10 Haziran 2020 Çarşamba

Karadeniz’in Susurluk kazası: Kamyon devrildi gerçekler fışkırdı

76 DE 366 plakalı tır, Rize’nin İkizdere ilçesinde devrildi. İran’dan getirilen 21 ton çay ortalığa saçıldı ve Karadeniz’in “Susurluk Kazasıyla” yeni bir skandal ortaya çıktı.

BOLD – 76 DE 366 plakalı tır, Ağrı Gürbulak Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye giriş yaptığında İran’dan yüklenmiş 21 ton kuru çay taşıyordu. Türkiye’de ithal çaya uygulanan yüzde 145 vergi düşünüldüğünde kar mümkün değildi ancak daha sonra yaşanacak kaza büyük bir yolsuzluk çarkını deşifre edecekti.

7 Haziran 2020 günü TIR, Rize’nin İkizdere İlçesi Sivrikaya mevkiinde kaza yaptı. Şoför İ.K. olay yerinde hayatını kaybetti. Tırın dorsesinden etrafa kuru çay çuvalları saçıldı. OPA tipi ve kalın kıvrımlı çay, Karadeniz Bölgesine ait değildi.

Çay üreticileri, Karadeniz’e başka ülkelerden çay sokulduğuna ilişkin şüpheler taşıyorlardı ve kazayla ortaya saçılan kuru çaylar önemli bir delildi.

İlk araştırmada tırın ‘Özyaşarlar’ isimli şirkete ait olduğu, çayı ülkeye getirten firmanın ise Adana merkezli ‘HMK Tütün Mamulleri’ isimli şirket olduğu açığa çıktı. Şirket, Adana’da “tütün ürünlerinin toptan ticareti” sektöründe faaliyet gösteriyordu.

Firma Adana’da olmasına rağmen İran’dan getirdiği çayı neden Doğu Karadeniz’e gönderiyordu.

Çay üreticilerine göre gerekçe açık: İran’dan Türkiye’ye sokulan çaylar “Doğu Karadeniz’den toplanmış gibi” piyasaya sürülüyordu.

Çay, İran’dan alındıktan sonra Rize İhtisas Gümrüğü’ne gönderilip burada gümrükleniyor. Yüzde 145 vergi ödendikten sonra ürün teslim alınıp sahibinin istediği depoya götürülüyor.

YÜZDE 145 VERGİYLE KAR MÜMKÜN DEĞİL

Yurt dışından getirilen çaya uygulanan yüksek vergi ve ulaştırma gibi maliyetler düşünüldüğünde ithal çayla kar elde etmek mümkün değil.

Peki sistem nasıl işliyor?

Çay ticareti yapan firmalar, malın belli bir bölümünü resmi olarak ülkeye sokarken, büyük kısmını kaçak olarak getiriyorlar.

Herhangi bir denetimde depolarında bulunan kuru çay için gümrük faturası gösteriliyor. Kaçak olarak getirilen çaylar ise Karadeniz çayıyla harmanlanarak çok bilinmeyen markalarla “Rize Çayı” vurgusuyla ucuzluk marketleri üzerinden piyasaya sürülüyor.

PİYASA KİMİN ELİNDE?

Piyasa verilerine göre ucuzluk marketleri AKP’ye yakın iş insanlarının kontrolü altında. Bu sebeple bu marketler gıda güvenliği açısından denetlenmiyor. Sahtecilik yapan firmaların tercihi de “denetimsizlik” sebebiyle ucuzluk marketleri… Öyle ki pek çok firma sadece bu marketler için ürün sağlıyor, denetime takılmamak için talebe rağmen diğer marketlere ürün vermiyor.

TIR DEVRİLİNCE

Bugüne kadar Karadeniz’de kulaktan kulağa yayılan bu durum, tır devrilince ilk kez somut olarak delillendirilmiş oldu. İran’dan getirilen çayın, Ağrı’dan Rize’ye oradan Adana’ya yolculuğu ile çaydaki vurgun gün yüzüne çıkmış oldu.

Karadeniz bölgesi her yıl büyük şehirlere göç veriyor. Çiftçiler çay üreticiliğinden vazgeçiyorlar. Buna rağmen her yıl piyasaya “Karadeniz Çayı” olarak sürülen miktar artıyor.

medyabold

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder