Seçmen listelerinin yenilenmesi durumunda kendi köyünde, kasabasında oy kullanabilmek için seçmen kayıtlarını orada tutan 400 binin üzerindeki seçmen İstanbul’da oy kullanabilecek.
Gazeteci-Yazar Murat Yetkin, YSK’nın İstanbul seçimlerinin tekrarı yönünde karar vermesinin hukuken zor ama siyaseten kolay olacağını dile getirerek, “Kararın bu kadar gecikmesi ve AK Parti’nin sürekli yeni itirazlarla gelmesi aslında YSK’nın iptal kararı almakta ne kadar zorlandığını gösteriyor. Hukuken zor ama siyaseten kolay kararın YSK’nın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli’nin istekleri doğrultusunda seçimi tekrarına hükmetmesi olduğu yaşanan sancılı sürecin uzamasından anlaşılabiliyor” dedi.
YENİ SEÇMEN LİSTESİ YAPILACAK MI?
Yetkin yazısında birinci soru olarak ‘yeni seçmen listesi yapılacak mı?’ sorunu gündeme getirdi. Yetkin, “İstanbul seçimleri tekrarlanırsa, hayatın akışına uygun olarak aynı seçmen listeleri mi kullanılacak, yoksa YSK’nın yeni seçmen listesi oluşturması mı istenecek? Aslında AK Parti oyun planının şimdiye dek pek su yüzüne çıkarılmayan ve seçimin iptali ardından sırada olan ikinci kademesi, yeni seçmen listeleriyle seçim tekrarına gidilmesi. Çünkü AK Parti kayıtlarına (ve CHP kaynaklarının teyidine) göre, İstanbul’da yaşayan tahminen 400 bin, hatta bazı tahminlere göre daha fazla seçmen, yerel seçimlerde oylarını göçüp geldikleri köy, kasaba, şehirlerde kullanmak üzere seçmen kayıtlarını oralarda tuttu ve oylarını da gidip oralarda oy kullandı” ifadelerini kullandı.
SEÇİM TEKRARI OLMAZSA ERDOĞAN TASFİYE YAPACAK
Yetkin yazısında şunları dile getirdi: “Bu seçmenler arasında ağırlığı yerleşik şehirli olan CHP ve İYİ Parti seçmenlerinin azınlıkta olduğu kanısı var. AK Parti-MHP ittifakı, yeniden oluşturulacak listelerde bu seçmen kitlesinin İstanbul’da oy kullanması durumunda, son sayımlara göre seçimi 13 bin küsur oyla kazanan CHP’li Ekrem İmamoğlu’nu ikinci defada geçebileceği hesabında. AK Parti yönetiminde, seçim tekrarı olmazsa Erdoğan’ın çok daha kapsamlı bir tasfiye harekâtına girişeceği, daha çok yetkilinin koltuğundan olacağı kaygısı var; dolayısıyla bütün güçleriyle, belki seçim sürecinde çalışmadıkları kadar çalışıyor, bastırıyorlar. Bu durum YSK üzerinde ayrı bir baskı katmanı oluşturuyor.”
SEÇİMLER TEKRARLANIRSA BOYKOT EDELİM BASKISI
Yetki’nin cevabını aradığı ikinci soru ile ‘Seçim boykotu’ sorusu. Yetkin, İmamoğlu ile birlikte 31 Mart seçimlerinin siyaset sahnesinde parlattığı isimlerden olan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun “Sandıkta çaldırmadık, masada da çaldırmayacağız” özgüveniyle konuştuğunu ama CHP yönetimi üzerindeki “Seçimler tekrarlanırsa boykot edelim” baskısının da arttığını belirtti.
SEÇİME GİRME GASPI KABULLENME OLUR
Yetkin, “Boykot yanlıları, seçim tekrarının halkın iradesini gasp anlamına geleceğini ve tekrarlanmış seçime katılmanın CHP açısından bu gaspı kabullenme, hatta ortak olma demek olacağını öne sürüyorlar. Boykotçuların bir iddiası da, CHP’nin boykot edeceği seçimlerin Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti hükümetini dış dünyada daha da yıpratacağı. Boykot karşıtları ise CHP’nin meydandan kaçtı görüntüsünü veremeyeceğini, 31 Mart seçimlerinde iyi sınav veren parti örgütüne güvenilmesi gerektiğini öne sürüyorlar” dedi.
KILIÇDAROĞLU YSK KARARINA BAĞLI SENARYOLARI ÇALIŞIYOR
Yetkin şunları kaydetti: “Son yapılan CHP Parti Meclisi toplantısında ‘Boykot’ çağrısının bazı üyeler tarafından ayrı ayrı dile getirildiği, tartışıldığı ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun tartışmaları herhangi bir tepki vermeden izlediği bilgisi var. CHP kaynakları, Çubuk’taki vahim saldırının etkilerinden çabuk sıyrılan Kılıçdaroğlu’nun kurmaylarıyla toplantı üzerine toplantı yaparak hem örgütteki yüksek heyecanı düşürmemeye çalıştığı, hem de YSK kararına bağlı olarak senaryo çalışmaları yaptığını aktarıyor.”
2020’DE ERKEN SEÇİM İHTİMALİ
Yetkin’in bir diğer sorusu ise erken genel seçim üzerine. Yetkin, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın iç ve dış kamuoyunu Türkiye’de 2023’e dek seçim yapılmayacağına dair teminat vermesine karşın, önümüzdeki 2020 yılında bir erken seçim ihtimalinin Ankara siyaset kulisinde son birkaç gündür giderek yayılmaya başladıını dile getirdi.
BAHÇELİ, ERDOĞAN’A BANA MECBURSUN DİYOR
Bu ihtimalin konuşulur olmasında başlıca etkenin, Erdoğan ile Bahçeli arasında satır aralarında devam eden “Cumhur İttifakı mı, Türkiye İttifakı mı?” tartışması olduğunu vugulayan Yetkin, “Erdoğan’ın Türkiye İttifakı söylemiyle MHP ile ortaklık nedeniyle oylarını alamadığı Kürt seçmenden ekonomiyi ön plana koyan şehirli modernistlere dek değişik kesimleri hedeflediği anlaşılıyor ki, kızgın demiri soğutmak önerisi de bunun parçasıydı. AK Parti bünyesinde ittifaktan karlı çıkanın MHP olduğu saptamasına karşın, Bahçeli Cumhur İttifakından başkasına ihtiyacımız yok söylemiyle Erdoğan’a, iktidarını sürdürmesi için kendisine mecbur olduğunu hatırlatıyor; kendisine Cumhurbaşkanını denge ve denetleme görevi biçmesi de bunun parçası” ifadelerini kullandı.
medyaboldMurat Yetkin: 2020 yılında bir erken seçim ihtimali konuşuluyor
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder