18 Nisan 2019 Perşembe

Financial Times: TCMB, döviz rezervlerini kısa vadeli borçlanarak artırıyor

Seçim arifesinde hükümetin ricasıyla bankaların yabancılara fonlamayı kısması SWAP faizlerini yüzde 1000’lere yükseltmiş, TCMB de “arka kapıdan faiz artırımına” başvurmak zorunda kalmıştı.

Böylece bankalar arasında çok sık kullanılan, fakat sokaktaki vatandaşın hemen hiç gündemine gelmeyen bir finansal enstrüman da manşetlere geçmişti. Artık SWAP piyasası normale döndü, swap eğrisi yüzde 26 civarında bir TL faizi fiyatlıyor, fakat SWAP’lar gündemimizden çıkmadı.

TCMB’nin her hafta yayınladığı analitik bilançoda olağan dışı hareketler bir çok uzmanın dikkatini çekti. TCMB’nin kamuya döviz borç verdiği, kamunun da el altından döviz satarak TL’yi savunduğu iddiaları dillerde dolaşmaya başladı.

Son olarak da yabancı yatırımcı ve bankalar TCMB’in net F/X rezervlerindeki gerilemeyi dillerine doladı. Bu gerileme son 2 veri haftasında durdu, ama şüpheler dağılmadı. Bazı uzmanlar TCMB’nin bu kez kulaklarından döviz mevduatı fışkıran özel bankalardan swap yoluyla borç alarak net F/X rezervlerini yüksek gösterdiğini öne sürdü. TCMB bu konuda açıklama yapacağını vaadetmesine rağmen uzun süre sessiz kaldı.

Dün Financial Times’da (FT) çıkan “Turkey props up reserves with billions of dollars in short-term borrowing” (Türkiye rezervlerini milyarlarca dolar borçla takviye ediyor) başlıklı haberde TCMB’nin cevabı yayınlandı.

Haber, “TCMB rezervlerini kısa vadeli dolar borçla takviye ederek olası bir krizde TL’yi savunma gücünü abartıyor” ifadeleriyle başlıyor.

İnternet sitesinde dün yukarıdaki şekilde yayımlanan haber bugünki FT basılı gazete nüshasında ise manşete çıkarılmış.

TCMB’NİN NET REZERVLERİ SADECE 16 MİLYAR DOLAR

TCMB’nin en son raporunda net rezervleri 28.1 milyar dolar hesaplandı. Fakat, FT’nin swap işlemleri ayıklandıktan sonra bulduğu meblağ sadece 16 milyar dolar.

TCMB, Gelişmekte Olan Ülkeler (GOÜ, Piyasalar = GOP) içinde kısa vadeli dıç borçlarına oranla en az F/X rezerv tutan merkez bankası, bu yüzden de olası para kaçışlarına karşı “ekonomimizin kırılgan” olduğu söyleniyor.

FT’nin müracatı üzerine yazılı bir cevap yollayan TCMB, swap işlemlerinin rezerv meblağını etkileyebileceğini kabul etti, fakat muhasebeleştirmenin uluslararası normlara uygun olduğunun altını çizdi.

Ancak, FT’nin görüştüğü bazı piyasa katılımcıları bu açıklamadan sonra dahi rahatsızlıklarını ifade etti. Investec Bankası GOP traderı Julian Rimmer, “Bu (swapların) olağan işlemler olduğunu düşünmüyorum. Merkez Bankaları gerçekler hususunda bu denli ketum olmamalı” yorumunu yaptı.

Aşağıdaki grafiK, “Türk merkez bankası swapların kullanımını dramatik miktarlarda artırıyor” başlığını taşıyor.

“REZERV ARTIRMANIN GELENEKSEL YÖNTEMİ BU DEĞİL”

Adını vermek istemeyen bir eski TCMB yöneticisi ise “Bunlar borç, kazanılmış para değil. Rezerv artırmanın geleneksel yöntemi bu değildir” dedi.

FT hesaplarına göre geçmişte swap hesabında 500 milyon dolardan fazla bakiye göstermeyen TCMB’nin bu kalemde borçları 8 Nisan haftasında 13 milyar dolara yükseldi.

Adını vermek istemeyen beş uzman veya yatırımcı da FT ile rezerv düzeyi hakkında kaygılarını paylaştılar. FT’ye göre bu kişiler JP Morgan aleyhinde soruşturma başlatılmasından sonra bu konuda açıkça konuşmaktan çekindiklerini söyledi.

FT, tanımların biraz değiştiği günlük analitik bilançodan da SWAP işlemlerini çıkartarak rezerv hesabı yaptı. Bu hesaba göre net F/X rezervler nisan ayı boyunca 11.5 milyar doların altında seyretti. Eş yöntemlerle hesaplanan mart başı rezervleri ise 28.7 milyar dolar olarak rapor edildi.

FT’ye göre, swap işlemleri dahil edilse bile mart-nisan arasında rezervlerde bir kayıp var. FT bu kaybın TCMB’nin kamuya verdiği borçla ilgili olup olmadığını sordu.

TCMB soruya açık cevap vermedi, fakat “SWAP operasyonları bankamızın yerli bankaların likidite yönetimi ve etkin çalışmasını sağlamada kullandığı uluslararası kabul gören bir yöntemdir” demekle yetindi.

TCMB ayrıca genel kabul görmüş rezerv rasyosunun brüt rezervler olduğunu, çünkü gerektiği zaman tüm bu meblağın bankanın kullanımına amade olduğunu vurguladı.

Halen 77 milyar dolar olan brüt rezervlerin de bir yıl içinde 177 milyar dolar dış borç çevirmesi gereken ekonomi için yetersiz olduğu iddia ediliyor.

Aşağıdaki grafiğin başlığı “Türkiye’nin net yabancı varlıkları ve kısa vadeli swap borçlanması” başlığını taşıyor. Mavi çizgi net yabancı varlıklar, pembe çizgi kümülatif swaplar.

Financial Times makalesinin belki de en çarpıcı yanı swaplar çıkarıldıktan sonra TCMB’nin net rezervlerinin kalan miktarı. Aslında bütün yazı neredeyse aşağıdaki grafiği vermek için yazılmış desek yanlış olmayabilir.

“Analistler, Türkiye’nin cephaneliğinin kısa vadeli borçlanmayla doluymuş gibi gösterildiğini söylüyor” başlığını taşıyor.

Burada da mavi çizgi TCMB net yabancı varlıklar yani net rezervleri gösterirken, pembe çizgi swap borçlanması çıkarıldıktan sonra kalan net rezervleri gösteriyor. Grafiğin içindeki okla gözüken yazıda ise ise o noktada TCMB’nin swap kullanımı burada hızlanıyor diyor.

Bu yazıda dikkat edilmesi gereken bir şey var. O da 2008 krizinin patlak vermesinden beri bütün büyük merkez bankaları dahil, merkez bankalarının FT’nin tabiriyle savaş deposunun doldurulması için swap’ları kullandı. Yani bunu yapan ilk TCMB değil. Üstelik o kriz zamanları çok ciddi merkez bankalarının ve bankacılık sistemlerinin rezervleri, kur ve faiz riskleri çok ciddi boyutlara çıkmıştı.

Yani acil zamanlarda bu tür yöntemlerin bazen bir miktar aşırıya kaçacak şekilde bile olsa kullanılması gayet meşru. Sorun bunun acil ve kısa dönemlerde kullanılabilecek geçici bir önlem olduğunu ve uzun dönemde bunlara güvenmemek gerektiğini unutmakta olabilir.

Onun için FT’nin bu haberini okuyup akılda tutmak ve bir an evvel Türkiye’nin rezervlerini geliştirmek için daha çok güven yaratacak, daha kalıcı, daha uzun vadeli yöntemlere geçmesini istemek faydalı olacaktır.

kaynak: paraanaliz.com

medyabold

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder