2 Temmuz 2019 Salı

Aladağ aileleri: Bizim hâlâ içimiz yanıyor. Suçlular elini kolunu sallayarak geziyor’

 Adana’nın Aladağ ilçesinde 29 Kasım 2016’da ‘Süleymancılar’ cemaatine ait yurtta 11’i çocuk 12 kişi yaşamını yitirdi, 24 çocuk da yaralandı. Yurtta meydana gelen yangınla ilgili davanın 10’uncu duruşması 4 Temmuz saat 09.00’da Kozan 1’inci Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek. Karar çıkması beklenen duruşma öncesi Evrensel Gazetesi’nden Volkan PEKAL ailelerle görüştü. “Hâlâ içimiz yanıyor” diyen aileler başka çocukların canının yanmaması için sorumlulara ağır cezalar verilmesini istedi.

‘BİZ DE EN İYİ OKULU EN İYİ YURDU İSTEDİK AMA NERDEN BULALIM’

Yangında hayatını kaybeden Cennet Karataş’ın babası Mehmet Karataş, hakimlerin elini, vicdanına koyarak şucu bucu demeden bir ceza verilmesini istedi. Verilecek kararın çok önemli olduğunu dile getiren Karataş, “Yüksek bir ceza verilecek ki bir daha böyle bir şeye kimse teşebbüs edemeyecek” diye konuştu. Sanık eski ilçe milli eğitim müdürünün kamu görevlisi olduğu için korunduğunu düşünen Karataş, sanık avukatlarından birinin ‘Bir baba, bir anne çocuğunu en iyi okula vermekle yükümlüdür’ diyerek kendilerini suçladığını hatırlatarak “Biz en iyi okul, yurt istedik ama olmayan yurdu nereden bulalım? Devletin yurdunu yıktılar bizi oraya yönlendirdiler” diye konuştu.

‘KÖYDE SADECE YOLLARA ASFALT DÖKÜLDÜ’

Yangında yaralanan ve hâlâ tedavisi devam eden Fatma Zehra Altun’un babası Ahmet Altun da kızının olayın travmasını hâlâ atlatamadığını belirterek “Hâlâ içimiz yanıyor. Herkes elini kolunu sallaya sallaya geziyor” dedi.

Çocuklarını yurda yerleştiren milli eğitimin, denetlemeleri yapmayan kamu görevlilerinin ceza almasını isteyen Altun, “Adalet denen bir şey yok. 2.5 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen köyde durum hâlâ aynı. Sadece yollara asfalt döküldü o da bakanlar gelecek diye. Çocuklarımız okul için Kozan’a gidiyor. Biz direkt servis istiyoruz. Kaymakamlık ‘Bütçe yok’ diyor. Bize bir istihdam sağlayacaklarını söylediler. Ama istihdam sağlamadılar, çocuklarımızın yanına gidemiyoruz” diye konuştu.

Yangında hayatını kaybeden Sümeyye Yetim’in babası Ahmet Yetim de davanın dolaştırmasına tepki göstererek “Biz sonuna kadar davaya devam edeceğiz” dedi. Yetim, Köprücük köyünde sorunların çözülmesi bir yana var olan ilkokulun kapatıldığını söyledi.

‘ÖLÜM OLACAĞINI ÖN GÖRDÜLER VE UMURSAMADILAR’

Bu davanın kamusal, bilimsel, laik eğitimin ne kadar hayati olduğunu göstermesi açısından verilecek kararın önemli olduğunu ifade eden Sosyal Haklar Derneği (SHD) avukatlarından Evren İşler, bu duruşmada karar verilmesini beklediklerini belirterek herkesi adalet için Kozan’da duruşmayı takip etmeye çağırdı. Yargılama boyunca çocukların ölümünün “öngörülür” olduğunu ve sanıkların bunu “umursamadığını” gösteren delileri sunduklarını aktaran İşler, “Buna göre olası kastla insan öldürme ya da olası kastla ihmali davranışla insan öldürme suçlarından ceza verilmeli” dedi.

‘KAMU GÖREVLİLERİ CEZASIZLIKLA ÖDÜLLENDİRİLDİ’

Burada eğitimin cemaatlere teslim edildiğinin görüldüğünü ancak kamu görevlilerinin, Milli Eğitim Bakanlığının sorumluluğunun dosyada olmadığına dikkat çeken İşler “Yine kamu görevlilerinin cezasızlıkla ödüllendirildiğini görüyoruz” dedi. 4+4+4 eğitim sistemiyle köy okulları kapatıldığı için çocukların ilçedeki okullara gitmek zorunda kaldığına vurgu yapan İşler “Ama Çocukların barınma sorununun çözülmesi konusunda devletin adım atmaması tartışılamadı. Ne ceza verilirse verilsin bu, dosyanın eksiği olarak kalacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

kronos

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder