1 Mart 2021 Pazartesi

Kavala’yı serbest bırakmayan Türkiye’ye karşı Avrupa Konseyine çağrı

Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılması yönündeki AİHM kararına uymayan Türkiye’ye karşı uluslararası insan hakları örgütleri harekete geçti. Avrupa Konseyinin Türkiye’ye yaptırım uygulaması istendi.

BOLD – Uluslararası faaliyet gösteren üç insan hakları kuruluşu, Osman Kavala’nın serbest bırakılması yönündeki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararına uymayan Türkiye’ye karşı Avrupa Konseyi’nin harekete geçmesi çağrısı yaptı. DW Türkçe’de yer alan habere göre İnsan Hakları İzleme Örgütü, Uluslararası Hukukçular Komisyonu ve Türkiye İnsan Hakları Davalarına Destek Projesi (TLSP), Avrupa Konseyinin siyasi karar alma organı olan ve AİHM kararlarının uygulanmasını denetleyen Bakanlar Komitesine başvuru yaptı. Başvuruda “Türkiye’nin AİHM’in Kavala’nın serbest bırakılması kararına bariz bir şekilde kayıtsız kalması, Bakanlar Komitesinin Türkiye’ye karşı ihlal süreci başlatmasını tetiklemelidir” denildi.

HİÇBİR ŞÜPHEYE YER BIRAKMAMALI

İnsan Hakları İzleme Örgütü kıdemli hukuk danışmanlarından Aisling Reidy, Bakanlar Komitesinin mart ayında gerçekleştireceği toplantıya atıfla, “Komitenin, AİHM kararlarının bağlayıcı olduğunu ve uygulanmamasının ek önlemler gerektirecek ciddi bir ihlal anlamına geldiğini, Türkiye’ye karşı hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde netleştirmesi büyük önem taşıyor” dedi.

Bakanlar Komitesi, AİHM kararlarına uymayan Avrupa Konseyi üyesi ülkelere karşı ihlal süreci başlatma yetkisine sahip. Bu yetki ilk olarak 2017 yılında, hapisteki muhalif politikacı Ilgar Mammadov’un koşulsuz olarak serbest bırakılması yönündeki AİHM kararına direnen Azerbaycan’a karşı kullanılmıştı.

KARAR BAĞLAYICI

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) 46’ncı maddesinin 4’üncü fıkrasına dayanan ihlal sürecinin başlatılabilmesi için Bakanlar Komitesinde üçte ikilik oy çoğunluğu gerekiyor. Süreç başlatıldığında karara uyumsuzluğun tespiti için dosya yeniden AİHM’e gönderiliyor. AİHM’in bağlayıcı karara uyulmadığını teyit etmesi durumunda Bakanlar Komitesi söz konusu ülkenin Avrupa Konseyindeki üyeliği ya da oy hakkının askıya alınması gibi ek önlemlere karar verebiliyor.

Bakanlar Komitesi Kavala davasında AİHM kararının uygulanması için Türkiye’ye defalarca çağrıda bulunmuş ve geçen yıl 3 Aralık’ta açıkladığı ara kararda AİHM kararı uyarınca Kavala’nın koşulsuz olarak serbest bırakılmasını talep etmişti. Ancak Türk mahkemeleri Aralık’tan bu yana Kavala’nın tutukluluğunu dört kez daha uzattı.

Komite, Kavala davasına uyum durumunu 9-11 Mart tarihlerindeki oturumda dördüncü kez ele alacak.

TÜRKİYE’DEKİ KRİZİN SEMBOLÜ

Türkiye İnsan Hakları Davalarına Destek Projesinden (TLSP) Helen Duffy, “Kavala davasının Türkiye’de sivil toplumun ve hukukun üstünlüğü ilkesinin karşı karşıya bulunduğu krizin bir sembolü olduğunu” belirterek “İhlal sürecinin istisnai bir durum olduğunu biliyoruz. Ancak bu istisnanın uygulanmasının söz konusu olabileceği bir dava varsa, o da budur” diye konuştu.

AİHM, 18 Ekim 2017’de gözaltına alındıktan sonra 1 Kasım 2017’de tutuklanan iş insanı Osman Kavala ile ilgili 10 Aralık 2019’da hak ihlali kararı vermiş, Kavala’nın makul şüphe olmadan siyasi sebeplerle tutuklanması ve Anayasa Mahkemesinin başvuruyu makul bir sürede incelememesi nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ihlal edildiğine hükmetmiş ve Kavala’nın derhal tahliyesini istemişti. Türkiye’nin itirazının reddedilmesi ile AİHM kararı Mayıs ayında kesinleşmişti. Kavala Anayasa mahkemesine yaptığı son bireysel başvurudan da sonuç alamamış, AYM 29 Aralık’taki kararında Kavala’nın “kişi hak ve özgürlüğü ile güvenliğinin ihlal edilmediğine” hükmetmişti. Kavala hakkında 5 Şubat’ta Türkiye’de yapılan son duruşmada İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” ve “siyasal ve askeri casusluk” suçlamalarıyla açılan davanın Gezi davasıyla birleştirilmesine karar vermişti.

medyabold

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder