Merhabalar,
Ben 17 yaşında annesi ve babası tutuklu bir delikanlıyım. Kanım deli ama, ruhum aklım kalbim, akıllı olmamı sorumluluklarımı ihmal etmememi söylüyor. Herkes gibi bende bu tufandan nasibimi almaya devam ediyorum. Nasıl mı? 15 temmuz öncesi bırakın dünyadan haberdar olmayı evimizin neyle ısındığını bile bilmiyordum. Babam tutuklanınca anneme yoldaş, evimize de baba olma görevi bana düştü. Babam gözaltında mahkemeye çıkınca annem cezaevi çantasını çoktan hazırlamıştı. Ağustos sıcağında polis arabasının arkasından emniyete babamın valizini vermek için koşarken meğer bir maratonun başlangıç provasını koştuğumu bilemezdim.
Annem de gözaltına alınıp tutuklanınca yüksekten düşmüş gibi çakılıp kaldım hayatın zorluklarına. Babamın ve annemin cezaevi ihtiyaçlarını, evimizin taşınmasını, avukat tutma işini, kardeşlerimin okul işlerini, alışveriş, faturaların takibi hepsi ellerimden öpüyor. Kardeşlerimin öğretmenleriyle ben görüşüyorum, hastalandıklarında ilk ben koşuyorum. Babamın ve annemin görüşlerine giderken indirimli biletleri takip etmem, kardeşlerimin çantalarını hazırlamaya yardımcı olmam, her seferinde kimliklerini almalarını kontrol etmem, en önemlisi yola çıkmadan tuvalete gitmelerini sağlamam en önemlisi.
Yaşadığımız küçük sıkıntılar bunun önemini bize unutturuyor. Bu arada yaşım kardeşlerime yolculuklarda refakat etmeye uygun olmadığı için bilet kesen memurlara her seferinde dil dökmek zorundayım. Önemli bir vazifem daha var. Babamdan anneme mesaj ulaştırmak. Her açık görüşe giderken annem üçümüze de söyleyeceğimiz notları ezberletiyor. En zoru da görüşlerden sonra, ‘Eee başka ne dedi’ sorusuna onlarca kere muhatap olmak. Hayat belki bizim için ufak zorluklarla geçse de bu günlerin ileride bizim çok işimize yarayacağını düşünüyorum. Ne derler ‘Hakk’ ın Değirmeni Ağır Döner Ama İnce Öğütür’. Hakk’ın rahmetinin, inayetinin en kısa zamanda yetişip yükümü hafifleteceğine inanıyorum…
Kaynak: Mağduriyetler http://magduriyetler.com/2019/01/04/17-yasimda-hem-anne-hem-baba-oldum/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder