransız, karantinaya alındı. Semptom göstermeyen kişinin yapılan koronavirüs testi iki gün sonra pozitif çıktı. Fransa Sağlık Bakanlığı, bu kişide, mutasyona uğramış virüs tespit edildiğini açıkladı. Ülkedeki başka kişilerde de yeni türün görülebileceği belirtildi. Fransa ile birlikte mutasyonun görüldüğü ülke sayısı 11’a yükseldi. Mutasyon geçiren koronavirüs İngiltere, Danimarka, Hollanda, Avustralya, Belçika, Singapur, İskoçya, İtalya, Japonya ve Lübnan’da görülmüştü.

Erdoğan mitomani hastası mı?

 

medyabold
Devamını Oku »

ABD’li yatırımcıların çıktığı Borsa İstanbul’da zirveye Katar yerleşti

Borsa İstanbul’a ortak olan Katar’ın borsadaki yatırımlarını artırması dikkat çekti. Borsa İstanbul’da Katarlı yatırımcıların portföy büyüklüğü 13 milyar 669 milyon dolara çıkarken, ABD’li yatırımcıların portföy büyüklüğü ise 7 milyar 375 milyon dolara indi.

BOLD – Borsa İstanbul’da en yüksek portföy değerine sahip yabancı yatırımcı sıralamasında Katar, ABD’yi sollayarak tepeye yerleşti. Katarlı yatırımcıların portföy büyüklüğü 13 milyar 669 milyon dolara çıkarken, 5 milyar dolarını götüren ABD’li yatırımcıların portföy büyüklükleri ise 7 milyar 375 milyona indi.

ABD’Lİ YATIRIMCILAR TÜRKİYE’DEN ÇIKIYOR

Cumhuriyet’ten Şehriban Kıraç’ın haberine göre Kasım ayında Borsa İstanbul’un (BIST) yüzde 10’luk payı Katar devletinin yatırım fonu Katar Yatırım Otoritesi’ne satılırken, Borsa İstanbul’da da portföyü olan yabancı yatırımcılar arasında Katar, ABD’yi sollayarak birinci sıraya oturdu. 2020 yılının üçüncü çeyreği itibarıyla ABD’de yerleşik yatırımcıların BIST’teki portföy yatırımlarını yarıya yakın düşmesi dikkat çekti. BIST’te ABD’li yatırımcıların portföy büyüklüğü 2019 Eylül sonunda 12 milyar 517 milyon dolardan, bu yıl aynı dönemde 7 milyar 375 milyon dolara, İngiltere’nin portföy büyüklüğü 5 milyar 766 milyon dolardan 3 milyar 617 milyon dolara indi.

HER ÜÇ YATIRIMCIDAN BİRİ KATARLI

2020 Eylül itibarıyla 2019 sonuna göre yabancı yatırımcıların portföy değeri içerisinde Katar’ın payı yüzde 20’den yüzde 36’ya yükseldi. Bu dönemde Borsa İstanbul’da Katarlı yatırımcıların portföy büyüklüğü 13 milyar 669 milyon dolara çıktı, geçen yıl aynı dönemde bu rakam 5 milyar 735 milyon dolardı. Bu yılın üçüncü çeyreğinde ABD’nin payı yüzde 26’dan yüzde 20’ye, İngiltere’nin payı ise yüzde 14’ten yüzde 10’a geriledi. 2019 yılı sonunda dördüncü sırada yer alan Birleşik Arap Emirlikleri’nin ise yatırımlarıyla bu dönemde ilk 15 ülke arasına girememesi dikkat çekti.

YABANCI PAYI YÜZDE 48’E İNDİ

Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) ile TÜYİD Yatırımcı İlişkileri Derneği’nin Ocak-Eylül 2020 Borsa Trendleri Raporu’na göre, üçüncü çeyrekte Borsa İstanbul’da 1.7 milyar dolar net yabancı satışı yaşandı. Yabancı yatırımcıların piyasa değerindeki payı ise 16 yıl sonra ilk kez yüzde 50’nin altına düşerek yüzde 48’e geriledi. Yabancıların elindeki hisse senetlerinin toplam değeri 293 milyar TL oldu. Türkiye’ye gelen doğrudan yabancı sermaye girişi de 2015’te 19 milyar dolar civarındayken bu yılın ocak-eylül döneminde 5 milyar dolar seviyesine geriledi. 2020’nin ilk yarısında yabancı yatırımcıların TL tahvil piyasasından çıkışları 7 milyar doları aştı.

 

 

 

 

 

Erdoğan mitomani hastası mı?

medyabold
Devamını Oku »

Mahkeme, geçici görevlendirmenin uzatılmasını hukuka aykırı buldu

Yönetmeliğe göre bir yılda 2 aydan fazla geçici görevlendirme yapılamazken, sağlık personeline iki ayı geçen görevlendirmeler yapılıyor. Görevlendirmelerin yıpratma amacıyla yapıldığını belirterek dava açan sağlık çalışanını mahkeme haklı buldu.

BOLD – Kamuda geçici görevlendirmeler cezalandırma aracı olarak kullanılıyor. Yönetmelikte bir yılda 2 aydan fazla geçici görevlendirme yapılamayacağı belirtilirken, 3 ayı geçen geçici görevlendirmeler yapılmaya başlandı. Bu konuyu idari yargıya taşıyan kamu çalışanını mahkeme haklı buldu.

GÖREVLENDİRME YIPRATMA AMACIYLA YAPILIYOR

Cumhuriyet’ten Mustafa Çakır’ın haberine göre İstanbul Büyükçekmece İlçe Sağlık Müdürlüğü bünyesinde çalışan  laboratuvar teknisyeni, Büyükçekmece Mimar Sinan Hastanesi’nde 2 ay süreyle geçici görevlendirildi. İki ayın sonunda personelin geçici görevlendirme süresi uzatıldı. Kamu çalışanının üyesi bulunduğu Türk Sağlık-Sen dava açtı. Çalışan da görevlendirmenin “kendisini yıpratma amacıyla yapıldığını, kamu yararı amacı taşımadığını, haksız ve hukuka aykırı olduğunu” savundu. Buna karşın idare, görevlendirmenin “hizmet ihtiyacına binaen uzatıldığını, davacının görevlendirildiği birimlerde isteksiz olduğunu” savunarak davanın reddedilmesini istedi.

OYBİRLİĞİ İLE KARAR İPTAL EDİLDİ

İstanbul 5. İdare Mahkemesi ise kararında yönetmeliğe dikkat çekti. Kamu görevlisinin hizmet gerekleri ve kamu yararı kapsamında hizmetine ihtiyaç duyulan görevlere resen geçici olarak görevlendirilebileceğini ancak sürenin bir mali yıl içerisinde iki ayı geçemeyeceğine dikkat çeken mahkeme, kararı hukuka aykırı bularak iptal etti. Karar oybirliğiyle alındı.

 

Erdoğan mitomani hastası mı?

medyabold
Devamını Oku »

25 Aralık 2020 Cuma

Tutuklu sayısı artınca Silivri Cezaevi’nde ‘Cumhurbaşkanına hakaret koğuşları’ açıldı

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan döneminde Cumhurbaşkanına hakaret suçlarında yaşanan artış üzerine Silivri Cezaevinde bu suçtan tutuklananlar için özel koğuşlar açıldığı ortaya çıktı. Avukat Özgür Urfa, “O kadar fazla tutuklu var ki ayrı bir bölüm oluşturmuşlar” dedi.

BOLD – Cumhurbaşkanına hakaret suçundan cezaevine girenlerin sayısının artması üzerine Silivri Cezaevinde bu suçtan tutuklananlara ayrı koğuşlar açıldığı belirtildi.

Gazete Duvar’ın haberine göre

BAKANLIK MAHKEMELERE BASKI YAPIYOR

Adalet Bakanlığının Cumhurbaşkanına hakaret suçları konusunda mahkemelere yazı göndererek baskı yaptığını belirten Urfa, “Mahkemeler tüm etkenlerden uzak adil bir yargılama yapmak zorundalar. Ancak yürütmenin bir parçası olan Adalet Bakanlığı’nın sürekli mahkemeye yazı yazıp hesap sorması bir basınçtır ve adil yargılamayı etkilemektedir. Cumhurbaşkanına hakaret davalarının neredeyse tamamında Bakanlık bu uygulamayı yapıyor” ifadesini kullandı.

O KADAR FAZLA TUTUKLU VAR Kİ AYRI KOĞUŞ AÇTILAR

Silivri Cezaevinde Cumhurbaşkanına hakaret suçundan tutuklananlar için ayrı koğuş açıldığını belirten Avukat Özgür Urfa, “Şarkı söyleyen, konuşan, otobüste sohbet eden insanlar gözaltına alınıyor. En son sokak röportajı veren bir vatandaş, İsmail Demirbaş, sokak röportajı nedeniyle tutuklandı. Şöyle enteresan veriler var; Silivri Cezaevi’nde ‘cumhurbaşkanına hakaret koğuşları’ diye ayrı koğuşlar var. Tutuklanan insanlarla biz cezaevine gidip görüştüğümüzde hangi tip suçlularla birlikte kaldıklarını tabii ki soruyoruz. ‘Biz yan yana koğuşlarda sürekli cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla tutuklananlarla birlikte kalıyoruz’ diyorlar. O suçtan o kadar fazla tutuklu var ki ayrı bir bölüm oluşturmuşlar” dedi.

SAVCILAR DİĞER DOSYALARLA İLGİLENEMİYOR

Cumhurbaşkanın hakaret dosyalarının savcılıklarda ciddi bir iş yükü oluşturduğunu belirten Avukat Özgür Urfa, “Gerçekten soruşturulması gereken olaylar ve suçları soruşturabilecek savcılar bu iş yüküyle boğuşmaktan diğer dosyalarla ilgilenemiyorlar. Örneğin taciz davaları, cinsel saldırı davaları gibi Türkiye’de çok yoğun işlenen suçlara ilişkin dava süreleri uzuyor. Türkiye gerçek sorunları ile uğraşamıyor, siyasal iklim sebebiyle yaratılan dosyalarla uğraşmak zorunda kalıyorlar” dedi.

BAKANLIK ERDOĞAN’LA İLGİLİ DAVALARIN TAMAMINA İZİN VERİYOR

Adalet Bakanlığı’nın dava sürecindeki uygulamalarını eleştiren Avukat Aslı Kazan da “Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması Adalet Bakanlığı’nın iznine bağlıdır. Örneğin Abdullah Gül döneminde soruşturma taleplerinin yarısından fazlasına Adalet Bakanlığı ‘Olur’ vermemişti, yani davası açılamamıştı. Ancak Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı sürecinde en azından bizim kendi takip ettiğimiz dosyalar açısından Adalet Bakanlığı’nın soruşturmalarda kovuşturma izni vermediği bir örnekle karşılaşmadığımızı söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.

ERDOĞAN’IN CUMHURBAŞKANLIĞINDA REKOR ARTIŞ

Cumhurbaşkanına hakaret suçunu düzenleyen Türk Ceza Kanununun 299. maddesine göre, bu suçu işleyenler bir yıldan 4 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanıyor. Suçun alenen işlenmesi halinde ceza 6’da 1 oranında artırılabiliyor. Bu suçtan kovuşturma yapılması Adalet Bakanlığının iznine bağlı bulunuyor. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçildiği 2014 yılından 2019 yılı sonuna kadar savcılıklar, Cumhurbaşkanına hakaret suçunu düzenleyen TCK’nın 299’uncu maddesi kapsamında toplam 128 bin 872 şikâyet hakkında soruşturma açtı. Sözkonusu dönemde, cumhurbaşkanına hakaret suçundan 63 bin 41 kişiye dava açıldı. Açılan bu davalardan 9 bin 554 kişi mahkûm oldu. 7’si çocuk 2 bin 676 kişiye hapis cezası verilirken, 4 bin 325 kişi ise suçlamalardan beraat etti.

CHP, çıplak aramanın araştırılması için Meclis’te komisyon kurulmasını talep etti

medyabold
Devamını Oku »

Hafter’den Türkiye’ye tehdit: Savaşa hazır olun

Libya’nın doğusunu kontrol eden Halife Hafter, tezkere kararını uzatması sonrası Türkiye’yi tehdit etti. Hafter, güçlerine Türkiye’ye karşı savaşa hazır olmaları çağrısı yaptı.  

BOLD – Libya’nın doğusunu kontrol eden güçlerin lideri Halife Hafter, Türkiye’nin tezkere kararını uzatması üzerine güçlerine Türkiye’ye karşı savaşa hazır olmaları çağrısı yaptı.

TÜRKİYE’Yİ HEDEF ALDI

Halife Hafter, yine Türkiye’yi hedef alan tehditkar açıklamalarda bulundu. Ülkede kalıcı ateşkes için anlaşmaya varılmasına rağmen huzursuzluk çıkaran Hafter, Libya’nın bağımsızlığının 69. yıldönümü nedeniyle Bingazi şehrinde düzenlenen törenlerde konuştu. Arab News’te yer alan habere göre, bölgede görev yapan Türk askerlerinin varlığından rahatsızlığını dile getiren Hafter, “Türk ordusunun postalları toprağımızı kirlettiği sürece ne güvenlik ne de barış mümkün olacak” dedi.

“TÜRKİYE SAVAŞI SEÇTİ”

Türkiye’nin Libya’ya asker gönderilmesine izin veren tezkerenin 2 Ocak 2021’den itibaren 18 ay uzatılmasına gönderme yapan Hafter, “Sömürgeleştiren düşmanın iki seçeneği var: Ya barışçıl bir şekilde ayrılmak ya da zorla kovulmak. Türkiye barışı reddetti ve savaşı seçti. O halde işgalciyi inanç, irade ve silahlarla kovmaya hazırlanın” ifadelerini kullandı.

Erdoğan mitomani hastası mı?

medyabold
Devamını Oku »

Twitter, Enes Kanter’e terörist diyen TASC’ın hesabını askıya aldı

AKP Hükümetinin ABD’de kurulması için büyük finansman desteği sağladığı ve kendisine yakın kişileri yönetici yaptığı ‘Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi (TASC)’, Enes Kanter’e yönelik iftira ve taciz kampanyası organize edince, Twitter, kuruluşun hesabını askıya aldı.

MUHAMMET ALİ TOKSOY | BOLD NBA

NBA yıldızlarından Enes Kanter’in, Türkiye’de ki hukuksuzluğu, baskıları sürekli ve etkili bir şekilde dile getirmesinin AKP hükümetini çok rahatsız ettiği biliniyor. CNN başta olmak üzere birçok televizyon programına konuk olan Enes Kanter, adaletsizlikleri anlatıyor, gazetelere röportaj veriyor, makalelere konu oluyor. Twitter’da attığı her mesajı ses getiren Enes Kanter’e sosyal medya üzerinden troller sürekli olarak hakaret ve tehditte bulunuyordu. Enes Kanter son günlerde Cumhuriyetçilerin 2 numaralı senatörü dahil olmak üzere çok sayıda kongre üyesi ve etkili kişilerle insan hakları konusunda söyleşi yapmıştı.

TASC iftira attı, Twitter hesabı askıya aldı

Bu söyleşilerin kamuoyunda ses getirmesi üzerine, AKP Hükümeti tarafından büyük yatırımlarla kurulan ve en büyük görevi cemaatle mücadele etmek diyebileceğimiz kuruluşu ‘Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi (TASC)’ işi bu kez trollere bırakmayarak kendisi devreye girdi. Twitter üzerinden yayınladığı video, fotograf ve mesajlarla, Enes Kanter’e yönelik iftira, hakaret ve taciz içeren kampanyayı organize etti. Bunun üzerine merkezi ABD’de bulunan Twitter şirketi, TASC’ın resmi hesabı başta olmak üzere yöneticilerinin hesaplarınıda askıya aldı. Facebook ise TASC’ı arayarak konuyla ilgili savunma istedi.

Haberi Enes Kanter’in menejeri duyurdu

TASC’ın ve idarecilerinin hesaplarının askıya alınmasını kamuoyuna Enes Kanter’in menajeri Hank Fetic duyurdu. Şahsi hesabından attığı twitte ‘Erdoğan’ın propaganda makinesi ve yöneticilerinden birkaç tanesinin hesabı iftiralarından dolayı askıya alındı. Özgür dünyada yalan söylerseniz, canınız yanar. Her zaman, demokrasi ve İnsan hakları geçte olsa kazanır.’

Türkiye sansürü unuttu, özgürlüğe vurgu yaptı

Türkiye Dış İşleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran ise “TASC’ın ve temsilcilerinin resmi hesaplarının askıya alınması kabul edilemez. Bu, tam da bu iletişim çağında sosyal medyanın rolünü itibarsızlaştıran ifade özgürlüğünün açık ihlalidir.” değerlendirmesinde bulundu.  Fakat Dış İşleri Bakanlığının unuttuğu bir konu var; yıllardır Türkiye’de, NBA Finalleri dahil Enes Kanter’in hiçbir maçı yayınlanmıyor. Bu sezon Boston Celtics, Doğu Finaline çıkınca sansür bambaşka bir boyuta taşınmış, maçlar yayınlanmasına rağmen Enes Kanter’in adı, sayı attığında bile telaffuz ettirilmemiş, Türkiye özgürlük konusunda tüm dünyada küçük duruma düşürülmüştü.

medyabold
Devamını Oku »

Gergerlioğlu, Uşak Emniyet Müdürü hakkında suç duyurusunda bulundu

HDP Kocaeli Milletvekili ve insan hakları savunucusu Ömer Faruk Gergerlioğlu, Uşak’ta 30 üniversite öğrencisinin çıplak arandığını gündeme getirdiği için hakkında “kalleş, kan dökücü” ifadeleriyle hakaret eden Uşak Emniyet Müdürü Mesut Gezer hakkında suç duyurusunda bulundu.

BOLD – HDP Milletvekili ve insan hakları savunucusu Ömer Faruk Gergerlioğlu, çıplak aramayı gündeme getirdiği için hakaretlerde bulunan Uşak Emniyet Müdürü Mesut Gezer hakkında Uşak Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

Avukatı Bişar Abdi Alınak aracılığıyla suç duyurusunu yapan Gergerlioğlu, Gezer’in “Görevi İhmal, Görevi Kötüye Kullanma, Yargılamayı Etkileme, İftira, Hakaret” suçlarından cezalandırılmasını istedi.

Suç duyurusu metninde Alınak, Uşak Emniyet Müdürü Mesut Gezer’in 18 Aralık tarihinde Gergerlioğlu hakkında suç duyurusunda bulunduktan sonra sarf ettiği “Kalleş, kan dökücü” söylemleriyle kanunda yazılı hakaret suçunu işlediğini belirtti. Ayrıca Gezer’in konuşmasında Gergerlioğlu’nu “örgüt mensubu” olduğunu belirttiğini hatırlatan avukat Alınak, “Görev ve yetkisi kanunla sınırlı olmasına rağmen yetki ve görev sınırlarını aşarak Anayasa’nın 38. maddesindeki masumiyet karinesini hiçe sayarak, hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı olmayan müvekkilime iftirada bulunmuştur. Bu beyan ile hem ‘çıplak arama’ iddiası yönünden hem de müvekkil hakkında devam eden yargılamalar yönünden de yargıya müdahale etme suçunu işlemiştir” diye belirtti.

Alınak, suç duyurusu metninde Uşak İl Emniyet Müdürlüğü’nün “çıplak arama” iddialarına ilişkin olarak; idari soruşturma başlatmadığını, mağdur olduğu iddia olunan şahısların beyanlarına başvurmadığını, iddiaya konu haber kaynaklarının hangi delile dayandığını irdelemediğinin altını çizdi.

ÇIPLAK ARAMANIN FAİLİNDEN GERGERLİOĞLU’NA HAKARET

Meclis Genel Kurulda 9 Aralık 2020’tarihinde yaptığı konuşmada Gergerlioğlu, Uşak İl Emniyet Müdürlüğü’nde Üniversite öğrencisi 30 kişinin gözaltına alındığını, üst araması esnasında kanuna aykırı davranılarak, öğrencilere çıplak arama yapıldığını belirtmişti. Bu konuşma üzerine toplumda ciddi bir refleks oluşmuş mağdurlar gözaltında ve cezaevlerinde uğradıkları çıplak arama hukuksuzluğunu dile getirmişti. Uşak Valiliği ve emniyet mensupları, bunun üzerine Gergerlioğlu aleyhine “iftira” attığı iddiası ile suç duyurusunda bulundu. Uşak İl Emniyet Müdürü Mesut Gezer, Uşak Adliyesi önünde yaptığı açıklamada “Bugün buraya geldik. Bize iftira atan bu kalleşlere, bu kan dökücü, ağzından kandan başka hiçbir şey akmayan bu müfterilere hukuk önünde adaletle mücadele etmek adına geldik” dedi.

Çıplak aramadan geçen ‘mütedeyyin kadınlar’ skandalı anlattı

medyabold
Devamını Oku »

‘Parting is such sweet sorrow’: EU and UK clinch narrow Brexit accord

Britain clinched a narrow Brexit trade deal with the European Union on Thursday, just seven days before it exits one of the world’s biggest trading blocs in its most significant global shift since the loss of empire.

The deal, agreed more than four years after Britain voted by a slim margin to leave the bloc, offers a way out of a chaotic finale to a divorce that has shaken the 70-year project to forge European unity from the ruins of World War Two.

It will preserve Britain’s zero-tariff and zero-quota access to the bloc’s single market of 450 million consumers, but will not prevent economic pain and disruption for the United Kingdom or for EU member states.

Many aspects of Britain’s future relationship with the EU remain to be hammered out, possibly over years.

“We have taken back control of our destiny,” British Prime Minister Boris Johnson told reporters after posting a picture on Twitter of himself raising both arms in a thumbs-up gesture of triumph.

“People said it was impossible, but we have taken back control.”

The UK formally left the EU on Jan. 31 but has since been in a transition period under which rules on trade, travel and business remained unchanged until the end of this year.

Johnson, the face of the pro-Brexit campaign, had said that since 52% had voted to leave the EU, he did not want to accept the rules of its single market or its customs union after Jan. 1.

The EU did not want to give unfettered privileges to a freewheeling, deregulated British economy outside the bloc, and so potentially encourage others to leave – resulting in a tortuous negotiation.

“It was a long and winding road,” European Commission President Ursula von der Leyen told reporters, quoting the Paul McCartney song. “But we have got a good deal to show for it… Finally we can leave Brexit behind us and look to the future. Europe is now moving on.”

‘JUMBO’ DEAL

Johnson described the last-minute agreement as a “jumbo” free trade deal along the lines of that done between the European Union and Canada, and urged Britain to move on from the divisions caused by the 2016 Brexit referendum.

The deal will also support the peace in Northern Ireland – a priority for U.S. President-elect Joe Biden, who had warned Johnson that he must uphold the 1998 Good Friday Agreement.

EU member Ireland said the deal, which the Commission website said would be published soon, protected its interests as well as could possibly have been hoped.

But it left much of the detail still to be worked out.

The trade pact will not cover services, which make up 80% of the British economy, including a banking industry that positions London as the only financial capital to rival New York.

Access to the EU market for UK-based banks, insurers and asset managers will become patchy at best.

Johnson said the deal did not contain as much as he would have liked on regulatory equivalence for financial services, but still contained some “good language”.

JPMorgan said the EU had secured a deal that allowed it to retain nearly all its advantages from trade with the UK but with the ability to use regulations to “cherry pick” among sectors where the UK had advantages – such as services.

“The unity and strength of Europe paid off,” French President Emmanuel Macron said. “The agreement with the United Kingdom is essential to protect our citizens, our fishermen, our producers. We will make sure that this is the case.”

Brexit campaigner Nigel Farage said the deal would keep the UK far too closely aligned with the EU, adding that he hoped this would be the beginning of the end of the bloc.

Even with a deal, goods trade will have more rules, more red tape and more cost. There will be some disruption at ports. Everything from food safety regulation and exporting rules to product certification will change.

INVESTORS TURN TO DETAIL

A U.S. State Department official welcomed the agreement and said Washington wanted good relations with Britain and the EU.

“As we have said, we respect the UK’s sovereign decision to depart the EU, and we look forward to continued strong relationships with both the UK and EU,” the official said.

When the UK shocked the world by voting to leave the EU, many in Europe hoped it could stay closely aligned. Von der Leyen, quoting Shakespeare, said that “parting is such sweet sorrow”.

The EU loses its principal military and intelligence power, 15% of GDP, one of the world’s top two financial capitals and a champion of free markets that had acted as an important check on the ambitions of Germany and France.

Without the collective might of the EU, the United Kingdom will stand largely alone – and much more reliant on the United States – when negotiating with China, Russia and India. It will have more autonomy but be poorer, at least in the short term.

Sterling was up just 0.3% on the day by 1630 GMT, having earlier risen to $1.3618 – just shy of last week’s 2-1/2-year high on news of the deal, as investors turned to the detail.

The Bank of England has said that, even with a trade deal, Britain’s gross domestic product is likely to suffer a 1% hit from Brexit in the first quarter of 2021. And Britain’s budget forecasters have said the economy will be 4% smaller over 15 years than it would have been if Britain had stayed in the bloc.

British businesses, among the world’s worst hit by the coronavirus, were downbeat.

“After four long years of uncertainty and upheaval, and just days before the end of transition, businesses will be able to muster little more than a muted and weary cheer,” said Adam Marshall, director general of the British Chambers of Commerce.

The UK, which imports about $107 billion more a year from the EU than it exports there, had bickered until the end over fish – a totemic issue, but worth less than 0.1% of GDP.

Tony Danker, director general of the Confederation of British Industry, said time was now critically short.

“Coming so late in the day, it is vital that both sides take instant steps to keep trade moving and services flowing.”

The deal governing post-Brexit trade needs the approval of both the European Parliament and the EU’s 27 member states. Ambassadors from EU countries will meet on Dec. 25 to start reviewing the deal. The European Parliament said on Thursday it would analyse the deal in detail before deciding whether to approve the agreement in the new year.

The British parliament, as divided as the country over Brexit, will debate and vote on the deal on Dec. 30, just one day before the transition period lapses.

Reuters

The post ‘Parting is such sweet sorrow’: EU and UK clinch narrow Brexit accord appeared first on IPA NEWS.



from IPA NEWS https://ipa.news/2020/12/25/parting-is-such-sweet-sorrow-eu-and-uk-clinch-narrow-brexit-accord/
Devamını Oku »

Erdogan says Turkey wants better ties with Israel, talks continue

President Tayyip Erdogan said on Friday that Turkey would like to have better ties with Israel and that talks at the intelligence level continued between the two sides, but criticized Israeli policy toward Palestinians as “unacceptable.”

The two countries have had a bitter falling out in recent years, despite strong commercial ties, expelling ambassadors in 2018. Ankara has repeatedly condemned Israel’s occupation in the West Bank and its treatment of Palestinians.

Speaking to reporters after Friday prayers in Istanbul, Erdogan said Turkey had issues with “people at the top level” in Israel and that ties could have been “very different” if it were not for those issues.

“The Palestine policy is our red line. It is impossible for us to accept Israel’s Palestine policies. Their merciless acts there are unacceptable,” Erdogan said.

“If there were no issues at the top level, our ties could have been very different,” he added. “We would like to bring our ties to a better point.”

Turkey and Israel, former allies, expelled each other’s top diplomats in 2018 over clashes when dozens of Palestinians were killed by Israeli forces on the Gaza border. Ankara and Tel Aviv continue to trade with one another.

In August, Israel accused Turkey of giving passports to a dozen Hamas members in Istanbul, describing the move as “a very unfriendly step” which his government would raise with Turkish officials.

Hamas seized Gaza from forces loyal to Palestinian President Mahmoud Abbas in 2007, and the group has fought three wars with Israel since then. Turkey says Hamas is a legitimate political movement that was elected democratically.

Reuters

U.N. rights experts condemn Israel’s annexation plan and U.S. support

The post Erdogan says Turkey wants better ties with Israel, talks continue appeared first on IPA NEWS.



from IPA NEWS https://ipa.news/2020/12/25/erdogan-says-turkey-wants-better-ties-with-israel-talks-continue/
Devamını Oku »