Yunanistan’a kaçmak isterken yakalanan ve terör örgütü üyeliği suçlamasıyla yargılanan İzmir Casusluk Davası savcısı Zafer Kılınç, hakkında fişleme yapıldığını iddia ederek, “Bu suçtur” dedi.
Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın bugünkü 4’üncü celsesinde iddianameye karşı savunmasını yaptı.
Odatav’de yer alan habere göre ‘Suç üstü var“ denilerek, hakim ve savcılar hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasına ilişkin düzenlemelere riayet edilmediğini belirten Kılınç, şunları söyledi:
“Meslektaşlarımla düzenlediğim günün parası silahlı terör örgütüne para transferi olarak gösterilmiştir. Bunun bir akıl tutulması olduğunu düşünüyorum. Çok gizli ve tedbirli davrandığı söylenen örgüte devletin resmi bankasından transfer yapmışım. Eşimin üzerine kayıtlı telefonda Bylock kullandığım öne sürülüyor. Evet o telefonu kullandım, ama kesinlikle bylock kullanmadım. Yargıtay kararında, ‘Usulüne uygun elde edilmemiş delil’ dendiği halde bu bylock’a dört elle sarılmasını anlamak mümkün değil. Derhal dosyadan çıkarılmalıdır.
HSYK seçimlerinde bir kısım adaylar lehine çalışmakla suçlanıyorum. Anayasal bir hak olan seçme ve seçilme hakkını kullanmak suç olamaz. Bahse konu seçimlerde kime oy verdiğimi eşim dahi bilmez. Demek ki, birileri izlemiş, kime oy verdiğimi tespit etmiş. Bu, açıkça fişleme faaliyetidir ve suçtur. 15 Temmuz geceyarısı 2 bin 740 hakim ve savcı hakkında soruşturma yapıldığı duyuruldu. Daha sonra HSYK Başkanvekili Mehmet Yılmaz, ‘Darbeden değil Fetö’den alındılar… O liste bir gecede hazırlanmış değildir. 3 yıldır üzerinde çalışıyorduk’ şeklinde açıklamalar yaptı. Özetle tek kanıtın, bu fişlemeler olduğu ortaya çıkmıştır. Hakkımızda delil var idiyse neden işlem yapılmayıp, 15 Temmuz fırsat bilinerek hukuka aykırılıklara tevessül edilmiştir? Hukuka aykırı iş ve işlem yapanlar, er veya geç bunun hesabını vereceklerdir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder