15 Temmuz darbe tiyatrosunun sergilendiği gece eşimle birlikte eşimin memleketinde tatilde idik. Darbe haberini televizyondan öğrendik. O gün olan olaylara çok üzüldük, çok ağladık ve hâlâ gözyaşlarımız dinmiş değil. Eşim özel bir kolejde öğretmendi. Ben ise bir takım rahatsızlıkları olduğu için çalışmıyordum, birkaç gün sonra eşimin okulunun kapandığını ve lisansının iptal edildiğini öğrendik. Okul kapanınca evimize taşınma kararı aldık, eşyalarımızı birkaç tanıdığın evine bölüştürdük. Kayınvalidemlerin evine yerleştik. Allah’tan geldiğini kabullenip iş aramaya başladı eşim. Eşim, bir yakınımız vasıtasıyla bir mobilya mağazasında çalışmaya başladı. Maddi olarak biraz toparlandık, ancak birkaç ay sonra kayınvalidemlere gelip eşime sormuş polisler. Kayınpederim çok korkup; eğer sen gitmezsen bunlar bizi rahat bırakmazlar dedi.
Eşimin başka bir akrabası ise sen zaten bir şey yapmadın, neden korkuyorsun diyerek eşim üzerinde psikolojik baskı oluşturdular. Sonrasında eşimle vedalaşmama bile fırsat vermeden onu götürüp teslim ettiler. Kendi ayaklarıyla giden eşimi kaçma şüphesi var diyerek tutukladılar. Tutuklanınca kayınpederim, iki ayda bir olan açık görüşlere gitsen yeter dedi, yani maddi olarak destek olmak istemedi. Evime yakın bir mağazada iş buldum. Her hafta 8 saatlik yolu gidip, eşime moral vermeye çalıştım. Ancak bir gece polisler benim için de kayınvalidemlere geldiler. Bu hafta açık görüşe yalnız gidecektim, benim yerime kayınvalidem ve kayınpederim gitti.
Eşim yalnız geleceğimi bildiği için görüşme salonunda anne babasını görünce çok endişelenmiş. Ağlamaya ve titremeye başlamış iyi olduğuma inandıramamışlar bir türlü. Eşimin ilk Mahkemesi 10 ay sonra oldu. Mahkemede eşime gönderdiğim bir edebiyat dergisinin okurlarına hediye ettiği uçak motifli kitap ayracını ve kâğıttan yaptığım yüzüğü sormuşlar. Eşin sana neden uçak gönderdi, bununla ne anlatmaya çalışıyor, yüzük dediğiniz şey darbe planı mı, yoksa büyü mü yaptı eşin, mahkemeye neden gelmedi diyerek eşimle dalga geçmişler.
Eşime de benim hakkımda soru sorulunca çok endişelenmiş, gönderdiğim şeyleri de kendisine hiç göstermedikleri için açıklama yapamamış. Aynı dosyada bulunan öğretmen arkadaşlarına ceza verip tahliye etmelerine rağmen eşimin mahkemesini 5 ay sonraya ertelediler. Kayınpederim mahkemeden
çıkar çıkmaz beni aradı, oğlumun başını sen yaktın, git teslim ol, oğlumu kurtar diyerek hakarete varan sözler sarf etti. Hâlâ arkamdan, o teslim olmazsa oğlumu bırakmayacaklar, benim oğlum hiçbir şey yapmadı, telefonuna programı o yüklemiş diyor. Zaten maddi olarak hiçbir destek görmediğim insanların, manevi desteklerini de kaybetmiş durumdayım. Kendi babam ise korkusundan kayınpederime, ben zaten onunla görüşmüyorum demiş. Öyle bir korku imparatorluğu kuruldu ki anne ve baba evlatlarını düşünmez oldu. Tek tesellimiz Rabbimize karşı olan güvenimiz ve eşim ile birbirimize destek oluyor olmamız.
Kaynak: Mağduriyetler http://magduriyetler.com/2019/01/04/korku-imparatorlugunda-yasadiklarim/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder