29 Mart 2019 Cuma

Haftanın Filmi: Bir Kefaret Öyküsü “Balıkçı Kral”

“Atlantik’in üzerindeki bir kelebeğin kanat çırpışı Pasifik’te bir kasırgaya sebep olur.” diye bir söz var, sonsuz olasılıklarla dolu “hayat” senaryosunda her şeyin birbiriyle ilgili olduğunu anlatmak için.

Mesela, hiç düşündünüz mü bugün işe her zamankinden farklı bir yoldan gitmeye karar vermenizin başkalarının yaşamı üzerinde ne gibi etkilerini olabileceğini? Ya da süpermarkette kasaya doğru ilerleyen birini gördüğünüzde hızlı yürüyüp önüne geçtiğinizde onun hayatında ne gibi değişikliklere yol açabileceğinizi..

Öylesine söylediğiniz bir cümlenin başkalarının yaşamında yıkıcı bir etkisi olabileceği aklınıza geldi mi? “Balıkçı Kral” filminde olduğu gibi…

GÜNAH VE KEFARET
Çılgına dönmüş bir adam, ünlü DJ Jack Lucas’ın (Jeff Bridges) söylediklerinin yanlış anlaşılması sonucu, ünlü bir New York barında katliam yapar. Jack tavrı nedeniyle bu kişiyi galeyana getirerek hayatının hatasını yapmıştır. Yaklaşık üç yıl sonra amaçsız bir alkoliğe dönüşen Jack, akıl sağlığını kaybetmiş bir adam olan Perry (Robin Williams) ile tanışır. Bu dengesiz ama sevimli adamdaki bir şey Jack Lucas’ı çeker, bir türlü uzaklaşamaz ondan.


Jack Lucas, Perry ile yaklaşmasının arkasındaki kader sırrını öğrendiğinde “kefaret” arayışına girer. Perry’yi mutlu edebilirse belki günahının bedelini ödeyebilecektir. Fakat bu, o kadar da kolay değildir. Sebep olduğumuz acıların ne kadar derine işlediğini bilemeyiz çünkü… Jack Lucas, Perry’yi kuyudan çıkarmaya çalışırken aslında kendini de yeniden inşa etmeye çalışmaktadır.


Modern masal anlatıcılarının ilki olan yönetmen Terry Gilliam’ın çektiği Balıkçı Kral (orj. The Fisher King) günah-yüzleşme-kefaret yolunu çarpıcı sahnelerle anlatan ve şimdiden kült sayılan etkileyici bir film…

medyabold

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder