5 Temmuz 2019 Cuma

CHP’den karma komisyon önerisi: Terör suçlarına şiddet kriteri getirilmeli

CHP’nin yargı reformu açıklamasında “OHAL uygulamalarının yarattığı hak ihlallerinin giderilmesi, uzun tutukluluğun sonlandırılması ve terör suçlarında şiddet uygulama kriteri” istendi.

BOLD – CHP, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından duyurulan yargı reformuyla ilgili açıklama yaptı. CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu, partisinin Adalet ve Anayasa komisyonlarına üye milletvekilleriyle birlikte hazırladıkları ortak çalışmada, yargı reformu konusunda TBMM’de grubu bulunan ve bulunmayan tüm partilerin yer alacağı karma bir komisyon kurulması önerisinde bulundu.

Cumhurbaşkanlığı tarafsızlığının sağlanması, OHAL uygulamalarının son bulması, uzun tutukluluk süreleriyle ilgili düzenleme yapılması gerektiğine işaret eden Kaboğlu, düşünce ve ifade özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılmasına yönelik düzenleme yapılması gerektiğini kaydetti.

NORMALLEŞMENİN İLK ADIMI

TBMM Anayasa Komisyonu ile Adalet Komisyonu’nun CHP’li üyeleri, dün, parlamentoda yargı reformu konusunda öncelikle atılması gereken adımlarla ilgili ortak bir açıklama gerçekleştirdi. CHP’li üyeler adına açıklama yapan Kaboğlu, gerçekçi bir yargı reformu için TBMM’de grubu bulunan siyasi partilerin eşit sayıda üyelerinin ve grubu olmayan parti temsilcilerinin görüşlerinin alınabileceği karma bir komisyon kurulması gerektiğini vurguladı.

YARGI REFORMU DEĞİL MAKYAJ

Reformun sınırlı bir değişimi kapsadığını ve temel sorunların inkâr edildiğine dikkat çeken Kaboğlu, “Temel sorunlara yönelik bir çözüm iradesini ortaya koymayan bir yargı paketinin getireceği yenilik, hangi isimle takdim edilirse edilsin bir reform değil, gerçek sorunları örten bir makyajlama faaliyetinin ötesine geçemeyecektir” görüşünü dile getirdi. Kaboğlu, atılması gereken adımlar konusunda şunları dile getirdi: “Cumhurbaşkanı’nın parti genel başkanlığından çekilmesi, normalleşme yolunda atılması gereken ilk adımdır. Esasen OHAL ortam ve koşullarında anayasal kamuoyu oluşmadan dayatılan ve hükümet sistemini değiştiren anayasa değişikliğinin demokratik usullere uygun olarak yeniden ele alınması siyasi ve hukuki bir ihtiyaçtır. Bu ancak, hükümet sistemine ilişkin bir reform ile mümkündür.”

OHAL’İN İHLALLERİ GİDERİLSİN

Anayasanın amir hükümlerinin uygulanması gerektiğini anlatan Kaboğlu, yargı reformu kapsamında atılması gereken adımları, “HSK’nin siyasi yapısından arındırılması”, “OHAL uygulamalarının yarattığı hak ihlallerinin giderilmesi”, “düşünce ve ifade özgürlüğüne saygı gösterilmesi”, “toplantı ve yürüyüş hakkına saygı gösterilmesi”, “Cumhurbaşkanı’nın tarafsızlığının sağlanması” olarak sıraladı. Kaboğlu, Terörle Mücadele Yasası’nda yapılacak değişiklikle bazı suçlarda şiddet uygulama kriterinin getirilmesi gerektiğini ifade etti. Cumhurbaşkanı’na hakaret suçuna ilişkin düzenleme yapılması gerektiğine dikkat çeken Kaboğlu, Cumhurbaşkanı’nın aynı zamanda bir parti genel başkanı olduğunu anımsatarak, “Kişiye özel hakaret düzenlemesi olmamalı” dedi.

REFORM MECLİS TATİLE GİRMEDEN ELE ALINMALI

Reformla mahkemelerin bağımsızlığı ve kişi güvenliği ve özgürlüğü hakkı doğrultusunda adil yargılama hakkının hedeflenmesi gerektiğine işaret eden Kaboğlu, tutukluluk uygulamasına yönelik Osman Kavala, Selahattin Demirtaş, Sırrı Süreyya Önder, Güray Öz, Selçuk Kozağaçlı’nın durumunu örnek gösterdi. Kaboğlu, pek çok siyasetçi, gazeteci, akademisyen ve başka kesimlerden muhalif insanların haksız şekilde tutuklu olduğuna işaret etti. Kaboğlu, Ergenekon davasının tamamen bir kumpas olduğunun mahkeme kararıyla da kesinleşmesinin ardından benzer içerikte olan Gezi ve Canan Kaftancıoğlu davalarına değindi. Kaboğlu, yargı reformunun Meclis tatile girmeden ele alınması gerektiğine işaret ederek, “Bu konuda bir an önce harekete geçilmelidir. Bu sorunun çözüm yeri TBMM’dir” dedi.

‘TERÖR TANIMI ELE ALINMALI’

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer de yaptığı basın açıklamasında “Terör tanımı artık yoruma kapatılmalıdır. Çünkü gazeteciler, yazarlar yalnızca düşüncelerini dile getirdikleri için terörle bağlantılı olmakla suçlanıyorlar. Hem Terörle Mücadele Kanunu hem de Türk Ceza Kanunu’ndaki terör tanımı bu keyfi suçlamaya olanak tanıyor. Neyin terör faaliyeti olduğuna ilişkin sınırlar belirsiz. Bu yöndeki uluslararası standartlara, AİHM ile AYM kararlarına mutlak surette uyulması gerekiyor” dedi.

medyabold

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder