ABD’nin en hızlı büyüyen gıda şirketlerinden Chobani’nin kurucusu Kürt iş insanı Hamdi Ulukaya, Türkiye’yi neden terk ettiğini anlattı. Erzincan’da yaşadığı dönemde bir gazete çıkardığını belirten Ulukaya, daha sonra mesleğinden dolayı polis tarafından gözaltına alınarak ‘içeri alındığını’ ifade etti.
Karakol’da ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakıldığını anlatan Ulukaya, “Bir suç işlememiştim. Çıktığımda arkadaşlara, ‘Ben Avrupa’ya gideceğim’ dedim” dediğini aktardı.
Norveç’in başkenti Oslo’da iş dünyasının Nobel’i olarak görülen Oslo Business for Peace ödülünün sahibi olan Hamdi Ulukaya, Türkiye’den ABD’ye gidiş serüvenini ve nedenlerini Hürriyet’e anlattı.
Erzincan’in İliç ilçesinde yaşadığını anlatan Ulukaya, devlete karşı bakışlarıyla ilgili soruya, “Jandarmaları severdik. Abilerim askere gidiyordu. Atış filan yaparlardı. Sonradan değişti, çatışmalar vesaire… Biz küçükken yoktu. Bir tek Dersim İsyanı hikâyelerini dinlerdik. Her yere işlemişti.” cümleleriyle ifade etti.
MÜKLİYE’DE ÖĞRENCİYKEN GAZETE ÇIKARMAYA BAŞLADI
Üniversiteyi Ankara’da Mülkiye’de okuduğunu belirten Ulukaya, o günleri ve çıkardığı ilk gazeteyi şu sözleri ile anlattı, “Dünya kadar insan var, hoca bir şeyler anlatıyor, birileri gitar çalıyor ama ben o havaya giremedim. Sonra Erzincan depremi oldu. Erzincanlılar Derneği’nde bir adam gördüm, ailesi ölmüş, Erzincan’a yönelik gazete çıkarıyor. Epey sohbet ettik. ‘Ben de kasabaya gazete çıkaracağım’ dedim. Altı ay sonra çıkardık: ‘Erzincan İliç’in Sesi’.” dedi.
Neden gazetecilik yapmaya karar verdiği yönündeki soruya “Beğenmediğim şeyler vardı, haberler geliyordu, kullanıyorduk.” diye cevap veren Ulukaya, “Bir süre sonra herkes gazetenin çıkmasını beklemeye başladı. ‘Çeşmebaşı sohbetleri’ diye köşe yazıyordum. İki sene kadar yaptım bu işi, sonra beni içeri aldılar.” sözleri ile gazeteciliğe veda ettiği günleri anlattı.
FAİLİ MEÇHUL CİNAYETLERİN DÖNEMİYDİ
Aşırı marjinal gruplara girmediğini belirten Ulukaya, “Aşırı gruplara girmişliğim yoktu ama insan haklarından, Kürt haklarından yana tutumum belliydi. Mahalleden tanıdık bir polis içeri aldı. Bir şeyler imzalattılar. Çıkarken, ‘Buraya gelip de senin gibi çıkan tek bir adam daha yok, çok şanslısın’ dedi.” Sözleri ile yaşadığı o günleri ifade etti.
Gözaltına alınmasının gerekçesinin anlatılmadığını vurgulayan Ulukaya, “Dünya kadar yazı vardı ama hepsi hikâye. Bir suç işlememiştim. Çıktığımda arkadaşlara, ‘Ben Avrupa’ya gideceğim’ dedim.” dediğini anlattı.
Karakolda işkence görmediğini söyleyen Ulukaya, kendisi ile ilgili işlem yapıldığı dönemin 1993-1994 faili meçhul cinayetlerin ve işkencelerin yaşandığı yıllar olduğunu ifade etti.
İLK ÖNCE AVRUPA’YA GİDECEKTİ
Karakoldan çıktıktan sonra bir markete gittiğini ve oradaki arkadaşına “Ben Avrupa’ya gideceğim” dediğini anlatan Ulukaya, markette tanımadığı bir yabancının “Aptal olma, Amerika’ya git” dediğini söyledi. Kendisinin ise “Ben o emperyalist, kapitalist yere gitmem!” diye cevap verdiğini aktaran Ulukaya, marketteki yabancı adamın “Fransa çok mu iyi, onlar herkesten faşisttir” dediğini ifade etti.
Yabancı adamın anlattıklarını düşündükten sonra ertesi gün adamı markette bekledim ve “Amerika’ya nasıl gidebilirim” diye sorduğunu anlattı.
Mülkiyede ki eğitimini de tamamlamadan ABD’ye gittiğini anlatan Ulukaya, Türkiye’den ayrılış hikayesini bu sözlerle özetliyor.
medyaboldFreedom House 2019 Raporu: Türkiye’de gazeteciler sahte suçlamalara maruz kaldı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder