12 Nisan 2019 Cuma

29 yaşından 69 yaşına Ahmet Altan

Silivri Cezaevi’nde bulunan gazeteci-yazar Ahmet Altan’ın kızı Sanem Altan, sosyal medya hesabından babası ve çocukluğu ile ilgili bir yazı ve fotoğraf paylaştı. 69 yaşında olan Altan’ın fotoğrafı 29 yaşında çekilmiş.

931 gündür tutuklu olan babası Ahmet Altan ile ilgili Sanem Altan’ın yazısı şöyle:

29 YAŞINDAN 69 YAŞINA AHMET ALTAN

“Lisenin ilk yılında babamla yaşamaya başlamıştım. Ben 7 yaşındayken ayrılmışlardı, aramızda sadece 22 yaş olan babamsa 29 yaşındaydı o zaman.Hafta sonları anneme gidiyor, pazar akşamları babama dönüyordum. O zamanlar sönük ışıklı küçük vapurlar mahzun çınçınlarla kalkardı Eminönü’nden. Onlara binerdim, Göztepe’ye gitmek için. Hava soğuk, deniz karanlık olurdu. Vapurun tahta sıralarında ellerinde çantaları, benim gibi başka çocuklar da otururdu. Haftasonu tatilinden yatılı okula dönen asık suratlı çocuklar.

Arada bir pencerelerin buğusunu ellerimle şöyle bir silip sanki bir şey görebilirmişim gibi dışarıya bakardım. Hayaller kurardım. Ama en çok o çocukları düşünürdüm.

Şu küçük olan, acaba yatağında kimseye göstermeden ağlıyor mudur? Ya da şu uzun boylu olan göründüğü kadar güçlü müdür gerçekten… Şu okul forması giymiş kızın annesi var mı acaba?

Neden okula formasıyla dönüyor diye düşünür, hikâyelerini tahmin etmeye çalışırdım.

Annemden ayrıldığım için, okula gideceğim için, vapurda yalnız olduğum için canım sıkılırdı.

Babama dönmek eğlenceliydi ama her pazar akşamı o yolculukta bunu unutur, o loş vapur yalnızlığında içim kavrulurdu.

O yüzden bu oyunu bulmuştum. O çocuklara bakıp onları izlerken duygularını, hayatlarını, sırlarını, gözükmeyenleri tahmin etmeye çalışırdım. Sonra, bu oyunu neredeyse hiç vazgeçmeden oynadım hayatımda… Hâlâ da oynarım. Ve biliyor musunuz? Bir el hareketi, bir kelime, bir bakış, konuşurken dudaklarınızı kullanma biçimi bana nasıl bir hayattan geldiğinizi fısıldar hemen…

Ve o fısıltının sesi hiç yanılmaz… Pazar akşamları benim gibi annesinden ayrılan, yatılı okula dönmek zorunda kalan o çocukların, içlerindeki acıyı kahramanca saklamalarından hep çok etkilendim.

O yüzden çok uzun yıllar hiç farkında olmadan pazar akşamları o vapur saatinde içime hüzün çökerdi benim… Nedenini anlamazdım bile. Vapurda gördüğüm, o çocuklardan çok şey öğrendim ben. Duyguları, hayal kurmayı. O duyguları nasıl sakladığımızı, hangi duygumuzu sakladığımızda, hangi duygumuzun görünür olduğunu.

Acıları kahramanca gizlemeyi…

Sonradan öğrendim ki, babam da 5 yaşında yatılı okula gitmişti.

Çok özledim babam seni…

#931günSilivri”

kronos

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder