Yıllardır dünya çapında organizasyonlara imza atan Uluslararası Dil ve Kültür Festivali (IFLC) birçok gencin sanat hayatına önemli katkılarda bulundu. Ukraynalı Anna Trincer bu öğrenciler arasında öne çıkan önemli isimlerden biri.
BOLD – Türkçe Olimpiyatları ve daha sonra IFLC etkinliklerine katılarak sanat ve müzik yönlerini keşfeden öğrenciler, şu anda bulundukları ülkelerin en tanınmış sanatçıları arasında yer almayı başarıyor.
Meridian International Lisesi’nden mezun olan Ukraynalı Anna Trincer, müzik dünyasının önemli uluslararası etkinlikleri arasında yer alan Voice Kids, Ukrayna’da düzenlenen Voice of Ukrayna yarışmasının finalisti ve Junior Eurovision’da ülkesini temsil etti. Trincer, Ukrayna’nın en çok izlenen dizilerinde de rol alıyor.
IFLC’nin bu yıl online olarak gerçekleştirdiği etkinlik için özel bir röportaj veren Trincer, Dil ve Kültür Festivallerine katılmasının hayatında adeta bir dönem noktası olduğunu vurguladı. Küçük yaşlarda anne ve babasını kaybeden Trincer, IFLC ve okuduğu lisedeki öğretmenlerin yakın ilgisini ‘büyük bir ilham verici’ kaynak olarak niteledi. Genç sanatçı, IFLC’nin etkinliklerine katılmasının ise kendisine önemli hayat deneyimleri kazandırdığını ifade etti.
IFLC ile ilgili ne söylemek istersin? IFLC senin için nasıl bir deneyimdi?
Ne zaman IFLC’yi duysam festivalle ilgili birçok güzel anımdan dolayı hep gülümserim. ABD’de IFLC’ye katıldım, sonra Fransa’da, birkaç kez Almanya’da ve Romanya’da. Oralardan birçok arkadaşım var. Diğer kültürlerle tanıştım. Birçok gösteriye katıldım. Şimdi IFLC’deki arkadaşlarla hala bağlantıdayım. Birbirimize mesaj atıyoruz ve birbirimizi çok seviyoruz. Dolayısıyla, IFLC benim için gerçekten büyük bir fırsattı. Sahnede olmak, takımda bulunmak, gösterileri düzenleme sürecine katılmak, takımdakilerle iletişim kurmak, hem İngilizce hem de Türkçe gibi uluslararası dillerde diğer ülkelerde anne baba olmadan iletişim kurmak.
Hiç zorlandın mı?
Tabii ki benim için biraz stresliydi, çünkü karşıma nelerin çıkacağını bilmiyordum. Ama hatırladığım kadarıyla her şey mükemmeldi. Çok farklı duygular içindeydim ve her defasında gösterimizi bitirdiğimizde IFLC bize bir hediye verirdi. Mesela, farklı ülkelerden küçük hediyelik eşyalar geliyordu. Bu yüzden IFLC’ye çok teşekkür etmek istiyorum. Çünkü bana hayat deneyimi kazandırdı.
IFLC ile yaşadığın ilklerin var mı?
İlk IFLC’de ben 12 yaşındaydım. IFLC sayesinde hayatımda ilk kez Eyfel Kulesi’ni gördüm. Benim için rüyaydı bu. Bu yüzden, IFLC’nin hayalleri gerçekleştirdiğini düşünüyorum.
Bildiğim kadarıyla Türkçe Olimpiyatları’na katıldın değil mi?
Evet.
Uluslararası Türkçe Olimpiyatları. Bu deneyim nasıldı ve hangi kategorilerde yarıştın? Nasıl tarif edersin?
Benim katılımımla Ukrayna ilk kez Türkçe Olimpiyatlarının son turuna girdi. O tur, Romanya’daydı, herkes orkestra eşliğinde söylüyordu ve yarışmanın son turuydu. Kendimle gurur duydum, çünkü Ukrayna benimle son tura girmişti. Biraz korkutucuydu tabi. Çünkü çok insan vardı, orkestrayla ilk performansım olacaktı. Tabi tüm Ukrayna seyrediyor olacaktı ve onları hayal kırıklığına uğratamazdım. Çok stresliydi çünkü tüm ülkenin sorumluluğunu hissediyordum, Junior Eurovision’daki gibi. Kollarımın ve bacaklarımın titrediğini hatırlıyorum. Herkes şarkı söylüyor ve dans ediyordu. İnsanların dostluğunu ve üretkenliğini hissettim. O atmosfer içinde müthiş bir ilham geldi.
medyabold
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder