KHK’lı ailelere yardım ettiği gerekçesiyle tutuklanan ve cezaevinde ihmal sonucu hayatını kaybeden Halime Gülsu maruz kaldığı hukuksuzluklarla gündemde. Ailesi ve milletvekilleri vefatının birinci yıldönümünde Halime öğretmeni anlattı.
Öğretmen Halime Gülsu’nun ağabeyi Zübeyir Gülsu, sosyal medya hesabında bir yıl öncesini hatırlattı. “28 Nisan 2018. Geçen yıl bu sabah saat 7 civarı telefon sesine uyandım, açmadım. Tahmin etmiştim abimin aradığını ve Halime’nin durumunun kötü olduğunu söyleyeceğini. Ama nereden bilebilirdim ki Halime’nin vefat edeceğini” diyen Zübeyir Gülsu, “oysa 25 Nisanda açık görüşe gittiğinde abim, hastalığından dolayı bitkin, halsiz, yorgun, durumu iyi değil demişti. Hiç aklıma gelmemişti durumunun çok kötüye gideceği… Yine hastaneye kaldırılır kontrolü yapılır tedavi edilir sağlığına kavuşur demiştim. Kendimce, dua dua yalvarmıştım” ifadelerini kullandı.
Ağabey Gülsu, o günü şöyle anlattı:
“Rabbime ama orası ceza-eza eviydi masumlar için. Cuma akşamı son bir haber geldi abimden. Halime’nin durumu ağırmış, bir şeyler yapmamız diye. Gece saat 1’e kadar tweet atıp yardım-dua istedik, gücümüzün yettiği kadar tanıdıklarımızdan, kardeşlerimizden…
Sonra mesaj geldi abimden, “Müsait misin?”
Abimi aradım, çaresizlik içinde yıkılmış. Bitkin bir ses tonu ile abim, “Zübeyir cezaevinden aradılar Halime vefat etmiş, cenazesini almaya Tarsus Devlet Hastanesi’ne gidiyorum. Gelişmeleri haber veririm” dedi.
Telefonu kapatmasına fırsat vermeden, “Ne zaman nasıl olmuş” dedim. Rahatsızlanmış, acile kaldırmışlar. Gece 2:30 gibi vefat etmiş” dedi.”
Zübeyir Gülsu, bu süreçte dayanışma gösterenlere de teşekkür ederek, “Bu vesile ile Kardeşim Halime için dua eden hatim okuyan, taziye dileklerini sunup hayır dualar eden tüm kardeşlerime, abilerime ablalarıma çok teşekkür ediyorum. Sizlerin duaları ve manevi desteklerinizle bizim acımız hafifledi. Rabbim sabır ve dayanma gücü verdi…” ifadelerini kullandı.
Halime Gülsu’nun annesi Zeynep Gülsu (66) ise Boldmedya‘dan Sevinç Özarslan‘a yaptığı açıklamada, “Kızımı öldürdüler, Allah da sizi tüketsin” oldu.
Anne Gülsu şunları söyledi:
“27 Nisan’da vefat etti kızım, bana 28 Nisan’ın sabahında söylediler. Buradaki oğlum öğrenince anneme ben diyemem demiş. Sabah kalktım, evde bir gariplik var. Saat 9-10 gibi bir adam börek alıp gelmiş. Pikniğe mi gidecekler diye düşünüyorum ben. Sonra kızkardeşim aradı, abim aldı telefonu eline. Öyle öğrendim. Ben zaten söylemiştim ‘Benim kızım çıkamaz oradan’ diye. Ağlayıp bağırma çağırma bizde olmaz zaten kızım. Dilimden dökülen ilk cümle ‘Kızımı öldürdüler, Allah da sizi tüketsin’ oldu.”
HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ise, “Adalet yerini bulana kadar bu işin peşini bırakmayacağım” diyerek verdiği hukuk mücadelesine devam edeceğini belirtti.
HUKUKSUZLUĞUN SEMBOL İSMİ HALİME GÜLSU
1984 yılında Tarsus’ta dünyaya gelen Halime Gülsu, Gaziantep’te İngilizce öğretmenliği bölümünden 2015 yılında mezun oldu. Aynı yıl özel bir kurumda İngilizce öğretmeni olarak iş hayatına başladı. 15 Temmuz sözde darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL ve çıkarılan KHK’lar ile çalıştığı kurum kapatıldı. Mersin’e, annesinin yanına dönme kararı alan Gülsu öğretmen tarihler 5 Şubat 2018’i gösterdiğinde, ihtiyaç sahiplerine destek verdiği için, silahlı terör örgütü üyeliği suçlaması ile 2 haftalık gözaltı süresi sonrası, tutuklu yargılanmak üzere, 20 Şubat 2018 tarihinde Tarsus Kadın Kapalı Cezaevine gönderildi.
Halime öğretmenin uzun süredir mücadele ettiği ‘Sistematik Lupus Eritema Tozus’ (Hastalık: Deri, eklemler, kan, böbrekler ve sinir sistemi olmak üzere vücudun farklı organlarını etkileyen, kronik, otoimnun, halk dilinde Kelebek Hastalığı) hastası idi.
Bu hastalığı için yurtdışında da tedavi gördüğü sırada 15 Temmuz Darbe Girişim sonrası ülkesinde, haksız yere tutuklu bulunan ailelerin, dışarıda kalan yakınlarına, çalışabilecek durumda olmayan bayan ve çocuklara, yaşamlarını idame ettirebilmeleri için az daha olsa yardım edebilme düşüncesi ile Türkiyeye tekrar dönmüştü.
Gözaltına alındığı süreçte, Mersin Emniyeti Terörle Mücadele Şubeye sağlık raporları verilmesine rağmen, raporlar esrarengiz bir şekilde ortadan kayboldu. Gözaltında ara ara verilen ilaçlar, cezaevi sürecinde ortada rapor olmadığı söylenerek mutlaka kullanması ve yenilenmesi gereken ilaçlar kendisine verilmedi. Raporlar ortada olmadığı için hastaneye sevkine de müsaade edilmeyen Halime öğretmenin hayatı tam olarak bir kabusa dönüştü.
25 Nisan 2018 tarihinde geçirdiği atak sonrası Mersin Şehir hastanesine sevk edildi. Doktor kontrolünde olması gerekirken aynı gün tekrar cezaevine gönderildi.
Mersin’de geçen ay gözaltına alınıp, işkence gören kadınlardan biriydi Halime Öğretmen.
Cezaevine gönderildikten sonra iki defa komaya giren ve dili boğazına kaçan Halime öğretmene, cezaevi yetkililerine bildirimesine rağmen kimse müdahale etmedi. Yanında bulunan diğer tutukluların müdahalesi ile dili boğazından çıkartılarak tekrar nefes alması sağlandı. Cezaevinde kendi ihtiyaçlarını bile karşılayamayan Halime öğretmen, takılan serum ve parol tedavisi ile hastalığı geçiştirildi.
Vücudu sürekli mikrop kapan, tüm şikayetlere rağmen tedavisine izin verilmeyen ve 21 kişilik koğuşta durumu giderek ağırlaşan Halime öğretmen, 28 Nisan 2018 Cumartesi sabaha karşı Tarsus 3. Nolu Kadın Kapalı Cezaevinin A7 numaralı 21 kişilk koğuşunda vefat etti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder