Makam odası havaya uçurularak öldürülen Kaymakam Safitürk davası yeniden görülecek. Abisi suikaste bazı Emniyet yetkililerinin karıştığını belirtiyor. Koruma baş şüpheli.
BOLD – Derik Kaymakamı Muhammed Fatih Safitürk’ün makam odasında bombalı saldırıyla öldürülmesine ilişkin davadaki karanlık noktalar henüz aydınlatılmış değil. Hakkında dava açılan ve beraat eden, ardından haklarındaki hüküm bozulan 8 kişi yeniden hakim karşısına çıkıyor. Ancak dava gündemden düşürülmeye çalışılması ile dikkat çekiyor.
SAAT FARKI
Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk, 11 Eylül 2016 tarihinde Mardin’in Derik Belediyesi’ne kayyum olarak atandı. 10 Kasım 2016’da saat 12.07’de makamına konulan bombanın patlaması sonucu yaralandı ve ertesi gün hastanede hayatını kaybetti. Olayla ilgili 71 kişi gözaltına alındı 15 kişi tutuklandı.
Oldukça gizli yapılması gereken bir suikastte çok fazla kişinin gözaltına alınması, davanın karartılmaya çalışılmasının ilk işareti olarak yorumlandı.
Yekineyên Parastina Sivîl -Sivil Savunma Birlikleri (YPS), “Mardin Derik’te birimlerimiz, başta Derik Şehitleri anısına olmak üzere sarayın uyguladığı faşizme karşı, AKP kayyumuna yönelik 10 Kasım gece saat 00.30’da sabotaj eylemi gerçekleştirdi. Kayyum Muhammed Fatih Safitürk ölürken, üç koruması da yaralanmıştır” açıklamasıyla üstlendi.
YPS, saldırıyı 00.30’da yaptığını açıklarken, resmi kaynaklar olayın 12.07’de yaşandığını açıkladı. Sağlık Bakanlığı da saldırı saatini 12.07 olarak duyurdu ve ilk ambulansın 3 dakika sonra olay yerine ulaştığını açıkladı. Bu saat farkı dosyaya konulmadı.
MEDYA YAZMAZ OLDU
Suikastin ardından hükümet medyası olayı manşetlere çekerken, olayın ayrıntıları netleşmeye başlayınca dava tamamen gündemden düşürüldü. Açılan dava, sahte tanıklar, yalan beyanlar, çelişkili ifadeler ve karartılan bazı delillerle dikkat çekiyor.
SANIK VE KORUMA POLİSİNİN TELEFON İRTİBATI TESPİT EDİLDİ
Davanın en önemli tanığı olarak gösterilen Mehmet Ali Gezginci’nin engelli ve Türkçe bilmediği ortaya çıktı. Gezginci’nin, kendisine sorulan sorulara sadece Kürtçe “Evet – Hayır” şeklinde cevap verdiği anların görüntüleri dava dosyasına girince Mahkeme, Gezginci’nin tanıklığına itibar edilemeyeceğine yer verdi. Mahkeme, dosyanın tanıkları arasında gösterilen Kaymakam Safitürk’ün koruma polisi Mehmet Kahraman’ın da tanıklığında gerçekleri sakladığı telefon görüşme kayıtlarıyla tespit etti.
Koruma polisi Kahraman, sanıklardan Vedat Erol’un kendisini olay günü arayıp aramadığı sorusuna “Aramadı” şeklinde cevap verirken, telefon görüşme kayıtlarında Kahraman ile Erol arasında 30 saniyelik görüşmenin olduğu tespit edildi. Kahraman hakkında “yalan beyanda bulunmak ve delilleri gizlemek” suçlamasıyla yapılan suç duyurusu ise, Cumhuriyet Savcılığı tarafından aylardır işleme alınmadı.

Kaymakam Safitürk’ün suikaste uğradığı makam odası.
SAFİTÜRK’ÜN ABİSİNDEN FARKLI İDDİALAR
Koruma polisi Kahraman’ın yalan beyanı nedeniyle Safitürk’ün ağabeyi Ali Haydar Safitürk, dosyaya müdahil oldu. Ağabey Safitürk, her duruşmada Kahraman hakkında şikayetçi olduğunu dile getirdi. Ağabey Safitürk, ayrıca her duruşmada asıl faillerin ortaya çıkarılmadığını, saldırıda dönemin Emniyet yetkililerinin de parmağı olduğu iddiasını vurgulamaktan geri durmadı. Ayrıca, yargılanan kimi isimler de olayın altında İlçe Emniyet Amirinin parmağı olduğunu ileri sürdü.
Ağabey Safitürk, şüphelerini dile getirmek için yanına gittiği dosya savcısının da kendisine, “Suyu bulandırıyorsun” sözleriyle karşılık verdiğini mahkemede söyledi.
TELEFON KASTEN TAHRİP EDİLDİ İDDİASI
Olayın önemli delilleri arasında gösterilen Safitürk’e ait cep telefonunun içindeki bilgilere ise, “telefonun tahrip olduğu” ve “şifresinin açılamadığı” iddiasıyla ulaşılamadı. Ağabey Ali Haydar Safitürk, telefon ile ilgili de olaydan sonra tahrip edildiğini iddia etti.
ORİJİNALİ OLMAYAN DELİL
Dosyadaki bir başka çelişki ise, PKK sığınağında ele geçirildiği iddia edilen ve üzerinde Safitürk’e dair tek bir ibare bulunmayan Mesut Şerifoğlu’na ait olduğu iddia edilen el yazısıyla yazılmış olan not kağıdının fotoğrafı. Orijinali hiçbir zaman ortaya çıkmayan ve kriminal incelemesinin de fotokopi olduğu kaydedilen not kağıdı, Mesutoğlu’nun olayın faili olarak gösterilmesine delil olarak gösterildi. Ancak bu delilin orijinali hiçbir zaman ortaya çıkartılmadı.

Safitürk’ün cenazesinde eşi ve çocuğu vedalaşırken görülüyor.
DAVA HIZLA SONUÇLANDIRILDI
Mardin 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava, tüm bu karanlık noktalara rağmen hızla sonuçlandırıldı. 14 kişi hakkında beraat kararı verilirken, dönemin Kaymakamlık Yazı İşleri Şefi Şerif Mesutoğlu hakkında ise, 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 18 yıl hapis cezası verildi. Dosya daha sonra Gaziantep İstinaf Mahkemesi’ne taşındı. Dosya hakkında verilen kararı bozan İstinaf Mahkemesi, 8 kişinin yeniden yargılanmasına karar kılarak, Mesutoğlu hakkında verilen kararı da “hukuka uygun” şeklinde savundu. İstinaf Mahkemesi’nin verdiği kararla birlikte 8 kişi, 11 Temmuz tarihinde Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi’nde yeniden yargılanacak.
BOLD’A KONUŞAN ÖZEL HAREKATÇI “SUİKAST KARANLIK” DEMİŞTİ
BOLD’a konuşan KHK’yla ihraç Özel Harekatçı Ahmet Gün, kaymakam Safitürk’ün öldürülüşünün şüpheli olduğunu dile getirmişti.
Hendek operasyonlarını anlatan Özel Harekatçı, Safitürk’ün en az can ve mal kaybı için uğraştığını anlatırken, “Hızlı operasyon sadece Derik’te yapıldı. En az can ve mal kaybı hedefli. Derik’teki operasyonda Kaymakam’ın çok büyük ağırlığı vardı. O da rahmetli Muhammet Safitürk. Onun öldürülüşünün de üzerinde çok durulması lazım. Karanlık bir olay bence. Allah şahit o günlerde şunu dedik. ‘Operasyon dediğin bu kardeşim’ Olayı genişletmeden üstünlüğü elinde tutarak hızla sonuca götürüldü ve hiç şehit verilmedi. Karşı taraftan da az kayıp oldu.”
medyabold
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder