Karar yazarı D. Mehmet Doğan, “Cumhurbaşkanı Parti ile yolunu ayırmalı, AK Parti kendi şahsiyetini bulmalı ve kendi ayakları üzerinde siyaset yapmalı” dedi.
BOLD- Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’na yakınlığıyla bilinen Doğan, “Ben dememiştim!” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Doğan yazısında, İstanbul’daki seçim sonuçlarını değerlendirdi.
TÜRKİYE’NİN SAHİCİ BİR HÜKÜMETİ OLMALI
Doğan yazısında şunları dili getirdi: “Türkiye’nin bir hükümeti olmalı; göstermelik değil, sahici. Cumhurbaşkanı bu hükümetin üstünde hakim/denetleyici bir konumda bulunmalı. Ona hesap veren bir baş vekil ve vekiller olmalı. Meclis’e Meclis’liği iade edilmeli. Çoluk çocukla, temsil kabiliyeti olmayan sıradan liste mahsulleriyle şişirilmek yerine milletvekili sayısı azaltılmalı. Cumhurbaşkanı Parti ile yolunu ayırmalı, AK Parti kendi şahsiyetini bulmalı ve kendi ayakları üzerinde siyaset yapmalı.”
AKP SEÇİM NASIL KAYBEDİLİRİN KİTABINI YAZDI
Mehmet Doğan yazısında, “Seçim nasıl kaybedilirin kitabı AK Parti tarafından yazıldı. 31 Mart’da sunuşu yazılmıştı. Sunuş yeterli görülmemiş olmalı ki, girişi, gelişmesi, sonucu yazıldı. Hatta haşiyeler, zeyller eklendi. Ansiklopedi çapında bir eser ortaya çıktı. 23 Haziran işte budur!” ifadelerini kullandı.
EKREM BEY’İN HEYKELİNİ DİKTİLER, HEM DE ALTINDAN
Doğan, AKP’yi eleştirdiği yazısında şunları kaydetti: “Belediye seçimlerine kadar mahalli bir belediyenin başkanı olan Ekrem Bey’i piyasaya süren Kılıçdaroğlu ise, onu meşhur eden, İstanbul’u aşan bir şöhrete kavuşturan, memleket ölçeğinde tanıtan ve geleceği ile ilgili ümitler beslenmesini sağlayan AK Parti’dir. AK Parti Ekrem Bey’in heykelini dikti, hem de altından!”
HUKUKU VE KURUMLARI ZORLAMAK YANLIŞTI
Doğan yazısında, “31 Mart’dan sonra yapılması gereken şuydu: ‘Millet böyle takdir etti! İtiraz ettik, sonuç değişmedi. Genel bir iptali gerekli görmüyoruz.’ Bunu demek yerine sonuna kadar hukuku, kurumları zorlamak, taraftarlar nezdinde (çoğu İstanbul dışında) beklenti oluşturmak ilk yanlış adımdı. Arkası geldi. Milletin aklı şunu almadı: Sandık kurulu başkanları kamu görevlisi değildi, peki. Seçim iptalinin en kavi gerekçesi bu. Öyleyse neden sadece büyükşehir belediye başkanının seçimini sakatlıyor bu?” diye yazdı.
BÜTÜN SEÇİMLER İPTAL EDİLMELİYDİ
Doğan yazısını şu cümlelerle noktaladı: “Efendim Yüksek Seçim Kurulu sadece itirazla sınırlı karar verir! Bir ek itirazla sınırı genişletip İstanbul’un bütün seçimleri iptal ettirilmeliydi. O zaman bütün seçilen başkanlar, meclis üyeleri, kadroları ile yeniden seçilmek için çalışmak zorunda kalacaktı. Oysa sadece büyükşehire odaklanıldı. Bu milletin mesajını anlamamaktır: İstanbul’da ve Ankara’da halk alt belediyelerde iktidar partisi adaylarını seçti. Büyükşehirde kuvvetli adaylara rağmen oyunu esirgedi. Neden? Niçin? Niye? Sebep?”
medyaboldErdoğan yeni parti çalışmalarına ilişkin konuştu: Sırtımızdan hançerlendik
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder