Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza attığı gerekçesiyle 1,5 yıl hapis cezasına çarptırılan ve kesinleşen cezasını çekmek üzere 10 gün önce cezaevine konulan Prof. Dr. Füsun Üstel’i ziyaret etti.
Prof. Dr. Füsun Üstel’in kaldığı koğuşun 14 kişilik olduğunu fakat 21 kişinin kaldığını anlatan Utku Çakırözer, “Hapishaneye girdiği ilk gece yerde yatmak zorunda kalmış” dedi.
CHP’li Utku Çakırözer’in dikkat çekmek istediği insan hakları ihlali Türkiye’de yaşanan yeni bir olay değil. Özellikle 15 Temmuz’dan sonra 10 binlerce insan tutuklanmış ve cezaevlerindeki koğuşlar kalan insan sayısı kapasitesini aşmıştı.
CHP’li Çakırözer yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin yetiştirdiği değerli bir akademisyenin sadece fikrini ifade ettiği için yargılanması, cezalandırılması, hepsinin üstüne bir de cezaevinde yerde yatmak zorunda kalması Türkiye’de yaşanan hukuksuzluğun, adaletsizliğin, tahammülsüzlüğün fotoğrafını çekiyor” ifadelerini kullandı.
Çakırözer, CHP milletvekilleri İbrahim Kaboğlu ve Sibel Özdemir ile birlikte “Bu Suça Ortak Olmayacağız” başlıklı bildiriye imza attığı gerekçesiyle hakkında verilen 15 ay hapis cezası istinaf mahkemesinde kesinleşen Galatasaray Üniversitesi’nden Prof. Dr. Füsun Üstel ile tutulduğu Eskişehir Cezaevi’nde görüştü.
Hakkında verilen hapis cezası istinaf mahkemesinde onanan ilk akademisyen olan Prof. Dr. Üstel’in 10 gündür cezaevinde olduğunu belirten Çakırözer, izlenimlerini aktardı.
CEZAEVİNDEKİ İLK GECEYİ YERDE GEÇİRMİŞ
Çakırözer, Profesör Üstel’in 14 kişilik koğuşta kalmak zorunda bırakılan 21 kişiden biri olduğunu aktardı. Çakırözer, “1400 kişilik cezaevinde 2300 kişi var. Bu durum cezaevi koşullarını son derece ağırlaştırıyor. Koğuş kapasitesinin çok üstünde olduğu için Füsun Üstel hapishaneye girdiği ilk gece yerde yatmak zorunda kalmış.” dedi. Çakırözer, ayrıca, Üstel’in günlük olarak kullanması gereken ilaçlarını ilk günlerde düzenli alamadığını belirtti.
“AKADEMİSYENLER CEZAEVİNE GİRMEMELİ”
Prof. Üstel, Çakırözer’e, “Bildiri nedeniyle yargılanan genç akademisyenler var. Benim içinde bulunduğum durum, bu sorununun çözülmesine vesile olmalı. Akademisyenler cezaevine girmemeli” mesajını verdiğini aktardı.
“Türkiye’nin yetiştirdiği değerli bir akademisyenin, sadece fikrini ifade ettiği için yargılanması bile zaten vahim bir durumken, hakkında ceza istenmesi, cezanın kesinleşmesi vahameti daha da derinleştiriyor.” diyen Çakırözer, “Hepsinin üstüne bir de cezaevinde yerde yatmak zorunda kalması Türkiye’de yaşanan hukuksuzluğun, adaletsizliğin, tahammülsüzlüğün fotoğrafını çekiyor” ifadelerini kullandı.
“AYŞE ÖĞRETMEN KARARI EMSAL OLMALI”
Anayasa Mahkemesi’nin öğretmen Ayşe Çelik ile ilgili hak ihlali kararını anımsatan Çakırözer, “Başta Füsun Üstel olmak üzere, düşüncelerini ifade ettiği için yargılanan ve hapis cezası verilen tüm aydınların Anayasa Mahkemesi’nin Ayşe Çelik kararı ışığında bir an önce özgürlüklerine kavuşması gerekir. Çünkü Anayasa Mahkemesi’nin de kararında vurguladığı gibi, ‘şiddeti kışkırtmadığı, demokratik ilkeleri reddetmediği sürece ifade özgürlüğüne müdahale demokrasiye zarar verir, demokrasiyi tehlikeye atar” dedi.
Ayrıca akademisyen yargılamalarının kendi içinde birbirinden çok farklı, çelişkili kararlarla sonuçlandığına dikkat çeken Çakırözer, “Bu kadar çelişki üreten birbirinden farklı yargılama süreçlerinin Yargıtay’da düzeltilmesi imkânının verilmesi gerekiyor. Tıpkı Cumhuriyet Gazetesi yargılamasında olduğu gibi akademisyen yargılamalarında da Yargıtay yolunun açılması, Yargıtay kararını verene kadar da infazların durdurulması gerekiyor” dedi.
medyabold“Barış bildirisi” imzacısı akademisyen, 1 yıl 3 ay için cezaevine girecek
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder