22 Mart 2019 Cuma

Haftanın Filmi: Doubt- Şüphenin Ölümcül Tuzağı

Kötülükle birdenbire tanışmaz insan. Önce farklı yüzlerini görür onun, zararsız ve hatta doğru gibi gelen yüzlerini. Yavaş yavaş yakalanır ağa hiç farkına varmadan. Çünkü kötülüğün pek çok yüzü vardır. “Şüphe” ise bunlardan sadece biridir.

Merly Streep ve Philip Seymour Hoffman

ŞÜPHE YA DA SUİZAN
Hucurat 12’de “Ey iman edenler! Zandan çok sakının. Çünkü zanların bir kısmı günahtır…” der Allah. Bu ifade “çokça zannetmekten sakının” diye de çevrilebilir. Zira başkaları hakkında “çokça zan” yürüten önünde sonunda zannın günah olan kısmının kapısından girecektir. Zaten insanın böyle bir görevi ya da misyonu da yoktur.

“Doubt-Şüphe” işte bu “zan” tuzağı üstünde bizi düşünmeye davet eden bir film. Bir tiyatro oyunundan uyarlanan filmde bunun için seçilen mekân çok çarpıcıdır: Bir kilise okulu… 1964 yılında Bronx’taki St. Nicholas adlı bir kilisede zamanın değişen politik ruhuna uygun olarak ilk kez siyahi bir öğrenci okula kabul edilir. Genç rahibe James(Amy Adams), kilisenin çok sevilen karizmatik rahibi Flynn’in(Philip Seymour Hoffman) Donald Miller adlı bu siyahî çocuğa karşı özel bir ilgi gösterdiğini fark eder ve bu durumu rahibe Beauvier’a (Merly Streep) anlatır.

Amy Adams

Çok katı bir disiplin anlayışı olan Rahibe Beauvier, 2. Dünya Savaşı yıllarında da görev yapmıştır. 1940’ları ve 1960’ları birbirinden ayıramamaktadır. Her şey onun için “iyi-kötü, dost-düşman, doğru-yanlış” gibi kesin hatlarla ayrılmıştır. Rahip Flynn’in siyahi çocuğa gösterdiği ilgiyi araştırmaya başlar. Ama suizanla yani bir ön kabulle işe başladığı için bulduğu her şeyi bu zannını destekleyecek şekilde yorumlar. Bunun sonucunda Flynn’in okuldan atılması için elinden geleni yapmaya başlar. Dedikodu gibi en ucuz bir silaha dahi başvurmaktan çekinmez, günah olduğunu bile bile üstelik…

Hem senaryoyu yazan hem filmi yöneten John Patrick Shanley “Doubt”ta bize herhangi bir cevap vermiyor, hatta hikâyeyi bir sonuca bile bağlamıyor. Sembollerle örülü, kare kare okunabilecek Doubt bizi sadece düşünmeye davet ediyor: Telafisi mümkün olmayan bir kötülüğe neden adım atarız?

medyabold

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder