Hayatını hikâye anlatmaya adayan Amerikalı yazar J. D. Salinger, tek romanı Çavdar Tarlasında Çocuklar‘ı pek çok yayınevinden olumsuz cevap aldıktan sonra 1951’de yayımladığında, kitap okuyucudan tam not alır. Roman, kısa sürede ‘çok satanlar’ listelerine girer… Kahramanı ‘deli’ olduğu gerekçesiyle kitabı basmak istemeyen yayıncıların aksine pek çok okur, kitabın arayış içerisindeki kahramanı Holden Caulfield’ı çok sevmiştir. Öyle ki, herkese “tanıdık” gelen Caulfield’ın -daha doğrusu Salinger’ın- hikâyesi, yasaklara aldırmayarak yıllar içinde “modern zamanların başyapıtı” değerlendirmesini hak edecektir.
Bugün, 2010 yılında hayatını kaybeden münzevi yazar Salinger’ın 100. doğum yıldönümü. Yazdığı kitaplar kadar seçtiği hayat tarzıyla da ilgi odağı olan yazar, ömrünün son 44 yılını evine kapanarak -belki de yazarak- geçirmişti. Salinger’a bu tercihi yaptıran şartlar, Çavdar Tarlasında Çocuklar‘ı yazmaya başladığı II. Dünya Savaşı yıllarına denk gelir. Gönüllü olarak Avrupa’ya savaşmaya giden fakat gördüğü manzara ve şahit olduğu ölümler karşısında ağır bir travma yaşayan yazar, ülkesine sağ dönmeyi başarsa da sinirleri yıpranmış, artık kalem tutamaz hale gelmiştir. Fakat cephede yazmaya başladığı Holden Caulfield’ın hikâyesi onu hayata bağlar. Yine de kitabın şöhreti ve yazarın yazma eylemine yüklediği anlam onu münzevi bir hayatın içine çeker.
1950’lerin ortasından itibaren ailesiyle birlikte Cornish, New Hampshire’daki bir orman evinde yaşamaya başlayan Salinger, bu yıllarda 1951’de Çavdar Tarlasında Çocuklar’ı yayımlar. Aynı dönemde New Yorker dergisinde yedi tuhaf kardeşli Glass Ailesi’nin uzun öykülerini yayımlamaya başlar. Bu dizi öykülerin ilk ikisini Franny and Zooey adıyla 1961’de, sonraki ikiliyi ise Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar ve Seymour: Bir Giriş adıyla 1963’te kitaplaştırır. Glass Ailesi’ni konu edinen son öykü “Hapworth 16, 1924” ise New Yorker’ın 16 Haziran 1965 tarihli sayısında okuyucuyla buluşur. Usta yazar bu öyküden sonra ne yeni bir kitap ne de yeni bir öykü yayımlar. Uzun yıllar süren sessizliğin ardından bir kış günü, 27 Ocak 2010’da evinde hayatını kaybeder.
SALINGER FİLMLERİ
Amerikalı yazarın hayatı önce 2013 yılında Shane Salerno’nun yönetmenliğinde bir belgesele konu oldu. Ardından yazarın hayatı 2017’de beyazperdeye aktarıldı. Çavdar Tarlasındaki Asi (Rebel in the Rye) adlı filmde Nicholas Hoult usta yazarı, Kevin Spacey de onun ilham kaynağı hocasını canlandırdı.
Münzevi hayatı boyunca hiçbir şey yazmamış olması düşünülemezdi. Ölümünden bir yıl sonra Salinger’ın İngiliz arkadaşı Donald Hartog’a gönderdiği 50 mektup ortaya çıksa da evinde neler yazdığı hâlâ bir sır: Yazdıysa imha mı etti, ailesine mi bıraktı… Şimdilik tüm bu sorular cevapsız.
Türkçeye ilk 1967’de Adnan Benk’in Fransızcadan “Gönülçelen” adıyla çevirdiği ünlü roman, sonraki yıllarda Coşkun Yerli tarafından İngilizce aslından özgün adına daha yakın bir isimle, Çavdar Tarlasında Çocuklar adıyla yeniden dilimize kazandırıldı. Tüm dünyada şimdiye kadar yaklaşık 70 milyon adet satıldığı düşünülen roman, sadece ABD’de her yıl yaklaşık 750 bin kopya ile kitapçı tezgâhına çıkıyor. Türkiye’de de hâlâ çok satan listelerinde kendine yer bulmayı başarıyor. Yani Caulfield’ın hikâyesi hâlâ devam ediyor. Bu dünyadan göçüp giden bir yazara en güzel doğum günü hediyesi bu olsa gerek: kitaplarının okunmaya devam ediyor olması.
ÇEVİRMENLERİ SALINGER’I ANLATACAK
Usta yazarın oğlu Matt Salinger, “Babam doğum günlerinden, tatillerden, kültürün dayattığı kutlamalardan nefret etti; şüphesiz bu 100. yıl meselesinden de nefret ederdi. Ama yazmayı sevdi, okurlarını sevdi ve umarım okurları onun yalnızca bununla hatırlanması isteğimizi mazur görürler,” dese de bu yıl şüphesiz onun hakkında her zamankinden çok konuşulacak.
J. D. Salinger, 100. yaşında yayıncısı Yapı Kredi Yayınları tarafından iki okuma atölyesi ve bir söyleşi ile anılıcak. Drama eğitmeni Çiğdem Odabaşı tarafından 5 Ocak saat 13:00-14:30 arasında Oda’da yapılacak okuma atölyelerinin ilkinde yazarın Franny ve Zooey adlı eseri okunacak. 12 Ocak saat 13:00-14:30 arasında aynı mekânda yapılacak atölyede ise yazarın başyapıtı Çavdar Tarlasında Çocuklar okunacak. Etkinlikler 20 kişiyle sınırlı ve internet üzerinden rezervasyon yaptırmak gerekiyor.
11 Ocak’ta YKY Loca’da saat 18.00’de akademisyen-yazar Erkan Irmak’ın moderatörlüğünde başlayacak söyleşiye ise Salinger’ın YKY’deki ilk editörlerinden İshak Reyna, çevirmenleri Sevin Okyay ve Ömer Madra konuşmacı olarak katılacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder