27 Haziran 2020 Cumartesi

7 yılda tahliye edilen hasta ve engelli tutuklu sayısı 1.582

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, 2013’ten bu yana cezaevlerinden hastalığı ve engeli nedeniyle bin 582 mahkûmun tahliye edildiğini dile getirdi.

BOLD – CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Adalet Bakanlığına verdiği soru önergesinde 18 Temmuz 2019 itibariyle cezaevlerinde hastalık nedeniyle kaç kişinin tahliye başvurusu yaptığını, kaç başvurunun onaylandığını, başvuruların hangi cezaevi tipinde ve hangi hastalık nedeniyle yapıldığını sordu. Cezaevlerinde son bir yılda kaç kişinin hastalığı veya engeli nedeniyle tahliye başvurusu yaptığı ve kaçının tahliye edildiğinin sorusuna yanıt veren Gül, cevabında şu ifadelere yer verdi:

“Bakanlığımız kayıtlarının incelenmesinden; 12/09/2019 tarihi itibarıyla 6411 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 24/01/2013 tarihinden itibaren, ceza tehiri işlemleri için başvuruda bulunan ve hastalığı sağlık kurulu raporuyla tespit edilerek tahliye edilen hükümlü ve tutuklu sayısının 1.582 olduğu anlaşılmıştır.”

Gül, maddedeki ‘toplum güvenliği bakımından tehlike oluşturmayacağı’ ibaresinin uygulamada çok geniş yorumlanması ve bu imkândan yararlanması gereken bazı hükümlülerin soyut gerekçelerle yararlanamaması gibi nedenlerle yapılan düzenlemenin sınırlı şekilde uygulandığını söyledi. Bu nedenle söz konusu ibarenin “toplum bakımından ağır ve somut bir tehlike oluşturmayan” mahkûmların cezalarının infazının geri bırakılması şeklinde düzenlendiğini belirtti.

medyabold
Devamını Oku »

‘Z Kuşağı’ özgürlük ve adalet için sandıkta hesap soracak

Z Kuşağı’nın AKP öfkesi büyüyor. Anket şirketleri, 2000 yılından sonra doğanların gelecek kaygılarını ve hukuksuz uygulamaları nedeniyle eleştirdikleri iktidara yönelik tepkilerini analiz etti.

BOLD – Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) tarihinin önce ertelenmesi daha sonra ise turizm bahane edilerek erkene alınması Z Kuşağı’nı kızdırdı. Birgün gazetesinden Mehmet Emin Kurnaz’ın haberine göre YKS’ye giren gençler, Erdoğan’ın katıldığı yayında “Oy moy yok, sandıkta görüşürüz” diyerek 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine göndermede bulundu. Konu sosyal medyada gündem oldu. Anket şirketleri gençlerin nabzını tuttu.

Avrasya Araştırma Şirketi Başkanı Kemal Özkiraz: “Yeni nesil gençlik oldukça seküler bir yaşam biçimini benimsiyor. Gençlerin iktidara olan tepkisinin asıl nedeni iş bulamama sorunu, iş bulsalar bile elde ettikleri geliri özgür bir şekilde harcayamama kaygısı. AKP 2010’dan sonra gençler için hiçbir şey söylemez olduğu gibi bu gençlerin nezdinde de hiçbir şey ifade etmeyen bir parti konumuna geldi. 40 yaş üzerine milliyetçilik ve din belli oranda etki ediyor ancak 30 yaş altı için hiçbir şey ifade etmiyor. Özellikle Z Kuşağı için AKP’nin baskıcı, topluma ödevler veren söylemleri hiçbir şey ifade etmediği gibi bir de nefret figürü haline geliyor. Çünkü AKP bu kuşağın yaşam tarzını kendisi için bir tehdit olarak gördüğünü alenen ortaya koyuyor.”

SONAR Araştırma Başkanı Hakan Bayrakçı: “Dünyayı birçok pencereden takip edebilen bu gençler, özgürlüklerine yönelik en küçük müdahale hissettiklerinde büyük bir tepki potansiyeli barındırıyor. Bugün siyaset muhafazakar-seküler ya da Atatürkçü ikileminde ilerliyor. Bugün gençlik içinde MHP’ye yönelimli gençlerin bile Cumhurbaşkanlığı ya da İBB Başkanlığı seçimlerinde muhalefetin adaylarına yönelebildiğini gördük. Bu gençler genel olarak muhalefetteki partileri daha özgürlükçü buluyorlar. Bugün sosyal medya yasaklamaları gündeme geliyor, hükumetin böyle yasaklamalarla ilerlemesi imkânsız.”

‘Z – Bir Kuşağı Anlamak’ kitabının yazarı, araştırmacı Evrim Kuran: “Dünyanın her yerinde kaygılı olsalar da, bizde durum biraz daha katmerli. Ülkede tek tip bir Z kuşağı yok. Kutuplarının arası gitgide açılan mahalleler var. Ancak kaygıda ortaklar. Farklı mahallerinin çocuklarıyla yaptığımız araştırmalarda Türkiye’de yaşamak denince akıllarına ilk gelen çağrışımları sorduğumuzda aynı sözcükte buluştuklarını görüyoruz: ‘Zor.’ Milenyum çağı gençleri ile yaptığımız çalışmalarda uzun zamandır karşımıza çıkan önemli bir temel değer: ‘Adalet.’

TURİZM BAKANI’NA DERS VERDİLER!

Öğrencilerin sosyal medya hesabından AKP’ye ve Erdoğan’a “Oy moy yok” diyerek tepki göstermesinin ardından Saray kadrosu, halkla ilişkiler çalışması olarak Erdoğan’ı YKS’ye girecek öğrencilerle buluşturdu. Öğrencilerin tepkisi üzerine canlı yayına gelen yorumlar kapatıldı. Öte yandan YKS’nin ertelenmemesinin gerekçesi olarak turizmin gösterilmesi üzerine öğrenciler, Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un otellerine internet üzerinden düşük puan ve kötü yorum protestosu başlattı. Protesto sonucunda Google Play’de Ersoy’un sahibi olduğu ETS Tur’un puanı bir gecede 4,1’den 1,1’e düştü.

medyabold
Devamını Oku »

CHP’nin hantal yapıdan kurtarılması için 40 sayfalık öneri hazırladı

CHP eski Grup Başkanvekili Kemal Anadol, partinin yeniden yapılandırılmasını içeren 40 sayfalık kitapçık hazırladı. “CHP’nin bugünkü hantal yapısının değişmesi ve çağdaş partilerdeki evrensel modele evrilmesi artık bir zorunluluk haline gelmiştir” dedi.

BOLD – “CHP Yeniden Yapılanmalıdır” isimli bir kitapçık hazırlayan eski İzmir Milletvekili Kemal Anadol, delegelik sisteminin kaldırılması gerektiğini açıkladı. Cumhuriyet’ten Ali Açar’ın haberine göre Anadoy, 40 sayfalık kitapçığı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na da gönderdi. Anadol, ilçe başkanından genel başkana kadar tüm yöneticilerin üyeler tarafından seçilmesini istedi. Ön seçimin de uygulanmasını isteyen Anadol, parti içi eğitimden geçmeyen ve üyelik koşullarını yerine getirmeyenlerin de adaylaştırılmamasını söyledi. Çalışmasını 10 Haziran’da Kemal Kılıçdaroğlu ile bazı parti yöneticileri ve milletvekillerine gönderdiğini aktaran Anadol, henüz bir yanıt almadığını vurguladı. Anadol, hazırladığı kitapçığa ilişkin şu bilgileri aktardı:

  • Çalışma, örgüt ve genel merkez yapılanmalarını ve tüm çağdaş partilerde ana unsur olan üyeliğin yeniden yapılanmasını içermektedir.
  • Partimizin ideolojik konumu ve parti üst yönetiminin bu konudaki uygulamaları çalışmanın kapsamı dışındadır.
  • Partimizin de bugünkü hantal yapısının değişmesi ve çağdaş partilerdeki evrensel modele evrilmesi artık bir zorunluluk haline gelmiştir.
  • Bugün tek adam rejiminin dayatması sonunda zorunluluktan doğan “Millet İttifakı” CHP öncülüğünde kurulmuştur. Kamuoyu bu ittifakın mimarının Sayın Kılıçdaroğlu olduğunu bilmektedir. Son yerel seçimlerde metropol belediyelerdeki kazanımlar demokrasimize bir ölçüde nefes olmuştur, umut vermiştir.
  • Ancak koalisyon ve ittifaklar belirli bir süre için geçerlidir. Bu ülke, Kıbrıs sorununu görüşmek üzere ABD’ye giden Başbakan İnönü’nün düşürüldüğünü, ABD Başkanı Johson’la görüşürken öğrendiği günlere tanık olmuştur.
  • Önemli olan partinin ilkelerini ve kimliğini korumasıdır. Ortaklarına benzeyerek değil, onları yöneterek öncülük yaparak işlevini sürdürmesidir. Amacım partimizin yapısal değişime uğraması, çağdaş parti ölçülerine kavuşmasıdır.
medyabold
Devamını Oku »

İktidara yakın Memur-Sen bile AKP’nin düzenlemesine karşı çıktı

AKP’nin Meclis’e sunduğu Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yasa Teklifi’ne bir itiraz da Memur-Sen’den geldi. İktidara yakın sendika, güvenlik soruşturmalarında hangi ölçütlerin temel alınacağının netleştirilmesini istedi.

BOLD – Memur-Sen, AKP’nin Meclis’e sunduğu ve bu hafta genel kurul gündemine gelmesi beklenen Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yasa Teklifi’ne karşı çıktı. Cumhuriyet’ten Mustafa Çakır’ın haberine göre Memur-Sen, uygulamaya ilişkin konuların yönetmelikle belirlenecek olmasının da Anayasa Mahkemesi’nin iptal gerekçesiyle uyuşmadığına dikkat çekti. Memur-Sen, elde edilen bilgilerin somut, açık, şüpheden uzak şekilde delillendirilmesi gerektiğini vurguladı. Verilerin yorum içermeyecek şekilde belirlenmesini istedi.

İçişleri Komisyonunda kabul edilen önerinin bu hafta genel kurula gelmesi beklenirken yetkili konfederasyon olan Memur-Sen, öneri ve eleştirilerini yazılı olarak TBMM’ye iletti. Memur-Sen’in itirazları şunlar:

  • Arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması işlemlerine yönelik olarak kamu görevine uygunluğun değerlendirilmesini sağlayacak olgusal veriler yorum içermeyecek şekilde belirlenmeli.
  • Arşiv araştırmasında istihbari bilgilere bakılmayacak olması net bir şekilde ifade edilmeli.
  • Yapılacak işlemlerde keyfiliğe açık bir durumun oluşmaması net bir şekilde belirlenmeli.
  • Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması organizasyonunun tüm süreçleri MİT ve Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilmeli, elde edilen bilgiler somut, açık, şüpheden uzak şekilde delillendirilmeli.
  • Güvenlik soruşturmalarında hangi ölçütlerin temel alınacağı netleştirilmeli.
  • Değerlendirme komisyonunda yer alacak kişilerin liyakat sahibi ve güvenilirliği konusunda şüphe uyandırmayacak şahıslar arasından belirlenmesi hususunda kriterler belirlenerek komisyonun değerlendirilmesine ilişkin süre sınırlaması getirilmeli.
  • Güvenlik soruşturması kapmasında kişinin eşi ile birinci derece kan ve sıhri hısımlarına da bakılacak olması, suç ve cezanın şahsiliği ilkesi ile bağdaşmamaktadır.
  • Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda elde edilen verilerin, ilgilinin talebi halinde kendisiyle paylaşılması idareye güven ilkesine uygun olacaktır.
  • Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının usul ve esasları ile uygulamaya ilişkin birçok konunun çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek olması, Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçesiyle uyuşmamaktadır.
medyabold
Devamını Oku »

Ahmet Zeki Üçok’a hapis cezası!

Emekli Askeri Hâkim Ahmet Zeki Üçok hakkında Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve komuta kademesini 15 Temmuz’dan sorumlu tutan sözleri ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle 6 ay 7 gün hapse mahkûm edildi.  

BOLD – Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Emekli Askeri Hâkim Ahmet Zeki Üçok’un sosyal medya hesabından 15 Temmuz sürecinin sorumlusunun “Genelkurmay Başkanı olduğu, yargılanması gerektiği” yönünde paylaşımları hakkında soruşturma açmış ve iddianame düzenlemişti.  

Üçok hakkında hazırlanan iddianame de bir internet sitesine verilen söyleşide Üçok’un, komuta kademesinin darbecilerle birlikte hareket edeceği yönünde algı oluşturmaya yönelik beyanda bulunduğu ifade edildi. 

İddianamede, Üçok’un, atılı suçtan 6 aydan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti. 

Ankara 20. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davanın karar duruşmasında Ahmet Zeki Üçok, hakkında “Astlık-üstlük münasebetlerini zedelemeye, amir veya komutanlara karşı güven hissini yok etmeye matuf olarak alenen tahkir veya tezyif edici fiil ve hareket” suçundan 6 ay 7 gün hapis cezasına çarptırıldı. Üçok’un cezasının ertelenmesi kararlaştırıldı. 

Tutuklu yönetmen Fatih Terzioğlu’na mide kanseri teşhisi konuldu

medyabold
Devamını Oku »

Havalar serin gidince karpuz fiyatları düştü

Türkiye genelinde havaların serin gitmesi sonucu karpuz tüketimi azaldı. Bunun sonucunda daha önce tarlada 2.5 liradan kiradan satılan karpuzun kilosu 1 TL’ye kadar geriledi. Çiftçiler fiyatların daha da düşmemesini umuyor.

BOLD – Çukurova yöresinin önemli ürünlerinden olan, tadı, aroması ve rengiyle ünlü Adana karpuzunun hasadı devam ediyor. Türkiye’nin karpuz üretiminin yaklaşık yüzde 20’sinin yapıldığı Adana’da, karpuz fiyatları tüketimin havaların serin gitmesi nedeniyle 1 liraya kadar düştü.

ADANA KARPUZDA MARKA ŞEHİR HALİNE GELDİ

Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru, Türkiye’nin Çin’den sonra en fazla karpuz üreten ülke olduğunu söyledi. Türkiye’nin karpuz üretiminin yaklaşık yüzde 20’sinin Adana’da gerçekleştirildiğini belirten Doğru, “Türkiye’de ilk Adana karpuzu hasat edilir. Adana’da, Akdeniz kıyısındaki Karataş ve Yumurtalık ilçelerinde ilk hasat mayısın ortasından itibaren başlar, temmuz sonuna kadar hasat sürer. İlk hasadın kentte yapılması nedeniyle Adana, karpuz açısından marka şehir haline gelmiştir” dedi.

AŞIRI YAĞIŞLAR VERİMİ DÜŞÜRDÜ

Geçen seneye göre karpuz ekim alanında azalış olduğunu ifade eden Doğru, “Geçen yıl 123 bin dekar alanda 867 bin ton karpuz yetiştirilmişti. Bu sene yaklaşık 110 bin dekar ekim alanı, 800 bin tonun biraz altında rekolte bekliyoruz. Kış aylarındaki aşırı yağışlar, baharda seraların açıldığı dönemde dolu ve sağanaklar sebebiyle verimde biraz düşüş tahmin ediyoruz” dedi. Diğer bölgelerde ürün hasadının başlamasına karşın tarlada karpuz fiyatlarının 1 TL’den satılmaya devam ettiğini belirten Doğru, “İnşallah sezon sonuna kadar böyle devam ederse üreticimiz emeklerinin karşılığını alacak” dedi.

BM’den cemaat soruşturmaları kararı: Tutuklamalar keyfi, gecikmeksizin serbest bırakın!

medyabold
Devamını Oku »

AB, Türkiye’yi 1 Temmuz’da dış sınırlarını açacağı ülkeler listesinden çıkarttı

Avrupa Birliği’nin (AB) Türkiye’yi 1 Temmuz’dan itibaren sınırlarını açacağı ülkeler listesinden çıkartıldığı iddia edildi. 

BOLD – euronews’ün perşembe günü AB yetkililerinden edindiği bilgiye dayandırarak yayımladığı taslak listede Türkiye de yer almıştı. 

Ancak Fransız haber ajansı AFP’nin görüşmelere ilişkin aktardığı son bilgiye göre Türkiye şimdilik listeden çıkarıldı. 

Listede Türkiye’nin yanı sıra ABD, Rusya ve Brezilya gibi Koronavirüs salgınının yavaşlatılmakta zorlanan bazı ülkeler de yer almadı. 

Almanların yüzde 87’si kararını verdi: Tatil planlarında Türkiye yok

medyabold
Devamını Oku »

Prof. Dr. Özkan’dan ikaz: İkinci pik yaşayabiliriz!

Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Seçil Özkan, bin 500’lere ulaşan vaka sayıları üzerinden ikinci pik uyarısı yaptı: “İlerleyip bulaşıcılık artarsa yaşarız. Biraz daha dişimizi sıkmalıyız.”

BOLD – Türkiye geneli artan koronavirüs (Kovid-19) vaka sayıları yeni dalga endişesini artırırken Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Seçil Özkan, ‘diş sıkma’ tavsiyesinde bulundu. Maske, mesafe ve el hijyeni tedbirlerinin önemine işaretle “Maske takma zorunluluğu etkili oldu ama sıkıntı şu ki burun veya çene altında taşınıyor. Doğru takılmalı, aksi takdirde vaka sayılarımız artabilir, kronik hastalarda ölümler görülebilir” dedi.

YÜZ YÜZE GELMEMEYE ÇALIŞMALI MESAFE KORUNMALI

Birinci dalganın hala sürdüğünü ve sıfır vakaya ulaşılmadığını belirten Prof. Dr. Özkan, şunları dile getirdi: “Nisan’da pik yaşadık. Şu an yaklaşık bin 500’lü rakamlara geldik. İlerlerse bulaşıcılık artarsa ikinci pik yaşarız. Bize yakışmaz, biz bununla mücadele edebilecek toplumuz. Onun için biraz daha dişimizi sıkmalıyız. Sosyal hayata ve iş hayatına başlandı. Kurallara uyarak, işlerimizi yürütebiliriz. Bunu toplumumuz biliyor ancak davranışına yansıtırken zorlanıyor. Örneğin, ‘toplu taşımada mesafeye uyun’ diyorlar. Arkamızı dönmek ve kişilerle yüz yüze gelmemek gerekiyor.”

Toplumsal bağışıklık hala çok düşük, sonbaharda küçük pikler mümkün

medyabold
Devamını Oku »

İş dünyasına sıkıntılı süreç uyarısı

İş dünyası ile online buluşmada konuşan İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hakan Aran, çarkların dönmeye başlamasının 2021’i bulacağını belirterek, hayatta kalmaya çalışanların 6 ay daha sıkıntılı süreci dikkatle yönetmesi gerektiğini kaydetti.

BOLD – Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) ile Türkiye İş Bankası işbirliğiyle hayata geçirilen ve KOBİ’leri bir araya getiren Dijital Anadolu Projesi’nin online buluşması, iş dünyasının pandemi sürecine ilişkin öngörülerini ortaya koydu.

SÜREÇ DİKKATLE YÖNETİLMELİ

Buluşmada konuşan Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hakan Aran, “Çarkların dönmeye başlamasının 2021’i bulabileceğini ve 2021’e kadar hep beraber bu sıkıntıyı paylaşarak aşmak zorunda olduğumuzu görüyorum. İşini çevirmeye çalışanların, hayatta kalmaya çalışanların planlarını yaparken 6 ay daha sıkıntılı süreci dikkatle yönetmesini tavsiye ediyorum” dedi.

DİJİTAL DÖNÜŞÜM ZORUNLU

Dijital Anadolu projesini TÜRKONFED işbirliğiyle Mart 2018’de Antalya’da yaptıkları toplantıyla başlattıklarını hatırlatan Aran, dijital dönüşümünü tamamlamayan kurumları zor bir geleceğin beklediğini söyledi. KOBİ’lerin dijitalleşme adına yapılan faaliyetlere bütçe ayırması gerektiğini belirten Aran, KOBİ’lere, pandemi krizini fırsata çevirecek adımlar atmasını tavsiye etti.

BM’den cemaat soruşturmaları kararı: Tutuklamalar keyfi, gecikmeksizin serbest bırakın!

medyabold
Devamını Oku »

Yurt dışına çıkışta 110 liraya korona testi imkânı!

Türkiye’den yurt dışına çıkışlarda koronavirüs sebebiyle PCR isteyen ülkeler için 110 lira karşılığı test yaptırılabilecek. Görevi gereği yola çıkan kamu görevlilerinden ücret talep edilmeyecek.

BOLD – Dünyayı kuşatan koronavirüs pandemisi sürecinde bazı ülkeler, seyahatlerde PCR testi şartı koşuyor. Söz konusu ülkelerden herhangi birine şahsî veya resmî amaçlı seyahat edecekler için uçak bileti ile Sağlık Bakanlığı’nca yetki verilen laboratuvarlarda PCR yaptırılabileceği açıklandı.

HALK BANKASI ANKARA KURUMSAL ŞUBESİ’NDEKİ HESABA YATIRILACAK

Buna göre uçak bileti ve varsa görev kağıdı dilekçeye eklenip yetkili laboratuvarlara başvurulabilecek. Test ücretinin 110 lira olduğu ilan edilirken  görevi gereği yurt dışına çıkacak kamu personelinden para alınmayacak. Ücret ‘Yurt dışına çıkış – PCR Testi’ konusu ile Halk Bankası Ankara Kurumsal Şubesi nezdindeki hesaba yatırılacak ve alınan makbuz sağlık tesisine teslim edilecek.

TMMOB raporu: Millet Bahçesi değil UNESCO lazım

medyabold
Devamını Oku »

TMMOB raporu: Millet Bahçesi değil UNESCO lazım

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nce hazırlanan Salda Gölü Raporu’nda, millet bahçesinden vazgeçilmesi istendi. UNESCO Dünya Mirası statüsü için yasal girişimlerin başlatılması teklif edildi.

BOLD – Burdur Yeşilova’ya bağlı Salda Gölü ile ilgili Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) bir rapor yayımladı. 150 sayfalık çalışmada şu ikazlar yer aldı: “Göl, yaklaşık 2 milyon yıl önce çevreden gelen sular ve yüzey sularının toplanmasıyla oluşmuştur. Salda’yı besleyen akarsulara, derelere bazıları yargı kararıyla durdurulmasına karşın gölet yapılması gölün yok olmasını ciddi etkileyecektir.”

Salda Gölü, doğal güzelliği ile görenlerin dikkatini çeken bir bölge.

Millet Bahçesi çalışmaları kapsamında Salda çevresine iş makinelerinin girmesi tartışmaya yol açmıştı.

KAMU VE TOPLUM YARARI OLMADIĞI İFADE EDİLDİ

Cumhuriyet’ten Bülent Ecevit’in haberine göre raporda ayrıca şunlara işaret edildi: “Göl, madencilik faaliyetleri ve taşocakları ile kirletilmemeli ve yok edilmemeli. Koruma statüleri değiştirilerek Salda Gölü’nde yapılaşmayı kolaylaştırıcı yeni statülerden tekrar mutlak korumacı statülere geri dönülmeli. Turizm baskısı ve millet bahçesi projesi ile yok edilmemeli. Bu amaçlı yapılaşma kamu yararı ve toplum çıkarına aykırıdır.”

“Maden sahası açmak için orman yakıldı” iddiası

medyabold
Devamını Oku »

Mert Hakan’dan Fenerbahçe’ye 5 yıllık imza!

Sivasspor ile sözleşmesi sezon sonunda bitecek olan Mert Hakan Yandaş, Fenerbahçe ile 5 yıllık anlaşmaya vardığı iddia edildi. Transferi Emre Belözoğlu’nun bitirdiği öğrenildi.

BOLD – Fenerbahçe, Sivasspor’un başarılı orta saha oyuncusu Mert Hakan Yandaş transferini bitirdi. Emre Belözoğlu’nun araya girmesiyle başarılı oyuncu Galatasaray’a gitmek üzereyken rotasını Fenerbahçe’ye çevirdi. 25 yaşındaki orta sahayla 5 yıllık sözleşme üzerinden anlaşma sağladı.
İdolü Emre Belözoğlu’ndan gelen telefon ve sonrasında kadro planlamasında önemli bir yer alacağının belirtilmesi üzerine kararını değiştiren Mert Hakan Yandaş, Sarı-Lacivertliler ile 5 yıllık sözleşme konusunda da el sıkıştı. Bonservisi elinde olan Mert Hakan, her sezon için 12 milyon TL maaş alacak. Ayrıca, 10 milyon TL imza parası ödenecek. TFF kuralları gereği henüz sözleşmeler imzalanmasa da her iki taraf transfer için mutabık kaldı ve sezon sonunda Mert Hakan’ın sarı lacivertli formayı giymesi kesinleşti.

2017’DE 350 BİN LİRAYA SİVAS’A TRANSFER OLDU

1994 Bursa doğumlu olan Mert Hakan, 12 yaşındayken Bursa Güven altyapısına geçti. Yeşil Bursa ve Oyak Renault’da da oynayan Mert Hakan, 19 yaşında Altınordu’ya imza attı. Tire 1922 Spor ve Menemen Belediyespor formaları da terleten 25 yaşındaki orta saha, Sivasspor’un dikkatini çekti ve 2017’de 350 bin TL karşılığında Yiğidolar’a transfer oldu. Sivasspor formasıyla bu sezon Süper Lig’deki en iyi performansını sergileyen Mert Hakan, 26 maçta 6 gol atıp 3 asist yaptı.

Uluslar Ligi’nde Milli Takımın fikstürü belli oldu

medyabold
Devamını Oku »

Formula 1’in eski patronu Ecclestone: “Siyahlar beyazlara göre daha ırkçı”

F1’in eski patronu 89 yaşındaki Bernie Ecclestone, yaptığı ırkçı yorumlarla yine tartışmalara neden oldu. Siyahların daha ırkçı olduğunu ifade eden Ecclestone Formula 1 yönetimi de tepki gösterdi.

BOLD – Formula 1’in eski patronu Bernie Ecclestone, bir televizyon kanalına verdiği demeçte siyahların beyazlara göre daha ırkçı olduklarını iddia etmişti. 89 yaşındaki iş insanı, 2017 senesinde 6 milyon Sterlin karşılığında Liberty Media’ya sattığı Formula 1’den yorumları sebebiyle men edildi.

Organizasyondan yapılan açıklamada, “Irkçılık ve eşitsizliğe çelme takılması gereken bir dönemde,  Bernie Ecclestone’ın F1 camiasında yeri olmayan yorumlarına katılmıyoruz. Kendisinin organizasyonu bıraktığından beri F1 yönetiminde herhangi aktif bir görevi bulunmamakla birlikte sadece onursal anlamda bir rolü bulunmaktır. Sahip olduğu onursal yöneticilik titri de Ocak 2020’de bitmiştir” denildi. İngiliz basınında çıkan haberlere göre ünlü iş insanının organizasyondaki görev süresi tamamlanmasaydı bile Liberty Media, Ecclestone’un görevinden kovabilirdi. Ayrıca bir diğer iddiaya göre Ecclestone yarışları izlemekten men edilebilir.

FORMULA 1 IRKÇI DEĞİL

Ecclestone televizyona verdiği demeçte kendisine gelen sorular üzerine şu yorumlarda bulunmuştu: “Formula 1’in ırkçı olduğunu düşünmüyorum. Bu konuda çok üzgünüm. İnsanlar neden ırkçı anlayamıyorum. Lewis Hamilton ile bu konuları daha önce hiç konuşmadım. Onun, insanların kendisine karşı olduğu fikrine katılmıyorum. Böyle söylediği için insanlar karşılar. Ancak bunun Hamilton için endişe edilecek bir konu olduğunu sanmıyorum. Çoğu zaman siyah insanlar beyazlara göre daha ırkçılar. Lewis özel bir örnek. Pilotluk konusunda çok çok yetenekli. Şu günlerde de konuşmalarındaki yeteneğini de görüyoruz. Siyahlar için yaptığı kampanya çok değerli. Çok tanınır biri ve insanlar onu dinliyor. Hamilton’ın söylediğinin aksine, İngiltere’deki heykellerin insanlar tarafından yıkılması yanlış. İnsanların okullardaki dersleri dinleyip o heykellerin neden orada olduklarını anlamaları gerekiyor.”

LEWİS HAMİLTON: ECCLESTONE’UN YORUMLARI CAHİLCE

Lewis Hamilton daha önce sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalarında Black Lives Matter hareketine destek vermiş ve tüm Formula 1 camiasını akıma destek vermeye davet etmişti. Ayrıca ırkçı  kimlikleriyle tanınan kişilerin heykellerinin protestocular tarafından yıkılmasını destekleyen İngiliz pilot, değişimin önemine vurgu yapmıştı. 6 kez dünya şampiyonu pilot Ecclestone’un yorumlarını cahilce bulduğunu açıklamış, senelerce dev organizasyonu yöneten birinden bu tarz yorumlar duyduğu için hayal kırıklığına uğradığını belirtmişti.

ECCLESTONE HİTLER’İ DE ÖVMÜŞTÜ

Ecclestone’ın ırkçılık dışında da söylediği sözler dikkat çekmiş ve tartışılmıştı. Eski F1 patronu daha önce de işleri net bir biçim tamamlayabilmesi sebebiyle Nazi Almanya’nın simgesi olan Adolf Hitler’i övmüş ve tepki toplamıştı. Tartışmalı bir karakter olan, aynı zamanda arkadaşı, Rus Devlet Başkanı Vladimir Putin’i de iyi biri olarak tanımlayan Ecclestone, kadınların toplum içindeyken sadece beyaz renkli kıyafetler giymesini gerektiğini söylemişti.

Beşiktaş evinde 3 puanı 3 golle aldı

medyabold
Devamını Oku »

BM’den cemaat soruşturmaları kararı: Tutuklamalar keyfi, gecikmeksizin serbest bırakın!

BM Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu, 15 Temmuz’dan sonra cemaat soruşturmaları kapsamında tutuklanan 3 kişinin başvurusunu değerlendirdi. Çalışma Grubu, yapılan tutuklamaların keyfi olduğuna dikkat çekti.  

BOLD – Birleşmiş Milletler (BM) Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu, 27 Nisan-1 Mayıs 2020 tarihlerinde gerçekleştirdiği 87. Oturumunda, 15 Temmu sonrasında tutuklanan Abdulmuttalip Kurt, Akif Oruç ve Faruk Serdar Köse’nin ayrı ayrı yaptığı başvurular üzerine Hizmet hareketi mensuplarına ilişkin çok önemli üç karar aldı.  

“SORUŞTURMALAR HUKUKSAL TEMELDEN YOKSUN”

Cemaat soruşturmaları kapsamında tutuklanan kişilerin özgürlüklerinden yoksun bırakıldığını belirten Çalış Grubu, soruşturmaların hukuksal temelden yoksun ve keyfi bir uygulama olduğuna, bu nedenle de BM Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi ile İnsan Hakları Evrensel Beyannemesini ihlal ettiğine hükmetti. 

Çalışma Grubu kararının devamında cemaat mensuplarının siyasi ve diğer görüşleri dolayısıyla hedef alındığını, bunun da Sözleşme ve Beyanname tarafından yasaklanan ayrımcı bir uygulama teşkil ettiğini ifade etti. 

“GECİKMEKSİZİN SERBEST BIRAKIN”

Abdulmuttalip Kurt, Akif Oruç ve Faruk Serdar Köse’nin başvurularını değerlendiren Çalışma Grubu, başvuru sahiplerinin gecikmeksizin serbest bırakılması ve mağdurlara tazminat ödenmesi yönünde Türk hükümetine çağrıda bulundu. Çalışma Grubu ayrıca korona salgınının ceza evlerinde meydana getirdiği tehdit dolayısıyla hükümetten acilen harekete geçmesini talep etti. 

Çalışma Grubu kararında “Olaya ilişkin şartları göz önünde tutarak uygun çözüm yolunun Sayın Kurt’un acilen tahliye edilmesi olduğunu ve kendisine uluslararası hukuka uygun olarak tazminat ödenerek diğer zararlarının karşılanması gerektiğini mütalaa etmektedir. Çalışma Grubu, küresel Koronavirusü (Kovid-19) salgınının tutukevlerinde meydana getirdiği tehdit bağlamında, Hükümete Sayın Kurt’un tahliye edilmesi için acilen harekete geçme çağrısında bulunur.” denildi.  

“HİÇBİR SUÇ TEŞKİL EDEN EYLEMLER DEĞİL”

Çalışma Grubu, cemaat soruşturmalarında tutuklamalara gerekçe gösterilen hususları da değerlendirerek; Bank Asya’ya para yatırmak, cemaat ile ilintili kurumlarda çalışmak veya yönetici görevler üstlenmek, Zaman gazetesi ve diğer yayınlara abone olmak, sendika ve diğer kurumlara üye olmak, bylock kullanmak vb. eylemlerinin hiçbirinin suç teşkil eden bir fiil olmadığına, aksine bu fiillerin Sözleşme ve Beyannamenin bahşettiği hakların özgürce kullanılmasından ibaret olduğuna hükmetti. 

“Bu eylemlerin hiçbiri kendi başına suç teşkil eden bir fiil olarak yorumlanamaz” diyen Çalışma Grubu, “Bilakis bu eylemler Sözleşme ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin bahşettiği hakların özgürce kullanılmasından ibarettir. Hükümetin Sayın Kurt’a atfedilen bu eylemlerin şiddet içerdiği veya başaklarını şiddete teşvik ettiğine ilişkin herhangi bir şi-ar da bulunmamış olması dikkat çekicidir. Hattı zatında Hükümetin verdiği yanıtlarda bu eylemlerin, düşünce ver dernek kurma özgürlüğü dahil Sözleşme’nin bahşettiği hakların özgürce kullanılmasından başka bir şey olduğuna dair hiçbir husus bulunmamaktadır.” denildi.  

“BYLOCK DÜŞÜNCE VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ KAPSAMINA GİRER”

Kararın devamında “Sayın Oruç’un Bylock uygulamasını kullanmış olması halinde dahi, bu durumun sadece düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamına girdiği Çalışma Grubu için izahtan varestedir. Sözleşme’nin 19. maddesinde tanımlanan bu haklar her demokratik ve özgür toplumun temelini teşkil etmektedir.” vurgusu yapıldı.  

BM Çalışma Grubu ayrıca Hizmet hareketi mensubiyeti iddiasıyla tutuklananların esasen siyasi ve diğer görüşleri temelinde hedef alındığına, bunun da Sözleşme’nin yasakladığı ayrımcılık teşkil ettiğine de hükmetti. 

“CEMAAT MENSUPLARI SİYASİ VE DİĞER GÖRÜŞLERİ TEMELİNDE HEDEF ALINDI”

Çalışma Grubu, “Mevcut dava Hizmet hareketi mensubiyeti bağlamında son iki yılda Çalışma Grubu önüne getirilen davaların sonuncusudur. Bu davaların tamamında Çalışma Grubu ilgililerin tutuklanmalarının keyfi olduğuna hükmetmiştir. Bu davalardan Hizmet hareketi mensubiyeti iddiasıyla insanların esasen siyasi ve diğer görüşleri temelinde hedef alındığı yönünde bir ana hat (pattern) belirmektedir. Bundan hareketle Çalışma Grubu tutuklamanın yasaklanmış bir ayrımcılık temelinde gerçekleştiği hükmüne varmıştır.” dedi.  

Çalışma Grubu Türkiye’nin Sözleşme’nin 4. maddesi çerçevesinde olağanüstü hâl döneminde insan hakları yükümlülüklerini askıya almasını (derogation) kabul edilebilir bulmakla birlikte bunun gereksiz ve makul olmayan bir hürriyetten yoksun bırakma eylemini de meşrulaştıramayacağına dikkat çekti.  

15 Temmuz’dan sonra hâkim ve savcılar dahil çok sayıda kişinin tutuklandığı ve bunlardan pek çoğunun halen hapiste veya yargılanmakta olduğu vurgulayan Çalışma Grubu, bu davaların bir an önce Türkiye’nin insan hakları yükümlülükleri temelinde neticelendirilmesi konusunda Hükümete çağrıda bulundu. 

Çalışma Grubu, kararında “Ayrıca son üç yılda Türkiye’deki keyfi tutuklamalar konusunda önüne getirilen davaların sayısındaki kayda değer artışa dikkat çekerek, bu davalardan beliren ana hat bağlamında ciddi kaygılarını iletmiş ve Çalışma Grubu’nun aldığı kararları bir an önce hayata geçirmesi konusunda Hükümeti teşvik etmiştir.” denildi.  

Gazeteci Tuncer Çetinkaya: İşkencecilerimi tanıyorum, yargılanacaklar!

medyabold
Devamını Oku »

Netflix Türkiye temmuz ayı programı açıklandı

Netflix Türkiye, temmuz ayında yayınlayacağı film, dizi, belgesel ve reality şovları duyurdu. En merak edilen yapımların başında ilk Türkçe Netflix dizisi olan Hakan Muhafız’ın 4. sezonu geliyor.

BOLD– Koronavirüs pandemisi sebebiyle birçok dizi ve filmin çekimleri yarıda kalsa da Netflix orijinal içerikleri izleyiciyle buluşturmaya devam ediyor. Temmuz ayının en çok beklenen yapımları ise The Umbrella Academy’nin ikinci sezonu ile Charlize Theron’lu The Old Guard… İşte temmuz ayı Netflix programı…

HAKAN MUHAFIZ 4. SEZON (09/07/2020)

Ölümsüzler’in İstanbul’una hükmettiği 4. sezonda Hakan bir savaşı durdurmak için geçmişe yolculuk eder.

CURSED (17/07/2020)

İlk sezonuyla ekranlara gelecek olan Cursed Kral Arthur efsanesinin yeni bir yorumu. uyarlaması Cursed, Nimue’in Merlin’i bulmak ve kadim kılıç Excalibur’u teslim etmek için Arthur ile çıktığı yolculuğu anlatıyor.

EXATLON (03/07/2020)

Orkun Işıtmak’ın sunduğu Exatlon Türkiye’nin sosyal medya fenomenlerini sportif bir yarışmada karşı karşıya getiriyor.

LAS CHIAS DEL CABLE 6.SEZON (03/07/2020)

Lidia ve arkadaşlarının Franco rejimine karşı mücadeleleri yeni sezonuyla ve daha cüretkar bir şekilde devam ediyor.

STATELES (08/07/2020)

Sorunlu bir kadın, bir mülteci, bir bürokrat ve zor durumda bir babadan oluşan dört yabancının yolu Avustralya’da göçmenlerin tutulduğu bir gözaltı merkezinde kesişir.


THE UMBRELLA ACADEMY (31/07/2020)

İlk sezonuyla büyük beğeni toplayan The Umbrella Acadeny süper güçlere sahip Hargreeves kardeşlerin hikayesini anlatmaya devam ediyor.

GOOD GIRLS 3.Sezon (26/07/2020)

Banliyöde yaşayan sıradan annelerken birer suçluya dönüşen Beth, Ruby ve Annie, yarattıkları karmaşayla yüzleşmeye hazırlanıyor.

VIS A VIS: EL OASIS (31/07/2020)

Yıllarca mücevher hırsızlığı yapan Zulema ve Macarena, bir uyuşturucu baronunun düğününde gerçekleşecek, milyonlar değerindeki son bir soygun için dört kadını işe alır.

WARRIOR NUN (02/07/2020)

Gözlerini morgda açan yetim bir genç, Şeytan avcısı rahibelerin tarikatına seçildiğini ve süper güçlere sahip olduğunu öğrenir.

NETFLIX FİLMLERİ
THE OLD GUARD (10/07/2020)

Yüzyıllar boyunca gizlice insanlığı koruyan dört ölümsüz savaşçı, aralarına yeni birini katmaya hazırlanırken bir anda hedef haline gelir. Charlise Theron başrolde.

DELİ DOLU 2 (24/07/2020)

Lise son sınıftaki Elle, uzun mesafe ilişkisi, üniversite başvuruları ve her şeyi değiştirebilecek yeni bir arkadaşlığın getirdiği zorluklarla uğraşır.

HUSTLERS (03/07/2020)

Zor durumdaki bir dansçı ve sokakları iyi tanıyan akıl hocası, 2008 küresel ekonomik krizi sırasında Wall Street’te çalışan müşterilerinden faydalanmak için güçlerini birleştirir.

DESPERADOS (03/07/2020)

Sarhoşken utanç verici bir e-posta gönderen umutsuz romantik Wes, yeni aşkı bu mesajı okumadan önce silmek için en iyi arkadaşlarıyla Meksika’ya gider.

NETFLIX ORİJİNAL BELGESELLERİ
UNSOLVED MYSTERIS (01/07/2020)

Efsanevi belgesel Unsolved Mysteries; açıklanamayan kaybolma olayları, ölümleri ve gerçeküstü karşılaşmalarıyla geri dönüyor. Seyircinin bu gizemlerin çözülmesine bir katkısı olacak mıdır?

LAST CHANCE U: LANEY (28/07/2020)

Üniversite Amerikan Futbol takımlarını konu alan belgesel bu kez Koç John Beam’in yönettiği Laney Üniversitesi Kartalları için Batı’ya; Oakland, Kaliforniya’ya yolculuk ediyor.

KORKU ŞEHRİ: NEW YORK MAFYAYA KARŞI (22/07/2020)

FBI’ın 1980’lerde New York’u kasıp kavuran beş mafya imparatorluğunu nasıl yıktığı anlatılıyor.

NETFLIX AİLE ÇOCUK
BEBEK BAKICILARI KULÜBÜ (03/07/2020)

Ann M. Martin’in kitaplarından uyarlanan yapım, bir arkadaş grubunu ve kendi kurdukları bakıcılık işini anlatıyor.

KAPTAN DÜŞÜKDON (10/07/2020)

Yakın arkadaşlar George ve Harold, sınıf arkadaşları ve despot müdürleriyle birlikte uzayda gizemli bir göreve atanır.

NETFLIX ORİJİNAL ANİME
JAPAN SINKS: 2020 (09/07/2020)

Yıkıcı depremlerin Japonya’yı yerle bir etmesinin ardından, batmakta olan takımadada hayatta kalma yolculuğuna çıkan bir ailenin kararlılığı sınavdan geçer.

TRANSFORMERS: WAR FOR CYBERTRON TRIOLOGY (30/07/2020)

Transformers evreninin kökenlerini aktaran öyküde, Autobotlar ve Decepticonlar ölümün eşiğindeki gezegenlerinde AllSpark’ın kontrolü için şiddetli bir mücadele veriyor.

medyabold
Devamını Oku »

Ekrem İmamoğlu’nun bir yılı! Yaptıkları-Yapamadıkları

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu verdiği sözleri tuttu mu? Neleri yaptı neleri yapamadı? – BOLD

Gazeteci Tuncer Çetinkaya: İşkencecilerimi tanıyorum, yargılanacaklar!

medyabold
Devamını Oku »

Orman içine tesis inşasının yolu açılıyor

AKP milletvekilleri imzalı torba teklife göre odun dışı ürünler işleneceği gerekçesi ile orman içine tesis kurulabilecek. Ürün işlenmesinde ortaya çıkacak atıkların ormana zarar vereceğine dikkat çekiliyor.

BOLD – İktidarın Meclis’e sunduğu ve gelecek hafta komisyonda ele alınacak ‘Gıda, Tarım ve Orman Alanında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’ genişletiliyor. Ormanlara kurulabilecek tesislere yenileri ekleniyor. Orman alanlarında orman bitkisi fidanlıkları kurulmasına izin veriliyor. Mantar ve tıbbi aromatik bitki yetiştiriciliği ve orman alanlarında üretilen odun dışı ürünlerin mamul veya yarı mamul işlenmesi amacıyla tesis kurulabiliyor. Tesisler 29 yıla kadar işletilebiliyor. Bu sürede kullanım bedeli Orman Genel Müdürlüğü’nce alınacak. Ancak tesis için verilen saha 2 yılda işletmeye alınmazsa verilen izin iptal edilecek.

KANUNUN 18’İNCİ MADDESİ 2 YIL ÖNCE DEĞİŞTİRİLMİŞTİ

Cumhuriyet’ten Mustafa Çakır’ın haberinde AKP’nin, Orman Kanunu’nda şimdiye değin birçok değişiklik yaptığına işaret edildi. 2018’deki değişiklikle yasanın 18’inci maddesinin şöyle düzenlendiği aktarıldı: “Devlet ormanlarında; arkeolojik kazı ve restorasyon yapılmasına ve bu alanların kullanımına, tarihi eserlerin restorasyonu ve korunması için gerekli tesislere, odun kömürü, terebentin, katran, sakız gibi işletilmesinde ağaç kullanılan ocakların açılmasına, balık üretmek üzere tesis kurulmasına ve göl, baraj ve deniz yüzeyinde yapılan balık üretimi için karada yapılması mecburi tesislere ve yeraltında depolama alanı kurulmasına Orman Genel Müdürlüğü’nce bedeli alınarak 29 yıla kadar izin verilebilir.”

SAVUNMA SANAYİ BAŞKANLIĞI’NA DA İMKAN VERİLİYOR

Son değişiklik teklifi ile belirtilen tesisleri izin almadan kuranlarla mantar-tıbbi aromatik bitki yetiştiriciliği yapanlara hapis ve para cezası öngörülüyor. Öneri gerekçesinde bu tesislerin ‘bozuk orman alanlarında’ kurulacağı savunuldu. Ancak değişikliği planlanan Orman Yasası 18’inci maddesinde ‘bozuk orman alanı’ değil ‘Devlet ormanları’ ibaresi yer alıyor. Öte yandan öneriyle Savunma Sanayi Başkanlığı’na ormanlık alanlarda müdafaa amaçlı tesis ve bunların müştemilatlarını kurma izni veriliyor. Karşılığında herhangi bir bedel de talep edilmiyor.

AKP bürokratına 2 günde iki üst düzey görev!

medyabold
Devamını Oku »

“Maden sahası açmak için orman yakıldı” iddiası

CHP Ordu Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel, mayıs ayında çıkan orman yangının sabotaj olduğunu ileri sürerek, bölgedeki maden alanını 2 bin dönümden 4 bin dönüme çıkarılmak istendiğini kaydetti.

BOLD – CHP Ordu Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel, mayıs ayında Fatsa ile Ordu ilçe sınırları arasında bulunan Seyirlik Dağı Ormanı’ndaki yangının altın madeni sahası için çıkarıldığını iddia etti.

SAVCILIK İDDİALARA SESSİZ KALDI

Cumhuriyet’ten Cemil Ciğerim’in haberine göre konuyla ilgili suç duyurusunda bulunduğunu ifade eden Adıgüzel, savcılığın iddiası ile ilgili bir çalışma yürütmediğini kaydetti. Adıgüzel, “Maden işletmesi, açıklama yapan derneği, hocaları ve yayımlayan gazeteyi yüzsüzce mahkemeye verdi. Ormanların yakılması ile ilgili suç duyurumuza sessiz kalan savcılık raporlar ile ilgili soruşturma başlattı” dedi.

ORMANIN FAYDASI 150 KAT DAHA FAZLA

Fatsa’daki altın madeninin yangın çıkan ormanın olduğu tarafa doğru genişleyebileceğini belirten Adıgüzel, “Maden alanını 2 bin dönüm ve 4 bin dönüme çıkarmak istiyorlar. Fatsa’daki madenin devlete yılda kazandırdığı para 2 milyon dolar. Fakat sadece bu bölgeden yetişen 107 bin ton fındığın ülkemize katkısı 300 milyon dolar. Tam 150 katı” dedi.

AKP bürokratına 2 günde iki üst düzey görev!

medyabold
Devamını Oku »

AYM’den skandal ‘Bylock’ kararı!

AYM, Cemaat soruşturmaları kapsamında tutuklanan ‘Bylock’ suçlamasıyla ceza alan F. Kara’nın  ‘ByLock’un mahkûmiyet kararında tek veya belirleyici delil olmayacağı’ başvurusunu reddetti ve adil yargılama ihlali saymadı. 

BOLD – Anayasa Mahkemesi (AYM) 15 Temmuz’dan sonra cemaat soruşturmalarında tutuklama ve cezalara gerekçe gösterilen MİT tarafından yasadışı yollarla temin edilen ‘Bylock’ verilerinin delil sayılması mahiyetinde skandal bir karara imza attı.  

Cemaat soruşturmaları kapsamında yargılanan 7 yıl 6 ay hapse mahkûm olan F. Kara, “ByLock verilerinin hukuka aykırı şekilde elde edilmesi, mahkûmiyet kararında tek veya belirleyici delil olarak bu verilere dayanılmasının adil yargılanma hakkının ihlali olduğu” iddiasıyla 20 Nisan 2018’de Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. 

AYM, ‘ByLock’un mahkûmiyet kararında tek veya belirleyici delil olmayacağı’ başvurusunu oy birliğiyle 4 Haziran’da reddetti. Resmi Gazete’de yer alan kararda ‘Yargı kararlarına göre, örgütsel amaçla kullanılması için tasarlanmış bu programı örgütle irtibatı olmayan bir kişinin uygulama mağazaları ile internet sitelerinde rastlayarak indirmesi durumunda bile, örgüt mensubunun yardımı olmaksızın kullanması ve başka kişileri arkadaş ekleyip iletişim kurması imkanı bulunmamaktadır’ vurgusu yapıldı. 

AYM kararında özetle şöyle denildi: 

“Sonuç olarak anayasal düzeni ortadan kaldırmayı amaçlayan bir terör örgütüyle ilgili istihbarat çalışmaları sırasında rastlanan ByLock uygulamasına ilişkin verilerin, bu örgütle ilgili yürütülen soruşturma ve yargılamalarda maddi gerçeğe ulaşılmasına katkı sunması amacıyla Cumhuriyet Başsavcılığı’na iletilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. 

Yargı kararlarına göre, örgütsel amaçla kullanılması için tasarlanmış bu programı örgütle irtibatı olmayan bir kişinin uygulama mağazaları ile internet sitelerinde rastlayarak indirmesi durumunda bile, örgüt mensubunun yardımı olmaksızın kullanması ve başka kişileri arkadaş ekleyip iletişim kurması imkânı bulunmamaktadır. 

Somut olayda mahkeme, ByLock sunucusuna bağlanıp bir user-ID alarak bu sisteme dâhil olmasını ve programı örgütsel haberleşmenin gizliliğini sağlamak amacıyla kullanmasını örgütle bağlantısını gösteren bir delil olarak değerlendirmiştir. Özellikleri itibarıyla sadece FETÖ/PDY mensuplarınca -örgütsel iletişimde gizliliği sağlama amacıyla- kullanılan kriptolu iletişim ağının başvurucu tarafından kullanılmasının terör örgütüne üye olma suçu açısından mahkûmiyete dayanak alınması, adil yargılanma hakkı kapsamındaki usul güvencelerini tamamen etkisiz hâle getiren ve açıkça keyfî bir uygulama olarak değerlendirilemez.” 

Gazeteci Tuncer Çetinkaya: İşkencecilerimi tanıyorum, yargılanacaklar!

medyabold
Devamını Oku »

Çarkları çeviremeyen esnaf, nakit yardımı bekliyor

Pandemi sonrası normalleşme devam ediyor ancak zor günler geçiren milyonlarca esnaf hükumetten destek bekliyor. Esnafın talepleri TESK tarafından Bakan Pekcan’a iletildi.

BOLD – Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Genel Başkanı Bendevi Palandöken, esnafın kredi borçlarının tekrar ertelenmesini ve çarkların dönmesi için asgari düzeyde yardım yapılmasını talep etti.

PANDEMİDEN EN ÇOK ETKİLENEN KESİM ESNAFLAR

Palandöken, konfederasyonun her ay birlik ve federasyon başkanlarıyla yaptığı Mesleki Eğitim Kurul toplantısına, video konferansla katılan Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’a esnafın sorun ve taleplerini iletti.Esnafın pandemi sürecinden en çok etkilenen kesim olduğunu dile getiren Palandöken, çözülmesini istedikleri bazı talepleri olduğunu aktardı.

ESNAFA NAKİT YARDIM YAPILMALI

Sıkıntıdaki esnafı rahatlatmak için kredi borçlarının tekrar ertelenmesini talep eden Palandöken, “Motorlu taşıtlara ticari akaryakıt verilmeli, ÖTV ve KDV kaldırılmalı. Bununla birlikte çek ve senetler de ötelenmeli. Sınavların olduğu saatlerdeki sokağa çıkma kısıtlaması esnasında lokanta ve restoranlara paket servis yapabilme imkanı tanınmalı. Esnafımızın tamamına, çarkların dönmesi için asgari ücret düzeyinde nakit yardımı yapılmalı” dedi.

BİRÇOK DEVLET DESTEK SAĞLIYOR

Esnafa bu dönemde birçok devlet desteğinin sağlandığına işaret eden Palandöken, destekleyici yardımların daha da artması, esnafın kaldıramayacağı yüklerin ise azaltılması gerektiğini belirtti.

AKP bürokratına 2 günde iki üst düzey görev!

medyabold
Devamını Oku »

AKP bürokratına 2 günde iki üst düzey görev!

Ekrem İmamoğlu’nun seçimi sonrası görevden alınan eski İBB bürokratı Murat Baştor, önce Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Ulaştırma Hizmetleri Düzenleme Genel Müdürlüğü’ne, iki gün sonra da TÜRASAŞ yönetim kurulu üyeliğine atandı.

BOLD – Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre 24 Haziran’da Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Ulaştırma Hizmetleri Düzenleme Genel Müdürlüğü koltuğuna oturtulan Murat Baştor, dün de Türkiye Raylı Sistem Araçları Sanayii AŞ (TÜRASAŞ) yönetim kurulu üyeliğine getirildi. Baştor, yönetim değişikliği öncesi İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Ulaşım Koordinasyon Müdür Yardımcısıydı. Sonrasında Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı İstanbul 1. Bölge Müdürü yapıldı.

Murat Baştor

HEM BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU BAŞKANI HEM YÖNETİM KURULU ÜYESİ

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan imzalı atama kararlarına göre TÜRASAŞ Genel Müdürlüğü’ne ve Yönetim Kurulu Başkanlığı’na Mustafa Metin Yazar, Genel Müdür Yardımcılığı ve Yönetim Kurulu üyeliğine İrfan İpşir, Yönetim Kurulu üyeliklerine Ömer Abdullah Karagözoğlu, eski İBB Yapı İşleri Müdürü Enver Mamur ve Murat Baştor getirildi. Karagözoğlu’nun, yönetim kurulu üyeliği yanı sıra Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı olması dikkat çekti.

Bahçeli’den, CHP, HDP ve İyi Parti’ye ‘sorumsuz’ suçlaması

medyabold
Devamını Oku »

Hacettepe Üniversitesi’nde işçilere üç aydır maaşları ödenmiyor

Hacettepe Üniversitesi’nde çalışan işçilere üç aydır maaş verilmiyor. Kısa çalışma ödeneğinden faydalandırılmak üzere ücretsiz izne çıkarılan işçilere de İŞKUR ödeme yapmadı.

BOLD – Hacettepe Üniversitesi’nde çalışan 333 işçi tam üç aydır maaş alamıyor. Kısa çalışma ödeneğinden faydalandırılmak üzere ücretsiz izne çıkarılan işçilere Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü (İŞKUR) de ödeme yapmadı. Zor durumda olduklarını vurgulayan işçiler, mağduriyetlerinin giderilmesini istiyor.

EVLATLARIMIZIN İHTİYAÇLARINI KARŞILAYAMIYORUZ

BirGün’den İsmail Arı’ya konuşan sözleşmeli işçi Hüseyin Üçel, “Üç aydır maaş alamıyoruz. Mağduriyetimizin giderilmesi amacıyla her gün Hacettepe Üniversitesi’ne gidip bekliyoruz. Yazışmalar yapıldı, ‘ödenek çıktı’ denildi; ama ödemeler onaylanmadı. Bakanlığa dilekçelerimizi verdik. Evlatlarımızın ihtiyaçlarını karşılayamayacak noktaya geldik. Dağ gibi borç bizi bekliyor. Mağduriyetimiz giderilsin istiyoruz” dedi.

KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ DE ALAMADILAR

Hacettepe Üniversitesi’nde kasiyer olarak çalışan Esin Edebali de “Üniversite nisan ayı başında bizi kısa çalışma ödeneği ile ücretsiz izne çıkardı; ama ne İŞKUR ne de üniversite maaş ödedi. Bizlere ‘1 Temmuz’da işbaşı yapacaksınız’ dediler; ama şimdi ekim ayına ertelediler. Tek başına yaşıyorum. Bin TL kira veriyorum ve kredi kartı borçlarım var. Kısa çalışma ödeneğine bağlı göründüğümüz için devlet, bin TL’lik yardımı dahi vermiyor” dedi.

ÖNCE ÖDENEK ÇIKTI, SONRA KALDIRILDI

DİSK’e bağlı Sosyal-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Ağuş da “23 Mart’ta Hacettepe Rektörlüğü İŞKUR’a kısa çalışma ödeneği için başvuru yaptı. Yasa, 60 gün içerisinde bu başvuruların sonuçlandırılacağını söylüyordu. Arkadaşlarımız bu müracaatın kabul edildiğini ve ödeneklerin çıktığını e-devlet’ten gördüler. Ancak, bir iki gün sonra e-devlet’ten bu bilgiler kaldırıldı. Arkadaşlarımız açlığa mahkûm edildi” dedi. Ağuş, sorunun bir kaç gün içinde çözülmemesi halinde İŞKUR önünde eylem yapacaklarını kaydetti.

Gazeteci Tuncer Çetinkaya: İşkencecilerimi tanıyorum, yargılanacaklar!

medyabold
Devamını Oku »

Vatandaşların büyük bölümü harcamalarını kıstı

Yapılan bir araştırma vatandaşların ekonomideki belirsizlikler nedeniyle harcamalarını kıstığını ortaya koydu. Vatandaşların büyük kısmı salgın sonrası normalleşmenin erken yapıldığını düşünüyor.

BOLD – Uluslararası danışmanlık şirketi Ipsos’un yaptığı araştırmaya göre, vatandaşlar ekonomik belirsizlikler nedeniyle tüketimlerini ciddi oranda azalttı. Vatandaş, salgın sonrası normalleşme adımlarının erken atıldığı görüşünde.

VATANDAŞ HARCAMALARDAN KISTI

Ipsos, “Koronavirüs Salgını ve Toplum” araştırmasını yayınladı. 12-18 Haziran tarihleri arasında online olarak yapılan görüşmelerde, 800 kişiye ulaşıldı. Sözcü’nün haberine göre araştırmada salgının ekonomi üzerindeki olumsuz etkileri bireylerin alışveriş davranışlarına da yansıdı. Vatandaşlar, yüzde 80 gibi oldukça büyük bir oranda bu dönem daha az harcama yapmaya çalıştıklarını ifade etti.

İŞLETMELER ERKEN AÇILDI

Araştırmada, normalleşme takvimi kapsamında geçici olarak faaliyetine ara verilen işletmelerin tekrar açılmasına dair iki temel yaklaşıma ilişkin vatandaşların görüşü soruldu. Buna göre her 10 kişiden yaklaşık 6’sı ekonominin daha uzun sürede toparlanması anlamına gelse dahi salgınla mücadelenin birinci öncelik olması gerektiğini ve bu nedenle işletmelerin açılmasını erken bulduklarını belirtti.

EN ÇOK YEME-İÇME SEKTÖRÜ ETKİLENECEK

Ipsos’un araştırmasına göre, genel kamuoyu en çok yeme içme (yüzde 72) ve konaklama (yüzde 67) sektörlerinin salgından olumsuz etkileneceğini öngörüyor. 2019 yılında turizm gelirini bir önceki yıla göre yüzde 17 artışla kapatan Türkiye için bu yıl turizm açısından zor bir yıl olacak. Salgının risk oluşturduğu diğer bir alan ise yüz yüzeye ara verilip uzaktana geçiş yapılan eğitim sektörü. Vatandaşların yüzde 66’sı önümüzdeki dönem olumsuz etkilenecek ilk 3 sektör arasında eğitim sektörünü belirtti.

Gazeteci Tuncer Çetinkaya: İşkencecilerimi tanıyorum, yargılanacaklar!

medyabold
Devamını Oku »

Bahçeli’den, CHP, HDP ve İyi Parti’ye ‘sorumsuz’ suçlaması

Cumhur ittifakının küçük ortağı MHP’nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli, baroların yürüyüşüne destek veren CHP, HDP ve İyi Parti’yi ‘sorumsuzluk’ ile itham etti. Baroların millete tepeden baktığını ileri sürdü.

BOLD – AKP’nin barolarla ilgili düzenlemesine tepki gösteren avukatların yürüyüşüyle ilgili MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli yazılı açıklama yaptı. CHP, HDP ve İyi Parti yürüyüşe desteği için ‘sorumsuzluk’ diyerek “Şayet aranılan ve amaçlanan hak talebini seslendirmek, malum kanuni düzenleme hazırlığı çerçevesinde siyasi muhataplarla görüş, öneri ve fikirleri paylaşmak ise bunun yöntemi ayakkabı eskitmek değil, sağduyulu diyaloglarla demokratik erdem göstermektir” ifadelerini kullandı.

ÇOĞULCULUK DİYENLERİN ÇOKLU BAROYA KARŞI ÇIKMASI ÇELİŞKİ

Baroları millete tepeden bakmak ve fildişi kulelerinde keyif sürmekle itham eden Bahçeli, “Devam edegelen saltanatları riske girince çareyi gerilim ve kavga ikliminde bulmaları skandal bir ayıptır. Ortada taslak bile yok iken, tekli-çoklu baro yönetimi kapsamında cepheleşmek yanlış ve sakat bir vehimdir. Kaldı ki demokrasinin çoğulculuğunu isteyenlerin, sıra çoklu baro düşüncesine geldiğinde bir kaşık suda fırtına koparması çözülmesi imkânsız bir çelişkidir” değerlendirmesi yaptı.

TTB’YE BÖLÜCELERLE AYNI KAREDELER İTHAMI

Türk Tabipleri Birliği (TTB) için “Terörle mücadeleye karşı çıkacak kadar alçaldığı, bölücülerle aynı kareye girebilecek kadar çirkinleştikleri, milletle aralarına kapanmaz uçurumlar açtıklarını” söyleyerek “Bu gayri milli ve gayri ahlaki yapı milletimizin tertemiz iradesinden gücünü alan saygın milletvekilleri eliyle değiştirilmelidir. Cumhur İttifakı bunu başarmaya muktedirdir. MHP, yapılacak her demokratik ve dengeli çalışmaya mutlaka destek verecek, arkasında duracaktır” cümlelerini sarf etti.

Öğrencilerden Erdoğan’a canlı yayında “oy yok” tepkisi

medyabold
Devamını Oku »

YKS nedeniyle sokağa çıkma kısıtlaması başladı

Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sebebiyle uygulanacak toplu taşımada ve yollarda yoğunluk olmasını önlemek amacıyla sokağa çıkma yasağı uygulaması saat sabah 09:30 itibariyle başladı.

BOLD – 27 Haziran 2020 Cumartesi günü saat 09.30 ile 15.00 arasında ve 28 Haziran 2020 Pazar günü 09.30 ile 18.30 saatleri arasında aşağıda belirtilen istisnalar hariç olmak üzere 81 ilimiz sınırları içinde bulunan vatandaşlarımızın sokağa çıkmaları kısıtlanacak.

Öğrencilerden Erdoğan’a canlı yayında “oy yok” tepkisi

medyabold
Devamını Oku »

İstanbul’da korkutan patlama 1 kişi öldü 10 kişi yaralı

İstanbul’un Bahçelievler ilçesinde bir binanın bodrum katındaki tekstil atölyesi olarak kullanılan iş yerinde patlama meydana geldi. Patama da bir kişi hayatını kaybetti, 10 kişi de yaralandı.  

BOLD – Sabaha karşı saat 04.50 sularında meydana gelen patlama, İstanbul’un Bahçelievler Soğanlı Mahallesi Mimar Sinan Caddesi üzerindeki 6 katlı bir binanın giriş katında meydana geldi. 

Patlamayı duyan vatandaşlar panikle dışarıya çıktı, bazı vatandaşlar ise duman nedeniyle mahsur kaldı. 

İhbar üzerine çok sayıda polis, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, yanına müdahale ederken mahsur kalan vatandaşları ise kurtardı. İtfaiye ekipleri daha sonra ilk bilgilere göre yaralanan 3 vatandaşı kurtararak, sağlık ekiplerine teslim etti. 

Yaralılar ilk müdahalenin ardından çevredeki hastaneye kaldırıldı. 

İTFAİYE EKİPLERİNİN MÜDAHALESİ SIRASINDA PATLAMA DEVAM ETTİ  

Yaralıların kaldırılmasının ardından itfaiye ekiplerinin müdahalesi devam etti. Çalışmalar sırasında zaman zaman patlamaların devam ettiği görüldü. Yaklaşık 1 buçuk saat sonra yangın kontrol altına alındı. Yangının soğutma çalışması sürerken, patlamanın kesin nedeni incelemenin ardından belli olacak. 

Patlama nedeniyle bitişik olan iki binan birbirinden ayrıldı. İki binanın yanı sıra caddenin paralelindeki Sakıp Sabancı Caddesi’ndeki bazı iş yerlerinin de camlarının kırıldığı görüldü. 

Patlama nedeniyle cadde trafiğe kapatılırken aralarında hasar görenlerin de yer aldığı araçlar, bulundukları yerden çekicilerle kaldırıldı. 

Olay yerinde İtfaiye, elektrik işleri ve İGDAŞ ekiplerinin incelemeleri sürüyor. 

İstanbul Valiliği’nden Bahçelievler’de tekstil atölyesinde meydana gelen patlamayla ilgili açıklama yapıldı. 

Yazılı açıklamada şöyle denildi: 

 “Saat 04.55’te Bahçelievler Cumhuriyet Mahallesi, Mimar Sinan Caddesi’nde bulunan bir tekstil atölyesinde, ilk belirlemelere göre gaz sıkışmasından dolayı bir patlama meydana gelmiştir. Olay yerine itfaiye, 112 sağlık ekibi ve polis sevk edilmiştir. İtfaiye ekiplerinin müdahalesiyle meydana gelen yangın söndürülmüştür. Binanın üst katlarından panik halinde dışarı çıkarken hafif yaralanan 10 kişi, sağlık ekiplerince çevredeki hastanelere sevk edilmiş, yabancı uyruklu 1 kişinin hayatını kaybettiği anlaşılmıştır. Binada yangın sonrası soğutma çalışmaları tamamlanmış ve tedbir amaçlı olarak tahliye çalışması yapılarak bina boşaltılmıştır. Olay ile ilgili inceleme ve soruşturma yürütülmektedir” 

10 günlük bebeğiyle tutuklanan annenin sütü kesildi, bebeğin gözleri iltihaplandı

medyabold
Devamını Oku »

Merkez Bankası’nın rezervleri artık swaplardan oluşuyor!

Katar ile yapılan swap anlaşmasının etkisiyle Merkez Bankası’nın mayıs sonu rezervleri bir önceki aya göre yüzde 5,3’lük artışla 90,9 milyar dolara yükseldi. Merkez’in rezervlerinin 55,3 milyar doları swaplardan oluştu.

BOLD – Merkez Bankası (TCMB), mayıs ayına ilişkin “Uluslararası Rezervler ve Döviz Likiditesi Gelişmeleri” verilerini açıkladı. Buna göre, TCMB’nin rezerv varlıkları, mayısta bir önceki aya göre yüzde 5,3 artarak 90,9 milyar dolara yükseldi.

NET ULUSLARARASI REZERV – 27, MİLYAR DOLAR

Bu dönemde alt kalemler itibarıyla, döviz varlıkları bir önceki aya göre yüzde 5,4 artarak 52,8 milyar dolar olurken, altın cinsinden rezerv varlıkları da yine yüzde 5,4 artarak 36,7 milyar dolara ulaştı. Mayıs sonu itibarıyla net uluslararası rezerv 28 milyar dolar olurken, swap hariç net uluslararası rezerv -27,3 milyar dolar oldu.

REZERVİN 55.3 MİLYAR DOLARI SWAPLARDAN OLUŞUYOR

Nisanda 37,8 milyar dolar olan TCMB’nin yurt içi ve yurt dışı yerleşik bankalarla yapmış olduğu finansal türev işlemlerinden kaynaklanan net döviz ve altın yükümlülükleri 55,3 milyar dolara yükseldi. Bu rakamın 15 milyar doları Katar Merkez Bankası, 1 milyar doları Çin Merkez Bankası ile yapılan takas (swap) anlaşmasından gelen paradan oluşuyor. Geri kalan 39,3 milyar dolar ise bankalarla yapılan swaptan kaynaklanıyor.

 

Gazeteci Tuncer Çetinkaya: İşkencecilerimi tanıyorum, yargılanacaklar!

medyabold
Devamını Oku »

26 Haziran 2020 Cuma

ABD İnsan Ticareti Raporu: Türkiye’de kamuda ihraçlar sonrası tecrübe ve uzmanlık eksikliği oluştu

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 2020 İnsan Ticareti raporunda Türkiye’de OHAL sürecinde 150 bin kamu çalışanının ihraç edilmesinin ardından, savcılar ve hakimler arasında insan ticareti hakkında tecrübe ve uzmanlık eksikliği oluştuğunu belirtti.

BOLD – ABD Dışişleri Bakanlığı, 2020 İnsan Ticareti raporunda 2016 ile 2018 yılları arasındaki OHAL sürecinde 150 bin kamu çalışanının ihraç edilmesinin ardından, savcılar ve hakimler arasında insan ticareti hakkında tecrübe ve uzmanlık eksikliğinin oluştuğunu, bu durumun insan ticareti gibi karmaşık suçların cezalandırılması için gereken beceri ve imkanları kısıtladığı ifade edildi.

ABD Dışişleri Bakanlığı, 2020 İnsan Ticareti raporunu açıkladı. 187 ülkede yapılan araştırmalara dayanan raporda Türkiye, insan ticaretiyle mücadelede “önemli ilerlemeler sağlamasına rağmen” asgari çabaları karşılayamadığı için, 2012 yılından bu yana olduğu gibi “ikinci kategoride” yer aldı.

Raporun hazırlanmasında dikkate alınan unsurların başında, ülkelerde yönetimlerin insan ticaretiyle mücadele adına attığı adımlar geliyor.

TÜRKİYE, ASGARİ STANDARTLARI KARŞILAMIYOR

Raporda, Türk hükumetinin bu hususta ciddi çaba gösterdiği ancak insan ticaretinin engellenmesi için asgari standartları karşılayamadığı belirtildi. “Hükumet geçen yılın raporu dönemine göre çabalarını arttırdığını gösterdi, bu nedenle de ikinci kategoride yerini korudu” ifadeleri yer aldı.

Raporda bu çabalara örnek olarak daha fazla kurbanın tespit edilmesi ve kaçakçılığın öznesi olabilecek daha fazla kişiyle mülakat yapılması gösterildi.

DENEYİMSİZLİK VE KAYNAK EKSİKLİĞİ

ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’de savcıların ve yargıçların deneyimsizliği ve kaynak eksikliğinden dolayı, davaların sık sık düştüğü, kaçakçıların suçsuz bulunduğu ya da kurbanların ve şahitlerin duruşmalara düşük katılımı sonucu delillerin ve ifadelerin yetersiz kalması nedeniyle daha hafif suçlardan az ceza aldıkları belirtildi.

Raporda Türk hükumetinin kurbanları soruşturmalarda işbirliğini sağlayacak yardım programları ve fırsatları dahil birçok konuda uzmanlık gerektiren yardımları sınırlı olarak sağladığı kaydedildi; insan kaçakçılığı çalışmalarında bazı yerel sivil toplum kuruluşlarının dışlanması da eleştirildi.

İHRAÇLARLA TECRÜBE UZMAN EKSİKLİĞİ OLUŞTU

Türk polisinin Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticaretiyle Mücadele şubelerinin Türkiye genelinde 22 ilde; jandarmanın da Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticaretiyle Mücadele Dairesinin 16 bölgede faaliyet göstermeyi sürdürdüğü de raporda not edildi.

Ancak bu şubelerde insan ticareti uzmanı savcıların görevlendirilmemiş olmasına yönelik eleştiri bu yıl da sürdü ve “Özellikle 2016 ile 2018 yılları arasındaki OHAL sürecinde 150 bin kamu çalışanının ihraç edilmesinin ardından, savcılar ve hakimler arasında insan ticareti hakkında tecrübe ve uzmanlık eksikliği, insan ticareti gibi karmaşık suçların cezalandırılması için gereken beceri ve imkanları kısıtladı” ifadeleri kullanıldı.

ABD Dışişleri Bakanlığı terör raporunda AKP Hükumeti’ne Gülen Hareketi eleştirisi

medyabold
Devamını Oku »

Cüneyt Özdemir’in sansürlediği gazeteci Erkam Tufan’a konuştu

Cüneyt Özdemir, Kürt gazeteci Bestoon Khalid’le yaptığı söyleşiyi sansürledi. Sansürlenen gazeteci Erkam Tufan’a konuştu. Sansürü ve sansürlenen bilgileri anlattı.

BOLD – Gazeteci Cüneyt Özdemir, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nden gazeteci Bestoon Khalid ile kendi YouTube kanalı üzerinden 9 dakikalık bir söyleşi yaptı ancak sonradan söyleşiyi sildi.

HDP’lilere medyada uygulanan sansürü anlatırken “3 HDP’liyi programa davet etmek için aradık, hiçbiri gelmedi” diyen ancak aradığı isimlerin o an için ya toplantıda ya uçağa binmek üzereyken olduğu bilgisini paylaşmayan ve bu nedenle eleştirilen gazeteci Cüneyt Özdemir, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nden gazeteci Bestoon Khalid ile yaptığı söyleşiyi YouTube kanalından kaldırdı. Khalid yayında, Türkiye’nin Kürdistan Bölgesi’ne yaptığı operasyonlarda 6 sivilin hayatını kaybettiğini dile getirmişti.

Gazeteci Erkam Tufan, sansürlenen gazeteci Bestoon Khalid’i konuk etti. Özdemir’in sansürü, sansürlenen bölümleri anlatan Khalid, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ndeki sivil kayıpları da anlattı.

medyabold
Devamını Oku »

İnternet kafelere ‘korona genelgesi’ ile açılış izni

İçişleri Bakanlığı, İnternet Kafeleri, Salonları ve Elektronik Oyun Yerleri konulu genelge yayımladı. Söz konusu yerler Kovid-19 önlemleri alması şartı ile 1 Temmuz’dan itibaren faaliyetlerine başlayabilecek.

BOLD – Türkiye geneli koronavirüs ile mücadele kapsamında, İçişleri Bakanlığı yeni bir genelgeyi 81 ilin valiliklerine gönderdi. İnternet Kafeleri, Salonları ve Elektronik Oyun Yerleri başlıklı resmi yazıya göre 17 Mart itibarıyla faaliyeti durdurulan işletmelerin hangi şartlara bağlı çalışabileceği Koronavirüs Bilim Kurulu’nca belirlendi. Buna göre söz konusu mekânlara maskesiz girilemeyecek, içeride maskesiz durulamayacak. Kaydırak, salıncak, kum/top havuzu gibi oyun alanları hariç AVM’lerdeki elektronik oyun merkezleri de 1 Temmuz itibarıyla kepenk kaldırabilecek.

AKP’Lİ CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN TALİMATI İLE İBARESİ

Bakanlık açıklamasında genelge ile ilgili şu ifadeler kullanıldı: “İlgili bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşlarıyla yapılan görüşmeler ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatları doğrultusunda, internet kafeleri/salonları ve elektronik oyun yerleri, faaliyetlerine izin veren mevzuat hükümleri (İş yeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik vb) ile iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin tedbirlere ilave olarak genelgede belirtilen tedbirlerin alınması şartıyla 1 Temmuz’dan itibaren faaliyetlerine başlayabilecek.”

ŞEFFAF BRANDA, CAM BÖLME, AHŞAP KENARLIK TEDBİRİ ALINACAK

Genelgeye göre işletmeciler, genel kullanım alanlarına ve oturum düzenine dair mesafe planı yapacak. Mekânlara tedbirlerle belirlenen kapasiteye uygun sayıda müşteri alınacak. Temizlik, maske ve mesafe kuralları ile uyulması gereken önlemlere dair bilgilendirme afişleri uygun yerlere asılacak. Masa/üniteler arası şeffaf branda, cam bölme, ahşap kenarlık gibi unsurlarla teması azaltıcı tedbirler alınacak. İçeride ortak kullanım amacıyla gazete, dergi gibi yayınlar bulundurulmayacak. Müşterilerden tercihen temassız ödeme yapmaları istenecek. Masa/sandalyeler, bilgisayar ekranı, klavye ve mouse, oyun konsolu gibi ekipman ve malzemeler her müşteri kullanımından sonra yüzde 70’lik alkolle silinecek.

Koronanın 4 yeni belirtisi duyuruldu

medyabold
Devamını Oku »

Trump’ın sığınmacıları hızla sınır dışı etme yetkisine Anayasa Mahkemesinden onay

ABD Anayasa Mahkemesi, Başkan Donald Trump yönetiminin sığınmacılar ve kayıt dışı göçmenleri kısıtlı bir yasal süreçle hızlı bir şekilde sınır dışı etmesinin önünü açan bir karar aldı.

BOLD – ABD’de Anayasa Mahkemesi Trump yönetiminin sığınmacılar ve kayıt dışı göçmenleri kısıtlı bir yasal süreçle hızlı bir şekilde sınır dışı etmesinin önünü açan bir karar aldı. Kararı eleştiren liberal hakimler, yönetime sınır dışı etme prosedürlerinde ‘kontrolsuz’ yetki verildiğini savunuyor.

Anayasa Mahkemesinin Perşembe günü sonuca bağladığı dava, Trump yönetimince açılan bir temyiz davasında alt mahkemenin aldığı kararla ilgiliydi.

Bir alt mahkeme, Trump yönetimi tarafından ‘hızlandırılmış sınır dışı’ prosedürleri çerçevesinde ülkeden çıkarılmak istenen bir Sri Lankalı sığınmacının, iltica talebinin hükumet tarafından nasıl ele alındığının mahkemede incelenmesi hakkına sahip olduğuna hükmetmişti.

Anayasa Mahkemesinin 9 hakiminden 7’si, Sri Lankalı sığınmacının bu yasal sürece tabi tutulmadan hızlı bir şekilde sınır dışı edilmesinin Anayasa’ya aykırı olmadığını savundu. Mahkemenin dört liberal hakiminden ikisi, Sonia Sotomayor ve Elena Kagan karara karşı çıktı.

Liberal hakimlerden Sonia Sotomayor, karara karşı savunma metninde, böylesi bir kararın yönetime göçmenleri sınır dışı etme konusunda ‘kontrolsuz’ yetki vereceğini belirtti ve “ABD birçok kez, baskı ve zulümden kaçanlara sığınak sunmaya kararlı olduğunu göstermiştir” ifadelerini kullandı.

ABD’de Yüksek Mahkeme’den Trump’ı kızdıran ‘göçmen’ kararı

medyabold
Devamını Oku »

Avrupa Birliği: Türkiye sondaj çalışmalarına derhal son vermeli

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Türkiye’nin Kıbrıs açıklarındaki doğal gaz arama ve sondaj çalışmalarını “yasa dışı” diye nitelendirerek Türkiye’nin bu faaliyetlerini durdurmak zorunda olduğunu söyledi.

BOLD – AB Dış Politika Temsilcisi Josep Borrell, Türkiye’yi Kıbrıs açıklarındaki “yasa dışı” sondaj çalışmalarını durdurmaya çağırdı. Lefkoşa’da Güney Kıbrıs Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulides ile bir araya gelen Borrell, Avrupa Birliği’nin (Güney) Kıbrıs’ın egemenlik haklarına desteğinin tam olduğu mesajını yineledi.

Josep Borrell, Türkiye’nin Kıbrıs açıklarındaki doğal gaz arama ve sondaj çalışmalarını “yasa dışı” diye nitelendirerek Türkiye’nin bu faaliyetlerini durdurmak zorunda olduğunu söyledi.

“TÜRKİYE OYUNBOZAN KONUMUNDA”

Güney Kıbrıs Dışişleri Bakanı Hristodulides de Borrell ile görüşmesi sonrasında yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin bir yıl içinde altıncı yasa dışı sondaj çalışmalarını başlattığını, Kıbrıs’ın egemenlik haklarını ihlal ettiğini ve bölgeyi daha da istikrarsızlaştığını” savunarak “Türkiye’nin Kıbrıs’ın münhasır ekonomik bölgesindeki eylemleri tek başına değerlendirilemez. Bu faaliyetler alarm verici bir genel tutumun parçasıdır” diye konuştu.

“Türkiye’nin bölgede bölgesel işbirliği, istikrar ve güvenliği zayıflatmanın yollarını arayan bir oyunbozan konumunda olduğunu” ifade eden Bakan, “Bunu Libya’da da Suriye’de ve Irak’ta da görüyoruz” dedi.

Hristodulides, Borrell’in Güney Kıbrıs Lideri Nikos Anastasiadis’e de “AB’nin uluslararası hukuka saygı göstermesi için Ankara’ya net mesajlar göndermeyi sürdüreceği ve hak ihlallerini derhal sona erdirmesi için baskı uygulayacağı” güvencesi verdiğini söyledi.

Borrell, deniz sınırları konusunda Kıbrıs ile Türkiye arasında müzakereleri de destekleyeceklerini belirtti.

ExxonMobil ve Qatar Petroleum şirketleri geçen yıl Kıbrıs açıklarında, tahmini 142 milyar ila 227 milyar metreküplük rezervle şimdiye kadar keşfedilen en büyük doğal gaz yatağını bulmuştu.

Fransa, Türkiye ile ilişkilerin geleceğini görüşmek için AB’yi acil toplantıya çağırdı

medyabold
Devamını Oku »

‘Cumhuriyet’e bomba atalım’ diyen Akit TV sunucusu Dağıstanlı’ya 5 yıl hapis istendi

Akit TV’deki programında “Cumhuriyet gazetesi önüne bir bomba atalım” diyen Fatin Dağıstanlı hakkında 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası istendi.

BOLD – Fatin Dağıstanlı, savcıya verdiği ifadede sözlerinin yanlış lanse edildiğini, şiddeti tavsiye etmediğini savundu.

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesinde, ‘Manşetlerin Dili’ adlı programda Cumhuriyet gazetesini ve gazetenin yazarı Işık Kansu’yu hedef gösterdiği iddiasıyla Akit Tv sunucusu Fatin Dağıstanlı hakkında 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Suç, basın ve yayın yoluyla işlendiği için verilen ceza yarı oranında artırılabilecek.

SAVCIYA ‘SÖZLERİM YANLIŞ YANSITILDI’ DEDİ

İddianamede ifadesine yer verilen Dağıstanlı, sözlerinin yanlış lanse edildiğini, şiddeti tavsiye eden, çağrıştıran ifadeler içermediğini savundu. Ancak iddianamede, Dağıstanlı’nın sözlerinde özle biçim arasındaki dengenin korunmadığı belirtilerek şunlar kaydedildi: “Sözlerin suç işlemeye tahrik etme suçunun unsuru olan etkili bir şiddet çağrısı olarak anlaşılabileceği, şüphelinin suç işleme kastı olmadığına dair savunmaları doğrultusunda suç işleme kastının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunun mahkemenizce takdir edilmesi gerektiği, şüpheli hakkında atılı suçtan kamu davası açmaya yeter delil ve şüphe oluştuğu anlaşılmaktır.”

Akit TV’deki yayında, Cumhuriyet’te çıkan ‘Şeriat Çalıştayı’ başlıklı haberi eleştiren Fatin Dağıstanlı, haberi okumadığını belirttikten sonra “Hadi gidelim. Hep birlikte toplanıp Cumhuriyet gazetesi önüne bir el bombası atalım” demişti.

Anadolu Ajansı Fransız Zaytung’un Erdoğan hicvini gerçek zannetti

medyabold
Devamını Oku »