15 Haziran 2019 Cumartesi

Akif Beki’den Hayrettin Karaman’ın seçim fetvalarına tepki

Karar gazetesi yazarı Akif Beki, iktidarın fetvacısı Hayrettin Karaman’ın, Yeni Şafak’ta kaleme aldığı seçim fetvaları yazılarında, ‘İktidara zarar verecekse doğruları söylemek yanlıştır’ sözlerine tepki gösterdi.

BOLD- Beki bugünkü yazısında, “Karaman muhalefete yarayacaksa yönetenlerin yanlışlarını dile getirmenin dinen ne gibi sakıncalar içerdiğini anlatıyor. Hangi şartlar altında yalan söylemenin ve gerçeği saklamanın caiz olduğunu da ayrıntılı açıklıyor. Hoca zulümle savaştayız doğruya yanlışa bakılmaz diyor.” ifadelerini kullandı.

MUHALEFETİ KÜFFAR ORDUSU GÖRMEK

Beki yazısında şunları kaydetti: “Sormazlar mı; dünyevi iktidar mücadelesini din mücadelesi, siyasi rakibi din düşmanı, muhalefeti küffar ordusu ve seçimi din savaşı gibi görmek ve göstermek caiz midir diye? Bu muydu cihat? Siyasi hassasiyetleri din hassasiyeti olarak sunmanın dindeki yeri ve hükmü nedir?”

İKTİDARI KORUMAK İÇİN DOĞRUYU SÖYLEMEYİ YASAKLIYOR

Beki, “Ha, aklınıza şöyle bir sual gelebilir; iktidarı eleştirilerden korumak için bize doğruyu söylemeyi dinen yasaklayıp yalan söylemeyi dinin emri olarak vaaz ve nasihat ediyor. Bin dereden su getireceğine, din adına millete olmadık yanlışları savunma görevi yükleyeceğine, iktidara bir çift laf etse, doğruluk ve adaletten ayrılmamayı vaaz ve nasihat eylese, eleştirilen taraflarını düzelterek hatalarından dönmeye çağırsa…Daha zahmetsiz, daha isabetli, Allah’ın rızasına daha uygun, milletin memleketin ve dahi ümetin daha hayrına olmaz mıydı? Ona da cevabı hazır Hoca’nın. Hayır, çünkü zulümle savaştayız ve yanlışa doğruya bakılmaz savaştayken” diye yazdı.

KABE İMAMINA NEDEN KIZDIK O ZAMAN

Beki yazısında, “Kaşıkçı cinayetinde Veliaht Prens’i suçlayanları Allah’a karşı gelmekle suçlayan, ümmetin lideri olduğu için İslam düşmanlarının saldırısı altında diye bin Selman’a itaati farz kılan Kabe İmamı Sudeysi’ye niye kızdık ki o zaman? Kitabın ortasından çok doğru mu konuşuyormuş, hakkını mı yemişiz! Ayrıca; imtihan dünyasında bulunduğumuza göre, İslam itikadınca hiç bitmeyecek bir savaş bu. Bütün insanlık hidayete erse bile dünya durdukça şeytanla savaş bitmeyecek, kıyamete dek sürecek. Amenna mı!” diye sordu.

MÜSLÜMAN NE ZAMAN TAKİYYE YAPMAKTAN KURTULACAK

Beki şunları aktardı: “Şu halde demez misiniz, Müslüman ne zaman takiye ve harp hileleri yapmaktan kurtulacak öyleyse? İnananların, doğruyu dosdoğru söyleyeceği, haksızlık ve adaletsizliğe karşı çıkacağı gün hiç gelmeyecek mi? Yalan da şeytan işi değil mi, onunla da savaşılmayacak mı? Hem… Haksızlığa, adaletsizliğe sessiz kalan dilsiz şeytanken haksızlık ve adaletsizliği din gereği savunmayı önermek, zulümle savaşmadaki ilahi maksada aykırı ve gayriahlaki bir teklif olmuyor mu?”

YANLIŞ YAPMAK DEĞİL DE YANLIŞI ELEŞTİRMEK DÜŞMANA KOZ VERİYORMUŞ!

Beki yazısında, “Kadı fetvasında bile bu kadar tutarsızlık olur diye düşünmüş olmalı ki, yukarıdaki açmaz ve çelişkilere değinmiyor bile Hoca. Şöyle bir mantıksal tutarsızlığı daha var; yanlış yapmak düşmana koz vermiyor da o yanlışları eleştirmek mi koz veriyor? Mesele düşmana koz vermemekse, dinen hayati önemdeyse, o yanlışları yapmanın Allah indinde de vebali ağır diye uyarmak icap etmez mi? Uyaranları susturmaya çalışmak yerine bilakis desteklemek, teşvik etmek dinin de emri olmaz mı? Ne ki Hoca’nın gündeminde bu da yok.” dedi.

ANNE BABANIZIN ALEYHİNE BİLE OLSA DOĞRU SÖYLEYİN

Beki yazısını şu cümelerle sonlandırdı: “Kendinizin, anne babanızın veya akrabalarınızın aleyhine de olsa, Allah için doğru söyleyen şahitler olun; dürüstlükten, adaletten ve hakkaniyetten ayrılmayın” mealindeki (Nisa 135) ayete nasıl uydurulacak sonra bu yalan fetvası?”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hayrettin Karaman’ın damadını rektör olarak atadı

medyabold

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder