Erkunt Traktör Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Erkunt Armağan, sanayicinin önünü göremediğini ve müthiş bir belirsizlik içinde yuvarlanıp gittiğini söyledi. Armağan, hükümetin bütün yerli ve milli üretim söylemlerine rağmen, yerli ve milli üretim yapanlara sahip çıkılmadığını vurguladı.
BOLD – Erkunt Traktör Yönetim Kurulu Başkanı ve Tarım Makineleri İmalatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Erkunt Armağan, Türkiye’nin uzun vadeli tarım politikasının olmayışından yakınarak, bu alanda ithalat yapmanın çılgınlık olduğunu vurguladı.
2018’de traktör üretiminin bir önceki yıla göre 72 bin adetten 47 binlere gerilediğini vurgulayan Armağan, “Müthiş bir belirsizlik içinde yuvarlanıp gidiyoruz. Bizim, sektördeki 16 yılımız bitti. İlk defa rakiplerle krizden çıkış yollarını konuşuyoruz. Ve samimiyetle birbirimize ‘biz iyi değiliz’ dedik. Tarım bir numaramız olmalı. Çok sık kadrolar değişiyor. Türkiye sürekli dönen sandalyelerle bir yere varamaz. Aynı hükümette farklı kadrolara döne döne aynı konuları anlatmak sanayiciyi çok yoruyor.” dedi.
Cumhuriyet’ten Şehriban Kıraç’a konuşan Zeynep Erkunt Armağan, 2018 rakamlarının umut verici olmadığını kaydetti. Armağan, “Traktör imalatı 2018’de 47 bin adetlere geriledi. 2017’de bu sayı 72 bindi. Elimizdekileri satabilmek için her türlü atraksiyonu yapıyoruz. Şirket olarak 2018 başında 6 bin 800 traktör üretme hedefimiz vardı ama yılı 3 bin 105 üretimle kapattık. 250 milyon TL ciro elde ettik.” ifadesini kullandı.
KRİZİN GELDİĞİNİ MAYISTA ANLADIK
Mayıs ayında krizin geldiğini fark ettiklerini kaydeden Armağan, “Erken seçimin açıklanması, bir probleme işaret eder. Mayıs ayıyla frene bastık.” dedi. 2019 için öngörü yapmanın çok zor olduğunu kaydeden Armağan, “Bizim sektörümüz açısından 2018 rakamlarını yakalayabilsek memnun olacağız. İç piyasanın iyi geçmeyeceği belli. Biz şirket olarak bu yıl 1200 adet traktör ihracatı hedefliyoruz. Önce lazım olmayan yatırımları küçültme yoluna gidiyorum.” ifadesini kullandı.
TARIM ALANLARINI HIZLICA KAYBEDİYORUZ
Türkiye’nin orta ve uzun vadeli tarım politikası olmadığını kaydeden Armağan, “5-10-15 yıllık tarım politikalarını görmezsek tarımı yönetemeyiz.” dedi. Türkiye’nin tarım alanlarını hızlıca kaybettiğini belirten Armağan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tarım alanlarını hızlıca kaybediyoruz. Bu uzun vadeli politikalarımızın olmamasından ve sık değişen kadrolardan kaynaklanıyor. Bu yıl için karamsarım, çünkü ekim zamanı tohum, gübre, ilaç ve mazot dövize bağlı olarak çok pahalıydı. Buğday bizim olmazsa olmazımız. Her yıl buğday ekip bu yıl tarlasını boş bırakan çiftçi biliyorum. Çünkü diyor ki yapacağım masraflarlar buğdaydan alacağım parayı karşılamıyor. Çiftçimiz 2019’da ne kazanacağını, elinde ne kalacağını bilemediği için harcamaktan kaçındı. Ocak ayının ortasına gelmişiz biz daha bir traktör satmamışız. Pembe bulutlar çizmenin manası yok. Geçen yıl herkes fabrikasını günlerce kapatmak zorunda kaldı.”
ÜRETİMİ 3,5 AY DURDURDUK
Geçen yıl toplamda 3,5 ay üretime ara verdiklerini kaydeden Armağan, iki hafta, üç hafta durarak üretim yapmak durumunda kaldıklarını söyledi. Grupta toplam 1.850 çalışanları olduğunu kaydeden Armağan, “Her yolu deniyor sanayici. En son çare ise işten çıkarmak. Toplu işten çıkarma yıkımdır. Bu yıl zor bir süreç bizi bekliyor. Dama oynar gibi taşların yerini değiştiriyoruz.” ifadesini kullandı.
TARIMDA İTHALAT ÇILGINLIKTIR
Türkiye’nin tarımda ithalatçı ülke haline getirilmesini çılgınlık olarak nitelendiren Armağan, şöyle devam etti:
“Türkiye için yerli hayvan ırkı, tohum ve gübre çok önemli. Bunları kendimiz yapabilmeliyiz. Sentetik gübreler, hibrit tohumlar ithal hayvanlarla Türkiye tarım ülkesi olmaz. Elimizin altında dünyanın en verimli toprağı varken tarımsal ürünleri hayvansal ürünleri dışarıdan getirmek çılgınlık. Biz şehir çeperlerini kaybettik. Şehirleri her yöne büyütmeye başladık. Bir yerlerde tarım arazilerini bırakmamız lazım. İşin ucunu iyice kaçırdık. Politikaları unuttuk. Politikasız tarım olmaz.”
YERLİ ÜRETİM DENİYOR AMA YERLİ VE MİLLİYE SAHİP ÇIKILMIYOR
Türkiye’nin ilk ve tek yerli traktör markası olan Erkunt’u, 2017’de Hintli Mahindra’ya satan Zeynep Erkunt Armağan, “Önce satmaya çok gönülsüzdüm. Bunu bir sitem olsun diye söylüyorum, bir yandan yerli ve milli derken bir yandan yerli ve milliye sahip çıkılmıyor.” diye konuştu.
Makine sektöründe 6 milyar dolarlık açık veren alanların başında motorun geldiği bilgisini veren Armağan, şunları söyledi:
“Ben 2013’ten bu yana motor üretmek için inanılmaz çaba harcadım. Ama en ufak destek alamadım. Küstüm artık. Çok şeye kırıldım. Bir yandan yerli otomobil, milli denirken bir yandan tamamen Türk mühendislerinin tasarımıyla oluşmuş bir traktör var. Hiç kimse sahip çıkmadı. Baktım olmayacak. Dedim ki ne için uğraşıyorum. Bu memlekete ilk defa yerli tasarım bir traktör getirmişim ihracata başlamışım, Sudan’a lisans vermişim. Gerçekten kırıldım. Bir memleket acaba sanayicisini bu kadar mı korumaz! Biz neden sürekli hatalı giden şeyleri göstermek için makamların önünde yalvarır yakarır hale düşüyoruz.”
TARIM BAKANINA ULAŞAMIYORUM
Çiftçinin korunup kollanması gerektiğini kaydeden Armağan, “İthalatın durması lazım. Çiftçilerle yaptığım toplantılarda hepsinin çok yorulduğunu görüyorum. Devletin çiftçileri dinlemesi gerekiyor. Politikalar yaparken de çiftçinin sesine kulak verilmeli. Sorunları anlatmak için Tarım bakanından randevu talebim var ama hâlâ ulaşamadım.” ifadesini kullandı.
MÜTHİŞ BİR BELİRSİZLİK İÇİNDEYİZ
“Müthiş bir belirsizlik içinde yuvarlanıp gidiyoruz.” diyen Armağan, şöyle devam etti:
“Bizim sektörde 16 yılımız bitti. İlk defa rakiplerle konuştuğumuzda, siz ne yapacaksınız diye birbirimize soruyoruz. Ve samimiyetle birbirimize biz iyi değiliz dedik. Hepimiz frene bastık. 16 yıldır aynı hükümet var. Ama aynı hükümette farklı kadrolara döne döne aynı konuları anlatmak sanayiciyi çok yoruyor.”
AKP ithalatın önünü açınca, 2 bin ton nohut çiftçinin elinde kaldı
medyabold
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder