Ucuz, kaliteli ve sürekli elektrik getireceği için yapılan elektrik dağıtımı özelleştirmeleri vatandaşa pahalılık, kalitesiz ve kesinti olarak yansıdı. Vatandaş tüketmese de şimdi daha çok kayıp, kaçak parası ödüyor.
BOLD – Hükumetin uyguladığı enerji politikaları birilerini zengin ederken, halkı yoksullaştırıyor. “Elektrik dağıtım bölgelerinde varlıkların daha verimli işletileceği, maliyetlerin azalacağı, kayıp kaçağın düşürüleceği” iddialarıyla yapılan özelleştirmeler vatandaş için tam bir hayal kırıklığı oldu.
FATURASINI ÖDEYEMEYENLERİN ELEKTRİKLERİ KESİLİYOR
Türkiye’ye ucuz, kaliteli ve sürekli elektrik değil; tam tersine pahalı, kalitesiz ve büyük kesintilere yol açan bir yapı hakim oldu. Sözcü’de yer alan haberde son günlerde çiftçilerin ve faturalarını ödeyemeyen vatandaşların elektriklerinin kesilmesiyle enerji sektörü yeniden gündeme geldi. Özelleştirme süreciyle birlikte vatandaşın hem kesintisiz hem de daha ucuz elektrik alacağı ifade edilmesine rağmen, enerji sektöründe sorunlar bitmiyor. 2011 yılında elektrik piyasası tam serbest olacak denildi ancak geçen süre içinde piyasa şartları tam oturmadığı için tüketici pahalı elektriğe mahkum kaldı.
TİCARETHANE ELEKTRİK FİYATLARI YÜZDE 130 ARTTI
Mesken ulusal tarife elektrik fiyatları Aralık 2017’den günümüze yüzde 74 oranında arttı. 2017’nin Aralık ayında dağıtım ve vergiler dahil mesken elektrik fiyatı kilovatsaat (kWh) başına 0.4075 TL iken, Temmuz 2020’de bu rakam 0.7102 TL’ye çıktı. Elektrikte en büyük yük ise iş insanlarının omuzlarına yüklendi. Ticarethane ulusal tarife elektrik fiyatları Aralık 2017’den günümüze yüzde 130 yükseldi. Aynı dönemde ticarethane elektrik fiyatları 0.415 TL’den, 0.9445 TL’ye çıktı.
SANAYİ FİYATLARI DAHA DÜŞÜK OLURDU
Enerji Uzmanı Çağaday Kırım, piyasada denge oturmadığı için yatırımcının değil, tüketicinin zararı karşılayacağını söyledi. Halen sanayicinin meskenlerden daha pahalı elektrik kullandığını ifade eden Kırım, “Denge kurulmadığı sürece elbette tüketici zarar edecektir. Yatırımcı zarar etmeyecektir. İki tarafın da dengede olması gerekiyor. Bunun için serbest piyasa dinamiklerinin oluşturulması gerekiyor. Sanayici her gün o yüzden isyan ediyor. Bir tarafın açığını sanayicinin üzerine yüklemek doğru değil. Sanayici fiyatları normalde evlerden daha düşük olurdu” dedi.
SERBEST TÜKETİCİNİN SADECE ADI VAR
Elektrik piyasasındaki serbest tüketici sistemi de verimli çalışmıyor. 2017 Kasım ayında toplam serbest tüketici sayısı 4.7 milyon seviyesindeyken, bu rakam 2019 Şubat ayında 130 bine düştü. Devam eden aylardaki yükseliş trendi ile 2020 yılının Temmuz ayında serbest tüketici sayısı 703 bin oldu. Tüketicideki güven kaybı nedeniyle burada rakamların düştüğünü söyleyen Kırım, şu anda bu güvenin yeniden oluşmaya başladığını belirtti. Kırım, “Tedarikçi değiştirme piyasası şu an için evler için olmasa da işyerleri için önemli bir tasarruf sağlıyor” dedi.
medyabold
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder