8 Haziran 2020 Pazartesi

İbrahim Uslu: AKP ve MHP muhalefeti parçalamak için plan yapmış, arka arkaya adımlar atılıyor

Araştırmacı Dr. İbrahim Uslu, AKP ve MHP’nin muhalefete karşı bir plan çerçevesinde hareket ettiğini belirtti. “Bu plana göre bir yol haritası çıkarılmış, o yol haritası doğrultusunda arka arkaya adımlar atılıyor. HDP, CHP ve İyi Parti’nin çatlakları büyütülüyor” dedi.

BOLD – AKP’nin kuruluşunda araştırmalarıyla önemli rol oynayan ANAR’ın eski Genel Müdürü İbrahim Uslu, “Cumhur İttifakı’nın hedeflerinden biri muhalefetin bir blok olarak hareket etmesinin önüne geçmek” ifadesini kullandı.

Cumhuriyet’ten İpek Özbey’in sorularını cevaplayan Uslu, 2’si HDP’li biri CHP’li ismin vekilliklerinin düşürülmesini AKP ve MHP’nin belli bir plan çerçevesinde muhalefeti parçalama adımı olarak değerlendirdi. Uslu, “Kesin olan; stratejik bir plan var. Bu plana göre bir yol haritası çıkarılmış, o yol haritası doğrultusunda arka arkaya adımlar atılıyor. Bu arada muhalefetin kendi içinde parçalanmasına yönelik tartışmalara zemin hazırlanıyor, HDP ile CHP ve HDP ile İYİ Parti üzerindeki tartışmaların üzerine gidiliyor, oradaki çatlaklar büyütülüyor” dedi.

Uslu, erken seçim tartışmalarıyla ilgili ise, Amerika’daki seçimleri işaret etti. Uslu, “AKP, Amerikan seçim sonuçlarını gözlemlemek ve sonrasında karar verebilir. Biden seçilirse rafta duran Türkiye yaptırımlarını uygulamaya karar verebilir. Bu durumda 2021’in ikinci yarısında bir seçim beklenebilir” ifadesini kullandı.

Araştırmacı İbrahim Uslu

Uslu’nun röportajından bazı bölümler şöyle:

“Üçüncü ittifak senaryosunun parti genel başkanları seviyesinde olmasa bile, onun bir alt seviyesinde, özellikle sağ partiler arasında ciddi ciddi tartışıldığını biliyorum ve hiç de antipatik karşılanmadığını gözlemliyorum. Özellikle HDP ile İYİ Parti arasındaki çelişkiyi derinleştiren her olaydan sonra bu senaryo biraz daha güçleniyor.

AK Parti 1 Kasım seçimlerinden sonra kayıpları ikame edebilecek bir hamle yaptı ve karar verdi, liberal demokrat kesimi içinde tutmaya çalışan politikasını değiştirdi ve çok garantili milliyetçi-muhafazakar sağ söyleme sarıldı. Liberalleri mutlu etmek zordu. Onları mutlu ederken muhafazakâr seçmeni kaybedeceğinden endişe etti.

Daraltılmış değil ama dar bölgenin siyaseti güçlendireceğini, taban katılımının yüksek olacağını düşünüyorum.

Tehdit enstrümanı bütün popülist yönetimler tarafından kullanılan bir şeydir. Küresel güçler olabilir, iç hainler olabilir, başka bir tehdit; popülist söylemlerin ve siyasi temsilcilerinin güçlenebilmesi için tehdide ihtiyaç var.

Günün birinde AK Parti Hayme Ana’yı keşfetti. Çanakkale’yi, Malazgirt’i keşfetti. Kut’ül-Amare’yi fark etti, Diriliş Ertuğrullar, Abdülhamitler gibi yeni bir tarih ve dindarlık bilinci üzerinden AK Parti tipi muhafazakarlık üretmeye çabaladı. İnsanları bir arada tutabilmek için buna ihtiyaç var.

DİYANET HÜKUMET SÖYLEMİNİ CUMA HUTBESİNDE OKUYOR

AK Parti devlet törenlerine artık mutlaka müftü ya da diyanet işleri başkanını çağırıyor. Diyanet İşleri hükümet söylemlerini Cuma hutbelerinde okuyabiliyor. Ben 54 yaşındayım. İlk oruç tuttuğumda sekiz yaşındaydım. 46 yıldır bütün Ramazanları hatırlıyorum ama 46 yıldır ramazanda hiç eşcinsellik tartışıldığını hatırlamıyorum. AK Parti, iktidarını sürekli kılacak bir çözüm amacıyla kendini ve seçmenini yeniden üretti.

(Belediyelerin yardımlarının engellenmesi) Siz başınız sıkıştığında birden fazla kapıya gidebileceğinizi biliyorsanız o zaman birine bağlılık geliştirmenize gerek yok. Ama gidebileceğiniz tek yer varsa ve orası da size her gittiğinizde yardım ediyorsa duygusal bağlılık gelişiyor. AK Parti, tek kapı kendisi olsun istedi.

BAZI ŞEYLERİ ERKEN SEÇİMLE AÇIKLAYABİLİYORSUNUZ

(CHP’li Enis Berberoğlu, HDP’li Leyla Güven ve Musa Farisoğulları’nın vekilliklerinin düşürülmesi) Benim gördüğüm bir yol haritası var. Bazı şeyleri hakikaten erken seçim senaryosuyla açıklayabiliyorsunuz. Eğer Bahçeli’nin dediği gibi 2023 yılında seçim olacaksa o zaman yeni kurulan partilerin yasal yükümlülükleri yerine getireceğini, milletvekili transferine ihtiyaç duymayacağını biliyoruz. Seçim 2023’teyse bu yasa niye tartışılıyor? Ama bir taraftan korona kapsamında sosyal yardım paketlerinin ötesinde hafta başında orta sınıflara yönelik yeni paket açıklandı. Krediler, arkasından araba sahiplerini mutlu edecek şekilde akaryakıt fiyatlarında art arda iki hamle yapıldı. Bunlara baktığınızda erken seçim senaryosu varmış gibi. Fakat öte yandan yalnız siyasi partiler kanunu değil, seçim kanununda da değişiklikler öngörülüyor. Seçim kanununda değişiklik yapıldığında en erken bir yıl sonra geçerli olabiliyor.

PLAN YAPILMIŞ, MUHALEFETTEKİ ÇATLAKLAR BÜYÜTÜLÜYOR

– Altı ay sonra bir seçim yapabilir, ama o değişiklikleri uygulayamazsınız, öyle mi?

Kesinlikle. O zaman bu değişiklikleri yapmanızın anlamı ne, seçimi bir yıl sonra mı düşünüyorsunuz? Bir sürü soru işareti çıkıyor ortaya ama kesin olan; bir stratejik plan var. Bu plana göre bir yol haritası çıkarılmış, o yol haritası doğrultusunda arka arkaya adımlar atılıyor. Bu arada muhalefetin kendi içinde parçalanmasına yönelik tartışmalara zemin hazırlanıyor, HDP ile CHP ve HDP ile İYİ Parti üzerindeki tartışmaların üzerine gidiliyor, oradaki çatlaklar büyütülüyor. Bu bile, muhalefet bloku içindeki fikir ayrılıklarını, zaafları, kırılganlıkları deşifre eden bir hadise.

– Son tahlilde erken seçim bekliyor musunuz?

Geçen hafta başına kadar gerçekçi olmayacağını düşünüyordum. Benim senaryom Amerikan seçim sonuçlarını gözlemlemek ve sonrasında karar vermek. Biden seçilirse 2021’in ikinci yarısında bir seçim beklenebilir.

– Biden ile ne alakası var?

Şu an rafta duran Türkiye yaptırımlarını uygulamaya karar verir, Türkiye ekonomisi bundan çok kötü etkilenirse diye… Fakat yine söylüyorum, atılan bazı adımlara baktığınızda ancak seçim döneminde atılacak adımlar. “Acaba daha öncesinde de bir seçim hazırlığı yapıyor olabilirler mi” diye geçen hafta başı itibariyle düşünmeye başladım açıkçası. Bir-iki gösterge kaldı. Taslak ne zaman parlamentoya gelecek ve geldiğinde seçim kanunuyla ilgili değişiklik olacak mı yoksa sadece siyasi partiler kanununda mı değişiklik olacak; onlara bakmak lazım.

– Erken seçime gitmek AKP’nin lehine mi?

Gelecekle ilgili analizlerine bağlı. Trump hakikaten ABD’de çok kötü gidiyor. Bir süredir Biden ile arasındaki mesafe açılmaya başladı. Amerikan tarihinde görülmedik şekilde, çok sayıda askerin sokağa inmesi, Milli Savunma Bakanı’nın kalkıp, “Ben buna karşıyım, Amerikan topraklarında Amerikan askeri kendi halkına karşı kullanılmaz” demesi ve bunu Pentagon’da açıklaması çok sert. Bunun seçim sonuçları üzerine etkisi olmaması düşünülemez. Cumhur ittifakının seçim çalışmalarını hızlandırmasıyla Amerika’da Trump’ın son krizi hiç yönetememesi arasında bir korelasyon olduğunu düşünmeye başladım. Trump’ın kaybetmesini daha olası görüyorlarsa Trump sonrasındaki döneme yakalanmak yerine, öncesinde seçim kazanıp iki-üç aylık iktidardayken krizi karşılamayı tercih edebilirler. 2018 Ağustos’unda olduğu gibi. 2018 Haziran’ında seçim oldu, henüz iki aylık hükümetken Ağustos’ta döviz krizine yakalandık. Seçim döviz sonrası dönemde olsaydı sonuçlar ne olurdu, ona bakmak lazım. Belki benzer bir analiz yapıyorlar…”

AKP’nin yeni partileri devre dışı bırakacak planı: İttifak partilerine yüzde 5 baraj

medyabold

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder