HDP Sözcüsü Günay Kubilay, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın “Karınlarını doyuruyoruz, her türlü ihtiyaçlarını karşılıyoruz ama yine de bize oy vermiyorlar.” sözlerini eleştirdi. Kubilay, “Erdoğan kendisini Maho Ağa, halkı da kendisinin marabaları olduğunu zannediyor” dedi.
Kubilay, “Halkın vergileri ile oluşturulan bütçeden yapılan sosyal yardımları halka bir lütuf gibi anlatmak marifet değildir. 2002’den beri yapılan sosyal yardımlar 10 kat artmıştır. Sosyal yardımların artıyor olması demek Türkiye’de yoksulluğun 10 kat artmış olması demektir, işsizliğin, pahalılığın 10 kat artması demektir.” ifadelerini kullandı.
GERÇEK ERDOĞAN’IN SÖYLEDİĞİNİN TAM TERSİ
Türkiye’deki gerçeğin Erdoğan’ın söylediğinin tam tersi olduğunu belirten Kubilay, “Bugün servet edinenler, halkın vergilerini kendi çıkarları için kullananlar kendileri ve yandaşlarıdır. Milyarlarca dolarlık servetleri nereden edindiklerini açıklayabilirler mi? Demokrasilerde açıklık şeffaflık vardır. Bakınız bizim belediye eşbaşkanlarımız göreve geldikten sonra devraldıkları belediyelerin bütün akçeli işlerini açıkladılar” dedi.
KÜRT HALKI ONURUNU AŞLA-EKMEKLE TAKAS ETMEYECEKTİR
Kubilay şunları dile getirdi: “Bazı insanlık değerlerinin çok aşındığı bir süreçten geçiyoruz. Bugün insani değerlerin aşla, ekmekle değişilemeyecek kadar önemli olduğunu hatırlatmak gerekiyor. Kürt halkının yoksullarının istediği sadece aş-ekmek değildir. Kürt halkı onurlu bir halktır. Kürt halkının istediği kendi kolektif kimliğinin tanınmasıdır, kolektif halklarının önündeki yasakların kaldırılmasıdır, kendi dilinde eğitim almasıdır. Onurlu bir halk olarak eşit yurttaşlık temelinde ortak bir yaşamı bütün halklarla birlikte kurmasıdır. Kürt halkı her dönemde şunu söylemiştir: Oy bir onurdur ve dolayısıyla ister sandıkta ister sokakta olsun, Kürt halkı onuruna sahip çıkmaya devam edecektir ve asla aşla-ekmekle de bunu takas etmeyecektir, herkes bunu böyle bilmelidir.”
TÜRKİYE İSTANBUL SEÇİMLERİ İLE ÖNEMLİ BİR DEMOKRASİ KAVŞAĞINDA
Kubilay, “Türkiye İstanbul seçimleriyle de birlikte çok önemli bir demokrasi kavşağında durmaktadır. Eğer 31 Mart’ta açılmış olan bu demokratik değişim kapısını ve başlamış olan yeni bir siyasal dönüşüm sürecinin, 23 Haziran’da halkın yüzüne tekrar o kapılar kapatılmak istenmiyorsa böyle bir demokrasi ittifakı son derece önemli ve kıymetlidir. Bunun oluşumuna bugünden başlanmalıdır. HDP bir demokrasi ittifakına ve demokrasi arayışına konjonktürel, güncel bir gelişme olarak bakmıyor. Biz bu meseleyi bir demokratik Türkiye projeksiyonumuza bağlı olarak bu ülkenin farklı kimlikleri dinleri, inançları, dilleri ile birlikte inşa edecekleri çoğulcu bir demokratik cumhuriyetin inşasının ön koşulu olarak görüyoruz” dedi.
İSTANBUL SEÇİMLERİ STRATEJİK DEĞER TAŞIYOR
Kubilay şunları söyledi: “O bakımdan da İstanbul seçimleri bir stratejik değer taşıyor. AKP-MHP iktidar bloku bir kez daha buradan güç kaybederek çıkar ise, ısrarla, sopa zoruyla sürdürmek istedikleri rejimi hepimiz bir kez daha sorgular bir zemine geleceğiz. İstanbul’da hepimiz yakında izliyoruz AKP-MHP yani Cumhur İttifakı’nın ortak adayı Binali Yıldırım elinden biberonu alınmış bir çocuk gibi dolaşıyor. Oylarımız çalındı diyerek, mağduriyet edebiyatı yaparak oy peşinde koşuyorlar. Bu sandık kurullarını düzenleyenler bunlar, sandık kurulu başkanlarını seçenler bunlar, bu listeleri hazırlayan valileri ve kaymakamları atayanlar bunlar, YSK’nin görev süresini 1 yıl uzatan kendileri.”
AVUKATLARIN İMRALI’YA GİDİŞİNİN ÖNÜ AÇILMALI
Kubilay, “Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, İmralı’ya ilişkin görüşmelerde herhangi bir yasal engel olmadığını açıkladı. Öyle ise bu gelişme de diğer yapılan açıklamalardan sonra İmralı tecridinin kaldırılmasının önünde herhangi bir yasal ve hukuksal bir engelin olmadığının sorumlu Bakan tarafından açıklanması önemlidir. Madem ki yasal engel yok o halde avukatların hızla İmralı’ya gidişinin önü açılmalıdır.” ifadelerini kullandı.
medyaboldHDP’nin YSK Temsilcisi Tiryaki: Sandık görevlilerinin 77 sülalesinin kişisel verilerini çaldınız
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder