26 Ocak 2019 Cumartesi

‘Protestolar Türk işyerlerine ve yatırımlarına sıçrayabilir’ uyarısı

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) savaş uçakları PKK’ya yönelik sınır ötesi operasyonlarında zaman zaman Kürt köylerini de istemsiz hedef alıyor. Aslında bu yıllardır böyle. Hatta Irak Kürt yönetimi sınırdaki birçok köyü boşlattı. Sadece Amadiye bölgesinde 360 köy boşaltılırken sınıra yakın hatta ise 1000 köy boşaltıldı. Tüm bu tedbirlere rağmen TSK zaman zaman yaptığı hava operasyonlarında köylüler yaralanıyor veya ölüyor, evler hasar görüyor, hayvanlar telef oluyor. Ancak son bombardımanda iki Kürt sivilin ölümü ile sonuçlanması adını vermek istemeyen Irak Kürdistan Yönetimi temsilcisinin de belirttiği gibi bardağı taşıran son damla oldu.

TSK’nın Başave Vadisine yönelik bombardımanı ile Bahtiyar Hasan(30) ve Ziyad Hacı’nın (45) ölümü halkın protestosuna sahne oldu. Şaladize de bulunan Sire Askeri üssüne saldıran halk TSK’ya ait askeri araçlara saldırdı ve ateşe verdi. Askerler ise bu olay karşısında sadece üsse çekildi ve olayları izlemekle yetindi. Şalize Amadeye’ye bağlı bir nahiye, Amediye ise Dohuk’a bağlı bir ilçe. Aslında bu durum şunun için önemli protestolar sadece askeri üs ile kalmayıp önümüzdeki günlerde Dohuk’a sıcrarsa burada Türk iş yerleri ve yatırımlarının zarar görmesi mümkün. Zira halk öteden beri kendi sınırlarında hiçbir TSK üssü istemiyor. Sire askeri üssüne saldırı yeni de değil burası kurulduğu günden beri tepki ve protestolardan nasibini alıyor. Erbil bu üssün güvenliğini sağlayamayacağını daha önce Ankara’ya bildirmişti. Ancak yapılan görüşmelerde üssün bir süre daha kalmasına izin verimişti. Zira üs güvenlik ve zaman zaman Peşmerge eğitimi için destek sağlıyordu. Ancak bu görevleri çoktan bitmiş durumda. Kürt yönetimi de sadece istihbarat sağlamakla meşgul olan üssün asli görevinin bittiğini bunun için kapatılması gerektiğini Ankara’ya daha önce iletmişti. Bügün çıkan protestolar karşısında üssü sığınan Türk askerini Peşmerge güçlerinin araya girmesiyle daha ağır sonuçlar alınmadan sonlandırılıdı. Ancak bu her zaman böyle olur mu bilinmez zira yapılan gösteri ve protestolarda televizyon kameralarına da yansıyan “Tüm Kürtler birdir, tek parçadır. Erdoğan’ın zulmüme karşı birlik olma zamanı. Artık kimseyi sınırlarımızda istemiyoruz.” sloganlarının atılması manidar. Nitekim bunun Türkiye’ye yansıma ihtimali de yüksek. Ancak görüştüğümüz Kürt yetkililer bir dahaki ‘aksilikte’ üssü koruyamayacaklarını söylüyor. Erbil’ de bir üst düzey yetkili, “Üs asıl amacını çoktan yitirmiş durumda. Artık bizim sınırımızda gayri nizami operasyonlar yürütüyor. Bu kabul edilemez. Ve TSK sınır ötesi operasyon adı altında vatandaşlarımızı öldürmesi kabul edilebilir bir durum değil. Biz Ankara’ya diplomatik nota çektik. Yankın zamanda Bağdat merkezi yönetimi de bir açıklama yapacak. Sınır ötesi operasyon hakkı olsa da sivillere zarar verme hakkı yok. Ankara artık başka bir yol denemeli. Üssün kaldırılması için girişimlerimiz olacak.”

Gelişmeler karşısında Milli Savunma Bakanlığı ise protestoları PKK’nın provokasyonu olarak değerlendirdi ve hafifi zaiyat olduğunu acıkladı.

AKP’nin genel başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise bu ciddi meseleyi Gaziantep’te AKP il teşkilatının yemeğinde gündeme getirdi: Biz bunları Cudi’de mağaralarda duman ettik. Gabar’da duman ettik. Tendürek’te duman ettik. Kandil’de duman ettik.İşte bugün yine Irak tarafında yanlış yapmak istediler. Uçaklarımız İHA’larımız, SİHA’larımız kalktı ve sonra dağılmak durumunda kaldılar. Artık bunları inlerinde boğacağız.”

kronos

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder