18 Temmuz 2019 Perşembe

Davutoğlu: Pelikan çetesini kimlerin finanse ettiğini biliyorum

Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakanlık’tan zorla istifa ettirilmesi sürecinde rol alan Pelikan Bildirisi ile ilgili ilk kez konuştu. “Arkasındaki isimleri, kimlerin finanse ettiğini biliyorum” dedi.

BOLD AKP içerisinde yeni parti girişimiyle gündemde olan Eski Başbakan Davutoğlu, RS FM’de Yauz Oğhan’ın sunduğu ‘Bi de bunu izle’ adlı programa konuk oldu. Gazeteciler Akif Beki, Yavuz Oğhan, İsmail Saymaz’ın sorularını yanıtlayan Davutoğlu, Pelikan Bildirisiyle ilgili sert konuştu.

“O malum troll çetesi. Pelikan çetesi denilen çete. Bildiri denilen şeyi, benim gıyabımda imzalanan MKYK toplantısının ardından ben Varto’ya gittim. Son ziyaretimdi. Pazar günü böyle bir bildiri yayınlandı. Arkasındaki isimleri biliyorum, kimlerin finanse ettiğini biliyorum” ifadelerini kullandı.

Davutoğlu’nun programdaki açıklamalarından öne çıkan kısımlar şöyle:

TV KANALLARINA ÇIKARMADILAR

-En temel problem düşünce özgürlüğünün olmayışı.

-2017 Nisan’ı öncesinde yeni anayasa paketiyle ilgili düşüncelerimi anlatabilmek ve kaygılarımı anlatmak için TV kanallarına girişimlerde bulundum. Hiçbiri olumlu cevap veremedi.

(Marmara Üniversitesindeki paneliniz iptal edildi, eşinizin paneli iptal edildi, yurt dışı temaslarınız engellendi, neden engelleniyorsunuz? Bütün bunların mağduru olarak aynı iktidarın mensubu olmaktan kendinizde de bir sorumluluk görüyorsunuz?)

O MALUM PELİKAN ÇETESİ

-O malum troll çetesi. Pelikan çetesi denilen çete. Bildiri denilen şeyi, benim gıyabımda imzalanan MKYK toplantısının ardından ben Varto’ya gittim. Son ziyaretimdi. Pazar günü böyle bir bildiri yayınlandı. Arkasındaki isimleri biliyorum, kimlerin finanse ettiğini biliyorum. Ellerimi açtım ve ‘ben ne yaptım bu insanlara’ dedim. Bu şey beni istifaya zorlamak için Alman ajanlığıyla suçluyordu.

-Bugün hala ben 3 yıl sonra ilk defa konuşuyorum. 3 yıl susmadım aslında. Cumhurbaşkanımıza, ulaşabildiğim kadar ulaştım. Partideki arkadaşlara bildirdim.

ZELİL YÖNTEMLERE BAŞVURDULAR

-Pelikan çetesinin bildirisi çıktığında muhteris bir grubun elde ettikleri menfaat karşılığında şahsiyet katliamı olarak değerlendirmiş ve biraz da acıyarak bakmıştım. Böylesine zelil yöntemlere başvurulduğu için. Yol ayrımında olduğumuzu hissettiğim için de başbakanlık makamını bırakmayı partinin bölünmemesi devlette kriz çıkmaması için tercih ettim.

MUHTERİS BİR GRUP

-Muhteris bir grubun çıkarları için yayınladığını düşündüğüm paçavra, daha sonra yaşananlara baktığımızda Türkiye’nin istikrarına, Türkiye’de bir takım heveslerin ortaya çıkmasına zemin hazırladığını düşünüyorum. 1 Kasım sabahı bu ülke yeni bir ümide uyanmıştı. Ekonomide tedbirler alınacaktı. Üç ay içinde bütün sözlerimizi yerine getirmişiz. Asgari ücrete enflasyonun beş misli zam yapmışız, buna rağmen enflasyon düşüş trendine girmiş… ÜFE yılda yüzde 3.2’ydi şimdi aylık o düzeylerde.

-Türkiye’nin yüzde 50+1’e muhtaç edildiği, gizli koalisyonlara zorlandığı bir senaryonun oluşması için benim devre dışında bırakılmam gerekiyordu. Şimdi gördüğüm bu.

(Cumhurbaşkanıyla aranızda ihtilaf var mı?) Evet insanlar arasında hele hele bu düzeylere gelmiş insanların yüzde yüz anlaşması mümkün değil. Mesele bu farklılıkları nasıl yönettiğimiz. 12 Eylül anayasası ikiz kardeşin birini cumhurbaşkanı birini başbakan yapsanız bir süre sonra ihtilaf çıkartan bir anayasaydı.

Sayın Cumhurbaşkanı siz beni ısrarla siyasete davet ettiniz. Partimize kapatılma davası açıldığında ben size gelip bundan sonra mezara kadar yanınızdayım dediğim için siyasete girdim. Ben bir görevin hakkını veririm. Ben anladım ki siz gücü elinizde toplamak istiyorsunuz. Bunu yadırgamam siyasi liderler bunu isterler. 258 milletvekilimiz var başkanlık sistemini getirmemiz mümkün değil. Dolayısıyla gelin, sayın Bahçeli’yle, Kılıçdaroğlu’yla görüşelim. 1 ay içinde cumhuriyet tarihinin en kapsamlı reformunu yapıp pür parlamenter sistemine geçelim, bütün yetkileri başbakanda toplayalım. Eylül ayında da bizim kongremiz var. Ben sizin bana tevdi ettiğiniz emaneti size vereyim. Genel başkan olun. Başbakan olup bütün yetki sizde olsun. Ben de başdanışmanınız olayım. İstemezseniz de akademik hayata döneyim.

medyabold

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder