23 Mart 2019 Cumartesi

Ünlü Ekonomist uyardı: Dolar seçimden sonra 10 lirayı görebilir

ABD Merkez Bankası’nın (Fed) yılsonuna kadar faiz artışı öngörmemesini açıklaması sonrasında dolar kurunun ani yükselmesinin ekonomik sebeplerle birlikte tırmanışa devam edeceği söyleniyor.

Ünlü Ekonomist Selçuk Geçer, dolar kurunun 31 Mart seçimleri sonrasında 10 lirayı göreceğini iddia etti.

Ekonomist Selçuk Geçer, Youtube üzerinden yayınladığı video ile dolardaki yükselişi yorumladı.

Haftaya 5,4 ile başlayan dolar kuru, hafta sonu ani bir yükselişle 5,8 seviyesini gördü.

Doların yükselişine Merkez Bankası müdahale etse de kur yükselişi devam etti.

KURDAKİ YÜKSELİŞ EKONOMİK KRİZE SEBEP OLABİLİR

Dolardaki ani yükselişi değerlendiren Ekonomist Selçuk Geçer, “31 Mart’ın ardından kademe kademe doları yükseltebilirler. Önce 6,8’i kırabilir, ardından 7 seviyesinin üzerine çıkabilir, hatta 8,5’ları görebilir ve sonrasında da yine kademe kademe yükselerek 10 lirayı test edebilir” dedi.

Kurdaki yükselişin ülkeyi ciddi bir ekonomik krize sokabileceğini iddia eden Geçer,

Önümüzde ki günlerde yapılacak olan 31 Mart yerel seçimlerinden sonra dolarda ciddi bir yükselme olabileceğini ifade eden Geçer, “piyasalarda, konut sektöründe ve sanayi üretiminde ciddi bir daralma var. Türkiye boşalan kasasını bir türlü dolduramıyor ve borçlarını bir türlü çeviremiyor, buda bize kur baskısının devam edeceğini ve önümüzde ki günlerde doların hızlı bir yükselişle 10 lira seviyesini bulabileceğini gösteriyor.” dedi.

BEDELİ AĞIR OLACAK

Türkiye’nin şuan ekonomik bir durgunluk içerisinde olduğunu belirten Geçer, “Eğer bir ekonomik krize girersek bedelini çok ağır ödemek zorunda kalacağız” dedi.

Bu sebeple uyarılarda bulunan Geçer, “Yıllarca sanayi üretimimizi düzeltemeyiz, büyük işsizlik oranları ile uğraşmak zorunda kalırız, enflasyon ve yüksek faiz ortamına gireriz.” ifade etti.

Türkiye’de yeni bir kur şoku yaşanma ihtimalinin çok yüksek olduğunu vurgulayan Geçer, Türkiye’nin uzun vadeli bir ekonomik modeli olmadığını ve seçim ekonomisine dayalı bir uygulamanın devam ettiğini belirtti.

HÜKÜMETİN İŞİ ÇOK ZOR

Ülkedeki gelir dağılımının bozuk olduğuna dikkat çeken Selçuk Geçer, “Hükümetin işi çok zor, hükümetin kuru bu seviyelerde tutma işi çok zor. Ve işin kötü tarafı hükümet sadece konut sektörünü canlandırmak, konut stoklarını boşaltmak adına kuru ciddi anlamda yukarıya çıkarabilir, buna göz yumabilir” dedi.

Türkiye’nin üreten ve kendi ürettikleri ile geçinen bir ekonomi olmadığının altını çizen Geçer, üretimden tüketime kadar ithalata bağlı bir ülke olduğumuzu ifade etti.

Ürettiğimiz her şeyin ‘ara malı’ odaklı olduğunu yani yurt dışından gelen hammadde ile ara malların montajı ile üretim yaptığımızı ve bunları yurt dışına sattığımızı belirten Geçer, bu nedenle sanayide, tarımda, hizmet sektöründe ve turizmde dışa bağımlı olduğumuzu söyledi.

HIZLI TÜKETİM ÜRÜNLERİ DOLARA ENDEKSLİ

Tüketilen her ürünün hızlı tüketim mallarından olduğunu anlatan Geçer, “deterjandan gıdaya, ev gereçlerine kadar dolara yani kura endeksli. Cep telefonu, televizyon, bilgisayar, fotoğraf makinası gibi her şey yine ithal ve ne yazık ki kura endeksli. Dolayısı ile eğer dolar 10 lira olur ise bugün 5,3 liradan fiyatlanmış olan malların, ürünlerin fiyatı neredeyse ikiye katlanacak.” dedi.

PATATES VE SOĞAN FİYATLARI İKİ KATINA ÇIKABİLİR

Tarım ürünleri, gıdalar ve sebze-meyve gibi tüketim kalemlerinin kura bağlı olmadığını düşünebileceğimizi belirten Geçer,  “Mazottan traktöre, ilaçlamaya tarımda kullanılan pek çok ürün yine ithal girdi yani yine dolar veya Euro kuruna endeksli. Dolayısı ile biz yine domatesi, patatesi, soğanı iki katı fiyatına yiyebiliriz.” uyarısında bulundu.

Tarım sektöründe üretimin son zamanlarda dibe vurduğuna dikkat çeken Geçer, “son zamanlarda patatesten soğana kadar her şeyimizde ithal olduğu için burada da yine kur baskısını çok net görebiliriz. 10 lira olan soğan fiyatı, 7 lira olan patates fiyatı doların 10 lira olması ile birlikte ikiye katlanabilir.” şeklinde ifade etti.

ENFLASYON YÜZDE 40’LARI GÖREBİLİR

Doların yükselişiyle birlikte enflasyon seviyesinin yüzde 40’lara çıkacağını söyleyen Geçer, bu durum karşısında kredi faiz oranlarının yüzde 45 ila yüzde 50 arasında olabileceğini ifade etti.

31 Mart seçimleri sonrasında olacaklara dikkat çeken Selçuk Geçer, “Kredi çekenlerin sayısı gittikçe azalacaktır, üretim dibe vuracaktır, üretimsizlik artacaktır. Piyasanın daralması, üretimin yavaşlaması ile birlikte çok ciddi firma batıkları ya da küçülmelerini görebiliriz. Buda işsizliği inanılmaz derecede körükleyecektir. Bugün resmi rakamlarla yüzde 13,5 olan işsizlik rakamları bir anda yüzde 20’lerin üzerine fırlayacaktır.” dedi.

Yükselmeye devam eden dolar/TL 5.8’i gördü

medyabold

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder