Türkiye’de hukuk böyle yürüyor. Hakim, “Üzülme İstinaf Mahkemesi bırakır, biz İçişleri Bakanlığı’na hesap veriyoruz” dedi. Ancak hamile anne hala tutuklu.
SEVİNÇ ÖZARSLAN
BOLD/ÖZEL
4 Eylül 2018’den bu yana Antalya Döşemealtı L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Hatice Şahnaz’ın doğumuna çok az kaldı. Tutuklandığında 3 haftalık hamile olan 28 yaşındaki Şahnaz, 8 aydır cezaevinde. Şu anda 35. haftalık. Kısa bir süre sonra anne olacak olan Şahnaz, hamilelik gibi zor bir süreci cezaevinde geçirmek zorunda kaldı. Doktorun verdiği tarihe göre 15-20 Mayıs tarihleri arasında bir kız çocuk dünyaya getirecek. Ve eğer Yargıtay kararı bozmazsa bir bebek ve anne daha cezaevine geri dönecek. Oysa bu, TC. Anayasası’na aykırı.
15 TEMMUZ’DA KIZI İSTEDİ, 16 TEMMUZ’DA NİŞANLANDILAR
Hatice ve Hüseyin Şahnaz, Bursa’da tanışıp evlenmeye karar verdiler. Hüseyin Şahnaz, 15 Temmuz 2016 akşamı ailesiyle birlikte müstakbel eşini isteme merasimindeydi. 16 Temmuz 2016’da da nişanları oldu.
Hüseyin Şahnaz, evlilikten önce askerliğini halletmek için hemen askere gitti. Sivas Temeltepe’de 20 günlük askerken ‘Bylock kullandığı’ iddiasıyla tutuklandı. Sonra Çorum’a, oradan da Bursa cezaevine nakledildi. 1 Şubat 2018’de de tahliye edildi. Bir gencin 15 ayı haksız, hukuksuz yere hapiste geçti.
29 yaşındaki Şahnaz cezaevinden çıkınca önce Kayseri’deki köyüne, düğünden bir-iki ay önce de Antalya’da bulunan nişanlısının yanına gitti.
Bilecik Üniversitesi Kamu Yönetimi’nden mezun olan Şahnaz, Antalya’da bir kuyumcuda iş buldu ve sigortası dahi olmadan, asgari ücretle çalışmaya başladı. Mütevazi bir ev kiraladı ve 20 Temmuz 2018’de evlendiler.
EVLERİNE KAÇAKÇILIK ŞUBESİNDEN POLİS GELDİĞİNDE 1,5 AYLIK EVLİYDİLER
Fakat mutlulukları yine kursaklarında kaldı. Evlerine polis geldiğinde 1,5 aylık evliydiler. Sanki kaçakçılık yapmış ya da bir yere kaçıyorlarmış gibi Antalya Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Müdürlüğü kapılarını çalmıştı.
Hüseyin Şahnaz:
“Aslında önce eve, yurt dışına çıkış yasağı kağıdı geldi. Eşim hakkında o güne kadar herhangi bir şey yoktu. Gözaltına alınmadı, mahkemeye çıkmadı vs… Neden bu yasak geldi diye adliyeye gidip sorduk. Bilemiyoruz, normalde gelmemesi lazım dediler. Biz gidip kendi ayağımızla ne oluyor diye sormamıza rağmen iki hafta sonra kaçakçılık şubesinden gelip eşimi aldılar.”
4 Eylül 2018’de tutuklanan Hatice Şahnaz’ın ilk duruşması 8 Kasım 2018’de Antalya Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Genç kadın, birileri adını verdi diye ve Bylock kullandığı gerekçesiyle ilk mahkemede 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Bu sırada 3 haftalık hamileydi.
HAKİM: BİZE BİR ŞEY ANLATMADI, SERBEST BIRAKAMAYIZ
Hakim, avukat ve Hatice Şahnaz arasında mahkemede geçen diyalog şöyle:
Hakim: Hamile imişsin. Hakkında itirafçılar var. Etkin pişmanlıktan yararlanmak istiyor musun?
Hatice Şahnaz: Adımı söyleyenleri ben tanımıyorum. Ben hiçbir şuç işlemedim.
Avukat: Hakim bey müvekkilim hamile, biz tutuksuz yargılanır diye ek süre de istemedik.
Hakim: Bize bir şey anlatmadı, bırakamayız. Ek süre alsanız da tutuklu kalır. (Hakim, Hatice Şahnaz’a dönüp) Boşa üzülmeyin, hamile olduğuz için 6 aylık olunca istinaf bırakır.
Hakimin dediği maalesef olmadı. İstinaf mahkemesi Hatice Şahnaz’ın cezasını dört ay sonra onayladı. Dosyası şu anda Yargıtay aşamasında.
Uludağ Üniversitesi Kamu Yönetimi mezun olan Hatice Şahnaz, Bursa Kemalpaşa’da bir kolejin kreşinde çalışıyordu. Kolejde çalıştığına ilişkin 8 farklı ifadede ismi geçtiği için hakkında soruşturma başlatıldı.
6 AY DOLANA KADAR KELEPÇE İLE KONTROLE GÖTÜRÜLDÜ
Hüseyin Şahnaz, hamilelikle ilgili kontrollere eşinin 6 ay boyunca kelepçe ile götürüldüğünü söylüyor:
“Cezaeviyle hastane arası yarım saat-45 dk. Eşim 6 ay dolana kadar o kapalı cezaevi aracının içinde eli kelepçeli kontrole götürüldü. Sonra kelepçesiz götürmeye başladılar. CİMER’e yazı yazdık, sağlık durumundan endişe ediyoruz diye. ’12 defa hastaneye götürüldü, endişe edilecek bir şey yok’ diye cevap verdiler. Psikolojik olarak da çok yıprandı. Geçen aya kadar doktor, çocuğun ayağı yamuk görünüyor, doğduğu zaman ameliyat olması gerekir, sakat diyordu. Kaç ay onun sıkıntısını, stresini yaşadı. Hamdolsun bu ay ayağı düzelmiş. Şimdi kararı istinaf onayladığı için ona üzülüyor.”
‘ÇIKARSAM NASIL YAPACAĞIZ…’
Hatice Şahnaz, görüş günlerinden birinde eşine “Çıkarsam nasıl yapacağız” diye dert yanmış: “Normalde sağlık sigortası yok tabi ki, yeni evlenmiştik. ‘Çıksam bile nasıl yapacağız’ gibi endişeleri var. Psikolojisi o kadar etkilendi ki, çaresiz bir kadın böyle bir cümle dahi kurabiliyor maalesef. Hayırlısıyla çıksın da diğer konuları dert etmeyiz. Telefonda hep çocuğa alınacak şeyleri anlatıyor. Bir-iki hafta içinde lazım olan şeyleri götüreceğim.”
BEN, EŞİM, ANNEM, ABİM, KARDEŞİM… HEPİMİZ BİR ŞEYLERDEN GEÇTİK
Şahnaz ailesi 15 Temmuz’dan sonra birçok aile gibi sıkıntılar yaşadı: “Babam on yıl önce vefat etti, annemler beni ziyarete gelirken kaza geçirdi. Annemin sağ kolu sakat kaldı. Omuriliği boynundan aşağıya doğru kırılmış, hastaneye götürdük bir şey yapamayız felç olur dediler. Şimdi iyi ama abimin de kazada kaburgası kırıldı. Düğün için biriktirdiğim para yollarda, hastanelerde bitti. Düğün için kredi çekmiştik onları ödemeye çalışıyoruz. Üç senedir, ben, annem, abim, kardeşim, eşim hepimiz bir şeyden geçiyoruz…”
medyabold
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder