5 Mart 2020 Perşembe

Putin-Erdoğan zirvesinden anlaşma bekleniyor ancak kalıcı olması beklenmiyor

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bugün Moskova’da bir araya gelecek. Görüşmeden bir ateşkes kararının çıkması bekleniyor ancak bu ateşkesin de daha öncekilerde olduğu gibi uzun sürmesi beklenmiyor.

BOLD – İdlib’de tırmanan gerginlikle ilgili söz şimdi AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin’de. Moskova’da bir araya gelecek olan iki lider İdlib’deki çatışmaları ve sığınmacı krizini masaya yatıracak. Görüşmeden bir uzlaşma çıkması bekliyor.

Görüşme sadece İdlib’in geleceğini değil aynı zamanda Türkiye-Rusya ilişkilerinin geleceğini de belirleyecek.

İki taraf da görüşme öncesi yaptıkları açıklamalarda Moskova görüşmesinden İdlib’de kalıcı bir ateşkes çıkması dileğini ortaya koydu. Ancak görüşmeye daha güçlü girebilmek için taraflar askeri operasyonlarına hala devam ediyor.

Görüşmelerde çözüm bulunması gereken noktalar ise şunlar:

SOÇİ MUTABAKATININ GELECEĞİ

Türkiye, 17 Eylül 2018’de uzlaşılan Soçi Mutabakatı’nın devamında ısrarcı ancak Rusya yeni bir metin istiyor

Türkiye, Soçi Mutabakatı’nda belirlenmiş olan sınırların da geçerli kalmasını istiyor. Ancak Rusya’nın yeni bir plan ve harita sunacağı belirtiliyor.

ATEŞKES

Türkiye’nin en temel beklentilerinden biri kalıcı ateşkes. Soçi Mutabakatı’nda belirlenen ateşkesin Suriye rejimi tarafından onlarca kez ihlal edildiğini, bunun da sahadaki gerginliği artıran en temel unsur olduğunu düşünen Türkiye, yeni süreçte uygulanacak ateşkesin rejim tarafından ihlal edilemeyecek önlemlerle güçlendirilmesini istiyor.

Rusya, yeni bir ateşkes ilanına karşı değil, ancak Moskova ateşkesin radikal gruplar ve muhalif unsurlar tarafından bozulduğunu iddia ediyor.

Rusya, bu grupların Suriye askeri hedeflerinin yanı sıra Rusya’nın Hmeymim Üssü’ne de sayısız saldırılar düzenlediğini iddia ediyor.

İDLİB’İN YENİ HARİTASI

Müzakerelerinin en çetin bölümünü İdlin’in yeni haritasının nasıl oluacağı konusu oluşturuyor. Rusya, sahadaki yeni gerçeklik ışığında Türk askeri varlığının, M4 ve M5 karayollarının kuzeyine çekilmesi amacında.

Türkiye’nin kontrol edeceği alanı olabildiğince daraltmak amacında olan Rusya, sınırda 5 ile 10 kilometre arasında belirlenecek bir hat çizilmesini istiyor. Bu alanın, son dönemde evlerinden ayrılan Suriyelilerin barınması için yeterli olacağını öngörüyor. Rusya, sınıra dayana mülteci sayısının Türkiye’nin açıkladığı gibi bir milyonun üstünde olmadığını, bu sayının 200.000 civarında olduğunu iddia ediyor.

Türkiye’nin asıl amacı Suriye güçlerinin Soçi Mutabakatı ile çizilen gerginliği azaltma bölgesine çekilmesi ancak bu olamayacaksa da derinliği 30 kilometreden az olmayacak güvenli bölge oluşturulması. Bu alanın sayıları bir milyonu aşan Suriyelilerin güvenli ve rahat şekilde barındırılmaları için gerekli olduğunu kaydediyor.

UÇUŞA YASAK BÖLGE

Türkiye, belirlenecek yeni bölgenin tüm hava unsurlarının uçuşuna kapalı olmasını, mültecilerin ancak böyle Suriye rejiminin saldırılarından korunabileceğini kaydediyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel de bunu dile getirdi. Ancak ABD ve NATO maliyeti çok yüksek olacağı için uçuşa yasak bölgeye sıcak bakmıyor. BM Güvenlik Konseyi’nden ise böyle bir karar çıkmasını Rusya veto edeceği için bu da ihtimal dahilinde gözükmüyor.

M4-M5 KARAYOLU

Rusya, Suriye açısından büyük önem taşıyan bu iki karayolunun Suriye kontrolünde trafiğe açılmasını istiyor. Bu iki karayolu, ülkeyi doğudan batıya ve kuzeyden güneye bağlayan, Halep’in Lazkiye ve Şam arasındaki irtibatını oluşturan temel ulaşım hattı olarak görülüyor.

Türkiye, bu karayollarının tamamen Suriye kontrolünde olmasına karşı. Öncelikle 30 kilometre derinliğe göre çizilecek bir harita M4 karayolunun bazı bölümlerini Türk tarafında bırakacak. Bu hattın Suriye’ye verilmesi durumunda ılımlı muhalif grupların hareket kabiliyetlerinin ortadan kalkması ve ikmal yollarının tamamen kesilmesi riski de bulunuyor.

Türkiye’nin, bu karayolunun Türk ve Rus ortak devriyesi ve ortak denetim noktaları oluşturulması formülüyle açılması önerisine soğuk bakmadığı kaydediliyor.

RADİKAL GRUPLARLA MÜCADELE

Rusya ve Suriye, başta Hayat Tahrir el-Şam ve Nusra Cephesi olmak üzere bölgede yerleşik radikal örgütlerle mücadelenin hız kesmeden sürmesini istiyor. Bu önceliği Soçi Mutabakat belgesine de sokan Rusya, Türkiye’yi bu grupların faaliyetlerine uzun süredir göz yummakla suçluyor. Dolayısıyla, yeni sürecin en önemli parametrelerinden birinin BM Güvenlik Konseyi kararlarınca “terörist” olarak ilan edilen bu gruplarla mücadele olması bekleniyor.

Türkiye, Soçi Mutabakatı’nda da belirtildiği gibi “terör örgütlerinin” ateşkes dışı olduğunu kabul ediyor.

TÜRKİYE’NİN ASKERİ GÖZLEM NOKTALARI

Soçi Mutabakat belgesi uyarınca Türkiye, gerginliği azaltma bölgesi içinde 12 noktaya ateşkes gözleme noktası kurdu. Ancak Suriye yönetiminin Mayıs 2019’dan bu yana gerçekleştirdiği kazanımlar sonunda 6 gözlem noktası tamamen rejim güçleri tarafından çevrilmiş durumda. Türkiye, Suriye ordusunun ilerlemesi sonrası bölgeye onlarca askeri nokta oluşturdu.

Rusya, Türkiye’nin gözlem noktalarını boşaltarak yeni haritaya göre konuşlandırma yapmasını istiyor. Türkiye son döneme kadar bu gözlem noktalarının geriye çekilmeyeceğini kayda geçirmiş, hatta müzakere bile etmeyeceğini kaydetmişti.

KALIN: ANLAŞMA ÜMİDİYLE MOSKOVA’YA GİDİLİYOR

Buluşma öncesi Ankara’da bir açıklama yapan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Moskova’ya giderken temel çerçevelerinin Rusya ile imzaladıkları İdlib mutabakatı çerçevesinde acil bir ateşkesin sağlanması olduğunu söyledi. Kalın, ortak bir anlayışla mutabakata varma ümidiyle Moskova’ya gittiklerini vurguladı.

ALMANYA’DAN GÜVENLİ BÖLGE ÖNERİSİ

Bu arada Alman hükumeti bugün Moskova’da gerçekleştirilecek Erdoğan-Putin görüşmesi öncesinde bir açıklama yaparak Suriye’nin kuzeybatısında “insani bir güvenli bölge” oluşturulması çağrısında bulundu.

Hükumet sözcü vekili Ulrike Demmer, “bölgedeki çatışmanın Suriye içinde yerlerinden edilenlerin üzerinden yürütülemeyeceğini” belirterek iki ülke liderlerinin “bu insanların askeri şiddete maruz kalmadığı ve ihtiyaçlarının karşılanacağı bir bölge belirlemesi gerektiğini” söyledi.

ZİRVE ÖNCESİ RUSYA’DAN BÖLGEYE ASKERİ TAKVİYE

Rusya’nın Suriye’deki askeri varlığını Rusya-Türkiye görüşmeleri başlamadan hemen önce arttırdığı belirtiliyor.

Reuters haber ajansının incelediği uçuş ve gemi hareketleri Putin’in Erdoğan ile Moskova’da masaya oturmadan önce elini güçlendirmek ve herhangi bir olası anlaşma öncesi kartlarını çoğaltmak için bir süredir faaliyet içinde olduğunu gösteriyor.

Bu analize göre Rusya 28 Şubat yani 34 Türk askerinin İdlib’te öldürülmesinin bir gün sonrasından bu yana deniz ve hava yoluyla sevkiyatlar ve takviyeler yapıyor.

Yapılan analizler Rusya’nın bölgedeki askeri varlığını Ekim 2019’dan bu yana en hızlı şekilde arttırdığını dönemin son bir hafta olduğunu gösteriyor.

Buna göre Rusya 28 Şubat’tan bu yana bölgeye 5 savaş gemisi ve 12 askeri uçak gönderdi.

Türkiye ise bunu engelleme yönünde bir girişimde bulunmadı. Reuters’a konuşan bir Türk yetkili Rusya’nın Türk hava sahası ve deniz yolları üzerinden gerçekleştirdiği bu sevkiyatlara herhangi bir engelleme getirme planlarının olmadığını belirtti.

Erdoğan-Putin görüşmesi öncesi! Beşar Esad: Türkler bizim kardeş toplumumuzdur

medyabold

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder