12 Nisan 2019 Cuma

Sinyor Can Bartu unutulmaz!

Fenerbahçe’nin efsane ismi Can Bartu, dün gece 83 yaşında hayatını kaybetti. Vefat haberi, gece yarısı televizyonlardan ‘son dakika’ olarak verildi. Onu yakından tanıyan Attila Gökçe ve Orhan Ayhan gibi duayen isimler, telefonla ekranlara bağlanıp Can Bartu denince akıllarına ilk gelen şeyleri, anıları paylaştı.

Can Bartu denince benim aklımda ise beş şey beliriyor hemen: ‘Sinyor’ lakabı, Galatasaray’ın efsanesi Metin Oktay’ın jübilesinde forma değiştirdikleri o fotoğraf, basketbol, siyah gözlük ve takım elbise…

SİNYOR LAKABINI İTALYA’DA ALMIŞTI

Can Bartu’nun ‘Sinyor’ lakabı, uzun yıllar İtalya’da başarıyla futbol oynamasından geliyor. İtalya’da çok sevilen ve Sinyor Can Bartu olarak anılan efsane isim; Fiorentina, Venezia ve Lazio takımlarının formasını giymişti. Türkiye’den Avrupa’ya giden 5. futbolcu olarak tarihteki yerini almıştı.

Yeri gelmişken, o futbolcuları hemen hatırlayıverelim.
Türkiye’den Avrupa kulüplerine giden ilk futbolcular sırasıyla Bekir Refet Teker, Coşkun Taş, Lefter Küçükandonyadis ve Metin Oktay’dı.

1915-1919 yıllarında Fenerbahçe forması giyen Bombacı Bekir lakaplı Bekir Refet Teker, 1921’de İttihatspor’dan Almanya’nın Karlsruher FC Phönix takımına transfer olmuştu. Ardından FC Pforzheim ve Karlsruher formaları giymişti.

Coşkun Taş, futbola Aydınspor’da başlamış, 1952-1959 yılları arasında Beşiktaş’ta forma giymişti. Taş, Almanya’nın Köln takımına transfer olarak Avrupa’ya giden ikinci Türk futbolcu unvanını almıştı. Coşkun Taş, ardından bir başka Alman ekibi Bonner’e imza atmıştı.

Fenerbahçe’nin efsane ismi Lefter Küçükandonyadis’in de yolu Avrupa’ya düşmüştü. Avrupa’ya giden üçüncü isim olan Lefter, 1957’de Fenerbahçe’den Fiorentina’ya transfer olmuştu. İtalya’da başarılı bir performans sergileyen Lefter, ardından Fransa’nın Nice takımına imza atmıştı. 1953’te Fenerbahçe’ye dönen Lefter, 1964’te ise Yunan ekibi AEK’da forma giymişti.
Galatasaray’ın Taçsız Kralı Metin Oktay, 1955-1961 yılları arasında Sarı-Kırmızılı formayı giydikten sonra Palermo’ya transfer olmuştu. Yalnızca bir sezon İtalya’da kalan Metin Oktay, yeniden Galatasaray’a dönmüştü.
Sinyor Can Bartu, bu futbolcuların ardından Avrupa’ya giden beşinci Türk idi.

METİN OKTAY İLE OLAN TARİHİ FOTOĞRAFI KİM UNUTUR?

Aklımda beliren ikinci şey ise herkes gibi Galatasaray’ın efsanesi Metin Oktay’ın jübilesinde forma değiştirdikleri o fotoğraftı. Galatasaray tarihine adını altın harflerle yazdıran Metin Oktay ile Fenerbahçe’nin simge isimlerinden Can Bartu’nun bu görüntüleri, ezeli rekabetin en unutulmaz anı olarak kayıtlara geçmişti. Galatasaray ile Fenerbahçe arasında oynanan karşılaşmaların en unutulmazlarından biri şüphesiz ki Metin Oktay’ın Fenerbahçe formasını sırtına geçirdiği jübile maçıydı. 23 Ağustos 1969 tarihinde oynanan ve Fenerbahçe ile Galatasaray’ın 1-1 berabere kaldığı maçta Metin Oktay, Fenerbahçeli Can Bartu ile karşılamanın başında forma değiştirmiş ve iki yıldız futbolcu 10 dakikalığına rakip formalarla mücadele etmişti. Can Bartu’nun vefatının ardından Galatasaray resmi internet sitesinin, efsane ismi o tarihi anın fotoğrafıyla andığını hemen belirtelim.

MİLLİ FORMAYI BASKETBOL VE FUTBOLDA GİYEN İLK VE TEK SPORCUYDU

Aklımda beliren üçüncü şey ise basketbol. Çoğu kişinin ‘sadece futbolcu’ olarak bildiği Sinyor Can Bartu, aynı zamanda profesyonel basketbolcuydu. Hem basketbolda hem de futbolda Fenerbahçe’nin Ve Milli Takım’ın formalarını giymişti. Milli formayı hem basketbolda hem de futbolda giyen ilk ve tek sporcuydu. Ayrıca, aynı gün içinde, Galatasaray’la oynanan basketbol maçında 28 sayı kaydederken; Dolmabahçe’de de futbol maçına çıkmış ve bir gol atmış bir oyuncuydu.

Can Bartu, spora Fenerbahçe’de basketbol oynayarak başlamıştı aslında. 6 kez Türkiye Basketbol Millî Takımı formasını giyen Bartu, daha sonra Fikret Arıcan’ın aracılığıyla Fenerbahçe’de futbol oynamaya başlamıştı. Basketbolda olduğu gibi futbolda da işinin hakkını vermişti. 1956’da Fenerbahçe’de profesyonel futbol kariyerine başlayan Can Bartu, 1961’de İtalya’nın Fiorentina takımına transfer olmuştu. Daha sonra Venezia ve Lazio’da da oynamıştı. 1967’de Fenerbahçe’ye dönmüş, Sarı-Lacivertli formayla toplam 162 lig maçında 62 gol atmıştı.

GENÇ BİR GAZETECİ OLARAK YAN YANA ÇOK MAÇ İZLEDİK

Aklımda beliren dördüncü şey ise siyah gözlüğüydü. Genç bir gazeteci olarak kendisiyle birçok kez basın tribününde yan yana maç izlemiştik. Özellikle sıcak aylara denk gelen maçlarda siyah gözlüğünü takar, sadece sahaya konsantre olur ve yorumculuk-yazarlık işini de en iyi şekilde yapmaya gayret ederdi. Birçok yazar gibi gazetenin mutfağındaki basın emekçilerine telefonla bağlanıp birkaç cümle söyleyerek “Gerisini siz toparlarsınız’ demezdi.

MAÇLARI İZLEMEYE TAKIM ELBİSEYLE GELİRDİ

Ve son olarak takım elbise… Can Bartu, ‘Sinyor’ lakabının hakkını verir ve giyimine her zaman özen gösterirdi. Maçları izlemeye hep takım elbisesi, kravatıyla gelir, siyah veya normal gözlüğüyle de kreasyonunu tamamlardı. Aynı özeni televizyon ekranlarında da gösterirdi.

Can Bartu, her şeyin en iyisi yaparak ve arkasında kolay kolay unutulmayacak izler bırakarak aramızdan ayrıldı. Biz kendisini iyi bilirdik.

Mekânı cennet olsun.

kronos

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder