Şanlırfa’nın Halfeti ilçesine bağlı Dergili (Dêrto) Mahallesi’nde 18 Mayıs günü yaşanan çatışmanın ardından Halfeti ve Bozova ilçelerinde gözatına alınan 47 kişiden bugüne kadar 19’u serbest bırakılırken, diğerleri hala gözaltında.
İfade işlemlerinin tamamlanması sonrası dün serbest bırakılan Yıldırım kardeşler, Yaylak Jandarma Karakolu bahçesinde elleri arkadan kelepçeli halde yüzüstü yere yatırılmış vaziyette fotoğrafları yansıyan kişiler arasındaydı.
ÖNCE JANDARMAYA SONRA KARAKOLA GÖTÜRDÜLER
Yıldırım kardeşler, evlerinde başlayıp Jandarma Karakolu ve TEM Şube’de devam eden maruz kaldıkları kötü muamele ve işkenceyi Mezopotamya Ajansı’na (MA) anlattı.
Nasıl gözaltına alındığını anlatan Ahmet Yıldırım, evinde günlük yaşamına devam ettiği sırada evinin avlusunda özel harekat timlerinin olduğunu fark etmesi üzerine camdan kendilerine baktığını belirtti. O anda içlerinden bir tanesinin küfür ederek ‘perdeni kapat bize bakma’ dediğini kaydeden Yıldırım, sonrasında ise kapısının çalındığını, kapıyı açmasıyla birlikte ise kendisine vurmaya başladıklarını anlattı.
Kimlik isteyen polislerin, daha sonra kardeşi Emin Yıldırım’ın evine gittiğini söyleyen Yıldırım, yeğeni Uğur Yıldırım’ın ters kelepçelendikten sonra dövüldüğünü anlattı.
‘TEM’DE ELEKTRİK VERDİLER, KAFAMA SİYAH TORBA GEÇİRDİLER’
Gözaltına alındıktan sonra Yaylak Janadarma Karakolu’na götürülen Yıldırım kardeşler daha sonra Urfa TEM Şube’ye götürüldü. Yıldırım, kendilerine burada yaşatılanları şöyle anlattı: “TEM’de bize elektrik verdiler. Beni gelip nezarethaneden alırken, kafama siyah bir torba geçirdiler. Sonra beni dövmeye başladılar. Hiçbir şey göremiyordum. Kaç kişi vuruyordu belli değildi. Elbiselerimi çıkarıp çıplak hale getirdiler. Bana vurup yere yatırdılar. Elimi, ayağımı bağladılar. Beni sırt üstü yatırıp cinsel organıma elektriğe verdiler. Kafamı kırdılar. Kafamdaki yara izi hala var. Bir de benim yanımda Ömer Gül vardı, ona da çok işkence yapıyorlardı.”
‘DOKTORLAR MÜDAHALE ETMEDİ’
Yıldırım, sağlık kontrolü için götürüldükleri hastanedeki doktorların işkence gördükleri her hallerinden belli olmasına rağmen hiçbir müdahalede bulunmadığını da ifade etti. Yıldırım, “Ağzımız burnumuz kan içindeydi ama doktorlar bunu gördükleri halde bize müdahale etmiyorlardı” dedi.
‘HAKARET VE DARP ETTİLER, DÖVDÜLER’
Sağ kulak arkasında yırtığa bağlı 6 dikiş ve sağ bacağında morluk olan Müslüm Yıldırım ise işkence ve kötü muamelenin daha evde gözaltına alınırken başladığını dile getirdi. Çocuklarının gözü önünde darp edildiğini söyleyen Yıldırım, yerde yüzüstü yatırılmış halde bekletildikleri Yaylak Karakolu’nda da özel harekat polislerinin kafalarına basıp, tekme atıklarını, yine ağır küfür ve hakaretlerde bulunduklarını kaydetti. Yıldırım, “Hepimizi dışarıya çıkardılar. Bizi yüz üstü yere yatırdılar. Sonra bize işkence yaptılar. Küfür ve hakaret ediyorlardı. Silah dipçikleri ile bizi darp ettiler. Bizi dövdüler. Sonra bizi TEM Şube’ye getirdiler. Biz 6-7 gün TEM’de kaldık. Burada da kötü muamele ve işkence devam etti” diye konuştu.
‘NEDEN GÖZALTINA ALINDIĞIMIZI BİLMİYORDUK’
Niye gözaltına alındıklarını bilmezken, emniyette sürekli ‘Siz bizim bir arkadaşımızın ölmesine sebebiyet verdiniz’ suçlamasına maruz kaldıklarını belirten Yıldırım, ancak hiçbir şeyden haberleri olmadan günlerce işkence gördüklerini kaydetti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder