AKP’nin düşünce kuruluşu SETA’ın, medya andıcının ardından şimdi de gizli ibareli skandal bir raporla tarikat ve cemaatlerin fişlendiği ortaya çıktı.
BOLD – Bir dönem Erdoğan’ın danışmanlığını da yapan Karar yazarı Akif Beki, eline ulaşan rapora ilişkin çarpıcı bir yazı kaleme aldı. Beki yazısında cemaatler gizlice fişleniyor mu? sorusunu sordu. Dini yapılara tasfiye için hazırlık yapıldığı endişesini dile getirdi.
FİŞLEME DİYANETİN İŞİ Mİ?
Beki yazısında, raporun cemaat ve tarikatlarla dini yapı ve şahsiyetleri tek tek ele alan, haklarında ayrıntılı bilgi toplayan bir değerlendirme olduğunu belirtti. Beki, yazısında fişlemenin “Diyanet’in işi mi?” sorusuna da cevap aradı.
SUÇA BULAŞMAMIŞ DİNİ YAPILARA TASFİYE
Beki şunları dile getirdi: “Devlet karar verdi, milli ve yerli cemaatlere dokunulmayacak ama gayri milliler temizlenecek, mis gibi olacak, çığırtkanlıkları, Diyanet’i yanıltmıyordur umarım. Din tüccarlarına karşı fikren, istismar zeminini ellerinden almak için mücadele yürütmek ayrı. Kanunen suç sayılan bir fiile bulaşmadıkça dini yapılara tasfiye operasyonu için şartları hazırlamak apayrı şeyler.”
KIRMIZI KİTAPLAR, GİZLİ ANAYASALAR
‘İstihbarat devleti’ kafasını AKP’nin değiştirdiğini iddia eden Akif Beki, ancak gelinen noktanın ironiliğine atıf yaparak, “Kırmızı Kitap’larla, gizli anayasalarla toplumu yönetmeye geri dönülmeyecekse, yol yakınken bu sakatlıktan dönülsün” çağrısı yaptı.
İSİM İSİM FİŞLEMELER YAPILMIŞ
Beki yazısında, gizli ibareli raporda isim isim fişlemeler yapıldığına dikkat çekerek, “Allah ile aldatan hoca kılıklı sahtekar ve düzenbazlara karşı halkı uyandırma gayesiyle hareket ediyorsanız… Kayıt dışı dini yapılanmalara yasal statü tanıyarak şeffaflık getirme ve kanuni denetim altına alma formüllerini tartışıyor ve savunuyorsanız… Şimdi bu gizlilik niye? Amaca ve iddianıza ters değil mi?” ifadelerini kullandı.
KUTSAL ÜZERİNDE DEVLET GÜCÜYLE DOĞRULUK TEKELİ KURMA
Beki yazısını şu ifadelerle noktaladı: “Ama eğer aklınızdan, eliniz değmişken resmi din yorumunuza uygunluk açısından itikat, inanç ve anlayış farklılıklarını da denetlemek geçiyorsa… Hele resmi görüşünüze aykırı yorumları sınıflandırmak, ‘sakıncalı’ bulunanları belirlemek ve polisiye tedbirlerle tasfiye yolları aramaksa başka. O zaman değişir, bulguları gizlice raporlama nedeniniz bir anlama kavuşur. Fakat bu düpedüz cemaat, tarikat ve ilahiyatçıları fişlemeye girmez mi? Fakat bu, Diyanet’i dini yorumlama hakkının tek yetkilisi, birey ve grupların itikatta sicil ve zaptiye amiri gibi konumlandırmaz mı? Kutsal üzerinde devlet gücüyle ‘doğruluk’ tekeli kurmaya, inanç ve itikat özgürlüğünü kolluk zoruyla baskı altına almaya varmaz mı?”
medyabold
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder