Avrupa’da heykelcilik adına eğitimler alan ve geometrik türevler ile bilimsel buluşları tescillenen İlhan Koman (1921-1986), Google’ın doğum gününde unutmadığı isim oldu. Anıtkabir’in duvarlarına yapılan rölyeflerin mimarı olan İlhan Koman, birçok birinciliğin de sahibi bir isim. İsveç’in başkenti Stokholm’deki Leonardo’ya Selam Heykeli ve İstanbul’de YKY binasında sergilenen Akdeniz Heykeli en bilinen eserleridir.
“TÜRK DA VİNCİ”
1921 Edirne doğumlu sanatçımız, 1941 yılında İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi, şimdiki adıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi’nde resim üzerine eğitim almaya başlıyor. Bir yıllık süren eğitimden sonra resimden heykeltıraş eğitime geçiyor. Mezuniyetinin ardından Pariste sanatını icra etmeye koyulmuş. Heykeltıraşların ve sanatlarının ülkemizde yeterince ilgi görmediği o dönemde, Paris’te ilk sergisini açan Koman, orada gayet mutlu ve başarılıydı. Fakat sonra yurda dönüp mezun olduğu kurumda akademisyenlik yapmaya başlıyor. Sonraki yıllarda İsveç’e yerleşiyor, orada öğretim görevlisi olarak çalışıp eserlerini meydana getiriyor.
1954 Ankara Devlet Sergisi’nde ikincilik, 1955 Ankara Devlet Sergisi’nde birincilik ödüllerini aldı.
1969’da İsveç’te Sundsvall’da bir alan düzenlemesi için açılan yarışmada birincilik ödülü,
1970’te de Örebro Belediye Sarayı önüne konulmak üzere yaptırılan heykel yarışmasında da birincilik ödüllerinden birini aldı.
Yaşamının son yirmi yılını ailesiyle birlikte yaşadığı ve atölye olarak da kullandığı Hulda adlı teknesinde geçirdi.
İlhan Koman 30 Aralık 1986’da 65 yaşındayken İsveç’in başkenti Stokholm’de hayatını kaybetti.
AKDENİZ HEYKELİ YKY BİNASINDA
İlhan Koman denince ilk akla Akdeniz Heykeli geliyor. Heykel 1980 yılında Yapı Kredi Sigorta’nın Zincirlikuyu’daki binasının yanına konumlanıyor, ardından Levent’teki şubenin yanına taşınıyor. Maalesef burada bir vandalizm mağduru oluyor ve tehdit altında kalıyor. Bu sebeple heykel bugünkü yerine, İstiklal Caddesi manzaralı Yapı Kredi Kültür Sanat binasının üçüncü katına yerleşiyor. Galatsaray meydanından geçerken, bu binanın üçüncü katından bakarsanız bu güzel heykelle selamlaşabilirsiniz. Akdeniz Heykeli. İlhan Koman’a 1981’de Sedat Semavi Vakfı Güzel Sanatlar Ödülü’nü kazandırmıştır. Koman eserini şu cümlelerle anlatmıştır: “İnsanın kucaklaşması, sevgisi anlatılırken aklıma Akdeniz geldi. Akdeniz büyüktü, bizden bir denizdi. Kucak açmayı bu adla anlatmak istedim. Sevgiyi ve kucaklaşmayı anlatırken bir kadının bütünlüğünden yararlanmak istedim.”
ANITKABİR RÖLYEFİ
Türkiye’de yaptığı en önemli yapıtlarının başında Anıtkabir’deki rölyefi bulunmaktadır. Yapılan yarışmayı Koman kazanır ve çıkış merdivenlerinin doğu kanadını düzenleme işi ona verilir. Paris’te eğitim gördüğü süre içinde eski Yunan eserlerinden çok Mezopotamya ve Mısır sanatı ilgisini çeker. Koman’ın Anıtkabir için yaptığı rölyefte bu ilginin tesiri açıkça görülmektedir. Rölyef Sakarya Savaşı’nı konu almaktadır. Fakat bize Persopolis’teki Pers Sarayı’nın duvar rölyeflerini ve Mısır taş kabartmalarını hatırlatır.
“Kendi evliya olduğu için herkese evliya derdi. İngiltere’de okurken, Paris’e geldiğimde İlhan-Sadi çiftini tanıdım, hemen hiç ayrılmazlardı. Onlarla buluşmak ne büyük keyifti, sanırım İIhan’la hayatımın en önemli, en güzel devresi geçti. İlhan’ın bana ilk çarpan özelliği, dünyanın en asil adamı olmasıydı. Boylu, acayip bir zayıflık, hani filinta derler ya, öyle bir yapısı vardı. Bu asalet İlhan’da hiçbir zaman ukalalık haline gelmemiştir, insanlara yaklaşırdı, yineliyorum bence en çarpıcı özelliği asaletiydi. İnsanları dışlamayan gerçek bir asaletti bu, uyduruk değildi. İkinci özelliği, o zaman Grande Chaumière’de küçük bir atölyede keçi ve boğa heykelleri yaptığını anımsıyorum.” (1996, Can Yücel)
Stokholm’da Mimarlık Yüksek Okulu önündeki “Leonardo’ya Selam” heykeli
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder