21 Şubat 2021 Pazar

İsrail’de aşılama başarı getirdi, kısıtlamalar gevşetildi

Halkının yaklaşık yarısına en az bir doz aşı uygulayan İsrail,’de aşılama başarı getirdi. Vaka sayılarının düştüğü ülkede salgın nedeniyle getirilen bazı kısıtlamalar kaldırıldı.

BOLD – Koronavirüs salgını boyunca 3 kez karantinaya giren İsrail’de üçüncü karantina dönemi 27 Aralık’ta başladı. Ocak ayı ortalarında günlük vaka sayıları 10 bine yaklaştı. Aşılamada dünya liderliğini elinde bulunduran ülke, son günlerde günlük vaka sayılarını 3 binin altına düşürdü.

Ülkede koronavirüs aşısı olanlar ya da Kovid-19 olup iyileşenler bugünden itibaren kapsamlı ayrıcalıklardan yararlanmaya başladı.

9,3 milyon nüfusa sahip ülkede an itibariyle 16 yaşın üstündeki herkes aşı olabiliyor.

HANGİ KISITLAMALAR KALDIRILDI?

Ülkede 27 Aralık 2020’de başlayan ve bir aydan fazla süren karantina kapsamında kapatılan alışveriş merkezleri, kütüphaneler, müzeler ve spor salonları gibi mekanlar bu sabah itibarıyla yeniden açıldı.

Dünyada nüfusuna oranla en fazla Kovid-19 aşısı yapılan ülke olan İsrail’de, bu tür mekanlarda maske takma ve sosyal mesafeye uyma zorunluluğu devam ediyor.

Otel, spor salonları ve sinagog gibi yerlere girişte ise Kovid-19 aşısının her iki dozu da yapılan kişilere verilen ve “yeşil pasaport” olarak adlandırılan belgeye sahip olma zorunluluğu getirildi.

Kovid-19’u atlatan veya 16 yaş altı olduğu için aşı olmasına gerek olmayan çocuklar bu zorunluluktan muaf tutuluyor.

Ülkede ayrıca konserler ve spor etkinlikleri, kapalı alanlarda 300, açık alanlarda da 500’den fazla katılımcı olmamak şartıyla düzenlenebilecek.

KORONAVİRÜS SALGININDA DURUM

Dünyada nüfusa oranla en çok Kovid-19 aşısının yapıldığı İsrail’de 20 Aralık’ta başlayan aşılama kampanyasında 20 Şubat itibarıyla her iki İsrailliden biri ilk doz aşısını oldu.

Sağlık Bakanlığının verilerine göre, yaklaşık 9,3 milyon nüfusa sahip İsrail’de 4 milyon 250 bin 643 kişiye (yüzde 49.1) aşının ilk dozu, 2 milyon 881 bin 825 kişiye (yüzde 33.3) de ikinci dozu yapıldı.

Ülkede, virüs nedeniyle bugüne kadar 5 bin 526 kişi hayatını kaybederken, toplam vaka sayısı da 744 bini aştı.

İsrail, kendi topraklarında çalışan 100 bin Filistinli işçiyi de Kovid-19’a karşı aşılayacağını açıkladı.

İSRAİL, AŞILAMADA NASIL BAŞARILI OLDU?

Dokuz milyonluk ülkede bu kadar yaygın aşılama yapılabilmesinin arkasında İsrail’in tedarikçilerle yaptığı anlaşmalar var. Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin aksine İsrail, üreticilerle olan kontratını kamuoyuyla paylaşmayı seçti. Pfizer ile yaptığı aşı anlaşmasının detaylarına internetten erişilebiliyor.

Bu anlaşmaya göre İsrail, Pfizer-BioNTech aşısının her bir dozu için AB’ye kıyasla daha fazla para ödüyor. İsrail doz başına 23 Euro öderken, AB ülkeleri 12 Euro ödüyor.

Bunun yanı sıra İsrail devleti aşının güvenliği ile ilgili sorumluluğu üstlenirken AB, Pfizer-BioNTech’in aşının güvenliğinden sorumlu olması gerektiği konusunda ısrarcı.

En önemlisi de İsrail hükümeti Pfizer’a aşı kampanyasındaki verileri haftalık ve anonim bir şekilde paylaşma konusunda güvence verdi. Bu veriler, enfeksiyon ve aşılama sayılarının yanı sıra, yaş, cinsiyet, hastanın demografik özelliklerini içeriyor ve isimsiz bir şekilde şirkete gönderiliyor.

İsrail’deki dijital sağlık sistemi altyapısı, bu verilerin hızlı bir şekilde ilaç şirketlerine sağlanabilmesinin önünü açıyor. Şirketler için oldukça değerli olan bu veriler karşılığında, İsrail nüfusunun yüzde 95’i bağışıklık kazanana kadar aşı tedariğini sağlama konusunda şirketleri ikna edebiliyor.

Koronavirüste bir mutasyon da Finlandiya’da çıktı

medyabold

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder