26 Mart 2019 Salı

Milli Takımın sırrı üç T’de gizli

A Milli Futbol Takımı, Euro 2020 elemelerine güzel bir başlangıç yaptı. H Grubu’nda oynadığı ilk iki maçta rakip filelere 6 gol gönderen Ay-Yıldızlı ekip gelecek adına da umut verdi. Arnavutluk’u deplasmanda 2-0 mağlup eden Milliler, Eskişehir’de de Moldova’yı 4-0’la geçti.

ŞENOL GÜNEŞ YENİ BİR HEYECAN GETİRDİ

Grupta gol averajıyla Fransa 6 puanla lider durumda bulunurken Türkiye, yine aynı puanla rakibini takip ediyor. Geçmiş dönemlerin aksine Milli Takım’daki heyecan taraftarından futbolcusuna kadar tüm yüzlere yansıyor.

Futbolcular arasındaki atmosfer 2002 Dünya Kupası ve 2008 Avrupa Şampiyonası’na çok benziyor. Şenol Güneş’in Mili Takımın başına geçmesiyle birlikte en dikkat çeken durum olarak da bu gösteriliyor.

Milli Takım oyuncuları 4- 0 kazanılan Moldova maçı sonrası galibiyet sevincini taraftarlarla paylaştı.

TEKNİK DİREKTÖR, TAKIM VE TARAFTAR BAŞARISI

Milli Takımın ilk iki maçındaki başarısının sırrı üç T’de gizli. Birincisi Teknik Direktör, ikincisi Takım ve üçüncüsü de Taraftar. Oynanan ilk iki maçta bu üç yapının uyumu alınan galibiyetlerde önemli rol oynadı. Fransa ve İzlanda maçları için de umut verdi.

Teknik Direktör: AY-Yıldızlı ekibin başına geçen Teknik Direktör Şenol Güneş, takımı çok fazla tanımamasına rağmen iki maçlık görev tebliğ edilmesinin ardından işe koyuldu. Hem takıma çağrılacak oyuncuları hem de rakipleri tek tek analiz etti. Hatta Arnavutluk ve Moldova maç arefesinde neredeyse uykusuz geceler geçirildi.

1 Haziran’dan itibaren resmi olarak göreve başlayacak olan Güneş “Gerekirse tek tek herkesin ayağına giderim diyerek” başarının egoları bir kenara bırakıp ‘Biz’ olmaktan geçtiğini açık açık söyledi. Ve her kesime destek çağrısında bulunarak bunun milli bir mesele olduğunu doğru bir şekilde anlattı.

Takım: Milli Takımla ilişkileri neredeyse bitme noktasına gelen Emre Belözoğlu, Burak Yılmaz, Gökhan Gönül gibi isimler, yeni dönemde takım içinde katalizör görevi üstlendi. Arnavutluk maçında 38 yaşındaki Emre Belözoğlu’nun ortaya koyduğu futbol gençlere örnek oldu.

Burak Yılmaz’ın hırsı dikkat çekti. Genç oyuncular bir aile ortamında olduklarını hissetti. Sahada keyif almak için çıkan bir topluluk oluştu. İki maçta alınan 6 puan ve goller potansiyelin ne kadar yüksek olduğunu ortaya koydu.

Mill Takıma statta destek veren taraftarlar kadar ekran başında maçı izleyenler de mücadeleden keyif aldı.

Taraftar: Eskişehir’de taraftarın tribünleri doldurması önemliydi. Ay-Yıldızlı takıma verdikleri destek dikkat çekiciydi. Sadece maçı izlemeye gelmeyip sahaya çıkan takımı sahiplendiklerini gösterdiler. Sahadaki kadroya ve tüm oyunculara duyulan güven tribünlerden oyunculara da yansıdı. Genç isimlere verilen destek de sahada karşılık gördü.

Sadece maça gelen değil, ekran başından maçı izleyenler de rakip zayıf olsa da keyif aldı. Oynanan futbol kesintiye uğramadı. İlk yarı iyi, ikinci yarı kötü bir futbol yerine 90 dakikaya yayılan pozitif oyun anlayışı herkesi tatmin etti. Milli maçtan sıkılan insanlar tekrar heyecanla ekran başına geçti.

SPOR YAZARLARI DA BU KAYNAŞMAYA DİKKAT ÇEKTİ

Arnavutluk ve Moldova maçlarını başarılı bir şekilde geçen Milli Takıma spor yazarları da geçer not verdi. Haziran ayında oynanacak olan Fransa ve İzlanda maçları öncesi iki galibiyet oldukça değerli bulundu.

Serdar Ali Çelikler: Rakibi çözdük. Gol attıkça mutlu oldular, mutlu oldukça iyi oynadılar, iyi oynadıkça coştular, coştukça da taraftarı coşturdular. Ekran başındakilere de “ohh be” dedirttiler..

Uzun uzun söylemeye gerek yok. Fransa’yı bir kenara bırakalım bizim rakibimiz İzlanda. İzlanda maçlarında kaybetsek bile artık eminim ki takım elinden geleni yapacak. Uzun süredir bu ruhu yaşayamayan milli takım izleyicisi dün mutlu oldu. Bize de teşekkür etmek düşer..

Milli Takım oyuncuları Arnavutluk ve Moldova maçlarının kazanılmasıyla sevinçlerini taraftarla paylaştı. 

HEPSİ GÖREVLERİNİ KUSURSUZ YAPTI

Ömer Üründül: Dün için bir futbolcuyu ön plana çıkarmak istemiyorum, hepsi görevlerini kusursuz yaptı. Gruptaki ilk iki maçımızı hasarsız atlattık. Ama esas iş, Haziran başı olacak. Bilhassa Fransa maçından sonra 3 gün içinde esas rakibimiz İzlanda’ya deplasmana gidiyoruz.

Haziran ayları bizim futbolcularımızın fiziki düşüş yaşadıkları bir dönemdir. Ama bu defa mutlaka EURO 2020’ye katılmamız gerekiyor. Tahmin ediyorum ki futbolcularımız da bu bilinçte olacaktır.

Sinan Engin: 2 maçı da zorlanmadan kazandık. Özlenen bir takım vardı. Bugün baktığın zaman coşku, sevinç ve inanç gördük. Fransa’yı yeneceğiz diye bir şey yok.

Fransa bizi yense de önemli değil. Milli Takım’da yeni bir sayfa açılıyor. Keyfini sürelim. Ben memnunum. Hakan Çalhanoğlu özel bir oyuncu. Cenk ve Burak müthiş oynadı. Merih nasıl gözden kaçmış?

MİLLİ TAKIM ARTIK ONLAR İÇİN BİR KEYİF

Mehmet Demirkol: Milli Takım’da bir şeyler değiştiği anlaşılıyor. Otele girerken bu çocukların keyifli bir şekilde geldiğini görüyorsun. Milli Takım, artık onlar için bir keyif. Bunu görüyorsun. Cenk Tosun’u izlediğimde her zaman keşke İspanya’ya gitseydi diyorum. İspanya’da uçardı. La Liga’ya gitse 20-25 golü olurdu senede.

Hamit Altırtop: Devre arasında 4-0 ya da 5-0 kazanır demiştim. Moldova ne kadar seviye olarak bizim altımızda olsa da bu farklı skor önemliydi. Umarım her maça aynı ruhla çıkarız. Fransa’yla maçımız var. Bu grupta bizim İzlanda’yla oynayacağımız maçlar önemli. En önemlisi de bu bütünlüğü sağlayabilmek.

medyabold

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder